• Sonuç bulunamadı

1880'de Kayseri Sancağı'nın Sosyal, Ekonomik ve İdari Durumu: İngiltere'nin Anadolu Konsolos Yardımcısı Lieutenant Ferdinant Bennet'in Raporu (Ekim 1880)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "1880'de Kayseri Sancağı'nın Sosyal, Ekonomik ve İdari Durumu: İngiltere'nin Anadolu Konsolos Yardımcısı Lieutenant Ferdinant Bennet'in Raporu (Ekim 1880)"

Copied!
32
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SOSYAL, EKONOMIK VE IDARI DURUMU:

~

NGILTERE'NIN ANADOLU KONSOLOS YARDIMCISI

LIEUTENANT FERDINANT BENNET'~N

RAPORU (Ekim 1880)*

Yazan : KEMAL KARPAT Çeviren : BAYRAM BAYRAKTAR** Tan~t~c~~ Aç~klama

Osmanl~~ Devleti 19. yüzy~lda derin sosyal ve ekonomik de~i~ikliklere kat-lanmak zorunda kald~. ~imdilik büyük bir bölümü için, bu de~i~iklikler taraf-s~z ve evrensel boyutlarda ara~ur~lmad~, yorumlanmad~~ ve de~erlendirilmedi. 19. yüzy~lda Osmanl~~ Devleti'nin tarihi üzerine yap~lan ara~t~ rmalar~ n büyük bir ço~unlu~u, politik ve kültürel nitelikli ara~t~ rmalardan olu~maktad~ r. Bu ara~t~rmalar, görünü~te Osmanl~~ Hükümeti taraf~ ndan temsil edilmi~~ olan Do~u gelenekçili~i ve tutuculuk ile üstün Bat~~ toplumu ve onun sistemi ara-s~ndaki mücadele ve çat~~malar fikri üzerine dayanmaktad~ r.

Gerçekte, 'reform', 'modernization' vb. gibi etiketlemeyi gözard~~ edersek, siyasal ve kültürel alanda birçok de~i~iklikler meydana geldi; bu de~i~iklikler ekonomik ve sosyal ili~kilerde yer alan daha temel dönü~ümlere yans~d~. Osmanl~~ ekonomik sisteminin Avrupa ticareti üzerinde ba~~ml~ l~~~ n~ n artmas~, atölyelerde üretilen mallar~ n yüksek fiyatl~~ ve tarifsiz olarak ithalleri ve dü~ük fiyatlarda hammaddelerin ihracat~~ kapitalist ili~kilerin yay~lmas~~ ile beraber geldi. Konu ülkenin gerçek durumunu dikkate almayan, basit ve ~tyarlanm~~~ paradigmal tasar~lara göre ara~t~r~lamazd~.

Osmanl~~ imparatorlu~u'nda normal kapitalist sistemin geli~mesi yal~~~zca d~~~ ba~~ml~l~~~ n k~smi etkisiyle de~il, ayn~~ zamanda di~er iç ve d~~~ güçlerin tesiriyle bozuldu. içeride sosyal nitelikli yeniden yap~lanma etnik ve dini bö-lünmeleri takip etti. Gayri müslimler en kârl~~ ticari getirisi olan mesleklerle u~ra~~rken, Müslümanlar daha dü~ük gelirli tar~msal mesleklerle u~ra~mak

* Internationalfournal of Turkish Studies ( Autumn 1980, Vol.1, No.2)'de ~ ngilizce yay~nlanm~~t~r.

DEO, Buca E~itim Fakültesi Tarih Bölümü Ö~etim Üyesi.

(2)

zorunda kald~ . Böylece, müslim ve gayri müslim etnik ve dini farkl~ l~ klar po-litik bir anlam kazand~. Bu de~i~iklikler, özel ekonomik, sosyal rol ve durum-larla denk dü~tü. D~~~ güçler, ki bunlar Avrupal~~ güçlerdir, Osmanl~~ toplumu-nun etnik ve sosyal da~~lmas~ n~~ dikkatsizce h~zland~ rd~ lar. Çünkü, bu bö-lünmeler hem yeni ekonomik i~levlerinin bir çe~idini icra eden hâkim eko-nomik grup olarak gayri müslimlerin ortaya ç~ kmas~na neden olan hem de yeni kapitalist sistemin ba~ar~ l~~ ba~lang~c~~ için gerekli bir durumun sonucu idi.

Osmanl~~ ~mparatorlu~u'nda Avrupal~~ güçlerin gerçekle~tirdikleri eko-nomik politikalar~ n bir master plan çerçevesinde izlendi~ine inanmak yanl~~~ olurdu. Gerçek ~u ki, Osmanl~~ Hükümeti taraf~ ndan al~ nmaya ba~lanan ön-lemler, somut problemlere son cevap niteli~inde idi. Bu düzenlemeler yeni-den gözyeni-den geçirildikten sonra politikalar haline getirildi.

Zaten Balkanlar'~ n büyük bir k~sm~ n~ , Orta Do~u'yu ve hatta Kuzey Afrika'y~~ içine alan Osmanl~~ Devleti'nin 19.yüzy~ ldaki ekonomik ve sosyal poli-tikas~, ülkenin gerçek durumunu dikkate almayan, basit ve kolay kuramsal ta-sar~mlara göre ara~t~ r~lama~d~.

Osmanl~~ Devleti'nin 18. ve 19.yüzy~llardaki sosyo-ekonomik tarihinin daha bir bütüncüllük içinde çok boyutlu tarzda yeniden yorumlanmas~~ ile ilgili bir sorun yoktur.

Ancak, Osmanl~~ Devleti'nin Balkanlar'da ve Orta Do~u'daki haleflerinin sosyo-politik dönü~ümü larluyla anla~~lm~~~ olmal~d~ r. Henüz, böyle bir temel yorumlama giri~iminden önce, uygun bilgiyi bir araya getirmek gerekir.

~u bir gerçektir ki, 19.yüzy~l Osmanl~~ politikalar~~ ile ilgili belgeler, daha erken dönemler için geçerli olanlardan çok daha zengindir. Bununla bir-likte, bu belgelerin ço~u ya oldukça ki~isel, ya da seyyal~lar ve misyonerlere ait raporlar ve an~larda oldu~u gibi oldukça tarafgirdir. Ya da oldukça duygu-sal kuru bilgiler içermektedir. Gözlemciler taraf~ ndan yaz~lan, 01g-ucu ve de-neysel nitelikli yaz~lardan baz~lar~ , tarihçilik aç~s~ ndan, orta düzeyde buluna-bilir. 19.yüzy~l~ n ikinci yar~s~ nda Osmanl~~ Devleti'nin çe~itli kasaba ve ~ehirle-rinde yerle~en ~ngiliz konsoloslar~~ ve konsolos yard~mc~lar~~ taraf~ndan yaz~lan raporlardan baz~ lar~, ülkenin sosyal ve ekonomik durumu hakk~ nda mü-kemmel denebilecek bilgiler içerir. Tüm bu raporlar e~it kalitede de~ildir. Bu tür raporlar~ n binlercesi okunduktan sonra ~ngilizlerin ~ngiliz olmayan her~eye tepeden bakma e~ilimlerine ra~men, askeri personel ve d~~i~leri

(3)

elemanlar~n~~ içeren ço~u olaylara dayal~, görece tarafs~z, kapsaml~~ hesap dö-kümünü ihtiva eden raporlar buldum. Bu raporlar, kayda de~er olanlar~~ ha-riç, mahalli vatanda~lar aras~ ndan yeni üye kaydedilmi~~ olan ki~iler taraf~ n-dan yaz~lm~~t~ r.

A~a~~da bütiinlii~-ü içinde yeniden de~erlendirilen Lt. Bennet'in raporu, 1880'lerde Kayseri Sanca~~'mn sosyo-ekonomik durumu ile ilgili mükemmel denebilecek verilen i ihtiva eder. Bu raporun de~eri, hem hükümet kaynaklar~~ hem de mahalli halktan sa~lanan nüfus, meslekler, ticaret, ekonomik geli~me, e~ya fiyatlar~ , ithal ve ihraç mallar~ n~ n miktar~~ vs. hakk~ nda bir dizi istatistiksel verilerle daha fazla artmaktad~ r. Bundan ba~ka bu rapor, adliye idaresi de olmak üzere bir çe~itlilik içinde sosyal ve dini ili~kilerle ilgili baz~~ de~erli bilgileri kapsamaktad~ r. Erbab~, ilgili dönemde Anadolu'da genel gö-rüntünün sergilendi~i üzere, bu raporda tasvir edilen durumu anlayabilir.

1880de Kayseri'nin sosyal ve ekonomik durumu bütünüyle, görece, do-yuruc~~~ oldu~u için binleri bu istatistikleri göz önünde bulundurmaya mec-burdur. ~imdilik Lt. Bennet, her~eyiyle Osmanl~'y~~ kötülemek için geleneksel ~ngiliz e~iliminden kendini kurtarmak istedi~i görüntüsünü vermiyor. Pe~in hüküm ve olaylar aras~ ndaki mücadele, onu, oldukça e~lenceli yalanlamalara yönlendiriyor. Mesela, 'kanalizasyon sistemindeki eksikli~e, vasat seviyede su tedarikine, ve pis ve çürümü~~ madde birikintilerine(çöplüklere) ra~men, Kayseri ~ehri sa~l~ k aç~s~ ndan iyidir' diye yaz~yor. Aç~ kças~~ Kayseri kendi problemleri ile ba~edecek kendi sistemine sahiptir ve kendi ko~ullar~ nda yarg~ -lanmal~d~ r. Ne yaz~ k ki Avrupal~ lar, Osmanl~~ Devleti' ni, örgütlenme ve yeter-lili~in idealize edilmi~~ standartlar~ na göre yarg~ lad~lar; ve idealize standart-lara ula~mak için, kendi sistemlerinin ba~ans~zl~~~n~n mazeretini ortaya koy-maya haz~ rlan~ rken, Osmanl~lar~ n eksiklikleri konusunda daha çok bilgi üretmeyi reddettiler.

Bununla birlikte, Osmanl~'mn ve Türk'ün her~eyine yönelik küçümseyici davran~~lar~ na ra~men Lt. Bennet'in raporu, 1875-80 ta~ihleri aras~ nda Orta Anadolu'da bir anahtar bölgenin çok parlak deneysel foto~raf~ n~~ bize yans~ -t~ r. Lt. Bennet'in raporunun asl~~ Avam Meclisi Tutanaklar~'nda bulunmakta-d~ r. (Cilt. 100, No.6(1881), ss.268-282).

(4)

KEMAL KARPAT-BAYRAM BAYRAKTAR

Lieutenant Bennet'in Kayseri Sanca~~~ Hakk~ ndaki Raporu

Giri~- Kayseri Sanca~~~ Orta Anadolu Bölgesi'nde bulunan Ankara Vilayeti'nin güneydo~usunda yer al~ r. Kuzeye do~ru, Ankara Vilayetine ba~l~~ olan Yozgat Sanca~~~ ile ortak fakat düzgün olmayan s~n~ rlar~ n~~ çizen K~z~l~ rmak'~ n kar~~~ yakas~ na uzan~ r. Kabaca aç~klamak gerekirse, do~usu Samant~~ Irma~~~ ve güneyi Allah Da~~~ silsilesiyle s~n~rlanm~~t~r. Bat~~ istikame-tinde Konya Vilayeti ile ortak s~ n~ ra sahiptir. Bölgenin merkezi ve egemen simgesi karl~~ tepelere sahip olan Erciyes Da~~'d~ r. Tekayak üzerinde ve 13.000 feetl yükseklikte muhte~em tek da~~ kümesi olarak ve düzensizce yükselen Erciyes Da~~'n~n tabandan çevresi 100 mil2 kadard~ r. Bu görkemli yükseltinin üç taraf~~ yar~~ batakl~ k yar~~ ekili ve K~z~ l~ rmak'a ula~an devaml~~ bir düzlük ile çevrilidir. Denizden yüksekli~i ortalama 3500 feet olan Erciyes Da~~~ 1 mil ile 10 mil aras~nda de~i~en bir geni~li~e sahiptir. Dördüncü taraf~nda do~uya do~ru, da~, daha az sertlikle k~r~l~ r ye birkaç mil uzunlu~unda ve devaml~~ sa-çak ~eklinde yaylay~~ takiben kuzeye do~ru dalgal~~ bir biçimde uzan~r. Bat~ya do~ru koni ~eklinde olan tepeler K~z~ l~ rmak'ta k~ r~ larak son bulur. Erciyes Da~~'n~~~, hemen hemen, en yüksek tepesini~~~ kuzeyine do~ru, platoda yakla-~~k en yak~n tepeden yar~ m mil uzakta sancak merkezi olan Kayseri ~ehri uzan~ r. Kayseri 60.000 ile 70.000 kar~~~ k bir nüfusa sahip olarak, dünyan~n en eski iki veya üç ~ehri aras~ nda kabul edilir. Sancak, merkez d~~~ nda iki ilçeye ayr~lm~~t~r; güneyde Develi ve bat~da ~ncesu. Develi(Everek) ve ~ncesu ilçeleri kaymakamlar taraf~ ndan yönetilir.

Irklar: Bunlar Muhammediler [yazar Müslümanlar~~ ~ rklar kapsam~nda

de~erlendirmi~tir], Ermeniler ve Rumlardan olu~maktad~r. Burada Çerkezler yoktur. Ara~urabildi~im kadar~yla erkek nüfusun toplam say~s~~ ~öyledir : Muhammediler 55.256, Ermeniler 19.062, Rumlar 12.299.

Dini Mezheplen Müslüman nüfus tamamen Hanbeli mezhebine ba~l~d~r

[yazar Hanefi demeliydi]. Ermenilerin 600 kadar~~ Amerikal~~ misyonerler ta-raf~ ndan protestan olarak nitelendirilir ve 160'1 ise Roma kilisesine ba~l~~ Katolik'tir. Geriye kalanlar~~~~ say~s~, Protestan hareketin ba~lamas~ndan itiba-ren giderek azalmaktad~ r. Rumlar~ n hemen hemen tamam~~ Ortodoks'tur; sadece birkaç Protestan vard~ r.

1 Erciyes'in yüksekli~i 3916 m'dir. (Ç.N) 2 1 mil 1609.34 m.(Ç.N)

(5)

Evlerin Say~s~~ Kayseri (~ehir) 8 137 " (köyler) 15.628 Develi-Everek-(ilçe) 2.393 (köyler) 3.538 ~ncesu (ilçe) I .649 " (köyler) 2 334 Toplam 33. 679

Kayseri'de H~ ristiyanlar~n ço~u yeni yap~lm~~, ~~k görünü~lü ve çok iyi in~a edilmi~~ evlerde oturmaktad~rlar, fakat Müslümanlar ta~~ y~~~n~~ ve kerpiç-ten olu~an eski harabe kulübeleri tercih etmektedirler.

Halk~n ~stihdanu: Daha yüksek s~n~f~~ temsil eden Beyler ve A~alar ya resmi mevkilerde i~~ edinmekte ya da benzer i~leri aramaktad~rlar. Bu ki~iler adaleti t~kamak suretiyle hükümet i~lerinde en zararl~~ giri~imlerde bulunur-lar ve her~eyi kendi ç~ karbulunur-lar~na uygun obulunur-larak de~i~tirmenin yolbulunur-lar~n~~ ararbulunur-lar. Onlar çok ac~mas~z bir ~ekilde, kendi güçleri yüzünden korktuklar~~ yoksul in-sanlara, ve ne zaman olursa olsun yakalad~ klar~~ H~ristiyanlara taciz eder ve bask~~ yaparlar. Baz~lar~~ tah~l tüccarl~~~, turunçgiller acentac~l~~~~ gibi küçük boyutlu i~ler yaparlar. Daha a~a~~~ tabakaya mensup Müslümanlar~n hemen hemen tamam~~ toprak çiftçisidirler. Kasabalarda ve daha büyük köylerde kimi insanlar ticaretle u~ra~~rlar; Kayseri ~ehir merkezinde bak~r ve madeni kap imal eden ustalar, e~er, çizme ve ayakkab~~ ustalar~, nalbantlar, manavlar ve tütüncüler vard~ r; fakat, bir kural olarak, tüm d~~~ ticaret H~ristiyanlar~n elindedir. Tar~mla u~ra~anlar s~n~f~~ çok tembeldir ve sadece bo~azlar~ n~~ do-yuracak kadar çal~~~ rlar. Kad~nlar ve çocuklar çok daha üreticidirler. Çocuklar genellikle yak~t olarak yararlanmak için hassas bir el yordam~yla, te-zek toplarken 3; kad~ nlar yün örer, elbiselik kaba kuma~~ dokurlar ve ev halk~ -n~ n sorunlar~na hizmet ederler. Yaz mevsiminde erkekler, kad~nlar ve çocuk-lar temmuzun ba~~ndan eylülii~~~ ortas~na kadar devam eden hasatla me~gul olurlar.

Kayseri'de ya~ayan H~ ristiyanlar kuma~ç~l~k, özellikle terzilik, mücevher-cilik, zenaatç~l~k veya tüccarl~k yaparlar. Bunlar~ n ço~u Kayseri kent merke-zinin çevresindeki köylerde aileleriyle ya~arlar ve ~stanbul'da, ~zmir'de veya

(6)

886 KEMAL KARPAT-BAYRAM BAYRAKTAR

ba~ka yerlerde dükkan sahipleri olarak pek çok u~ra~lar~~ takip ederler; bir ya da iki y~l gibi uzun bir aradan sonra kendi memleketlerine dönerek yerle~ir- ler.

Mahalli Endilstriler : Kayseri'de ve ~ncesu'da mahalli ihtiyaçlar için bir miktar hah dokuma etkinlikleri yap~l~r. Ev giysisi olarak kullan~lmak üzere yünlü ve pamuklu kaba dokuma, debba~haneler, bezirya~~~ fabrikas~, kiri~~ ve boya (dokuma kuma~lara renk verdirmek için) üretimi ve üretimhaneleri bu-lunmaktad~r.

Fabrikalar: Bölgede fabrika olarak isimlendirilecek tek üretim kayna~~~ ~ehirdeki hükümete ait güherçile i~letmesidir. Kaba tuz parças~, ibtidai bir yöntemle, ~ehir sakinleri taraf~ndan kentin kenar mahallelerindeki bölgeden ç~kar~larak elde edilir ve hükümete okkas~~ 2.5 ile 3 kuru~~ aras~nda de~i~en bir ücret kar~~l~~~~ saul~r. Ondan sonra dam~tma usulü ile rafine edilir, y~kan~r ve di~er i~lemlerden sonra toz haline getirilmesi amac~yla ~stanbul'a gönderi-lir. Güherçilenin y~ll~k üretim miktar~~ yakla~~k 80.000 okkad~r ve de~eri ise 4.000 Sterlindir.

Maderder: Bölgede maden yoktur. Ancak, Ni~de Sancak, s~n~rlar~nda gözüken, fakat, Kayseri'ye ba~l~~ olan Fara~~ (Çaml~ca) 'ta, edindi~imiz bilgiye göre, yüksek kalitede demir madeni bulunur. Köylüler kaba bir eritme yön-temi ile madeni azaluyorlar ve okkas~n~, Kayseri'de ve satabildikleri di~er yer-lerde iki kuru~a elden ç~kar~yorlar. Demir madeni inceltilir ve genel olarak nal, çivi ve kaba demir gibi ürünlerin elde edilmesinde kullan~l~r. Fara~'ta dört maden oca~~~ vard~r ve sahipleri senelik olarak hükümete 100 kuru~luk bir vergi verirler; üretim miktar~~ ise s~n~rs~zd~r.

Kayseri kent merkezinin, üç saatlik bir mesafede, do~usunda yer alan Gesi'de alç~~ (plaster of Paris) üretilir ve okkas~~ 1/8 ile 1/4 kuru~tan köylere ve ba~ka yerlere sat~l~r. Alç~~ imal merkezi bir Rum taraf~ndan i~letilmektedir; i~letmeci, i~letme bedeli olarak hükümete y~ll~k 32.000 kuru~~ ödeme yapar. Bu i~yerinin y~ll~k ortalama üretimi 800.000 ile 900.000 okka aras~ndad~r.

Erciyes Da~~'nda kömür oldu~u söylenir; fakat, bu konuda kesin bir bil-giye sahip olamad~ m.

(7)

Ücret Oranlar~~

Kuru~~ Günlük

Vas~fs~z i~çi 4-5 It

Hal~c~ lar 10-16

Duvar Ustalar~~ 5-10

~n~aatç~~ lar ( ta~eronlar) 16

Boyac~lar 8-12

Ayakkab~c~lar 20-40 Haftal~ k

Nalban tlar 4-8 Günlük

Kad~ n hizmetçiler 20-50 Ayl~ k

Erkek hizmetçiler 10-50

*Kad~ n ve erkek hizmetçilerin yiyecek ve giyecelderi i~veren taraf~ ndan sa~lan~ r.

Yiyecek ve Giyeceklerin Niteli~i: Daha alt s~ n~fa mensup halk~n yiyece~i,

umumiyetle, bir miktar ya~l~~ ve etli bulgur pilav~ , yo~urt, pide ve peynirden ibarettir. Toplumun bu kesimi, büyük bir oranda, yaz mevsiminde meyve ve sebze ile geçinir; k~~~ mevsiminde ise past~ rma tüketilir. Böyle bir hayat stan-dard~, günlük 2 kurusu güç bela geçer. H~ ristiyanlar ise ço~unlukla daha iyi ya~arlar; fakat, ekonominin zor ~artlar~, yiyecek konusunda gündemi belirler; arta kalan paralar~ n~~ iyi giyime, talulara ve 'rak~'ya harcarlar.

Alt s~ n~flar~n giyecekleri çok basit k~yafetlerden olu~maktad~ r. ~ç çama~~ r-lar~, mahalli üretim olan kaba ve a~arulmam~~~ pamukludur. Manchester do-kumalar~ n çok zevksizce modelleri d~~ar~ya ihraç için kullan~ l~ r; k~~~

mevsi-minde pamuklu jarmentler(dokumalar) kaba yünlü ceketler ve paltolar

giyi-lir. H~ ristiyanlar~n ço~u, tüm s~ n~flar~ n ve cinsiyetlerin ba~l~ k olarak kullan-d~~~~ 'fes' d~~~ nda, Avrupai tarzda giyinirler.

Adeder ve Gelenekler: Halk~n âdet ve geleneklerinde, farkl~~ bir durum

olarak dikkatimi çeken ~ey, Kayseri kent merkezinde H~ ristiyan kad~ nlar sa-dece yüzlerini aç~ kta b~ rakarak, ya ba~lanm~~~ halde ya da çenenin alt~ nda, el yordam~yla, birlikte sal~ nm~~~ vaziyette, ba~lar~ n~ n üzerinde bir ~al giyiyorlar.

ihracat ye ithalat: ~ehrin önde gelen Ermeni tüccarlar~ndan biri

tara-f~ ndan derlenen ve son be~~ y~ l~ n ortalamas~~ olarak, Kayseri Sanca~~'run ihra-cat ve ithalat~ n~ n bir çizelgesi ekte verilmi~tir. Bu dönemde ticaretin ya dur-

(8)

KEMAL KARPAT-BAYRAM BAYRAKTAR

gun kald~~~n~~ ya da kötüye gitti~ini ve bugünlerde canland~~~n~~ gösteren hiçbir belirtinin gözükmedi~ini ö~rendim.

~ç Ticaret Ev halk~n~n ihtiyaçlar~~ olarak kullan~lan deri, yorgan, kap ka-cak, çanak çömlek, çorap, e~er, yük hayvan~, koyun ve s~~~r gibi yiyecek ve gi-yecek mallar~n~~ içeren liste a~a~~ya ç~kar~lm~~t~r:

Pazar Fiyatlar~~

Kun~~~ )(Atar

Moher( 2. kalite) 19-22 1 oldu

Yün (kirli) 5.5-6.5 1 okka

Yün (y~kanm~~) Pamuk (Adana) 11-11.5 8- 8.5

~~

~~

Il tl

Koyun ve keçi derisi 10-14 1 adet

Post (kurutulmu~) 9-10.5 1 okka

Maroken 25-35 1 adet

lffin (e~itilmi~) 6-12

I

ar~~n

Parnuklu bez (kaba) 1-1.5

~~

"

Yünlü kuma~~ 15

~~

"

E~er tak~m~~ (at için) 95-113 1 adet

Çizme (k~rm~z~~ maroken) 30 1 çift

Ayakkab~~ 20 1 "

Hayvanlar (tür ve kalitesine göre de~i~mektedir)

Sterlin Adet Deve 10- 25

~~

Deve 100-12

~~

At 4-20

~~

Kaur 10-20

~~

Merkep 14

~~

Merkep(K~bns) 5-15

~~

Öküz 10-15 1 çift inek 2-4 1 adet Manda 15 -25 1 çift

Koyun (kasapl~k) 40-100(kuru~) 1 çift

(9)

Yiyecek vb.

Ekmek (mayas~z) 1 (kuru~) 1 okka

Bu~day unu 1.5 (kul-115)1.5

~~

"

B~~~day(sert ve yumu~ak) 0.75-1 (kuru~)

~~

.•

Arpa 1 (kuru~)

~~

..

Çavdar 0.75 (kuru~)

~~

"

Et (koyun ve keçi) 2.50-2.75 (kuru~)

~~

..

Pirinç 3.50-4 (kuru~)

~~

"

Tereya~~~ (2. kalite) 12 (kuru~)

~~

Peynir (2.kalite) 4- 14 (kuru~)

~~

"

Past~ rma 6- 7(kuru~)

~~

'.

~arap (2.kalite,k~ rm~z~-beyaz) 4-7 (kuru~)

~~

-

Rak~~ 4- 15 (kuru~~

~~

5 yumurta 1 (kuru~)

~~

"

~eker 7.50 (kuru~)

~~

" Kahve 14 (kuru~)

~~

" Tuz 3 (kuru~)

~~

" ~ç ya~~~ 10 (kuru~~

~~

Meyve ve sebzeler (çok ucuz)

Kömür 35 (kuru~) 1 Merkep yükü

Odun 6 (kuru~)

Gümrük Tarifesi: Yoktur. Kayseri belediye meclisi belirli görevler kar~~l~

-~~nda, a~a~~da gösterildi~i üzere, birtak~ m yükümlülükler koymu~tur : Bunlar s~~~ r kesimi için 2 kuru~, koyun ve keçi kesimi için 0.50 kuru~, pazarda at sat~m~~ vb. için 2.5 kuru~tur. E~yalardan al~ nan vergi, alt~~ okkadan olu~an bir batman a~~rl~~~ndaki yükten, 3 kuru~tur ; bu rakam bu y~l [1880] 1.115 Sterlin etmektedir. Kasabada gerekli yeni düzenlemeleri yapmak için çok u~ra~~ vermek yerine, paran~ n bu ~ekilde toplanmas~ na müsaade edilir.

Bankalar: Hükümete ait bir Ziraat Bankas~, on y~l önce faaliyete geçirildi.

Kayseri merkez ilçede, her bir çift öküzden 15 kuru~luk bir vergi toplamak suretiyle sermaye artt~ r~ m~~ yap~ ld~~ ; y~ll~ k % 12'lik hükümet faiziyle, çiftçi s~ -n~ fa ödünç kredi vermek için toplanan sermaye 115.000 kuru~a yükseltildi. Belediye yönetimi ayn~~ faiz orarnyla, bankaya yakla~~ k 4.000 Sterlin kadar borç verdi. Bununla birlikte di~er köylüler de, verilen krediden yararlanabi-liyorlard~. Yaln~z bunun için tarlalarm~ n ürününü veya gerekli bir k~sm~n~~

(10)

teminat göstermesi gerekiyordu. Banka, hâlâ, faaliyetlerini sürdürmektedir; fakat, hemen hemen nakit s~ k~ nt~s~~ içinde k~vrand~~~~ için çok küçük i~ler yapmaktad~ r.

Tefecilik: Maalesef tefecilik, ödünç para vermek yoluyla bir miktar yap~-l~ r. Genellikle söylemek gerekirse, köylüler s~ k~nt~yap~-l~~ zamanlar~nda çok az mik-tarlarda para gereksinimlerini kar~~lamak için topra~~~ ya da ürünlerini rehin yoluyla, % 15-25 gibi oldukça yüksek bir faiz kar~~l~~~~ H~ristiyanlardan ya da di~erlerinden borç para al~ rlard~. Bir H~ ristiyan'~ n borçlanmas~~ halinde, konu mahkemeye getirildi~inde, bazen iki Müslüman'~ n tan~ kl~~~~ gerekirdi, H~ ristiyan'~ n tan~ kl~~~~ yeterli de~ildi. Yasal faize ancak bu ~ekilde karar veril-mektedir.

TARIM

Topra~~n Yap~s~: Genelde söylemek gerekirse toprak çok verimsizdir; kaya parçalar~ndan ve tozdan ba~ka bir bile~imi yoktur. Baz~~ yüksek tepelerde görünü~ü karanl~ k olan yerler vard~ r; ama, topraktan daha çok balç~~a ben-zemektedir. Ara s~ ra gök gürültülü sa~ana~~ n d~~~ nda, haziran-kas~m aylar~~ aras~nda hiç ya~~~~ görülmez. Temmuz ve a~ustos aylar~nda gölgede 100 Fahrenhayt dereceye' ula~an etkili s~cakl~ k s~ k s~k topra~~~ parçalar; sadece suni sulama yöntemi ile ye~illi~in geli~tirilmesi sonucu köylerin etraf~ ndaki k~raç görüntü azalmaktad~ r. Yüksek tepelerden bakan bir göz, ye~il tepele~in uçsuz bucaks~z dalgal~~ alanlar~n~~ kar~~t~ rmaks~z~ n, hemen hemen her yönü seyredebilir. Erciyes Da~~, tek ba~~na, ~ss~z ve a~açs~z sahnenin dayan~lmaz s~ -bal~~~n' haf~fletir.

Ekilebilir Topra~~n Oran~: Kayseri Sanca~~~ üzerine yapt~~~m kaba bir ça-l~~maya göre, sancak, dört taraf~yla 2.925 millik bir alan~~ kapsamaktad~ r. Resmi kay~ tlar ekilebilir alanlar~~ 2.991.177 dönüm olarak göstermektedir; fa-kat, bu say~n~ n tüm ekilebilir alanlar~~ içerdi~i hat~ rlanmal~d~ r. Ço~unlukla tah~l iki y~lda yaln~ zca bir defa ekilir. Bu say~, en az~ndan, her y~l toplam eki-lebilir alanlar~ n 1/3 oran~nda azald~~~~ anlam~na gelir. ~üphesiz baz~~ toprakla-

Osmanl~~ Orta Anadolu bölgesi tamamen da~l~k ve yüksek düzlüklerden olu~mu~tur. Bölge yazlar~~ 40°C (104°F)'ye varan s~cakl~klara ve k~~larda -250'ye varan so~uklara sahne olmaktad~r. Bkziustin Mc Carty, Muslin~s and Minarities The Population of Otto~nan Ana tolia and the End of the Empire, New York, 1983, P.21(Türkiye'nin Y~ll~ k ~statisti~i, 1973,

ss.14-18'den) Kemal Karpat, Otto~na~~~ Pop~llation. Den~ographic and Social Charasteristics, Madison,

(11)

r~n, ekilme ko~uluyla, bo~~ b~ rak~ lmalar~ na müsade edildi, ama, bu tür top-raklar fazla de~ildi. Verilen toplam toprak oran~ na göre, kan~mca, ekilen topraklar~n oran~~ 1/4'tür.

Tabiat ve ürün Haulatt: Tah~l olarak bu~day, arpa, çavdar ve bir miktar da m~s~ r ekilir. Ortalama ürün çe~itleri, verimsiz bir senede, le içten le al-t~ya; iyi bir mevsimde l'e alt~~ ile le 10 oran~nda ürün verir. Mevsimin verimli-li~i baharda ve yaz ba~lar~nda alaca~~~ ya~~~a ba~l~d~ r; suni sulama uygulanabi-lir her yerde yap~l~ r.

Kayda de~er oranda mahalli ihtiyaçlar için yeterli olan ve güzel görüntü-süne ra~men sulama tekni~i ve toprak verimlili~i aç~s~ ndan k~s~ r olan sulu ve tats~z sebzeler Kayseri'nin çevre topraklar~nda ve köylerinde yeti~tirilir. Bu sebzeler patates, lahana, ye~il marul, her çe~it so~an, salatal~ k, ~spanak, k~r-m~ z~~ pancar, maydanoz, k~v~ rc~ k salata, patl~can, bamya, Frans~z fasul-yesi [barbunya] , erdi fasulye [Ay~e kad~n], domates, turp, bezelye, bal kaba~~, yer elmas', keten tohumu, kenevir, havuç, ~algam, tere ve Hint Kiraz~[Malta eri~i olabilir mi ?]'ildan olu~maktad~ r.

Ço~unlukla tats~z olan meyvelerin ba~l~calar~~ elma, kay~s~, portakal, üzüm, karpuz ve kavun, armut, dut, erik, ayva, kiraz, badem ve cevizdir.

Yeti~tirilen Hayvanlar: Ayn~~ besin maddelerini tüketen inek, koyun ve keçi ba~l~calar~d~r. Bu hayvanlardan hemen hemen yenilemeyecek düzeyde, kalitesiz, tereya~~~ ve peynir elde edilir. Bunun yan~ nda bal ve yumurta da üretilir.

BAYINDIRLIK ~~LERI

Yollar: Kayseri Sanca~~'nda gerçek anlamda yol yoktur; sadece iz yollar~~ vard~ r. Batakl~ k yerlerde bir kimse, bazen, deve kervanlar~~ için dö~enmi~~ bir kaç yüz yardal~ k El yard: 0.9144 m.] ta~~ yollarla kar~~la~abilir; fakat, ço~unlukla bir bak~ma ula~~m~~ kolayla~t~ rmak için hiçbir ~ey yap~ lmam~~t~r. Yaz mevsi-minde arabalar Sivas, Yozgat ve Ankara istikametinde kuzeye do~ru kendi yollar~ n~~ iz açmak suretiyle yapabilirler; ama, tekerlekli ula~~m, sanca~~n d~ -~~ndaki di~er yönlere yap~lamaz.

Bölgenin güney yönünde ba~l~ca ç~ k~~~ noktas~~ Mersin'e gider; küçük bir ~ans olarak dü~ünüldü~ünde demir yolu projesinin hemen ba~lat~l~yor ol-mas~~ Kayseri için önem ta~~maktad~ r. Azami derecede önem ta~~yan iyi bir yol bu istikamette yap~ lmak durumundad~r. Son yedi ayd~ r, konuyla ilgili olarak,

(12)

892 KEMAL KARPAT-BAYRAM BAYRAKTAR

Kayseri'de bir mühendis bulunmaktad~r. Ayr~ca son birkaç gün içinde em-rinde baz~~ ki~iler çal~~maktad~r ve yol yap~m~~ ba~lat~lm~~t~ r.

[Konuyla ilgili olarak] sistem, her bir ki~inin y~ll~ k dört gün süreyle, kar-~~l~ ks~z (angarya) çal~~mas~n~~ gerektiren esasa dayanmaktad~ r. Enerjik ve faal bir ~ekilde çal~~~ld~ ktan sonra bir y~ll~ k veya on sekiz ayl~ k gibi bir sürede, yolun tamamlanmamas~~ için bir sebep yoktur. Bununla birlikte hükümet, çal~ -~acak adamlar~~ toplamada oldukça güçsüz kalmaktad~ r. Bu e~er pasif bir

tepki de~ilse, oldukça sürekli bir ilgisizlik vard~ r. Yetkililer taraf~ndan i~in yü-rütülmesi için bir ~ey yap~lmamaktad~r. Bunun yan~ nda yol yap~m~~ için yeterli para mevcut de~ildir. Bedel yükümlülü~üne izin verilmektedir; ama, ku~ku-suz harcanacak olan para bedele denk dü~memektedir. Belki kabul edilebi-lir, fakat, i~e ücret ödemeksizin yapt~r~lm~~~ olan ve vas~fl~~ i~çilik gerektiren yo-lun baz~~ bölümlerini görmek zordur. A~~ r cezalar alt~ nda, belirli bir sürede, yolun ihaleye verilen bölümlerini tamamlamak mecburiyetinde olan müte-ahhitler hakk~ nda, ~imdi, yol yap~m~ ndan kurtulmamn yollar~ n~~ arad~ klar~~ konu~uluyor. ~üphesiz bu müteahhitler i~~ için kendi düzenlemelerini yapa-caklard~ r. Hükümet onlara sadece kanunun miisade etti~i dört günlük süre veriyor. Müteahhitler para mukabilinde i~i tercih ederlerse i~~ onlar~ nd~ r. Konu hükümetin elinde dinlenmede olmas~~ nedeniyle, gördü~üm kadar~yla gerçek bir ilerleme yoktur. Bu y~l için yol yap~m~~ oldukça yava~~ ilerlemekte-dir. Bir ~eyler yapmak için tam zamamd~ r; ama, gelecek y~l sadece Kayseri Sanca~~'nda de~il, ayn~~ zamanda ba~tan ba~a Ni~de (Konya Vilayeti'ne ba~l~ ) ve Adana Sancak~~ yollar~~ ile ilgili yap~lacak baz~~ olumlu geli~meler için rapor gönderece~imi umuyorum. Kayseri Sanca~~'nda zorluklar yoktur. Yol ~ncesu ve Karahisar boyunca uzanmaktad~ r. Ni~de ve Adana'da konuyu ellerinde tu-tan yetkililerin dikkatini çekmek için, yolun di~er bölümlerini ara~t~ rma ola-na~~~ bulaca~~m~~ umuyorum.

Kanallar: ~lgili ki~ilerin olu~turdu~u gruplar taraf~ndan yap~lan ve tamir

edilen, sulama amaçl~~ kullan~lan küçük su kanallarm~ n d~~~ nda ba~ka kanal bulunmamaktad~ r. Yolda Kayseri Ovas~'n~~ ve köylerini sulamak amac~yla Samant~~ ~ rma~~ndan su getirilmesi ile ilgili sözler edilmektedir. Bunun ka-baca maliyeti 20.000 ile 30.000 Sterlin aras~ ndad~ r. Bir mühendis konu ile

fizibilite raporu üzerinde çal~~maktad~ r. Bu u~ra~~ mühendisi yol yap~ -m~ndan al~ koyacak ve ne para ne de çal~~ma ~evki bn-akmad~~~~ için konu ve-rimsiz olacakt~ r.

(13)

Köprüler: Ankara yolu üzerinde K~z~ l~ rmak üzerinden geçen, iyi bir

~e-kilde tamir edilmi~, kabaca ta~larla dö~enmi~~ sa~lam bir ta~~ köprü vard~ r. Köprü Bo~azl~yan ve Yozgat istikametine giden yolda, K~z~l~ rmak'~ n dört sa-atlik mesafede daha yukar~s~nda in~a edilmi~tir. Oldukça sa~lam in~a edilmi~~ bir di~er köprü ise hemen Kayseri'nin d~~~ nda ayn~~ nehir üzerinde kurulmu~-tur. Üçüncü bir ba~ka köprü de iyi durumda Palas[Gölova] üzerindedir. Samanu Irma~~~ üzerinde, hepsi a~açtan yap~ lm~~, üç adet köprü bulunmak-tad~ r. Az ya da çok güvenli de~ildirler. Daha küçük ~rmaklar ve dereler üze-rinde, kötü bir vaziyette, çok say~da köprüler bulunmaktad~ r.

Telgraf: Sanca~~n tek telgraf istasyonu Kayseri kent merkezindedir. Bu

istasyonun iki ç~ k~~~ kanal~~ vard~ r; biri Bo~azl~yan ve Yozgat, di~eri Ürgüp, Nev~ehir, Ni~de ve Konya. Haberle~me sadece Türkçe yap~l~r; haber gön-derme ve ula~t~rma hizmetleri oldukça gayri tatminkâr ve yava~ur. E~er Do~u Telgraf ~irketinin önerisi kabul edilse idi, ~üphe yok ki iyi bir yöneticilik al-t~ nda halk telgraf~n faydalar~ n~~ k~sa sürede takdir edecekti ve sonuçta kendi kendine yararlanacakt~. Durum böyle oldu~u için, hükümetin resmi haber-le~mesi d~~~ nda telgraf çok az kullan~ lmaktad~ r. Kayseri telgraf için oldukça uygun bir beldedir. Bununla birlikte telgraf pusulalarmdaki bilgiler hiç de anla~~l~r de~ildir. Telgraf hatlar~n~ n bak~m~, aletler ve pillerden meydana ge-len karma~~ k elektrik sistemi i~leri geciktirmekten ba~ka bir i~e yaramaz. Kâtiplerin tembelli~i, büroda çal~~anlar~ n ihmalcili~i, gecikmelerin meydana gelmesinde yeterli etkenlerdir ve bu yönleriyle büro ihtiyaca cevap vereme-mektedir; pratikte hemen hemen faydas~zd~ r.

Posta: ~stanbul istikametinde, kar~~l~ kl~~ olarak, düzenli bir posta hizmeti

yap~l~ r. ~stanbul'dan bir hafta önceden gönderilmi~~ olan mektuplar, Pazartesi günü ilgili adreslere da~~ t~l~ r. Gidecek mektuplar Çar~amba günleri ö~leden sonra gönderilir; ~ncesu, Nev~ehir ve Ankara yoluyla do~ruca Istanbul'a ula-~~r. Hizmet çok düzenli ~ekilde yap~l~ r. Mektuplar kuzey yönünde Sivas'a, gü-neyde ise Adana ve di~er yerlere göndefilir. Bu yönlerde mektuplar~~ gönde-rirken riski göze almak gerekir; çünkü genellikle transit ticaret yapan seyyah-lara emanet edilir.

Genel Durum

Toprak Sistemi: Kayseri Sanca~~'nda ekili topra~~n ço~u, köken olarak

devletten al~ nm~~~ ve aç~ k bir ~ekilde bireylerin özel mülkiyetinde olan "mülk" topraklard~ r. Mülk topraklar sat~n al~nmaks~z~n ve geçerli bir nedeni olma-

(14)

894 KEMAL KARPAT-BAYRAM BAYRAKTAR

dan arka arkaya üç y~ldan fazla topra~~n ekili b~rak~lmas~na izin verilmez; olmad~~~~ takdirde toprak tekrar devlete dönerdi; fakat bunda zorlama ol-mazd~. Bundan ba~ka kullan~lan topra~~n yakla~~k 1/ 4'ü "mevkufi" ya da "va-k~f' toprak olarak isimlendirilir. Vak~f topraklar ya devlet taraf~ndan tahsis edilmi~tir, ya da özel ki~iler taraf~ndan kilisenin kullanmas~~ için vasiyet edil-mi~tir, veya devlet taraf~ndan özel ki~ilere farkl~~ hizmetler için tahsis edilmi~-tir.

Vergilendirme: 1) Ö~ür, ya da topraktan elde edilen ürünün 1/10'i. Bu vergi genellikle köylüler taraf~ndan aç~ k amma ile sat~~a ç~ kar~l~ r, ya da köylülerin bir araya gelmesi ile en yüksek teklifi verene sauhr. Mültezimlerin [ö~ürü toplama i~ini sat~n alanlar~ n] ya da temsilcilerinin entrikalar~~ ve zorlamalar~, aç~klamaya gerek görülmeyecek kadar iyi biliniyor. Kayseri merkez ilçede mültezimler, y~ ll~ k olarak toplanan yeni bir sistem koyuyorlard~. Toprak son be~~ y~la ait ortalama bir l~esapla , gelir durumuna göre s~ n~fland~r~ lan birinci, ikinci ve üçüncü derece; çok iyi, orta, çok kötü olarak tasnif ediliyordu. Buna göre herkes kesinlikle ne kadar vergi ödeyece~ini bilmeli ve ürünce toplamada arur~ m olmamal~. Kesinlikle ~üphe yoktur ki, çok yönlü bir f~ rsatt~ r ve genellikle buna uyum sa~lanmal~d~ r. Çiftçiler konuyu derhal anlamaya ba~lad~lar ki, daha iyi ko~ullarda tar~m yapmak için yap~lan düzenleme onlar~ n lehinedir. Mevsim boyunca yaln~zca mütevazi bir tek üretim yap~lmas~ na ra~men, rating oran~, o nedenle, yüksek gözükmektedir. Çiftçiler yeni sistemi takdir ediyorlar; merkez kaza d~~~ nda birçok yerlerde halk aç~ kça hâlâ mültezimleri beklerken; merkez kazada yakla~~k bir ay içinde hububat verme sorunu çözümlendi. Halk~n tepkisi çok çarp~c~~ idi ve yeni sistemin yay~lmas~~ konusunda daha yoksul s~ n~flar aras~nda genel bir istek vard~.

Toprak sahiple~i kendi topraklar~ nda i~çi çal~~urd~ klar~~ takdirde baz~~ so-runlar~~ olacakt~ r; gelecekte toprak sahipleri vergiden sorumlu tutulacaklar-d~ r; çiftçiler kimin ödeyece~ini ve ne ödeyece~ini bilmemektedirler; inan~yorum ki toprak sahipleri, yeni sistemden çok az ç~kar~~ olacak olan çal~ -~anlar~~ ile aralar~ndaki sorunlar~~ düzenleme zorunlulu~unu duyacaklard~ r. Bu durum a~alar ve beyler taraf~ndan büyük bir tepki alacakt~r, fakat bu do-~al bir durumdur; onlar ~imdi kendi zorbal~ klar~~ ve mültezimlerin yard~ -m~yla, kendi sorumluluklar~ndan sak~ nmak veya kaç~nmak yerine kendi pay-lar~na dü~en vergiyi ödemek zorunlulu~unu duyacaklar ve kendi kendileri-nin mültezimi (tithe-buyers) olacaklard~ r. Onlar, do~al olarak, bütün güçle-riyle ç~kar yollar~ ndan kendilerini yoksun b~rakacak yeni sistemin kabulünü

(15)

bütün güçleriyle önlemeye çal~~acaklard~ r. Onlar~ n etkilerinin kal~c~ l~~~~ gö-rünsün ya da görünmesin, en az~ ndan, belki, çok ihtiyaç duyulan genel uygu-laman~ n gecikmesini etkileyecektir.

2 ) Emlak Vergisi(Ev ve toprak vergisi): Böyle bir mülkün de~erinin 1000 lira üzerinden , vergi oran~ , % 4 kuru~tur. Tüm evler ve dükkânlar 20 000 kuru~~ üzerinde bir oran~~ kapsarsa vergi ikiye katlan~ r.

Gelir Vergisi: % 3'tür.

Askeri Muafiyet Vergisi (Military Exemption Tax): Her bir H~ ristiyan erkek nüfus ba~~ na, vergi oran~~ % 27 olarak hesaplan~ r. Tüm vergiler köy-lerde H~ ristiyan kocaba~lar~ n~ n elinde veya karargahlar~ nda toplan~ r. Konuyla ilgili zaman zaman, inan~yorum ki, papaz ve rahipleri, ~a~~ rm~~~ vazi-yetteki halk~~ ve sakatlar~~ etkilemek için, çe~idi Padi~ah fer~nanlar~~ ve iradeleri yay~ nlan~ r. Ayr~ca, 15 ile 60 ya~~ aras~ nda kalanlar~ n d~~~ ndakiler vergiden muaf mudur. Fakat genel bir ~art vard~ r, o da önceden kald~ r~ lm~~~ halka ne-fes ald~ ran emirlerin merkezi hazineye olumsuz etkisi olmamas~~ gerekir. Vergi, toplam H~ ristiyan erkeklerin ki~i ba~~ na %27 kuru~~ ödemesi ~eklinde l~esaplan~ r ve bu mebla~~~ H~ ristiyan acentalar toplamak zorundad~ r. Bundan kimileri rahats~ zl~ k duyabilir veya y~ llarca ortal~ kta görünmezler, fakat, ölü-münün kan~ tlanmamas~~ halinde [gaib ki~i] vergi verenlerin toplam oran~~ içinde gösterilir. Binleri 27 kurusu bulmak zorundad~ r. H~ristiyanlar ister-lerse bildirilen mebla~~~ toplamada özgiirdürler, ki onlar, kendi muafiyetle-rini kendileri düzenleyebilirler, ama özel yasal düzenleme yap~ lmaks~z~ n bu mümkün de~ildir.

Orduda hizmet için , bir ~ekilde karar al~ nmam~~~ Türkler, muafiyet be-deli olarak 50 Sterlin ücret ödeyebilirler veya temin edebilirlerse onun yerine geçecek daha az bir miktar öderler.

5)A~nam(koyun ve keçiden al~ nan vergi):Hayvan ba~~ na 3 kuru~~ hesap-lanm~~t~ r ve bu y~l 513.624 kuru~~ vergi toplanm~~nr.

6)~arap ve alkollü içkiden 1/10 oran~ nda vergi al~ n~ r.

7)Ketre: Sak~z (veya yap~~ t~ r~c~ ) ç~ kar~ lan bitki ile sar~~ meyvelerden de ö~ür üzerinden vergi al~ n~ r. Yeti~tirilen sar~~ meyve bu y~ l 141.000 kuru~luk bir gelir getirmi~tir.

~ltizama verilmeyen vergiler, ~htiyarlar Meclisi taraf~ ndan görevlendirilen ki~ilerce toplan~ r. Ve onun arac~ l~~~yla paraya ihtiyaç duyuldu~unda, zaman

(16)

buldukça gönderilen vergi toplayanlara veya zaptiyelere geçer. Onlar vergiyi kervanlarla sancak merkezine ula~t~nrlar. Bu y~l (1880) vergi toplamak amac~yla, 14 yard~mc~~ ile birlikte, bir Ba~~ Muhass~l(tax Collector) atand~. Bunlar~n ücretleri toplanan vergiden ödenmektedir. Vergi toplayanlann, gö-revlerini muhaf~zs~z olarak yapt~klar~~ tahmin edilmektedir. Buna ra~men sis-temin ba~ar~l~~ olmad~~~ n~~ i~itti~ime göre kazalar~n d~~~nda bu görevin tekrar zaptiyelere [jandarma] verilece~i sezilmektedir.

Kamu Güvenli~i ~le ilgili Düzenlemeler: Kasabalarda ve daha büyük köy-lerde zaptiye kuvvetleri bulunmaktad~ r; sancaklarda ise bir veya iki karakol hizmet vermektedir ki, baz~lar~nda ehil olmayan ki~iler görev yapmaktad~ r. Oysa ki halk, ço~unlukla hayat~n~~ yollarda geçirmek durumunda ve kervan-larla seyahat ederek ve silah ta~~yarak güvenli~ini sa~lamaktad~r. Genellikle bir soygun veya adam öldürme vuku buldu~unda, bir grup zaptiye yahut yakla~~k 100 dolaylar~nda bir avuç süvari, sözde asayi~i sa~lamak için, olay ye-rinde düzeni sa~lamak için gönderilir. Bütünüyle, sancak havalisinde ~a~~la-cak derecede çok az e~kiyal~ k meydana gelir. Gerçek bir vak~ad~ r ki san~a~~la-cakta Çerkezler yoktur. Soyguncular için çekici olan çok önemsiz geli~~ gidi~ler ol-maktad~r. Kayseri havalisinde organize e~kiyal~ k bulunmaol-maktad~r. Aksarayl~~ veya Aziziyeli Çerkezlerin, bir iki at çalarak, soyguna ba~lad~ klan san~lmakta-d~r; fakat, onlar~n delice cesareti bile, ganimet eyilimlerini organize bir sald~-r~ya dönü~türmez.

Emniyet Güçleri: Polis kuvveti a~a~~daki gibi da~~t~lm~~t~r:

Kayseri ~ehri 1 binba~~, 2 yüzba~~, 2 te~men, 2 aste~men, 7 çavu~, 13 on-ba~~, 33 piyade, 26 süvari olmak üzere toplam 86 ki~i. Kayseri köyleri ise 9 pi-yade ve 16 süvari olmak üzere toplam 25 ki~i. ~ncesu Kazas~: 3 pipi-yade veli sü-vari, toplam 14. Tüm personelin toplam~~ 1434tür. Bölgenin bu durumu gö-zönünde bulunduruldu~unda, bu say~, az say~da süvari birli~iyle beraber kamu güvenli~ini sa~lamak için oldukça yeterlidir.

Görevlilerin ücretleri: Ayl~ k olarak binba~~~ 800 kuru~, yüzba~~~ 400 kuru~, te~men 300 kuru~, aste~men 150 kuru~, çavu~~ 120 kuru~, onba~~~ 110 kuru~, özel atl~~ süvari eri 100 kuru~~ almaktad~ rlar. Siivari birliklerinde görevli te~-men 250 kuru~, aste~te~-men 150 kuru~, çavu~~ 100 kuru~, onba~~~ 90 kuru~, özel atl~~ süvari 80 kuru~. Bu görevlilere ya çok kötü olan ve k~sa sürede peri~an bir hale gelen ya da düzenli olarak çok zor temin edilen elbise ve postai verilir. Adamlann görüntüsü en onur k~r~c~~ bir vaziyettedir ve onlar, s~ kl~ kla, kendi elbiselerini kendileri temin ederler. Bunun yan~nda, güvenlik görevlilerine, hayvan yemi ve tayin bedeli olarak para verilmektedir.

(17)

Süvariler vergi toplamak, ~ahideri getirmek, resmi mektuplar~~ da~~tmak gibi görevlerin yan~nda, resmi ve genel muhaf~zl~k görevlerini de yerine geti-rirler. Piyadeler, ba~l~ca, resmi ulak görevi yaparlar, kahve getirirler, tütün sararlar vb. Resmi binalarda ve hapishanelerde nöbet tuttuklar~~ gibi, tan~klar~~ getirirler, gece sokaklarda devriye gezerler. Bunlar~ n maa~lar~~ iki ayda bir ödenir.

Adli Yönetim

Bu y~l~n ba~lar~ndan itibaren, adli mahkemelerin bütünüyle yeniden

in-~as~~ Ankara Vilayeti'ne yeni atanm~~~ olan müfetti~~ taraf~ndan yürürlü~e

ko-nuldu.

Bu mahkemeler:

Bidayet(Asli Hukuk)Mahkemesi Ceza Mahkemesi

3 )Ticaret Mahkemesi'dir.

1)Bidayet Hukuk Mahkemesi: Ba~kan~, kendisine dört üyenin yard~m et-ti~i, hakimdir. Bu dört üyenin ikisi Müslüman di~er ikisi de H~ristiyan'd~r. Bidayet mahkemesi çe~itli bölümlere ayr~lm~~ur. Bunlardan biri, yaln~zca Müslümanlar~n meseleleriyle ilgili dini davalara bakar, ~ayet davac~~ isterse, dava, hakim taraf~ndan tek ba~~na yürütülür, gerekirse müftü hakime yar-d~mc~~ olur; bu durum Kur'an ve ~eriate göre düzenlenir. Davalar sadece H~ristiyanlarla ilgili ise, ya da bir H~ristiyanla bir Müslüman aras~nda ise veya sadece Müslümanlar aras~nda oldu~unda, ilgililer istediklerinde mahkemede hakim ve üyelerin huzuruna ç~kar~l~rlar. Bu durumda mahkeme heyeti, iç hukuka ve Mecelle'ye göre karar verir. Mecelle Kur'an'dan ç~kar~lm~~t~r; bu i~e uzun bir süre önce ba~lanm~~~ ve halen iktibasa devam edilmektedir. Kur'an'~n ihtilaflar~n~~ ve uyu~mazl~klar~n' uzla~urmak için yap~lan bir te~eb-bilstür. Inan~yorum ki, bu düzenleme halihaz~rdaki medeni kanunla çau~-mamak için yap~lm~~t~r ve Kur'an'~n, topluma uygulanabilir ve kabul edilebi-lirlik ba~lam~nda bir sunulu~udur. Fakat, Türkler ki~i haklar~~ konusundaki isteksizliklerini unutmu~~ de~illerdir. O nedenle, Bidayet Hukuku' r~daki bu boyutun bütünüyle kald~r~ lmas~n~, mestolmu~~ bir vaziyette, selamlayabilirler.

Mahkemede yarg~lama usulleri aç~k olarak yap~l~r ve kararlara, genel-likle, müzakere yoluyla vard~ r; fakat, Ukim ço~unlu~un görü~ünün aksine bir karar verme gücüne sahiptir.

(18)

898 KEMAL KARPAT-BAYRAM BAYRAKTAR

Ceza Mahkemesi (Criminal Court): ~kinci ba~kan Istanbul'dan tayin

edi-lir ve kendisine yard~m eden, ikisi Müslüman ikisi H~ ristiyan olmak üzere dört yard~ mc~~ üyesi vard~ r. Mahkemenin tüm yarg~ lamalar~~ halka aç~ kt~ r. Yarg~lama ya tan~ klar~ n ça~r~ lmas~yla ya da, üyelerden birinin huzurunda, bir katip taraf~ ndan yaz~l~~ delillerin okunmas~yla yap~l~ r. Veya her iki ~ekilde de uygulanabilir. Sonuçta karar mahkemenin gerekli görebilece~i bütün deli-lerle birlikte, sonucu aç~ klayacak olal~~ hâkime sunulur.

Ticaret Mahkemesi (Commercial Court ): Ba~kan~~ H~ ristiyan kökenli

Osmanl~~ vatanda~~, yard~mc~lar~~ ise üçü H~ ristiyan üçü de Müslüman olmak üzere alt~~ yard~ mc~s~~ bulunmaktad~ r. Bu mahkemenin dava i~lemleri de ceza mahkemesindekilere benzer; fakat, karar üyelere dam~~lmadan ba~kan tara-f~ ndan aç~ klan~ r. Öncelikle yaz~ lan karar yaz~ l~~ olarak hakime sunulur. Karar~ n uygulanmas~~ ise mutasarr~f~ n yetki alan~ na girmekte idi. Ticari mah-kemenin dört üyesi, iki y~ll~ k bir süre için, Kayseri tiiccarlar~~ taraf~ ndan seçi-lirdi. Bu üyeler ikinci kez de seçilebilirlerdi, fakat, arka arkaya dört y~ ldan daha fazla hizmet yapamazlard~. Ba~kan ve di~er iki üye Istanbul'dan ata-n~rd~.

Ceza mahkemesinin üyeleri müfetti~, mutasarr~f, hâkim ve savc~~ taraf~ n-dan seçilirdi.

Asli hukuk mahkemesinin üyeleri halk taraf~ ndan seçilirdi. ~l ~dare Meclisi on iki ki~ilik isim tespiti yapar ; seçilenlerin listesi Kayseri merkez il-çeye ba~l~~ köylerin ihtiyar meclislerine gönderilirdi. Onlar da on iki ki~ilik listeden sekizinin isimlerini belirlerlerdi. Bu listeler kent merkezine döndük-ten sonra, en çok oyu alan sekiz üyenin isimlerini ihtiva eden yeni bir belge düzenlenirdi. Bu isimler de, ta~radaki kazalar~n ihtiyar meclislerine sunu-lurdu. Daha sonra ilçe idare meclislerinden en çok oyu alan sekiz isim valiye sunulur, vali de bunlardan dördünü mahkeme üyesi olarak atard~. E~er Kayseri merkez ilçede ihtiyarlar meclisi, oybirli~iyle, göreve lay~ k birini belir-lese dahi, ta~ra ilçelerindeki üyeler onu seçmezdi ve o ki~inin ismi valiye gönderilmezdi. Bu durum, belki de, ta~ra kazalar~ n~ n lehinde ço~unlu~un sesini duyurmas~~ için önemli bir kolayl~ k idi.

Bu dönemde mahkemeler yeniden yap~land~ r~l~ rken, bir Rum müdde-i umum-yani bir tür savc~~ (public prosecutor)-tayin edildi. Ceza davalarmda kanunun uygulanmas~~ ile ilgili kararlar~ n ayr~ nular~nda, hâkim taraf~ ndan kendisiyle bilgi al~~veri~inde bul~mulurdu.

(19)

Ceza mahkemesinin ikinci ba~kan~ n~n tayini yakla~~k bir y~l önce erte-lendi, yerine bir ba~ka üye de atanmad~. Halihaz~ rdaki hakim hem bidayet mahkemesine hem de ceza mahkemelerine ba~kanl~ k etti. Bu nedenle, sonuç olarak, i~lerin ço~u sürüncemede kal~yordu. ~nanc~ma göre hakim ak~ll~~ bir adamd~ r, fakat, onun iki y~ll~ k nefesi gelecek y~la kadar ancak dayan~r; bu da onun enerjisini etkiler.

Adli idarede, daha büyük güven verici belirtilerin in~as~~ için konu~tum, ama, bunu teyit edecek bir uygulamay~~ göremedim. Halbuki, düzenleme i~in k~ymeti gere~i yap~lmallyd~. Ki~isel olarak buna inanmak için bir neden gö-remiyorum.

Bundan ba~ka ki~isel özgürlük konusunda varolan s~ n~ rlamayla birlikte hapisanede hizmetler sürüyor, ama, güvenli de~il. Hapisaneyi ziyaretim esna-s~ nda, bana verilen bilgiye göre, içeride, hepsi de Türk olan 150 kadar adi suçlu kalmakta idi. Bu adamlar istedikleri ~eyi yapabiliyorlard~; uyuyorlar, si-gara içiyorlar, dedikodu yap~yorlar, pipo [a~~zl~ k m~?[ sat~n al~yorlar, ba~l~ k örüyorlar vb. Birkaç ki~i ise zincire vurulmu~~ idi. Kap~da ise, yar~~ uyur halde bir jandarma nöbet tutuyordu.

~tibari olarak H~ ristiyan tan~ klar bütün mahkemelerde kabul edilir; fakat ön yarg~~ nedeniyle onlar, '~ahit yerine 'muhbir' olarak adland~nl~rlar.

Yemin etme dini cemaat ba~kanlar~, ya da temsilcileri marifetiyle yapt~n-lir. Bu i~i uygulamak için, kimi zaman, tan~ kla birlikte bir jandarma eri sevk edilmesi s~kça görülür.

Mali Yönetim: Bu dairenin ba~kan~, do~rudan Ankara'daki defterdara ba~l~~ olan muhasebecidir. Mali konularla ilgili ayr~ nt~ larda ketum birisidir. Böyle olmas~ na kar~~n Kayseri Sanca~~'mn gelirleri~~i~~~ a~a~~da do~ru tahmini gösterimi sa~lanm~~t~r:

1880 Kuru~~

Kayseri (ö~ür kar~~l~~~~ vergi takdiri) 1.256.583

~ncesu Merkez (ö~ür) 267.500

Develi Merkez (ö~ür) 611.424

Askeri Muaf~yet Vergisi(cizye) 837.526,

(20)

900 KEMAL KARPAT-BAYRAM BAYRAKTAR

Gelir vergisi

Hane ve emlak vergisi 2.000.000

Ye~il Erik 141.000

Ketre 140.000

Tütiin,tuz ve içki vergisi 184.388

Paris alç~s~~ 32.000

Sa~l~k: Kanalizasyon düzene~indeki altyap~~ eksikli~i ve ortalama su te-minindeki güçlüklere, ayr~ca çöplük birikintilerine ra~men Kayseri ~ehri çok sa~l~ kl~d~r. Yaz mevsiminde, özellikle temmuz ve a~ustos aylar~nda, s~caklar çok etkilidir; bu nedenle kent sakinlerinin büyük bir ço~unlu~u da~l~k böl-gelerdeki kendilerine ait olan ba~lara göçmektedir. ~üphesiz bu, salg~n has-tal~ klara kar~~~ bir ba~~~~kl~k kazand~r~yor.

K~~~ mevsiminde ise, aral~ k ay~ n~ n ortalar~ ndan ~ubat~n sonlar~na kadar Kayseri'de çok karl~~ so~uk bir mevsim ya~an~r. Di~er mevsimler ho~~ bir iklime sahiptir.

Kayseri'llin köyleri de sa~l~ kl~~ bir ortam içindedir. Düzlüklerde, batakl~k-lara yak~n yerlerde kurulan köylerden baz~lar~ nda s~tma hastal~~~~ yayg~nd~r. Fakat, sadece bu hastal~~~ n teskin eden ~ekli görülür. Bir veya iki köy ise s~tma hastal~~~~ ile tan~n~r.

Yerel olarak göz hastal~ klar~~ da vard~r. Son y~llarda iz b~rakan '~ark ç~ba-n~ ' (Aintab button) görülmekte ve giderek yay~lmaktad~r. Mesanede çok çe-~itli hastal~ klar~ n bulundu~u hastal~klara da rastlan~r. Bir doktor bana, son birkaç y~lda altm~~~ ki~iyi tedavi etti~ini söyledi. Bunlardan sadece birisi öl-mü~tür. Bu bana göre 'Cumgrano' olarak kabul edilmelidir. Köpek ~s~rmas~~ sonucu ortaya ç~ kan kuduz hastal~~~~ gibi, güne~~ çarpmas~~ da bilinmemekte-dir. Çiçek hastal~~~~ ise hemen hemen tüm dünyada çocukluk ça~~nda ortaya ç~ kar; fakat, ender olarak öldürücüdür. Çiçek a~~sma Müslümanlar taraf~n-

Çiçek hastal~~~~ ile ilgili Lady Montaqu'~nin Türkiye Mektuplar~~ 1717-18'de yap~lan yorumda "... bizde [~ ngiltere'de] pek çok yayg~n ve çok zalimane olan çiçek hastal~~~ n~~ burada [Türkiye'de] ke~fettiMeri bir a~~~ ile önliiyorlar(...) A~~lanma için en uygun zaman s~caklar~n sonu, sonbahann ba~lang~c~ (...) Ceviz kabu~u içine doldurulmu~~ çiçek hastal~~~~ a~~sm~~ hangi damardan aç~lmas~n~~ isterlerse, o damar~~ büyük bir i~ne ile açt~ktan ve i~nenin ucu kadar a~~y~~ buraya koyduktan sonra yaray~~ ba~l~yor ve üzerine bir ceviz kabu~u yap~~unyorlar. Bütün bu ameliye sonunda en küçük bir ac~~ hissedilmiyor. Ayn~~ ~eyi dört be~~ damara dahi yap~yorlar....",

(21)

dan önem verilir. ishal yabanc~lar~~ çabucak etkiler gibi görülür ve ishalde ayakta kalmak zordur. Bu y~l genellikle yayg~n olarak görülmü~tür.

~a~e Tüketimi: Bu~day ve arpa gibi ürünlerin miktar~~ y~l içindekine göre de~i~iklik gösterir. Gelecek hasatm sonuna kadar elde yeterli oranda ürünün bulunmas~na dikkat edilir. Bunun yan~nda Kayseri Sancak merkezinden m~ -s~r da ihraç edilir. ~~itti~ime göre, kent merkezinin tüketimi için yeterli m~s~r yeti~tirilmez, ço~u Yozgat'tan kar~~lan~r ve ihtiyaç fazlas~~ ise ihraç edilir.

1878'te haz~rlanan hayvan say~s~n~~ gösteren resmi bir raporda ~u kay~tlar bulunmaktad~r: Ac 4130; kat~n 6618; merkep : 5550; inek: 8674; öküz: 6161; deve :152

Yöredeki merkep say~s~~ oran~n~ n çok daha yüksek oldu~unu söyleyebili-rim; en az 15.000.

Yakacak kimi zaman az bulunur. Ço~u kez odun yakla~~ k 18 saatlik yer-lerden getirilir. Hayvan katarlar~~ d~~~nda, tekerlekli ta~~ma arac~~ yoktur.

özet

Böyle bir k~sa durum tespitinden sonra Anadolu'nun genel durumu ko-nusunda kimi özetleri sunmada hakl~~ olup olmad~~~m' bilmiyorum. Bu za-mana kadar olan hükümet sistemi çok iyi bir ~ekilde aç~kland~. Olabildi~ince tekrardan kagn~lmas~~ d~~~nda, bu konuda söylenebilecek her ~ey söylendi. Bununla birlikte haber toplamayla olu~an bilgilerden çok, kaydetti~im ilk iz-lenimlerimle ilgili birkaç konuyu sunmaya çal~~aca~~m : ülke ile ilgili en ger-çekçi ders çürülne görüntüleridir. Çürüme ilerleme ve ~slahatlar~~ bütünüyle bo~makta, ayn~~ zamanda tarafs~z hukuk yönetimini de engellemektedir. Çürüme çe~mesi ~stanbul'da ba~l~yor, damla damla ta~ra vilayetlerine yay~ l~-yor. Çürüme ve entrika ortam~nda nas~l ekmek ve besin sa~lanabilir. Görevliler, kar~~~ kar~~ya b~rakt~klar~~ dayan~lmaz isteklerine meylettirmenin d~~~nda, nas~l ba~ar~l~~ olabilirler. Hatta, böyle bir yönlendirmeye ra~men, far-zedelim ki gerçekten ayd~n nitelikli - çal~~kan, dürüst birkaç ki~inin bulunabi-lece~ine inan~yorum - ki~iler bulundu. Çepeçevre ku~aulm~~~ olacaklanndan dolay~~ iyi i~ler yapmak için güçsüz olacaklard~r. O ki~iler, beyler-a~alar ve halk meclislerinde bütün gücü ellerinde bulunduran, tüm ilerleme ve yeni-le~meleri önleyen, mahalli kodamanlarla çal~~mak durumunda kalacaklard~r. Çünkü, hepsi de kendi ç~kar ve belki, hâldmiyetlerini sürdürme e~ilimi içine gireceklerdir.

(22)

902 KEMAL KARPAT-BAYRAM BAYRAKTAR

Yeni atanan bir görevli için, aç~ k olan üç yol vard~r: Kaderini beylere ba~layabilir ve al~~~lagelen ç~karlar~n~n semeresini toplayabilir. Böylece or-tam~n aynen kalmas~na veya daha da kötüle~mesine hizmet eder. E~er kayda de~er bir gelire sahipse, kendisini olaylar~ n d~~~nda tutabilir ve kendisine, her taraftaki yanl~~lan gören ve olaylan önlemek için daha güçsüz olarak çö-ken bir resmi durumda rütbe kaybettirmez. Veya yerinde oturup ~öyle söyle-nebilir: Bütün mahalli güçlerin kendi üzerine gelmesine sebep olan 'bu du-rumda böyle gidemez. Sonuçta kesinlikle, k~sa bir süre içinde kendisi ya ko-vulacak ya da görevden al~ nacakt~r. Ben henüz bu sonuncu gruba giren bi-rine rastlamad~m. Memurlar~n ço~u kendi memuriyetlerinin ceremesini, bir ~ekilde, ödemektedir; bu memurlar nüfuzlu ki~ilere kar~~~ direnme e~ilimin-deler. Onlar~n istekleri d~~~ndaki ~eyleri yapabilmektedirler. Baz~lar~~ üze-rinde uzun uzun dü~ünerek onlar~n bindikleri dal~~ keseceklerdir. Bunlar~n hepsi, korkar~m, Avrupa'da çok iyi bilinir; fakat, kanaat~ mca bütünüyle bu olumsuz ki~iler aç~ kça görülmelidir. Bu mahalli zorbalarla ileti~im kurman~n kestirme yolu yokmu§ gibi görünüyor. Çe~menin aniden ant~lmas~~ da müm-kün de~ildir; fakat, tedrici olarak ve hissettirilmez bir ~ekilde d~~ar~dan sü-rekli bask~~ yaparak, bu ki~ilerin etki alanlar~~ daralulabilir. Ülke, halihaz~rda, bu ki~ilerin etkisi alt~nda inleyen köleli~in zararl~~ etkilerinden sonunda kur-tar~labilir. ~imdiden onlar~n güçlerinin azald~~~na inan~yorum. Ö~ür yerine, sabit mali vergilendirme sisteminin ba~lang~c~, ülkeyi mültezimlerden kurta-racak yönetici s~ n~f~ n gücünü yanl~~~ bir ~ekilde temsil eden toplumun bu ba~belalan, muti ve e~itimsiz insanlar~ n kontrolleri sayesinde güçlerini ar-t~rmaktad~rlar. Diyebiliriz ki, bu sistemin genel gidi~at~~ onlar~n nüfuzunu yerle bir edecektir. Hatta bugün bir ilçeyi de içine alan bu yörede tüm güçle-rini kullanarak beyler teyakkuz halindedirler. Ve halk~~ bu yeni sisteme kar~~~ k~~k~ rtmaktad~rlar. Toplu ~ekilde basur~lmazlarsa geli~meleri ve genel gidi~au erteleme nisbetinde te~ebbüse geçeceklerdir. Fakat inan~yorum ki etkisiz ka-lacaklard~ r. Meclis kararlanyla Avrupal~~ müfetti~ler onlara daha büyük bir darbe vurabilirlerdi. Bir kere insanlar~n anlay~~lann~~ de~i~tirmek bir yana, toprakta adalet sa~lanmas~~ bir inanç olarak kimi zaman geli~meyi te~vik eder ve köylülerin efendilerine kul nisbetinde kaat etmeleri ve yaltaklanarak çev-resinde dönmelerini durdurur; ayr~ca, zincirlerini a~ama a~ama k~rarlard~.

Di~er bir konu ise e~itimdir. Türkler aras~ndaki bütün bu çürümeler, onlar~n fanatizmi ve H~risiyanlarm yalanc~~ ve dedikoducu huylar~, bana göre, büyük oranda cehaletlerine atfedilebilir. H~ ristiyanlar, Amerikan ve di~er misyonerlerin gayretlerine ra~men, e~itimin önemini çok az kavramaktay-

(23)

ken, Kur'an'~n s~n~ rl~~ bilgisini hariç tutarsak, Müslümanlar~n ileri derecede karanl~k içerisinde oldu~u söylenebilir. E~itimsel ihtiyaçlar için hükümetin vaatte bulunmu~~ olmas~yla ~imdi bir f~ rsat olarak madem ki bu i~~ tamamlan~ -yor, öyle ise e~itim sa~lam temeller üzerinde seyredecektir. Zay~fça da olsa genel laik e~itim, gereken ve oldukça uygulanabilir olan e~itimin bütün ku-rumlar~n~~ bir çat~~ alt~nda e~it olarak toplad~. Fakat e~itim olana~~n~n bu ya-rarl~~ sonuçlar~~ e~itimin ya~ama geçirilmesiyle zaman içerisinde terk edilme-lidir.

Ermeni ve Rumlar~n dini önderlerinin ellerindeki bu örtülü güç, ~ngiltere'de hukuk mahkemelerinin malzemeleri olan bu yerle~ik unsurlar~ n yar~~~, bana, üzerinde durulmas~~ gereken bir konu gibi geliyor. Kastetti~im toplumsal ve ahlaki suçlar; örne~in iki evlilik, zina, ni~an bozma, bo~anma vb. üzerinde durulmas~~ gereken ba~l~ca konular olmaktad~ r. Tüm bu konular~~ adli yarg~n~n önüne getirmenin zaman~~ gelmi~~ olsun ya da olmas~ n, ben kendimi bu konularla ilgili bir görü~~ bildirmeye yetkili görmüyorum. Fakat bugünkü düzenlemenin etkisi, ba~ka bir yolla hukuku aramak için onlara ö~-retim yoluyla kiliseye mutlak itaaderinin so~utulmas~~ mümkündür. Bu iki ki-lisede suistimal ve yolsuzluklara e~ilim had safhadad~r.

De~inmeye çal~~t~~~m di~er bir konu da kamu i~leriyle ilgilidir. Bu da bir hükümet ba~~~' vaadiyle büyük bir saik kabul edilmelidir. Bölge ve çevrenin geli~mesi, iyi yollar~n yap~lmas~~ ile büyük oranda desteklenebilir. Bu bölgeye geli~me için umut verici olan demiryolunun ula~ma zaman~n~n geldi~ini he-nüz dü~ünemiyorum. Sa~lam köprülerin, kanallar~ n ve geçitlerin in~aas~n~~ gerektiren, bugün için, tekerlekli ta~~ mac~l~ kla ilgili zor olan altyap~y~~ gerçek-le~tirmek mümkün görünmemektedir. Hatta yeterli kalifiye eleman~~ bile yok-tur. ~imdiye kadar tamamlanmas~~ gereken i~ler d~~~ nda yap~lmakta olan her-~ey para gereksinimi nedeniyle engellendi. Bitmemi~~ durumda ve genellikle terk edilmi~~ olan, asl~ nda gereksiz gördü~üm, ham toprak üzerinde birkaç millik kaplama yolun in~a edilmesi örne~inde oldu~u gibi. ~imdi, eldeki pa-rayla, yolun ço~u yap~ lmallyd~; fakat yap~ lan i~lerden sonuç al~ naca~~~ konu-sunda besledi~im ümit çok azd~ r. Ula~~ m~n altyap~~ ilerlemesi için istekli ol-mad~~~ n~~ dü~ünüyorum. Belki de ilk planda paran~n kamu binalarm~ n, okul-lar~n, hapishanelerin, resmi bürolarm in~asma tahsis edilmesi daha avantajl~~ görülmektedir.

Polis örgütünün yeniden yap~lanmas~~ için acil bir reforma ihtiyaç vard~r. Kan~mca ba~l~ca suçlardan olan yankesicilik ve at h~ rs~zl~~~~ yapmak en ak~ll~ca bir i~~ olmal~d~ r[!].

(24)

904 KEMAL KARPAT-BAYRAM BAYRAKTAR

Kayseri kazas~nda 1875'te yap~lan sarma göre köylerin, erkek nüfusun ve ta-r~m yap~lan topraldarm listesi a~a~~da gösterilmi~tir-6

Köy Adlar~~ Hane sa- Ermeni

y~si

Rum Türk Toplam Toprak Dönüm

Arg~ nc~k 114 256 256 8.163 Kumar l~~ 45 76 76 3.426 C~rkalan 101 233 233 8.393 C~rlavuk [Mimar 247 710 710 11.384 Sinan] Derevenk 69 176 7 1 83 1 5404

Belle Gesi [Ba~-yurdu] 112 286 286 4517

Darsiyak[Kayaba~] 196 28 195 289 512 11.042 Nise[Güzelköy] 153 244 137 381 3.335 üskiibi [ Suba~~~ ] 105 106 120 226 5.460 Küçük Bürüngüz 49 133 133 9.184 A~~rnas [Ta~ören] 258 138 560 698 43.282 Dimitre [Turanköy] 177 440 440 26.971 Vekse [Özliice] 60 66 94 160 2.571 Isb~d~n [Ba~p~nar] 102 255 255 6.795 Karahöyük 42 99 99 2.802 Gömeç 79 195 195 19.830 Salur 65 141 141 9.758 Dadas~n [Akçatepe] 38 85 85 1.604 Horsana[Bu~dayl~ ] 27 57 57 5.752 Barsama [Çavu~a~a] 87 185 185 12.622 Zerve[Doruklu] 77 115 115 3.128 Sarayc~ k 47 103 103 6.160

Boyac~~ 65 186 186 Ku~çu içinde

Çevril 97 263 263 11.777

Ku~çu 143 401 401 30.798

Ta~han 45 150 1 50 13.657

Mente~e 51 142 14 2 2.347

I.' Kayseri ve çevresinin, günümüzde, genel bir de~erlendirmesi ve yer adlar~ ndaki de~i~iklikler için bkz. Genel Nüfus Say~m,: 38 KA1SERi, Ba~bakanl~k Devlet istatistik Enstitüsü. Ankara, 1983, Kayseri'de ~lk Nüfus Say~ m' için bkz., Hüseyin Cömert. Kayseri'de ilk Nüfus

(25)

H~ rka Siliftarl~~ Kilise Ta~l~ k Belviran Gerson 106 71 96 16 59 13 112 61 285 207 263 - 74 45 285 207 263 61 186 45 36.602 3.067 6.74 I 29.212 16.737 H~ rka'n~ n ~çinde

Ya~~~ tçepne 43 110 110 Ditto(?)

Yasir 62 165 165 5.163 Ak~ n 72 179 179 17.349 Germelik 71 200 200 9.834 Alagöz 16 31 31 3.630 Keykt~bat 12 23 23 9.996 Kalkanc~~ k 35 87 87 3.303 Karakimse 44 98 98 7.911 Dadage 52 160 160 5.551 Ebiç 76 189 189 8.539 0bl-t~k 48 164 164 22.245 Yamt~la [Yemliha] 133 354 354 6.629 Hasanc~~ 65 165 165 26.907 Koçcaaz 45 116 116 6.741 Ambar 25 57 57 5.069

Hasan Arpa [Hasan

Alp] 14 29 29 6.781 Mollahac~~ 68 196 196 12.146 Himmetdede 62 178 178 4.445 ~maret [Amarat] 89 257 257 2.366 Mahsemin 141 340 340 15.418 W~regil 32 67 67 8.910 Vartan [Vatan] 24 69 69 8.12 Höbek 107 295 295 54.536 Yabani 3 8 8 3.627 Molu 259 52 613 665 4.987 Oymaagaç 81 207 207 6.405 Muncusun [Güne~li] 270 377 247 624 39.861 K~z~ k 134 350 350 54.222 Ay~~ rn 72 244 244 22.880

(26)

906 KEMAL KARPAT-BAYRAM BAYRAKTAR Kemer 65 176 176 9.674 Çukur 170 224 290 514 6.356 Emmiler 92 221 221 10.616 Hisarc~k 252 633 633 5.807 K~z~lviran 330 809 809 26.722 Siirtme 69 171 171 7.239 K~ranard~~ 114 378 378 2.754 ~spile[Ba~akp~nad 120 338 338 5.832 Kuruköprü 84 265 265 11.708 Akçakaya 256 599 599 2.946 Salkuma 95 275 275 4.754 Süksiin 61 163 163 11.869 Kulu 44 101 101 2.502 Bozca 90 272 272 8.271 Yuvali 145 371 371 17.722 Ka~~ 39 102 102 Hac~lar'da Büyük Taf 51 131 131 4.852 KüçiikTaf 32 96 96 8.711 Horan 106 310 310 24.708 Dö~er 67 186 186 14.548 Eski Ömerler 39 102 102 15.104 Istafana [Re~adiye (Erciyes) 39 - 102 102 15.104 Bey De~irmeni 18 39 39 5.907 Fehimli 41 97 97 3.559

Sar~dani~met[Elmal~ ] 11 46 46 Dö~erin içinde

Bayram Hac~~ 80 179 179 9.373 Yukar~~ Hasinli 20 51 51 A~a~~~ Hasinli 38 115 115 12.409 Tahhini 23 62 62 1.664 Hac~lar 574 1.558 1.558 35.286 Eficere 381 845 162 1.007 2.191 Gesi 274 11 78 466 555 3.152 Muncusun 372 308 - 410 718 7.210 Zincidere 595 - 1.124 132 1.256 13.199 Talas 2.303 2.240 2395 1.173 5.808 9.414 Germir 1.214 958 1476 489 2.923 8.194

(27)

Tavlusun 578 182 314 699 1.195 1.583

Endiirlük 684 1264 67 1.331 6.226

Erkilet 731 290 306 1.385 1.981 16.451

Kayseri (Merkez) 8.137 7.288 1.339 13.714 22.341 91. 381 23.765 13. 345 9.296 38.686 61.327 1.209.477

Kayseri Sancak' ve Develi (Everek) ilçesinde 1875 y~l~nda yap~lan Köy Adlar~, Erkek Nüfus ve Tar~m Yap~lan Topraklar~n ~statisti~i

Köy adlar~~ Hane Say~s~~ Ermeni Rum Türk Toplam Tar~m/Dönüm

Ayvaz Hac~l~~ 86 200 200 11.169 Öksiit 92 219 219 7.457 Epçesultan 31 80 80 4.393 Fara~a [Çaml~ca] 297 545 17 562 4.409 F~ rakd~n [Gümü~ören] 97 231 231 9.164 Gazi 94 220 220 8.042 Gömedi 18 54 54 8.000 ~lipmar 9 24 24 3.978 ~ncesu 106 243 72 315 34.800 Karacaören 76 111 89 - 200 3.986

Madaz~~ [Yaz~~ ba~~~ ] 28 82 82 10.000

Millidere 11 28 28 6100 Sar~ca 55 136 136 717 Soysall~~ 88 204 204 11.043 Senderemek 60 122 122 2.349 Tombak 55 136 136 2.830 Çomakl~~ 155 470 25 495 33.350 Ard~ç 30 93 93 3.191 Böke 30 86 86 11.564 Bekta~l~çifli 1 2 2 1.523 Döger 27 75 75 4.122 Elmal~~ 5 19 19 1.720 Elbeyliçifli 3.000 E~elikçifli - - 3.500 Geregit 65 168 168 7.563 Gilgin 122 328 328 12.413

(28)

908 Göbi7

KEMAL KARPAT-BAYRAM BAYRAKTAR

1.000 Hac~-Pa~a-çifli 10 10 11.598 Hamanc~ k-çifli 150 10.4120 Cebir 37 - 98 98 4.428 Cüci~n 77 250 25 275 26.339 W~re~in 12 32 32 2.889 Koçca~~z 27 71 71 5.314 Kamber 70 191 191 8.075 Kepez 63 218 218 10.224 Kömür 28 72 72 1.880 Kabakl~~ 47 119 119 15.720 Kale 17 57 57 5.354 Mardin [Ekinli] 39 103 103 7.038 Maraçak [Yazyurdu] 24 88 88 4.428 Pusatl~~ 104 344 344 13.848 ~~hbarak 61 164 164 17.781 Sosun [O rtakavak] 60 153 153 26.339 Sakaltutan 45 156 156 4.047 Sar~ mehmetli 42 93 93 7.730 Süleymanl~~ 82 216 216 11.975 ~ahmelik 71 205 205 19.970 Sö~ütlii-Ciftli - 2.164 Tray~~ n [~ncili] 78 213 213 13.131 Cil~neze 14 42 42 4.638 Çön~lekçi 34 118 118 6.237 Çöten 82 218 218 29.845 Tomarzas 550 1860 75 1935 215.438 Vengicek [Yaz~ l~ ] 33 100 100 2.700 Viranc~ k 32 83 83 2.760 Yamaçl~~ 20 - - 73 73 1.328 Develi-Everek" 2.393 2.783 198 3.529 6.510 41.633 Toplam 5.931 5.717 832 9.487 16.03 846.754

7 Bugün köy tüzel ki~ili~ini korumakla birlikte, yerle~ik nüfus bulunmarnaktadir.(Ç.N) 8 Nahiye

(29)

1875 Tarihinde Kayseri'nin ~ncesu ilçesinde Yap~lan Köyleri, Erkek Nüfusu ve Tar~m Alanlar~n~~ Gösteren istatistik

Erkek Nüfus

Köy Adlar~~ Hane Say~s~~ Ermeni Rum Türk Toplam Tar~m ~ncesu I" 1.649 1.409 2252 3661 51.335 Enehil 353 - 463 424 887 25.946 Hamurcu 48 - 136 136 2.527 Karabey 31 - - 85 85 1.556 V~ ran~ehir 32 75 75 1.863 Sarayc~~ k 25 56 56 1.840 Karahisar 't 1028 2.522 2.522 10.6700 ~eyh~aban 100 218 218 6.374 Ku~çu 19 36 36 5.888 Gördelis 31 62 62 3.745 Kaleköy 121 258 258 3.097 Murican 59 - 143 143 2.130 Ortaköy 117 260 260 727 Ba~köy 24 - 79 79 2.984 Til 37 39 61 100 9.870 Kayak 12 41 41 1.488 Kesteliç 91 205 205 2 013 Erdemesin 113 225 225 2 350 Ke~lik 86 189 189 1709 Roket 7 16 16 1402 Toplam 3.983 2.171 7.083 925 235544 ÖZET

Köy Adlar~~ Hane Say~s~~ Ermeni Rum Türk Toplam Toprak

Kayseri (merkez ilçe) 23.765 13.345 9.296 38.686 61327 1209477

Develi-Everek 5.931 5.717 832 9.487 16.036 846754

~ncesu 3.983 2.171 7.083 9.254 235.544

Toplam 33.679 19.062 12.299 55.256 86.617 2.291.77512

141 ilçe

LI Nahiye

(30)

910 KEMAL KARPAT-BAYRAM BAYRAKTAR

Kayseri'de önde gelen tüccarlardan biri taraf~ndan düzenlenen, Kayseri'nin son be~~ y~ll~k ihracaat ve ithalaat oranlar= gösterir liste

~THALAT Mallar Ciysi,yünlüler vb. Uzun giysiler vb. Matbaa Kal~ l~~~ Kadife,ipek,yfinlüler Pa~nukiplik vb. Yün,Berlin yünü vb. Cam e~ya

Porselen ve cam e~ya Kahve ~eker Demir Bak~ r Petrol Çelik Baharat Teneke,konserve(Tenek e) Çivi Mum K~ rm~ z~~ boya Renk boyas~~ ve all~ k Keçi k~ l~~ Çe~itli süs e~ya vb. Tütün ( i~lenmem i~) Tuz Sabun Pamuk De~eri Aç~klama 16.000 Sterlin Almanya'dan 10.000 " Manchester'den 10.000 " Ol 15.000 " Fransa'dan 5.000 " Mancl~ester'den 2.000 " 19 750 " Fransa'dan 2.000 " Fransa ve Avusturya'dan 6.000 " Marsilya'dan (Brezilya Kahvesi) 2.500 " Marsilya'dan 5.000 " ~ngiltere'den 4.000 1.200 " Fransa ve ~ngiltere'den 500 " ~ngiltere'den 500 " Marsilya ve ~ng.'den 1.000 " ~ngiltere'den 500 " ~ngiltere'den 600 " ~ngiltere'den 1.500 " 3.000 " 1.200 " Marsilya'dan 15.000 " Fransa ve Almanya 12.242 3.414 " 2.500 " Mersin ve Samsun'dan 9.000 Adana ve Samsun'dan Oran~~ 40.000 metre 30.000 parça 20.000 " 10.000 y~~ ~mak 1.000 y~~ ~~~ nak 500 sand~ k 1.000 kutu 40.000 okka 200.000 " 25.000 " 2.000 varil 200 sand~ k 200 kutu 6.000 okka 500 kt~ tt~~ 1.000 k~ nt~~ 3.000 okka 5.000 " 40.000 " 11.295 " 292.632 " 50.000 " 100.000 " 1885 1914 Müslüman 89.163 101.923 Ortodoks Rum 18.406 19.663 Ermeni 24.950 30.105

Konu ile ilgili olarak bkz., Stanford J.Shaw, "Ottoman Population movements During the last Years of the Empire,1885-19/ 4. The journal of the Otto~nan Studies, ~stanbul, 1980, s. 20 (Ç.N.).

(31)

~HRACAAT Mallar Çilek Kitre Yin Keçi Derisi Koyun derisi

Tav~an derisi (yabani) Tilki derisi

Kokarca ve sansar derisi Kunduz derisi Va~ak de~isi Tiftik Keçi k~ l~~ Balmumu Kays~~ çekirde~i Salep Barsak ki~i~i Afyon Uyu~turucu , at kuyru~u Kaba keçe I~lenmi~~ tütün Tuz inek derisi Past~ r~na Keçi sahtiyan~~ Bu~day ve arpa Oran~~ 250.000 okka 70.000 " 30.000 " 20.000 adet 20.000 " 60.000 " 8.000 " 1. 200 " 200 " 25 " 5.000 okka 6.000 " 3.000 " 30.000 " 3.000 " 50.000 parça 200 okka 200 " 1.500 parça 27.306 okka 61.824 " 90.000 " 360.000 " 10 .000 " 1.000.000 " Yerinde eden 15.000 Sterlin 13 16 .800 " 1.800 11 2.400 11 1.300 1.500 19 800 11 800 100 11 50 1.000 11 1.000 11 500 1200 11 400 400 parça 400 " 400 11 3.000 11 8.192 11 772 9.000 " 21.600 " 5.000 " 10 .000 " Aç~klamalar Marsilya'ya ihraç Rusya'ya ihraç edilir Rusya'ya ihraç edilir

Avrupa'ya ve M~s~ r'a

Istanbul'a

~zmir ve Istanbul'a Mersin'e ve Samsun'a

K~y~dan ortalama nakliye

ücreti ~hracaat ~thalaat oran 1.921.900 okka 888.500 " ücret 21.354 Sterlin 9.872 "

13 1870% y~llara göre 40.000.000 Sterlin= 1.000.000.000 Frank olmaktad~r. Bu l~esaba göre 1 Osmanl~~ Liras~= 22.72 Frank ve 1 Sterli~~~ ise= 25 Frank kar~~l~g~ndad~r. Yani 1.10 Osmanl~~ Liras~ = 1 Sterlin olmaktad~ r. Ora~~larla ilgili genel bir kar~~la~t~rma için bkz. S.Yarasimos,

Azgelismislik Sürecinde Türkiye 2, Istanbul, 1987, s.214. Ayr~ca, bkz. ~evket Pamuk, 19. Yüzy~lda Osmanl~~ D~~~ Ticareti, (Cilt l), Ba~bakanl~k Devlet Istatistik Enstitüsü Yay~n~, Ankara, 1995.

(32)

Referanslar

Benzer Belgeler

Her iki gözden beyne ulaflan görüntüler farkl› oldu¤u için bir süre sonra beyin bunlardan birini tercih ediyor ve di¤er göz zay›f kal›yor.. Görüntünün a¤tabakaya

Bafl a¤r›s›, al›n ve burun çevresin- de a¤r›lar, burun t›kan›kl›¤›, öksürük, halsizlik ve burun ak›nt›s› gibi belirtiler görülüyor.. Sar›-yeflil burun ve

Ayakkab›n›n ba¤c›kl› olmas›, parmak ucunda bir miktar boflluk bulunmas›, tarak k›sm›- n›n geniflli¤inin aya¤a uygun olmas› ve aya¤› s›k- mamas› ideal bir

Kolera, afl›r› su ve tuz kayb›na ba¤l› olarak 5-6 saat içinde ölüme yol açabilece¤i için, tedavisindeki en önemli nokta erken tan›.. Bu nedenle tedavideki temel

E¤er d›fl gebeli¤in tan›s›nda gecikme olursa büyüyen embriyonun bas›nc› nede- niyle tüpte y›rt›lma ve buna ba¤l› fliddetli kar›n a¤- r›s›, kar›n içi kanama,

Genital bölgelerde meydana gelen si¤iller, cinsel temas sonucunda bulafl›- yor.. Genital si¤iller, kad›nlarda vajina veya anüs çevre- sinde, erkeklerde ise genellikle penis

Yafl›n ilerlemesi ve- ya menopoz sonras› vücuttaki östrojen hormo- nunun azalmas› gibi sebeplere ba¤l› olarak, ke- mik y›k›m› yap›m›ndan daha fazla oluyor, bu da

K›s›rl›¤a yol açan altta yatan bir se- bep bulundu¤u durumlarda ilk olarak bunlar›n tedavi edilmesi gerekiyor.. Ancak tüm araflt›rma- lara ra¤men k›s›r olan