• Sonuç bulunamadı

SAĞLIK HİZMETLERİNDE “FABRİKA DÖNEMİNE GEÇİLİYOR"

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "SAĞLIK HİZMETLERİNDE “FABRİKA DÖNEMİNE GEÇİLİYOR""

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Sağlık alanı, yerli ve yabancı sermaye grupları-na yeni bir değerlenme alanı olarak sunulalı çok zaman olmasına karşın, böylesine kapsamlı bir değişiklik şimdiye kadar yaşanmamıştı. Sağlık kampüsleri ile birlikte, kamu sağlık kurumları ve sağlık alanı, sermayenin ciddi bir istilası ile karşı karşıya kalacak, çalışanların çalışma ve yaşam koşulları bu istila ile şekillenecektir.

Biz "tam gün", "kamu hastane birlikleri", "taşe-ronlaştırılan sağlık hizmetleri" gibi konularla uğra-şırken, sağlıkta dönüşüm, yeni bir hamlenin eşiği-ne gelmiş durumda.

2007 yılında Sağlık Bakanlığı bünyesinde kuru-lan "Kamu-Özel Ortaklığı Daire Başkanlığı" (KÖODB), başlangıçta çok dikkatimizi çekmemiş-ti. Ancak, zamanla yapmayı planladığı ihaleleri açıkladığında, işin boyutu netleşmeye başladı. Ve KÖODB ile birlikte, sağlıkta dönüşümün şimdi gerçekten yeni başlayacağını söylemek abartma olmaz.

Nedir Kamu Özel Ortaklığı?

Bakanlık web sayfasında, KÖO'nın kuruluşu şöyle açıklanıyor:

"13/12/1983 tarihli ve 181 sayılı Sağlık Bakan-lığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 8 inci maddesine; 3/6/2007 tarih ve 5683 nolu değişiklik yapılmasına dair Kanun ile Madde-1; (k) bendi ile ''Kamu Özel Ortaklığı Daire Başkanlığı'' ve Madde -3; ''181 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye 17/C mad-desi eklenmiştir.

Bu Madde ile Kamu Özel Ortaklığı Daire Baş-kanlığı, 7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hiz-metleri Temel Kanununun ek 7 nci maddesiyle ön görülen iş ve işlemleri yapar."

Ayrıca, Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan, 3/7/2006 tarih ve 2006/10655 sayılı, Sağlık Tesislerinin, Kiralama Karşılığı Yaptırılması

SAĞLIK HİZMETLERİNDE

“FABRİKA DÖNEMİNE GEÇİLİYOR”

*

Dr. Ata SOYER Yrd. Doç., Dokuz Eylül Üniversitesi Halk Sağlığı AD Öğr. Üyesi

ile Tesislerdeki Tıbbî Hizmet Alanları Dışındaki Hizmet ve Alanların İşletilmesi Karşılığında Yeni-lenmesine dair Yönetmelik çerçevesinde iş ve işlemlerin gerçekleştirilmesi ve Bakanlıkça verilen diğer görevleri yürütmek.

Bizzat Daire Başkanı Abdulvahap Yılmaz'a göre, "Kamunun borç yükü nedeniyle yatırımlara ayrılabilen kaynakların kısıtlı olması ve özel sektö-rün altyapı yatırımlarına katılımının arttırılmak istenmesi nedeniyle, son yıllarda kamu özel ortak-lığı modeli dünyada yaygın olarak kullanılmakta-dır".

59

Temmuz-Aralýk 2012

t ü r k t a b i p l e r i b i r l i ð i

(2)

60

Temmuz-Aralýk 2012 Fotoğraf: 1548 Yataklı Kayseri Sağlık Kampüsü, Sağlık Bakanlığı

Yani, kamu yatırım yapamıyor, onun bu eksikli-ğini ise özel sektörü dahil ederek gidermek; amaç bu.

Peki bu nasıl olacak, sağlık alanında?

1. "özel sektör finansman kaynaklarının kamu yatırımlarında kullanılması",

2. "özel sektörün hızlı karar alma ve bu kararla-rı uygulamaya koyma becerisi ile yaratıcılığının proje sürecine entegrasyonu",

3. "riskin paylaşılması",

4. "her kesimin en iyi bildiği işi yapması", 5. "sağlık tesisi faaliyete geçirilinceye kadar kamu adına herhangi bir maliyet üstlenilmemesi",

6. "ödenek yetersizliği nedeni ile kamuda orta-lama 8-10 yılı bulan bina yapım süresinin kısaltıl-ması ve kısıtlı kamu kaynakları üzerindeki yatırım yükünün kira bedeli ödeme düzeyinde uzun yıllara yayılması",

7. "tıbbi hizmetler dışındaki hizmet ve alanların

işletilmesinin özel sektöre yaptırılması..." (anbara-por, mart 2010)

Yani kamu arsa ve yerleri sağlayacak, özel şir-ketler tesisleri inşa edecek ve belirli süreliğine işle-tecek...

"Entegre sağlık kampüsü projeleri" ya da sağlık şehirleri

2010 yılı için 27 ilde sağlık kampusü yapılması planlanmış. Bu iller öncelikle Kayseri ve Ankara olmak üzere, İstanbul-İkitelli, Bursa, Kocaeli, Manisa, İzmir, Antalya, Mersin, Adana, Hatay, Eskişehir, Konya, Elazığ, Erzurum, Şanlıurfa, Gazi-antep olarak belirlenmiş. Şimdilik belirlenmiş olan 24 bin 640 yataklı bir toplam.

Öncelik, Kayseri'ye verilmiş durumda. Kayse-ri'de Kocasinan'da 750 bin metre karelik bir alan üzerinde, 1048 yataklı Eğitim Araştırma Hastane-si, 200 yataklı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Has-tanesi, 200 yataklı Psikiyatri HasHas-tanesi, 100 yatak-lı "Yüksek Güvenlikli" Adli Psikiyatri Hastanesi t ü r k t a b i p l e r i b i r l i ð i

(3)

61

Temmuz-Aralýk 2012

(toplam 1548 yatak) yapılması planlanmış. Ayrıca kampüs içinde kongre merkezleri, sosyal "donatı-lar" vb de yer alacağı ifade ediliyor. Şimdilik 8 yerli-yabancı firma, ihaleye katılmış.

İkinci büyük proje ise, Ankara Etlik'te. Açıla-cak projelerin en büyüğü gibi görünen Etlik proje-si, 1.4 milyon metrekarelik bir alana yapılacak. Toplam yatak sayısı, 3056. 504 yataklı Genel Has-tane, 344 yataklı Kadın Doğum Hastanesi, 496 yataklı Çocuk Hastanesi, 328 yataklı Kardiyovas-küler Cerrahi Hastanesi, 328 yataklı Onkoloji ve Çocuk Onkolojisi Hastanesi, 456 yataklı Ortopedi Hastanesi, 300 yataklı Fizik Tedavi ve Rehabilitas-yon Hastanesi, 200 yataklı Psikiyatri Hastanesi, 100 yataklı "Yüksek Güvenlikli" Adli Psikiyatri Hastanesi yapılması planlanmış.

Projeler yerli ve yabancı (Avrupa ve Amerika-lı) firmalarca hazırlanmış, ki Etlik projesi şu anda dünyada yapılan en büyük projelerden biri duru-munda. Projelerin bitirilme süresi 3 yıl olarak belir-lenmiş, projeyi tamamlayan firmaya 25 yıl işletme hakkı tanınmış.

Görüntüleme, laboratuar, diğer tıbbi destek hizmetleri, bilgi işlem, sterilizasyon, çamaşır, temiz-lik, güventemiz-lik, yemek hizmetlerinin sunumunu üst-lenecekler. Projelerin koordinasyonunda Sağlık Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı başta olmak üzere, çok sayıda kamu kuruluşu görevli, ama asıl "patron" TOKİ gibi görünüyor. Kamunun yanı sıra çok sayıda inşaat ve müteahitlik firması, teknoloji firması ihalelerde görünüyor.

Bunların anlamı ne?

Hükümet, biz Sağlıkta Dönüşüm diye "tam gün", "kamu hastane birlikleri" vb ile uğraşırken, asıl büyük değişikliği Kamu Özel Ortaklığı üzerin-den planlamış durumdadır.

Bu değişikliğin yasal dayanağı Anavatan Parti-si (ANAP) döneminde çıkarılan, daha sonra Sos-yaldemokrat Halkçı Parti (SHP) tarafından Ana-yasa Mahkemesine götürülüp, bazı maddeleri iptal edilen Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'dur (1987 tarih ve 3359 sayılı). Ayrıca Kamu İhale Kanunu ve AKP döneminde yapılan bazı değişiklikler de bu adımın yasal dayanaklarıdır.

KÖO ile birlikte, devlet özel (yerli-yabancı) şir-ketlere arsa sağlayacak, bu arsa üzerinde sağlık

tesisi yapmalarına izin verecek, karşılığında -şimdi-lik- destek ve laboratuar hizmetlerin sunumunu özel şirketlere devredecektir. Bu yasayı "kamu has-tane birlikleri" yasa tasarısı ile birlikte okuduğu-muzda, sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesinin derecesi daha net olarak anlaşılır.

Yeni bir sağlık "düzeni" tesis edilmektedir. Bir "fabrika düzeni". Örneğin, Ankara'da varolan yatakların neredeyse 1/3'ü bir araya toplanarak, bir toplulaştırma yapılmaktadır. Kamu personel rejimi değişikliği ve özelleştirme birlikte ele alındığında, taşeron çalıştırmanın ön planda olduğu bir "fabri-ka düzeni" görülmektedir. Özellikle sosyal hakların sınırlandığı ve çalışma koşullarının zorlaştığı bir "düzen"...

Muhtemel bazı değişikliklerle, bu kampüslerde yabancı sağlık personelinin çalışmasına olanak sağlanacak, özellikle hizmet sunumu özelleşmesin-de yer alan çok uluslu şirketler, kendi temin ettiği tıbbi teknoloji ve teknikleri kullanan personeli ithal edebilecektir. "Star transferler" dönemi gün-deme gelecektir.

Bu arada, kampüsler tamamlandıkça, şehir merke-zinde bulunan devlet sağlık tesislerinin taşınması gündeme getirilecektir. Taşınan tesislerin, büyük şirketlere-yine ihaleye katılanlar öncelikli olabilir-alışveriş ya da iş merkezi olarak devredilmesi söz konusu olacaktır.

Sağlık alanı, yerli ve yabancı sermaye grupları-na yeni bir değerlenme alanı olarak sunulalı çok zaman olmasına karşın, böylesine kapsamlı bir değişiklik şimdiye kadar yaşanmamıştı. Sağlık kampüsleri ile birlikte, kamu sağlık kurumları ve sağlık alanı, sermayenin ciddi bir istilası ile karşı karşıya kalacak, çalışanların çalışma ve yaşam koşulları bu istila ile şekillenecektir.

Sağlık çalışanı örgütleri, bütünü görmeyip, tek tek önlerine konulan "tam gün" ve benzeri konu-larla uğraşmayı bırakıp, fotoğrafın bütününü kav-rayıp, müdahale olanaklarını aramaları, bunu yaparken sermayenin salt sağlık alanında değil, tüm emek üzerine saldırıda bulunduğu gerçeğini akıllarından çıkarmamaları daha akılcı olacak-tır.(AS/EÜ).l

*İzmir - BİA Haber Merkezi/18 Haziran 2010, Cuma

t ü r k t a b i p l e r i b i r l i ð i

Referanslar

Benzer Belgeler

Laodikeia sınırlarında yer alan Korucuk kurtarma kazısında 1a No’lu tekne mezar içerisinde bulunan çömlek, form olarak Akçapınar buluntusuyla benzerdir.. Ancak, kulp

Karşılıklı kenar uzunlukları eşit ve bütün açıları 90° olan dörtgene dikdörtgen denir.. Dikdörtgen paralelkenarın açıları 90°

Şinasi gibi büyük yazar ve eser lerle temasa gelmemiş olmala­. rının delilinden başka

All cases of violence against children, including sexual abuse, especially against women and to support the needs of victims in cases of domestic

Çok ciltli eserlerde kataloglanan cildin numarası, tüm ciltler bir aradaysa takım ISBN i kayıt edilir.. NOT: ISBN arasında tire-boşluk

*Küre içinde alınan, değişmeyen noktaya merkez, merkez ile küre yüzeyi üzerinde alınan noktaları birleştiren doğru parçasına da kürenin yarıçapı

Söz konusu öğrencilerin medya okuryazarlığını tanımlamaları; en çok kullandıklanyla bilgi merkezlerinde bulunması gereken medya ürünleri ve bilgi kanalları

Marmara University Journal of Economic and Administrative Sciences is an academic journal semi-annually published in June and December.. Our journal is internationally indexed