• Sonuç bulunamadı

Tophanedeki "Malul Gaziler Yurdu"nda neler gördüm?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tophanedeki "Malul Gaziler Yurdu"nda neler gördüm?"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Tarihimizin, şanlı mazimizin canlı şahitleri

bu mütevazı binada şimdi istirahat ediyor

■ - Röportaj; OKTAY YEREL ■ ■ ——

Asırlar boyunca, tâ Orta Asya- nın kızgın kum çöllerinden Viya­ na kapılarına kadar «at» koşturup «pala» sallıyarak, zaferden zafere ulaşan kahraman Türk milletinin fedakâr evlâtları; her sefere şu sözleri söyliyerek çıkarlardı: «Ya şehit - Ya gazi!»

işte şu anda, bu topraklar uğ­ runa en mukaddes uzuvlarını dahi vermekten çekinmeyen; şehit si­ lâh arkadaşlarının yanı başında tek bir düşünce ile çalışan kahra­ man malûl gazilerin arasındayım. Kalbim heyecanla çarpıyor. On­ lar için neler neler düşünüyorum. Sonra birden bu düşüncelerimin üstüne, tanıdığım bazı şehit, dul ve yetimlerinin hayalleri yığılıyor. Yaşama şartlarının pek üzücü bir İşekile girdiği şu sırada acaba on­

lar ne yapıyorlar?

Hayal, düşünce, arzu ve sualle­ rin sonu yok ki...

Tam karşımda İstanbul Malûl Gaziler yurdunun çalışkan müdürü Tahir Çağdaş oturuyor. Kendisine baktığımı görünce güldü ve sor­ du:

«— Muhakkak ki bir şeyler dü­ şünüyorsunuz. Hem de mühim şeyler...»

«— Haklısınız. Düşündüklerim i hep sîzlere ait. Dünü, O kara bulutlu günleri hatırladım. Va­ tan uğruna şehit düşenlerin ailelerini, malûl gazilerin bugünkü durumlarını şöylesine bir kafam­ dan geçirmeğe çalıştım.»

«— Biz ve bizim gibiler sadece kendilerine düşen vazifeleri yap­ tılar. icap ederse memleketimizin selâmeti uğruna geride kalan uzuvlarımızı da vermekten çekin­ meyiz.»

Yüzünün hatları gerildi. Gözle­ rinin içi vatan sevgisinin ışığı ile doldu. Yerinden hafifçe doğruldu, insanın maziyi düşündüğü nasıl da belli oluyor...

«— Sizinler «Malûl Gaziler» ve «Şehit, dul ve yetimleri» hakkın­ da şöyle etraflıca bir konuşsak...» «— Evet, çok iyi olur. Çok iyi olur amma ben sizi arzu ettiğiniz şekilde tenvir edemem sanıyorum. Fakat şansınız var. Genel başka- nımız îstanbuldalar. Ben görüşme­ nizi temine çakşırım.»

«— Teşekkür ederim.»

Bu esnada uzun boylu, sağlam yapık bir zat geldi yanıbaşımıza: İstanbul Malûl Gaziler Cemiyeti Başkam. Konuşuyoruz:

«— Istanbulda ne kadar malûl gazi var?»

«— E... Pek az değil hani. Şöyle böyle 400 ü bulur.»

«— Malûl Gaziler Birliğinin kuruluşu, teşkilâtı ve gayesi hak­ kında biraz malûmat verir

misi-Maiûl Gaziler yurdunun yeni binası

nız?»

«Başkan» hafızasını yokladıktan sonra dalgın bir sesle söze

başla-«Zî- ı

«— Birinci cihan harbinin son­ larına yakın, Istanbulda bulunan Malûl Gaziler, merkezi bu şehri­ mizde bulunmak üzere, İstanbul Malûl Gaziler Cemiyeti adı a lto ­ da bir topluluk vücuda getirdiler. Muhtekf yollardan faakyete ge­ çen bu topluluğa, daha sonra «Kurtuluş Savaşı Malûl Gazileri» de katıldı. Üye adedi artan bu kurum, 1932 yılına kadar Istan- bulda faaliyette bulundu. 1932 yıknda, Ankaradaki Malûl Gaziler Cemiyeti ile birleşildi.

Ve teşek^ü

bu suretle genişledi. Bu tâtmien sonra, Malûl Gaziler Kurumu, muhtekf yıllarda yapılan kongre­ lerde aknan kararlara uygun ola­ rak çeşitk adlar almıştır. 1940 yık- na kadar muhafaza edilen «Malûl Gaziler Cemiyeti» ünvanı bu ta­ rihte «Türkiye Ordu Malûlleri Birliği»; 1944 yıknda da «Türkiye Harp Malûlleri Birkği» olmuş; ni­ hayet 1948 yıknda kongre umumî heyetinin isteği ile ünvan «Tür­ kiye Malûl Gaziler Birliği» olarak tesbit edilmiştir. Gayemiz, malûl gazilerle şehit, dul ve yetimlerinin kanunî hak ve menfaatlerini sağ­ layıp korumak, maddî refah sevi­ yelerini yükseltmektir. Bundan başka: Çağdaş milletlerde benzeri kuramların mensuplarına sağla­ dıkları imkânları da tetkik edip, bunlardan bünyemize uygun olan­ ları almak; şehit ve malul çocuk­ ları ile yakından alâkadar olmak ve bunların memlekete faydalı bi­ rer uzuv olarak yetişmelerine ça­ lışmak; malûl gazilere ve şehit, dul ve yetimlerine karşı olan dik­ kat ve ihtimamı arttırmak çarele­

rini araştırıp bulmak; bakıma muhtaç ve kimsesiz olanları barın­ dırmak için memleketin muhtelif köselerinde yurtla- -s-—

bürolar vasıtasıle işlerin takibini ve poliklinikler vasıtasile de pa- » rasız muayene ve tedavilerini sağ­ lamak gibi çok önemli vazifeleri«« miz de var.»

«— Birliğinizin nerelerde şube« leri var?»

«— İstanbul, Üsküdar, İzmir ve Bursada. Bunlardan ayrı: Konya, Silifke, Hatay, Bor ve Yozgatta de ajanlıklarımız mevcuttur.»

«— Peki, harp malûlü subay ve erat mevcudunuz ne kadar?»

Başkan, cebinden çıkardığı def» terden şu rakamları okudu:

«— Subay 811, erat 8482, şehiÇ dul ve yetimi ise 16179.»

Vakit geç değildi. Geç değildi amma bu temiz insanları daha fazla rahatsız etmek istemedim ve yurt müdürü B. Tahir e «— Gide« bilir miyim?» dedim.

«— Sıkıldınız mı yoksa?» dedi. «— Sıkılmaz mı? Sîzlerin ara«« sında insan sıkılır mı hiç?» ı

Günaltay kulakların

çınlasın I

Ali Fuad Başgil de başımıza bir

otorite kesildi. Hükümet gibi ko­ nuşuyor. Birleşmiş Milletler Ku­ rulu Genel Sekreteri ümidsizmiş. 4500 Türk erinin Koreye gitmesi belki mümkün olacakmış, belki olmıyacakmış! Tuhaf tuhaf şeyler ve sözler.

Kulaklarm çınlasın Günaltay, Hep o «ilmi heyet» buluşundan sonra başımıza çıktı hep bu kar­

makarışık işler! — TELGRAFÇI,

Referanslar

Benzer Belgeler

Şekil 5.17 : İmalathane kapılarının %50’sinin açık olması koşulu ile yerden 4 metre yükseklikte ve 10 metre aralıklarla hesaplanan ızgara gürültü haritası sayısal

Deli Boran coştu böyle söyledi Mihmanları koyun gibi dinledi İslam olan lanet diye inledi İmam Hüseyin’in kanı nicoldu.. 161 Duvaz-ı İmam,

Horowitz ve Smith’e göreyse genç Dünya’n›n enerji depolar›, sitrik asit döngüsünü tersine çevirerek, yaflam›n yap›tafllar›n› ortaya ç›karm›fl, bu arada

Kız, abdest alması için ibrik, namaz kılması için de seccade ge­ tirir.. Bu arada kazara birinin parmağı diğerinin eline dokunacak oluşa, bu âdeta nikâh

Eventually his first novel was published and he became the recipient o f a second prestigious literary award, the Orhan Kemal Fiction Prize.. All doubts now set aside, Pamuk

Reports of the statistics of Republic of Turkey Higher Education Council show that while the number of female teaching at higher institutions of learning in Turkey used to be

Güncel mimarlık çerçevesinde önemli bir yere sahip olan Frank Gehry, meslek içerisinde bilinirlik elde etmek amacıyla birçok yapıya imza atmıştır..

9- Taşınır dönem sonu raporunun Taşınır Kayıt Yönetim Sisteminden alınması, 10- Ekderslerin yapılması ve sisteme girilmesi, 11- Kademe terfi, maaş değişikliği kontrolü,