• Sonuç bulunamadı

Doğrugöz Kasabası'nda Anadut-Atkı Zanaatı Yrd. Doç. Dr. G. Tarıman Cenikoğlu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Doğrugöz Kasabası'nda Anadut-Atkı Zanaatı Yrd. Doç. Dr. G. Tarıman Cenikoğlu"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Milli Folklor

116

Do¤rugöz; Akflehir-Konya yolunun 8. km.’nde nüfusunun ço¤unlu¤u tar›mla u¤-raflan flirin bir Anadolu kasabas›d›r.

Halk kültürü araflt›rmas› için gitti¤i-miz Do¤rugöz’de geleneksel ve yöresel za-naatlar›m›zdan harman aletlerinin yap›l-d›¤› bu folklor sahas›nda “anadut” ile “al›-c›” n›n çok eski zamanlardan beri üretildi-¤ini tespit ettik.

ANADUT: Bunlardan anadut; ekin demetlerini arabaya koymaya ve harman› aktarmaya yarayan, üç, dört, befl, yedi ça-tall› olabilen uzun sapl› ayg›t, dirgen, ya-ba,1 olarak sözlüklerde tan›m›

yap›lmakta-d›r. Bu kelimenin etimolojik yap›s›na baka-cak olursak; anadut<ana+dut- yani temel anlam›na gelen ana ismi ile tutmak masta-r›ndan tut->0 dut- filmin bir araya gelme-sinden meydana gelen birleflik bir kelime oldu¤u kanaatindeyiz.

Bu zanaat dal›, ülkemizin çeflitli yöre-lerinde anadad, anadat, anadot, anaduz, ananat, anat, anatut, anavut, anaz›t, ana-zot, anazut, andat, andut, anduz ….vb. fle-killerde de adland›r›lmaktad›r.

Do¤rugöz kasabas›nda üretilen har-man aletlerinden anadut; 2 m. uzunlu¤un-da sap› ile ucunuzunlu¤un-da üç parmaktan ibaret ça-tal› olan geleneksel bir zanaat ürünüdür. Bu aletlerin sap›, kayak ya da sö¤üt a¤a-c›ndan yap›lmakta olup malzemesi yöre-den temin edilir. Sap›n ucunda bulunan ve esas ifllevi olan çatall› k›s›m kestane a¤a-c›ndan imal edilmektedir. Bunun malzeme-si ise ‹stanbul / Beykoz ormanlar› ile ‹z-mit/Kand›ra ormanlar›ndan kesim yap›ld›-¤› zamanlarda getirtilir.

Anadut zanaatkarlar›, sonbaharda malzemeyi temin ettikten sonra harman mevsimi girinceye kadar kasabadaki yöre-sel el tezgahlar›nda bu aleti, y›l boyunca imal etmeye devam ederler.

Anadut’un çatal›n› meydana getiren parmaklar›ndan her biri, 4 cm. çap›ndaki kestane a¤açlar›ndan yap›l›r. Bu malzeme-nin önce kabuklar› b›çk› denilen bir aletle soyulur ve daha sonra kaynamakta olan su kazan›na at›l›r. Kaynar kazanda malzeme-nin daha kolay e¤ilip bükülmesi için suda bir-iki saat bekletilir. Sonra kaynar sudan ç›kar›larak çatal haline getirilecek olan kestane a¤açlar› özel olarak yap›lm›fl bir el tezgah›na tak›l›r. Burada 15 gün bekletile-rek kolayca bükülmesi sa¤lan›r. Bu ifllem bittikten sonra tezgahtan malzemeler ç›ka-r›l›r; 90 cm. uzunlu¤unda olmak üzere her biri eflit olarak kesilir. Bu ayn› ebattaki dal-lar, mengeneye tak›larak yine b›çk› ile uçla-r› sivri olacak flekilde yüzeyleri düzeltilerek pürüzsüz hale getirilir. Yar› mamul hale ge-tirilmifl olan kestane a¤açlar›; kesilmifl, bü-külmüfl, düzeltilmifl ve uçlar› sivriltilmifl olan 90 cm. boyundaki malzemelerden ikisi yan yana ve birisi de üste gelecek flekilde 2 in uzunlu¤undaki kayak a¤ac›ndan yap›l-m›fl, z›mparalanm›fl olan yuvarlak sapa çivi ile çak›l›r. Ayr›ca çak›lan yerin daha sa¤lam ve dayan›kl› olabilmesi için de üzeri s›r›m denilen ve sicim haline getirilmifl olan hay-van derisi ile s›k›ca sar›l›p ba¤lan›r.

Anadut zanaatkarlar› taraf›ndan bu flekilde el tezgahlar›nda üretilen geleneksel harman aleti, y›1 boyunca imal edilip yaz mevsimine girerken sat›fla sunulur. Bu har-man aletleri, Anadolu’nun çeflitli yerlerinde-ki toptanc› esnaf›na da¤›t›l›r; onlar›n arac›-l›¤› ile de perakende olarak çiftçiye sat›l›r.

Bir anadut aletini, çiftçi e¤er dikkat ederse iki ya da üç harman mevsiminde kullan›labilmektedir.

ATKI: Do¤rugöz kasabas›nda yap›lan geleneksel harman aletlerinden di¤eri de at-k› d›r. Bu kelime etimolojik yap›s› itibariyle:

DO⁄RUGÖZ KASABASI’NDA

ANADUT / ATKI ZANAATI

Yrd. Doç. Dr. G. Tar›man CEN‹KO⁄LU*

(2)

atk›< at + k› yani atmak mastar›n›n at- fil köküne -k› fiilden isim yap›m eki getirilmek suretiyle meydana gelmifl bir isimdir.

Baz› yörelerde çatall› yaba olarak da adland›r›lan bu harman Aleti, herhalde Türklerin en eski zanaat ürünlerindendir. Kelime Türkçe olup büyük Türk bilgini Kaflgarl› Mahmud’a göre, “adhr›” yani “ay-r›” sözü bu¤day temizlemek için kullan›lan alettir. Bu bir çatall› a¤açtan baflka bir fley de¤ildir.

Çatall› de¤nekler, eski Türklerin top oyunlar›nda da kullan›lm›flt›r. “Yaba” veya “t›rm›k”, Türklerde ad› ve flekli ile birlikte çok eski / yerli ve köklü idi. K›rg›z Türkle-ri ‘yaba’ya “ayr›”, Altay TürkleTürkle-ri ise “ayrufl” yani “ayr› tuufl” derlerdi.

“Yaba / yapa” sözleri Anadolu ve Ça-¤atay Türk lehçelerinde ayn› anlamlarda kullan›lan harman aletleridir. K›rg›z Türk-çesi’nde bu söz, “capa” flekline girmifltir. Ayn› flivede “capa t›rm›k” fleklinde hem ya-ba ve hem de t›rm›¤› birlefltiren ortaklafla bir deyim de meydana gelmifltir.

Bu yörede atk›; ekinin saplar›ndan meydana gelen saman› bir yerden baflka bir yere atmak ya da aktarmak için kulla-n›lan geleneksel bir tar›m aletidir.

Atk›; 1.60 cm. uzunlu¤unda kayak a¤ac›ndan yuvarlak, pürüzsüz, z›mpara-lanm›fl yüzeyi olan bir sap ile 55 cm. uzun-lu¤unda, 5 cm enindeki kestane/ mefle ç›ta-s›na, ortalar›ndan e¤ilmifl, yuvarlak ve uç-lar› sivri 60 cm. uzunlu¤unda 7 adet par-mak denilen mefle / kestane a¤ac›ndan ma-mul çatall› k›s›mdan meydana gelmifltir.

Kaynar durumdaki su kazanlar›na at›lan sert a¤açlardan mefle / kestane, ko-layca bükülmesi için bir müddet ›slat›l›r. Daha sonra kabuklar› soyularak bükülmüfl vaziyette kalmas› icap etti¤inden el tez-gahlar›na tak›l›r; burada 15 gün bekletil-dikten sonra çözülür, her biri 60 cm. uzun-lu¤unda kesilip uçlar› sivriltilerek z›mpa-ralan›r. Bunlar›n 7 adedi bir araya getirilir. 5 cm.x 55 cm. boyutlar›ndaki ç›taya yedi delik aç›l›r. Bu delikli k›s›mlara a¤aç tut-kal› ile 7 adedi bir araya getirilmifl, bükül-müfl olan çubuklar eflit aral›klarla yap›flt›-r›l›r. Daha sonra çatall› hale getirilen bu

k›sm›n ortas›na 4 cm. çap›nda delik aç›la-rak 1.60 cm, uzunlu¤undaki kayak sap› bu-raya yine tutkalla raptedilir.

Y›l boyunca üretilen bu atk›lar, gölge bir yerde depolanarak yaz mevsimine gi-rerken sat›fla sunulur.

Bu gün Do¤rugöz kasabas›nda gele-neksel harman-hasat Aletlerinden anad››t / atk›, üç zanaatkar taraf›ndan imal edil-mekte olup onlar›n da ölümünden sonra bu meslek dal›n›n art›k tarihe kar›flaca¤›na kesin gözüyle bak›lmaktad›r.

El tezgahlar›n›n bulundu¤u ifl yerle-rindeki zanaatkarlar, mahiyetlerinde 10-15 meslek eleman›n› (usta-kalfa-ç›rak) is-tihdam etmektedirler.

Türkiye’de sadece Konya/Akflehir/ Do¤rugöz kasabas›nda üretimi yap›lan anadut / atk› ustalar›na göre, bu gelenek-sel harman/hasat aletinin geçmiflinin Sel-çuklu / Osmanl› dönemlerine kadar dayan-d›¤› iddia edilmektedir. (Kay. flhs.: Hasan fiAH‹N)

Bize göre, Orta Asya Türk kökenli ol-du¤unu tahmin etti¤imiz anadut/atk› Tür-kiye’nin birçok tar›m alanlar›nda çiftçileri-mizin vazgeçemedi¤i harman-hasat aleti-dir. Ça¤dafl tar›m teknolojisinde bu aletler, günden güne modernize oldu¤undan bun-lara duyulan talep azalmakta olup yerini madeni aletlere b›rakt›¤› -ne yaz›k ki- göz-lenmektedir.

NOTLAR

* D.P.U. Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyat› Bölümü Ö¤retim Üyesi KÜ-TAHYA

1 Türkiye’de Halk A¤z›ndan Derleme

Sözlü¤ü, C.1, Ankara 1963, s.247.

2 ÖGEL. Bahaeddin: Türk Kültür

Tarihi-ne Girifl, C. 2, Ankara 1991, ss. 44-45. KAYNAK K‹fi‹LER

1) Hasan fiAH‹N, Do¤rugöz-1952, ‹lkö¤re-tim, Anadut/Atk› Ustas›, Babas›ndan ö¤ren-mifl, derleme yeri ayn› yer, tarih 12 Ocak 2000.

2) Ali SARI, Do¤rugöz-1931, ‹lkö¤retim, Ana-dut/Atk› Ustas›, Ustas›ndan ö¤renmifl, derle-me yeri ayn› yer, tarih 12 Ocak 2000.

Y›l: 12 Say›: 46

Referanslar

Benzer Belgeler

[r]

Problemi netle¸stirmek için, i¼ gnenin merkezinin ¸seritler aras¬nda rasgele bir noktaya de¼ gdi¼ gini varsayal¬m.. Ayr¬ca i¼ gnenin aç¬sal yerle¸siminin de bir ba¸ska

INSA471 Betonarme Yapıların Tasarımı INSA211 Statik. INSA222 Cisimlerin

Zira bu eserde İslam inanç esaslarının temelini oluşturan ve usûl-i selâse olarak bilinen ilâhiyyât (ulûhiyet), nübüvvât (peygamberlik) ve sem’iyyât (ahiret)

TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI 2002 OCAK-ARALIK GİDER BÜTÇESİ (GENEL MERKEZ VE ŞUBELER) GEN... TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI 2003 OCAK-ARALIK

ABONE, abonelik sözle mesinin imzalanmas s ras nda ibraz etti i belgeler ve beyan etti i bilgilerle ilgili tüm de i iklikleri MODEXI ye yaz l olarak, Mü teri

Halebî sagîr’de yer almayan bazı meselelerin hükümlerini genellikle İbn Emîru Hâc’ın Halbetü’l-mücellî ve bugyetü ‘1-mühtedî fî şerhi Münyeti’l-musallî

a)Açık ihale usulü veya belli istekliler arasında ihale usulü ile yapılan ihale sonucunda teklif çıkmaması. b)İhalenin, araştırma ve geliştirme sürecine ihtiyaç gösteren