Forschungen, Band 2, 2000, X, 194 s., 40 levha.
W.Held taraf~ndan kaleme al~nan ve Milet Ara~urmalar~n~n 2. band~~ olarak sunulan ça-l~~ma 1925'te A. von Gerkan, 1968 y~hnda Mallwitz ve Schiering taraf~ndan k~smen yay~ nlanm~~~ olan Milet Athena kutsal alan~ndaki son y~llarda yap~lan çal~~malann sonuçlar~n~~ içermektedir. Kutsal alanda sürdürülen çal~~malar ile kutsal alan~n safhalann~n ayr~mm~n yap~lmas~~ ve daha do~ru bir biçimde tarihlendirilmesine olanak sa~lanm~~t~r. Burada sunulan çal~~ma ile Athena kutsal alan~ndan bugüne kadar gün~~~~~na ç~kanlm~~~ olan, bugün bir k~sm~n~~ yaln~zca kaz~~ def-terlerinden tan~yabildi~imiz tüm buluntular da bir bütünlük içerisinde ele al~nm~~t~r.
Kitab~n giri~~ bölümünde 26.09.1903 tarihinde T.Wiegand taraf~ndan Mileete ba~lat~lan ilk çal~~malardan 1968 y~hnda Athena tap~na~~n~n do~usundaki son çal~~malara kadar olan kaz~~ ve ara~t~rma süreci k~sa bir özet halinde verilmi~tir.
~lk bölüm kutsal alan~n safhalann~n ele al~nd~~~~ ara~t~rmalar~~ içermektedir. Kutsal alanda
en erken evre olarak Miken dönemi gösterilmektedir (s.5 v.d.). Büyük olas~hkla Arkaik dönem tap~na~~n~n tam alt~nda yer alan ve megaron tarz~ndaki yap~~ kahnus~~ Miken dönemine tarihlen-dirilmektedir. Weicker, Kleiner ve Mallwitz taraf~ndan bir kült yap~s~~ olarak tahmin edilen yap~-n~n Athena kutsal alayap~-n~n~n öncüsü oldu~u ile sürülmektedir. Bu yoruma ba~l~~ olarak kültün Miken döneminden beri varl~~~n~~ sürdürdü~ü dü~üncesi burada sunulan çal~~man~n yazar~~ ta-raf~ndan ba~ka bir biçimde ele almmaktad~r. Held, megaron tarz~ndaki yap~n~n bir zengin evi olarak tan~mlanabilece~ini, bununla birlikte bu alanda ele geçmi~~ olan ve Weickert taraf~ndan Miken dönemine ait kült alan~na i~aret etti~i ileri sürülen "y~lan biçimli kulbun" (Kat.K30) Mi-ken dönemine de~il Geometrik döneme tarihlendirilebilinece~ini di~~ünmektedir.
Geometrik dönemde bilinen kült alan~~ k~smen Miken sur duvar~n~n Bastionu üzerine yer-le~tirilmi~tir. Oval biçimli ta~lann yerle~tirilmesinden olu~an ve be~~ s~raya kadar korunmu~~ olan yap~~ kahnusuun iç k~sm~nda küçük gnays ta~~ ve kalker dolguya d~~~ k~sm~nda ise büyük gnays pla-kalara rastlanm~~t~r. Kilit yap~s~n~n tarihi gerek ta~lar~n alt~ndan, gerekse de çevre duvar~ndan gün~~~~~na ç~kar~lm~~~ olan geç Miken ve Geometrik dönem serami~i ile desteklenmektedir (Kat.K1-2)'. Held, bu alanda daha önce yap~lan çal~~malarda bulunan birkaç seramik buluntu-sunu Mallwitz ve Schiering'in önerdi~i tarihlerden sonras~na yerle~tirmektedir. Mallwitz. Ge-ometrik dönem kilit yap~s~n~n en erken safhas~ndaki seviyesini Mö 10-9. yirzy~llara, 4. ta~~ s~ras~n~~ da Mö 7. yüzy~la vermektedir. Schiering ise her iki seviyeyi-tabakar (5.ve 4. ta~~ s~ralar~) bir tuta-rak ayn~~ döneme vermektedir. Held, iki öneri kar~~s~nda bu alandan ve seviyelerden bulunmu~~ olan eserlerin büyük bölümü için (Kat.K3-7) Mö 7. yüzy~l~n 2. yar~s~~ ve bir eseri de (Kat.K8) MÖ 600 ile 6. yiizy~hn ilk çeyre~ine kadar olan süreci önermektedir.
W.Held, Das Heiligtum der Athena in Milet, 2000, s.9, dipnot.25 Held önceki çal~~malar~ n raporlar~ nda an~lan seramik buluntulardan ilkinin (Kat.K1) yanl~~l~kla protogeometrik döneme tarihlendirildi~ini chi~unmektedir. Daha sonra Mallwitz taraf~ndan Geometrik ve Geç Miken dönemi parçalar~n~n yan~nda geç Geometrik parçalardan da söz edilmektedir. Ancak an~lan parçalar~n lonia Geometrik dönemi içinde kesin olarak tarihlendirilmeleri mümkün olmarm~ur.
Arkaik dönemde kutsal alan yeniden düzenlenmi~tir (5.11-29). Bu dönemde ilk kez tap~-na~~n in~as~~ gerçekle~ir. Geometrik dönem kült yap~s~~ oldu~u gibi kal~r ancak çevresine kö~eli bir koruma duvar~~ gelir. Bunun yan~nda oval yap~ n~ n iç k~sm~ nda Arkaik dönemde plakalarla kap-land~~~~ bilinmektedir. Burada Held taraf~ ndan dikkat çekilen önemli bir husus taban~ n üze-rinde Mö 494'de Milet kentindeki Pers tahribauna i~aret edebilecek ince kül tabakas~ na rast-lanm~~~ olmas~d~r. Kutsal alandaki büyük yap~~ "Eski Athena Tap~ na~~" do~uya yönlendirilmi~~ bir tap~nak olup bugün yaln~zca pronaos ile naosun kuzeydo~u kö~esi ayakta kalabilmi~tir. Yap~ n~n geri kalan k~sm~~ Helenistik dönemde evlerin in~as~ nda ve Klasik dönem tap~ na~~n~ n bat~s~~ için feda edilmi~tir.
Arkaik dönem yap~s~ ndan günümüze en iyi korunmu~~ olarak iki anta duvar~~ ula~m~~t~r. Duvarlar~ n d~~~ lus~ mlannda yumu~ak kireçli tiif bloklara, iç lus~ mlar~nda ise mermer kaplamalara rastlan~lm~~ur. Çevrede gerçekle~tirilen sondajlarla tap~ na~~n tahrip olduktan sonra tadilat gör-dü~ü ve de~i~ikliklere gidildi~i anla~~lmaktad~r. Mallwitz ve Schiering taraf~ ndan ortaya konulan bu görü~leri Held yeniden ele alarak tap~ na~~n çevresi ve tabakala~malar hakk~nda kendi görü~-lerini sunmaktad~r (s.20 v.d.).
Temel kal~ nulan ve Arkaik dönem kö~e volütil (Kat. S12) arac~ l~~~yla Arkaik altar~ n du-rumu hakk~ nda bilgi edinilebilmektedir (s.26 v.d.). Held'in önceki çal~~malara dayand~ rarak yapt~~~~ tarumlamalarda Arkaik dönemde olas~l~ kla monumental bir Athena altar~~ söz konusuydu. Altar büyük bir olas~l~kla 1907 y~ l~ nda bulunan hayvan kemikleri ve yan~k odun kal~ nt~lar~~ nede-niyle Geometrik dönem attan olarak tespit edilen yerdeydi. Bu alandaki devaml~ l~ k nedenede-niyle Klasik dönem altar~~ da bir önceki dönem altar~ n~ n üzerinde bulunmaktayd~.
Arkaik dönem kutsal alan~ n~ n tarihlendirilmesi (s.27 v.d.) konusunda Held özellikle Mali-witz ve Schiering taraf~ ndan gerçekle~tirilen stratigrafiye dayal~~ çal~~malar~~ dikkate almaktad~ r. Buna göre tap~ nak için terminus post quem olarak Geometrik 4. tabakada ele geçmi~~ olan Mö 7. yüzy~l buluntular~~ gösterilmektedir. Böylelikle Held taraf~ ndan tap~ nak için önerilen tarih bu parça için önerilen tarih ile ayn~~ dönemi kapsamaktad~r.
Klasik dönemde kutsal alan (s.30 v.d.)içinde tap~ na~~ n temelinde gnays plakalar~ n kulla-n~ ld~~~~ anla~~lmaktad~r. Tap~ na~~n üst yap~~ mimarisine ili~kin olarak birkaç mermer mimari par-çadan ba~ka bir buluntu ele geçmemi~tir. Schiering taraf~ ndan Klasik dönem tap~ na~~n~n in~a ba~lang~ç tarihi temelde bulunmu~~ olan serami~e dayanarak MÖ 5. yüzy~l~n 2. çeyre~ine verilir-ken, Held Pers tahribauna kadar olan döneme tarihlendirmektedir.
Milet Athena kutsal alan~~ üzerine olan çal~~man~ n ikinci ana ba~l~~~~ kutsal alan ile ilgili re-konstrüksiyon ve alan~ n anlamland~r~lmas~ na ili~kin k~s~ mlar olu~turmaktad~ r (s.35-94). Kutsal alandaki en erken yap~~ olan kült yap~s~~ luyaslanabilir örnekler ~~~~~~ alt~nda de~erlendirilmekte-dir. Ancak buradaki en büyük problem Held taraf~ ndan ifade edildi~i gibi oval biçimli, oda veya yap~ lar~ n olmay~~~d~r. Bugüne kadar bilinen ve geometrik dönem kült yap~s~~ ile luyaslanabilecek oval planl~~ yap~ lar~ n ço~unlu~u Mö 10-9. yüzy~llara tarihlendirilmekte olup bu yap~ lar ço~un-lukla ev ve atölye olarak kullamlm~~lard~r. içlerinde kutsal ev-kült odas~~ veya dini amaçlarla kul-lan~lm~~~ olanlar da bulunmaktad~r. Held, Geometrik dönem yap~s~ n~ n dini içeri~inden yola ç~ ka-rak yap~p Delos-Kynthos'daki ilk Hera tap~ na~~~ (Mö 700 y~llar~ ), Girit'te Kavousi'deki yap~~ (Mö 8.yy sonu-7.yy ba~~') Atina yak~ nlar~ ndaki Hymettos'da Zeus kutsal alan~ ndaki yap~~ (geç. Geomet-rik dönem), Atina Akropolisi Athena Nike tap~ na~~n~ n porosnaiskosu (Mö 5.yy ortas~ ), Lathure-sa'da tap~ na~~n kuzey kö~esindeki naiskos (Mö 7.yy ba~~ ), Samos'ta Heraion'da Naiskos I ile (Mö 8-7.yy), Ephesos Artemision'da Arkaik naiskos ve Didyma Arkaik dönem Apollon tap~ na~~-n~ n naiskosu ile luyaslanmaktad~r (s.35 v.d.).
Kült yap~s~ n~ n rekonstrüksiyonu ve fonksiyonu üzerine Held taraf~ ndan yap~lan yorum bu yap~ n~ n kütt heykeli için muhafaza görevi gördü~ü ~eklindedir (s.43 v.d.). Bu noktadan hare-ketle kült yap~s~ n~ n hem Geometrik hem de Arkaik dönemde üstünün kapal~~ olmas~~ gerekti~i dü~ünülmektedir. Held, bu do~rultuda bir rekonstrüksiyon önerisi yapmakta ve kütt heykeline kaide gibi hizmet etti~i dü~üncesi ile yap~y~~ Delos Apollon kutsal alan~ndaki, Atina Akropolisin-deki Athena kült heykeli ve Samos Heraion'undan örneklerle luyaslamaktad~r.
Arkaik dönem tap~na~~n~n rekonsuilksiyonuna ili~kin çe~itli öneriler bulunmaktad~r (s.45 v.d). Öncelikle Armin v. Gerkan'~n tap~ nak mimarisine ili~kin görü~leri ele al~nmaktad~r. Ancak Armin von Gerkan taraf~ndan ortaya konulan tamamlama onerisindeld eksiklikler Mallwitz tara-f~ ndan yap~lan çal~~mada dikkate al~ narak merkezdeki ta~~y~c~~ direk-sütun s~ras~~ tamamlanarak pronaosda ikinci bir s~ra kabul edilmektedir. Çat~~ k~sm~~ erken Arkaik dönem Anadolu yap~la-r~ nda oldu~u gibi düz olarak chi~ünülmü~tür. Çauy~~ ta~~yan ah~ap dikmeler olas~l~ kla ah~aptan ionik ba~l~ klara sahiptir. Mallwitz taraf~ ndan ortaya at~lan rekonstrüksiyon önerisine Held k~s-men kaulmakla birlikte tap~na~~n alt yap~s~ ndan ba~layarak çat~~ seviyesine kadar kendi önerisini sunmaktad~r (s.47 v.d.).
Tap~ na~~n tüm bat~~ taraf~~ günümüze kadar korunmad~~~~ için yap~ n~ n baz~~ bölümlerine ili~-kin sorular cevaps~z kalmaktad~r. Ancak Held taraf~ ndan MÖ 6. yüzy~l tap~ naklar~~ ile yap~lan k~-yaslamalar baz~~ eksik lus~ mlann tamamlanmas~~ için bir ç~ k~~~ noktas~~ olabilecek niteliktedir. Bu bak~mdan Delos'daki erken Apollon tap~ na~~, Naksos oikosu, Neandria'daki aeolik tap~nak luyas-lama amaçl~~ örnekler olarak verilebilir. Bunun yan~nda Ephesos ve Didyrna'daki büyük dipteros yap~lar. Myus'da a~a~~daki tap~ nak, Samos Heraion'unda birbirini takip eden Hekatompedoslar ile yap~lan k~y-aslamalardan baz~~ sonuçlar ç~kanlabilmektedir.
Arkaik dönem Athena tap~ na~~n~ n temel plan~ na ili~kin öneride naos k~sm~nda 8 adet dikmenin varl~~~~ kabul edilmektedir. Naos giri~~ kap~s~ n~n durumu ve geni~li~i ise ba~ka bir sorun olarak kar~~m~za ç~ kmaktad~r. Kap~ n~ n konumu ve boyutu Held taraf~ndan v~~rguland~~~~ gibi mevcut buluntu durumuna göre tamamlanamamaktad~ r. Tap~ na~~n bir peripteral yap~~ olmas~~ fikri hemen yak~n~ nda yer alan kült heykeli kaidesi gibi kullan~lm~~~ olan Geometrik dönem kütt yap~s~ n~n varli~~~ nedeniyle hakl~~ bir biçimde mümkün görünmemektedir.
Tap~ na~~n üst yap~s~na ili~kin de~erlendirmelerde bugüne kadar ta~~ sütunlara i~aret ede-bilecek hiçbir ize rastlanmam~~~ olmas~~ nedeniyle önceki önerilerde de kar~~m~za ç~ kan sütunla-r~ n ah~aptan olmas~~ gereklili~i fikri Held taraf~ ndan da kabul görmektedir. Duvarlasütunla-r~ n kaide k~-s~ mlan lurrruz~ rnk~-s~~ kalkerli tüften olu~makta olup duvarlara ait bloldarm büyük k~sm~~ Mö 5. yüz-y~lda kentin ve kutsal alan~ n yeniden in~as~~ s~ras~ nda kullan~lm~~t~r. Duvarlar~ n iç ve d~~~ yüzeyle-rinde iki farkl~~ malzemenin kullan~lm~~~ olmas~ na Held taraf~ndan iki ayr~~ aç~ klama getirilmekte-dir (s.53 v.d.). Di~er bir öneri ve tan~~ma ise Arkaik dönem tap~na~~n~ n çat~s~~ ve cellas~n~n boyut-lanna, yükseldi~ine ili~kindir. Mallwitz taraf~ ndan önerilen rekonstriiksiyona ilaveten Held, At-hena tap~na~~n~, Naksos oikosu, Olympia Heraionu ve Isthmia Poseidon tap~ na~~~ ile cella geni~-likleri, duvar yükseklikleri ve oranlamalar bak~m~ndan luyaslamaktad~r.
Milet Arkaik dönem Athena tap~na~~~ ile ilgili yay~ nlanm~~~ olan bu çal~~mada vurgulanmaya çal~~~lan bir di~er husus da tap~ na~~n Arkaik Ionia yap~~ gelene~i içindeki ciddi yeri ve önemidir (s.57 v.d.) .MÖ 6. yüzy~lda kült yap~lar~~ tarihçesine bak~ld~~~nda Milet ve Didyma ve bu merkezle-rin yan~nda Samos ve Ephesos önemli merkezler olarak kar~~m~za ç~karlar. Held 'in burada yapt~~~~ analizleri ele alacak olursak Samos'ta Mö. 8. yüzrldan tan~ nan Hekatompedos I ve MÖ 570'lerde Rhoikos tap~naklar~~ bilinmekle birlikte Milet'teki tap~nak için luyaslama yapabilecek yap~lar Samos'ta yoktur. Benzer bir durum Ephesos için de geçerlidir. Miletos'ta Mö 6. yüzy~l~n
erken safl~as~ndan Athena tap~na~~~ d~~~nda hiçbir dini yap~n~n ara~ur~lmam~~~ olmas~~ ve bunlar~n say~lan hakk~nda bilgileri de s~n~rlamaktad~r2. lonia, kuzeybat~~ Anadolu ve Ege Adalar~~ özellikle Kykladlarda yer alan yap~lana yap~lan k~yaslamalar Arkaik Athena tap~na~~n~ n ensiz temel pla-n~ nda, merkezdeki ah~ap dikme-sütun s~ras~~ ile düz çaus~ pla-n~n MÖ 7. yüzy~l gelene~ini yans~tu~~~ görülmektedir. Bunun yan~ nda yap~n~n kesme ta~~ duvarlar~nda özellikle iç k~s~mda mermer kap-laman~n kullan~lm~~~ olmas~~ yap~ya bu anlamda bir öncülük getirmektedir.
Klasik dönem tap~ na~~~ bir önceki yap~ya güneybat~~ yönde temas edecek biçimde yerle~ti-rilmi~tir. Klasik dönemdeki Athena tap~na~~n~n ele al~nd~~~~ dönemde kutsal alan~n durumu ir-delenmektedir (s.67 v.d.). Klasik dönem tap~na~~ndan günümüze yaln~zca üç mimari eleman parças~~ ula~abilmi~tir. Armin von Gerkan'dan ba~layarak pek çok bilim adam~~ an~lan parçalara dayanarak mimari elemanlar~n tamamlanmas~na yönelik çal~~malar yapnu~lard~r (s.69 v.d.). Kla-sik dönem tap~na~~n~ n erken rekonstrüksiyon önerileri aras~nda ilk olarak v. Gerkan'~n mimari parçalara dayanarak yapt~~~~ öneri ele al~nmaktad~r (s.75 v.d.). Bu öneri bilim dünyas~nda k~s-men kabul görmü~tür. 1975 y~l~nda Mallwitz, v.Gerkan'~ n temel plan~n~~ ele alarak geli~tirmi~tir (s.77 v.d). Held, kendi sundu~u rekonstrüksiyon önerisinde daha önceki iki öneriyi de dikkate alarak yeni bir sunum yapmaktad~r (s.80 v.d.). Yeni öneriye göre sutun aral~ldar~~ önceki iki öne-nden farkl~~ tutularak hesaplanmakta ve bunun sonucu olarak da yap~~ 6X9 sütunlu bir tap~ nak olarak önerilmektedir. Yeni öneride tart~~~lan di~er bir husus ise tap~na~~n üzerinde yer ald~~~~ teras ile yap~~ aras~ ndaki ili~kidir (s.85 v.d).
Klasik dönem Athena tap~ na~~n~ n bir teras üzerinde yer al~yor olmas~~ nedeniyle kendi za-man~~ içerisindeki yap~larla yap~lan luyaslamalardan teras üzerinde yer alan tap~ nak uygulamas~-n~n do~u kökenli bir uygulama m~~ yoksa Yunan yap~~ gelene~inin bir sonucu mu oldu~una yan~ t bulunmaya çal~~~lmaktad~r. Held, bu noktada Klasik dönem Athena tap~na~~n~~ Anadolu ve Anadolu d~~~~ bilinen örnelderle luyaslayarak bir sonuç ç~karmaya çal~~maktad~r. Bat~~ Anadolu'da Neandria, Larisa ve Bayrakli'da podyum üzerinde yer alan yap~lar bilinmektedir. Bunlar~n d~-~~ nda Erythrai'daki Athena, Milet'in Karadeniz kolonilerinden Histria'da hem Aphrodite hem de Zeus-Polieus tap~ naklar~~ podyum üzerinde yer almaktad~rlar. Bat~~ Anadolu'da Eski Gargara'-n~n bat~s~ndaki kutsal alan ile Myus'dalti Arkaik tap~nak Milet'teki yap~~ ile luyaslanabilen örnek-lerdir. Milet'teki tap~nak sütun aralar~ ndaki aç~kl~klar bak~m~ ndan dorik yap~lana luyaslanabil-mektedir. Athena tap~na~~~ ~onia topraklar~nda yükselen dorik etkileri yans~ tan ilk yap~lardand~r. Mö 5.yüzy~l ve sonras~nda tap~ nak ve kutsal alan~n durumu hakk~ ndaki bilgiler bu bölgede gerçekle~tirilen kesit biçimli küçük ara~t~rmalara dayanmaktad~r (s.91 v.d.). Klasik dönem kut-sal alan~~ stratigraf~k ara~t~rmalara göre en erken MÖ 5. yüzy~l~n 2. çeyre~ine tarihlendirilmekte-dir. Kutsal alandaki ilk ciddi de~i~iklik geç Helenistik dönemde in~a faaliyetleri s~ras~nda olmu~~ ve kutsal alan küçültülmü~tür. Roma döneminde ise tap~ nak teras~~ çevresine yerle~tirilen dük-kanlarla yeni bir düzenleme getirilmi~tir. Tap~ nak alan~ ndaki düzenlemeler MS 2. ve 3. yüzy~llara kadar devam etmi~tir.
Milet'teki Athena kutsal alan~ na ili~kin çal~~man~ n üçüncü bölümünü buluntular olu~-turmaktad~r. Bu bölümde bugüne de~in kutsal alandan ç~kar~lm~~, bugün bir k~sm~n~~ yaln~zca kaz~~ giinlükleri veya çizi~nlerden tamyabildi~imiz buluntular da dahil olmak üzere tüm eserler ilk kez bir bütünlük içinde ele al~nmaktad~r. ~lk büyük grubu olu~turan seramik buluntular (Kat.K1-30) Geometrik dönemden MÖ 6. yüzy~l~n sonuna kadar uzanan süreci kapsamaktad~r.
2 Held bu noktada W. Koenigs taraf~ ndan Arkaik mimari parçalar üzerinde yap~lan
çal~~malar neticesindeki sonuçlara i~aret etmektedir. Bkz. W. Held, Das Heiligtum der Athena in Milet, Milesische Forschungen, Band 2, 2000, s.60, dipnot 257.
~ kinci buluntu grubu olan ta~~ eserlerin büyük ço~unlu~u bugün için kaybolmu~tur. Ta~~
eserler-den yaln~zca ikisi, bir Kore'ye ait ba~~ (Kat.S1) ve mermer kap (Kat.S8)en önemli buluntular olarak kar~~m~za ç~karlar. Metal buluntular üçüncü büyük buluntu grubunu olu~tururlar. Bu buluntular aras~nda özellikle bronz Grifon protornlan yo~unlu~u olu~turmaktad~rlar (Kat.B1-20). Protomlar d~~~nda bronz hayvan heykelcikleri, M~s~r, K~br~s ve Kuzey Suriye-Geç Hitit Bronz-lar~, silah ve parçaBronz-lar~, aletler di~er metal eserlerdir (Kat.B21-117). Son buluntu grubu ise üç ana ba~l~k d~~~ndaki malzemelerden üretilmi~~ olan fayans, pi~mi~~ toprak ve fildi~i eserlerden olu~maktad~r (Kat.V1-7).
Held buluntu bölümünün sonunda tap~nak alan~ndan ele geçmi~~ ve tap~na~a adanm~~~ olan tüm eserleri kronolojik, köken ve buluntu yerlerine göre genel de~erlendirmelere tabi tut-makta ve eserleri tap~nak ile ili~kilendirmektedir.
Sonuç bölümünde önceki bölümlerde elde edilen bulgular neticesinde Athena kutsal ala-n~n~n tarihsel geli~imi ele ahnmaktad~r (s.179 v.d). Çali~mamn sonunda A.Gultekin Çorbac~~ ta-raf~ndan 1957 y~l~~ kaz~lar~~ s~ras~nda ele geçmi~~ olan metal buluntular üzerinde gerçekle~tirilen restorasyon ve konservasyon çal~~malar~na ili~kin de~erlendirmeler yer almaktad~r. (s.185 v.d.).
Sonuç olarak Winfried Held taraf~ndan " Milet Athena Kutsal Alan~~ "üzerine haz~rlanm~~~ olan yap~t yakla~~k 100 y~l önce kaz~lmaya ba~lanan. Pers istilas~nda önemli ölçüde tahrip olan, kentteki Helenistik ve Roma dönemi imar faaliyetleri s~ras~nda de~i~ikliklere u~rayan kutsal alan üzerine yap~lm~~~ olan ve bütünlük içeren önemli bir çal~~mad~r. Çal~~ma içeri~inde hem Arkaik hem de Klasik dönem tap~naklanna ili~kin iki yeni rekonstruksiyon önerisi getirilmektedir. Ta-p~nak, Bat~~ Anadolu co~rafyas~~ içerisindeki konumu ve önemi ile podyum üzerinde yer alan ta-p~nak, teras ve tap~nak aras~ndaki ili~kiler bak~m~ndan çe~itli sorulara yan~t getirmeye çah~mak-tad~n Çal~~man~n önemli bir sonucu da bugüne kadar kaz~~ raporlar~~ d~~~nda pek de de~inilme-mi~~ olan buluntular~~ burada bir bütünlük içerisinde ele alm~~~ olmas~d~r. Böylelikle günümüze kadar çok az k~sm~~ ile korunmu~~ olan, mimari elemanlar~ndan yok denecek kadar az parçan~n mevcut bulundu~u Athena tap~na~~n~n mimarisi ve kutsal alan~n tarihçesi tamarnlanmaya
çal~-~~lmaktad~r. Ku~kusuz bu alanda gelecekte yürütülecek olan çal~~malar bugün için aç~k kalan
sorulann da yamtlanabilmesine olanak tan~yacakur.