• Sonuç bulunamadı

Velid Ebüzziya

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Velid Ebüzziya"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ı Gazeteler, Gazeteciler 1

ı J İlimin II! Nplll BiMin ■■■! ! 'III W M I M i ^.<ıCtea&aig>ıc^aıgtawK*ıi— r >w raw Mff,wıHfea to tıta a tfP

Velid Ebüzziya

“ Müşterek gazetemde müret-

tip gibi yazı diziyor

istiklâl mahkemesine iknici gidiş — Dil

bahsinde titizliği, çok konuşmak merakı —

Matbaadaki odası, masa üzerindeki

açılmamış Mektuplar

Velid Ebüzziya ikinci defa o- larak 1925 te tevkif edildi ve İstiklâl mahkemesine verildi.^

Fakat bu defaki İstiklâl mah­ kemesi İstanbulda değil, Elâ­ zığ’da idi. Şeyh Sait isyanı ye­ ni başlamıştı. İstiklâl mahke­ mesi, isyanda gazetelerin neşri­ yatının tesiri olması ihtimalini düşünerek İstanbuldaki gazete­ lerden çoğunun sahip ve baş- muharirlerini tevkif ettirmişti. Bunlar bir sabah trenle yola çı­ karıldılar. Yolda, İstiklâl gaze­ tesi başmuharriri, İsmail Müştak Bey, Atatürk’e gönderilmek ü- zere bir telgraf müsveddesi ha­ zırladı. Bunda hulâsa olarak «Hata etmişiz, kalemimizi kırı­ yoruz» deniliyordu. Velid Bey, diğer bir iki kişi ile birlikte tel­ grafı imza etmemişti.

Muhakeme neticesinde gi­ denler beraet ettiler ve İstan- bula döndüler. Tevkif kararlyle birlikte gazeteler kapatılmıştı. Velid Ebüzziya, Tasviri Efkâr’ı tekrar neşretmeği düşünmedi Bir kenara çekildi, matbaacı­ lıkla meşgul olmağa başladı. A- radan hayli zaman geçtikten sonra «Zaman» isminde bir ga­ zete çıkardı. Fakat muvaffak olamadı. Geçen seneler zarfın­ da her şey değişmişti.

Velid Bey bir müddet bekle­ di, bundan sonra 1940 ta zama­ nın düşüncelerini göz önünde tutarak Tasvir’! yeniden neş­ retmeğe başladı. Vefatında ga­ zete çıkıyordu Fakat o bir za­ manki parlak mevkiini bir türlü elde edememişti.

Bu devrede en dlkkata şayan olan şey Velid Ebüzziyanm Ba­ sın Birliği Kanununun hüküm­ lerini kabul etmiyerek imzalı makale yazmaktan vazgeçmesi olmuştur. Basın Birliği Kanunu mucibince gazetecilik etmek i- çin, behemehal birliğe girmek lâzımdı. Bunun için de bir ta­ kım kayıtlaı-, şartlar vardı- Ve- iid Bey bu kayıt ve şartlan, ya­ pılan tahditleri, haklı olarak, bir nevi lonca usulü telâkki etti ve birliğe girmedi. Birliğe gir­ meyince de fiilen gazetecilik yapamıyacağından, makalele­ rinden imzayı kaldırdı!

Titizliği, çok konuş­

mak merakı

Velid Bey çok titiz, sinirli bir İnsandı. Dil bahsine çok ehem­ miyet verir, sarfa ve nahva uy­ gun olmıyan bir yazı karşısında isyan ederdi. Bir defa Kandil gecesi münasebetiyle çıkan ya­ zıda «füyuzaiı namütenahiye» kelimelerini görünce: «Bu nasıl olur? Bunu kim yazmış?» diye­ rek herkesi sigaya çekmişti.

Velid Bey çok konuşmak me­ raklısı idi. Tatlı konuşurdu. Se­ vimli bir yüzü, gü lerim çehresi vardı. Sokakta rasladığı bir ah- babiyle uzun müddet konuştuğu sık sık vaki idi. Ölümünden hayli zaman evvel bir gün Sir­ keci istasyonu karşısındaki manav dükkânında keiıdisitıe rarstiadığımı ve «matbuat âle­ minde rte vat*, ne yok?» diye - rek açtığı soîıbet yüzünden tre­ ni kaçırdığını (Velid bey Bakır­ köy’de otufufdtı) hatırlıyorum.

Fakat o en ziyade matbaada­ ki odasihda kendisini ziyarete gelenlerle yârenlikten hoşlanır - dı. Bu yüzden son treni sık sık kaçırır ve geceyi matbaada ge­ çirmeğe rnecbttf ölürdü. Eve mu hakkak gitmesi iâzımgeldlğl za­ man da tamamlanamamış ma­ kalesini sekretere verir: «Bunu şu şekilde böğlayıver!» derdi.

velid beyin matbaada bir ya tak odası Vaidi; haftanın bir çok gecelerini btirada geçirir, boş kaldığı zaman okurda, k ü -. tiiphanesi pek zengindi. Ciltlen­ miş, sıralanmış eserlerden baş­ ka çuvallar dolusu kitaplar var­ dı. Bunlardan çoğu açılmamış­ tı bile... ,

Açılmamış metuplar

Velid beyin en büyük huşu - siyetlerinden biri masasının ü- zerinde daima açılmamış bir çok mektup bulunması idi- Bu mektuplar bazan aylarca kalır­ dı. Mektuplardan bir kısmı a­

Velid Ebüzziya

bone içindi, bir kısmının da 1- çinde para vardı. Bir defa bun­ lar temizlendiği zaman içlerin­ den bir hayli para çıkmıştı. Bu temizleme işine abone olan bi­ rinin «Abone parasım mektu­ bun içinde göndermiştim. Hâlâ neden gazete irsaline başlan­ madı?» diyerek sert bir ifade 1- le yazdığı sözler sebep olmuştu. Bunun üzerine aylardanberl ge­ len mektuplar birer birer açıl - mış ve şikâyetçinin İki ay ev­ vel gönderdiği mektupla için - deki paralar bulunmuştu!

Mürettipliği

Velid Ebüzziya, yazı işlerin­ den başka makineden, tertip iş lerinden de anlardı. Bir aralık mürettipler grev ilân etmişler, İstanbul gazeteleri blrleşerek bi rl sabah, diğeri akşam nüshası olmak üzere «müşterek gazete» adile ve küçük hacimde bir ga­ zete neşretmeğe başlamışlardı- İki nüshayı çıkarmak için mü­ tekait bir İki mürettip bulun­ muştu. Fakat Velid beyin kasa başına geçerek bunlardan daha çabuk ve daha düzgün surette yazı dizdiğini hayretle gördük!

Geleeek yazıda Velid beyin bazı prensiplerini anlatacağız.

Enis Tahsin TİL

Referanslar

Benzer Belgeler

Bizans imparatorluğu 1261'de ihya edildiğinde herhalde Ekrem Bey (H. Andreas) adasındaki manastır topluluğu tekrar canlanmış, bu canlanışta pek uzun sürmeyerek

[r]

Çalışmada yer almayan, Was- hington Üniversitesi Tıp Okulundan moleküler patolog Colin Pritchard, bu yeni araştırmanın kan plazması temelli kanser tarama testleri ara-

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha

göre, yeni geliştirilen bir tarama teknolojisi sayesinde hastalar kalpteki kan damarla- rının görüntülenmesi ve kalp kasına kan akışının ölçülmesi sırasında hem daha az

‹letiflim kurabilece¤iniz adreslerse flöyle: Bilim ve Teknik Kulübü, Atatürk Bulvar› No:221 Kavakl›dere- Ankara,.. Ay lar ön ce tat l› bafl la d› ¤›m bir uy ku dan bir

Bu mektuptan kısa bir süre sonra Ahmet Mithat Efendi, o güne kadar takın­ dıkları “ birad erlik ” ve “ hemşirelik” rollerini bir?. yana bırakarak

— Kardeşim kardeşim dedi (Bu kelimeyi çok kullanırdı) Vatan zümrelerin, vatan siyasilerin de ğil, vatan üstünde yaşadığı topra­ ğa benim