• Sonuç bulunamadı

Ataç'ı anımsama

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ataç'ı anımsama"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ataç’ı

Anım sama...

6

ün geliyor, insan ölümün yaklaştığını anlıyor ao hayatını yaniış kurduğu için dövünmeye başlı­ yor. Başka türlü yaşamalı, başka İşlerle uğraş­ malı, başka kişilerle düşüp kalkmalıydım... Bir devası yek bu üzüntünün. Yeniden doğaıraz, yeniden genç olamazsınız ki! İş İşten geçmiş, artık vakit yok yeni bir hayat kurmağa. Mutluluk, saadet denilen hal belki de bu üzüntüyü duymamak, yaptıklarımızdan, tuttuğumuz yoldan memnun olmaktır. Kendilerini mutlu sayanların az olması bundan olsa gerek, ö yle sanıyorum ki. o û- zûntüyü, hayatını yanlış kurmuş olmak duygusunun ver­ miş olduğu üzüntüyü çekmemiş kimse yoktur. Gençler, çocuklar arasında bile. Bir kirrse ne kadar gene olur­ sa olsun, bir geçmişi, bir dünü yardır, bir İşi yaptığı­ na yahut yapmadığına, bir fırsatı kaçırmış olduğuna piş­ mandır. Mutluluk demek belki de pişmanlık duymomak demektir.»

Zaman zaman, her düşünen, duyan kişinin yaşadığı bir acıdır bu. Yaşamını yeniden kurmak, daha başka bir kişilik yaratmak, daha iyi, daha başarılı yapıtlar ver­ mek özlem i... Ataç 30 Ağustos 1953 günü böyle yazmış güncesine. Çoğu günceler İçten duygulanmaların sere- serpe sergilendiği yerlerdir. Ataç'ın İki ciltlik «G ü n c e »- slni, yani 1953'ten 1957'ye, ölümünden bir kaç gün ön­ cesine kadar tuttuğu notları okurken kendimi o günler­ de buldum. Ataç'la 1950 - 51 yıllarında sık sık buluşur, görüşürdük. Serçe sokaktaydı oturduğum apartman. Dil Kurumu’na çok yakındı. Kurumda, bizim evde, ama da­ ha çok yollarda, kahvelerde birlikte geçirdiğimiz epey güzel vakitlerimiz oldu. Hiç aklıma gelmezdi onun bir kaç yıl sonra ölüp aramızdan ayrılacağı.. Kimi kişiler öyledir, ölümden İyice uzoktırlor, yaşam dolu, yasama çok bağlı olmaları mıdır bizlerde bu duyguyu yaraton, bilmem... Ama şimdi, Ataç’ın ölümünden tam yirmi üç yıl sonra bu satırları yazarken o eski anıları yoşıyo- rum, o güzel anların değerini daho derinden tatma­ manın, yaşayamamanın pişmanlığını duyarak...

Çağdaş Yayınlarında son günlerde ilginç bir kitap çıktı: «Babam Nurullah Ataç»... Meral Tolluoğlu bu ki­ tapta babasını anlatıyor bize... Ataç’ın ailesi, kişiliği, serüvenleri, aile yaşamı, dostlan, sevdikleri ya da kız­ dıkları bir anı defterini okurcasına yo da bir aile albü­ müne bekarcasına, daha doğrusu bir özel yaşam filmi­ ni seyredercesine görüyoruz, tanıyoruz. Nurullay Bey'in aşklarını, evlenmesini, sevdiği esinin ölümünden sonra­ ki bunalımlarını d a ... Ayrıca Ataç dönemi, yazın dünya­ sının en seçkin kişileri de yer alıyor bu yaşam serüveni içinde; Tanpınar. Orhan Veli, Fuat Ömer, Oktay Rıfat, Melih Cevdet, Samet Ağaoğlu. Fatih Rıfkt. Yaşar Ke­ mal...

Kitapta Ataç'ın 1922’de «Dergâh» dergisinde vayın- lonmışbır kaç şiiri de var. Bu belgesel bîr değer taşıyan şiirlerden birini birlikte okuyalım: «Akşam: bahçelere serpilip sessiz — Dalgın çiçeklerle gölge örüyor — Bak. birbirimizden uzak gibiyiz — Senin de çehreni akşam bürüyor / — Bu sâkln sulara şan veren gurup — Bü­ tün hıcfönların tutar vasini — Hazin, yorgun gibi yayı­ lan sükût — Bilir kalbimizin macerasını / — Sanki bu saatler örülmüş gamla — O kedar ruhumuz melâl için­ de — Ürper. ey sevgilimi tlrper ve ağla — Tahattur sa­ ati vuruyor İşte..» Yirmi dört yaşında bir ozanın, hem de 1920‘lerin modasına uygun dizeler yazan bir sevdalı gencin, «Tahattur»u ile bugünün bir genç ozanının o* nımsadığı şeyler arasında ne büyük ayrılıklar varl

Meral Tolluoğlu'nun «Babam Nurullah Ataç»ı. bü­ yük yazarımız» yakından, oma cok yakından ianırrok isteyenlerin severek okuyacaklar! bir kitap. Böyle ya­ pıtlara gereksinme var.. Bir büyük yazarı, büyük sanat­ çıyı uzaktan görüp tanımak, kitaplarıyla, yazılarıyla bil­ mek, öğrenmek başka: bir de onu kızının, oğlunun, e- şlnin ağzından, anlatımından dinlemek, öğrenmek daho öaşko... öyleleri vardır kİ özel yaşamasıyla sanatsal yaşamı arasında dağlar kadar aykırılık, çelişiklik var­ dır. Oyso bu kitabi okurken de duyuyorsunuz Atoç'ın yazılarıyla özel yaşamı q i asınca hiç bir ayrım olmadı­

ğım..

( E V E T ]

HAYIR

OKTAY AKBAL

V

-

----

* Ta h a To ros Arşivi * 0 0 1 5 1 6 8 3 3 0 0 6 * 1

Referanslar

Benzer Belgeler

Günefl, öteki y›ld›zlara göre bize çok yak›n oldu¤u için, Günefl gözlemleri bize öteki y›ld›zlarla ilgili bilgi..

«Suriye ve Kilikya’da Fransa Yüksek Komiseri» General Gtıro’- nun emri ile Antep, Maraş ve Urfa sancaklarındaki Fransız kuvvetleri­ nin kumandanlığına

Fakat Curiosity’nin sönmüş bir volkanın etrafında yaptığı ölçümlerde yüksek miktarda feldspata (granit türü kayaların içinde bulunan bir mineral türü)

fiimdiyse, bir grup araflt›rmac›n›n sürekli donmufl durumdaki tortul toprak tabakalar›ndan elde etti¤i bitki ve hayvan DNA’lar›, Sibirya’y› ye- niden verimli bir

Patoloji sonucu polip olan hastalarda olduğu gibi reinke olan hastalarda da tedavi öncesi ve sonrası Jitt, Shim ve NHR ölçümleri arasında istatistiksel olarak

Gökalp, uluslararası banş balonundan çok önemli olan milletlerarası kuruluşlara gerekli­ liğine inanır.. Bunun için dünya kamuoyunun milli kamuoyundan jayıf

Nüfusu milyondan pek de u- zak olmayan Istanbulda, sade kış mevsiminde oynayan bir dram ve bir komedi tiyatrosu mevcuttur; Ankarada devlet tiyatrosunun çe­ kirdek

Halbuki Hakkı Celis, ona bir tanrıça gibi tapan Hakkı Celis, bireyci kişiliği yavaş yavaş de­ ğişirken bile ne yaptığının tam farkında değildir.... Ruhları