Piyasalaúma Sürecinin Geçiú
Ekonomilerinde Refah Devleti Anlayú
Üzerine Etkileri
Pnar ÖZDEMøR ÇUKADAR
Öz
Bu çalúmann amac, Merkezi ve Do÷u Avrupa geçiú ekonomilerinde sosyal politikalarn ve refah devleti kurumlarnn de÷iúimini incelemektir. Çalúmann ilk aúamasnda geçiú sürecinin refah devleti üzerindeki etkilerini inceleyen araútrmalar ele alnacaktr. økinci aúamada 2000-2015 yllar arasnda ekonomik serbestleúme düzeyi ve kamu kesimi büyüklü÷ünün 11 Merkezi ve Do÷u Avrupa geçiú ekonomisine ait sosyoekonomik göstergeler üzerindeki etkisi Dumitrescu Hurlin panel Granger nedensellik analizi ile snanmaktadr. Dumitrescu Hurlin panel Granger nedensellik analizinin kullanlmasnn nedeni zaman boyutu dar olan panel veride de güçlü sonuçlar vermesidir. Bulgular ekonomik serbestleúme ve kamu kesimi büyüklü÷ünün sosyoekonomik göstergelerde ortaya çkan de÷iúimi açklad÷ yönündedir.
Anahtar Kelimeler: Geçiú Ekonomileri, Refah Devleti, Panel Nedensellik Marketization Process Effect on Welfare State in Transition Ekonomics Abstract
The aim of this study is to investigate how social policies and welfare state institutions have changed during the transition process in Central and Esastern Europe. The first step of the study is to explore the studies explaining how transition process affects welfare state. The second step of the study is to analyze the marketization process and public sector size effect on socieconomic indicators of Central and Eastern countires for 2000-2015
Yrd.Doç.Dr., Mardin Artuklu Üniversitesi, øøBF, øktisat Bölümü, pinarozdemircukadar@artuklu.edu.tr
Piyasalaúma Sürecinin Geçiú
Ekonomilerinde Refah Devleti Anlayú
Üzerine Etkileri
Pnar ÖZDEMøR ÇUKADAR
Öz
Bu çalúmann amac, Merkezi ve Do÷u Avrupa geçiú ekonomilerinde sosyal politikalarn ve refah devleti kurumlarnn de÷iúimini incelemektir. Çalúmann ilk aúamasnda geçiú sürecinin refah devleti üzerindeki etkilerini inceleyen araútrmalar ele alnacaktr. økinci aúamada 2000-2015 yllar arasnda ekonomik serbestleúme düzeyi ve kamu kesimi büyüklü÷ünün 11 Merkezi ve Do÷u Avrupa geçiú ekonomisine ait sosyoekonomik göstergeler üzerindeki etkisi Dumitrescu Hurlin panel Granger nedensellik analizi ile snanmaktadr. Dumitrescu Hurlin panel Granger nedensellik analizinin kullanlmasnn nedeni zaman boyutu dar olan panel veride de güçlü sonuçlar vermesidir. Bulgular ekonomik serbestleúme ve kamu kesimi büyüklü÷ünün sosyoekonomik göstergelerde ortaya çkan de÷iúimi açklad÷ yönündedir.
Anahtar Kelimeler: Geçiú Ekonomileri, Refah Devleti, Panel Nedensellik Marketization Process Effect on Welfare State in Transition Ekonomics Abstract
The aim of this study is to investigate how social policies and welfare state institutions have changed during the transition process in Central and Esastern Europe. The first step of the study is to explore the studies explaining how transition process affects welfare state. The second step of the study is to analyze the marketization process and public sector size effect on socieconomic indicators of Central and Eastern countires for 2000-2015
Yrd.Doç.Dr., Mardin Artuklu Üniversitesi, øøBF, øktisat Bölümü, pinarozdemircukadar@artuklu.edu.tr
Makalenin Gönderilme Tarihi: 06.09.2017 Kabul Tarihi: 29.12.2017
by using Dumitrescu Hurlin panel Granger Causality test. The reason why Dumitrescu Hurlin panel Granger causality test used is related to its power even in small time dimension panel data. Findings supports marketization and puclic sector size variations explains the changes in socio economic indicators.
Keywords: Transition Economics, Welfare State, Panel Causality JEL Classification Codes: P31,P36, C23
Giriú
Refah devleti, toplumsal risklerin paylaúmnda aile ve piyasa yannda devlete de rol veren, 20’nci yüzyln kendine özgü ekonomik ve toplumsal koúullarnn yaratt÷ bir olgudur. Sosyal politika toplumsal risklerin kamusal idaresini ifade etmekle birlikte refah devletinden daha snrl bir alana iúaret etmektedir. Refah devleti, sivil, siyasi ve sosyal haklarn birbirini tamamlad÷ bir bütündür (Esping Andersen, 1999:34-36). økinci Dünya Savaú sonras süreçte hzl bir geliúim sergileyen Avrupa refah devletleri literatürde de önemli bir ilgi alan oluúturmuútur. Refah devletleri ile ilgili yaplan ilk dönem çalúmalar, refah devletlerinin kavramsallaútrlmasna odaklanrken son dönem çalúmalarn ilgisi refah devletlerinin kurumsal yaplarna ba÷l olarak snflandrlmas üzerine olmuútur. Refah devleti araútrmalarnn odakland÷ noktann geliúmiú ülkelerin kaynak da÷tm mekanizmasna iúlerlik kazandran kurumsal yaplar oldu÷u görülmektedir. Refah kurumlar üzerine yaplan politik ekonomi çalúmalar, ülkelerin kendisine özgü sosyoekonomik koúullarn ve bu koúullarn yaratt÷ kurumsal yaplar dikkate almamak veya uzlaúmaz düzeyde farkl olduklarn savunmak gibi keskin ayrmlara sahiptir. Geliúmiú ülkelerle geliúmekte olan ülkeleri kyaslayan karúlaútrmal politik ekonomi araútrmalar en çok "yaknsama" kavram üzerine odaklanmútr. 1990’larn ortasndan itibaren yaplan çalúmalarda, kurumsal yaknsama piyasa kurumlarnn oluúturulmasndaki baúar ile özdeúleútirilmiútir (Rudra, 2007:378). 1990’l yllarda kaynak tahsis mekanizmas olarak piyasay merkezi planlamaya tercih ederek piyasa kurumlarn tesis etmeye çalúan Merkezi ve Do÷u Avrupa Ülkeleri (MDAÜ) üzerine yaplan çalúmalarda da benzer özellikler mevcuttur. Bu çalúmalarda MDAÜ’nün Bat Avrupa de÷erlerine sahip olma düzeyini yani ekonomik ve siyasi liberalizmin gereklerini yerine getirebilme derecesini bir baúar ölçütü olarak görenler oldu÷u gibi bu ülkelerin kendi ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarna uygun bir yol izleyenlerin istikrarl bir yap kazand÷n savunanlar da mevcuttur (Polese vd., 2015:2).
MDAÜ, økinci Dünya Savaú esnasnda Sovyet Rusya’nn iúgali ile birlikte merkezi planlamac sosyalist birer ekonomiye dönüúmüútür. 1991 ylnda Sovyetler Birli÷i’nin çöküúü ile birlikte sosyalizmden serbest piyasa ekonomisine geçen MDAÜ ekonomik, siyasal ve sosyal birçok alanda
önemli kurumsal de÷iúimler geçirmiúlerdir. Çek Cumhuriyeti, Estonya, Macaristan, Letonya, Litvanya, Polonya, Slovak Cumhuriyeti, Slovenya, Arnavutluk, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Makedonya, Romanya ve Srbistan Karada÷ bu kapsamda de÷erlendirilen geçiú ekonomileridir
Sanayileúmiú batl devletlerde ortaya çkan refah devleti uygulamalar, literatüre birçok araútrma, snflandrma ve tanmlama kazandrmútr. Yaplan tanmlamalar, kendisini yaratan koúullarn bir neticesi oldu÷undan, refah devletinin temel özellikleri, sanayileúme sürecini tamamlayan geliúmiú ülkelere göre belirlenmiútir. Bu durum farkl tarihsel ve ekonomik tecrübelere sahip olan MDAÜ’nün ortaya konan snflamalarda yer edinememesine neden olmaktadr (Arn, 2013:251; Aidukaite, 2009:25). Bunun yannda Fenger (2007) geçiú ekonomilerinin geliúmiú ülkelerin refah devleti snflamasnda en çok baúvurulan Esping Andersen refah devleti tipolojisiyle de örtüúmedi÷ini ampirik olarak göstermiútir. Zira, geçiú ekonomileri refah devletini ele alan çalúmalar, refah devletinin kapsamnn tanmlanmas sorunu ile karú karúya kalmaktadr. Bu çalúmalarda refah devleti ya dar anlamda sosyal güvenli÷in kamu sektörünce sa÷lanmas olarak tanmlanmakta ya da geniú anlamda konu siyasi boyutuyla irdelenmektedir; böylelikle genel geçer cevaplarn verilmesi zorlaúmaktadr (Adascalitei, 2012:59).
MDAÜ’de geçiú sonras refah alannda yaplan reformlarn en önemli özelli÷i, sosyal politikalarn ihmal edilerek sosyal güvenlik alannda mevcut sorunlar için palyatif nitelikli çözümlerin bulunmasdr (Sengoku, 2004:232). Öte yandan 90’l yllarn küreselleúme anlayú ile birlikte sosyal harcamalarda kesintiye gidilmesi e÷ilimi hemen hemen tüm geliúmiú piyasa ekonomilerinde de görülmekle birlikte rejim de÷iútiren geçiú ekonomilerinde daha belirgindir. Geçiú ekonomileri, piyasa ekonomisi ve demokrasiye uyum sa÷lama çabasyla birlikte kurumsal yeniden yaplanma süreci yaúayan ülkelerdir. Fakat radikal demografik de÷iúimler yannda sanayi yapsnn bozulmas, sanayi sonras bilgiye ve hizmet sektörüne dayal bir ekonomik yapnn ortaya çkmas gibi unsurlar temel ekonomik ve siyasi yapnn sosyalist rejimin etkilerini bertaraf ederek liberal kurumlara dönüúmesini zorlaútrmaktadr (Cerami, 2008:1090).
Bu çalúmann amac, geçiú ekonomisi olarak adlandrlan Merkezi ve Do÷u Avrupa ülkelerinde rejim de÷iúimi öncesi ve sonrasndaki refah devleti anlayún ortaya koymak ve geçiúle birlikte yaúanan kurumsal de÷iúimin etkisini uygulamal olarak snamaktr. Yaplan uygulamann temel kst hem sosyalist döneme hem de geçiúin ilk evresine ait ekonomik ve sosyal göstergelere eriúim imkânnn snrl olmasdr. MDAÜ’nün ekonomik ve sosyal göstergelerine eriúim yalnz zaman boyutunda de÷il yatay kesiti oluúturan ülkeler baznda da snrldr. Bu kstlar, sosyalist rejim sonras uygulamaya konan piyasa ekonomisinin refah hizmetleri üzerindeki etkisini somut bir úekilde belirlememize engel olmaktadr. Veri kst nedeni ile yaplacak uygulamada küçük örneklemde de anlaml sonuçlar veren
önemli kurumsal de÷iúimler geçirmiúlerdir. Çek Cumhuriyeti, Estonya, Macaristan, Letonya, Litvanya, Polonya, Slovak Cumhuriyeti, Slovenya, Arnavutluk, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Makedonya, Romanya ve Srbistan Karada÷ bu kapsamda de÷erlendirilen geçiú ekonomileridir
Sanayileúmiú batl devletlerde ortaya çkan refah devleti uygulamalar, literatüre birçok araútrma, snflandrma ve tanmlama kazandrmútr. Yaplan tanmlamalar, kendisini yaratan koúullarn bir neticesi oldu÷undan, refah devletinin temel özellikleri, sanayileúme sürecini tamamlayan geliúmiú ülkelere göre belirlenmiútir. Bu durum farkl tarihsel ve ekonomik tecrübelere sahip olan MDAÜ’nün ortaya konan snflamalarda yer edinememesine neden olmaktadr (Arn, 2013:251; Aidukaite, 2009:25). Bunun yannda Fenger (2007) geçiú ekonomilerinin geliúmiú ülkelerin refah devleti snflamasnda en çok baúvurulan Esping Andersen refah devleti tipolojisiyle de örtüúmedi÷ini ampirik olarak göstermiútir. Zira, geçiú ekonomileri refah devletini ele alan çalúmalar, refah devletinin kapsamnn tanmlanmas sorunu ile karú karúya kalmaktadr. Bu çalúmalarda refah devleti ya dar anlamda sosyal güvenli÷in kamu sektörünce sa÷lanmas olarak tanmlanmakta ya da geniú anlamda konu siyasi boyutuyla irdelenmektedir; böylelikle genel geçer cevaplarn verilmesi zorlaúmaktadr (Adascalitei, 2012:59).
MDAÜ’de geçiú sonras refah alannda yaplan reformlarn en önemli özelli÷i, sosyal politikalarn ihmal edilerek sosyal güvenlik alannda mevcut sorunlar için palyatif nitelikli çözümlerin bulunmasdr (Sengoku, 2004:232). Öte yandan 90’l yllarn küreselleúme anlayú ile birlikte sosyal harcamalarda kesintiye gidilmesi e÷ilimi hemen hemen tüm geliúmiú piyasa ekonomilerinde de görülmekle birlikte rejim de÷iútiren geçiú ekonomilerinde daha belirgindir. Geçiú ekonomileri, piyasa ekonomisi ve demokrasiye uyum sa÷lama çabasyla birlikte kurumsal yeniden yaplanma süreci yaúayan ülkelerdir. Fakat radikal demografik de÷iúimler yannda sanayi yapsnn bozulmas, sanayi sonras bilgiye ve hizmet sektörüne dayal bir ekonomik yapnn ortaya çkmas gibi unsurlar temel ekonomik ve siyasi yapnn sosyalist rejimin etkilerini bertaraf ederek liberal kurumlara dönüúmesini zorlaútrmaktadr (Cerami, 2008:1090).
Bu çalúmann amac, geçiú ekonomisi olarak adlandrlan Merkezi ve Do÷u Avrupa ülkelerinde rejim de÷iúimi öncesi ve sonrasndaki refah devleti anlayún ortaya koymak ve geçiúle birlikte yaúanan kurumsal de÷iúimin etkisini uygulamal olarak snamaktr. Yaplan uygulamann temel kst hem sosyalist döneme hem de geçiúin ilk evresine ait ekonomik ve sosyal göstergelere eriúim imkânnn snrl olmasdr. MDAÜ’nün ekonomik ve sosyal göstergelerine eriúim yalnz zaman boyutunda de÷il yatay kesiti oluúturan ülkeler baznda da snrldr. Bu kstlar, sosyalist rejim sonras uygulamaya konan piyasa ekonomisinin refah hizmetleri üzerindeki etkisini somut bir úekilde belirlememize engel olmaktadr. Veri kst nedeni ile yaplacak uygulamada küçük örneklemde de anlaml sonuçlar veren
Dumitrescu Hurlin panel nedensellik testi kullanlacaktr. Çalúmann ilk bölümünde geçiú öncesi ve sonras refah devleti alannda yaúanan de÷iúim açklanacaktr. Çalúmann ikinci bölümünde konu ile ilgili seçilmiú literatür incelenecektir. Çalúmann üçüncü bölümünde analiz yöntemi olarak seçilen Dimutrescu Hurlin panel nedensellik testi özellikleri ve analizde kullanlacak veri seti tantlacaktr. Çalúmann dördüncü bölümünde analiz sonuçlar açklanacaktr. Sonuç bölümü ile birlikte genel bir de÷erlendirme yaplacaktr.
1. Geçiú Ekonomilerinde De÷iúen Refah Devleti Anlayú
Refah devleti uygulamalar konusunda Merkezi ve Do÷u Avrupa ülkelerinde rejim ile günümüzde uygulanmakta olan serbest piyasa ekonomisi arasnda somut bir kyaslama yapabilmek için geçiú öncesi ve sonras genel özellikler alt baúlklar úeklinde incelenecektir.
1.1. Geçiúten Önce Refah Devletinin Temel Özellikleri
øngiltere’de fabrikada çalúan iúçilerin yaúam koúullarn düzenleyen 1883 ve 1847 Fabrika Antlaúmas (Factory Act) refah devleti fikrinin geliúiminde önemli bir adm olmakla birlikte refah devletinin do÷uúu I. Dünya Savaú öncesi Bismarck Almanyas ile iliúkilendirilmektedir. Hastalk ve kazalardan do÷abilecek risklere karú bir sigorta sistemi geliútiren ve bu konuda kamu sektörüne görev yükleyen Bismarck anlayú (Frel, 2009:3) di÷er refah rejimlerini etkiledi÷i gibi sosyalist refah devletinin úekillenmesinde de önemli etki yaratmútr.
Merkezi planlamac kumanda ekonomileri, snf çatúmasn özel mülkiyeti yasaklayarak ortadan kaldrd÷ için sosyal politikay bir ihtiyaç olarak görmemiútir. Bu dönemin en temel karakteristiklerinden biri Sovyetler Birli÷i’nde bir sendika üyesi olmann zorunlu klnúdr. Sendikalar, temel fonksiyonu olan ücret pazarlklar veya iúçi koúullarnn iyileútirilmesi gibi konulardan daha çok mülkiyet, mal ve hizmetlerin da÷tm gibi hususlarda önemli rol oynamútr. Bu yönü ile sendikalar sistemin siyasal olarak kulland÷ önemli bir araç úeklini de almútr (Audikate, 2009:33).
Sosyalizm, nüfusun iú gücüne katlm orann en yüksek düzeye taúmay hedeflemiútir. Bu ba÷lamda sosyalizmin pratikte iúsizli÷in ortaya çkmasn engelleyen bir istihdam politikasna sahip oldu÷u görülmektedir. Bu sistemde çalúanlardan sigorta katks beklenmeyip sadece iúveren katks dikkate alnmútr. Ayrca sistemin iúçilere temin etti÷i sosyal yardmlar düúük düzeyli olmakla birlikte iúin niteli÷ine göre farkllaútrlmútr; daha açk ifade etmek gerekirse yüksek riskli veya sa÷lksz iúlerde çalúanlara ayrcalklar tannmútr (Guardiancich, 2004:43).
Sosyalist ülkelerde uygulanan sosyal politikalar özünde toplumsal dayanúma fikrinden hareket etmiútir. Bu politikalar ile ilgili temel sorun uygulamada önemli etkinlik kayplarna sahip olmalardr. Merkezi planlamac ülkelerde devlet ücretsiz sa÷lk, istihdam, barnma, kamu
emeklili÷i ve sosyal güvenlik a÷lar sunmuútur. Fakat uygulanan politikalarn nitelikleri incelendi÷inde sunulan hizmetlerin yetersiz kald÷ görülmüútür. Zira, barnma açsndan bakld÷nda evlerin düúük kaliteli yapld÷ ve yaplan inúaatlarn devlet denetiminden uzak oldu÷u tespit edilmiútir. Ev kredileri yalnzca ailelerin yaúad÷ evler için verilmiútir. Konu emeklilik bakmndan incelendi÷inde emekli maaúlarnn düúük düzeyde ve katklarla düzenlenir nitelikte oldu÷u da görülmüútür (Frel, 2009:19). Sosyalist dönemde sa÷lk sisteminin temel sorunlar; bürokrasi ve planlamann kat uygulamalar ile hizmet kalitesinin snrlandrlmas, nitelik yerine niceli÷e önem verilmesi, merkezi planlamann yerelin ihtiyaçlarn dikkate almamas, devlette yozlaúma ve rüúvet iliúkilerinin güç kazanmas olarak sralanmaktadr (Bul÷urcu ve Özdemir, 2015:524-525).
Refah devleti uygulamalar söz konusu oldu÷unda geçmiúte kaynak tahsis mekanizmasn merkezi planlama yoluyla yapan ülkelerde dönemin siyasi seçkinlerinin kurumlarn inúas ve yeniden inúa dönemindeki etkileri de önemli bir noktadr. Bu nedenle "post komünist" olarak adlandrlan ülkelerde süreklili÷ini koruyan siyasal kurumsal yap refah devleti uygulamalarnn da geçmiú ile bugünün etkisi altnda melez bir özellik göstermesine neden olmaktadr. Temelde “Bismarck”c etkiler taúyan sosyal güvenlik kurumlarna sosyalist dönemde ön ödemeli ulusal sa÷lk hizmetleri, aile barnma programlar ve snrl yardma muhtaçlk programlar dahil olmuútur. Daha sonra bu hizmetler, amacndan uzaklaúarak toplum üzerinde kontrol ve ayrútrmann aracna dönüúmüúlerdir. Böylelikle sendikalarn özerkli÷i de snrlanmú olmaktadr (Adascalitei, 2012:60).
1.2. Geçiúten Sonra Refah Devletinin Temel Özellikleri
Merkezi planlamann sona ermesi ile birlikte MDAÜ, Sovyet tipi refah devletinden Bat tipi refah devletine dönüúmüútür. Bu konuda yaplan çalúmalar, geçiú ekonomisi niteli÷i taúyan ülkelerin sosyal güvenlik konusunda kolektif çözümlerden öte bireysel çözümlere yöneldi÷ini göstermektedir. Fakat bu konuda tek tip bir yaklaúmdan bahsetmek hatal görülmektedir; zira yaplan reformlarda kurumsal çeúitlilik dikkat çekici düzeydedir. Genel bir úablona oturmamakla birlikte günümüz geçiú ekonomileri, liberal veya muhafazakâr korporatist özellikler taúmaktadr. Bu sistemin en öne çkan özelli÷i yüksek sosyal güvenlik kesintilerine ra÷men düúük fayda elde edilmesidir. Do÷u Avrupa’daki kurumsal çeúitlili÷e ra÷men bu ülkelerde ortak olan nokta Sovyet geçmiúin kurumsal mirasnn etkilerinin halen devam etmesidir. Geçmiúin yozlaúmú kurumsal yapsnn kalntlar, toplumun devlet kurumlarna güvenin oluúmasnda önemli bir kst olarak görülmektedir (Audikate, 2009:33-34). Toplumun refah hizmetleri konusunda devlete atfetti÷i rol do÷rudan do÷ruya sosyalist sistemin ideolojik kültürel mirasnn bir sonucu olarak ortaya çkmaktadr (Breznau, 2016:4-6).
Geçiú sürecinde MDAÜ’de uygulanan sosyal politikalar ve refah devleti anlayú üzerine yürütülen tartúmalarda iki ana sonuca ulaúlmútr: Geçiúsel
emeklili÷i ve sosyal güvenlik a÷lar sunmuútur. Fakat uygulanan politikalarn nitelikleri incelendi÷inde sunulan hizmetlerin yetersiz kald÷ görülmüútür. Zira, barnma açsndan bakld÷nda evlerin düúük kaliteli yapld÷ ve yaplan inúaatlarn devlet denetiminden uzak oldu÷u tespit edilmiútir. Ev kredileri yalnzca ailelerin yaúad÷ evler için verilmiútir. Konu emeklilik bakmndan incelendi÷inde emekli maaúlarnn düúük düzeyde ve katklarla düzenlenir nitelikte oldu÷u da görülmüútür (Frel, 2009:19). Sosyalist dönemde sa÷lk sisteminin temel sorunlar; bürokrasi ve planlamann kat uygulamalar ile hizmet kalitesinin snrlandrlmas, nitelik yerine niceli÷e önem verilmesi, merkezi planlamann yerelin ihtiyaçlarn dikkate almamas, devlette yozlaúma ve rüúvet iliúkilerinin güç kazanmas olarak sralanmaktadr (Bul÷urcu ve Özdemir, 2015:524-525).
Refah devleti uygulamalar söz konusu oldu÷unda geçmiúte kaynak tahsis mekanizmasn merkezi planlama yoluyla yapan ülkelerde dönemin siyasi seçkinlerinin kurumlarn inúas ve yeniden inúa dönemindeki etkileri de önemli bir noktadr. Bu nedenle "post komünist" olarak adlandrlan ülkelerde süreklili÷ini koruyan siyasal kurumsal yap refah devleti uygulamalarnn da geçmiú ile bugünün etkisi altnda melez bir özellik göstermesine neden olmaktadr. Temelde “Bismarck”c etkiler taúyan sosyal güvenlik kurumlarna sosyalist dönemde ön ödemeli ulusal sa÷lk hizmetleri, aile barnma programlar ve snrl yardma muhtaçlk programlar dahil olmuútur. Daha sonra bu hizmetler, amacndan uzaklaúarak toplum üzerinde kontrol ve ayrútrmann aracna dönüúmüúlerdir. Böylelikle sendikalarn özerkli÷i de snrlanmú olmaktadr (Adascalitei, 2012:60).
1.2. Geçiúten Sonra Refah Devletinin Temel Özellikleri
Merkezi planlamann sona ermesi ile birlikte MDAÜ, Sovyet tipi refah devletinden Bat tipi refah devletine dönüúmüútür. Bu konuda yaplan çalúmalar, geçiú ekonomisi niteli÷i taúyan ülkelerin sosyal güvenlik konusunda kolektif çözümlerden öte bireysel çözümlere yöneldi÷ini göstermektedir. Fakat bu konuda tek tip bir yaklaúmdan bahsetmek hatal görülmektedir; zira yaplan reformlarda kurumsal çeúitlilik dikkat çekici düzeydedir. Genel bir úablona oturmamakla birlikte günümüz geçiú ekonomileri, liberal veya muhafazakâr korporatist özellikler taúmaktadr. Bu sistemin en öne çkan özelli÷i yüksek sosyal güvenlik kesintilerine ra÷men düúük fayda elde edilmesidir. Do÷u Avrupa’daki kurumsal çeúitlili÷e ra÷men bu ülkelerde ortak olan nokta Sovyet geçmiúin kurumsal mirasnn etkilerinin halen devam etmesidir. Geçmiúin yozlaúmú kurumsal yapsnn kalntlar, toplumun devlet kurumlarna güvenin oluúmasnda önemli bir kst olarak görülmektedir (Audikate, 2009:33-34). Toplumun refah hizmetleri konusunda devlete atfetti÷i rol do÷rudan do÷ruya sosyalist sistemin ideolojik kültürel mirasnn bir sonucu olarak ortaya çkmaktadr (Breznau, 2016:4-6).
Geçiú sürecinde MDAÜ’de uygulanan sosyal politikalar ve refah devleti anlayú üzerine yürütülen tartúmalarda iki ana sonuca ulaúlmútr: Geçiúsel
(transitional) paradigma, bölgedeki refah sistemlerinin Bat Avrupa’daki kalplara yaknsamas gerekti÷ini savunmaktadr. Alternatif yaklaúmlar ise geçiú ekonomilerinin kendilerine özgü koúullar dikkate alan bir refah anlayúyla birlikte geleneksel olmayan yöntemler izlemeleri gerekti÷ini savunmaktadr. Geçiú sürecinde piyasa sistemine uyumlu politikalar güç kazanmútr. Sosyal risklerin bireyselleúmesi, hizmet sunumunun özelleúmesi, vatandaúlarn faydaland÷ sosyal hizmetlere katk sunmas ile elde edilen faydalarn parasal karúl÷nn olmas, sosyal refahn sunumunda yetkinin ksmen yerel otoritelere braklmas bu politikalara birer örnektir. Yerel yönetimlerin sosyal hizmetlerin sunumunda etkin rol almas bölgesel önceliklere göre ba÷msz kaynak kullanmn beraberinde getirmektedir. Geçmiúte sosyal refah hizmetlerinin sunumunda tekelleúen devletin bu hizmetlerin sunumundan uzaklaúmasyla birlikte devlet dú (sivil toplum kuruluúlar gibi) aktörler devreye girmiútir. Bu aktörlerin faaliyetlerini düzenleyen herhangi bir mekanizmann olmamas geçiú sürecindeki devletlerin refah fonksiyonlarn yerine getirmesine engel olmaktadr. Devlet kapasitesinin zayfl÷ yasalarn uygulanmasn zorlaútrmaktadr. Bu durum günümüz refah devleti uygulamalarnn önceki dönemin kurumsal mirasn taúmasyla ilintilidir. Patika ba÷mll÷ndan kaynaklanan bu durumun piyasa sisteminde yaratt÷ sonuç sosyal tabakalaúma ve sosyal hizmetlere eriúimde eúitsizlik olmaktadr. Sosyal güvenlik sistemi de her ülkenin makroekonomik denge, sektörel ve sanayi yaps gibi özelliklerine ba÷l olarak farkl düzeyde etkilenmektedir. (Polese, vd., 2014:185-189; Matei ve Tudose, 2014:199). Belirli sektörlerde “defakto” olarak yaplan özelleútirmeler, devlet ile vatandaún rüúvet gibi ödemelerin neden oldu÷u yozlaúmadan dolay çatúmasna neden olmaktadr. Bu durum, devletin taahhüt etti÷i hizmetleri yerine getirememesi, enformel sosyal refah kurumlarnn sistemde yer edinmesine neden olmaktadr (Polese vd., 2015:3). Bu çatúma alanlarn ortadan kaldrmak için hesap verilebilirlik, úeffaflk, hukukun üstünlü÷ü, çok seslilik gibi unsurlar kamu yönetiminin bir parças haline getiren, yöneten ve yönetilen arasnda ortak bir payda yaratma çabasnn ürünü "yönetiúim anlayú”nn MDAÜ’de halen somut bir yer edinemedi÷i sonucu çkmaktadr.
Devletin birçok alandan çekilmesi; sa÷lk ve sosyal koruma alanlarnda özelleútirme, piyasalaúma ve devletin çekildi÷i alanlarda gönüllü kuruluúlarn desteklenmesi ile snrl kalmamútr. Devletin sosyal politika alannn snrlanmas, kurumsal olarak ço÷ullaúmú refah sistemleri, sosyal güvenli÷in ülke bütçesinden ayrúmas, emeklilik fonlarnn sa÷lk sigortasndan ayrúmas, sosyal güvenli÷in birçok ba÷msz kurumca sa÷lanmas gibi politikalarn hayata geçirilmesini de sa÷lamútr. Fakat Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya ve Slovenya verileri izlendi÷inde bu etkilerin görünmedi÷i de tespit edilmektedir. Ülkeler arasnda yaúanan bu farklklar içsel ve dúsal faktörlerden kaynaklanmaktadr. øçsel faktörler geçmiú kurumlarn etkisi, patika ba÷mll÷, siyasi partiler aras yo÷un
rekabettir. Dúsal faktörler ise Uluslararas Para Fonu (IMF), Dünya Bankas ve Avrupa Birli÷i’nin (AB) sosyal politikalar üzerindeki etkisidir. IMF ve Dünya Bankasnn geçiú ekonomilerinin politika tercihleri üzerindeki etki gücünün söz konusu ülkelerin dú borç yükü ile orantl oldu÷u düúünülmektedir. Geçiú ekonomilerinde kamu sektörünün sosyal güvenlik alann özel sektöre brakmasnda da ayn etki söz konusu olmuútur. 1994-2004 yllar arasnda Bulgaristan, Hrvatistan, Estonya, Macaristan, Kosova, Letonya, Litvanya, Makedonya, Polonya, Romanya ve Rusya gibi 11 ülke emeklilik sistemini ksmen özelleútirmiútir. Çek Cumhuriyeti zorunlu emeklilik sistemine geçme konusunda bir istisna olmuútur. AB ise sosyal politika konusunda zorlayc bir yasa ya da özel úart içermemektedir. AB’nin amac eme÷in serbest dolaúmn sa÷lamaktr. Bu nedenle sosyal refah sistemi için MDAÜ’den beklenen Bat Avrupa ile yaknsama de÷il, sahip olduklar farkllklarn koordinasyonudur. Nitekim sosyal politika alannda AB’nin genel ilkeleri vardr, fakat somut tekil bir modeli mevcut de÷ildir. Ayrca tekil bir sosyal politikay zorlayacak bir mekanizmaya da sahip de÷ildir. AB’nin konuya yaklaúm, Dünya Bankas gibi uluslararas kuruluúlara önemli bir alan açmaktadr (Sengoku, 2004:232-239; Orenstein, 2008:87; Potucek, 2008:2). Bu nedenle Do÷u Avrupa ülkelerinde refah devleti uygulamalarnda duyulan tatmin Bat ve Kuzey ülkelere göre oldukça düúüktür (Svallfors, 2012:4-9).
ùekil 1: AB ve Geçiú Ekonomilerinin Sosyal Koruma Programlarna Yapt÷ Harcamalarn Ortalamalar
Kaynak: Eurostat, Sosyal Güvenlik østatistikleri, 2017.
ùekil 1, 2006-2014 yllar için AB ile AB’ye üye geçiú ekonomilerinin sosyal koruma programlarna yapt÷ harcamalarn ortalama de÷erini göstermektedir. AB’nin 27 ülkesinin ortalama olarak sosyal koruma programlarna yapt÷ harcama, geçiú ekonomilerinin yaklaúk sekiz katdr. Bu durum rejim de÷iúimi ile birlikte yüksek iúsizlik oranlar ve sosyal travmalar ile karú karúya olan geçiú ekonomilerinin ihtiyaçlarn karúlamaktan uzak görünmektedir.
0 50.000 100.000 150.000 200.000 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 GESosyalKoruma(milyoneuro) ABSosyalKoruma(milyoneuro)
rekabettir. Dúsal faktörler ise Uluslararas Para Fonu (IMF), Dünya Bankas ve Avrupa Birli÷i’nin (AB) sosyal politikalar üzerindeki etkisidir. IMF ve Dünya Bankasnn geçiú ekonomilerinin politika tercihleri üzerindeki etki gücünün söz konusu ülkelerin dú borç yükü ile orantl oldu÷u düúünülmektedir. Geçiú ekonomilerinde kamu sektörünün sosyal güvenlik alann özel sektöre brakmasnda da ayn etki söz konusu olmuútur. 1994-2004 yllar arasnda Bulgaristan, Hrvatistan, Estonya, Macaristan, Kosova, Letonya, Litvanya, Makedonya, Polonya, Romanya ve Rusya gibi 11 ülke emeklilik sistemini ksmen özelleútirmiútir. Çek Cumhuriyeti zorunlu emeklilik sistemine geçme konusunda bir istisna olmuútur. AB ise sosyal politika konusunda zorlayc bir yasa ya da özel úart içermemektedir. AB’nin amac eme÷in serbest dolaúmn sa÷lamaktr. Bu nedenle sosyal refah sistemi için MDAÜ’den beklenen Bat Avrupa ile yaknsama de÷il, sahip olduklar farkllklarn koordinasyonudur. Nitekim sosyal politika alannda AB’nin genel ilkeleri vardr, fakat somut tekil bir modeli mevcut de÷ildir. Ayrca tekil bir sosyal politikay zorlayacak bir mekanizmaya da sahip de÷ildir. AB’nin konuya yaklaúm, Dünya Bankas gibi uluslararas kuruluúlara önemli bir alan açmaktadr (Sengoku, 2004:232-239; Orenstein, 2008:87; Potucek, 2008:2). Bu nedenle Do÷u Avrupa ülkelerinde refah devleti uygulamalarnda duyulan tatmin Bat ve Kuzey ülkelere göre oldukça düúüktür (Svallfors, 2012:4-9).
ùekil 1: AB ve Geçiú Ekonomilerinin Sosyal Koruma Programlarna Yapt÷ Harcamalarn Ortalamalar
Kaynak: Eurostat, Sosyal Güvenlik østatistikleri, 2017.
ùekil 1, 2006-2014 yllar için AB ile AB’ye üye geçiú ekonomilerinin sosyal koruma programlarna yapt÷ harcamalarn ortalama de÷erini göstermektedir. AB’nin 27 ülkesinin ortalama olarak sosyal koruma programlarna yapt÷ harcama, geçiú ekonomilerinin yaklaúk sekiz katdr. Bu durum rejim de÷iúimi ile birlikte yüksek iúsizlik oranlar ve sosyal travmalar ile karú karúya olan geçiú ekonomilerinin ihtiyaçlarn karúlamaktan uzak görünmektedir.
0 50.000 100.000 150.000 200.000 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 GESosyalKoruma(milyoneuro) ABSosyalKoruma(milyoneuro)
Cerami (2008), geçiúle birlikte kamu sektörünün güvencesi altnda olan istihdam ve sosyal hizmetlerin piyasa sistemi ile birlikte yaratt÷ metalaúmann sosyal yapnn dönüúmesi üzerinde yaratt÷ etkileri incelemiútir. Buna göre geçiú; emek piyasasnn yaps ve istihdam iliúkisinin de÷iúmesi ile performans ölçütlerinin önem kazanmas, kamu sektöründe az sayda olan iúsizli÷in artú, özel sektörün istihdamnn artmas, üretim yapsnn de÷iúerek tarm ve sanayi sektöründen hizmetler sektörüne do÷ru bir kayma yaúanmas úeklinde sralamaktadr. Rejim de÷iúimi ile birlikte ortaya çkan demografik yap; do÷um orannda düúüú, yaúl ba÷mllk orannda artú (65 yaú üstü ekonomik olarak aktif olmayan), evlilik orannda düúüú, boúanma orannda artú olarak sralanmaktadr Geçiúin sosyal politika alann daraltarak evrensel refah sisteminden statü korumal muhafazakâr sisteme kaymas yoksulluk ve gelir eúitsizli÷ini beraberinde getirmiútir. Refah devletinin yeni politikalarn; asgari ücretin garanti altna alnmas, çocuklar için asgari bir gelirin temin edilmesi, insan sermayesi ve e÷itime yatrm yaplmas úeklinde özetlemek mümkündür (Cerami, 2008:1094-1097).
ùekil 2: AB ve Geçiú Ekonomilerinin Yaúllk Yardmlar Ortalamalar (milyon euro)
Kaynak: Eurostat Sosyal Güvenlik østatistikleri, 2017.
ùekil 2’de 2006-2014 yllar arasnda AB’nin 27 ülkesiyle MDAÜ’nün yaúllk yardmlar için yapt÷ harcamalarn ortalama de÷erleri yer almaktadr. Geçiúle birlikte demografik özellikleri de÷iúen, do÷um oranlarnn düúüúü ile birlikte yaúl nüfusun orannn hzla artt÷ geçiú ekonomilerinde yaúllk yardmlar AB ortalamasnn yaklaúk 1/6’s kadardr. Bu durum rejim de÷iúimi ile birlikte sosyoekonomik yaps de÷iúen ve birçok ekonomik sorunla mücadele etmek zorunda olan geçiú ekonomileri için önemli bir duruma iúaret etmektedir. Sosyal politikann etki alannn
0 10.000 20.000 30.000 40.000 50.000 60.000 70.000 80.000 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 GeçiƔEkonomileriYaƔllkYardmlar(ortalama) AB27ÜlkeYaƔllkYardmlar(ortalama)
daralmasnn geçiú ekonomisi ülkelerinin sorunlarnn çözümünü zorlaútrd÷ düúünülmektedir.
2. Literatür Taramas
Geçiú ekonomilerinde refah devleti ve sosyal politika üzerine yaplan uygulamal çalúmalarn ço÷unlukla çkú noktas bu ekonomilerin hangi refah devleti tipolojisine uydu÷unu saptamaktr. Rejim tipolojileri üzerine odaklanan çalúmalar kümeleme analizini tercih etmekte (Fenger, 2007; Castles ve Obinger, 2008; Arcanjo, 2011), neden sonuç iliúkisi saptama kaygs taúmamaktadr. Bu durum “makro sosyolojik refah devleti teorisinin halen nüve halinde” olmasndan kaynaklanmaktadr (Arts ve Gelissen, 2002:139). Bu nedenle geçiú ekonomilerinde kamu harcamalarnn bileúimi, emek piyasasnn de÷iúen yapsnn sosyal politika ve refah devleti ile iliúkisini inceleyen uygulamal çalúma says snrldr. Bu kapsamda ele alnan çalúmalar Garibaldi ve Brixioava (1997), Gupta vd. (2001), Gupta vd. (2002), Cazes (2002), Gebregziabher ve Nino-Zarazua (2014) ve Hadarics (2016)’dir. Bu çalúmalarda Gupta vd. (2001), Gupta vd. (2002), Gebregziabher ve Nino Zarazua (2014) sosyoekonomik göstergelerin iyileútirilmesinde kamu sosyal harcamalarnn önemine de÷inen belli baúl çalúmalardr. Garibaldi ve Brixiova (1997) ve Cezas (2002) MDAÜ’de emek piyasasnn durumunu de÷erlendirmiútir. Garibaldi ve Brixiova (1997), iúsizlik yardmlarnn iúsizlik orann artrd÷ neticesine varrken Cezas (2002) iúsizli÷i önlemek amacyla yaplan düzenlemelerin anlaml etkileri olmad÷ sonucuna varmútr. Hadarics (2016), çalúmasnda birey davranúlarn incelemiú ve geçiú ekonomilerinde vatandaúlarn geçmiú dönemin kurumsal mirasndan halen etkilendi÷i sonucuna varmútr.
Garibaldi ve Brixiova (1997), emek piyasas kurumlaryla iúsizlik ve reel ücret dinamiklerini dinamik eúleútirme modeli yardmyla Avrupa geçiú ekonomilerinin yansra karúlaútrmal olarak Rusya ve Ukrayna için de incelemiúlerdir. Analizde ekonomi; yüksek verimlili÷e sahip sektör ve düúük verimlili÷e sahip sektör olarak ikiye ayrlmútr. øúsizlik ve boú kadrolar için eúleútirme fonksiyonu tanmlanmútr. Modelde hesaplanan de÷iúkenler eúleútirme esnekli÷i, friksiyon parametresi, pazarlk oran, kamu ve özel sektör için çevirme oran, verimlilik, kamu sektörünün yaúad÷ ekonomik úok oran, iúsizlik yardmlar, iúten çkarma maliyetleri ve asgari ücrettir. Çalúma bulgularna göre iúsizlik yardmlar dura÷an durum iúsizlik oranlarn arttrmakta, reel ücretleri yükseltmekte ve geçiúin hzn arttrmaktadr. Yüksek asgari ücret dura÷an durum iúsizlik orann etkilemeksizin geçiú sürecini hzlandrmaktadr. øúten çkarma maliyetlerinin yüksek olmas geçiúin ilk evrelerinde iúsizlik artún ve reel ücretlerin düúüúünü yavaúlatmútr.
Gupta vd. (2001), 1995-1998 yllar arasnda 24 geçiú ekonomisi için kamu sektörünün de÷iúen büyüklü÷ünün ve kamu hizmetlerinin kapsamnn mevcut ekonomik koúullara uygun olup olmad÷n incelemiúlerdir. Bu
daralmasnn geçiú ekonomisi ülkelerinin sorunlarnn çözümünü zorlaútrd÷ düúünülmektedir.
2. Literatür Taramas
Geçiú ekonomilerinde refah devleti ve sosyal politika üzerine yaplan uygulamal çalúmalarn ço÷unlukla çkú noktas bu ekonomilerin hangi refah devleti tipolojisine uydu÷unu saptamaktr. Rejim tipolojileri üzerine odaklanan çalúmalar kümeleme analizini tercih etmekte (Fenger, 2007; Castles ve Obinger, 2008; Arcanjo, 2011), neden sonuç iliúkisi saptama kaygs taúmamaktadr. Bu durum “makro sosyolojik refah devleti teorisinin halen nüve halinde” olmasndan kaynaklanmaktadr (Arts ve Gelissen, 2002:139). Bu nedenle geçiú ekonomilerinde kamu harcamalarnn bileúimi, emek piyasasnn de÷iúen yapsnn sosyal politika ve refah devleti ile iliúkisini inceleyen uygulamal çalúma says snrldr. Bu kapsamda ele alnan çalúmalar Garibaldi ve Brixioava (1997), Gupta vd. (2001), Gupta vd. (2002), Cazes (2002), Gebregziabher ve Nino-Zarazua (2014) ve Hadarics (2016)’dir. Bu çalúmalarda Gupta vd. (2001), Gupta vd. (2002), Gebregziabher ve Nino Zarazua (2014) sosyoekonomik göstergelerin iyileútirilmesinde kamu sosyal harcamalarnn önemine de÷inen belli baúl çalúmalardr. Garibaldi ve Brixiova (1997) ve Cezas (2002) MDAÜ’de emek piyasasnn durumunu de÷erlendirmiútir. Garibaldi ve Brixiova (1997), iúsizlik yardmlarnn iúsizlik orann artrd÷ neticesine varrken Cezas (2002) iúsizli÷i önlemek amacyla yaplan düzenlemelerin anlaml etkileri olmad÷ sonucuna varmútr. Hadarics (2016), çalúmasnda birey davranúlarn incelemiú ve geçiú ekonomilerinde vatandaúlarn geçmiú dönemin kurumsal mirasndan halen etkilendi÷i sonucuna varmútr.
Garibaldi ve Brixiova (1997), emek piyasas kurumlaryla iúsizlik ve reel ücret dinamiklerini dinamik eúleútirme modeli yardmyla Avrupa geçiú ekonomilerinin yansra karúlaútrmal olarak Rusya ve Ukrayna için de incelemiúlerdir. Analizde ekonomi; yüksek verimlili÷e sahip sektör ve düúük verimlili÷e sahip sektör olarak ikiye ayrlmútr. øúsizlik ve boú kadrolar için eúleútirme fonksiyonu tanmlanmútr. Modelde hesaplanan de÷iúkenler eúleútirme esnekli÷i, friksiyon parametresi, pazarlk oran, kamu ve özel sektör için çevirme oran, verimlilik, kamu sektörünün yaúad÷ ekonomik úok oran, iúsizlik yardmlar, iúten çkarma maliyetleri ve asgari ücrettir. Çalúma bulgularna göre iúsizlik yardmlar dura÷an durum iúsizlik oranlarn arttrmakta, reel ücretleri yükseltmekte ve geçiúin hzn arttrmaktadr. Yüksek asgari ücret dura÷an durum iúsizlik orann etkilemeksizin geçiú sürecini hzlandrmaktadr. øúten çkarma maliyetlerinin yüksek olmas geçiúin ilk evrelerinde iúsizlik artún ve reel ücretlerin düúüúünü yavaúlatmútr.
Gupta vd. (2001), 1995-1998 yllar arasnda 24 geçiú ekonomisi için kamu sektörünün de÷iúen büyüklü÷ünün ve kamu hizmetlerinin kapsamnn mevcut ekonomik koúullara uygun olup olmad÷n incelemiúlerdir. Bu
amaçla geçiú ekonomilerinin kamu harcamalar, seçilen baz göstergelerin vekil (proxy) de÷iúken olarak kullanmasyla fayda maliyet analizine tabi tutulmuútur. Fayda için kullanlan de÷iúkenler; do÷umda yaúam süresi, kamu sektörü etkinli÷i ve orta ö÷retime kayttr. Maliyet içinse kamusal düzenlemelerin yükü, kamu borçlar ve kamu garantisi altndaki borçlar de÷iúkenleri kullanlmútr. Elde edilen bulgulardan birincisi, AB üyesi olan geçiú ekonomilerinin Balkan ve Merkez Asya’dakilere kyasla harcamalarn daha etkin yapt÷dr. økinci netice ise MDAÜ’nün kamu harcamalarnda kesintiye gitmek yerine daha etkin kullanlmalarnn sa÷lanmas gere÷idir. Bu neticeye göre, kamu harcamalar kesintileri mevcut úartlar altnda kamu sektörünün etkinli÷ini arttrmayacaktr. Çalúma neticesinde önerilen politika, kamu sektörünün verdi÷i hizmetlerin kapsamnn istikrarl bir büyümeye katk sunacak alanlara yo÷unlaúmas ve politik ekonomi göstergelerinin iyileútirilmesidir. Politik ekonomi göstergeleri iyileútirilmeden mali reformlarn baúarl sonuç vermeyece÷i de vurgulanmaktadr.
Gupta vd. (2002), kamu harcamalarnn sa÷lk ve e÷itim göstergeleri üzerindeki etkilerini araútrmútr. Çalúmada 1993-1994 yllar için geçiú ekonomilerini de kapsayan, geliúmekte olan, 50 ülkeye ait yatay kesit verisi kullanlmútr. E÷itime katlm için kullanlan vekil de÷iúkenler; ilk ve orta ö÷retime kayt oran, 4 notuna ulaúan ö÷renciler ve okulu brakan ö÷renci saysdr. øki harcama de÷iúkeni ile birlikte kullanlan kontrol de÷iúkenleri; 0-14 yaú aras nüfus, kiúi baúna gelir, úehirleúme, çocuk beslenme oran, yetiúkin okuryazarlk oran, temiz suya ve sa÷lk hizmetlerine eriúimdir. Çalúmada analiz yöntemi olarak iki aúama en küçük kareler (2SLS) yöntemi kullanlmútr. Analiz bulgularna göre, ilk ve orta ö÷retim için yaplan kamu harcamalar e÷itime katlm oranlar için kullanlan göstergelerde iyileúme sa÷lamaktadr. Fakat de÷iúkenler arasnda nedensellik için yeterince kant yoktur. Çalúma neticesinde e÷itime eriúim ve katlm sa÷layan kamu harcamalarnn bebek ve çocuk ölüm oranlarn azaltt÷ sonucuna ulaúlmútr. Sa÷lk harcamalar ve ölüm oran arasndaki iliúki ise zayftr.
Cazes (2002), 19 OECD ülkesi ve 8 geçiú ekonomisi olmak üzere toplam 27 ülke üzerinde istihdam düzeyini korumak için yaplan yasal düzenlemeler ve iúsizlik arasndaki iliúkiyi incelemiútir. Çalúma geçiú ekonomilerindeki düúük istihdam düzeyi ile makroekonomik yap ve kurumsal dönüúümleri iliúkilendirmektedir. Yöntem olarak iki de÷iúken çözümlemesi kullanlmútr. ølk aúamada emek piyasas kurumlar (aktif emek piyasas politikalar, kolektif pazarlk kapsam, sendika yo÷unlu÷u ve emekten alnan vergi) ba÷msz de÷iúkendir. Ba÷ml de÷iúken ise toplam iúsizlik oran, uzun dönemli iúsizlik oran ve genç iúsizlik orandr. Analiz bulgularna göre; sendika yo÷unlu÷u ve iúsizlik arasnda negatif iliúki saptanmútr, aktif emek politikalarnn uygulanmasnn iúsizlik orann azaltt÷ sonucuna ulaúlmútr, istatistiksel anlamll÷ düúük olmakla birlikte iúçiler üzerindeki vergi yükü iúsizlik oran ile ters orantl oldu÷u saptanmútr. østihdam
düzeyini korumak için yaplan yasal düzenlemelerin iúsizlik oran üzerindeki toplam etkisi zayf görünmektedir. Elde edilen tahmin sonuçlar, OECD ülkeleri ve OECD ülkelerine geçiú ekonomileri eklenerek elde edilen daha geniú örneklem için kyasland÷nda benzer sonuçlara ulaúld÷ görülmektedir. Uzun dönemli iúsizlik ve genç iúsizli÷i ile iúçi haklarn koruma yasalar iliúkisi incelendi÷inde benzer bulgular elde edilmiútir. økinci aúamada emek girdisi ve istihdam koruma yasalar iliúkisi ele alnmútr. Emek girdisi olarak emek gücü katlmnn toplam nüfusa oranyla emek gücüne katlm oran kullanlmútr. Emek piyasas kurumlarna ait ba÷msz de÷iúkenlerin benzer sonuçlar verdi÷i saptanmútr
Gebregziabher ve Nino-Zarazua (2014), çalúmalarnda geçiú ekonomilerinin de dahil oldu÷u 55 geliúmekte olan ülke için e÷itim, sa÷lk ve sosyal sektörlere yaplan harcamalarn refah göstergeleri (eúitsizlikle uyarlanmú insani geliúme endeksi ve çocuk ölüm oranlar) üzerindeki etkisini nedensellik analiz ile snamúlardr. Analiz yöntemi olarak iki aúamal en küçük kareler (2SLS), sabit etkiler (FE), snrl bilgi maksimum olaslk (LIML), Fuller uyarlanmú snrl bilgi maksimum olaslk ve sürekli güncelleme tahmincisi (CUE) kullanlmútr. Birbirinden farkl iki model spesifikasyonu yaplmútr. Birinci modelde ba÷ml de÷iúken olarak eúitsizli÷e uyarlanmú insani geliúme endeksi kullanlrken ba÷msz de÷iúken olarak ba÷ml de÷iúkenin bir gecikmeli de÷eri, kiúi baúna reel gelir, kamu sa÷lk, e÷itim ve sosyal koruma harcamalarnn gelire oran, kontrol de÷iúkeni olarak kurumsal kalite ve demokrasinin düzeyi, zaman kuklalar kullanlmútr. økinci modelin ba÷ml de÷iúkeni ise çocuk ölüm orandr. Kurumsal kalite göstergesi olarak kadnlarn okullaúma oran tercih edilmiútir. Di÷er ba÷ml de÷iúkenler; çocuk ölüm orannn bir gecikmeli de÷eri, sa÷lk hizmetlerine ve temiz suya eriúim, úehirleúme derecesi ve do÷um orandr. Yaplan analiz sonucunda kamunun sosyal harcamalarnn gelir eúitsizli÷ini iyileútirdi÷i ve çocuk ölüm orann azaltt÷ neticesine ulaúlmútr.
Hadarics (2016), Do÷u ve Bat Avrupa’da toplumun refah kurumlarndan kiúisel beklentilerini etkileyen faktörleri saptamak için yapsal eúitlik modelini kullanmútr. Veriler Avrupa Sosyal Araútrmas 2008-2009’dan elde edilmiútir. Do÷u Avrupa için Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Polonya, Macaristan, Romanya ve Slovakya ülkelerine ait verileri kullanlrken Bat Avrupa için Belçika, Fransa, Hollanda, ørlanda, øngiltere ve øsviçre ülkelerine ait verileri kullanmútr. Çalúmada kullanlan de÷iúkenler; kiúisel çkar, kendini düúünmeme, muhafazakârlk, bireysel baúardan dolay toplumda yer edinme, eúitlik, iúsizlik durumunda beklentiler, demografik özelliklerdir. Yaplan analiz neticesinde Do÷u Avrupa’da gelir eúitli÷i ve paternalizm düúüncesinin hakim oldu÷u, sosyalist dönemin ideolojik mirasnn halen taúnd÷, bireysel baúardan dolay toplumda yer edinebilmenin bir motivasyon nedeni olmad÷ sonucuna ulaúmútr.
düzeyini korumak için yaplan yasal düzenlemelerin iúsizlik oran üzerindeki toplam etkisi zayf görünmektedir. Elde edilen tahmin sonuçlar, OECD ülkeleri ve OECD ülkelerine geçiú ekonomileri eklenerek elde edilen daha geniú örneklem için kyasland÷nda benzer sonuçlara ulaúld÷ görülmektedir. Uzun dönemli iúsizlik ve genç iúsizli÷i ile iúçi haklarn koruma yasalar iliúkisi incelendi÷inde benzer bulgular elde edilmiútir. økinci aúamada emek girdisi ve istihdam koruma yasalar iliúkisi ele alnmútr. Emek girdisi olarak emek gücü katlmnn toplam nüfusa oranyla emek gücüne katlm oran kullanlmútr. Emek piyasas kurumlarna ait ba÷msz de÷iúkenlerin benzer sonuçlar verdi÷i saptanmútr
Gebregziabher ve Nino-Zarazua (2014), çalúmalarnda geçiú ekonomilerinin de dahil oldu÷u 55 geliúmekte olan ülke için e÷itim, sa÷lk ve sosyal sektörlere yaplan harcamalarn refah göstergeleri (eúitsizlikle uyarlanmú insani geliúme endeksi ve çocuk ölüm oranlar) üzerindeki etkisini nedensellik analiz ile snamúlardr. Analiz yöntemi olarak iki aúamal en küçük kareler (2SLS), sabit etkiler (FE), snrl bilgi maksimum olaslk (LIML), Fuller uyarlanmú snrl bilgi maksimum olaslk ve sürekli güncelleme tahmincisi (CUE) kullanlmútr. Birbirinden farkl iki model spesifikasyonu yaplmútr. Birinci modelde ba÷ml de÷iúken olarak eúitsizli÷e uyarlanmú insani geliúme endeksi kullanlrken ba÷msz de÷iúken olarak ba÷ml de÷iúkenin bir gecikmeli de÷eri, kiúi baúna reel gelir, kamu sa÷lk, e÷itim ve sosyal koruma harcamalarnn gelire oran, kontrol de÷iúkeni olarak kurumsal kalite ve demokrasinin düzeyi, zaman kuklalar kullanlmútr. økinci modelin ba÷ml de÷iúkeni ise çocuk ölüm orandr. Kurumsal kalite göstergesi olarak kadnlarn okullaúma oran tercih edilmiútir. Di÷er ba÷ml de÷iúkenler; çocuk ölüm orannn bir gecikmeli de÷eri, sa÷lk hizmetlerine ve temiz suya eriúim, úehirleúme derecesi ve do÷um orandr. Yaplan analiz sonucunda kamunun sosyal harcamalarnn gelir eúitsizli÷ini iyileútirdi÷i ve çocuk ölüm orann azaltt÷ neticesine ulaúlmútr.
Hadarics (2016), Do÷u ve Bat Avrupa’da toplumun refah kurumlarndan kiúisel beklentilerini etkileyen faktörleri saptamak için yapsal eúitlik modelini kullanmútr. Veriler Avrupa Sosyal Araútrmas 2008-2009’dan elde edilmiútir. Do÷u Avrupa için Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Polonya, Macaristan, Romanya ve Slovakya ülkelerine ait verileri kullanlrken Bat Avrupa için Belçika, Fransa, Hollanda, ørlanda, øngiltere ve øsviçre ülkelerine ait verileri kullanmútr. Çalúmada kullanlan de÷iúkenler; kiúisel çkar, kendini düúünmeme, muhafazakârlk, bireysel baúardan dolay toplumda yer edinme, eúitlik, iúsizlik durumunda beklentiler, demografik özelliklerdir. Yaplan analiz neticesinde Do÷u Avrupa’da gelir eúitli÷i ve paternalizm düúüncesinin hakim oldu÷u, sosyalist dönemin ideolojik mirasnn halen taúnd÷, bireysel baúardan dolay toplumda yer edinebilmenin bir motivasyon nedeni olmad÷ sonucuna ulaúmútr.
3. Yöntem
Çalúmada Merkezi ve Do÷u Avrupa ülkelerinde ekonomik serbestleúmenin refah devleti uygulamalar üzerindeki etkisini görmek için Dumitrescu Hurlin panel Granger nedensellik analizi kullanlacaktr. Granger (1969), dura÷an zaman serilerinde bir geri bildirim mekanizmasnn iki nedensel mekanizmann toplam olarak görülebilece÷ini; bu nedenselliklerin ksmi veya karúlkl olarak kovaryans ve korelasyon frekans etki alann ayrútrlmasyla belirlenebilece÷ini ortaya koymuútur. Panel veri üzerine nedensellik snamas ilk kez Holtz-Eakin vd. (1988) tarafndan ortaya konmuú ve güncel tekniklerle hzla geliúmiútir. Panel nedensellik testlerinin geliútirilmesinde en önemli neden, bu testlerin Granger testlerinin ksa zaman boyutlarnda da kullanlmasna izin vermesi ve panel verinin uygulamada sa÷lad÷ esnekliklerden yararlanma istedi÷idir (Holtz-Eakin vd. 1988’den akt. Bozoklu ve Ylanc, 2013:174-175). Dumitrescu ve Hurlin (2012), panel nedensellik testinin genel özellikleri úu úeklidedir: Do÷rusal otoregresif veri üretim sürecinde panel veri için uygulanan standart testler yatay kesitlerin do÷rusal kstlarnn modelin katsaylar üzerine snanmasna dayanmaktadr. Fakat yatay kesite ait bilgilerin kullanlmas her bir alt birimin sahip oldu÷u heterojenli÷in de nedensellik iliúkisinde hesaba katlmasn gerektirir. Bu nedenle Dumitrescu ve Hurlin (2012), heterojen panel modeller için basit Granger nedensellik olmayan bir test geliútirmiútir. Testin en önemli avantaj küçük T ve N’de (zaman ve yatay kesit boyutu) kullanlabiliyor olmasdr. Di÷er avantajlar ise uygulanrken bir tahmin gerektirmemesi ve dengesiz panellere de uygulanmasdr.
Dumitrescu ve Hurlin (2012), veri gözlem seti içinde “homojen neden olmama” hipotezini kurarken regresyon modelindeki heterojenli÷i de dikkate alan bir nedensellik testi yapmay amaçlamaktadr. Alternatif hipotez altnda “birimlerin en az birinde nedensellik yoktur” ve "birimlerin birinde de÷iúken x de÷iúken y’ye Granger nedenseldir" snamas yaplmaktadr.
H0:ȕ=0 i=1,…..N ȕ1 = (ȕ (1) , ȕ (2) ) (1) Bu testte baz ȕ1 vektörlerinin 0’a eúit olmasna izin verilmektedir. H1 altnda Nt <N her birimde x’den y’ye neden olmayan süreçler vardr. Böylelikle snama her bir kesit panel birimi için nedenselli÷in olmasna karún neden olmamann snanmas úekline gelmektedir. Alternatif hipotez altnda baz birimler için neden olmamas söz konusu olabilmektedir.
H1 : ȕi =0 i=1…N1 (2) H1: ȕi 0 i=N1 +1; N1+2,...N iken N1 bilinmeyen fakat 0N1/N<1 úartn sa÷lamaktadr. E÷er N1=0 ise paneldeki her birimde nedensellik vardr. N1>0 olmas halinde ise nedensellik iliúkisi heterojendir. Bu durumda nedensellik iliúkisi her bir örneklem için de÷iúkendir. Burada her bir bireyin ortalama Wald testi ile i=1…N birim için her bir birimin neden olmama hipotezinin testi kullanlmaktadr.
Ortalamaܹேǡ்ு istatisti÷i boú homojen neden olmama hipotezi ile
birlikte úu úekilde tanmlanmaktadr:
ܹேǡ்ு ൌேଵσேøୀଵܹ݅ǡ ݐ (3)
W i,T her bir birimin Wald istatisti÷inin i. yatay kesitte her bir birey için H0 =ȕi=0 olmas anlamna gelmektedir.ܹேǡ்ு standardize edilmiú test istatisti÷i ise Denklem 4’de gösterildi÷i gibidir:
ܼேǡ்ுൌξேሾௐಿ ಹೡିσಿ ா సభ ሺௐෙ ்ሻሿ ටσಿ ሺௐෙ సభ ்ሻ (4) Denklem 4’de N örneklem, T zaman boyutunu göstermektir. i=1…N özdeú ve ba÷msz da÷lan, sonlu ikinci derece momenti göstermek üzere yaplan standartlaútrma iúlemi ile elde edilen test istatisti÷inin sapmal sonuçlar vermesi engellenmektedir. Böylelikle Dumitrescu ve Hurlin (2012), standartlaúma iúlemi ile birlikte testin gücünü arttrmay hedeflemektedir. Panelin az sayda örnekleme sahip olmas veya gecikme uzunlu÷unun hatal belirlenmesi durumunda test istatisti÷i anlaml sonuç vermektedir. Standardize edilmiú test istatisti÷i dengesiz panel veriye de uyarlanabilmektedir.
3.1. Veri Seti
Çalúmada 2000-2015 yllar arasnda Merkezi ve Do÷u Avrupa ülkelerinden Bulgaristan, Hrvatistan, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Macaristan, Litvanya, Letonya, Polonya, Romanya, Slovakya ve Slovenya’ya ait veriler kullanlmútr. Panel verinin zaman ve yatay kesit boyutunun dar tutulmas geçiú ekonomilerinin ancak demokratik bir rejime geçtikten sonra verilerinin ulaúlabilir olmasndan kaynaklanmaktadr. Bu durum çalúmann temel kstdr. Veri setinde boúluk kalan snrl aralk, dengeli panel veri oluúturmak amac ile ekonometrik program tarafndan doldurulmuútur. Kullanlan verilerin tamam birçok farkl kurumun oluúturdu÷u veri setlerini biraraya getiren Quality of Governance Indicator Project’den alnmútr.
Refah devleti ile ilgili göstergeler seçilirken refah devletinin temel özellikleri dikkate alnmútr. Refah devleti yalnz iúsizlik gibi toplumsal hastalklara üretilen bir çözüm de÷il devlet-vatandaú arasndaki sözleúmenin sivil, siyasi ve sosyal haklarla yeniden düzenlenmesi olarak görülmektedir (Esping Andersen, 1999:35). Refah devletinin bir yönünü yaúam koúullarn iyileútirmek için yaplan e÷itim, sa÷lk ve sosyal koruma amaçl kamu harcamalar oluútururken (Gebregziabher ve Nino-Zarazua, 2014) di÷er yönünü de demokratik siyasal kurumlarn varl÷ (Huber, Mustillo ve Stephens, 2008) oluúturmaktadr. Piyasalaúma sürecinin refah uygulamalar üzerindeki etkisini görmek için seçilen de÷iúkenler iúsizlik oran, iúçilerin e÷itim görme oran, kamu kesimi büyüklü÷ü, úehirleúme oran, yönetiúim kalitesi ve ekonomik serbestliktir. Merkezi planlamann tam istihdam politikasndaki de÷iúim, iúsizlik oran, e÷itimin kapsam, iúçilerin yüksek e÷itime katlm oran, piyasalaúma süreci ile kamu sektörünün
Ortalamaܹேǡ்ு istatisti÷i boú homojen neden olmama hipotezi ile
birlikte úu úekilde tanmlanmaktadr:
ܹேǡ்ுൌேଵσேøୀଵܹ݅ǡ ݐ (3)
W i,T her bir birimin Wald istatisti÷inin i. yatay kesitte her bir birey için H0 =ȕi=0 olmas anlamna gelmektedir.ܹேǡ்ு standardize edilmiú test istatisti÷i ise Denklem 4’de gösterildi÷i gibidir:
ܼேǡ்ு ൌξேሾௐಿ ಹೡିσಿ ா సభ ሺௐෙ ்ሻሿ ටσಿ ሺௐෙ సభ ்ሻ (4) Denklem 4’de N örneklem, T zaman boyutunu göstermektir. i=1…N özdeú ve ba÷msz da÷lan, sonlu ikinci derece momenti göstermek üzere yaplan standartlaútrma iúlemi ile elde edilen test istatisti÷inin sapmal sonuçlar vermesi engellenmektedir. Böylelikle Dumitrescu ve Hurlin (2012), standartlaúma iúlemi ile birlikte testin gücünü arttrmay hedeflemektedir. Panelin az sayda örnekleme sahip olmas veya gecikme uzunlu÷unun hatal belirlenmesi durumunda test istatisti÷i anlaml sonuç vermektedir. Standardize edilmiú test istatisti÷i dengesiz panel veriye de uyarlanabilmektedir.
3.1. Veri Seti
Çalúmada 2000-2015 yllar arasnda Merkezi ve Do÷u Avrupa ülkelerinden Bulgaristan, Hrvatistan, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Macaristan, Litvanya, Letonya, Polonya, Romanya, Slovakya ve Slovenya’ya ait veriler kullanlmútr. Panel verinin zaman ve yatay kesit boyutunun dar tutulmas geçiú ekonomilerinin ancak demokratik bir rejime geçtikten sonra verilerinin ulaúlabilir olmasndan kaynaklanmaktadr. Bu durum çalúmann temel kstdr. Veri setinde boúluk kalan snrl aralk, dengeli panel veri oluúturmak amac ile ekonometrik program tarafndan doldurulmuútur. Kullanlan verilerin tamam birçok farkl kurumun oluúturdu÷u veri setlerini biraraya getiren Quality of Governance Indicator Project’den alnmútr.
Refah devleti ile ilgili göstergeler seçilirken refah devletinin temel özellikleri dikkate alnmútr. Refah devleti yalnz iúsizlik gibi toplumsal hastalklara üretilen bir çözüm de÷il devlet-vatandaú arasndaki sözleúmenin sivil, siyasi ve sosyal haklarla yeniden düzenlenmesi olarak görülmektedir (Esping Andersen, 1999:35). Refah devletinin bir yönünü yaúam koúullarn iyileútirmek için yaplan e÷itim, sa÷lk ve sosyal koruma amaçl kamu harcamalar oluútururken (Gebregziabher ve Nino-Zarazua, 2014) di÷er yönünü de demokratik siyasal kurumlarn varl÷ (Huber, Mustillo ve Stephens, 2008) oluúturmaktadr. Piyasalaúma sürecinin refah uygulamalar üzerindeki etkisini görmek için seçilen de÷iúkenler iúsizlik oran, iúçilerin e÷itim görme oran, kamu kesimi büyüklü÷ü, úehirleúme oran, yönetiúim kalitesi ve ekonomik serbestliktir. Merkezi planlamann tam istihdam politikasndaki de÷iúim, iúsizlik oran, e÷itimin kapsam, iúçilerin yüksek e÷itime katlm oran, piyasalaúma süreci ile kamu sektörünün
büyüklü÷ündeki de÷iúim, kamu kesimi büyüklü÷ü, yaúam koúullarndaki de÷iúim, úehirleúme oran, devletin hukukun üstünlü÷ü, yozlaúma ile mücadele gibi konulardaki demokrasi kurumlarnn iúlevsellik derecesi, yönetiúim kalitesi göstergeleri ölçülmeye çalúlmaktadr. Ekonomik serbestlik de÷iúkeni piyasa kurumlarnn iúlerlik derecesinin göstergesi olarak kullanlmútr. Verilerin temin edildi÷i kurumlar, kullanm amaçlar ve kapsamlar ile ilgili açklama Tablo 1’de sunulmuútur Tablo 2’de de÷iúkenlere ait tanmsal istatistikler, Tablo 3’de 0,05 anlamllk düzeyinde veriler aras korelasyonlar gösterilmektedir.
Tablo 1: De÷iúkenlerin Tanmlar ve Genel Özellikleri Veri Ksaltma Kaynak Amaç Açklama
Ekonomik
serbestlik ES Fraser Institute
Piyasa ekonomisine uyum göstergesi
Mülkiyet hakk, scak paraya eriúim, emek dolaúm, giriúim serbestisi, uluslararas ticarete açkl÷ gösteren bir endekstir. øúsizlik oran øSZ Eurostat Sosyoekonomik durum göstergesi 20-64 yaúlar arasnda olup herhangi bir iúte çalúmayanlarn orann ifade eder. øúçilerin yüksek ö÷renim görme oran øYE WDI Sosyal politika ve refah devleti kapsam göstergesi øúçilerin yüksek ö÷renime katlm orann gösterir. Kamu kesimi büyüklü÷ü KKB Fraser Institute Kamu sektörünün ekonomideki pay
Bu endeks kamu kesimi tüketim harcamalarnn toplam harcamalara orann, transfer desteklerinin gelire orann, kamu kesimi yatrm ve giriúimlerinin toplam yatrmlara orann, marjinal vergi orann kapsar. ùehirleúme oran SN WDI Sosyoekonomik durum göstergesi ùehirlerde yaúayan nüfusun toplam nüfusa orann gösterir. Yönetiúim kalitesi YK ICRG Quality of Governance Kamu kaynaklarnn etkin kullanmnn göstergesi Yozlaúma, hukukun üstünlü÷ü, bürokratik kaliteyi göstermek üzere hazrlanan bir endekstir.
Tablo 2: De÷iúkenlere Ait Tanmsal østatistikler
De÷iúkenler Gözlem Says Ortalama Standart Hata Min Max
ES 176 7,1 0,3 6,41 7,53 øSZ 176 10,24 1,8 6,37 12,39 øYE 176 22,4 3,64 17,3 28,58 KKB 176 5,61 0,41 4,52 6,01 SN 176 -3,4 0,13 -0,65 -0,18 YK 176 0,6 0,59 0,59 0,67
Tablo 2’de de÷iúkenlerin ortalama ve standart hatalar görülmektedir. Merkezi ve Do÷u Avrupa geçiú ekonomilerine ait verilerde standart hatann en yüksek oldu÷u de÷er iúçilerin yüksek ö÷renim düzeyidir.
Tablo 3: De÷iúkenlerin Korelasyonu
Veri øSZ ES øE KKB SN YK øSZ 1,0000 ES -0,5487* 1,0000 øYE -0,2218* 0,8291* 1,0000 KKB -0,5425* 0,9456* 0,7094* 1,0000 SN -0,5446* 0,5552* 0,3733* -0,5096* 1,0000 YK 0,4131* -0,7615* -0,4126* -0,8634* -0,3890* 1,0000
Tablo 3’e göre iúsizlik ile ekonomik serbestlik arasnda negatif korelasyon, iúçilerin e÷itim düzeyi arasnda negatif korelasyon, kamu kesimi büyüklü÷ü ile negatif korelasyon, úehirleúme ile negatif korelasyon, yönetiúim kalitesi ile pozitif korelasyon mevcut görünmektedir.
3.2. Model
Bu çalúmada kullanlan model Denklem 5’de sunuldu÷u gibidir:
Y=ȕX+İ (5)
Bu eúitlikte Y ba÷ml de÷iúkeni, ȕ tahmin edilen parametre de÷erlerini, X ba÷ml de÷iúken ve gecikmelerden oluúan matrisi, İ hata terimini göstermektedir. Denklem 5’e ba÷l olarak boú ve alternatif hipotezleri göstermek üzere aúa÷daki Tablo 4’de sunulan modeller oluúturulmuútur.
Tablo 4: Modeller ve Hipotezleri
Modeller Ho Hipotezi Ho Hipotezi
Model 1 øúsizlik, ekonomik serbestli÷in homojen Granger nedeni de÷ildir. Ekonomik serbestlik, iúsizli÷in homojen Granger nedeni de÷ildir
Model 2 Kamu kesimi büyüklü÷ü, ekonomik serbestli÷in homojen Granger nedeni de÷ildir.
Ekonomik serbestlik, kamu kesimi büyüklü÷ünün homojen Granger nedeni de÷ildir.
Model 3 øúçilerin yüksek e÷itime katlm oran, ekonomik serbestleúmenin homojen Granger nedeni de÷ildir.
Ekonomik serbestlik, iúçilerin yüksek e÷itime katlm orannn homojen Granger nedeni de÷ildir.
Model 4 ùehirleúme oran, ekonomik serbestli÷in homojen Granger nedeni de÷ildir.
Ekonomik serbestlik úehirleúme orannn homojen Granger nedeni de÷ildir.