GINO BENZONI,
"Cicala, Scipione (Ci~ala - zâde Yusuf Sinan)",
Dizionario Biografico degli Italiani, c. XXV (1981) s. 320-340. ve
"Cicala, Visconte", ayn~~ cilt, s. 340-346.
Bizim neslimizin Venedik tarihi ara~t~r~c~lar~ndan olan müellif, Türk tarihinde çok özel bir yeri bulunan Ca~alazade Yusuf Sinan Pa~a ile babas~~ Visconte Cicala (okunu~u: Viskonte Çikala) hakk~nda, ~talya'da yay~nlanmakta olan "t talyanlar~n Biyografik Sözlü~ü" sayfalar~nda önemli bir inceleme kaleme alm~~~ bulunuyor. Gerek ça~~nda ve gerek sonraki dönem tarihçileri taraf~ndan çok ele~tirilen Ca~ala-zade hakk~nda kaynaklar~m~zda ve bat~l~~ eserlerde ne kadar çok malumat bulundu~u uzun zamandan beri bilinmekteydi. Merhum hocam Prof. T. Gökbilgin taraf~ndan ~sl~lm Ansiklopedisi, ve, gene sonsuzlu~a göçmü~~ bulunan, Parry taraf~ndan
Encyclo-paedia of Islam slitunlar~nda bu zat için epey sayfa ayr~lmas~~ bir rastlant~~
de~ildir. Osmanl~~ saray~na küçük ya~ta ayak bast~ktan sonra çok muhte~em bir e~itimden geçen ve parlak bir kariyer yapan Ca~alazade, devrin entrikalar~~ üstüne ç~k~p büyük makamlara oturmu~~ ve zaman~~ gelince ayr~lmay~~ bildi~i için çok güzel ve rahat. bir ~ekilde ömrünün son y~llar~n~~ geçirmi~tir. O~ullar~~ da, kendisi gibi parlak bir devir geçirmemekle beraber, yüksek makamlara ç~karak önemli görevler üstlenmi~lerdi. Bu zat~n ne diye ~talya'da ç~kan bir sözlük (ansiklopedi demememiz daha do~ru olur) de yer ald~~~~ merak konusu olabilir. Acaba son devir ara~t~r~c~lar~n~n hakl~~ olup, do~du~u topraklar~n menfaatine mi çal~~t~~~~ ve münasebetle mi mükafatland~r~ld~~~~ akla gelebilir. Yazd~~~~ her bir madde fevkalade de~erli ve bol miktarda kaynak kullanan Benzoni (halen üniversitede kadrolu profesör olarak görevlidir), bir çok Venedikli ki~iyi kaleme al~rken Türk tarihi sorunlar~na nas~l a~ina oldu~unu göstermi~~ ise de, bu maddeyi de ele al~rken bilimsel tarafs~zl~ktan uzak kalmam~~, tarifi imkans~z bol malzemeden yararlan~rken bizim kaynaklar~~ da gözden uzak tutmam~~t~r. En küçük hurufatla iki tam sayfay~~ dolduran kaynakça tarayanlar~n ba~~n~~ döndürecek kadard~r. En ba~~ s~rada muhakkak Venedik kaynaklar~~ yer almak-tad~r. Devrin ~stanbul temsilcileri (Bailo'lar) devaml~~ ~ekilde Ca~alazade hak-k~nda bilgiler verdikleri gibi, memleketlerine dönü~te kaleme ald~klar~~ sefaret-nâmelerinde de epey bilgiler vermektedirler. Devrin papalar~~ bir gün tekrar h~ris-tiyanl~~~~ kabul eder de bize döner ümidini asla yitirmeyip hayaller kurduklar~~ bu zat için, çok sonralar~~ yap~lacak hayali ara~t~rmalara malzeme b~rakm~~lard~r. Bütün bu geli~melerden uzak bir tarzda devletin her kademesinde ilerlemeyi uygun gören Ca~alazade'nin belki hemen hat~rlanacak parlak ba~ar~lar~~ bulunmamakla beraber, devletine ihanet etti~ini belirliyecek hiç bir iz de yoktur. Bozukluklar ve bozgunlar devletin sa~lam yap~s~~ içinde k~sa zamanda giderilmekte Ca~alo~lunun da içinde bulundu~u kötü ko~ullar k~sa bir süre sonra telafi edilebilmektedir. Bu gibi yeni ko~ullar~~ kendisine haz~rlayan devlet adam~~ çok azd~r. ~kbal ile azilleri bir arada görüp, sonradan küsmeyip daha ileri ç~kan kaç devlet adam~~ vard~r? Çok büyük karga~al~~a yol aç~p, kellesini bile teslim edenlerin say~s~n~n çoklu~unu
888 BIBLIYOGRAFYA
gördükten sonra bir kenara çekilmesini bilenlerin varl~~~n~~ görmek pek az tarihçiye nasip olmu~tur. Dostundan çok dü~man~~ bulunan devlet adamlar~~ aras~nda kar~~t-larm~~ en iyi susturanlardan birisi olan bu Messinal~~ dönmenin babas~~ hakk~nda da uzun bir bölüm kaleme alan Benzoni, Türk gemilerine kar~~~ yapt~~~~ giri~imleri ve en sonunda 1561 y~l~nda Istanbul'a getirilip Yedi Kule zindanlar~na at~ld~ktan sonra Venedikliler ve Frans~zlar taraf~ndan nas~l bir ilgisizlikle kar~~land~~~n~~ Ce-nova temsilcisinin bile yan~na u~ramaya tenezzül etmeden yan~ndan kaçll'~~na i~aret ettikten sonra 12 Aral~k 1564 y~l~nda burada öldü~ünü ve cenazesinin özel bir izin sonunda kald~r~ld~~~n~~ bildirir. Ca~alazadenin parlak kariyeri hakk~nda kaynaklardan epey bilgiler veren ve Akdeniz tarihine katk~da bulunan ki~ilerin oynad~klar~~ çok boyutlu rollerin incelenmesinin ne büyük çabalar gerektirdi~ine i~aret eden bu makale, Baffo maddesinden sonra (F. Babinger taraf~ndan kaleme al~nm~~t~) Türk tarihini do~rudan ilgilendiren ikinci maddedir. Kaynak bilgilerimizi artt~rmada büyük bir klavuz olan böyle de~erli bir maddeyi yazan prof. G. Benzo-ni'yi bu ba~ar~s~ndan dolay~~ tebrik etmek kaç~n~lmaz bir görevdir.