• Sonuç bulunamadı

One Yfear Follow up Results of Conversion Disorder Patients with Pseudoepileptic Seizures

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "One Yfear Follow up Results of Conversion Disorder Patients with Pseudoepileptic Seizures"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

76

ÖZET

Pseudonöbetler ile acil servislere baþvuru sýk karþýlaþýlan bir durumdur. Hastalara gerekli yaklaþýmda bulunulmadýðýnda pseudonöbetler yineleyici bir hal alabilmektedir. Bu çalýþmanýn amacý, acil serviste pseudoepileptik nöbet tanýsý alan konversiyon bozukluðu hastalarýnýn bir yýl sonrasý prognozlarýnýn deðer-lendirilmesi ve bu tanýnýn stabilliðinin araþtýrýlmasýdýr. Bu amaçla pseudoepileptik nöbet ile psikiyatri konsültasyonu istenen ve DSM-IV kriterlerine göre konversiyon bozukluðu tanýsý alan 76 hasta çalýþmaya dahil edildi ve bir yýl sonra prognozlarý tekrar deðerlendirildi.

Çalýþmaya katýlan hastalarýn 74’ü (%97.4) kadýndý. Hastalarýn 49'u (%64.5) bir yýl sonunda artýk pseudonöbet geçirmiyordu. Pseudonöbetleri devam eden 27 hastanýn, 18'i (%23.7) bir aydan daha uzun sürelerde, 9'u (%11.8) bir aydan daha kýsa sürelerde pseudonöbet geçirmekteydi. Hastalarýn 25'i (%32.9) sadece acil medikasyon almýþ daha sonra psikiyatrik bir tedavi almamýþtý. Kalan 51 hastanýn 15'i (%19.7) bir yýl içinde bir süre psikiyatrik tedavi görmüþ, 36'sý (%47.4) ise halen psikiyatrik tedavi almaya devam ediyordu 76 hastadan 10 hastaya (%13.1) komorbid psikiyatrik taný konulmuþtu.

Sonuç olarak pseudoepileptik nöbet geçiren hastalar psikiyatrik morbidite açýsýndan ele alýnmalý, takipleri yapýlmalýdýr. Bu duru-mun altta yatan bir psikiyatrik rahatsýzlýða eþlik veya öncülük ediyor olabileceði unutulmamalýdýr.

Anahtar Sözcükler: Konversiyon, pseudoepileptik nöbet, psikiyatrik acil.

KLÝNÝK PSÝKÝYATRÝ 2003;6:76-79

SUMMARY

One Year Follow up Results of Conversion Disorder Patients with Pseudoepileptic Seizures

Pseudoseizures are seen frequently in emergency wards. If they are not treated properly, recurrences are often observed. In this research, our objective is to evaluate the prognosis of conversion disorder patients with pseudoepileptic seizures after one year fol-low up and to assess the stability of the diagnosis.

For this purpose 76 patients, who were consulted psychiatry department due to pseudoseizures and diagnosed as conversion disorder according to DSM-IV criteria, were included.

Among all patients, 74 patients (%97.4) were women. 49 patients (%64.5) had no pseudoseizures.18 patients (%23.7) had seizures in a period more than one month. 9 patients (%11.8) had seizures less than one month. 36 patients (%47.4) were still tak-ing psychiatric treatment.15 patients (%19.7) took psychiatric treatment and 25 patients (%32.9) took treatment only in emer-gency wards. 10 patients (%13.1) had comorbid diagnosis. In conclusion, patients with pseudoseizures should be evaluated and followed due to psychiatric morbidity. It is important that pseudoseizures can be seen before or with an underlying psychi-atric disorder.

Key Words: Conversion, pseudoepileptic seizure, psychiatric emergency.

GÝRÝÞ

Konversiyon bozukluðu tanýsý almýþ hastalarda pseudonöbetler nedeniyle acil servislere baþvuru, ülkemizde oldukça sýk karþýlaþýlan bir durumdur. Hastanelerde, psikiyatri konsültasyonu istenen

hasta-Pseudoepileptik Nöbet Tanýsý Alan

Konversiyon Bozukluðu Hastalarýnýn Bir

Yýllýk Ýzlem Sonuçlarý

Recep TÜTÜNCÜ*, M. Hakan TÜRKÇAPAR**

* Dr., ** Doç. Dr., SSK Ankara Eðitim Hastanesi Psikiyatri Kliniði, ANKARA

(2)

larýn %5-16'sýnýn konversiyon bozukluðu olduðu bildirilmektedir (Sadock ve Sadock 1999). Konversiyon bozukluðu; istemli motor ya da duyu iþlevlerini etkileyen, nörolojik ya da diðer bir genel týbbi durumu düþündüren, bir ya da birden fazla semptom veya defisitin olduðu bir bozukluktur. Bu semptom ya da defisite psikolojik etkenlerin eþlik ettiði yargýsýna varýlýr, çünkü bu semptom ya da defisitin baþlamasý ya da alevlenmesi öncesinde çatýþ-malar ya da diðer stres etkenleri vardýr. DSM-IV kriter-lerine göre konversiyon bozukluðu; motor semptom ya da defisit gösteren, duyu semptomu ya da defisiti gösteren, katýlmalar ya da konvülziyonlar gösteren ve karýþýk görünüm sergileyen olmak üzere dört alt tipe ayrýlýr (Amerikan Psikiyatri Birliði 2000). Pseudoepileptik nöbetler veya yalancý epileptik nöbetler; nöbet sýrasýndaki hareketler bakýmýndan, epileptik nöbetlere çok benzeyen, dil ýsýrma, idrar kaçýrma, ciddi yaralanmanýn çoðunlukla eþlik etmediði, bilinç kaybýnýn olmadýðý, konversiyon bozukluðunda rastlanan bir tablodur (WHO 1992). Acil servislere baþvuran, pseudonöbet düþünülen hastalarýn bir kýsmý psikiyatri bölümüne sevkedilirken, önemli bir kýsmý tedavi edenin bazý önyargýlarýyla karþýlaþmakta, tablo rahatsýzlýk olarak deðerlendirilmemekte ve yeterli tedavi-takip-yön-lendirme yapýlmamaktadýr (Binzer ve ark. 1997). Gerekli yaklaþýmdan yoksun kalan hastalarda bu durum kronik ve yineleyici bir hal alabilmektedir. Üstelik bu rahatsýzlýðýn diðer ruhsal rahatsýzlýklarla komorbid hale gelme olasýlýðý yüksektir.

Epileptik nöbet ön tanýsýyla muayene edilen hastalar-da pseudoepileptik nöbetlerin, epileptik nöbetlerden ayýrt edilmesi en öncelikli tanýsal iþlemdir (Trimble 1983). Pseudoepileptik nöbetleri olan hastalarýn %15 veya daha fazlasýnda beraberinde epileptik bozukluk olduðu iddia edilmektedir (Sadock ve Sadock 1999). Bu çalýþmada amacýmýz, acil serviste pseudoepileptik nöbet tanýsý alan konversiyon bozukluðu hastalarýnýn bir yýl sonrasý prognozlarýnýn deðerlendirilmesi ve bu tanýnýn stabilliðinin araþtýrýlmasýdýr.

GEREÇ VE YÖNTEM

Aralýk 2000-Eylül 2001 tarihleri arasýnda SSK Ankara Eðitim Hastanesi Acil Servisine bayýlma yakýnmasýyla baþvuran, Nöroloji bölümünce deðerlendirilerek epilepsi tanýsý dýþlanan, ve konversiyon bozukluðu öntanýsý ile pseudoepileptik nöbet düþünülerek Psikiyatri bölümünden konsültasyon istenen, yapýlan

psikiyatrik muayene neticesinde DSM-IV kriterlerine göre; konversiyon bozukluðu (katýlmalar ya da kon-vülziyonlar gösteren tip) tanýsý alan 76 hasta çalýþ-maya dahil edildi. Hastalar ve yakýnlarýna çalýþma ile ilgili bilgiler verildikten sonra sözel onay alýndý. Bu hastalarýn isim adres ve telefon numaralarý kaydedi-lerek, kayýt tarihinden itiberen bir yýlý dolduran hasta-larla tekrar iliþkiye geçildi ve bir yýl içindeki öyküleri alýndý. Hastalardan bilgiler tekrar görüþmeyle, görüþmeye gelemeyenlerden telefonla edinildi. BULGULAR

Çalýþmaya katýlan hastalarýn 74'ü kadýn (%97.4), 2'si erkekti (%2.6).

Ýzleme alýnan 76 hastanýn bir yýl sonunda yapýlan deðerlendirmesi ve alýnan bilgilere göre 49'unda (%64.5) artýk pseudonöbet gözlenmemekteydi. Kalan 27 hastanýn, 18'i (%23.7) bir aydan daha uzun süre-lerde, 9'u (%11.8) bir aydan daha kýsa sürelerde pseudonöbet geçirmekte idi.

76 hastanýn 25'i (%32.9) acil medikasyon dýþýnda psikiyatrik tedavi almamýþtý. 15 hasta (%19.7) ise psikiyatrik tedavi görmüþ fakat o anda tedavi alma-makta idi. 36 hasta (%47.4) ise psikiyatrik tedaviye devam etmekteydi.

Pseudonöbet gözlenmeyen 49 hastanýn 13'ü (%26.5) acil medikasyon dýþýnda psikiyatrik tedavi almamýþtý. 13'ü (%26.5) psikiyatrik tedavi görmüþ fakat þu an tedavi almamakta, 23'ü (%46.9) ise psikiyatrik tedavi almaya devam etmekte idi. Bir aydan daha uzun peri-yotlarda pseudonöbet gözlenen 18 hastanýn 7'si (%38.9) acil medikasyon dýþýnda psikiyatrik tedavi almamakta idi. 2'si (%11.1) tedavi görmüþ fakat þu anda tedavi almamakta, 9'u (%50) psikiyatrik tedavi almaya devam etmekte idi. Bir aydan daha kýsa peri-yotlarda pseudonöbet gözlenen 9 hastanýn 5'i (%55.6) acil medikasyon dýþýnda tedavi almamakta, 4'ü (%44.4) ise psikiyatrik tedavi almaya devam etmek-teydi. Tedavi almýþ olan yoktu.

Takipte 7 hasta (%9.2) ek olarak major depresyon, 1 hasta panik bozukluk (%1.3), 1 hasta da þizofreni (%1.3) tanýsý aldý. 1 hastaya da (%1.3) Nöroloji bölümü tarafýndan epilepsi tanýsý konuldu. Komorbid tanýsý olan hastalarýn tamamý psikiyatrik tedaviye devam etmekteydi. 10 komorbid tanýlý hastanýn 5'inde (%50) pseudonöbet gözlenmemekte idi. 4 hasta (%40) bir aydan daha kýsa sürelerde, 1 hasta (%10) bir aydan daha uzun sürelerde pseudonöbet geçirmekte idi.

KLÝNÝK PSÝKÝYATRÝ 2003;6:76-79

PSEUDOEPÝLEPTÝK NÖBET TANISI ALAN KONVERSÝYON BOZUKLUÐU HASTALARININ BÝR YILLIK ÝZLEM SONUÇLARI

(3)

KLÝNÝK PSÝKÝYATRÝ 2003;6:76-79 TÜTÜNCÜ R, TÜRKÇAPAR MH.

78

Konversiyon bozukluðu tanýsý ile 4 hasta (%0.05) yatýrýlarak tetkik ve tedavi edildi.

TARTIÞMA

Çalýþmamýza katýlan hastalarýn büyük çoðunluðu kadýn hastalardan oluþmaktaydý. Bu bulgumuz lite-ratür ile uyumluydu (Hafeiz 1986). Yapýlan araþtýr-malarda, pseudoepileptik nöbet gözlenen kadýn hasta-larýn oraný %95 ile %57 arasýnda deðiþmektedir. Bu durum “Neden kadýnlar?” sorusunu akla getirmekte-dir. Bir kýsým yazara göre kadýnlar psikojenik nöbetler ile öfke, korku ve çaresizliði ifade etmektedirler. Bir diðer neden de erkek ve kadýn davranýþlarýnda kültürel etkenlere göre farklýlýklarýn olmasýdýr (Rosenbaum 2000). Bu konuyla ilgili daha ayrýntýlý çalýþmalar gerekmektedir.

Hastalarýn 49'unda (%64.5) pseudonöbet gözlen-memekteydi. Pseudonöbet gözlenmeyen hastalarýn 36'sý (%73.4) psikiyatrik tedavi almýþ ya da almaktay-dý. Bu sonuca göre hastalarýn tedaviye yanýtlarý oldukça tatmin edicidir.

Pseudonöbet görülme sýklýðý arttýkça acil medikasyon dýþýnda psikiyatrik tedavi almama oranlarýnda da artýþ izlenmekteydi. Bu korelasyon, hastalar tedavisiz kaldýkça pseudonöbetlerin kronik ve yineleyici bir hal alabileceðini düþündürmektedir.

Çalýþmamýzda yalnýzca 10 hasta (%13.1) komorbid hastalýk tanýsý aldý. Literatürde komorbid ektanýlar genellikle daha yüksek oranlarda bildirilmektedir. Bowman ve arkadaþlarýnýn konversiyon tipi bayýlma nöbeti olan hastalarla yaptýklarý bir çalýþmada; somatoform bozukluklara %89, afektif bozukluklara %64, kiþilik bozukluklarýna %62, travma sonrasý stres bozukluklarýna %47 oranýnda rastlanmýþtýr (Bowman ve Markand 1996). Rechlin ve arkadaþlarýnýn yapmýþ olduklarý bir diðer çalýþmada; konversiyon tipi bayýl-ma nöbeti olan hastalarda, borderline kiþilik bozuk-luðu %55, histrionik kiþilik bozukbozuk-luðu %16, antisosyal kiþilik bozukluðu %11 oranýnda tespit edilmiþtir. Yine ayný çalýþmada %28 hastada major depresyon, %33 hastada bulimia nevroza, %39 hastada madde kötüye kullanýmý saptanmýþtýr (Rechlin ve ark. 1997). Özen ve arkadaþlarýnýn acil serviste konversiyon bozukluðu tanýsý konan hastalarýn sosyodemografik özellikleri, stres faktörleri, komorbid tanýlarýný araþtýrdýklarý bir çalýþmasýnda; hastalarýn %47.7’si en az bir eksen-I tanýsý, %65.4'ü eksen-II. tanýsý almýþtýr. DSM-III-R'ye göre major depresyon %33.7, BTS depresif bozukluk %2.3, distimik bozukluk %3.5, özgül fobi %12.8, panik

bozukluk %4.6, yaygýn anksiyete bozukluðu %3.5, hipokondriazis %1.2 bulunmuþtur. Histrionik kiþilik bozukluðu %35.9, çekingen kiþilik bozukluðu %24.3, obsesif kompulsif kiþilik bozukluðu %17.9, baðýmlý kiþilik bozukluðu %16.7, borderline kiþilik bozukluðu %16.7, paranoid kiþilik bozukluðu %6.4, þizoid kiþilik bozukluðu %3.8, pasif agresif kiþilik bozukluðu %2.5, narsistik kiþilik bozukluðu %1.3 olarak saptanmýþtýr (Özen ve ark. 2000). Ancak yukarýdaki çalýþmalarda hastalarda bir ya da daha fazla konversif belirti mev-cuttu. Pseudonöbet dýþýnda nefes darlýðý, paralizi, konuþamama, uyuþma, aðrý, kasýlma, GÝS semptom-larý, görmeme yakýnmalarýyla baþvuran hastalarda çalýþmaya dahil edilmiþti. Çalýþmamýzda yalnýzca pseudoepileptik nöbet geçiren hastalar incelenmiþ olup konversiyon bozukluðunun belli bir alttipine yönelik bir araþtýrmadýr. Bu açýdan sonuçlarýn daha farklý çýkmýþ olmasý mümkündür. Bunun yanýnda hastalarýn daha kýsa periyotlarda deðerlendirilebilmiþ olmasý halinde, ektaný oranlarýnýn artabileceði varsayýlabilir. Deveci ve arkadaþlarý bir üniversite has-tanesi psikiyatri polikliniðine baþvuran konversiyon bozukluklu 227 hastayý deðerlendirmiþlerdir. En sýk eþlik eden ektaný olarak %10.6 ile major depresyon saptanmýþtýr. Bulunan bu oran çalýþmamýzla örtüþmektedir (Deveci ve ark. 2002).

Bulgularýmýza göre ek taný almýþ hastalarýn tamamý psikiyatrik tedaviye devam etmektedir. Bu sonuca göre komorbid tanýlý hastalar daha fazla psikiyatrik tedaviye gereksinim duymaktadýrlar.

Komorbid tanýlar içerisinde epilepsi tanýsýnýn da olmasý, takipte epilepsi açýsýndan dikkatli olunmasý gerektiðini düþündürmektedir. Bir çalýþmada pseudonöbetleri olan ve ayný zamanda antikonvülzan tedavi alan hastalarýn oraný %50-95 arasýnda bildirilmiþtir (Rosenbaum 2000). Uygun tedavinin seçilebilmesi, gereksiz antiepileptik kullanýmýnýn ve bozukluðun süregenleþmesinin önlenmesi açýsýndan ayýrýcý tanýnýn yapýlmasý çok önemlidir. Yalancý nöbet görünümleri psikolojik ve/veya organik süreçlerin var-lýðýnda ortaya çýkabilmektedir. Oðuzhanoðlu ve arkadaþlarý yalancý nöbetlerde EEG ve klinik özellik-leri araþtýrmýþlardýr. Yalancý nöbetözellik-leri ortaya çýkarma-da telkin yöntemi kullanarak deneklerde EEG çekim-leri yapmýþlardýr. EEG bozukluðu yalancý nöbete sahip grupta hem kontrol hem de epileptik gruba göre daha düþük bulunmuþtur (Oðuzhanoðlu ve ark. 1998). Bazý çalýþmalarda hastalarýn yaklaþýk 1/3'ünde pseu-doepileptik nöbetlerle birlikte epileptik bozukluk

(4)

KLÝNÝK PSÝKÝYATRÝ 2003;6:76-79

PSEUDOEPÝLEPTÝK NÖBET TANISI ALAN KONVERSÝYON BOZUKLUÐU HASTALARININ BÝR YILLIK ÝZLEM SONUÇLARI

79 olduðu belirtilmektedir. Lelliott ve arkadaþlarýnýn

bildirdiðine göre; 5 yýllýk bir periyotta, bir psikiyatri hastanesine pseudoepileptik nöbet nedeniyle baþvu-ran hastalarýn %42'sinde eþlik eden epileptik bozukluk bulunmuþtur (Lelliott ve Fenwick 1991). Çalýþmamýz-da takipte sadece 1 (%1.3) hasta yeni taný olarak epilepsi teþhisi almýþtýr. Bu oran yapýlan bir çok çalýþ-maya göre düþüktür ve acil servislerde epilepsi tanýsýnýn titizlike dýþlanmasý halinde takipte düþük oranda yeni epilepsi hastalarý ile karþýlaþacaðýmýzý düþündürmektedir.

Çalýþmamýza, görüþmeye gelemeyen az sayýda

has-tanýn telefon ile yapýlan deðerlendirme sonçlarý da dahil edilmiþtir. Tabii ki telefon ile yapýlan deðer-lendirmelerin bir takým sýnýrlýlýklarý vardýr. Bu da araþtýrmamýzýn sonuçlarýný olumsuz yönde etkilemiþ olabilir.

Sonuç olarak pseudoepileptik nöbet geçiren hastalar psikiyatrik morbidite açýsýndan ele alýnmalý, takipleri yapýlmalýdýr. Bu durumun altta yatan bir psikiyatrik rahatsýzlýða eþlik veya öncülük ediyor olabileceði unutulmamalýdýr. Pseudoepileptik nöbet geçiren hastalarla ilgili ayrýntýlý çalýþmalar yapýldýkça taný, takip ve tedavide ümit verici geliþmeler olacaktýr.

American Psychiatric Association (1994) Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders, 4. Baský (DSM IV). Binzer M, Andersen PM, Kullgren G (1997) Clinical character-istics of patients with motor disability due to conversion dis-order: a prospective control group study. J Neurol Neurosurg Psychiatry, 63:83-88.

Bowman ES, Markand ON (1996) Psychodynamics and psychi-atric diagnoses of pseudoseizure subjects. Am J Psychiatry, 153:57-63.

Deveci A, Özmen E, Demet MM ve ark. (2002) Bir üniversite hastanesi psikiyatri polikliniðine baþvuran konversiyon bozukluklu hastalarýn sosyodemografik ve klinik özellikleri. Anadolu Psikiyatri Dergisi, 3:28-33.

Hafeiz HB (1986) Clinical aspects of hysteria. Acta Psychiatr Scand, 73:676-680.

Lelliott PT, Fenwick P (1991) Cerebral pathology in pseudo-seizures. Acta Neurol Scand, 83:129-132.

Oðuzhanoðlu NK, Oðuzhanoðlu A, Ateþçi FÇ ve ark. (1998) Yalancý nöbetlerde EEG ve klinik özellikler. Nöropsikiyatri Arþivi, 35:67-72.

Özen Þ, Özbulut Ö, Altýndað A ve ark. (2000) Acil serviste kon-versiyon bozukluðu tanýsý konan hastalarýn sosyodemografik özellikleri, stres faktörleri, 1. ve 2. eksen eþtanýlarý. Türkiye'de Psikiyatri, 2:87-96.

RechlinT, Loew TH, Joraschky P (1997) Pseudoseizure 'Status'. J Psychosom Res, 42:495-498.

Rosenbaum M (2000) Psychogenic seizures-Why women? Psychosomatics, 41:147-149.

Sadock BJ, Sadock VA (1999) Comprehensive Textbook of Psychiatry. Kaplan & Sadock's (ed), 7. Baský, s.270-1508. Trimble M (1983) Pseudo Problems-Pseudoseizures. Br J Hosp Med, 29:326-333.

WHO (1992) ICD-10 Ruhsal ve Davranýþsal Bozukluklar Sýnýflandýrmasý Klinik Tanýmlamalar ve Taný Kýlavuzlarý, 151.

Referanslar

Benzer Belgeler

In the article of the journal which was published in the second issue in 2019 under the title of “Early and mid-term results of frozen elephant trunk procedure for acute type A

Bu farmakoloji dışı uygulamalar arasında uyku uyanıklık ritmi üzerine etkili olan uyku yoksunluğu ve uyku fazı ilerletme; aydınlık-karanlık döngüsü üzerinde etkili

Ebeveyn dental kaygı düzeylerinin değerlendirmek için kullanılan MDAS skorları ile çocukların kaygı düzeyleri- nin belirlendiği Frankl (Toplam), Sound Eye Motor (SEM)

Bu maddeler ile Mustafa Kemal Paşa daha çok aşağıdakilerden hangisini amaçlamıştır?. A) Ordunun ihtiyaçlarını sağlayarak savaş gücünü artırmayı B) Askeri

[r]

Aşağıda 1'den 10'a kadar verilen sayıların İngilizcelerini altlarına yazınız.. İngilizceleri verilmiş olan sayıları

9 followed 34 patients with ocular rosacea and found that patients treated with 0.05% topical cyclosporine twice daily had longer BUT, higher Schirmer’s test values and corneal

For both groups, the following information was gathered at several time points after the patients first presented with severe persistent asthma that was not controlled by step