• Sonuç bulunamadı

Bir Bektaşî İcazetnamesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bir Bektaşî İcazetnamesi"

Copied!
12
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1

Gazi Üniversitesi, Türk Kültürü ve Hac› Bektafl Velî Araflt›rma Merkezi Müdürü.

2

Gazi Üniversitesi, Gazi E¤itim Fakültesi, Arapça Ö¤retmenli¤i Bölümü,

G

G››yyaasseettttiin

n A

AY

YT

TA

Afi

11

--F

Fu

urrk

kaan

n A

AS

SY

YA

A

22

Ö ÖZZEETT

Alevî-Bektâflî yaz›l› belgeleri içinde önemli bir yere sahip olan icazetnamelerin elimizde özellikle 1800’lü y›l-lardan sonra yaz›lanlar› bulunmaktad›r. Bunlar aras›nda Hac› Bektafl Dergâh›ndan verilenlerin hemen hepsi or-tak metin ve oror-tak bir biçim arz etmektedir. Bunlar›n sadece verildi¤i kifli ve tarihî farkl›l›k gösteriyor denile-bilir

Elimizdeki ‹cazetname de Hac› Bektafl Dergâh›ndan verilmifl bir belgedir. Belgenin sonunda yaz›m tarihi olarak 1287/1870 tarihini görmekteyiz. Klasik bir Bektaflî icazetnamesi tarz›nda yaz›lm›flt›r. Dergâh›n o gün-kü Postniflîni Hac› Hasan Dede taraf›ndan dergâh Aflevi Postniflîni Mehmet Baba’ya verilmifltir.

A

Annaahhttaarr KKeelliimmeelleerr: ‹câzetname, Mehmed Baba, Hac› Bektafl, Hilâfetnâme, Aflevi. A

ABBSSTTRRAACCTT

We have the practicing certificates which have an important role in written documents of Alevism-Bektas-hism that were especially written after 1800s. Almost all the practicing certificates given by Haci Bektash As-sociations have the same text and style. It can be said that only the dates and people they were given are dif-ferent.

The practicing certificate we have is one of the documents given by Haci Bektash Association. There is a date at the end of the document: 1287/1870. It was written in a classic Bektashi practicing certificate style. It was given by Hac› Hasan Dede, the leader of the association of that period to Mehmet Baba, the soup kitc-hen. leader.

K

(2)

S Suunnuuflfl::

‹cazetnameler, bir tarikata girerek orada zikrullâha devam etmek suretiyle, manevî basamaklar› ç›kan ve baflkalar›n› do¤ru yola ça¤›rma¤a hak kazananlara, kendi tarikatla-r›n›n fleyhi taraf›ndan verilen belgelerdir. fieyh taraf›ndan mühürlenerek verilen bu bel-gelere “Hilâfetnâme” ismi de verilir.3

Hemen hemen bütün tarikatlarda görülen bu uygulamay› Bektaflî tarikat›nda da gör-mekteyiz. Özellikle Hac› Bektafl Veli Dergâh›ndan verilen icazetlerde konu ve biçim ola-rak bir birlik ve benzerlik görülmektedir. Bu da dergâh›n bir gelene¤inin oldu¤unu ve bu konuda en önemli otorite kabul edildi¤ini göstermektedir. Bilindi¤i gibi Anadolu’nun bir-çok yerinde kurulmufl olan Alevi-Bektafli dergâhlar›n›n yetkilileri Hac› Bektafl’a gelerek buradaki Postniflîn’den icazet alarak göreve bafllamakta veya e¤er önceden bu görevde iseler, bu yeni yetki ile görevlerine daha etkili bir flekilde devam etmekte idiler.

Elimizdeki icazetname, peygamber efendimizden bafllayarak Ehl-i Beyt’e, Oniki ‹mam’a selam ve dua ile bafllamaktad›r. Daha sonra Ehl-i Beyt ve sahabeyi öven âyet ve hadisler zikredilmektedir. Bunun ard›ndan bir tarikat yetkilisinin sahip olmas› gereken özellikler ile yapmas› gereken görevler s›ralanmaktad›r. Bu bölümden soma, icazetin ve-rildi¤i kiflinin soy fleceresi say›l›r ve peygamberimize kadar bu silsile ulaflt›r›lmaktad›r. Ba-zen bu bölümde ek olarak tarikat silsilesi de say›lmaktad›r.

Son bölümde ise, o flahsa icazetin verildi¤i ve talip ve müritlerin buna uymas› gerek-ti¤i, aksi hâlde bu kiflinin tarikata ayk›r› davrananlar hakk›nda tek yetkili oldu¤u belirtil-mektedir. Sonunda da yaz›m tarihi yer almaktad›r.

En altta, icazet verilirken orada bulunan flahitlerin isimleri ve mühürleri yer almaktad›r. Bunlardan sonra Postniflin’in yani dergâh›n en yetkili kiflisinin ad› ve mührü yer al›yor.

Dergâhtan verilen icazetlerin hepsi çok küçük farklarla ayn› biçim özelli¤i göstermek-tedir.

Arapça olarak yaz›lan icazetnamede sadece icazetin verilifl sebebinin bulundu¤u son k›sm›n Türkçe yaz›ld›¤›n› görmekteyiz. Di¤er baz› Bektafli icazetlerinde Türkçe k›s›mla-r›n daha fazla oldu¤unu söyleyebiliriz.

3

(3)
(4)

A

ASSIILL MMEETT‹‹NN

Zâlike takdîrü’l-azîzü’l-alîm Nasrun mina’ ‹lahi ve fethun karîb ve beflfliri’l-mü’minîn yâ Muhammed yâ Alî yâ hayrel-befler

Allahümme salli alâ seyyidinâ nûr-i Muhammedi’l-Mustafa, Allahümme salli alâ seyyi-dinâ nûr-i Aliyyi’l-Murtazâ, Allahümme salli alâ Hadîceti’l Kübra, Allahümme salli alâ Fa-timâti’z-zehrâ, Allahümme salli alâ seyyidinâ nûr-i ‹mâm Hasan Hulk-› R›zâ, Allahümme salli alâ seyyidinâ nûr-i ‹mâm Hüseyin fiehîd-i deflt-i Kerbelâ, Allahümme salli alâ seyyidi-nâ nûr-i ‹mâm Zeynel-Abidîn Allahümme salli alâ Seyyidiseyyidi-nâ nûr-i ‹mâm Muhammed Ba-k›r, Allahümme salli alâ nûr-i ‹mâm Câ’fer-i Sâd›k, Allahümme salli alâ seyyidinâ nûr-i ‹mâm Mûsâ Kâz›m, Allahümme salli alâ seyyidinâ nûr-i ‹mâm Hefltem k›ble-i Heftem Sul-tânül-Horasanî Burhânü’l-Horasânî fiehîd-i hâk-› Horasanî imâm Ali ibn-i Mûsâ R›zâ Alla-hümme salli alâ seyyidinâ nûr-i ‹mâm Muhammed Takî, AllaAlla-hümme salli alâ Seyyidinâ nûr-i ‹mâm Aliyyü’n-Nakî, Allahümme salli alâ seyyidinâ nûr-i ‹mâm Hasani’l-Askerî, Al-lahümme salli alâ seyyidinâ nûr-i ‹mâm Muhammed Mehdî Sâhibü’z-zamân, Kutbu’d-de-verân, Huccetu’l-burhân, salavatullahi aleyhim ecmaîn, evvelin, âhirin, tayyibîn, tâhirîn, zahirîn, bâtinîn, lâ fetâ illa Alî lâ seyfe illâ Zülfikâr.

Bismi’l-lahi’r-rahmâni’r-rahim Ve bihî nestaînu

Elhamdulillahillezî ceale gulûbe’l-ârifîn hazîneten bi-zîneti’l-ulûmi’l-mahzûneti ve kâ-ne alâ zâlike kadîran ev kasseme’l-marifete bi-mertebetihî ve kîle kalîlen ve kesiran ve kuhhile’l-uyûne bi-kemalî kehli’r-rutbeti atûfen ve nasîran lehtim ev feteha’s-semâ’ li’l-müfltakîn sagîran ve kebîran el-istimâu ismü’l-ma’flûkati hâlen ve kalen ve halakaküm alâ suretin ve leyse fî hâli halk›hî ehaden befleran hüva’l-lâhü’l-lezî lâ ilahe illâ hû âlimu’l-¤ay-bi ve’fl-flehâdeti hüve’r-rahmâni’r-rahîm ahadun ve lehu âlimu’l-¤ay-bi-mûciâlimu’l-¤ay-bi’s-serâir gulûâlimu’l-¤ay-bi’s-sidre- gulûbi’s-sidre-til-hâdireti fi sundusin z›lle’l-leyli ilâ taraf›n küllü bihârin ve hiye an tahte aradan s›ratü’l-emvâci’l-mütalât›meti f›’l-bihâri eflhedü en lâ ilâhe illa’l-lâhu vahdehû lâ fleriyke leh ve efl-hedü enne Muhammeden Abduhû ve Resuluh erselehû nebiyyen ve ceale beyne’1-enbiyâi ve’l-kudreti ve hazînetin sallallâhu ve alâ âlihî ve evlâdihî ve eshâbihî ve ezvâcihî ve sellim teslimen ebeden dâimen kesîran. Kale aleyhisselâm “Ashâbî ke’n-nucûmi bi-eyyihim ih-deytüm” ve kale azze ve celle min kale4

“nasrun mina’l-lahi ve fethun garib” ve kale

aley-4

Söyleyenin vas›tas›yla -ki burada söyleyenden peygamber efendimiz kastedilmifl olmal›- flöyle dedi” demek-tir. “Kale” fleklinde yaz›lan bu kelime asl›nda “kâilin”’dir. Burada bir imla hatas› yap›lm›flt›r.

(5)

hisselâm “ lâ yezâ’l-lü’l-lâhü teâla fî haceti abdihî mâdâme’l-abdü fî haceti enini’1-müs-lim” ve kale Alî ibn-i ebî Tâlib kerrema’l-lâhu veçhe “Efl-fiuyûhu selâsetün et-tevâzuu in-de’t-devieti ve’1-avfu inde’l-kudreti vel-atiyyeti” ve kale sultânü’l-muhakkikîn ve kut-bu’1-aktâb f›’l-âlemîn el-Hâc Bektâfl Velî el-Horasânî kaddesa’-llâhu s›rrahu’l-aziz “flem-meten ma’rifeten hayrun min kesîri’l-amel” fleyhu’l-âlem mâl ve fleyhu’l-havâss bi’l-a’mâlve fleyhu’lhavass bi’l-ahval ve fleyhu’l-evliyâ bi’l-esrari ve fleyhu’l-avâm bi’l-ikmâl ve fleyhu’l-havâss bil-ahvâl ve fleyhu’l-hâssül-havâss bi’l-esrâr ve musallin fleyhun en yekune abden fî gayrihî ve sohbetihî zâlike’ 1-ink›yâd bi-emri’l-lâhi taâlâ ve’l-ictinâb an nevâhî. Kemâ kale’l-lahu teâlâ “Vemâ etâkumu’r-resûle fe-huzûhû vemâ nehyikum anhu” fente-hû evvelu mâ cerâ bi’l-kalemi kudreti bismi’l-lahi’r-rahmâni’r-rahîm men lem yerzâ bi-kazâihî ve lem yesbir alâ belâihî fe’l-yahruc beyne’l-arzi fe’l-yetlub rabben gayrî ve en tü-mîte nefse’1-levvâmete bi’l-mücahedât ve yühyi’n-nefse’l-mutmainneti bi’r-riyâzeti süm-me tertek› bi’d-derecâti’l-âliyeti ve’l-süm-merâtibi’l-ulviyyâti ve k›yle h›fzu’l-hukuki bi-bezli’r-ruhi ve’l-kanâati bi-kalîli’d-dünya an-kesîriha fe irme k›yle’l-mu’nî gayrun min kesîri’l-mu’nî yekûlu ‹lahi teâlâ celle celâluhû ve amme nevâluhu “men amile sâlihan min zekerin ev ünsâ fe-hüve mü’minün fe-li-nuhyiyhi hayâten tayyibeten f›’l-hayâtid-dünyâ hiyel-ka-nâatü ve hubbu’l-cûi ve ba’du’l-iflbâi ve terki’1-uluvveti ve’r-ref i ve hüsni’l-mütâbâti ile’l-hayrâti ve’l-ictihâdi fi’l-intisâbi ile’t-tâati sümme yendericu fi sufûf›’l-büdelâ-i ve’t-tafdîlsufûf›’l-büdelâ-i msufûf›’l-büdelâ-in azsufûf›’l-büdelâ-izsufûf›’l-büdelâ-i’l-mennân avfu ¤ufrânu lsufûf›’l-büdelâ-imâ flâe msufûf›’l-büdelâ-in haksufûf›’l-büdelâ-ikatsufûf›’l-büdelâ-i’1-fakrsufûf›’l-büdelâ-i ve’l-fenâ f›’llah ve’l-bekâ bi’llah hâdimü’l-fukarâi ve’l-mesâkîni kutbu’l-ârifîn zuhru’l-vâsilîn Sultan Hac› Bektafl Veli kaddessa’l-lâhu s›rrahu’l-azîz efendimizin aflhanesinde Aflevinde postniflîn Mehmed Baba Halîfe edâmâ’l-lâhu umrahû ve berekâtu esrâruhû takvîhî ke’s-sabahi ve’r-revah cemii ef âlihî hâlen ve kalen eceznâhu icâzeten mutlakaten en yeclise ale’s-seccâdeti yesillu’s-salâte’l-mefrûdate ve yu’tiz-zekate’l vacibâte aleyhi ve yuhicce’l-beyte men istedaa ileyhi sebîlen ve yesûme flehre ramadâni ve yuhtimme’s-sâdirîn ve’l-vâridîn ve yücidde’l-ahde ve’t-tevbete ba’de’t-telkîni’z-zikri ve resmi’1-hidmeti ve’l-fukâ-ra vel-mesâkîn ve idaf›’1-halây›k ve’l-müslimîn bi-icrâi’l-mikrâsi min fluûri’t-tayyibîn ve li-bâsi’l-h›rkati ve nesebi’1-muttasili ilâ eflrefi ‘l-enâmi eslahu’s-sülahâ ve iftiharu’l-küberâ halîfe-i zaman Hac› Bektafl Veli kaddesa’l-lahu s›rrahû’l-celî hazretlerinin âsitânesinde postniflîn halîfe el-hâc Hasan Dede Baba edâme’l-lâhu umrahû ve berekâtehû ve ba’de zâ-lik en tevârese e’n-nesebu’l-muttas›l ilâ eflref›’l-enâm eslahu’s-sulehâ ve iftihâru’l-kuberâ el-hasebu’n-neseb fleyhu’z-zamân sâhibü’s-seccâdeti kutbu’l-pîrân mâliki ilmil-yakîn ve mürfliduhu hakka’l-yakîn ve ayne’l-yakîn e’s-seyyid efl-fleyh Feyzullah efendi halîfe eda-ma’l-lahu umrahu ve berakatehu esrârehû ve ba’de zâlik en tevârese li’l-mutâbaati es-seyyid efl-fleyh Ali Celâleddîn efendi rahmetu’l-lahi aleyhi rahmeten vâsiaten navvera’l-lâ-hu merkadehû ve ba’de zâlik en tevârese li’l-mutâbaati es-seyyid efl-fleyh Veliyyü’d-dîn

(6)

efendi rahmetu’l-lahi aleyhi rahmeten vâsiaten navvera’l-lâhu merkadehû ve ba’de zâlik en tevârese es-seyyid efl-fleyh Muhammed Hamdullah Efendi rahmetu’l-lahi aleyhi rah-meten vâsiaten navvera’l-lâhu merkadehû ve ba’de zâlik en tevârese es-seyyid efl-fleyh Feyzullah Efendi rahmetu’l-lahi aleyhi rahmeten vâsiaten navvera’l-lâhu merkadehû ve ba’de zâlik en tevârese es-Seyyid efl-fieyh Abdüllatîf Efendi cennetmekân rahmetu’l-lahi aleyh rahmeten vâsiaten ve ba’de zâlik en tevârese fieyh Seyit Bektafl Efendi rahmetu’l-lahi aleyh rahmeten vâsiaten ve ba’de zâlik en tevârese es-Seyyid efl-fieyh Feyzullah Efen-di rahmetu’l-lahi aleyh rahmeten vâsiaten nevvere’l-lalhu merkadehû ve ba’de zâlike en tevârese es-Seyyid efl-fieyh Ali Efendi rahmetu’l-lahi aleyh rahmeten vâsiaten nevvere’l-lalhu merkadehû ve ba’de zâlik en tevârese es-Seyyid efl -fieyh Elvan Efendi rahmetu’l-lahi aleyh rahmeten vâsiaten ve ba’de zâlik en tevârese’fl es-Seyyid efl-fiüheda fieyh Ab-dülkâdir Efendi rahmetullahi aleyh rahmeten vâsiaten nevvere’l-lalhu merkadehû ve ba’de zâlike en tevârese fieyh Hüseyin Efendi rahmetu’l-lahi aleyh rahmeten vâsiaten ve ba’de zâlik en tevârese fieyh Hac› Zülfikâr Efendi rahmetu’l-lahi aleyh rahmeten vâsiaten ve ba’de zâlik en tevârese es-Seyyid efl-fieyh Yûsuf Efendi zehrinûfl(A¤uiçen) es-Seyyid rahmeten vâsiaten nevvere!l-lalhu merkadehû ve ba’de zâlik en tevârese es-Seyyid efl-fieyh Kas›m efendi rahmetu’l-lahi aleyh rahmeten vâsiaten nevvere’l-lalhu merkadehû ve ba’de zâlik en tevârese es-Seyyid efl-fieyh Hasan Efendi rahmetu’l-lahi aleyh rahmeten vâ-siaten nevvere’l-lalhu merkadehû ve ba’de zâlik en tevârese es-Seyyid efl-fieyh Bektafl Efendi rahmetu’l-lahi aleyh rahmeten vâsiaten nevvere’l-lalhu merkadehû ve ba’de zâlik en tevârese es-Seyyid efl-fieyh Mürselbâlî Efendi rahmetu’l-lahi aleyh rahmeten vâsiaten nevvere’l-lalhu merkadehû ve ba’de zâlik en tevârese es-Seyyid efl-fieyh Resul Efendi rah-metu’l-lahi aleyh rahmeten vâsiaten nevvere’l-lalhu merkadehû ve ba’de zâlik en tevâre-se es-Seyyid efl-fieyh Bektafl Efendi rahmetu’l-lahi aleyh rahmeten vâsiaten nevvere’l-lal-hu merkadehû ve ba’de zâlik en tevârese es-Seyyid efl-fieyh Mürselbâlî Efendi rahmetu’l-lahi aleyh rahmeten vâsiaten nevvere’l-lalhu merkadehû ve ba’de zâlik en tevârese es-Seyyid efl-fieyh Resul Efendi rahmetu’l-lahi aleyh rahmeten vâsiaten nevvere’l-lalhu mer-kadehû ve ba’de zâlik en tevârese es-Seyyid efl-fieyh Bektafl Efendi rahmetu’l-lahi aleyh rahmeten vâsiaten nevvere’l-lalhu merkadehû Yusufbâlî Efendi rahmetu’l-lahi aleyh rah-meten vâsiaten nevvere’l-lalhu merkadehû ve ba’de zâlik en tevârese es-Seyyid efl-fieyh Mahmûd Efendi rahmetu’l-lahi aleyh rahmeten vâsiaten nevvere’l-lalhu merkadehû ve ba’de zâlik en tevârese es-Seyyid efl-fieyh ‹skender Efendi rahmetu’l-lahi aleyh rahmeten vâsiaten nevvere’l-lalhu merkadehû ve ba’de zâlik en tevârese es-Seyyid efl-fieyh Gençka-lender Efendi rahmetu’l-lahi aleyh rahmeten vâsiaten nevvere’l-lalhu merkadehû ve ba’de zâlik en tevârese es-Seyyid efl-fieyh Resulbâlî Sultan nevvare’l-lahu merkadehu ve ba’de zâlik en tevârese es-Seyyid efl-fieyh Sultânül-Budelâ sâhibu’z-zamân s›rr-› yezdân Bal›m

(7)

Sultân kaddese’l-lahu s›rrahu’l azîz ve ba’de zâlik en tevârese es-Seyyid efl -fieyh Mürsel Bali Sultan rahmetu’l-lahi aleyh rahmeten vâsiaten nevvere’l-lalhu merkadehû ve ba’de zâlik en tevârese es-Seyyid efl- fieyh H›z›rlâle Sultan nevvera’l-lahu merkadehû ve âlihi min veledihi’s-sâlik ve’n-nâsiki’l-muhtaç ilâ rahmeti’l-lahi teala min sultani’l-kâmil mü-kemmel fieyhu’s-semedânî kutbu’1-âlem sâhibu ilmü’l-ledünnî el-Hac Bektafl Veli el-Ho-rasanî kaddese’l-lahu s›rrahu’l-hafi ve’l-celî ibn-i Sultan ‹brahim Sânî ibn-i Sultan Mûsâ es-sânî ibn-i Sultan ‹brahim Mükerremü’l-Mücabul ibn-i‹mâm Mûsâ Kaz›m ibn-i ‹mâm Cafer Sad›k ‹bn-i ‹mâm Muhammed Bak›r ibn-i ‹mâm Zeynel Âbidîn ‹bn-i ‹mâm Hüseyin ‹bn-i ‹mâm Alî Kerrema’l-lahu veçhe feteha ebvâben fethan gariben fi tarikati sâlik Hac› Bektafl Veli ve mürflidihu Hoca Ahmet Yesevî rahmetu’l-lahi aleyh ibn-i Muhammed Ha-nefî ibn-i ‹mâm Ali f›-tarîkati’s-sâlik Hoca Ahmet Yesevî ve mürfliduhu ‹mâm Ali ibn-i Mû-sâ R›zâ ve mürfliduhu imâm MûMû-sâ Kaz›m ve mürfliduhu imâm Ca’fer Sâd›k ve mürflidu-hu imâm Muhammed Bak›r ve mürflidumürflidu-hu imâm Zeyne’l-Abidin ve mürflidumürflidu-hu imâm Hü-seyin ve mürfliduhu imâm Alî Keremallahu veçhe ve mürfliduhu Hazret-i Sultân Fahr-i kâinat ve mefhar-i mevcudâd Muhammedu’l-Mustafa salavatu’l-lahi aleyhim ecmaîn ve mürfliduhu cebrâî’l-i emin ve mürfliduhu peyk-i Hüdâ-y› rabbu’l- âlemin celle celâluhû ve amme nevâluhû temmet bi-avnillahi taâlâ.

Sebeb-i tahrîr-i kitâb ve mûcib-i tasdîr-i hitâb oldur ki, Cedd-i azizim Sultânü’l-ârifân-› ezelî ve bürhânü’l- âflikân-Sultânü’l-ârifân-› lem yezelî Hazret-i Hünkar HacSultânü’l-ârifân-› Bektafl Veli kaddesa sSultânü’l-ârifân-›rra- s›rra-hu’l-hafî ve’l-celî Hazretlerinin âsitânesinde Aflc›evinde postniflîn halîfe Mehmed Baba ta-rîk-i evliyâ-y› kabul idip yedine sofra ve çera¤ ve izn-i icazet ve inâbet virildi ve halifelik virildi safa ve dua nazar olundu ve dahî havâlet virildi mürîd tutuna ve muhib edine ve tarîk-i evliyaya tutunup tarikattan taflra bulundu¤unu hakk›ndan gele ve sen ki mûmâ ileyh halîfe Mehmed Baba hizmetinizde mukîm olup fleriat-i ¤arrâdan bir mû hareket it-meyüp fler’i-flerîfe kemâliyle ink›yâd gösterüp tarîkat-i aliyyede mestur olup âyende ve revendeye hürmet ve riâyet ile hüsn-i muamele k›lup z›l’l-ullâhi âlem olan pâdiflâh›m›z efendimiz hazretlerine da’vât-› hayriyyenin isticlâb›na fevka’l-âde ikdam ve ¤ayretde ve duada kusur olunmayarak ve ber vefk-› mazmûn-› icazetname amel ve hareket iyleyesin tarîkat-› aliyye taraf›ndan ve taraf-› ahardan buna mâni’ ve dâfi’ olmayalar flöyle bileler mâ ale’r-resûl illâ’l-bel⤠alâ meni’t-teba’a’l-hudâ bi-avni’llahi teâlâ rabbi’l-âlemîn tahrîran min flehri receb sene seb’a ve semânîn ve mieteyn ve elf. Alî Çelebi evlâd-› Hac› Bektafl Veli Mühür ‹smâîl Çelebi evlâd-› Hac› Bektafl Veli Mühür Alî Çelebi evlâd-› Hac› Bektafl Ve-li Mühür Halîl Çelebi evlâd-› Hac› Bektafl VeVe-li Mühür Mihmândâr-› Dergâh-› Hac› Bektafl Veli Mehmed Baba Mühür Atac›-y› Dergâh-› Hac› Bektafl Veli Hasan Baba Mühür îtmek-ci-yi Dergâh-› Hac› Bektafl el-Hâc Mehmed Baba Mühür Aflc›-y› Dergâh-› Hac› Bektafl Ve-li Halîfe Mehmed Baba Mühür Türbedâr-› Dergâh-› Hac› Bektafl VeVe-li Halîfe Sar› Baba

(8)

Hâdimu’l-fukarâ el-Hâc Hasan Dede Halîfe Postniflîn Dergâh-› Hac› Bektafl Veli Mü-hür (Silik bir isim daha vard›r)

G

GÜÜNNÜÜMMÜÜZZ TTÜÜRRKKÇÇEESS‹‹NNEE ÇÇEEVV‹‹RR‹‹SS‹‹

“Bu, her fleyi bilen yüce Allah’›n takdiridir.”5

Allah’›m, Muhammed Mustafa’n›n nuruna salât ü selam olsun. Allah’›m, ‹mâm Aliy-yü’l-Murtazâ’n›n nuruna selâm olsun. Allah’›m, Haticetü’l-Kübrâ’ya selam olsun. Allah’›m, Fât›matü’z-Zehrâ’ya selam olsun. Allah’›m, imâm Hasan hulk-i r›zâ efendimizin nuruna selam olsun. Allah’›m, flehîd-i Kerbelâ imâm Hüseyin efendimizin nuruna selam olsun. lah’›m, imâm Zeyne’l-Abidîn efendimizin on dört mâsum-u pak›n nuruna selam olsun. Al-lah›’m, ‹mâm Bak›r efendimizin nuruna selam olsun. Allah’›m, ‹mâm Ca’fer-i Sâd›k efen-dimizin nuruna selam olsun. Allah’›m, ‹mâm Mûsâ Kâz›m Efendimiz’in nuruna selam ol-sun. Allah’›m, ‹mâm-› hefltem k›ble-i heftem sultânü’l-Horasân burhânü’l-Horasân flehîd-i hâk-flehîd-i Horasan ‹mâm Alî flehîd-ibn-flehîd-i Mûsâ R›zâ Efendflehîd-imflehîd-iz’flehîd-in nuruna selam olsun. Allah’›m, imâm Muhammed Takî Efendimiz’in nuruna selâm olsun. Allah’›m, ‹mâm Ali Nakî Efen-dimiz’in nuruna selâm olsun. Allah’›m, ‹mâm Hasanü’l-Askerî EfenEfen-dimiz’in nuruna selâm olsun, sâhibü’z-zamân kutbu’d-deverân huccetü’l-bürhân ‹mâm Muhammed Mehdî Efen-dimiz’in nuruna selâm olsun. Allah’›n salât› önce sonra görünen görünmeyen hepsinin üzerine olsun. Ali’den baflka genç Zülfikâr’dan baflka k›l›ç yoktur.

Esirgeyen ba¤›fllayan Allah’›n ad›yla. O’ndan yard›m dileriz.

Hamdolsun o Allah’a ki, kudretinin bir niflanesi olarak ariflerin kalplerini gizli ilimler ziynetiyle dolu bir hazine eyledi. Marifeti kendince derecelere ay›rd›. (Bu taksimat›n bir neticesi olarak baz›lar› için, marifeti) az, (baz›lar› içinse, marifeti) çok, dendi. fiefkat ve inayetinin bir göstergesi olarak, alimlerin gözlerine rü’yet sürmesi çekti (Onlara görebil-me yetene¤i bahfletti). Veya küçük-büyük cümle âfl›klar›n duyargalar›n› açarak kulaklar›-n›, maflukalar›n›n ismini iflitmeye elveriflli k›ld›. Sizi, yaratt›klar›ndan hiçbirinin benzeme-di¤i bir surette yaratt›. (Kendisinin birli¤ini ve kullar›na olan engin merhametini flu ayet-i kerayet-imeyle) mufltulad›: “O Allah kayet-i kendayet-isayet-inden baflka tanr› yoktur, görünen-görünme-yen her fleyi bilir. Çok flefkatli ve merhametlidir o”6

. Gecenin zifiri karanl›¤›nda dört bir tarafa akan deniz ve deryalara hayran kalpler, bu hayranl›klar›n› o yüceli¤ine ba¤lamak-tad›rlar. Denizlerdeki t›ls›m dalgalar›n›n güzergâh› alt›ndad›r, mevkice onlar. fiahitlik ederim ki; bir olan, efli ve orta¤› bulunmayan Allah’tan baflka ilah yoktur. Yine flehâdet

5

En’am, 6/96; Yâsîn, 36/38.

6

(9)

ederim ki; Muhammed O’nun kulu ve elçisidir. Yüce Allah, kendisini elçi olarak gönder-mifl ve di¤er peygamberler aras›nda en üst mertebeye yerlefltirgönder-mifltir. Salât ve selâm ken-disi, Ehl-i Beyt’i, evlatlar›, ashab› ve efllerinin üzerinde ebedî ve dâim olsun. Hz. Peygam-ber (s.a.v.) buyurdular ki: “Ashab›m y›ld›zlar gibidir, hangisine tâbi olursan›z do¤ru yo-lu buyo-lursunuz”7

. Yüce Allah da “Zafer Allah’tan ve fetih yak›nd›r”8

buyurdular. Yine Hz. Peygamber buyurdular ki: “Kul, Müslüman kardeflinin ihtiyac›n› gidermek için çaba sarf etti¤i sürece, Allah da onun ihtiyac›na koflar”9

. Hz. Ali b. Ebî Talib (k.v.) ise “fiayet (Al-lah ile aramdaki) s›r perdesi aç›lsayd›, (gördüklerim, Al(Al-lah’›n varl›¤›, birli¤i ve yüceli¤ine dair mevcut bilgi ve inanc›ma) fazla bir fley eklemeyecekti. Muhakkiklerin Sultân›, Kut-bu’l-aktâb fi’l-âlemîn Hac› Bektafl Velî el-Horasânî (k.s.), mükemmel yaflant›s›yla (kemâl-i hâl) avam›n, s›rlara vukuf(kemâl-iyet(kemâl-iyle de havas›n fleyh(kemâl-id(kemâl-ir. Kend(kemâl-is(kemâl-i namaz›n› k›lan, kula kul-lu¤a bafl kald›ran ulu bir fleyhtir. Afla¤›daki âyet mucibince Allah’›n emirlerine uyma ve yasaklar›ndan kaç›nma konusundaki titizli¤i, onunla ilgili yukar›da anlat›lan özelliklerin do¤rulu¤unu teyit ediyor: “Peygamber, size neyi verirse al›n, neden de men ederse on-dan el çekin”10

. Kalemle yaz›lan ilk fley, Allah’›n kudretidir. Onun kudretiyse “bismi’l-la-hi’r-rahmani’r-rahim” sözüdür. “Kim Allah’›n takdirine raz› olmaz ve belalar›na sabret-mezse, insanlar›n aras›ndan ayr›ls›n ve benden baflka bir Rab aras›n.” Nefs-i levvâme bir tak›m mücâhedelerle gelifltirilirse, somas›nda nefs-i mutmainne bir tak›m riyazetlerle da-ha da olgunlaflt›r›l›ra, kifli yüksek derecelere ve yüce mertebelere erer. Denir ki: Karfl›l›k-l› haklara riâyet, ruhu terbiye edip inceltmekle ve dünya maKarfl›l›k-l›na çok tamah etmeyip az›-na kaaz›-naat etmekle olur. Farkl› anlamlara da yorumlaaz›-nabilece¤i söylenmekle birlikte, biz-ce Cenab-› Allah afla¤›daki ayet-i kerimede flöyle buyuruyor: “Kad›n veya erkek mümin hüviyetiyle kim, sâlih bir amel ifllerse, Allah ona güzel bir hayat bahfledecektir”.11

Kana-at, açl›k, az yeme, (doymadan sofradan kalkma), ilme sayg› ve onu yüceltme, daima ha-y›r peflinde koflma, itaatta sebat gösterme (gibi davran›fllar› kendisine) âdet edinmekle gerçekleflir. Bütün bunlardan sonra halifeler saf›na kat›lm›fl; yüce, lütûfkâr, affedici ve ba¤›fllayan Allah’›n seçtikleri aras›na girmifltir. Bütün bunlar, kendisinin s›ras›yla gerçek fakr, fena f›llah ve bekâ billah makamlar›n› arzulamas› nedeniyledir. (‹flte bu özellikteki mübarek eflhastan biri de) fakir ve miskinlerin hizmetkâr›, ariflerin kutbu, vuslata

eren-7

Bkz. Müslim, Fedâilü’s-Sahâbe 207.

8

Saff, 61/13.

9

Bu metnin bir benzeri (Kifli kardeflinin ihtiyac›n› giderirse Allah da onun ihtiyac›n› giderir), hadîs olarak kay-naklarda yer almaktad›r. Bkz. Buhârî, Mezâlim 3; ‹krah 7; Müslim, Birr 58; Dâvud, Edeb 38; Tirmizî, Hudûd 3; Ahmed bin Hanbel, Müsned 104.

10

Haflr, 59/7.

11

(10)

lerin efendisi Sultan Hac› Bektafl Velî âsitânesine es seyyid efl fleyh Hâvend -Allah’›n rah-meti onun üzerine olsun- zâviyedarlar› evladlar›ndan, Aflevinde Postniflîn olan Mehmet Baba’ya -Allah onun (hay›r) iflini, bereketini ve s›rlar›n› dâim k›ls›n, flimdi oldu¤u gibi bun-dan soma da bütün ifllerini (geceyi) sabaha ulaflt›rd›¤› gibi bunbun-dan soma ki bütün ifllerin-de ifllerin-de muvaffakiyetini art›rs›n- halife olarak seccaifllerin-deye oturmas›, farz olan namazlar› k›l-mas›, mükellef oldu¤u zekât› vermesi, gücü yetenleri Hacc’a göndermesi, Ramazan oru-cunu tutmas›, gelip geçenlere hizmet etmesi, zikir telkininden soma ahid ve tevbe kabul etmesi, fakirlere, miskinlere, bütün yarat›lm›fllara ve müslümanlara fiilen hizmet etmesi mubahlara yönelmekten ilgisini kesmesi için icazet verdik. Kendisinin flerefli soy flecere-si kendiflecere-sinden itibaren geriye do¤ru flöyledir: Hac› Bektafl Veli kaddesallahu s›rrahû‹-ce-lî hazretlerinin dergâh›nda postniflîn halife Hac› Hasan Dede Baba -Allah ömrünü uzun et-sin- o da zaman›n en büyük âlimi, temiz soy sahibi seyyid Feyzullah efendi halîfe-Allah ömrünü uzun etsin- , seyyid Ali Celâle’d-dîn efendi -Allah ömrünü uzun etsin ve kabrini nurla doldursun-, Veliyyü’ddîn efendi -Allah ömrünü uzun etsin ve kabrini nurla doldur-sun- seyyid Muhammed Hamdullah Efendi -Allah ömrünü uzun etsin ve kabrini nurla dursun, seyyid efl-fleyh Feyzullah Efendi -Allah ömrünü uzun etsin ve kabrini nurla dol-dursun-, fieyh Abdüllatîf Efendi cennetmekân -Allah ömrünü uzun etsin ve kabrini nurla doldursun-, fieyh Seyit Bektafl Efendi -Allah ömrünü uzun etsin ve kabrini nurla doldur-sun-, fieyh Feyzullah Efendi -Allah ömrünü uzun etsin ve kabrini nurla doldurdoldur-sun-, fieyh Ali Efendi -Allah ömrünü uzun etsin ve kabrini nurla doldursun- , fieyh Elvan Efendi -Al-lah ömrünü uzun etsin ve kabrini nurla doldursun-, fieyh Abdülkâdir Efendi -Al-Al-lah öm-rünü uzun etsin ve kabrini nurla doldursun-, fieyh Hüseyin Efendi -Allah ömöm-rünü uzun etsin ve kabrini nurla doldursun-, fieyh Hac› Zülf›kâr Efendi -Allah ömrünü uzun etsin ve kabrini nurla doldursun-, fiehy Yûsuf Efendi zehrinûfl(A¤uiçen) -Allah ömrünü uzun et-sin ve kabrini nurla doldursun-, fieyh Kas›m efendi -Allah ömrünü uzun etet-sin ve kabrini nurla doldursun-, fieyh Hasan Efendi -Allah ömrünü uzun etsin ve kabrini nurla doldur-sun-, fieyh Bektafl Efendi -Allah ömrünü uzun etsin ve kabrini nurla doldurdoldur-sun-, fieyh Mürselbâlî Efendi -Allah ömrünü uzun etsin ve kabrini nurla doldursun-, fieyh Resul Efendi -Allah ömrünü uzun etsin ve kabrini nurla doldursun-, fieyh Bektafl Efendi -Allah ömrünü uzun etsin ve kabrini nurla doldursun-, fieyh Yusufbâlî Efendi -Allah ömrünü uzun etsin ve kabrini nurla doldursun-, fieyh Mahmûd Efendi -Allah ömrünü uzun etsin ve kabrini nurla doldursun-, fieyh ‹skender Efendi -Allah ömrünü uzun etsin ve kabrini nurla doldursun-, fieyh Gençkalender Efendi -Allah ömrünü uzun etsin ve kabrini nurla doldursun-, fieyh Resulbâlî Sultan -Allah ömrünü uzun etsin ve kabrini nurla doldursun, fieyh Sultânü’l-Budelâ sâhibu’z-zamân s›rr-› yezdân Bal›m Sultân -Allah ömrünü uzun et-sin ve kabrini nurla doldursun-, fieyh Mürsel Baba Sultan -Allah ömrünü uzun etet-sin ve kabrini nurla doldursun-, fieyh H›z›rlâle Sultan -Allah ömrünü uzun etsin ve kabrini

(11)

nur-la doldursun- , fieyhu’s- semedânî kutbu’1-ârifîn sâhibu ilmü’l- ledünnî el-Hac Bektafl Ve-li el-Horasanî -Allah s›rr›n› kutsas›n-, onun babas› ibn-i Sultan ‹brahim Sânî onun babas› Sultan Mûsâ es-sânî onun babas› Sultan ‹brahim Mükerrenrifl-Mücabul onun babas› ‹mâm Mûsâ Kaz›m onun babas› ‹mâm Cafer Sad›k onun babas› ‹mâm Muhammed Bak›r onun babas› ‹mâm Zeynel Abidîn onun babas› ‹mâm Hüseyin onun babas› ‹mâm Alî -Al-lah flerefini art›rs›n- O ki Hac› Bektafl yolcular›na güzel kap›lar açm›flt›r. Hac› Bektafl Ve-li Hazretlerinin hocas› sultân Hoca Ahmet Yesevî, onun babas› Muhammed Hanefî onun babas› ‹mâm Ali , Ahmet Yesevî’nin hocas› Mûsâ R›zâ o¤lu imam Ali ve onun hocas› imâm Mûsâ Kaz›m ve onun hocas› imâm Ca’fer Sâd›k ve onun hocas› imâm Muhammed Bak›r ve onun hocas› imâm Zeyne’l-Abidin ve onun hocas› imâm Hüseyin ve onun hocas› imâm Alî Kerema’l-lahu veçhe ve onun hocas› Hazret-i Sultân Fahr-i kâinat ve mefhar-i mevcu-dâd Muhammed Mustafa salavatu’l-lahi aleyhim ecmaîn ve onun hocas› cebrâîl-i emin ve onun hocas› Hüdâ-y› rabbu’l-âlemîn celle celâluhûdu.

Bu belgenin yaz›l›fl sebebi fludur: Aziz dedem Hac› Bektafl Veli Hazretlerinin dergâh›-n›n Aflevinde postniflîn olan Halife Mehmet Baba evliyadergâh›-n›n yolunu kabul etmifltir. Kendi-sine sofra, çera¤ ve icazet verilmifltir. Bundan sonra müritler kendiKendi-sine tutunup ondan istifade etsinler. Kendisi de tarikat kurallar›na ayk›r› hareket edenler hakk›nda verilecek hüküm konusunda tam yetki sahibidir.

Ve sen ki Mehmet Baba, fleriattan k›l kadar ayr›lmayarak tarikat gereklerini yerine getiresin ve dergâha gelip gidene hizmette kusur etmeyip padiflah›m›z efendimize hay›r dualar›n› eksik etmeyesin. Bu icazetnamenin gere¤ince hareket edesin.

Bu icazetin uygulanmas›nda hiç kimse Mehmet Baba’ya mâni olmas›n ve ona bu ko-nuda muhalefet etmesin. Selam hidayete tabii olanlara olsun. Bu belge 1287/1870 tari-hinin Receb ay›nda yaz›lm›flt›r.

fiahitler:

Hac› Bektafl Veli evlad› Alî Çelebi Mühür

Hac› Bektafl Veli evlad› ‹smâîl Çelebi Mühür

Hac› Bektafl Veli evlad› Alî Çelebi Mühür

Hac› Bektafl Veli evlad› Halîl Çelebi Mühür

Mihmândâr-› Dergâh-› Hac› Bektafl Veli, Mehmed Baba Mühür

Atac›-y› Dergâh-› Hac› Bektafl Veli, Hasan Baba Mühür

‹tmekci-yi Dergâh-› Hac› Bektafl , Hac› Mehmed Baba Mühür Aflc›-y› Dergâh-› Hac› Bektafl Veli, Halîfe Mehmed Baba Mühür Türbedâr-› Dergâh-› Hac› Bektafl Veli, Halîfe Sar› Baba

Hâdimu’l-fukarâ ,el-Hâc Hasan Dede Halîfe Postniflîn

(12)

P

P‹‹RR HHAACCII BBEEKKTTAAfifi

Anadolu’m güldü senin nurunla Gerçekleri gördük senin yolunda Önüne geçtiler flahin donunda Keramet sahibi Pir Hac› Bektafl

Lavanta m› sürdün nazik tenine? Bir nur do¤du flu Niflabur kentine Pirlerin piri dedirttin kendine Keramet sahibi Pir Hac› Bektafl

Nice zorluklar› güzel ettin sen Yabanc› dillerden dahi b›kt›n sen Dilimizi bile ›slah ettin sen Keramet sahibi Pir Hac› Bektafl

Erenler bakt›lar bir Pir geliyor Onlar›n dedi¤in dahi biliyor O mübarek, bu sözlere gülüyor Keramet sahibi Pir Hac› Bektafl

Sad›k Do¤an gönül verdi o Pir’e Hak nasip eyleye ona yürüye Onun dergâh›na yüzler sürmeye Keramet sahibi Pir Hac› Bektafl

Referanslar

Benzer Belgeler

Literatürde 8 yafl›nda erkek hastada atefl, kusma, kar›n a¤r›s› , hepatosplenomegali ile seyre- den leptospiraya ba¤l› geliflen bir Kawasaki olgusu bil- dirilmektedir (7)..

Lezyon proksimalinde jejenal anslar dilate görünümde olup, lümen çap› 46 mm olarak ölçüldü.. Oral kantrast verilmeden yap›lan bilgisayarl› tomografi (BT) incelemesinde,

Pnomoni, ya proksimal ozofagus cebinde gollenen sekresyonun veya besleme de- nemesi halinde g1danm nefes yollarma gegmesi y ahutta distal ozo- fago-trakeal fistlil yolu

I. X noktasına, odak uzaklığı f olan çukur ayna yerleştiri- lirse A noktasındaki aydınlanma 5E olur. X noktasına, odak uzaklığı 0,5f olan çukur ayna yer- leştirilirse

Nadiren kozmetiklere ba¤l› di¤er baz› yan etkiler de bil- dirilmifltir. Kad›nlarda genital bölgeye afl›r› sabun kulla- n›lmas› disüriye neden olur. Özellikle

KAPANIŞ OTURUMU Toplumsal Cinsiyet, Şiddet ve Hukuk (Kemal Kurdaş Salonu) Oturum Başkanı: Ayşe Ayata. Katılımcılar: F eride Acar

İşte bu şartlar altında Peygamber Efendimizin şehri Medine’yi müdafa eden Fahreddin paşa ve bir avuç kahraman neferi bir süre sonra kendilerine tebliğ edilen

The Alya Group holds interests in several business opera�ng primarily in the contract & project, upholstery tex�le collec�ons, interior design solu�ons, contract furniture,