Top çular Kâtibi Abdülkadir (Kadri) Efendi Tarihi (Metin ve Tahir!),
Yay~na Haz~rlayan Doç. Dr. Ziya Y~lmazer, Türk Tarih Kurumu Yay~nlar~,
III. Dizi - Say~~ 21, 2 cilt, Ankara 2003, LXVII+1178+Dizin+Ekler.
Osmanl~~ Tarihi'ne ait olup da kütüphane raflar~nda beklemekte olan yazma tarihi eserleri gün~~~~~na ç~karmak hiç ~üphesiz büyük bir hizmettir. Doç. Dr. Ziya Y~lmazer'in bundan önce yay~na haz~rlad~~~~ isa-zade Tarihi (Istanbul 1996) ve Vak`a-niivis Es'ad Efendi Tarihi (Istanbul 2000) adl~~ çal~~malar~yla büyük bir hizmette bulunmu~tu. Mevcut çal~~malar~na bir yenisini daha katan Dr. Y~lmazer bu defa, Osmanl~~ Tarihinin adeta belkemi~ini te~kil eden hacindi bir eseri tarihçilerin yarar~na sunmaktad~r.
Y~lmazer bu çal~~mas~n~~ y~llar önce Prof. Dr. Bekir Kiiniko~lu'nun (vefau 28 Haziran 1990) dan~~manl~~~nda doktora tezi olarak haz~rlam~~t~. Bask~~ haz~rl~klar~~ y~llarca süren ve haz~rlayan ta-rafindan daha sonra gözden geçirilen eser, bugün iki hacimli cilt olarak elimize ula~m~~t~r.
Elimizdeki eserin ilk defa Fezleke'de daha sonra ondan naklen Naim â Tarihinde zikre-dildi~ini tesbit eden yay~nlayan, uzun y~llar sonra Hammer'in kulland~~~n~~ da tesbit etmi~tir. Müellifin ad~~ hakk~nda tereddüderin oldu~u anla~~l~yor. Yay~nlayan çe~idi ihtimalleri taru~arak bu konuya aç~kl~k getirmeye çali~m~~t~r. Vard~~~~ neticeye göre, Kâtip Çelebi'nin Fezieke'yi kaleme al~rken yararland~~~~ eserden Topçular Katibi Abdülkadir olarak bal~setmesi, eserin ve yazar~n~n ilim dünyas~nda bu ~ekilde tan~nmas~na sebep olmu~tur.
Milverrih Abdillkadir'in ailesi hakk~nda yeterli bilgi olmamas~na ra~men, babas~n~n topçu oca~~nda görev yapt~~~, kendisinin de oca~a intisabetti~i anla~~l~yor. Onu 1596 y~l~ndaki sefer-lerde Ota~~-~~ hilmayün Muhafizl~~~~ ve E~ri fethinde Topcu Bölükbas~s~~ olarak görüyoruz. Fetih-ten sonra kaledeki toplan~n tesbit ve yaz~m görevi kendisine verilmi~tir. Keza Kanije Kalesi'nin fethinden sonra da benzer bir göreve getirilmi~tir. Abdülkadir müteakip y~llarda Macaristan se-ferinde de bulunmu~tur. Müellifimizi bundan sonra Celililer ile milcadelelerde Anadolu sefer-lerinde görüyoruz. Nitekim Sadr~azam Kuyucu Murad Pa~a'n~n Canpulado~lu ile mücadelesinde Sol Ulüfeciler Katibi'dir. Abdülkadir Efendi, Sadnazam Halil Pa~a'n~n ~ark se-feri haz~rl~klar~~ s~ras~nda 100 adet ~ahi darbuzen topun dökülmesinde Tophane Naz~r~'d~r. Kezâ bir ara top arabalar~n~n yap~m~nda ve Divitdarl~k görevinde de bulunmu~tur.
Müellifimiz Il. Osman'~n Lehistan seferi haz~rl~klar~nda da çe~idi görevlerde bulundu. Bunlardan biri cephanenin ~sakç~~ iskelesi'ne naklidir. Milellifimiz 1627'de Erzurum seferi arefe-sinde Niizül Emini tayin edilmi~tir. Onu bir müddet sonra Diyarbekir'de top arabalar~n~n tami-rinde görüyoruz. Abdülkadir Efendi'nin görevi icab~~ 1593-1638 y~llar~nda gerçekle~en birçok se-fere kat~ld~~~~ ileri siiriilebilir. Yay~nlayan, müellifin bizzat kat~ld~~~n~~ bildirdi~i seferlerin yan~nda,
ayrmuya
girdi~i di~er baz~~ seferlere de kat~ld~~~n~~ dü~ülmektedir. Bu durum ~üphesiz eserin önemini art~rmaktad~r. Burada ara~ur~c~lara yararl~~ olabilecek bilgiler, askerin sevk ve idaresi, ordu ahvali, ordunun a~e ve ikmih, timarh sipahiler, yeniçeriler, topçular, top imalat~~ ve di~er silahlar hakk~ndad~r. öte yandan menzil te~kilat~, menziller, kaleler, palangalar, ~ehirler ve ~ehir tasvirleri eserde geni~~ yer tutmaktad~r. Eser bu zenginli~iyle bilimsel çal~~malarda önemli bir kay-nakt~r. Eserde Istanbul'un sosyal hayat~na da önem verilmi~tir, ~ehirdeki iktisadi hayat, çar~~~ ve pazar~n durumu, narh de~erlendirmeleri, kara ve deniz nakliyatç~l~~~, ~ehre gelen ürünler eserde geni~~ yer tutmaktad~r.1052 KITAP TANITMA
Dr. Y~lmazer Abdülkadir Efendi'nin öltimilnü karine ile tesbit ettikten sonra (evâs~t-~~ Mu-harrem 1054 = 19-29 Mart 1644) eserin ad~~ üzerindeki tart~~malar~, telif sebebini ve yazann telife ba~lama tarihini tayin etmeye çal~~m~~ur. Eser Cumâdelülâ 1000 ile evis~t-~~ Muharrem 1054 (~ubat 1592-Mart 1644) tarihleri aras~ndaki olaylar~~ ihtiva etmektedir. Bu durumda Topçular
Kâtibi Abdülkadir Efendi Tarihi talulben 52 y~l~n tarihidir.
Eserin iki nüshas~~ bulunmaktad~r. Yay~na haz~rlayan bunlardan Esad Efendi nüshas~n~n müellif nüshas~~ oldu~undan ~üphe duymamakla beraber, mevcut di~er nüsha= bundan is-tinsâh edilmedi~i, bu niishan~n ele geçmeyen ara bir nüshadan yaz~ld~~~, bu sebeple ihmâl edi-lemeyece~i kanaafindedir.
Yay~nlayan, miiellifin yararlanabilece~i kaynaklar~~ da ara~urm~~; ancak görüp i~ittiklerinden ba~ka kayna~~n~n olmad~~~na karar vermi~tir. K~sacas~~ Abdülkadir, devrin kaynaklar~ndan yarar-lanmam~~ur. Ancak baz~~ bilgilerin meselâ mühirrunkla veya erzakla ilgili bilgilerin resmi belgeler-den al~nd~~~~ ~üphesizdir. Kez â tayinlerle ilgili malumat da resmi evraktan al~nm~~~ olmal~d~r.
Doçent Y~lmazer eserin tesirlerine ay~rd~~~~ bahiste, Kâtib Çelebi (Fezleke)'nin ve Naimâ
(Tarih)'n~n bu eserden haberdâr olarak yararland~klann~, bilahire Hammer (Geschichte des Osmanischen Reiches)'in de yararland~~~n~~ ortaya koymu~tur. XX. yüzy~lda ise Osmanl~~
ta-rihçileri kitâp, makale ve ansiklopedi maddeleri kaleme al~rken bu eserden geni~~ ~ekilde yarar-lanm~~lard~r. Yay~nlayan~n ifadesine göre (s.XLIII-XLIV) Naimâ, Baz~~ ara~unc~lann kanaatinin aksine Topçular Kâtibi'nden do~rudan de~il, Fezleke vas~tas~yla istifade etmi~tir. Doçent Y~lmazer, Kâtib Çelebi'nin Topçular Kâtibi'nden yo~un bir ~ekilde istiffide etti~ini tesbit etmi~tir. Katib Çelebi birçok bahsi ihtisâr ederek, baz~~ bahisleri ise imal~~ ifadelerle eserine alm~~t~r. Yarnlayan~n bu tesbitleri, elimizdeki eserin Fezleke ve Naimâ Tarihi kar~~s~nda önemini artt~rmaktad~r. Bu suretle Topçular Kâtibi'nin gerçekten ana bir kaynak oldu~u ortaya ç~kmaktad~r.
Abdülkadir Efendi'nin olaylar~~ bir bütünlük içinde anlatt~~~~ anla~~l~yor. Yani anlatmaya ba~lad~~~~ bir olay~~ sonuca ba~lad~ktan sonra di~erine geçmektedir. Yannlayan~n ifadesine göre
~ah~slarla fazla u~ra~may~p, yorum ve de~erlendirmelerle de pek ilgilenmez. Meselâ II. Osman
hadisesine yer vermemi~tir. Ba~ka eserlerde görülen vefeyât haberleri elimizdeki eserde yoktur. Ancak rahats~zl~k duydu~u anla~~lan celâlilik ve e~luyâl~k hadiselerine geni~~ yer verir. Kez â ese-rinde uzmanhk alan~~ olan Tophâne ve topçuluk hakk~nda bilgiler yo~undur. Devlet te~kilât~, memuriyetler, bunlarla ilgili çe~itli s~fatlar eserde bolca zikredilmektedir.
Abdülkadir Efendi'nin iyi bir e~itim almad~~~~ eserinden de anla~~lmaktad~r. Milverrihlerin birço~unda görülen konunun gerektirdi~i yerde uygun bir beyit veya lut'a bu eserde yer alma-maktad~r. Belli bir tarz ve iislübu bulunmayan müellifin imlâ hatâlan ve devrik ciimleleri dikkati çekmektedir.
Dr. Y~lmazer'in tesbitlerine göre Abdülkadir Efendi eserinde baz~~ arkaik Türkçe kelimeler kullanm~~ur. Bu kelimeleri tesbit eden yay~nlayan, manalann anla~~lmas~~ için cümle aras~ndaki halleriyle örnekler vermi~tir (s.LVI-LX). Bunlar~n yan~nda baz~~ deyimler, benzetmeler ve milbâla~ah ifadeler için de baz~~ örnekler s~ralam~~ur.
Y~llar süren titiz bir çal~~ma= mahsulü olarak ortaya ç~kan Topçular Kâtibinin kapsaml~~ bir dizinle yay~nlanmas~~ çok isabetli olmu~tur. Eser siyisi tarih, sosyal tarih, te~kilât tarihi, harp tarihi, ate~li silahlar ve teknolojisi tarihi üzerinde çal~~anlar için önemli bir kaynak eserdir.