• Sonuç bulunamadı

Konya ili yem bitkileri üreticilerinin sosyo-ekonomik yapıları ile başarılı üretimi etkileyen faktörlerin belirlenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Konya ili yem bitkileri üreticilerinin sosyo-ekonomik yapıları ile başarılı üretimi etkileyen faktörlerin belirlenmesi"

Copied!
13
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Bingöl Ünv. Fen. Bil. Dergisi 1(2), 2011

Konya İli Yem Bitkileri Üreticilerinin Sosyo-Ekonomik

Yapıları İle Başarılı Üretimi Etkileyen Faktörlerin

Belirlenmesi

Ufuk KARADAVUT

1

, Aşır GENÇ

2

, Çetin PALTA

3

,

D. Ali ÇARKACI

3

, Kaan KÖKTEN

1

'Bingöl Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Yerleşke/Bingöl 2Selçuk Üniversitesi Fen Fakültesi, Yerleşke/Konya 1 Konya Toprak ve Su Kaynaklan Araştırma Enstitüsü, M e r a m / K o n y a

Sorumlu Yazar: ukaradavut@yahoo.com

Özet

Bu çalışma, Konya ilinin Karapınar, Ereğli, Çumra, Ilgın ve Altınekin ilçelerinde gerçekleştirilmiştir. Çalışmada amaç, yem bitkisi üretimi yapan üreticilerin sosyo-ekonomik yapısını ve yem bitkisi üretimindeki başarı düzeylerini etkileyen faktörleri belirlemek olmuştur. Araştırmada kullanılan veriler ikili görüşmeler ve anket yöntemiyle elde edilmiştir. Elde edilen veriler korelasyon, çoklu regresyon ve faktör analizine tabi tutulmuş ve sonuçlar buna göre değerlendirilmiştir. Araştırma sonucunda, Konya ilindeki yem bitkileri üretiminde başarıyı etkileyen en önemli faktörlerin gelir, sulama, gübreleme, eğitim seviyesi ve ailelerin geleneksel bakış açıları olduğu belirlenmiştir. Elde edilen bulgulara dayanarak y e m bitkisi üreticilerinin başarı düzeylerinin artırılması için birtakım öneriler geliştirilmiştir.

Analılar Kelimeler : Yem bitkileri, sosyo-ekonomik özellikler, başarı faktörleri, Konya

r

Socio-Economic Structure of Meadovv Plants

Producers in Konya Province and Determination of

Success on Affecting Factors

A b s t r a c t

This study was carried out to investigate the socio-economic structure of the meadow growers in Konya province and its districts (Karapınar, Ereğli, Çumra, Ilgın and Altınekin) and to determine the factors affecting the success levels of the growers in m e a d o w growing. T h e data used in the research study were obtained by questionnaires ansvvered by m e a d o w grovvers. The obtained data were analyzed using with correlation, multiple regression and factor analyses. According to the results of research, follovving items are seleeted as most important factors affecting the level of success of popular growers in the Konya province region: income, irrigation, fertilizer, level of education of the growers, viewpoint of family characteristics. Some recommendations for improving the success levels of the growers vvere made based on the results of the study. Key vvords: Meadow agriculture, socio-economic characteristics, success factors, Konya

1.GİRİŞ

Dünya nüfusundaki artışa paralel olarak gıda maddesi talebi de artmaktadır. Gıda maddesi içerisinde de hayvansal kaynakların yeri ve önemi göz ardı edilemez niteliktedir. Özelikle ülkemizde hayvansal kaynaklı gıdaların tüketim miktarındaki artış oranı üretim miktarından daha fazla olduğu için, iç ihtiyaç dışarıdan yapılan ithalat ile karşılanmaya çalışılmaktadır. Bu da içerideki üreticileri zora sokmakta ve ellerindeki hayvanları kesime göndermeye kadar gidebilmektedir. Bunun sonucu olarak da hayvan varlığı azalmaktadır. Mevcut varlığını sürdüren hayvanlarımızda verim oldukça düşük durumdadır.

Ülkemizdeki en önemli kaba yem kaynağı meralarımızdır. Daha sonra ise yem bitkileri üretimi gelmektedir. Ancak gerek üretim alanlarının, gerekse verimlerinin yeterli olduğunu söylemek mümkün değildir (Avcıoğlu ve ark. 2000). Yem bitkileri ekim alanı 1.585.681 hektardır ve nadas alanları dahil toplam ekim alanlarının % 7.61 'ini oluşturmaktadır (TÜİK, 2010). 585.433 hektar yem bitkisi ekilisi ile Doğu Anadolu Bölgesi bölgeler arasında en fazla yem bitkisi ekimi yapılan bölge olup, toplam yem bitkileri ekiliş alanlarının % 36.92'sini oluşturmaktadır. Ayrıca, TÜİK 2007 yılı verilerine göre 25.462.293 baş koyun, 6.286.358 baş keçi mevcuttur. Yine aynı yıl istatistik verilerine göre Konya ilinde 1.380.352 baş koyun, 113,667 baş da keçi bulunmaktadır. Her ne kadar hayvan sayılarımız fazla gibi görünmekte ise de hayvan başına elde edilen verimler düşüktür. Mevcut rakamlara göre Türkiye küçükbaş hayvan varlığının yaklaşık olarak % 4 . 7 l ' i K o n y a ' d a bulunmaktadır (Anonim, 2009). Konya'da ise toplam 7.098.940 da çayır mera alanı mevcuttur. Konya'daki çayır mera alanının 4 3 4 2 sayılı mera kanununa göre % 9 7 ' s i n d e tespit, % 6 6 . 1 9 ' u n d a tahdit ve % 5 4 . 8 8 ' i n d e tahsis

Science J of Bingöl Un iv 1(2), 2011

(2)

işlemi tamamlanmıştır (Mülayim ve ark. 2007). Konya ilinde 2006 yılı toplam koyun, keçi, sığır, manda, at, katır ve eşek toplamı 1.786.687 adet olup, bu kadar hayvan varlığı yaklaşık 425.126 büyükbaş hayvan birimi (BBHB) olup yıllık toplam kaba yem ihtiyacı 1.939.637 tondur. İhtiyaç duyulan kaba yemin 160,000 ton kadarı çayır meralardan ve 221.272 tonu yem bitkisi üretiminden karşılanabilmektedir. İlimizde kaba yem açığı 1.559.000 ton kadar olup ihtiyacın ancak %19.64'ü karşılanmaktadır (TÜİK, 2009).

Yarı-kurak iklim kuşağında yer alan Ülkemizde yem bitkileri tarımının gelişmesini kısıtlayan bazı teknik sorunlar bıılunmaktad ır. Bunlardan başlıcalan* sulama olanaklarının kısıtlılığı, kaliteli tohumluk yetersizliği, ekim nöbetindeki önemlerinin henüz kavranamamış olması, ot kurutma ve silaj yapım tekniklerinin yeterince bilinmemesi olarak özetlemek olasıdır. Ancak temel sorun; yem bitkileri üretim sektörü ile hayvancılık sektörünün bir noktada ve ekonomi kuralları içinde bağdaştırılmamasında odaklanmaktadır.

Geleneksel olarak sürdürülen ve ülke yem bitkileri üretiminde belirli bir paya sahip olan yem bitkisi üreticilerinin sosyo-ekonomik yapısı ve bunların başarı düzeylerini etkileyen faktörlerin, çok boyutlu bir yaklaşımla belirlenmesine yönelik yapılmış doğrudan ilgili bir çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışma, yem bitkisi üreticilerinin durumlarının ortaya konulması amacıyla yapılmıştır. Buradaki amaç, araştırma bölgesindeki yem bitkileri üretimi yapan üreticilerin sosyo-ekonomik yönden tanımak, aynı zamanda ihtiyaç ve beklentilerini belirlemektir. Ayrıca, üreticilerin yapmış olduğu yem bitkisi üretim yatırımlarının başarısını etkileyen faktörleri (sulama, gübreleme, tohumluk temini gibi) çok boyutlu yaklaşımla ortaya konulması ve böylece yörede daha kaliteli yem bitkisi üretiminin yapılmasına katkıda bulunmaktır. Genel olarak bir işletmede başarı; çağdaş yönetim anlayışına göre çok boyutlu bir kavram olup, işletmeyi (veya teşebbüsü) oluşturan sistemin tüm bileşenlerinin etkileşimi ve ortak çabalan sonucu, planlanmış etkinliklerin, görevlerin ve amaçların, nitel ve nicel olarak yerine getirilme derecesi olarak tanımlanabilir (Akal, 2005). Yem bitkileri üretiminde başarı ise birim alandan en yüksek ürünün alınması şeklinde tanımlanabilir. Bu çalışmada Konya yöresinde yem bitkisi tarımı yapan işletmelerin sosyo ekonomik yapıları ile başarılı bir üretim yapılması için gerekli temel şartların belirlenmesi amaçlanmıştır.

2. MATERYAL v e YÖNTEM

Araştırma' alam Konya ili genelini temsil edeceği düşünülen Karapınar, Ereğli, Çumra, Ilgın ve Aitınekin ilçelerinde 2008 yılı içerisinde gerçekleştirilmiştir. Bu bölgeler aynı zamanda en yoğun yem bitkisi tarımı yapılan alanları oluşturmaktadır. Bu ilçeler ve köylerinde bulunan toplam 256 adet kayıtlı yem bitkisi üreticisi ile çalışılmıştır. Çalışma alanındaki yem bitkisi üreticilerinin oluşturduğu katmanlardan oluşan sınırlı bir toplum oluşturmaktadır. Konya ili geniş bir alana sahip olduğu için çok farklı iklimsel özellikleri gösterebilmektedir. Özellikle güney batı bölgeleri ormanlık alanlardan oluşurken, kuzey ve doğu kesimleri kıraç bir yapıda ve karasal iklimin etkisindedir. Bu nedenle tarım kuru şartlarda yapılmaktadır. Sulama imkânı olan yerlerde ise sulu tarım imkânı bulunmaktadır. Ortalama olarak Konya'nın uzun yıllar yağış miktarı 330 mm civarındadır (Anonim. 2010).

Araştırmanın amacına ulaşması için yem bitkisi üreticilerinin sosyo-ekonomik yapılarının belirlenmesi için anket yapılmıştır. Anket formu geliştirilirken üreticinin cinsiyeti, yaşı, öğrenim durumu, mesleği, aylık gelir düzeyi ile ailedeki kişi sayısı, aile bireylerinin cinsiyeti, yaşı, eğitimi ve mesleği gibi sosyo- ekonomik yapısını belirlemeye yönelik sorular hazırlanmıştır. Ayrıca, başarıyı etkileyen faktörler arasında yer alan, mülkiyet durumu, arazi büyüklüğü, işgücü, sulama, gübreleme, üretim sürecinde kullanılan makine varlığı, sermaye durumu, işletmenin yönetim durumu hakkında bilgi almaya yönelik sorular sorulmuştur. Hazırlanan anket formu olabilecek aksaklıkların önceden tespit edilebilmesi için ön çalışma ile merkeze bağlı köylerde denenmiştir.

Şekil 1. Araştırma alanı

(3)

Bingöl Ünv. Fen. Bil. Dergisi 1(2), 2011

Science J of Bingöl Un iv 1(2), 2011

Örnek büyüklüğünün belirlenmesinde ise, sınırlı toplumlarda kullanılan aşağıdaki formül uygulanmıştır (Karasar 1994); Z2xNxpxq n — NxD +Z xpxq Burada; n= Örnek büyüklüğünü,

Z = Güven katsayısını (%95'lik güven düzeyi için Z=1.96), N= Ana kütle büyüklüğünü (384),

p ve q=ölçmek istenilen büyüklüğün ana kütlede bulunma olasılığını (0.5), D= Kabul edilen örnekleme hatasını (%10) göstermektedir.

( 1 , 9 6 )2 x 2 5 6 x 0 , 5 x 0 , 5 = 2 4 5 , 8 6 = ^ g ^ ? Q Q U 2 5 6 x ( 0 , l )2 + ( 1 , 9 6 )2x 0 , 5 x 0 , 5 3 , 5 2 ' " '

Bu formüle göre n değeri hesaplanmış ve en az 70 yem bitkisi üreticisi ile görüşme yapılması gerektiği saptanmıştır. Yapılan çalışmada 112 yem bitkisi üreticisi ile görüşme yapılmıştır. İstatistiksel analizleri uygulayabilmek için her bir katmanda görüşülecek üreticiler ise rastgele seçilmiştir. Buna göre üreticilere; yaşları, eğitim düzeyi, meslek, ortalama aylık gelirleri, geçim kaynakları, yem bitkisi üretim deneyimi, iş gücü durumu, alet ekipman varlığı, yem bitkisi üretim alanlarının büyüklüğü, yem bitkisi yetiştirilen alanın miktarı, arazi mülkiyet duyumu, tohumluk temin etme durumu, toprak ve su analizi yapılması, yem bitkisi yetiştirmesinin amacı, üretim konusunda yardım alıp almadığı, gübreleme durumu, sulama şekli ve sayısı, bakım işleri, pazarlama, yem bitkisi üretiminde karşılaşılan en önemli sorunlar ve yem bitkisi tarımına devam etme isteği sorulmuştur.

A n a l i z l e r

İki değişken arasında ilişkinin olup olmadığının belirlenmesi için korelasyon analizi yapılmaktadır. İlişkinin varlığı ve derecesi, hesaplanacak korelasyon katsayısının (r) büyüklüğüne, ilişkinin yönü ise korelasyon katsayısının işaretine bakılarak anlaşılır (Alpar, 1997)

Korelasyon katsayısı (r); şu eşitlik ile gösterilmektedir; y Y r

2 \ I r 2

-2 \

Eşitliğin çözümü ile elde edilen değer -1 ile +1 arasında yer alacaktır. Bu ise değişkenler arasındaki ilişkinin derecesini ve yönünü verecektir.

Regrcsyon analizi, bağımlı değişken ile bağımsız değişken ya da değişkenler arasındaki ilişkilerin şeklini bize verir. Bağımsız değişkenler olan X'lerin bağımlı değişken olan Y ' y i ne miktarda ve ne yönde etkilediğini bulabilmek için regresyon eşitliğini kullanırız (Everett ve Dunn, 1991; Tatlıdil, 1996). Çoklu doğrusal regresyon denklemi;

y = * + /?, xl+p3x2+03x3+ + pnxn +

şeklinde gösterilebilir. Burada (X ve /?, modelin parametreleridir. X'ler bağımsız değişkenler, Y ise bağımlı değişkenimizdir.

Çalışmada değişkenler için faktör analizi uygulanmıştır. Faktör analizi genel olarak çok sayıdaki değişkenlerin indirgenerek daha anlamlı ve daha az sayıda değişkenle ifade edilmesidir (Johnson ve Wichern, 1988; Gifı, 1990). Diğer bir deyişle, faktör analizi çok değişkenli bir veri indirgeme yöntemidir. Yani, bir olayı açıklayabilen çok sayıdaki değişken ( Xh X2) ..., Xn) arasındaki korelasyonlara dayanarak daha az sayıda boyut ile temsil edebilen yeni bir dizi üretmektir. Faktör analizi uygulanırken öncelikle rxc veri matrisi oluşturulmaktadır. Daha sonra bu değişkenler farklı ölçüm birimleri kullanılarak elde edildiği için (metre, litre vb) standardize edilmektedirler. Standartlaştırma işlemi Z eşitliği ile yapılmaktadır (Tekin, 2009). Z eşitliği;

7 - X" ~X j

(4)

Bingöl Ünv. Fen. Bil. Dergisi 1(2), 2011

Science J of Bingöl Un iv 1(2), 2011

ile gösterilmektedir. Burada; Z) ; : i. birey için j . değişkenin standardize edilen değeri, Xn : i. birey üzerinde

ölçülen j . değişkenin değeri, X f : j . değişkenin aritmetik ortalaması, S : j . değişkenin standart sapmasıdır. Buna göre standardize edilmiş her değişkenin varyansı I, aritmetik ortalaması 0 (sıfır) olmaktadır. Bu işlemden sonra değişkenler arasında ikili ilişkileri gösteren korelasyon matrisi hazırlanır. N x n boyutlu korelasyon matrisi simetrik bir matristir (Alpar, 1997). Köşegen elemanlarının alt ve üst tarafları birbirine eşittir. Her değişkenin birbirleriyle olan korelasyon katsayısı l ' e eşittir ve her değişken için kendisi hariç o l m a k üzere n ( n - l ) / 2 sayıda korelasyon katsayısı elde edilmektedir (Tatlıdil, 1996). Bundan sonra korelasyon matrisinden faydalanılarak faktörlere ait faktör yükleri olarak tanımlanan faktör katsayıları belirlenir. Bu katsayıların oluşturduğu matrisin her sütundaki faktör yüklerinin karelerinin toplamı ( V/ ; =

^

J a

~

/ o faktörün toplam varyansı açıklama düzeyini (eigenvalue) g ö s t e r m e k t e d i r ( L e w i s - B e c k , 1994). V a r y a n s miktarı l ' d e n b ü y ü k olan faktörler ana bileşen, l ' d e n küçük olan faktörler ise ö n e m s i z sayılmaktadır. Bunun yanında temel faktörün sahip olduğu varyans miktarının; toplam varyansa y ü z d e oranı, o faktörün v a r y a n s a katılma yüzdesini vermektedir. Bu yüzdelerin satır esasına göre k ü m ü l a t i f toplamı faktör analizi modelinin başarısının yanında, orijinal verilerin y ü z d e kaç bilgi kaybıyla, bu temel faktör tarafından temsil edildiğini de göstermektedir. Faktör yüklerinin karelerinin satır esasına göre toplamı ( / q ~ ) ise, her bir değişkenin temel faktörler tarafından açıklanan kısmını (ortak v a r y a n s = c o m m ı ı n a l i t e ) temsil etmektedir ( Ö z d a m a r , 2 0 0 2 ) .

Temel faktörlerin adlandırılmasında ve y o r u m l a n m a s ı n d a , mutlak d e ğ e r olarak 0 . 3 0 ' d a n büyük olan • faktör yüklerinin ( a / p) dikkate alınması genel kabul g ö r m ü ş t ü r ( H a r m a n 1967, Kalıpsız 1981). Değişkenin ortak faktörle gösterdiği ilişki 0.30 ve daha b ü y ü k ise o değişken söz konusu ortak faktörle anlamlı ve önemli bir ilişki göstermektedir. Faktör ağırlığı 0 . 3 0 ' d a n az ise söz konusu değişkenin ilgili faktörle ortak varyansı % 1 0 (0.302 = 0.09 = % 9 ) ' u n altına düşmektedir. Bazı araştırıcılar 0.30 değerinin çok küçük o l d u ğ u n u ifade ederek y o r u m l a m a d a faktör yükü sınırının 0.40 hatta 0.50 alınmasını ö n e r m e k t e d i r (Bennet and Bowers 1977).

Bu ç a l ı ş m a d a yem bitkisi üreticilerinin başarısını etkileyen en önemli faktörleri bulmak a m a c ı y l a faktör analizi uygulanmıştır. T o p l a m varyansa katılma miktarı I 'den fazla olan faktörler belirlenmiştir.

3. BULGULAR

K o n y a yöresinde seçilen üreticilerden elde edilen sonuçlar aşağıda verilmiştir. Buna göre;

1. Yem bitkisi üreticilerinin yaşı: G ö r ü ş m e yapılan 112 yem bitkisi üreticisinin y a ş ortalaması 4 8 olarak tespit edilmiştir. Y e m bitkisi üreticilerinin % 2 1 ' l ı k bölümü 2 1 - 3 0 yaş arasındadır, % 1 5 ' l i k kısmı 31-40 yaş arasında. % 2 7 ' l i k kısım ise 4 1 - 5 0 yaş, % 2 5 ' i 51-60 ve % 1 2 ' s i ise 61 yaş ve üzeri yaş aralığındadır. Bu ise yem bitkisi k o n u s u n d a d a h a çok genç n ü f u s u n istekli o l d u ğ u n u göstermektedir (Şekil 2).

2. Yem bitkisi üreticilerinin eğitim düzeyi: Y e m bitkisi üreticilerinin eğitim sevileri genel olarak orta öğretim seviyesidir. G e n ç l e r d e eğitim seviyesi biraz y ü k s e k iken, yaş ilerledikçe eğitim seviyesinin düştüğü g ö r ü l m ü ş t ü r . Üreticilerin % 2 ' s i ancak üniversite m e z u n u iken, % 5 9 ' u orta öğretim m e z u n u , % 3 3 ' ü ilkokul m e z u n u , % 6 ' s ı okur-yazardır (Şekil 2).

Yem bitkisi üreticilerinin eğitim d u r u m u

• okur-yâz<ır «ilköğretim »ortaöğretim »yüksekokul Yem bitkisi üreticilerinin yaj durumu

»21-30 131-40 «41-50 «51-60 «61c

Şekil 2. Yem bitkisi üreticilerinin yaş ve eğitim durumları

3. Yeııı bitkisi üreticilerinin mesleği: Y e m bitkisi üretiminin genellikle çiftçiler tarafından yapıldığı

(5)

Bingöl Ünv. Fen. Bil. Dergisi 1 (2), 2 0 1 1

Science J of Bingöl Uıılv 1(2), 2011

i l l r . ' ö l

I

I >( b a ş k a işler yaptığı belirlenmiştir. Başka yerlerde işçi olarak çalışanlar olduğu gibi, il ya da ilçe merkezlerindi*

e s na fl ık y a p a n l a r ve bazı k u r u m l a r d a kamu görevlisi olarak çalışanların olduğu gözlenmiştir (Şekil 3).

4. Üreticilerim o r t a l a m a aylık geliri: Y e m bitkisi üretimi yapan üreticilerin ortalama aylık gelirlerini 1155 Tl, o i d u ğ u tespit edilmiştir. Buna göre, yem bitkisi üreticilerinin gelir düzeyi yoksulluk sınırının altında yer a l m a k t a d ı r . Üreticilerin % 1 5 ' i n i n geliri 5 0 0 - 7 5 0 TL arasında, % 2 2 ' s i n i n geliri 7 5 0 - 1 0 0 0 TL arasında, % 4 2 ' s i n i n geliri 1000-1250 TL arasında, % 1 4 ' ü n ü n geliri 1250-1500 TL arasında ve % 8 ' i n i n ise 1500 TL ve üzerinde o l d u ğ u belirlenmiştir. Bunun en önemli sebebinin tarım yapılan alanın b ü y ü k l ü ğ ü olduğu t a h m i n edilmektedir. T a r ı m alanı b ü y ü d ü k ç e karlılık artmakta a m a k ü ç ü l d ü k ç e bunun tam tersi bir d u r u m l a karşılaşılmaktadır (Şekil

3) |Ur.'. U S U B u ' " ' " '1 H. \ lı-l k . .m | yı, .ı/ı : 111 f i » . - >• • ın h m

Yem bitkisi üreticilerinin meslek d u r u m u

«tarım • tarım dışı

Yem bitkisi üreticilerinin ortalama aylık gelir durumu

• 500-750 « 750-1000 «1000-1250 «1250-1500 «1500<

Şekil 3. Y e m bitkisi üreticilerinin meslek ve ortalama aylık gelir durumları

Sekil

5. G e ç i m k a y n a k l a n : Üreticiler geçim k a y n a k l a n bakımından incelendiğinde % 2 6 ' l ı k kısmı sadece bitkisel

üretim ile uğraşırken, % 1 8 ' i hayvancılıktan, % 3 0 ' l u k kısmı hem bitkisel üretim hem de hayvansal üretim ve '•- Y % 1 6 ' s ı esnaflıktan ve %IO"luk bir k e s i m d e diğer olarak cevap vermiştir. Diğer kısmına ise em ekli olanlar, hali : "" kU'ü hazırda bir y e r d e aktif olarak çalışanlar olarak sınıflandırılmıştır. G ö r ü l d ü ğ ü gibi üreticilerin y a n d a n fazlası • |t> ^ bay i' g e ç i m i n i y a l n ı z c a tarımdan sağlamaktadır. Aslında bu bir avantaj olarak değerlendirilebilir. Karlı bir yem bitkisi •* " >62 üretimine yönlendirilebilirleıse başarılı sonuçlar elde edilebilir (Şekil 4). >

-6. Y e m bitkisi üretim d e n e y i m i : Y e m bitkisi üreticilerinin sahip oldukları bilgi ve d e n e y i m elbette başarı , şanslarını da artıracaktır. Üreticinin sahip olduğu d e n e y i m , yıllara göre ayrı ayrı değerlendirilmiş ve deneyimi az

( < 5 yıl), orta (5-10 yıl) ve çok ( > 1 0 yıl) olarak gruplandırılmıştır. Buna göre üreticilerin % 6 2 ' s i n i n orta d e r e c e d e d e n e y i m e sahip oldukları g ö r ü l m ü ş t ü r . Buna karşın % 2 8 ' i az d e n e y i m e sahip olurken, % 1 0 ' u ise çok

d e n e y i m l i sınıfta yer almışlardır. Genel olarak bakıldığına yem bitkisi yetiştirme k o n u s u n d a bilgi ve deneyimin r )'-? o l d u ğ u g ö r ü l m e k t e d i r (Şekil 4).

Yem bitkisi üreticilerinin geçim kaynakları durumu Yem bitkisi üreticilerinin üretim deneyim durumu

• bitkisel «hayvansal «bitkisel ve hayvansal «esnaflık «diğer lazf<5yıl) «ortals-İOyıi'i »çoMlOcyıl}

Şekil 4. Y e m bitkisi üreticilerinin geçim kaynakları ve üretim ilene} im durumları

7. İşgücü d u r u m u : Üreticilerin büyük kısmı aile işgücü kullanarak üıvıimlorini s ü r d ü r m e k l e d i r (%68). Btına karşın % 2 1 ' i hem aile işgücü hem de iş gücü kiralama ve "»I l ' i ise yıılnı/ca işgücü kiralama ile üretimlerini y a p m a k t a d ı r l a r . İşgücü kiralayanların asıl geçim kaynaklarının başka işler olduğu tespit edilmiştir. İşletmeler genel olarak aile işletmeleri sınıfında yer almaktadırlar. Hu nedenle işgüçlerinin büyük kısmını aile bireylerinden lemiıı e t m e y o l u n a gitmekledirler. Utma karşın geçimini hırımdan ziyade başka alanlardan sağlayanların iş gücü

(6)

Bingöl Ünv. Fen. Bil. Dergisi 1(2), 2011

Science J o f Bingöl Univ 1(2), 2011

konusunda sıkıntıya düştükleri görülmektedir. Yeterli iş gücünün b u l u n m a m a s ı bulunsa bile z a m a n ı n d a bulunamaması başlıca sorunlar arasında sayılmaktadır (Şekil 5).

8. Alet e k i p m a n varlığı: Yem bitkisi üretimi yapan üreticilerin % 7 6 ' s ı n ı n yetiştiricilik açısından yeterli alet

ekipmana (traktör, diskaro, pulluk, kazayağı vb.) sahip oldukları tespit edilmiştir, % 1 4 ' l ü k kısım alet ekipmanın yalnızca bir kısmını kiralad ığını belirtirken, % 1 0 ' l u k kısım ise gerekli alet ekipmanın tamamını kiraladığını belirtmiştir. Burada da aile işletmelerinin genelde kendi alet ve e k i p m a n a sahip oldukları g ö r ü l m ü ş t ü r . Kiralama işini yapanların ise tarım dışı alanlarda çalışanların olduğu gözlenmiştir. Ayrıca arazi b ü y ü k l ü ğ ü ile tarım alet ve makine varlığı arasında herhangi bir ilişkinin tespit e d i l e m e m i ş olması da m a k i n e varlığının en azından aile işletmeleri için çevresel etkilerin ciddi a n l a m d a etkilediğini göstermektedir (Şekil 5).

Vem bitkisi üreticilerinin iş gücü temin durumu

»aileis gücü • lıeın aile hem dc kiralama • işgücü kiralama

Vem bitkisi üreticilerinin alet ekipman varlığı durumu

»yeterli »a; »kiralama «kiralama

i t f

Şekil 5. Yem bitkisi üreticilerinin iş gücü temini ve alet ekipman varlığı durumları

9. Y e m bitkisi ü r e t i m a l a n l a r ı : Üreticilerin yem bitkisi yetiştirdikleri alanların b ü y ü k l ü ğ ü n e bakıldığında küçük (1-50 da), orta (51-100 da) ve büyük ( > 1 0 0 da) olarak gruplandınlmıştır. İ ler bir gruba ait ortalama alan büyüklükleri sırasıyla 27.6 da, 67,3 da ve 129.2 d a ' d ı r . Yapılan d e ğ e r l e n d i r m e l e r s o n u c u n d a üreticilerin % 6 2 ' s i n i n küçük, % 3 4 ' ü n ü n orta ve % 4 ' ü n ü n ise büyük alana sahip oldukları g ö r ü l m ü ş t ü r (Şekil 6). Orta ve büyük alanlarda yem bitkisi üretimi yapan üreticilerin genelde bitkisel ve hayvansal üretim yaptıkları tespit edilmiştir. Y e m bitkisi üretiminin genelde küçük alanlarda yapılması bizi, üreticilerin yem bitkisi k o n u s u n d a çekingen olduklarını ve yeterince ö n e m vermedikleri gibi bir sonuca götürmektedir.

10. Arazi mülkiyet d u r u m u : Y e m bitkisi üreticilerinin % 65'inin arazisi kendilerine ait (tam nuilkiyetli) iken. % 2 0 'si kendi arazisi varken birazda kiralama yoluna gitmektedir, % 1 5 ' i ise kiralama yoluyla yetiştiricilik yaptıklarını belirtmişlerdir (Şekil 6). Üretim yapılan alanların genel olarak kendilerine ait olması büyük bir a v a n t a j olarak değerlendirilebilir. Ç ü n k ü yapacağı her türlü yatırımın kendisine d ö n e c e ğ i konusunda ikna edilebilirler ise başarılı üretim k o n u s u n d a önemli bir mesafe alınabilecektir.

Vem bitkisi üretim alanlarının durumu

«i-SOda «SMOO Ü00< «

vem bitkisi üretim alanlarının mülkiyet durumu

• kendine ait i kendine aıl»kiralama • kiralama

Şekil 6. Y e m bitkisi üretilen alanların büyüklük ve mülkiyet durumları

! ! . Yem bitkisi dışında üretimi yapılan ürünler: Yem bitkisi üreticilerinin yem bitkisi üretimi dışında başka

bitkilerin tarımını da y a p m a k t a d ı r l a r . Üreticilerin % 9 1 ' i yem bitkisi dışında başka bitkileri de yetiştirdiğini belirtirken, % 9 ' u yalnızca y e m bitkisi yetiştirdiğini belirtmiştir. Yem bitkileri dışında "<>45 ile buğday ilk sırayı alırken, bunu % 2 0 ile arpa. % 1 2 baklagil (fasulye ve nohut), % I 0 ile d o m a t e s , % 10 ile mısır ve geri kalan ise

(7)

B i n g ö l U n v . Fen. Bii. Dergisi 1(2), 2 0 1 1

S c i e n c e J o f Bingöl IJnis 1(2), 2011

( % 3 ) d i ğ e r bitkiler o l a r a k s ı r a l a n m ı ş t ı r . D i ğ e r bitkiler a r a s ı n d a da son yıllarda e k i m alanı hızla a r t m a y a b a ş l a y a n p a t a t e s il sırayı al ı rk e n b u n u k a r p u z ve k a v u n gibi ü r ü n l e r izlemiştir (Şekil 7).

tem bitkisi dışında bitkisel üretim durumu

• yalnızca yem bitkisi üretiyor »vembıtkısı Köger ürünler yetışhrı

Yem bitkisi dışındaki bitkilerin üretim durumları

• tH;ş.ddy »arpa «bokiagii •domates «mısır «riıgçr

Ş e k i l 7. Y e m bitkisi d ı ş ı n d a k i üretim ile üretilen ürünlerin d a ğ ı l ı m d u r u m l a r ı

12. T o h u m l u k t e m i n e t m e şekilleri: K o n y a il g e n e l i n d e tarım p o t a n s i y e l i o l d u k ç a y ü k s e k olan bir ildir. Bu n e d e n l e ç o k s a y ı d a t o h u m l u k f i r m a s ı b u l u n m a k t a d ı r . A y r ı c a yerel firmaların d ı ş ı n d a bu potansiyeli d e ğ e r l e n d i r m e k isteyen" ulusal ve uluslar arası çok s a y ı d a fınııa da t o h u m l u k s a t m a k için b ö l g e d e faaliyet g ö s t e r m e k t e d i r . Ü r e t i c i l e r i n b ü y ü k kısmı t o h u m l u k l a r ı n ı f i r m a l a r d a n a l m a k t a d ı r . Ü r e t i c i l e r i n % 8 5 ' i y e m bitkisi t o h u m l a r ı n ı satın a l ı r k e n , geri kalan kısmı ise kendisi bir ö n c e k i yıldaki t o h u m l a r d a n a y ı r d ı ğ ı n ı ifade etmiştir. Ü r e t i c i l e r t o h u m l u k a l ı r k e n tescilli çeşit o l m a s ı n a dikkat e t m e k t e d i r l e r (Şekil 8). Üreticilerin % 8 2 ' s i alacağı t o h u m u n tescil e d i l m i ş bir çeşit o l m a s ı n ı n ö n e m l i o l d u ğ u n u , % 1 0 ' u alınan t o h u m u n t ü r ü n e g ö r e değiştiğini b e l i r t i r k e n , a n c a k % 8 ' i b u n u n ö n e m l i o l m a d ı ğ ı n ı b e l i r t m i ş t i r (Şekil 8). Bu s o n u c a g ö r e üreticile r tescil e d i l m i ş t o h u m u n ö n e m i n i ve a v a n t a j l a r ı n ı k a v r a m ı ş g ö z ü k m e k t e d i r l e r .

Y e n i b i t k i s i i ç i n g e r e k l i t o h u m l u k t e m i n i d u r u m u m .alırı alıyoı « yoçmışyıldan ayırıyor

Yem bitkisi üretimde tescilli çeşit tercih durumu

• önemli • tohumuna göıe «önemlideğil

13. T o p r a k v e su ııııııli/i \ ııpılıııası: Yem bitkisi üreticilerinin % 8 6 ' s ı t o p r a k a n a l i z i , % 1 5 ' i ise su analizi y a p t ı r m ı ş t ı r . Ü r e t i c i l e r i n Midece % 1 4 ' i i toprak analizi y a p t ı r m a z k e n , % 8 5 ' i su analizi y a p t ı r m a m ı ş t ı r (Şekil 9). T o p r a k a n a l i z i n i n bu d e ı v e e çok y a p ı l m a s ı n d a y a p ı l a n t e ş v i k l e r i n d o ğ r u d a n etkisinin o l d u ğ u t a h m i n e d i l m e k t e d i r . Ç ü n k ü yapılını teşviklerde t o p r a k a n a l i z y a p t ı r a n l a r ı n teşvik miktarı d a h a y ü k s e k t u t u l m a k t a d ı r . B u n u n f a r k ı n d a olıın üreticiler t o p r a k tahlili y a p ı m ı n a ağırlık v e r m i ş l e r d i r .

(8)

Bingöl Ünv. Fen. Bil. Dergisi 1(2). 2011

Science J of Bingöl Univ 1(2), 2011

Yem bitkisi üretiminde toprak analizi yaptırma durumu Yem bitkisi üretimde su analizi yaptırma durumu

• tahlil yaptırıyor »1011111 yaptırmıyor

Şekil 9. Y e m bitkisi üretiminde toprak ve su tahlili yaptırma d u r u m u

14. Yem bitkisini yetiştirme a m a c ı : Bu şekilde bir soru s o r d u ğ u m u z d a çok değişkenli cevaplar aldık, % 3 6 ' s ı

açıkça desteklerden y a r a r l a n m a k için yem bitkisi yetiştirdiğini belirtirken, % 2 2 ' s i kendi hayvanları için gerekli olduğunu, % 3 4 ' ü ticari a m a ç l a ürettiğini ve % 8 ' l i k kısım ise ekim nöbetinden dolayı zorunlu olarak yetiştirdiğini belirtmişlerdir. Bu sonuçlara göre üreticilerin yaklaşık 1/3'ü destek a l m a k için üretim yapmaktadır. % 5 6 ' l ı k bir kesim ise bu işi gerçekten gelir elde e t m e k için y a p m a k t a d ı r . Bu nedenle yapılacak çalışmalarda bu % 5 6 ' l ı k kitle ile çalışılması gerektiği d ü ş ü n ü l m e k t e d i r .

i

15. Üretim k o n u s u n d a y a r d ı m alıp a l m a m a d u r u m u : Üreticilerin % 5 6 ' s ı üretim k o n u s u n d a kimseden yardım almadıklarını ve kendi bilgilerine göre yetiştiricilik yaptıklarını belirtmişlerdir. Buna karşın üreticilerin % 3 0 ' u tohum aldıkları f i r m a yetkililerinin kendilerine verdikleri biler d o ğ r u l t u s u n d a yetiştiricilik yaptıklarını ve % 1 4 ' l ü k kısım ise T a rı m İl M ü d ü r l ü ğ ü , Araştırma Enstitüsü ve Üniversiteden yardım aldığını belirtmiştir (Şekil

10). G ö r ü l d ü ğ ü gibi, üreticilerin büyük kısmı araştırma kurumlarından yardım a l m a m a k t a d ı r . Bunun sebeplerini çok yönlü d e ğ e r l e n d i r m e k gerekiyor. Üreticiler kurumlara gitmekten ya çekiniyor ya d a diğer kaynaklardan bilgi e d i n m e k kolaylarına geliyor. % 8 N i k bir kesimin oldukça yüksek bir miktar olduğu açıktır. K u r u m l a r a müracaat eden % 1 4 ' l ü k k e s i m e gittiğiniz k u r u m d a n m e m n u n kaldınız mı diye s o r d u ğ u m u z d a % 6 5 ' i evet cevabını verirken, % 3 5 ' i ise hayır cevabını vermiştir.

Şekil 10. Y e m bitkisi üretiminin amacı ve bu a ş a m a d a yardım alma durumları

16. G ü b r e l e m e d u r u m u : Üreticilerin tamamı yetiştiricilik a ş a m a s ı n d a g ü b r e l e m e y a p m a k t a d ı r . Üreticilerin % 4 8 ' i g ü b r e satıcısı ne önerirse onu kullanırım derken, % 3 8 ' i kendi bildiğim gübreleri kullanırım demektedir. U z m a n kişilerden bu k o n u d a yardım a l m a oranı ise sadece % 1 4 seviyesinde k a l m a k t a d ı r (Şekil I I ) . En çok kullandığınızı g ü b r e hangisidir diye s o r u l d u ğ u n d a ise % 5 6 ' s ı D i a m o n y u m f o s f a t ( D A P ) derken, % 3 3 ' ü A m o n y u m nitrat ( A N ) ve A m o n y u m sülfat ( A S ) , % l l ' i ise K o m p o z e gübre cevabı vermiştir (Şekil I I ) . Üreticilerin % 8 6 ' l ı k bir kesim u z m a n d a n yardım almadan g ü b r e kullanmaktadır. Z a m a n z a m a n üreticilerin bu k o n u d a şikâyetleri olsa da değişen bir şey o l m a m a k t a d ı r .

Üreticilerin yaldım jlm.ı durumları Üreticilerin yem bitkisi yetiştirme amacı

(9)

B i n g ö l Ü n v . Fen. Bil. Dergisi 1(2), 2 0 1 1

S c i e n c e J o f Binuttl I hıH 1(2). 2011

Yem bitkisi üretiminde ((örülen sulama vekilleri Tel yıllık yem bitlilerinde sulama sayısı • vafimuılama »salma »3>«saiaM «4kezsuiai!w ısiıersuiflffij

17. S u l a m a şekli v e s a y ı s ı : Yetiştiriciler s u l a m a işlerini genel olarak y a ğ m u r l a m a y a p m a k t a d ı r l a r . Üreticilerin % 7 6 ' s ı y a ğ m u r l a m a sistem ile s u l a m a y a p a r k e n , % 2 4 ' l ü k kısmı s a l m a s u l a m a y ö n t e m i n i k u l l a n m a k t a d ı r (Şekil 12). Yıl içerisinde f i ğ gibi bitkilerde 4 s u l a m a y a p ı l ı r k e n , y o n c a da bıı sayı 6 - 7 ' y e u l a ş m a k t a d ı r . Fiğ üretimi y a p a n üretic.ilerin % 6 5 ' i 4 s u l a m a y a p a r k e n , % 2 6 ' s ı 3 s u l a m a ve % 9 ' u ise 5 s u l a m a y a p m a k t a d ı r . Y o n c a d a is e üreticilerin % 8 0 ' i 6 s u l a m a y a p a r k e n , g e r i kalanı ise 5 s u l a m a y a p m a k t a d ı r (Şekil 12).

Üreticilerin gübre kullanma özellik durumları

• satıcı firmadan «kendi bilgi vc tecrübeme gore ««mandan

Üreticilerin en çok kullandıkları gübrelerin durumu

• DA? »ANıAS «Kı>mı)02e

Ş e k i l 11. Y e m bitkisi üreticilerinin g ü b r e k u l l a n ı m özellikleri

Ş e k i l 12. Y e m bitkisi ü r e t i m i n d e s u l a m a şekli ve sayıları

18. B a k ı m İşleri: Üreticilerin t a m a m ı bakım işlerini y a p m a k t a d ı r . B a k ı m işleri a r a s ı n d a y a b a n c ı ot m ü c a d e l e s i , hastalık ve zararlılarla m ü c a d e l e başta g e l m e k t e d i r . D ö n e m içerisinde üreticilerin % 80"i iki k e z b a k ı m y a p a r k e n . % 1 5 ' i bir k e z ve % 5 ' i ise hiç b a k ı m y a p m a d ı ğ ı n ı belirtmiştir (Şekil 13).

19. P a z a r l a m a : Üreticilerin büyük ç o ğ u n l u ğ u ( % 7 1 ' i ) ürettikleri y e m bitkilerini t ü c c a r l a r a sattığını belirtirken. % 1 6 ' s ı ş a h ı s l a r a ve % I >'(| d e kendi ihtiyaçları için kullandığını b e l i r t m i ş l e r d i r (Şekil 13). Bu s o n u ç l a r a g ö r e y e m bitkisi üreticileri genel a n l a m d a tüccarların i n i s i y a t i f i n e b ı r a k ı l m ı ş o l a r a k g ö r ü l m e k t e d i r . Üreticilerin % 8 0 ' i ü r ü n ü n alıcılarının Önceden belli o l m a d ı ğ ı n ı b e l i r t i r k e n , geri kalan kısmı ise alıcıların ö n c e d e n belli o l d u ğ u n u b e l i r t m i ş l e r d i r . Üreticilerin "iu.Vll ürettiği ürünü istediği fiyata sattığını belirtirken, % 6 7 ' s i ise istediği fiyatın ç o k altında bir f i y a t a saltığını belirtmiştir.

rem b ı l l ı l r ı t ı ı n i t m ı m i » b.ıkım idlerinin durumu Ü r e t i l e n Yem bitkilerinin p . u j r l o m . ı d u r u m u

• ılıkr; inken «lın i r i bakını »bakımwpnıı;o< »tiKCarasatıyor «şahıslara vıtıyuı • ketultvıkullanıyor

Ş e k i l 13. Y e m bitkisi ü r e t i m i n d e bakını ve p a z a r l a m a d u r u m l a r ı

(10)

Bingöl Ünv. Fen. Bil. Dergisi 1(2), 2011

Science J of Bingöl Univ 1(2), 2011

20. Yem bitkisi üretiminde karşılaşılan en önemli sorunlar: Yapılan çalışmada en önemli sorun olarak %54

Oranla pazarlama, %36 oranla sulama olarak sıralamışlardır. Bunun dışında % 6 oranında kalifiye işçi bulamama, % 4 ' ü ise kaliteli tohumluk elde edilememesinden yakınmıştır (Şekil 14).

21. Yem bitkisi tarımına devam etme isteği: Bu konuda görüştüğümüz üreticilerin %88'i eğer daha karlı bir

ürün bulurlarsa yem bitkisi ekimini terk edebileceğini söylerken, %12'lik kısım ise terk etmeyi düşünmediğini ifade etmiştir (Şekil 14). Bu sonuca göre yem bitkisi tarımının biraz zorlama ve teşviklerden dolayı yapıldığı anlaşılmaktadır.

Yem bitkisi üretimindeki en önemli sorur,

• pMartofiN »suiama »kaHfıyeıftı »kalitelitohumluk

Vem tilkisi üretiminin tercih dutumu 1 r«ctKV tci ıxkHf:nî • asla ten» etmem

Şekil 14. Yem bitkisi üretimindeki en önemli sorun ve yem bitkisi tercih durumu

DEĞİŞKENLER ARASINDAKİ İLİŞKİLER

Değişkenler arasındaki ikili ilişkiler önem derecelerine göre farklılık göstermiştir. Yapılan korelasyon analizine göre; yaş ile geçim kaynağı arasında (0.652**). yaş ile mülkiyet arasında (o.607**) ve yaş ile deneyim arasında (0.714**) istatistiksel olarak 0.01'e göre önemli ve olumlu ilişki tespit edilmiştir. Bununla birlikte yaş ile toprak ve su analizi arasında (-0.536**) olumsuz ama önemli ilişkiler tespit edilmiştir. Buna göre yaş ilerledikçe toprak ve su analizi yaptırma oranı azalmaktadır. Gençlerin analiz konusunda daha hassas oldukları anlaşılmaktadır. Eğitim ile arazi büyüklüğü arasında (0.766**) yine önemli ve olumlu ilişkiler tespit edilmiştir. Aile geliri ile arazi büyülüğü arasında (0.609**), deneyim ile tohumluk temini (0.589**) ve deneyim ile pazarlama arasında (0.712**) olumlu ve önemli ilişkiler belirlenmiştir. Ayrıca yardım alma ile gübreleme ve sulama arasında (sırasıyla 0.566** ve 0.602**) ve pazarlama ile en önemli sorun arasında (0.783**) önemli ve olumlu yönde ilişkiler tespit edilmiştir.

ÜRETİCİLERİNİN BAŞARISINI ETKİLEYEN EN ÖNEMLİ FAKTÖRLER (FAKTÖR ANALİZİ S O N U Ç L A R I )

"Başarılı üretimi etkileyen en önemli faktörler nelerdir?" şeklindeki soruya üreticiler farklı cevaplar vermişlerdir. Ancak genel olarak bir araya geldikleri görüş %36 ile pazarlama, %24 sulama. %21 bakım işleri. % 8 teknik bilgi eksikliği ve % 5 depolama ve muhafaza. %5 devlet desteğinin yetersizliği ve %1 ise diğer olarak açıklanan (hasat, harman, işçilik gibi) sorunları ifade etmişlerdir. Üreticiler sağlam bir pazarın olması ve tirelim tekniklerini yeterli bir şekilde yerine gelirmiş olsalar şimdiye göre daha başarılı olacaklarına inanmaktadırlar.

Araştırmada kullanılan 21 adet değişkene dayanarak, yem bitkisi üreticilerinin başarısını etkileyen en önemli faktörleri belirlemek için çok değişkenli istatistik yöntemlerinden faktör analizi uygulanmıştır. Yapılan analizler sonucunda toplam varyansa katılma miktarı l'den büyük olan ilk 5 faktör türetilmiştir. I İde edilen bu ilk 5 faktöre ilişkin rotasyon öncesi ve sonrası varyans değerleri Çizelge l ' d e verilmiştir. 21 değişken esas alınarak yapılan faktör analizinde türetilen ilk faktör en önemlisidir. Rotasyon sonucu faktörlerin varyansa katılma yüzdeleri sırasıyla; %32.65. %23.43. % I 9 . 1 6 . %14.58 ve %l 1.76 olarak bulunmuştur. Bu sonuçlara göre, bu beş değişken toplam varyansın %88'ini açıklamaktadır. Geriye kalan %12'lik kısım ise bilgi kaybı olarak değerlendirilmektedir. Ancak genel anlamda değerlendirildiğinde açıklanan varyansın oldukça yüksek olduğu söylenebilir. Diğer bir deyişle yem bitkileri üreticilerinin başarılı bir şekilde üretim yapmaları bu beş faktöre bağlıdır. Bu sonuçlara göre; yem bitkisi üreticilerinin başarısını etkileyen en önemli faktörler sırasıyla pazarlama, meslek, işgücü, arazi büyüklüğü ve arazi mülkiyet durumu olmuştur.

(11)

Bingöl Ünv. Fen. Bil. Dergisi 1(2), 2011

Science J of Bingöl Urtiv 1(2), 2011

Çizelge 1. Türetilen 5 faktöre ilişkin açıklanan varyans değerleri

Faktör

İlk Varyansa Katılım Rotasyon Sonunda Varyansa Katılım

Faktör

Varyans

Yüzdesi Birikimli Yüzde

Varyans

Yüzdesi Birikimli Yüzde

1 28.65 28.65 24.61 24.61

2 21.43 50.08 19.86 44.47

3 16.19 66.27 15.38 59.85

4 13.58 79.85 14.88 74.73

5 8.15 88.00 13.27 88.00

Yem Bitkisi Üreticilerinin Başarısındaki Değişimlerin Açıklanması

Yapılan çalışmada elde edilen gelir miktarı bağımlı değişken olarak alınmış ve gelir üzerinde belirtilen beş değişkenin etkileri çoklu doğrusal regresyon ile belirlenmeye çalışılmıştır. Çoklu doğrusal regresyon amili/ sonuçları Çizelge 2 ' d e gösterilmektedir.

Çizelge incelendiğinde, kurulan modelin bağımlı değişkendeki değişimi açıklama miktarı (EL2) %78,6 olarak belirlenmiştir. Diğer bir deyişle, belirtilen bu beş değişken ancak bu kadar açıklama yapabilmiştir, Pazarlama ve işgücü değişkenleri bağımlı değişken üzerinde anlamlı bir etkiye sahip oldukları görülmüştür.

Çizelge 2. 5 değişkene ait çoklu doğrusal regresyon analizi sonuçları

Bağımlı Değişken Bağımsız Değişkenler Katsayılar Standart Hata T Değeri R2 Üretim Sabit 368.12 86,45 1.12 R2=78.6 Üretim Pazarlama 95.23** 18,62 0.42 R2=78.6 Üretim Meslek 2.85 3,97 0.15 R2=78.6 Üretim İşgücü 67,56** 34.63 3.69 R2=78.6 Üretim Arazi büyüklüğü 12.27 8.32 0.61 R2=78.6 Üretim Mülkiyet 7.39 6.84 0.73 R2=78.6 4. T A R T I Ş M A VE S O N U Ç

Ülkemizde hayvancılığın gelişebilmesi ve istenilen yere gelebilmesi açısından kaliteli kaba yem ihtiyacının en ucuz şekilde karşılanması gerekmektedir. Artan nüfus ile birlikte hayvansal kaynaklı besin ihtiyacı artarken, hayvancılığın ihtiyacı olan kaba yem talebi de giderek artmaktadır. Mevcut doğal meraların verim gücü ve artan çevresel baskı nedeniyle kaba yem talebinin tamamının bu kaynaktan karşılanması imkânsız hale gelmiştir. Bu nedenle ülkemizde meralarımız halen en önemli kaba yem kaynaklan olarak bulunsa da kaliteli kaba yem üretimine yönelik yem bitkisi üretimine önem verilmesi gerekmektedir (Cevher ve Karakurt, 2010). Şahin ve Yılmaz (2008) Van koşullarında yaptıkları çalışmada yem bitkisi üreten işletmelerin tamamının ürettikleri yemi kendi işletmelerinde kullandıklarını belirlerken, bazı durumlarda dışarıdan da yem bitkisi aldıklarını tespit etmiştir. Yaptığımız çalışmada ise genelde ticari amaçlı üretilmekte ve tüccara ya da dışarıdan gelen vatandaşlara satılmaktadır. Elbette bu yem bitkisi üretim fazlalığından değildir (Karalar, 1997). Bu da üretim yapan işletmelerin hayvancılık yapmadıklarının bir göstergesi olarak değerlendirilmelidir. Ancak işletmelerin öz tüketime yönelik üretim yapmalarının nedenleri arasında işletmelerin küçük ölçekli üretim yapma zorunluluğun önemli bir rol oynadığı bilinmektedir (Yıldırım ve ark. 2001).

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, ülkemiz 1.585.681 hektar yem bitkileri ekim alanına sahiptir. Yem bitkileri üretimi 7,5 milyon ton olurken, kuru madde olarak silajlık mısırla birlikte değerlendirildiğinde yem üretimi 11,4 milyon (3.9 milyon tonu mısır silajı) tondur. Kaliteli kaba yem üretimi için öncelikle toplumun sosyal ve ekonomik değişkenleri de dikkate alınarak, potansiyel yem bitkisi üretim alanlarının belirlenmesi ve önceliklerinin saplanması gerekmekledir. Yem bitkisi üretim alanları oluşturularak, buna göre destekler verilmeli ve en kısa zamanda bir yem bitkisi master planı gerçekleştirilmesi gerekmekledir. Üreticilerimiz yem bitkisi tarımı konusunda yabancı değillerdir, Ancak bir yem bitkisi liretim kültürü oluşturulamamıştır. Bu kültürün yerleştirilmesi halinde üreticilerimi/ delut bilinçli ve daha kaliteli ürünler yetiştirebileceklerdir. Ayrıca, yapılan çalışmada pazarlama, yem bilkisi tarımını bir meslek olarak yapma, kalifiye işgücü varlığı, arazilerin yeterli büyüklükte olması ve arazilerin kini değil de mülkiyet olması gibi lemel sorunlar halledilirse yem bitkisi tarımının daha iyi yerlere geleceği beklenmektedir.

Türkiye tarla ürünleri için tarıma elverişli alanların sınırına ulaşmıştır. Bu yüzden, yem bitkisi ekimi ve üretimi konusunda yeni alanların üretilmesi mümkün gözükmemektedir. Gelecekte yem bitkileri arzındaki

(12)

Bingöl Ünv. Fen. Bil. Dergisi 1(2), 2011

Science J of Bingöl Un iv 1(2), 2011

gelişme, yüksek verimli tohumlar, daha iyi üretim teknikleri, verimlerdeki artışlar, sulanabilir alanların genişlemesi, nadas alanlarının azaltılmasına ve arz fazlası meydana getiren diğer ürünlerin ekim alanlarının azaltılmasına bağlıdır (Koç, 1999). Yem bitkisi üretimi genellikle sulanabilir küçük arazilerde yapılmakta ve bu da üretim maliyetini yükseltmektedir. Oysa üretim yapılan alan büyüklüğü arttıkça ekonomik olarak karlılıkta artmaktadır. Bu nedenle optimal büyüklüğün belirlenerek bu tür arazilerde yem bitkisi tarımının yaygınlaştırılmasına çalışılmalıdır. Yavuz ve Ceylan (2005) yapmış olduğu çalışmada elde ettiği sonuçlar çalışmamızı destekler niteliktedir. Yem bitkisi üretim alanlarının özellikle tahılların baskısı altında olduğu görülmektedir. Bu nedenle tahıl ekim alanlarının yem bitkisi ekim alanları yönünde yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir (Savaşan, 2007). Bal ve Dernek (2001)'in İsparta ilinin tarımsal altyapısını, mevcut potansiyelini geliştirmek için yapılması gerekenleri ve Eğirdir ilçesinin önemini ve mevcut potansiyelinin geliştirilmesi yapılması gerekenlerin neler olabileceği yönünde yaptıkları çalışmada, bölgede tarımsal ürünlerin değerlendirilmesi için pazarlama sisteminin geliştirilmesi, işletmelerin yapılarının iyileştirilmesi ve bölge tarımının yapısını geliştirmeye yönelik araştırma ve geliştirme çalışmalarının arttırılması gerektiğini ortaya koymuşlardır. Bu sonuçlar bizim bulgularımızı desteklemektedir.

Üretimde görülen farklılığın ekolojik yapı, sürdürülebilirliğin sağlanması, biyolojik veya ekolojik sınırlılıklar, işletmeci tarafından uygulanabilir olması ve toplumsal kurallar ve baskılar, farklı üretim konularına yönelmede üretici kararlarını etkilemektedir (Geason ve ark. 2003). Bununla birlikte, bireysel duygular, düşünceler, algılamalar, hatırlamalar ve herhangi bir durumdan çıkarılan sonuçlar, üreticileri karar verirken bilinçli veya bilinçsiz olarak etkileyen unsurlar olarak görülmektedir (Tanrı vermiş ve ark., 1993). Şu bir gerçek ki ,tarım politikalarını belirlerken sadece fiyat ayarlama ile ve yeni fiyat politikaları geliştirmekle bunun başarılamayacağıdır (Alemdar, 2003).

Üreticiler tohumluk kullanımı konusunda bilgilendirilmeli ve tescilli tohumun avantajları konusunda ikna edilmelidirler. Ne olduğu belli olmayan tohumların kullanılmasının önüne geçilmelidir.

Yem bitkisi üreticilerinin eğitim seviyeleri düşüktür. Üreticilerin büyük bir kısmı çok az bilgi ile ve herhangi bir yerden bilgi almadan geleneksel yem bitkisi üretimi yapmaktadır. Kârlılığın ve başarı düzeyini artırmak isteyen üreticiler, teknik bilgi konusunda yardım almaları hususuna önem vermelidir. Cevher ve Karakurt (2010)'un yaptıkları çalışmada da benzer sonuçların elde edilmiştir. Bu bölge üreticilerinin genel olarak eğitimlerinin düşük olduğunu göstermektedir. Oysa üreticinin tecrübe ve eğitimi, kullanılan işgücü kalitesi ve sayısı gibi faktörler işletmelerin kalitesini ifade etmektedir. Bu nedenle üretimde kalitenin artırılması için bu özellikler üzerinde durulması gereklidir (Yavuz ve ark., 2003; Topçu, 2004).

Üreticilerin büyük çoğunluğunun yem bitkisi teşviklerinden yararlanmak istemektedir. En azından belirli bir kültür oluşuncaya kadar desteklere devam edilebilir. Çünkü üreticilerin yem bitkisi tarımını asli işi olarak görmesi, süreklilik anlayışı için oldukça önemlidir. Uzun yıllar itibariyle yem bitkileri üretiminde ciddi bir değişikliğin olmaması bunun en iyi göstergesidir (TÜİK, 2010). Meralardan elde edilen toplam yem bitkisi hayvan varlığımızın ancak üçte birinin ihtiyacını karşılayacak miktardadır (Tosun, 1996). Bu nedenle yem bitkisi ekim alanı ve üretim miktarlarının artırılması gerekmektedir (Soya ve ark., 1997).

Yetiştiricilik esnasında bakım faaliyetlerinin neler olduğu ve zamanlamalarının uygun bir şekilde yapılması gerekmektedir. Özellikle üretim aşamasında kullanılması gerekli olan alet ekipmanın üreticiye ait olması üretimin karlılığı açısından önemlidir. Pazar koşulları dikkatle incelenerek ihtiyaç duyulacak yem bitkisi tarımına ağırlık verilmesi faydalı olacaktır.

5. K A Y N A K L A R

Akal, Z., 2005. İşletmelerde Performans Ölçüm ve Denetimi (Çok Yönlü Performans Göstergeleri). MPM Yayın

N o 473, Ankara.

Alpar, R. 1997. Uygulamalı Çok Değişkenli İstatistiksel Yöntemlere Giriş-1. Bağırgan Yayınevi, Ankara. Alemdar, T., 2003. Türkiye'de Seçilmiş Tarla Bitkilerinin Arz Duyarlılıkları, Ç.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü,

Yayınlanmamış Doktora Tez Çalışması, Adana.

Anonim, 2009. Konya İl T a n m Müdürlüğü Kayıtları. Konya

Anonim, 2010. Konya Meteoroloji genel müdürlüğü Konya bölge müdürlüğü kayıtları, Konya.

Avcıoğlu, R., E. Açıkgöz, H. Soya ve A. Tan. 2000. Yem Bitkileri Üretimi, Türkiye Ziraat Mühendisliği V.

Teknik Kongresi, Ankara.

Bal,T., Dernek, Z. 2001. İsparta İlinin Tarımsal Potansiyelinin Geliştirilmesi ve Eğirdir'in Önemi. I.Eğirdir

Sempozyumu, Eğirdir-Isparta.

Bennet, S., Bovvers, D., 1977. An Introduction to Multivariate Techniques for Social and Behavioural Science.

The MacMillan Pres, London.

Cevher, C., Karakurt, E. 2010. Mera Islah Çalışması Yürütülen Köylerde Yem Bitkisi Üretimini Arttırmaya

Yönelik Yayım Çalışmasının Değerlendirilmesi. Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Dergisi, 19(1-2): 17-23.

(13)

Bingöl Ünv. Fen. Bil. Dergisi 1(2), 2011

Science J of Bingöl Univ 1(2), 201 I

Geason, L. A., C. K. Haris and C. K. Vanderpool. 2003. Social Psychological Model of Farmer Decisioıı

M a k i n g Process, http://lter.kbs.msu.edu

Gifı, A. 1990. Nonlinear Multivariate Analysis. J. Wiley and Sons. Inc. N e w York. H a r m a n , H. H., 1967. Modern Factor Analysis. (2. Rev. Ed.), Univ of Chicago Pres.

Johnson, R.A., Wichern, D. W. 1988. Applied Multivariate Statistical Analysis. Prentice Hail. Inc. N e w Jersey. Kalıpsız, A., 1987. Bilim ve Araştırma. İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi, Yayın N o : 3492, Fen Bilimleri

Enstitüsü N o : 2, İstanbul.

Karalar, Ö.F. 1997. İzmir ili Kemalpaşa ilçesi tarım işletmelerinde aile işgücünün kullanımı üzerine bir

araştırma. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 34(3):73-80.

Karasar, N., 1994. Bilimsel Araştırma Y ö n t e m i : Kavramlar, İlkeler, Teknikler. Ankara, 292.

Koç, A., 1999. Acreage Allocation Model Estimation and Policy Evaluations for M a j ö r Crops in Turkey, 99

W P - 2 2 0 , USA.

Lewis-Beck, M.S. 1994. Factor Analysis and Related Techniques. Sage and Toppan Publication. USA.

Mülayim, M., Acar, R. v e Tetik, A. 2007. K o n y a ' d a Mera Varlığı ve Kullanımı. K o n y a ' d a Tarım ve Tarımsal

Sanayi Sorunlarının Tespiti S e m p o z y u m u . 25-26 Mayıs. S. 368-377.

Ö z d a m a r , K. 2002. Paket Programlar İle İstatistiksel Veri Analizi (Çok Değişkenli Analizler). Kaan Kitapevi.

Eskişehir.

Savaşan, A. 2007. Karaman ili merkez ilçede yem bitkilerinin nispi üstünlükleri. S.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü.

Basılmamış Yüksek Lisans Tezi. Konya.

Soya, H., Avcıoğlu, R. ve Geren, H., 1997, Yembitkileri, Hasat Yayıncılık Ltd. Şti., İstanbul.

Şalı iıı, K., Yılmaz, I.H. 2008. Van İlinde Yem Bitkileri Tarımı, Mera Kullanımı ve Sosyo E k o n o m i k Yapı

t Üzerine Bir Araştırma.Tanm Bilimleri Dergisi, 14(4):414-419.

Tanrıvermiş, H., E. G ü n d o ğ m u ş ve C. Sayın. 1993. T ü r k i y e ' d e Hayvancılığın Genel Ekonomik Durumu,

Temel Sorunları ve Hayvancılık Kesimine Yönelik Alternatif Politikalar. Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı Yayınları, İzmir.

Tatlıdil, H. 1996. Uygulamalı Çok Değişkenli İstatistiksel Analizler. Engin Yayınları. Ankara.

Tekin, V.N. 2009. S P S S Uygulamalı İstatistik Teknikleri. Seçkin Yayınları, E k o n o m i Kitapları Dizisi:24.

Ankara.

T o p çu , Y., 2004. Erzurum ili sığır besiciliği işletmelerinde girdi kullanımı ve üretim maliyeti üzerine bir

araştırma. Atatürk Üniv. Zir. Fak. Derg., 35 (1-2): 65-73.

Tosun, F. 1996. T ü r k i y e ' d e kaba yem üretiminde çayır mera ve yem bitkileri yetiştiriciliğinin dünü, bugünü ve

yarını. Türkiye 3. Çayır Mera ve Y e m Bitkileri Kongresi. 17-19 Haziran. Erzurum.

T Ü İ K , 2009. http://www.tuik.gov.tr/havvancilikapp/hayvancilik.zul

T Ü İ K , 2010. Türkiye İstatistik Kurumu, Tarımsal Yapı ve Üretim Verileri. Ankara.

Yavuz, C. Ceylan, İ.C. 2005. Polatlı İlçesinde Üreticilerin Y e m Bitkileri Üretimine Karar Verme Sürecinde

Etkili Faktörlerin Belirlenmesi Üzerine Bir Araştırma. Tarım Bilimleri Dergisi, 11 (2) 133-138.

Y a v u z , F., Akbulut, Ö., Keskin, A. 2003. Türkiye sığırcılık sektöründe ıslah ve destekleme politikalarının

etkinliği üzerine bir araştırma. Turk J. Vet. Anim. Sci., 27 (2003): 645-650, T Ü B İ T A K .

Yıldırım, İ. K. Şahin, ve A. Şahin. 2001. Van yöresinde canlı hayvan ve süt mamulleri pazarlaması.

Türkiye-Hollanda Besi ve Süt Hayvancılığı S e m p o z y u m u . 11-12 Haziran, 2001. Ankara

Şekil

Şekil 1. Araştırma alanı
Şekil 2. Yem bitkisi üreticilerinin yaş ve eğitim durumları
Şekil 3.  Y e m bitkisi üreticilerinin meslek ve ortalama aylık gelir durumları
Şekil 5. Yem bitkisi üreticilerinin iş gücü temini ve alet ekipman varlığı durumları
+4

Referanslar

Benzer Belgeler

Bromoviridae familyasından Alfamovirus cinsine ait tek sarmal RNA’lı farklı boyutlarda (en büyüğü genelde 60 nm boyunda) basil şekilli partiküllü

pelet yemlerin belirli özellikteki valslerden geçirilmesiyle elde edilen, yem boyutları açısından toz yem ile pelet yem arasında kalan karma yem formudur.. Buharlama ve

 1 çay kaşığı dolusu sütlü pirinç veya sütlü yulaf ezmesi veya sütle yumşatılmış ekmek konur.  Enchytraeus albidus aşılanır.Besi yeri üzeri

[r]

Özellikle baklagil yem bitkilerinin tohumluğunda sert tohum oranının düşük olmasına veya en iyisi hiç olmamasına dikkat edilmelidir... KÜÇÜK TOHUMLU

 Otlak ayrığı, uzun ömürlü çok yıllık, kurağa ve soğuğa çok dayanıklı bir yem bitkisidir..  Toprak üstünde yumak teşkil

Buna ilave olarak yem bitkileri yetiştirme tekniği, yem bitkilerinin yapısı ve besleme değeri, yem bitkilerinin kullanma seçenekleri hakkında bilgi verilmektedir..

[r]