• Sonuç bulunamadı

Erkeklerin Aile Planlamasına İlişkin Görüş Ve Davranışları = Determination of Men’s Views and Behaviours About Family Planning

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Erkeklerin Aile Planlamasına İlişkin Görüş Ve Davranışları = Determination of Men’s Views and Behaviours About Family Planning"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ERKEKLERİN AİLE PLANLAMASINA İLİŞKİN GÖRÜŞ VE DAVRANIŞLARI

Yılmaz DEPE*, Ayten Şentürk ERENEL**

ÖZ

Amaç: Araştırma, erkeklerin aile planlamasına (AP) ilişkin görüş ve davranışlarının saptanması amacıyla tanımlayıcı olarak yapılmıştır.

Yöntem: Örneklem, Ankara ili Eryaman 1. Etap Bölgesinde çalışan 109 kişiden oluşmuştur. Veriler anket formu aracılığı ile toplanmıştır. Verilerin analizi bilgisayarda ortamında, Pearson Chi-Square, Fisher’s Exact testleri ve yüzdelik kullanılarak yapılmıştır.

Bulgular: Çalışmada, erkeklerin çoğunun genç, lise ve üzeri eğitimli, hemen hemen yarısının çocuksuz veya tek çocuğa sahip olduğu belirlenmiştir. Erkeklerin çoğu AP’nin gerekliliğine inanmaktadır ve % 36.7’si bir AP yöntemi kullanmaktadır. Kullanılan yöntemler içerisinde ilk sırada kondom ve ikinci sırada erkeklerin eşlerinin kullandıkları RİA bulunmaktadır. Medeni durum ve yaş erkeklerin AP yöntemi kullanma durumunu etkilemekte olup, bekar ve 18-27 yaş grubunda bulunan erkeklerin yöntem kullanım yüzdesi diğerlerine göre daha düşüktür. Erkeklerin %57.8’inin AP hakkında bilgi aldığı, bilgi almayan erkeklerin %65’inin bilgi almak istedikleri, bilgi almak istedikleri sağlık personeli sıralamasında birinci sırada hekim olduğu belirlenmiştir.

Sonuç: AP konusunda bilgi sahibi olmanın yöntem kullanımı ve kullanılan yöntem çeşidini etkilemediği saptanmıştır.

Anahtar Sözcükler: Üreme sağlığı, aile planlaması, erkekler

ABSTRACT

Determination of Men’s Views and Behaviours About Family Planning

Aim: This descriptive research was conducted to determine opinion and behaviour of men about family planning.

Method: The sample was consisted of 109 men who live at Eryaman 1 in Ankara. Data were collected by using a questionnaire. Data analysis was done in software by using Chi-Square, Fisher’s exact tests and persantage estimation.

Results: It was determined that majority of men were young and graduated from high school and higher. Approximately half of them had one child or not. Also most of the men stated that they believe family planning (FP). 36.7 % of men had used FP methods. Condom was first and IUD was second methods which were using commonly in research group. There was statistically significant relation between age, marital status and using FP method, but the relation between kind of FP and knowledge about FP was not significant statistically. The ratio of using family planning was low among men who were single or were in age group 18-27. According to results it was suggested that planned FP education for men should be include single men and adolescents.

Key Words: Reproductive healt, family planning, men

GİRİŞ

Aşırı doğurganlık, gelişmekte olan ülkelerin çoğunda olduğu gibi ülkemizde de önemli bir sağlık sorunu olarak insanlığın geleceğini tehdit etmektedir. Dünya Sağlık Örgütü raporlarına göre dünyada her yıl istenmeyen 20 milyon gebelik güvenli olmayan düşüklerle sonuçlanmakta ve bunlara bağlı olarak 80 bin kadın ölmekte, yüz binlerce kadında ise bunlara bağlı komplikasyon ve sakatlık gelişmektedir (Biliker 2001).

Akın’ın belirttiğine göre (2001), 1994 yılında Kahire’de yapılan Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı’nda (ICPD), kalkınmanın temel ve vazgeçilmez bir insan hakkı olduğu vurgulanmış ve nüfus politikalarının temelinde, bireylerin yaşam kalitelerinin yükseltilmesi hedefinin yer alması gerektiğine dikkat çekilmiştir. Bu hedeflere ulaşmak için nüfus, çevre, kaynaklar ve kalkınma arasında karşılıklı ilişki olduğunun bilincinde olunması gerektiği vurgulanarak “üreme sağlığı” kavramı gündeme gelmiştir.

* Tıp. Tek., Gümüşhane sağlık Müdürlüğü, Gümüşhane

** Öğr. Gör. Dr., Gazi Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu, Ankara

(2)

Üreme Sağlığı; üreme sistemi işlevleri ve süreci ile ilgili sadece hastalık ve sakatlığın olmaması değil, tüm bunlara ilişkin fiziksel, mental ve sosyal yönden tam bir iyilik halinin olması olarak tanımlanmaktadır. Üreme sağlığı kapsamında kadın ve erkeği içine alacak şekilde insanların, tatmin edici ve güvenli bir cinsel yaşamlarının olması gerektiği belirtilmekte ve üreme haklarından söz edilmektedir. Bu kapsamda çiftlerin ve bireylerin çocuklarının sayısına ve doğum aralıklarına aralığına özgürce ve sorumlu olarak karar vermeleri için gerekli bilgiye sahip olmalarının önemi vurgulanmış ve üreme haklarının insan hakları kapsamında ele alınması gerektiği belirtilmektedir. Konferansta ayrıca aile planlaması (AP) hizmetlerinde karşılanamayan gereksinimi azaltmak amacıyla, kadın ve erkeğin üreme konusunda bilgilendirilmiş bir şekilde yetki sahibi olabilmeleri ve doğurganlıklarını düzenleyebilme haklarının olduğu ifade edilerek AP hizmetlerine erkeklerin katılımının artırılması yer almıştır (Özvarış 1997, Akın 2001).

Konferansta da belirtildiği gibi AP hizmetlerinde başarıya ulaşabilmek için hizmet sunumunda erkeklerin de hedef grup içinde yer almasının sağlanması gerekmektedir. Erkeklerin AP konusunda olumlu yaklaşım içinde ve kadının yanında bulunması kadınların AP hizmetlerine ulaşabilmelerini ve kullanabilmelerini kolaylaştıracak, bunun sonucunda hizmetlerde kullanılabilirlik ve devamlılık sağlanacaktır. Buna karşın, geleneksel olarak birçok ülkede AP hizmetleri kadına yönelik bir hizmet olarak algılanmakta ve sunulmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde erkeklerin büyük bir bölümü AP sorumluluğunun çiftlerin paylaşımında olduğunu kabul etmekle birlikte, gebelikten korunma yöntemlerini kadınların kullanması gerektiğine inanmaktadırlar (Özcebe ve Akın 2003, BM 1994). Ülkemizdeki aile yapısı, AP yöntemi kullanılması ve hizmetin yaygınlaştırılmasını engelleyen, güçlü kültürel öğeler içermektedir. Aynı zamanda aile içi ilişkilerdeki otoriter ve ataerkil yapı bütün konularda olduğu gibi AP yöntemi kullanma konusunda da erkeğin onayının alınmasını zorunlu kılmaktadır. Yapılan çeşitli araştırmalarda kadınların AP yöntemi kullanmasını; kadının ve eşinin eğitim durumu, sahip olunan çocuk sayısı, aile yapısı, erkeklerin AP’ye bakış açısı gibi birçok faktörün etkilediği saptanmıştır (Uskun ve arkadaşları 2001, TNSA 2003, Türkistanlı ve ark. 2003, Kitiş ve ark.2004). Ayrıca Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması (2003) sonuçlarına

göre, kadınların eşlerinin AP kullanımını onaylaması durumunda modern kontraseptif yöntem kullanma oranında artış olduğu belirlenmiştir. Buna karşın ülkemizde erkeklerin AP kullanma durumları ve AP’ye ilişkin görüşlerini belirten yeterli araştırma bulunmamaktadır. Bu nedenle araştırma, erkeklerin AP yöntemi kullanma durumu ve AP hakkındaki görüşlerini saptamak amacıyla tanımlayıcı olarak yapılmıştır.

YÖNTEM

Erkeklerin, ideal aile büyüklüğü, ideal doğum aralığı, AP yöntemi kullanma gibi konulardaki bilgi ve tutumlarının kadınların AP yöntemi kullanmasını etkileyen faktörler arasında yer aldığı, bu nedenle AP hizmetlerinde istenilen başarıya ulaşabilmek için erkeklerin katılımının artırılması gerektiği belirtilmektedir (Akın 2001, Özvarış 2001, Özcebe 2003, TNSA 2003 ). Buna karşın ülkemizde erkeklerin AP’ye ilişkin görüş ve davranışlarını belirten yeterli sayıda araştırma bulunmamaktadır. Bu nedenle araştırma, erkeklerin AP’ye ilişkin görüş ve davranışlarını saptamak amacıyla tanımlayıcı olarak yapılmıştır. Araştırmanın evrenini Ankara Eryaman 1. Etap bölgesinde bulunan 82 işyerinde çalışan toplam 119 erkek oluşturmuştur. Örneklem seçimi yapılmamış, evrenin tamamı örneklem kapsamına alınmıştır. Ancak araştırmanın uygulaması sırasında 10 kişi araştırmaya katılmayı kabul etmediği için örneklem, araştırmaya katılmayı kabul eden 109 kişiden oluşmuştur.

Veriler, araştırmacılar tarafından literatür

taranarak hazırlanan anket formu aracılığıyla yüz yüze görüşme tekniği kullanılarak toplanmıştır. Anket formunun kullanılabilirliğini ve anlaşılabilirliğini ölçmek için uygulama öncesi Eryaman 2. Etap bölgesinde çalışan 10 kişiye ön uygulama yapılmış ve sonuçlar doğrultusunda gerekli düzeltmeler yapılarak anket formuna son şekli verilmiştir. Anket formu; 8 adet tanımlayıcı (yaş,eğitim durumu, medeni durum, çalışma durumu vb.) ve 21 adet AP’ye ilişkin görüş ve davranışları kapsayan ( AP konusunda bilgi alma, bilgi kaynağı, bilgi almak isteme durumu, AP’ye inanma, AP yöntemi kullanma, kullanılan yöntemden memnun olma, kullanılan yönteme kimin karar verdiği, kullanılan yöntem, kullanılan yöntemden memnun olma durumu, memnun olmama nedeni vb. ) toplam 29 sorudan oluşmuştur.

(3)

Elde edilen veriler, bilgisayar ortamında SPSS 11.0 programına kaydedilerek gerekli analizler yapılmıştır. Verilerin analizinde; yüzdelik, Pearson Chi-Square ( χ² ) ve Fisher’s Exact testleri uygulanmıştır. Tüm testlerde p<0.05 değeri anlamlı olarak kabul edilmiştir.

BULGULAR

Araştırmada yer alan erkeklerin % 31.2’i 28-37, % 28.4’ü, 18-27 yaş grubunda, % 35.8’i lise, % 24.8’i üniversite mezunu ve % 74.3’ü evlidir. Erkeklerin % 49.6’sı iki ve daha fazla sayıda çocuğa sahiptir. Sosyal güvence durumuna bakıldığında, Bağ- Kur (%32) ve SSK’lı(%32) olanların eşit düzeyde olduğu, % 20.3’ünün ise sosyal güvencesinin olmadığı görülmektedir. Erkeklerin % 40.4’ü işveren konumunda çalışmaktadır (Tablo 3).

Tablo 1. Erkeklerin Aile Planlamasının Gerekliliğine İnanma, Bilgi Alma, Bilgi Kaynakları ve Bilgi Almak İstedikleri Sağlık Personelinin Dağılımı

AP’nın Gerekliliğine İnanma (n:109) n %

İnanan İnanmayan 104 5 95.4 4.6 Bilgi Alma (n:109) Alan Almayan 63 46 57.8 42.2 Bilgi Kaynağı (n:63)

Gazete, Kitap, Dergi. Doktor Radyo-TV Arkadaş Ebe Hemşire 24 22 6 6 3 2 38.0 35.0 9.5 9.5 4.8 3.2 Bilgi Almayanların Bilgi İsteme Durumu

(n:46) İsteyen İstemeyen 30 16 65.2 34.8 Bilgi Almak İstedikleri

Sağlık Personeli(n:30) Doktor Sağlık Memuru Hemşire 23 6 1 76.6 20.0 3.4 TOPLAM 109 100.0

Tablo 1’de erkeklerin aile planlamasının gerekliliğine inanma, bu konuda bilgi alma, bilgi kaynağı ve bilgi almak istedikleri sağlık personelinin dağılımı görülmektedir. Tablo incelendiğinde, erkeklerin % 95.4’ü AP’nin gerekliliğine inandığını ifade ettikleri görülmektedir. AP’ye inanmayanların (5 kişi) inanmama nedenleri araştırıldığında; 3 kişinin dini açıdan sakıncalı olduğunu düşündüğü, bir kişinin koruyucu olduğuna inanmadığı, bir kişinin ise çok sayıda çocuk sahibi olmak istediği için aile planlamasına inanmadığı saptanmıştır.

AP hakkında bilgi alma durumuna bakıldığında, erkeklerin % 57.8’i bilgi aldığını iletmiştir. Bilgi alanların bilgi kaynakları incelendiğinde; ilk sırada % 38 ile gazete, kitap, dergi gibi yazılı görsel yayınların yer aldığı ve bunu %35 ile doktorların izlediği belirlenmiştir.. Bilgi almayanların bilgi almayı isteyip istemedikleri sorulduğunda; %65.2’sinin bilgi almak istediği ve bilgi kaynağı olarak; % 76.6’sı doktor, %20’ si sağlık memuru ve %3.4’ü hemşireyi tercih ettiklerini belirtmiştir.

Tablo 2’de erkeklerin AP’ye yönelik görüş ve uygulamaları ile ilgili bazı değişkenlerin dağılımı bulunmaktadır. Tablo incelendiğinde, erkeklerin % 36.7’si eşi ile birlikte herhangi bir AP yöntemi kullandıklarını belirtirken, % 63.3’ünün yöntem kullanmadığı dikkati çekmektedir. Erkeklerin yöntem kullanmama nedenlerine bakıldığında; %69.6’sının çocuk sahibi olmayı istemesi, % 13’ünün eşinin menopozda olması, %5.8’inin cinsel yönden aktif olmaması nedeniyle yöntem kullanmadığı belirlenmiştir. Yöntem kullanan erkeklerin kullandıkları yöntemlerin dağılımına bakıldığında; erkeklerin %55’i kondom, % 20’si eşinin RİA, %12.5’i ise eşinin oral kontraseptif kullandığını ifade etmişlerdir. Yöntem kullanan erkeklerin kullandıkları yöntemi tercih etme nedenlerine bakıldığında; % 40’ının kullanım kolaylığı, % 27.5’inin sağlık personeli önerisi ile kullandıkları yöntemi tercih ettikleri bulunmuştur. Erkeklerin % 42.5’inin kullandığı yönteme eşi ile birlikte karar vermesi dikkati çeken diğer

(4)

bir bulgudur. Erkeklerin kullandıkları yöntemden memnun olma durumuna bakıldığında; % 97.5’inin memnun olduğu görülmektedir. Memnun olma nedenleri arasında sırasıyla; % 37.5 ile kullanım kolaylığı, % 32.5 ile yan etkisinin olmaması, % 20 ile etkili bir yöntem olması yer almaktadır.

Tablo 2. Erkeklerin Aile Planlamasına İlişkin Görüş ve Uygulamaların Dağılımı

Yöntem Kullanma Durumu (n=109) S % Kullanan Kullanmayan 40 69 36.7 63.3 Yöntem Kullanmama Nedeni

(n=69)

Çocuk sahibi olmayı İstemek Eşin Menapozda Olması Eşin Yanında Olmaması Eşim Hamile Olması Cinsel Yönden Aktif Değil

48 9 4 4 4 69.6 8.3 5.8 5.8 5.8 Kullanılan Yöntem(n=40) Kondom RİA Oral Kontraseptif Diğer* 22 8 5 5 55.0 20.0 12.5 12.5 Kullanılan Yöntemi Seçme Nedeni

(n=40) Kullanım Kolaylığı Sağlık Personelinin Önerisi Temiz olması

Ekonomik olması Dini Açıdan Uygun Olması

16 11 6 4 3 40.0 27.5 15.0 10.0 7.5 Kullanılan Yönteme Kimin Karar

Verdiği (n=40) Eşi İle Birlikte Tek Başına Kendisi Sağlık Personeli. Tek Başına Eşi

17 15 5 3 42.5 37.5 12.5 7.5 Memnun Olma(n=40) Memnun Memnun değil 39 1 97.5 2.5 Memnun Olma Nedeni (n=39)

Kullanım Kolaylığı 16 38.5

Yan Etkisinin Olmaması 11 33.3

Etkili Bir Yöntem Olması 6 20.5

Ekonomik Olması

3 7.7

Tablo 3’de erkeklerin bazı sosyo-demoğrafik özelliklerine göre aile planlaması yöntemi kullanma durumunun dağılımı bulunmaktadır. Erkeklerin yaşlarına göre AP yöntem kullanma durumlarına bakıldığında; 18-27 yaş grubunda bulunan erkeklerin % 40.2sinin, 48 yaş ve üzerinde bulunanların da %23.2’sinin her hangi bir AP yöntemi kullanmadığı görülmektedir. Yöntem kullanan erkeklere bakıldığında 28-37 yaş grubunda bulunan erkeklerin %50.0’ının yöntem kullandığı, buna karşın 18-27 yaş grubunda olanların ise %7.5’inin yöntem kullandığı görülmektedir. Yapılan istatistiksel analizde yaş ile AP yöntemi kullanma durumu arasında istatistiksel olarak önemli fark olduğu, 18-27 yaş grubunda olan erkeklerin yöntem kullananlar arasında son sırada olduğu saptanmıştır (p<0.05). Erkeklerin çocuk sahibi olmalarına göre yöntem kullanma durumlarının dağılımı incelendiğinde, yöntem kullananların % 52.5’inin 1-2 çocuğu olduğu, % 22.5’inin henüz çocuk sahibi olmadığı belirlenmiştir. Yöntem kullanmayanlara bakıldığında, % 43.5’inin çocuk sahibi olmadığı, % 27.5’inin ise 2 çocuğu olduğu görülmektedir. Yapılan istatistiksel analizde çocuk sayısına göre AP yöntemi kullanma bakımından gruplar arası fark istatistiksel olarak önemsiz( p>0.05) bulunmuştur. Öğrenim durumuna göre yöntem kullanma durumu incelendiğinde, yöntem kullanan erkeklerin %35’inin öğrenim durumunun lise, % 32.5inin üniversite mezunu olduğu belirlenmiştir. Yöntem kullanmayanlara bakıldığında, % 36.3’ünün lise, % 43.4’ünün (21.7’şerlik) ilk ve orta okul mezunu olduğu saptanmıştır. Yapılan istatistiksel değerlendirmede öğrenim durumuna göre AP yöntemi kullanma bakımından gruplar arası fark istatistiksel olarak önemsiz bulunmuştur (p>0.05). Erkeklerin medeni durumlarına göre AP yöntemi kullanma durumunun dağılımı araştırıldığında, yöntem kullanan erkeklerin % 87.5’inin, kullanmayanların ise % 66.7’sinin evli olduğu saptanmıştır. Yapılan istatistiksel analizde medeni durum ile AP yöntemi kullanma durumu arasında istatistiksel olarak önemli fark saptanmıştır (p<0.05). Yöntem kullanan erkeklerin % 82.5’i sosyal güvenceye sahip olduğu, %2.5’inin yeşil kartlı olduğu görülürken, yöntem kullanmayanların % 75.3’ünün sosyal güvenceye sahip olduğu belirlenmiştir. Yapılan istatistiksel analizde sosyal güvence ile aile planlaması yöntemi kullanma durumu arasında fark istatistiksel olarak önemsiz bulunmuştur ( p>0.05).

(5)

Tablo 3. Erkeklerin Bazı Sosyo-Demoğrafik Özelliklerine Göre AP Yöntemi Kullanma Durumları (% Sütun) Sosyo-Demografik Özellikler AP YÖNTEMİ Kullanan Kullanmayan n % n % TOPLAM n % TEST Yaş Grubu 18-27 28-37 38-47 48 ve üzeri 3 7.5 20 50.0 13 32.5 4 10.0 28 40.0 14 20.3 11 15.9 16 23.2 31 28.4 34 31.2 24 22.0 20 18.4 χ²=22.461 p=0.000 Öğrenim Durumu İlkokul Ortaokul Lise Üniversite 7 17.5 6 15.0 14 35.0 13 32.5 15 21.7 15 21.7 25 36.3 14 20.3 22 20.2 21 19.1 39 35.8 27 24.8 χ²= 2.357 p=0.502 Medeni Durum Evli Bekar 35 87.5 5 12.5 46 66.7 23 33.3 81 74.3 28 25.7 χ²=5.757 p=0.016 Çocuk sayısı Çocuğu Yok 1 Çocuk 2 Çocuk 3 Çocuk 4 ve Üzeri 9 22.5 8 20.0 13 32.5 5 12.5 5 12.5 30 43.5 8 11.6 19 27.5 6 8.7 6 8.7 39 35.7 8 14.7 32 29.4 11 10.1 11 10.1 χ²=5.272 p=0.260 Sosyal Güvence Yok Bağ-Kur SSK Emekli San. Yeşil Kart 6 15.0 18 45.0 9 22.5 6 15.0 1 2.5 17 24.6 17 24.6 26 37.7 9 13.1 - - 23 20.3 35 32.0 35 32.0 15 13.2 1 2.5 χ²=7.997 p=0.092 TOPLAM 40 100.0 69 100.0 109 100,0

Çalışmamızda tablo olarak gösterilmeyen ancak araştırmamızda saptanan diğer bir bulgu da, erkeklerin AP konusunda bilgi alma durumlarının yöntem kullanımına etkisidir. Bilgi alan erkeklerin % 46’sının, bilgi almayan erkeklerin ise % 23.9’unun herhangi bir AP yöntemini kullandığı saptanmıştır. AP konusunda bilgi alanların almayanlara göre daha fazlasının yöntem kullandığı saptanmış olmakla birlikte yapılan istatistiksel analizde gruplar arası fark önemsiz bulunmuştur (p>0.05). AP konusunda bilgi alma durumuna göre kullanılan AP yöntemlerinin dağılımına bakıldığında ise, bilgi alan erkeklerin % 61.2’sinin kondom, %13.8’inin eşinin RİA, % 6.9’unun eşinin OK kullandığı belirlenirken, bilgi almayan erkeklerin kendileri veya eşlerinin daha az (%36.4) oranda kondom ve RİA kullandıkları belirlenmiştir. Bilgi alma durumuna göre kullanılan yöntem çeşidi bakımından gruplar arası fark önemsiz bulunmuştur ( p>0.05).

TARTIŞMA

Nüfus ve Kalkınma Konferansında (ICPD), AP hizmetlerinin üreme sağlığı kapsamında yer aldığı, kullanılabilirliğinin artırılması için erkeklerin hedef gruplar içerisinde olması gerektiğine dikkat çekilmiştir. Ayrıca erkeklerin AP sorumluluklarının farkına varmaları için eğitim ve danışmanlık gereksinimlerinin karşılanmasının öncelikli konular arasında olması gerektiği vurgulanmıştır (Akın 2001, Özvarış 2001). Araştırmamız sonucunda, erkeklerin tamamına yakınının AP’ye inandığı, yarıdan fazlasının AP konusunda bilgi aldığı ve bilgi kaynağı olarak yazılı görsel yayınları ve doktoru ilk iki sırada ifade ettiği belirlenmiştir. Ayrıca erkeklerin 2/3’ünün AP konusunda bilgi almak istedikleri, bilgi almak istedikleri sağlık personelinin sırasıyla; doktor, sağlık memuru ve hemşire olduğu belirtilmiştir (Tablo 1). Yapılan çalışmalarda erkeklerin AP konusunda bilgi alma durumları ve bilgi kaynakları ile

(6)

ilgili farklı sonuçlar elde edilmiştir. Taşcı’nın çalışmasında sağlık memurluğu öğrencilerinin (2005), %63.3’ünün AP konusunda bilgi aldığı ve bilgi kaynağının okulda alınan dersler olduğu saptanmıştır. Bu sonuç çalışmanın sağlıkla ilgili bir okulda yapılmış olması bakımından beklendik bir durum olarak ifade edilebilir. Altıntaş ve arkadaşlarının çalışmasında (2005), erkeklerin %44.2’sinin AP konusunda bilgi aldıkları ve bilgi kaynağı olarak sağlık personelinin ilk sırada yer aldığı, bu sıralamanın kitaplar, arkadaşlar ve TV olarak devam ettiği belirlenmiştir. Kitiş ve arkadaşlarının çalışmasında (2004) ise, erkelerin %86.6 sının aile planlaması konusunda bilgi sahibi oldukları ve bilgi kaynaklarının Altıntaş ve arkadaşlarının çalışmasında olduğu gibi sağlık personeli, kitap ve broşür şeklinde sıralandığı belirlenmiştir. Görüldüğü gibi çalışmamız sonucu bilgi kaynakları yönünden benzer olmakla birlikte kaynakların sıralaması farklılık göstermektedir. Eğitim düzeyinin yüksek olması bireylerin yazılı materyallere ulaşma ve kullanma olanağını etkileyen faktörlerden birisi olarak düşünülebilir. Bizim çalışmamızda erkeklerin bilgi kaynağı olarak birinci sırada yazılı basın araçlarını tercih etmesinin nedeni, çalışmamızda yer alan erkeklerin yarısından fazlasının (% 60.6’sının) diğer çalışmaların aksine lise ve üzeri eğitimli olması olarak açıklanabilir. Araştırmamızda erkeklerin yarısından fazlası daha önce AP konusunda bilgi aldıklarını ifade etmiş olmakla birlikte bilgi almayanların yaklaşık 2/3’ünden fazlası AP konusunda bilgi almak istediklerini belirtmişlerdir. Bu sonuç bize erkeklerin AP konusundaki bilgilerini yeterli hissetmediklerini düşündürebilir. Bilgi kaynağı olarak ilk iki sırada doktor ve sağlık memurun olması bize erkeklerin üreme ilgili konuları daha çok kendi cinsiyetinden olan sağlık personelinden bilgi alma eğiliminde olduklarını düşündürebilir.

Aile planlaması hizmetlerinde istenilen başarıya ulaşabilmek için erkeklerin AP konusunda sorumluluk almaları önemlidir. AP hizmetlerinde başarı ve memnuniyeti artıran faktörler arasında (Akın 2001, Özvarış 2001, Özcebe 2003); sorumluluğun eşler arasında paylaşılması, kullanılan yöntemin; kolay, güvenilir, ulaşılabilir olması, sağlığı olumsuz etkileyen bir özelliğinin olmaması yer almaktadır.

Araştırmamızda, erkeklerin yaklaşık 1/3’ünün AP yöntemi kullandığı, yöntem kullanmayanların 2/3 gibi önemli bir kısmının çocuk sahibi olmak amacıyla yöntem kullanmadıkları dikkat çekici bir bulgudur. Yöntem kullanan erkeklerin; yarıdan fazlasının kondom

kullandığı ve hemen hemen tamamının kullandıkları yöntemden memnun oldukları belirlenmiştir. Ayrıca yöntem kullanan erkeklerin hemen hemen yarısının kullandıkları yönteme eşleri ile birlikte karar verdikleri saptanmıştır (Tablo 1). Şahin (2005) iki şehirde yaptığı çalışmada, İstanbul’da yaşayan erkeklerin çoğunun kondom kullandıklarını ve çocuk sahibi olmak amacıyla yöntem kullanmayı bıraktıklarını saptamıştır. Donahoe tarafından Bangladeş’te yapılan çalışmada (1996), erkeklerin en fazla tercih ettikleri yöntemin kondom olduğu belirlenmiştir. Bu sonuçların yöntem kullanmama ve kullanılan yöntemler bakımından araştırmamızda elde edilen sonucu destekler nitelikte olduğundan söz edebiliriz. Erbil ve arkadaşlarının(2005) çalışmalarında, kadınların %81.4’ünün kullandıkları yönteme eşleri ile birlikte karar verdikleri, %35’inin kullandığı yöntemi güvenilir olduğu için tercih ettiği belirlenmiştir. Altıntaş ve arkadaşları (2005) tarafından yapılan çalışmada evli erkek işçilerin % 84.1’inin kullandıkları AP yöntemine eşleri ile birlikte karar verdikleri belirlenmiştir. Kitiş ve arkadaşlarının (2004) yaptıkları çalışmada, erkeklerin %52.3’ünün kullandıkları yöntemi güvenilir buldukları ve %57’sinin kullandıkları yönteme eşleri ile birlikte karar verdikleri saptanmıştır. Naçar ve arkadaşları tarafından yapılan çalışmada ise (1999), erkeklerin % 61.6’sının kullanılacak AP yönteminin seçiminde eşlerin sorumluluğu paylaşması gerektiğini ifade ettikleri belirlenmiştir. Çalışmamız sonucu diğer çalışmalarla karşılaştırıldığında, kullanılan yönteme karar veren kişi boyutunda bazı çalışmalarla benzer sonuç elde edilirken ( Kitiş ve ark. 2004), bazı çalışmalara göre daha düşük sonuç ( Erbil ve ark.2005, Altıntaş ve ark.2005) elde edilmiştir. Çalışmamızdaki farklılık diğer araştırmaların örneklem gruplarının farklılığı ile ilgili olabilir.

Çalışmamızda, 18-27 yaş grubunda bulunan

erkeklerin yöntem kullanmayanlar arasında ilk sırada olması, yöntem kullananlar arasında 28-37 yaş grubunda olanların birinci sırada, 18-27 yaş grubunda olanların son sırada olması dikkat çekici bir bulgudur ( Tablo 3, p<0.05). Kitiş ve arkadaşları çalışmalarında (2004), erkeklerin yaşı ile yöntem kullanmaları arasında anlamlı ilişki bulamamışlardır. Bu sonucun erkeklerin üreme sağlığı ve aile planlaması hizmetlerinde karşılanmayan gereksinimlerinin göstergesi olması bakımından önemli olduğundan söz edebiliriz. Çalışmamızda elde edilen sonuç ile Kitiş ve arkadaşlarının çalışmasının sonucunun benzerlik göstermemesini uygulama yapılan bölgelerin farklılığından ve çalışma gruplarının yaş dağılımlarının

(7)

farklı olmasından kaynaklanabileceği şeklinde ifade edebiliriz. Yapılan araştırmalarda çocuk sahibi olmanın AP yöntemi kullanımını etkileyen faktörler arasında yer aldığı belirlenmiştir (Kitiş ve ark. 2004, TNSA 2003, Şimşek ve ark. 2003, Türkistanlı ve ark. 2003). Çalışmamızda yöntem kullanmayan erkeklerin de yarıya yakın bölümünün çocuk sahibi olmaması ve yaklaşık %15’inin bir çocuğa sahip olmaları doğal olarak çocuk sahibi olmayı istemeleri nedeniyle yöntem kullanmadıkları şeklinde yorumlanabilir. Şahin(2005) yaptığı araştırmada, İstanbul’da yaşayan erkeklerin yöntem bırakma nedenleri arasında birinci sırada çocuk sahibi olmanın bulunduğunu belirlemiştir. Çalışmamızın sonucu Şahin’in çalışma sonucu ile benzerlik göstermektedir.

Yapılan araştırmalarda erkeklerin öğrenim durumunun AP yöntemi kullanma durumlarını etkilemediği saptanmıştır (Altıntaş ve ark 2005, Kitiş ve ark.2004, Çetinkaya ve ark.1999). Bu sonuçlar araştırmamız sonucu ile benzerlik göstermektedir.

Ülkemizde cinsel yönden aktif olma evlilikle paralel olarak düşünülmektedir. Dolayısıyla AP yöntemi kullanımında da evlilikle birlikte artış görülmektedir. Araştırmamız da medeni durumun yöntem kullanmayı etkilediği; evli erkeklerin % 87.5’inin, bekarların ise %12.5’inin yöntem kullandığı saptanmıştır (p<0.05). Taşcı çalışmasında (2005), öğrencilerin %74.2’sinin evlendikten sonra AP yöntemi kullanmayı düşündüklerini belirtmiştir. Her iki sonuçta yöntem kullanımının evlilik öncesi cinsel yönden aktif olanlarda hem istenmeyen gebelik hem de CYBH yönünden risk altında olduklarını düşündürebilir.

AP konusunda bilgi sahibi olunması yöntem kullanımını etkileyen faktörler arasında bulunmaktadır (Altıntaş ve ark 2005, Kitiş ve ark. 2004, TNSA 2003, Çetinkaya ve ark. 1999) . Araştırmamızda bilgi alan erkeklerin yarısından azının, bilgi almayanların ise ¼’ünden azının yöntem kullandığı, bilgi almanın yöntem kullanmayı etkilemediği saptanmıştır (p>0.05). Ayrıca araştırmamız sonucunda, AP hakkında bilgi alma durumunun erkeklerin tercih ettikleri yöntemleri etkilemediği de belirlenmiştir. Kitiş ve arkadaşları çalışmalarında (2004), AP konusunda bilgi almanın yöntem kullanımı önemli derecede etkilediği saptanmıştır. Altıntaş ve arkadaşları tarafından yapılan çalışmada (2005), erkeklerin AP konusunda bilgi almaları ile CYBH’dan koruyan yöntemi bilme durumları arasında istatistiksel olarak önemli ilişki bulunmuştur.

Benli ve arkadaşlarının çalışmalarında (1999), planlı AP eğitimi sonrasında erkeklerde geleneksel yöntemle korunma yüzdesinin %71.3’ten %19’a gerilediğini, modern yöntemler içerisinde kondomun %32 ile en fazla tercih edilen yöntem olduğunu belirlemişlerdir. Bu sonucun tablo 3’de de görüldüğü gibi erkeklerin yarısına yakın bölümünün eğitim almamasından veya aldıkları eğitimin yetersiz olmasından kaynaklanmış olabileceğini düşünebiliriz.

5. SONUÇLAR ve ÖNERİLER

Araştırma sonucumuza göre, erkeklerin önemli bir bölümünün AP’ye inandığı ancak bilgi almadığı, bilgi alan erkeklerin, bilgi kaynağı olan birinci sırada yazılı basın yayın araçlarını kullandığı belirlenmiştir. Erkeklerin çoğunun AP konusunda bilgi almak istediği, bilgi almak istenilen sağlık personeli arasında birinci sırada doktor olduğu saptanmıştır. Erkeklerin; 2/3’ünün çocuk sahibi olmadığı veya tek çocuğu bulunduğu, hemen hemen benzer oranda olanların çocuk sahibi olmak amacıyla herhangi bir AP yöntemi kullanmadığı bulunmuştur. Kullanılan AP yöntemleri içerisinde ilk sırada kondom olduğu belirlenmiştir. Bekar olan erkeklerde yöntem kullanımının evlilere göre önemli derecede düşük olduğu saptanmıştır. Erkeklerin AP yöntemi kullanımını yaşın etkilediği, 18-27 yaş grubunda bulunan erkeklerde yöntem kullanmayanların diğer yaş gruplara göre önemli derecede fazla olduğu belirlenmiştir.

Bu sonuçlara dayanarak aşağıdaki önerilerde bulunulmuştur;

Erkeklere yönelik üreme sağlığı ve aile planlaması eğitim ve danışmanlık birimlerinin yaygınlaştırılması amacıyla;

• Yerel yöneticilerle işbirliği yapılarak, bölge ve mahallelerde erkeklere yönelik devamlı hizmet verecek AP eğitim ve danışmanlık birimleri kurulması,

• AP danışmanlık ve eğitim hizmetlerinin adölesan ve bekar erkekleri de kapsayacak şekilde sunulması, • Erkeklere yönelik AP danışmanlığı konusunda

doktorlarla işbirliğinin artırılması,

• Büyük işyerlerinin sağlık birimlerinde AP

danışmanlık birimleri kullanılması,

• Erkeklerin çoğunlukta olduğu işyerlerinde AP konusunda konferanslar düzenlenmesi önerilir.

(8)

KAYNAKLAR

Akın A. (2001) Aile Planlamasından Üreme Sağlığına Geçiş. Aktüel Tıp Dergisi;6 (1): 4-8.

Altıntaş H, Telatar G, Albay S, Arık D, Batıkhan H, Berkel B, Çağırıcı G,Güçlü O, 4-Gümüş E. Ankara’da Bir Süt Ürünleri Fabrikasında Çalışan Erkek İşçilerin Aile Planlaması Konusundaki Bazı Bilgi, Davranış ve Görüşlerinin Saptanması: Sağlık ve Toplum, 15(4) s 89-97.

Benli Z, Yağçeken S, Yılman M, Ertopçu K, Özelmas (1999) Aile Planlamasında Erkeğin Yeri: I. Ulusal Aile Planlaması Kongre Kitabı. Ankara.

Biliker MA (2201) Güvenli Annelik: Aktüel Tıp Dergisi, 6 (1): 37-41.

Çetinkaya F, Şenol V,Naçar M, Mazıcıoğlu M (1999) Erkeke Banka Çalışanların Aile planlamasına Bakış Açıları: I. Ulusal Aile Planlaması Kongre Kitabı. Ankara.

Donahoe D (1996) Men and Family Planning in Bangladesh: A Review of the literatüre Final Report:The Popülation Council Asia and Near East Operations Resarch and Tecnical Asistance Project, Bangladesh.

Erbil N, Kahraman AN,Top F (2005) Kadınların Kontraseptif Yöntemler Hakkındaki Bilgi ve Bilgi ve Davranışları ile Kullanımı Etkileyen Faktörlerin Belirlenmesi: 4.Uluslararası Üreme Sağlığı Kongre Kitabı. Ankara. Bayt. s 220, P-14

Kamac M, Üstün YE, Üstün Y, Zateroğlu Ş, Şahin G, Şahi HA, Yüksel A, Şengül M (2003) Van İlinde Sağlık Ocağına Başvuran Hastaların Aile Planlaması Hakkındaki Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi: 3.Uluslararası Üreme Sağlığı ve Aile Planlaması Kongre Kitabı, Ankara, Bayt Yayıncılık, s 226, P-84

Kitiş Y, Bilgili N, Karaçam Z (2004) Gülveren Sağlık Ocağı Bölgesinde Yaşayan Erkeklerin Aile Planlamasına İlişkin Görüşleri ve Karara Katılma Durumları: Sağlık ve Toplum, 14(1) s 56-66.

Özcebe H, Akın A (2003) Kadın-erkek Eşitsizliği ve Erkeklerin Üreme Sağlığına Katılımı: 3.Uluslararası Üreme Sağlığı ve Aile Planlaması Kongre Kitabı, Ankara, Bayt yayıncılık, s 85-89 Özvarış ŞB (2001) Aile Planlaması: Aktüel Tıp Dergisi, 6 (1): 45-51.

Sayan A, Uludağ C, Şahin s, Altunışık R (2003) Erkekelerin Kontraseptif Yöntem Kullanımındaki Rolleri, Düşünceleri,Tutum Ve Davranışları 3. Uluslararası Üreme Sağlığı Kongre Kitabı. Ankara. Bayt. s 164, SB-12

Şen TA, Erbek N (2002) Afyon İlindeki Evli Kadınların Aile Planlaması Hakkındaki Bilgi Düzeyleri: : Sağlık ve Toplum, 12(4) s73-78.

Şimşek Z, Kurçer MA, Ersin F, Gözükara F; Kayahan M (2003) Şanlıurfa Tılfındır Sağlık Ocağı Bölgesindeki 15-49 Yaş Arası Evli Kadınların Aile Planlaması Yöntemleri Hakkında Bilgileri ve Yöntem Kullanmalarını Etkileyen Faktörler: Sağlık ve Toplum, 13(1) s75-80.

Türkistanlı EÇ, Mermer G, Yıldız F (2003) Evka-4 Sağlık Ocağı Bölgesinde 15-49 Yaş Evli Kadınların Kontraseptif Kullanımı ve Bu Durumu Etkileyen Faktörler: Sağlık ve Toplum, 13(1) s81-85.

………….2003 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması (2004), Ankara, Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri

………….BM “Nüfus ve Kalkınma” Uluslar arası Nüfus ve Kalkınma Konferansında Kabul Edilen Eylem Planı(1994), Ankara, Timasat matbaası

Referanslar

Benzer Belgeler

Demirtaş Ceyhun’un, Çağımızın N as­ rettin Hocası Aziz Nesin (Milliyet Yayın­ ları, 1984) adlı anılar kitabını, on yıl son­ ra yeni bir önsözle ve güncel

Tablo 2’de Araştırmaya katılan erkeklerin bazı özellik- lerine göre modern ve geleneksel aile planlaması yöntemleri- ni bilme durumlarına bakıldığında; modern ve

Duygusal Zeka ve Örgütsel Vatandaşlık Davranışı İlişkisi Duygusal zeka ile örgütsel vatandaşlık davranışı arasındaki ilişkinin belirlenmesine yönelik

Gebelik döneminde oluşan cinsel tabuların sadece erkeğin yanlış inanışı olarak algılanmayıp cinselli- ğin çiftin birlikte aldığı bir sorumluluk olarak görülmesi ve

Ankara'da sosyoekonomik yönden farklı iki ilköğretim okulunda yapılan bir başka çalışmada, sosyoekonomik yönden iyi düzeyde olan bölgede bulunan okulun öğrencilerinin

Bireylerin ilaç temininde yardım alma durumları incelenmiş; yardım alan bireylerin genel iyilik hali alt boyutundan (45.1±12.8) düşük puan aldıkları,

Oturumun Amacı: Anne-babaların çocukların duygularını tanımaları ve anlamalarını sağlamak, anne-babaların çocukların duygularını ifade edebilmelerine ve

Buradan hareketle çalışmada; ev içi teknolojilerin kadın işi olarak görüldüğü ve cinsiyetleştirildiği, katılımcıların ev içi teknolojik araçların