/'■
EV ET
HAYIR
OKTAV AKBAt
Nadir
NadiVi
• rOkumak...
•httMonn doyondığı ortom ve
o onama
yön « t r n ı te^uîior, ulusu oerlsln geriye sûrüklüyordu. Tom uçuru mun kanarında tutunur gibi olduk.»Nodlr Nodl'nln «Perde Aralığından») bu ectırlorlo •ona erer. «Ta m uçurumun kenarında tutunur gibi ol d u k »... Hep böyiedlr, tam uçuruma düşerken bir ei uza nır, bîr olay olur, bir güç yardıma gelir, kurtuluruz. Tam kurtulmayız ya. Nadir Nadi'nln yerinde kullandığı bir söz le «kurtulur gibi» oiuruz. Neden bir türlü «tam » kurtula- mryoruz? Neden boyuna eski deneylere dönüyoruz? Bun ları gördük, yaşadık, yararsızlığını anladık, bu yoidan ile- rtye gidemiyecefllmlzi biliyoruz, öyleyse değiştirmek ge rekir bu tutumu, bu yolu; bu düzeni yıkıp yenisini, çağı mıza yakışanını, bilimsel kafaya uygununu kurmak ge rek... Bunu anlamak hem güçtür, hem da çok kolay. Be lirli bir mutlu azınlık. elU milyonluk Türkiye'nin bir avuç parobdbaeı, güçlü kişisi, çıkarcısı böyle bir bozukdüze- nin sürmesinden yana do ondan... Emekçiler, aydınlar, köylüler, dar gelirliler bir türlü bir araya geiip siyasal dengede ağırlıklarını duyuramıyorlar. Bu yüzden yıllardır yerimizde sayıyoruz, Nodlr Nadi’nln bir kitabına od ola rak seçtiği «Sil Baştan* eylemini kısır döngü halinde sür* dürüp duruyoruz I
«Perde Aralığından» üçüncü kez basıldı. Bu kitapto başyazarımız. Atatürk'ün ölümünden, 1938’den 1950 * 52’ iere dek süren bir dönemi anlatmaktadır. Bildiğimiz gibi «C u m h u riye tte ilk başyazısı 1936 da yayınlanan Nadir Nodi, gazeteci oiarak, yazar olarak, milletvekili olarak, etkili ve güçlü bir gazetenin baş sorumlusu oiorak gün delik politikanın içinde, ortasında bulunmuştur. Bu döne min bütün İleri gelen kişilerini oldukça yakından — kimi ni çok yakından— tanımak olanağını bulmuştur. 1960'a dek Türk ulusunun yczgısındo etkin kişiler ya Nadir Na- d i’nin bir önceki kuşağının, ya do kendi kuşağının poli tikacılardır. Üstelik Nadir Nadi 1950*57 arasında DP
Üstesinden seçilen «bağım sız» milletvekili olarak da T B M M ’ndo, Avrupa Konseyi üyeliğinde butunmuş, pek ©ok tarihsel olaya tanıklık etmiştir. Böyle bir yazar - ga zetecinin anıları elbette ki ilgiyle okunacak bir etkinlik taşır, hatta zamanla beigeîeşir. Nadir Nadi'nin yazınsal niteliği de buna eklenince, yani denemeci özellikleri, do- ha açıkçası İyi, güze! yazmak İsteği de ağır basınca bu antkır kalıcı bir değer de kazanır. «Perde Aralığından» böyle bir yapıttır.
Son zamanlarda tanıdıklar tanımadıklar sorup duru yorlar: Nodlr bey niye başyazılarını yazmıyor? Buna ke sin ve İnandırıcı bir yanıt bulamıyorum, ben. Hele bu yazmama süresi uzadıkça yanıt vermek olanağı da kal kıyor. Görüyoruz, Türkiye yeniden bir uçurumun kenarın dadır. Kaç kez gelip gitti o uçurumun kenarına, her kez Ski üç adım geriye atabildi kendini, oma tam olarak bir türlü kurtulamadı bu uçuruma düşme tehlikesinden... Bugün yeniden, — üstelik de elli milyonu bulmuş nüfu suyla, sorunları, dertleri 1950’lere 1960’iara oranla çok daha artmış, kördüğümleri büsbütün çözülmez hale gel miş bir toplum olarak— bu korkunç uçurumun yanına itlimiş durumdayız. Böyle bir ando Nadir Nadı gibi yıl- iarco topluma, toplumun duyan, düşünen, çözüm arayan kesimine, yani oydm gücüne ışık tutmuş, yön vermiş bir yazarın sesini duymak bir vazgeçilmez gereksinimdir. «Sil Baştan» deyimiyle bir bıkkınlığı, bir bezginliği dile getiren Nadir Nadi’nin «Yeni baştan» devrimcilik, Atatürk ilkelerinin savunulması, yaşatılması, gerçek bir demok rasinin kurulması yönünde yalnız gazete yöneticisi ola rak değil, yazar kişiliğiyle de savaşım vermesi beklen mektedir.
«Perde Aralığından»! yıllar önce dikkatle okumuş,