• Sonuç bulunamadı

Görsel Algılama Açısından Renk Kullanımı ve Etkileri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Görsel Algılama Açısından Renk Kullanımı ve Etkileri"

Copied!
182
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Prof. Dr. Halil Akdeniz’e ait olan bu Yüksek Lisans Tezi, aşağıda sarı renk

ile vurgulanan bilgiye istinaden ve Hocamız’ın kendisi ile yapılan telefon

görüşmesi sonucunda tezin taranarak açık arşivimize yüklenmesine izin

verilmiş ve bu doğrultuda koleksiyonumuza eklenmiştir.

Prof. Dr. Halil Akdeniz’in çalıştığı kurum web sayfasından alınan bilgileri aşağıdaki gibidir: 1944 yılında Antalya’da doğdu. Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş Bölümü’nü bitirdi(1962-65). Devlet Yurtdışı ihtisas sınavını kazanarak Almanya’ya gitti. Berlin Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde –HdK, Berlin (bugünkü Berlin Güzel Sanatlar Üniversitesi) lisans ve uzmanlık öğrenimi gördü(1968-74). Ege Üniversitesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi’nde; Görsel Algılama Açısından Renk Kullanımı ve Etkileri konulu tezi ile yüksek lisans(1982), İzmir Körfez Kirlenmesi Üzerine Sanatsal Değerlendirmeler çalışması ile sanatta yeterlik(1984), Çağdaş Resim Sanatında Kuram(Düşünce Boyutu) ve Türk Resim Sanatına Yansıması Üzerine Bir Araştırma konulu tezi ile doktora(1990) dereceleri aldı. 1986’da yardımcı doçent, 1987’de doçent, 1994’te profesör oldu. Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü (bugünkü Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi), Ege Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Bilkent Üniversitesi ve Anadolu Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak çalıştı. Ege, Dokuz Eylül ve Bilkent Üniversitelerinde Resim ve Güzel Sanatlar Bölümleri’ni kurdu. Bu üniversitelerde bölüm başkanlıkları fakülte kurulu üyelikleri, üniversite senatosu ve üniversite yönetim kurulu üyeliklerine kadar çeşitli kademelerde görev aldı. 1996-2001 yılları arasında T.C.Bonn ve Berlin Büyükelçiliği Kültür Müşavirliği ve 2001’de Kültür Bakanlığı Bakanlık Müşavirliği görevlerinde bulundu. 2001-2005 yılları arasında Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak çalıştı. Türkiye’de ilk kez sanat bilimini kurarak Anadolu Üniversitesi’nde (2003) ve Işık Üniversitesi’nde(2008) Sanat Kuramı ve Eleştiri Yüksek Lisans Programlarını açtı.

Halil Akdeniz, Çağdaş Türk Sanatı alanında eserleri ve araştırma yazıları ile tanınır. Son dönem çalışmalarına kaynaklık eden 1978’li ve 1980’li yıllarda “İzmir Körfez Kirlenmesi ile İlgili Görsel Değerlendirmeler” adlı resim dizisiyle başladığı ve yaşadığı çevrelerdeki fiziki çevre sorunlarıyla ilgili bilimsel araştırmalarla da desteklenen sanatsal çözümlemeleri, “İzmir Efes-Ören Görsel Notlar” dizisi ile devam etmiş, Anadolu’nun değişik kültür bölgelerini kapsayan bu çalışma dizilerinde “Anadolu Uygarlıkları-Kültürlerarası”, “Anadolu Uygarlıkları-Kültürçevresi”, “Anadolu Uygarlıkları-Kültür Logoları” ve “Anadolu Uygarlıkları-Kültür Bakiyeleri” üzerine yoğunlaşmıştır. Sanatçı, son dönemde “Kültür İmleri” adlı bir dizi işe yoğunlaşmış durumdadır.

Halil Akdeniz’in tüm bu süreçte ortaya çıkan, sanat ve sanat dışı öğelerin kullanıldığı çağdaş yorum ve sanatsal çözümleri içeren eserleri, birçok ulusal ve uluslararası sergi, bienal, trienal, sanat fuarları ve müze sergilerinde yer aldı. Sanatçı, birisi yurtdışında birincilik ödülü(altın madalya) olmak üzere iki uluslararası ve birçok ulusal ödüle değer görüldü. 1998 yılında başarıları ve Türk Sanatı’na katkıları dolayısıyla Cumhurbaşkanlığınca ‘Devlet Sanatçısı’ unvanı ile onurlandırıldı. T.C. Cumhurbaşkanlığı Köşkü Yeni Binası, “İç Mekanları Sanatsal Değerlendirme Projesi”ne sanatçı olarak seçildi ve kütüphane duvarına “Anadolu Uygarlıkları-Kültürlerarası” çalışmasını gerçekleştirdi. Eserleri yurtiçi-yurtdışı müze ve koleksiyonlarda yer almaktadır. Akdeniz’in Türk Sanatı ve sanatçılar üzerine yayınlanmış dört kitabı ve katalog yazıları, çok sayıda bilimsel yayın, araştırma, bildiri ve makaleleri ile birlikte hakkında yayınlanmış (ikisi henüz yayın aşamasında) dört kitabı ve ayrıca eserlerinin yer aldığı çok sayıda sanat kitabı ve katalog bulunmaktadır.

Halil Akdeniz, Almanya Münster Sanat Akademisi ‘Şeref/Onur’ üyesidir. Akdeniz aynı zamanda Uluslararası UNESCO-AIAP Plastik Sanatlar Derneği üyesi ve bir dönem bu derneğin Türkiye Ulusal Komitesi Ankara Temsilciliği Başkanlığını yaptı. UNESCO-AICA Uluslararası Sanat Eleştirmenleri Derneği üyesi ve aynı zamanda AICA’nın Türkiye Milli Komitesi kurucu üyesidir.

Halen İstanbul’da Işık Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Görsel Sanatlar Bölüm Başkanlığı ve Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat Bilimi Ana Bilim Dalı Başkanlığı görevlerini sürdürmektedir.

(2)

y a n

T.C.

EGE ÜNİVERSİTESİ GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ BİÇİMSEL SANATLAR BÖLÜMÜ

G Ö R S E L A L G I L A M A A Ç I S I N D A N

R E N K K U L L A N I M I V E E T K İ L E R İ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

HALİL AKDENİZ

İZMİR — 1982

(3)

T .C .

B t C t i i m S A i'A y Z M B i jj r u u

••rORf" ■&■ A Z G lZ iM A A*)IF.HU)

RJ3~' ‘¿'.Vlc.u-'irj: V I; W -K X JC tli

H

Yukselc Xi«an£ T e « i

(4)

J u r i B a ş t a ıu ile a Y ö n e t i c i s i ) : P r o f .D r . Doğan TUNA tiye Üye î P r o f .Dr .Ümit SiEDAROĞIiJ : E oç.D p.Ü lgür ÖNEN D ek a n lığ a T eslim T a r ih i Savunma T a rih i Onay T a r ih i é 24 Mart 1982

(5)

-I-Î Ç İ N D E K -I-Î I ı E R S a h ife No. İÇİNDEKİLER X ÖNSÖZ XIX GİRİŞ 1

1 . BOLÜM: GÖRSEL ALGILAMA

1 . 1 . ALGILAMA OLGUSU 4

1 . 2 . ALGILAMAYI ETKİLEYEN ÖNEMLİ ETKENLER 8

1 . 2 . 1 . U y a ra n la rı Guruplama ve Bütünleme E k ilim i 8

1 . 2 . 2 . A lg ıla m a d a İ ç in d e Bulunulan Ortamın E t k i l e r i 8

1 .2 .3 * A lg ıla m a d a Geçmiş Y a ş a n t ıla r ın E t k i l e r i 12

1 . 2 . 4 . D u y g u la rın , T a v ı r la r ı n veuGüdülenme . Durumu- 14

bun Algılem fe Ü zerin e E t k i l e r i l ' j

1 . 2 . 5 . A lg ıla m a Ü zerin e T e lk in in E t k i s i 15

1 . 3 . ALGILAMADA SEÇİCİLİK 16

1 . 4 . GÖRMEK VE ALGILAMAK 17

1 . 5 . GÖZ VE GÖRME OLGUSU 21

1 . 5 . 1 . Ç i f t Göz ve G örsel D e r in lik A lg ıla m a s ın ın 25

F i z y o l o j i k Yanı

1 . 5 . 2 . I ş ı k ve Görmeye İ l i ş k i n I ş ık Kuram ları 27

1 .5 .3 * Renk Görme 30

2 . BÖLÜM: RENK VE ETKİLERİ

2 .1 . RENGİN IŞIK VE ÖZDEKSEL KARIŞIM ÖZELLİKLERİ 37

2 . 1 . 1 . T op la m sa l-Ç ık a rım sa l Renk K a r ış ım la r ı 37

2 . 1 . 2 . Ç ık a rım sa l K a rışım la rd a Tam am layıcı Renk 42

K a rışım Ö z e l l i k l e r i

2 .2 . YAPISAL RENK ÖĞRETİLERİ 43

2 . 2 . 1 . O niki Bölümlü Renk Çemberi 44

(6)

-II-2.3* KONTRASTLIK-YEDİ RENK KONTRASTI 51

2 .3 * 1 . R e n k le r in Kendi A r a la r ın d a K o n t r a s t l ığ ı 52

2 .3 * 2 . A çık -K oyu K o n t r a s t ı 53

2.3*3* S ıca k -S o g u k K o n t r a s t ı 57

2.3*4-. Tam am layıcı K o n tra st 60

2 . 3 . 5 . E şzam anlı K o n tra st 62

2.3*6. Ö z n it e li k K o n t r a s t ı 66

2 .3 * 7 . A l ı r l ı k A la n ı K o n t r a s t ı 68

2 .4 . UYUM-RENKLERDE UYUMSAL ÖZELLİKLER 72

2 .5 * RENKLERİN DERİNLİK ETKİLERİ 77

2 .6 . RENKLERİN İZLENİM ETKİLERİ 8l

2 . 1 . RENKLERİN ANLATIMCI ETKİLERİ &4

2 .8 . RENK VE BİÇİM İLİŞKİLERİ &9

3 . BÖLÜM: TOPLU KULLANIM MEKANLARINDA RENK VE RENK UYGULAMALARI

3 .1 . TOPLU KULLANHvl MEKANLARI 94

3 .2 . RENGİN TOPLU KULLAN EVİ MEKANLARINDA DEĞERLEN- 96

DİKİLMESİ *„6

3 . 2 . 1 . R engin N i t e l i k l e r i n e Göre K u lla n ım ı 96

3 . 2 . 2 . M imaride Renk 99

3 . 2 . 3 . Renk K u lla n ım ın ın S a n a tsa l D e ğ e r le n d ir ilm e s i 102

TEZİN SONUÇLARI 138

KAYNAKÇA 145

EKLER:

EK I - RESİMLERİN LİSTESİ I

(7)

Renk k u lla n ım ı ve- e t k i l e r i , s m e. t â a l o lg u la rd a n günlük yaş emin g er elesin itile r i n e , ya da günlük yaşamın g e r elenin inle r inden sa­ n a t s a l d o ğ c r l m d l r n e l ere.'.d.ek! g e n iş b i r a la n ı kapsam aktadır, Eu a la n la r d a k ü lle n in ve- d e ğ e r ia ıd ir m e lo r d e renle, çoğu k e s ,

ya y a lın u y a r ı c ı - i ş a r c t s e l ö z e l l i k l e r i n d e ya d^ g e n e ll ik le

çoğu s a n a t ç ıla r d a v e k u ll a n ı c ı la r d a olduğu g i b i , k i ş i s e l t a d la r düzeyinde k a r a r l a r l a k u ll r .n ıl ı p d e ğ e r le n d ir ilm e k t e d ir . F izy o­ l o j i k ve p s i k o l o j i k d e ğ iş ik e tk i g ü ç l e r i bulunan renk, d e ğ iş ­ ken ve g ö r e c e l i e t k i g ü cü y le her zaman hoşlanma.yı ya da red­

detmeyi do k a çın ılm a z ola ra k b i r l i k t e g e tir m e k te d ir , Ancak

tüm b u n la ra k a r ş ın , r e n k le r in e t k i l e r i n i olu ştu ra n tem elde be­

l i r l i y a s a la r bu lunm aktadır, ^enk olgusundan y e t e r in c e ya ra r­

lanabilm ek i ç i n , r e n k le r a ra s ın d a k i i l i ş k i l e r i n ve bu n la rın d a y a n d ığ ı y a s'.1 a r ın , in sa n ın f i z y o l o j i k v c p s i k o l o j i k yönüne i l i ş k i n y a n la n ın b ilin m e s i gerekm ektedir*

Eu ça lışm a n ın am acı, r e n g i bu b o y u tta incelem e]: v c r^nk k u lla ­ nımında bugün u la ş ıla n çek yön lü toplum se.l i ş l e v l j . s a n a ts a l k u lla n ırı ö r n e k le r in i o lu ştu ra n ç a lış m a la r ü z e r in d e b i r değer­

lendirm e yapmaya çalışm ak o l a c a k t ır . G e çile n incelem e örnek­

le r in in çoğu g e n iş uzman kadrosu ça lışm a e k ib i ü r ü n le r id ir . Araştırm a konun doğrultusunda, b u n la r ı d e ğ e r le n d ir ir k e n h iç şü p h esi.' e k s ik le r in ve h a tta y a n ılg ıla r ım da o l a b i l m i ş t i r , in c e le n e n a la n la r ın g e n iş kapsam lı oluşundan i l e r i g e le b ile c e k ek si1.: l e r im in b a ğ ışla n , m i n i d ile r im . Y ap ıla ca k u y a rı ve e l e ş - t i r i . l c r i n bu alanda i l e r i d e yapacağım ç a lış m a la r a ı ş ı k tutarak büyük k a t k ıla .r ı o l a c a k t ı r .

(8)

Lu çalın m anın o rta y a ç ı k ı ş ı s ü r e s in c e , yakın i l g i l e r i y l e k ıy ­ m e tli :’ m ı n l '. r ı n ı a y ıra ra k ç a lış m a la r ın a yontan v e c l o ş t i r i -

1- r i y l büyük k a t k ı l a r ı ola n t e z y ö n e t ic in Sayın P r o f .D r .- I n g . Doğan T U I;fy a , ça lışm a s ü r e s in c e y in e yalcın i l g i ve d e s te ğ in i

gördüğü. ı o ölün b a ş k a n m ış Sayın P r o f .Dr .Adnan Gül orman1 a

t eş elektir 1 er imi sunar m .

A y rıca ça lışm a n ın g e rçe k le şm e sin d e d e ğ e r l i k a t k ı l a r ı bulunan Sayın D oç.D r.Süm er G ü rel, v e Öğ.Gör.Dr.lüanık S.Arkun’ a, kay­ nak ç e v i r i l e r i n d e y a r d ım la r ın ı gördüğün Sayın İ n . Gün i İ l a Gürk.on, As.Dr.Oğuz. A d a n ır, As.Faruk Ila lk rn , As.Aden Genç,

As. en g iz V e k il vo U z,A ydın A kdeniz’ e kaynak d erlen en s ı r a s ın ­ da g ö s t e r d i k l e r i k o l a y l ık v e i l g i l e r i i ç i n P a ris ve Stockholm m etrosu y ö n e t i c i l e r i Sayın ilr .A .S o u la t v o &aym K r.A .^ o so n - v a ld ’ a , ça lışm a n ın d a k t i lo y.asınındaki y a rd ım la rı i ç i n Sayın D n.hcrir.an F esügay^c, b a s ın i ş le r in d e emeği geçen Falnilte mensup" a rın a a y r ı a y r ı v o çalışm alarım d a bana güç veren eşim ve k ızım a te şe k k ü r ederim .

(9)

G İ R İ Ş

İnsan yaşamı ve d a v r a n ış la r ı, top lu m sa l vo f i z i k s e l ç e v r e s iy ­

l e o i r bütünlük o lu ştu rm a k ta d ır. İn sa n ın iç in d e y a ş a d ığ ı çev­

reye t e p k i l e r i , orada m utluluğu ve doyum s a ğ la y a b ilm e s i, ken- cıi'ıi i ç i n d e yaşadı^ ı toplumun ve ç e v r e n in b i r p a r ç a s ı olarak duyup yaşam asına b a ğ l ı görünm ektedir.

İç in d e y a ş a n ıla n f i z i k s e l çevreden kaynaklanan b i r d i z i yaşan­ t ı l a r v a r d ı r . B a zı y e r l e r çok g ü z e l, i ç a ç ı c ı bulunurken, ba­ z ı y e r le r d e n b i l i n ç l i ya da b i l i n ç s i z b i r an önce k a çıp k u rtu l­

mak i s t e n i r . Bunda, daha önceden e d in ilm iş p s i k o l o j i k ve gör­

s e l y a ş a n t ı la r ı n , d en ey im lerin ve b e n z e ri başka e tk e n le r in ya­ n ış ı r a , o ç e v r e n in f i z i k s e l ve g ö r s e l ö z e l l i k l e r i e tk in olmak­ t a d ı r .

Dış çe v r e ü z e r in e e d in ile n tüm b ilg ile n m e le r in (en form a syon ), ^30-90 k a d a r ın ın görme duyusu y o lu y la , y a k la ş ık y a ln ız c a $ 1 0

k a d a rın ın ö t e k i duyu o r g a n la r ıy la k a z a n ıld ığ ı kabul edilm ek­ t e d i r ^ 1 ^.

F i z i k s e l o la r a k ç e v r e , b i r mekân-nesne, b içim -re n k örüntüsün- den olu şm a k ta d ır d e n i l e b i l i r . Mekânsal y a p ı iç in d e ç e v r e y i o - lu ş iu r a n n e s n e le r , b i ç im iy l e , r e n g iy le , o çevred e yaşayan in ­ sa n ı u y a r ı c ı , onun yaşama r it m in i b e l i r l e y i c i n i t e l i k t e d i r . Ot i o H erbert H a je k 'e g ö re , kent yaşamında b i r nesnenin i k i t ü r

-(1 ) L-ot har G erick e/K lau s S chöne, Pas Phanomen F a rb e, B e r lin : H c n s c h e llv e r la g , 1973, s . 143

(10)

I

l i i önemi v a r d ır . B i r i n c i s i ; in sa n ın kent olg u su iç in d e k i ya­ şamında a t t ı f ı her adımda n e s n e le r e n g e lle r o lu ştu ru r ve onu r a h a ts ız e d e r le r . Bu r a h a t s ız ed ilm e, k i ş i n i n düşünce dünya­ s ı n ı da k a p sa r, K iş i a t t ı ğ ı her adımda, b i r kent yaşamı iç iıv - do olduğunun, yürüyüşünün, g i t t i ğ i y e r in b i l i n c i n d e olmak z o - ru n cV d ır. İ k i n c i s i ; n esn e, k e n tin mekan orga n izm asın ı tamam­ l a r , ya da mekanın organizma y a p ıs ı iç in d e b i r g ö r e v i y e rin e g e t i r i r . Ö rneğin b i r kent meydanında bulunan b i r a n ıt g i b i . Bu ve b e n z e r i i ş a r e t l e r l e in sa n , iç in d e y a ş a d ığ ı mekanı b i l i n ç ­ l e k a v ra r. B ö y le ce mekan boyu tu , nesne vo i ş a r e t l e r l e a n l a t ı l ­ mış o lu r . Bu nesne ve i ş a r e t l e r k i ş i l e r c e , mekandan a y r ı vo soyut o la ra k d e ğ i l , b e l l i b i r mekansal y a p ı iç in d e a lg ıla n ıp

( o \

a n l a ş ı l ı r l a r ' .

-2-Toplu k u lla n ım m ek an ların ın düzenlenm esinde toplumun ve çev­ r e s e l e t k i n l i k l e r i n ü y e l e r i ola ra k k i ş i l e r i n , v a r l ı ğ ı vc du­ y a r l ı ğ ı k a çın ılm a z görünm ektedir. K i ş i l e r i n ç e v r e y le i l i ş k i ­ l e r i n i n o lu m lu la ş tır ıİ m a s ın d a , bugün r e n k s e l o lg u la rd a n , ren­ gin e tk i gücünden büyük ö lçü d e y a r a r la n ılm a k ta d ır .

İn s a n la rın r e n k le r e k a r ş ı t e p k i l e r i , insan y a p ıs ın ın karmaşık­ l ı ğ ı ve in s a n la r ın ik lim ve k ü ltü r g e ç m iş le r in in f a r k l ı l ı ğ ı n e d e n iy le old u k ça f a r k l ı olm akla b i r l i k t e , re n g in ; in s a n la r ı

etk ilem e gü cü , g ö r s e l ve ç e v r e s e l algıla m a ya i l i ş k i n a n ım sa tı- c ı , im a jla r o lu ş tu ru cu ö z e l l i k l e r i olduğu g örü lm ek ted ir.

Bugün to p lu m s a l yaşamı kapsayan b e l i r l i t o p lu kullanım mekan- la r m d a , yaşamı o rg a n iz e e d ic i f i z i k s e l ve g ö r s e l fa k t ö r le r in düzenlenm esi yan ış ı r a , ayn ı zamanda in s a n la r ın duygu ve hayal d ü n y a la rın ı b e s l e y i c i , e ğ i t i c i ve b i l g i l e n d i r i c i ve de y a r a t ı­ c ı d ü ş ü n c e le r in i h a rek ete g e ç i r i c i gen iş kapsam lı s a n a ts a l de­ ğ e r le n d ir m e le r e g i d i l d i ğ i gözlem len m ek tedir. 2

( 2 ) K arin Thomas, Kuns t - P r a x is H eute; Eine Dokumentation der a k tu e lle n Ästhetik*, K öln : V e rla g K.DuMont ich a u b e rg , 1972, s . 208

(11)

ftıa el s a n a tla r d a , s a n a t s a l ü re tim in şim d iye değin a l ı ş ı l a g e l ­ miş p r a t i ğ i toplum a s e r g i formu iç in d e v e r i l m i ş t i r .. Bunun et­ k i a la n ı ü z e r in e son zamanlarda b i r t a r a ft a n s ü r e k li büyüyen s o r u la r ve e l e ş t i r i l e r y ö n e l t i l i r k e n , b i r ta r a ft a n da müze ve

g a l e r i l e r d e b e l i r l i e n t e l le k t ü e l a z ı n l ı ğ ı n y a r a r la n a b ild iğ i sanat y a r a t ı l a r ı ve s a n a t ç ı ö n e r i l e r i , toplumun p r a tik yaşam a la n la r ın a kaymaya b a ş la m ış t ır . Bugün bunun en somut örn ek le­ r i , ç e v r e ve kent p la n la m a sı ç e r ç e v e s in d e k e n t s e l d ış mekan­ la r d a ; y o ll a r d a , ca d d e le r d e ve m eydanlarda, t o p lu kullanım mimari i ç m ekanlarda; büyük s e r g i s a l o n l a r ı , t i y a t r o ve gös­ t e r i s a l o n l a r ı ve de günlük yaşamda zoru n lu olarak için d en ge­ çilm ek ve k u lla n ılm a lı durumunda olein is t a s y o n la r ve term in a l­ l e r g ib i m ekanlarda d e ğ iş ik uygulam alar iç in d e görü lm ek tedir. Bu mekanlar a r t ı k , b e l i r l i b i r i ş l e v i y e r in e ¡ g e t i r i c i f i z i k ­ s e l k o ş u l l a r ı sa ğ la y a n , g e r e k li tek n ik donatım , y a lın u y a r ıc ı ve y o l g ö s t e r i c i renk v e i ş a r e t l e r i n bulunduğu mekanlar olma­ nın ö t e s in d e , a y n ı zamanda top lu m sa l a çıd a n başka g ö r e v le r i de yüklenen mekanlar durumuna g e lm e k t e d ir le r . L o l a y ı s iy l e renk k u lla n ım ı ve e t k i l e r i de bu mekanlarda, uyar ı c ı - i ş 1 e vs e 1- s anat s a l b i r k u lla n ım ve e tk i bütünlüğü g ö ste rm e k te d ir.

Konu önce r e n g in , p s i k o l o j i - f i z y o l o j i - f i z i k b ilim d a lla r ın d a konuyu i l g i l e n d i r e n y ö n l e r i y l e in c e le n ip , son ra da t o p lu k u l­

lanım m ekanlarındaki renk v e renk uygulam alarında s a n a ts a l yak la ş ım la r o la r a k d e ğ e r le n d ir ilm e y e ç a l ı ş ı l a c a k t ı r .

B i r i n c i bölüm de; g ö r s e l a lgıla m a ve renk görme olgu su ,

İ k in c i bölüm de; ı ş ı k ve ö z d e k se l renk k a rışım ö z e l l i k l e r i n e d a y a lı i l i ş k i l e r v e e t k i l e r i ,

Üçüncü bölüm de; t o p lu ku llanım m ekanlarında renk ve renk uy­ gulam aları b iç im in d e i n c e le n e c e k t ir .

(12)

*■ . . . . - . ....

1 . E Ö I Ü M

G Ö R S E L A L G I L A R A

1 .1 . ALGILAMA OLGUSU

İnsan, duyu o r g a n la r ı ve duyum m ekanizm aları a r a c ı l ı ğ ı i l e çe v r e s in d e n s ü r e k l i u y a r ıl a r ( x ) a lm a k ta d ır. U y a rıla r ın a lın d ı­ ğ ı nesne ya da durum ların d e ğ e r l e n d i r i l i p yorumlanması, yani a lg ıla n m a s ı; alınm akta olan d u y u m l a r ı n ^ d ı ş ı n d a başka b i l g i ­ lendirm e k a y n a k la r ın ın da e tk in olduğu dinamik ve karmaşık b i r olgu o la ra k g ö rü lm e k te d ir.

B ir tanımlamaya g öre "A lg ıla m a "

" ( . . . ) n e s n e le r in , ö z e l l i k l e r i ve i l i ş k i l e r i y l e duyu or­ g a n la r ı ü z e r in e e t k i s i sonucu duyusal b i r bütünlük i ç i n ­ de o lu şa n g ö r ü n t ü le r id ir . A lg ıla m a ,g e n e tik olarak duyum t e m e li ü z e r in d e o lu ş u r , b m u n la b i r l i k t e duyumların b a s it b i r b i l e ş i m i d e ğ i l , duyumsal yansımanın yen i b i r k a li t e

-(x ) Uyaran, u y a r ı: Organizmayı e tk ile y e n h em an gi b i r güce

uyaran, ya da u y a r ıc ı nesne d e n ir . İnsan, her an çe v re ­ sin d e n g e le n ç e ş i t l i u y a r ıla r ın e t k is i a l t ı n d a d ır . Uya­ r a n la r çe v r e d e olup b it e n e n e r ji d e ğ i ş i k l i k l e r i d i r . Bun­ l a r mekanik, j i ş ı s a l ve kim yasal o l a b i l i r . F i z i k s e l ve k im y a sa l ola n bu d e ğ i ş i k l i k l e r y e t e r in c e k u v v e tli o lu r s a ,

duyu o r g a n la r ın ı e t k i i e r . Göze çarpan ı ş ı k , renk ve ş e k i l ­ l e r , k u la ğa g e le n s e s l e r b i r e r u y a r a n d ır .(B k z .F e r ih a B a y - mur, Genel İ s i k o lo j j , İ s t a n b u l; İn k ıla p ve Aka K it a b e v ie r i I: o 1 1 . F t i . 1 9 7 8 ,s .'887

(x x ) Duyum: Çevreden organizmaya çarpan bütün f i z i k s e l u y a r ıc ı­ l a r , b e l l i duyu o rga n la rın d a kim yasal ya da e le k t r ik s e l d e ğ i ş i k l i k l e r e neden o lu r la r .Bu d e ğ i ş i k l i k l e r i n meydana g e t i r d i ğ i s i n i r akım ının b e l l i s i n i r y o lla r ın d a n geçerek

beyne ulaşm asına duyum d e n ir . (Blcz .E erih a B a y m u r;a .g .y .s .99)

(1 ) Gecrg K laus/M anf red Buhr, Ph i l osoph is e h cs Wirt er buch , Band 2, B e r lin ; Das eu rop ä isch e Buch, 19*72,s . 1135

(13)

s i d i r . ( . . . ) A lgılam a kendi bütünlüğü iç in d e o b j e k t i f g e r - Çeğin g ö r s e l görüntüsünü o lu ş t u r u r , bunda; y a ln ız c a d ış görüntü ve y ü z e y s e l i l i ş k i l e r , te k b a ş ın a lık ve r a s tla n ­ d ı d e ğ i l , b u n la r la b i r l i k t e i ç ö z e l l i k l e r , g e n c i ve zorun­ lu i l i ş k i l e r de k a p s a n ır .” Çevreden g e le n e t k i l e r i n duyu o r g a n la r ın ı u y a r d ığ ı, b ö y le c e s i n i r a k ım la rın ın meydana g e l d i ğ i , s i n i r a k ım la rın ın beyne u- la ş m a s iy le de duyum o l a y ı i l e b i r l i k t e b i r a lg ıla m a n ın gerçek­ l e ş t i ğ i b ilin m e k t e d ir . A slın d a f i z i k s e l ve kim yasal oluşum lar o lc n duyum ların z ih in d e a lg ıla m a y a n a s ı l dönüştüğünü b ilim he­ nüz tam o la r a k ç ö z e b ilm iş d e ğ il d ir !^ A n c a k algıla m ad a , duyum s ü r e ç le r in i n e tk in oldu ğu kabul e d ilm e k te d ir . Günlük yaşamın b ir ç o k k o ş u lla r ın d a d e ğ iş ik duyum s ü r e ç l e r i aynı anda e t k in lik

g ö s te r m e k te d ir , ö rn e ğ in n e s n e le r ve b a z ı durumlar y a ln ız gör­ mekle k a lm a yıp , a y n ı zamanda i ş i t i l i p k o k la n a b ilir d e . A lg ıla ­ ma, ö z e l b i r duyum s ü r e c in e , örn eğ in y a ln ız c a görmeye i l i ş k i n

olduğu zaman b i l e görülenden daha f a z l a s ı y l a gerçekleşm ekte­ d i r . B ir k ok a rca resm i görüldüğünde bunun n a s ı l koktuğu da a - n ın s a n ır . Uyarımı a la n duyu o rg a n la rın d a oluşan b i r takım s i ­ n ir a k ım la r ıy la b i r l i k t e önceden k a za n ılm ış duyum den eyim leri

('3') dc a lg ıla m a y a e tk in o lm a k t a d ır 'J' .

A lm n a k ta ola n duyum ların, y a ln ız c a te k b i r duyu orga n ın ın de­ n e y im le ri i l e s ı n ı r l ı olm a d ığ ı g ö rü lm e k te d ir. Yine görme süre­ c i ü z e r in e , R ich ard Gregory de b i z e ş u n la r ı s ö y l e m e k t e d i r :^

"Görme s ü r e c in d e , n e s n e le r in g ö n d e r d ik le r i ve gözün bey­ ne a k t a r d ığ ı b i l g i l e r i n d ış ın d a başka b ilg ile n m e kaynak­

l a r ı da e tk in o lm a k ta d ır . Bu g e n e l ola ra k n e s n e le r üze­ r in d e geçm iş d en ey im lerim ize d a y a lı b i l g i l e r i i ç e r i r . 2 3 (2 ) Baymur, a . g . y . , s . 124

(3 ) Norman 1 . îlunn, İnsan İ n tib a k ın ın E s a s la r ı, 2. C i lt 4 .b .

Ç e v i r i : Nahid T endar. İs ta n b u l; M i l l i Ugitim B a k a n lığ ı Ya­ y ı n ı , 1975, s . 180

( / ) R ich a rd L. G regory, Auge und Gehirn, zur Psychoph y si o l o g ie

des İ chens , Frankfurt am Main : V erla g R isch e r Taschen­

(14)

ö

-Bu d e n e y im le r y a ln ız c a görm eyle s ı n ı r l ı d e '- i l d i r . Görme­ den başka dokunma, tad ve koku alma, iş itm e vo b e lk i de i s i ve a f r ı d uyma s a y ı l a b i l i r . G örsel a l g ı kapsamı i ç e r ­ s in d e n e s n e le r b i r e r b a s it r e t in a u y a r ı c ı s ı olmanın ö te ­ s in d e b i r ş e y d ir , t e ş n e l e r i n g e ç m iş le r i ve g e le c e k le r i a lgıla m a d a ö n e m lid ir ."

i.-orman 1 . Ilunn’ un a l g ı çözüm lem esine g ö r e ; duyum s ü r e ç le r in e

etk? eden s ü r e ç l e r , s im g e s e l vo e f e k t i f i ş l e v l i s ü r e ç le r o la ­ rak i k i ana gurüb? a y r ılm a k ta d ır

a) U ya rım la rın meydana g e t i r d i ğ i s i n i r e t k i n l i k l e r i , s i n i r s is te m in d e ' i s l e r 1 vo ' e t k i l e r ' b ıra k m a k ta d ır. I’aha son­ ra bu i z ve e t k i l e r , i l k durumu, vo y a ş a y ış ı te m s il ede­ rek b eyin d i' k a lm a k ta d ır. Bunlar b a z ı u y a r ıc ıl a r la y en i­ den e t k in li k k a z a n ır la r .

b) Her a lg ıla m a o la y ın d a ' e f f e k t i f ' y ö n le r bulunduğu ge­ n e l ola ra k k a bu l e d ilm e k te d ir . Geçmişte g örü len b i r nes­ ne y a da yasanan b i r durum, k a r ş ı l a ş ı l a n yeni b i r nes­ ne ya da ola y d a hoşa gitm e veya reddetm e, ya da b ir in in hoşuna g id erk en b i r b a şk a sın ın hoşuna gitm eyen y a ş a n tı­

l a r o l u ş t u r a b i l i r .

A lgılam a olgu su n a s im g e s e l ve c f f o k t i f s ü r e ç le r do katılm alcta- d ı r .

Ancak b u n la r ın , a lg ıla m a konusu v c a l g ı m ekanizmaları ü ze rin e h e rş e y i açıklam aya y e t e r l i bulunm adığı görü lm ek ted ir. Örneğin, b a z ı uyarım ş e k i l l e r i n i n herkeste, ayn ı a l g ı y a ş a n t ıla r ın ı o lu ş ­ turduğu b ilin m e k t e d ir . A lgılam ada i l k e l ö z e l l i k l e r olarak b i­ lin e n bu ö z e l l i k l e r , geçm iş y a ş a n tıla rd a n bakım sız g ib i görün­ m e k t e d ir le r . B u n la rın doğuştan var o la n a lgıla m a ö z e l l i k l e r i oldu ğu k a b u l e d ilm e k te d ir , ö rn e ğ in , i l k e l gurup lam alar ve ge­ om etrik y a n ılsa m a la rd a o rta y a çık a n durumlar gibi^ ^ .

P s i k o l o g la r , a lg ıla m a s is t e m in in , n e s n e le r in v. o la y la r ın ba­ s i t ö z e l l i k l e r i iç in d e b ir im le r h a lin d e guruplama e ğ ilim i o l -

duğu ü z e r in d e d u rm a k ta d ırla r. A lg ıla n a n ş e y , nesnenin durumu 5 6

(5 ) Iı.Hunn, a . g . y . ,s s.1 8 0 -1 8 1

(15)

dür-.c-ıi ya da /-ö n e l durumuyla i l g i l i vc olu şa n ctlci ö z e l l i k l e r i , tümüyle öt k i e t k i l e r i s e geçm iş y a ş a n tı ve d i ğl kabu 1 e d i İm ekt od i r .

görünm ektedir. Lu düzen i He e l vc d olu şta n ola ra k , deneyim lerden i l e r i g o l

-Gcncl o la r a l a lg ıla m a j alınm akta ola n duyum i l e önceden a lın ­ mış " ö r ü n t ü le r i ( im g e le r i) b i r îdim e l eti o y a p a b ile ce k biçim de, b r de duyumu o lu ş tu r a n ş e y l e r ü z e r in d e b i r l e ş

jurk g ib i önem li b i r z i h i n s e l ça lışm a o la ra k g

t i ra ek v o t o p la ­ rsa ö rü İm ekt ed i r v ' . A ln ln m a ed im i, y a ln ız c a alınm akta olan duyunla s ı n ı r l ı olma- d ı ı g i b i a lg ıla m a n ın g e r ç e k l e ş t i ğ i a n 'l a da s ı n ı r l ı bulunma- a r k t a d ır . Sanatda g ö r s e l düşünce ü z e r in e çok önemli a r a ş t ır ­ ım k r ı bulunan llu d o lf Amheim a lg ıla m a konusunda b i z e ş u n la r ı s oy1can elet ed i r : '

A lgılam a edim i h i ç b i r zaman i z o l e ed ilm iş d e ğ il ­ d i r . C, b e n z e r b i r d iz e e d im le rin en yen i b i r akışım durumudur. Bu b e n z e r a lg ıla m a ed im leri ' cemin t e gerçek­ le ş m iş ve z ih in d e yaşamaya devam eden e d im le r d ir . Bunun g i b i g e le c e k t e k i a lg ıla m a la r da zam anım ızdakilerden e t­ k ile n e r e k b i ç i m l e n i r . Depolanmış edim ler benzeri, yeni

e d im le re u p m s a ğ l a r . A lg ıla m a ,b u gen iş anlamda, ta s a r ­ lanm ış g ö r ü n t ü le r d ir ve bu, i l i ş k i l e r i n i yapılm akta o - la n duyum d e n e y im le r iy le b i r l i k t e i ç e r i r . ( . . . )H afiza n ın a lg ıla m a ü z e r in e e t k i l e r i oldukça k u v v e t l id i r . Bununla b i r l i k t e geçm işten k a za n ılm ış ta s a r ım la r y a ln ız c a , en son o la n la a r a la r ın d a b i r b içim ö z d e ş l i ğ i varsa zamanı­ mızda k u l H m ı l a b i l i r . "

Ç evresinden soyu tla n m ış y a lın b i r u y a rı alma ve y a ln ız c a o u- yarım la s ı n ı r l ı b i r a lg ıla m a g erçek leşm ed iğ in e ¿ö re algılam a­

da, beyne i l e t i l e n u y a rım la r guruplar h a lin d e örgüt 1 erimekte

vr b i r anlam, kaz anmak t ad ı r l a r . Yepyeni b i r nesne ya da o la y lı' k a r ş ı l a ş ı l d ı ğ ı n d a , bunu; daha önce k a r ş ı l a ş ı la n b i r ş e y le a çık ­

lama v e anlam landırm a e ğ ilim i duyulm aktadır. Algılam ada bütün- 7 8

(7 ) L a t i f e Gür e r , Temel D iza y n ’ da G örsel A l g ı, İs ta n b u l; İTÜTO Y a y ın la r ı, P a y ı: ö l , 19 7 0, s .8

(8) R u d o lf Arnheim, Ansch au lic h e s Denken 7 . / u f 1.

V e r la g II. DuKcnt", 1977, s .84

(16)

-8-lv.l; i lk e s in e d a y a lı o la r a k , te k b i r uyarana d e ğ i l , uyaran gu­ ru p la rın a t e p k i g ö s t e r ilm e k t e d ir . B ir nesneden a lm a n pekçok u yarım lar a n la m lı b ü tü n le r h a lin d e ö rg ü tle n m e k te d ir. B unların d ış ın d a a lg ıla m a d a önemli o lg u la rd a n b i r i s i de ’ Algılamada. De­

ğ işm ezlik 1 o lg u su d u r. Z ih in d e k i ta s a r ım la r ın algılam adaki et­

k i n l i ğ in e daha önce de d e ğ i n i l m i ş t i . A lgılam ada n esnelerden b i r takım duyumlar a l ı n ı r , bu n la r ta .n ın ır ve yorum lanır. Bu n e s n e le r ç e ş i t l i n i t e l i k l e r i y l e b i r k ere ö ğ r e n ild ik te n son ra, b u n la rla d e ğ iş i k durumlarda k a r ş ı l a ş ı l d ı ğ ı n d a , d e ğ iş ik a ç ı l a r ­ dan b a k ıld ığ ın d a b i l e , hep aynı h içim d e a l g ı l a n ı r l a r . A lg ıs a l mekanizmanın bu ö z e l l i ğ i s a y e s in d e d e, iç in d e yaşa d ığım ız me­ kan y e r l e ş i k düzeni iç in d e a lg ıla n a b ilm e k t e d ir .

1 .2 * ALGIikımAYI ETKÎLEYEi. ÖNEIİLÎ ETKE17LER

A lgılam a ü z e r in d e ç e ş i t l i etm en lerin r o lü olduğu b ilin m e k te -(n\

d i r . B unlar beş gurupta to p la n a b iİm e k te d ir Bunlardan :

1.2.1. Uyar^nl^n Guruplaaa vo Bütünle..o Ekilini

A l'ila c ın d a e t r a ft a n g elen u y a r ı c ı l a r anlam lı bü tü n ler h a lin ­ de kavranmakta, z ih in b u n la rı sü r d e li b i r toplama ve yorumla­

ma yapm aktadır. 9n y a lın nokta ve ç i z g i l e r i n b i l e b e l l i b i­

çim lerd e küm elendi ğ.i g ö rü lm e k te d ir. Gurup lamaya y o l açan ö z e l­ l i k l e r ; b e n z e r lik , y a k ın lık , s ü r e k l i l i k ve bütünleme olarak dört noktamda to p la n m a k ta d ır .

1 . 2 .2 , •lgıX:.--atn Bulunulan O rta m Et k i l -„rl

B ir n esn en in ya da durumun a .l g ı l a n ı ş ı n ı , iç in d e bulunulan or­ tamdaki ö t e k i u y a .r ıc ıla r e tk ile m e k te d ir . Bu yünden n e s n e le r çoğu kez oİdukk arın dan , f i z i k s e l g e rçe k le rin d e n f a r k l ı biçim ­

de a l g ı l a n ı r l a r . Nesne ü z e r in d e , nesnenin iç in d e bulunduğu

mekanın ve zamanın e t k i l e r i olm a k ta d ır. Bu nedenle her o la y ın

(17)

-9-a l ; .il-9-a n ış ın d -9-a k e n d isin d e n önce g e le n y-9-a d-9-a k e n d is i i l e d ir ­ l i k t e meydana g e le n "başka o l a y l a r ın e t k i s i görü lm ek ted ir, la n i ayn ı y erd e 'bulunan ya da b i r d i r in e yakın olan h erşey b i r b i r i n i e t k ile m e k t e d ir . F i z i k s e l g e r ç e k l e r i y le a lg ıla n a n

durumların k a r ş ı l a ş t ı r ı l m a s ı a ç ıs ın d a n konuya yaııı İs amali

Ş -k il? erden b ir k a ç örnek g ö s t e r i l e b i l i r . Örneğin, M ü lle r -ly e r yan ılsa m a sın d a ; e ş i t u zu n lu k ta k i i k i ç i z g i , u çla r ın d a k i ok b içim in d e t e r s t a k ılm ış a ç ı l a r n e d e n iy le b ir b ir in d e n f a r k l ı

( J o)

o la ra k , b i r i usun ö t e k i k ı s a , a lg ıla n m a k ta d ır ' ' . ponzo yan-cr.ls ması o la r a k b i l i n e n y a n ıls a m a lı ş e k i l l e r d e d o; g i t t i k ç e daralan i k i dobru a ra sın d a bulunan, a l t a l t a b i r b i r i n e para­

l e l i k i e ş i t u zu n lu k ta k i ç iz g i l e r d e n ve ayn ı durumda bulunan ik i e ş i t y u va rla k ta n ü s t t e l c i l e r , a lt t a k ile r d e n daha uzun ve büyü): ola ra k a lg ıla n m a k t a d ır . Bu ç i z g i ve y u v a rla k la rın , f i ­ z i k s e l e ş i t l i k l e r i n e k a r ş ın , f a r k l ı a lg ıla n m a s ı, yanlarında

( I ] '!

i l i ş k i d e b u lu n d u k la rı ç i z g i l e r n e d e n iy le d ir . 'B enzer b i r du­ run da Z ö lln e r yan ılsa m a sın d a g ö rü lm e k te d ir. B ir b ir in e para­ l e l büyük ç i z g i l e r , s ı r a i l e b i r i saya ö te k i s o la eğik olarak küçiik ç i z i l e r l e t a r a n m ış la r d ır . Ç i z g i l e r arasın d ak i bu i l i ş ­ k i l e r n e d e n iy le , büyük p a r a l e l ç i z g i l e r sa n k i p a r a le l d e ğ il ­

miş g ib i a lg ıla n m a k ta d ırla r ^ ^ ' . Aynı konuda örn ek ler ço ğ a l­

t ı l a b i l i r . F.enkler a ra s ın d a k i i l i ş k i l e r d e de benzer durumlar g özlem len m ek tedir. Ancak durum r e n k le r a ra sın d a k i i l i ş k i l e r d e çok daha karm aşık ola ra k o r ta y a çık m a k ta d ır.

R en k lerin y a ln ız c a uyumlu(harmonik) durumlarda e t k i l e r i i l e kendi g e r ç e k le r in in özdeş o l a b i l d i k l e r i , kendi g e r ç e k le r iy le

e t k i l e r i n i n ayn ı o lm a d ı” ?, durumlarda; r e n k le r in , dinam

ik-an-1. t im c i ya da eşza m a n lı( sim u lta n ) d e ğ iş e n yeni b i r e tk iy e g ir d ik le r ? k a b u l e d ilm e k te d ir . 10 11

(10 ) H crbert B ch o b e r/In g o R e n ts c h le r , Bas B ild a İs Ş chein der Vyiriclichk e i t .München: i'.oos v e r i . 1972, s . 36

(11) f c h o b e r /R e n t s c h le r , a . g . y . ,s s .36 -37 (12' £ c h o b e r /R e n t s c h le r , a . g . y . , s s . 34-35

(18)

Rengin ı i z i ı c s e l g e r ç e ğ i i l e onun algılam am ıza i l i ş k i n p s ik o - f i z y o l o j i k g e r ç e ğ i ü z e r in e Johannes i t t e n ş u n la r ı söyler^

•Tienk g e r ç e ğ i, re n g in f iz ik s e l-k im y a s a l t çalım lanabil en v e a n a liz e d i l e b i l e n boya p ig n e n t i, boya maddesi o la -

rak n i t e l e n d i r i l i r . ( . . . ) B ir renk, siy a h beyaz g ri g i­ b i akrom atik ya da b i r başka krom atik r e n k le (x ) veya b ir ç o k r e n k le i l i ş k i l e r iç in d e ancak kendi d e ğ e r in i ka­

z a n a b i l i r . Renk a lg ıla m a s ı, ren g in f i z i k s e l- k ir ıy a s a l g e r ç e ğ in e k a r ş ı , onun p s i k o - f z y o l o j i k g e r ç e ğ id i r ." J o s e ı A lb e rs de r e n g i, g ö r e c e l i ğ i en yüksek b i r sanat a r a c ı olarak g örü r ve " ( . . . ) re n g i n erd eyse h i ç b i r zaman f i z i k s e l durumundaki g i b i a I g ıla y a m a y ız ." d e r i 14^ J o s e f A lb e r s , f i z i k ­ s e l b i r deneyden h a r e k e tle o l a y ı ş ö y le a çık la m a k ta d ır ^ :

"Önümüzde, so ld a n sağa i ç l e r i s ı c a k , ı l ı k ve soğuk su d o lu ü ç kap k oy a lım . E lle r im iz i önce i k i u çta k i kapla­

ra soktuğumuzda, i k i a y r ı s ı c a k l ı ğ ı fa r k e d e r iz . Solda­ k i s ı c a k , sağdaki soğ u k tu r. E lle r im iz i kaplardan ç ık a -

r ı p t a i k i e lim iz i b ir d e n o rta d a k i i ç i ı l ı k su d olu ka­ ba soktuğumuzda, i k i a y r ı s ı c a k l ı k d u y a rız . B ir önceki duruı-ıda s ıc a k kapta ola n e lim iz bu suyu soğuk, soğuk suda bulunan e lim iz de s ıc a k o la r a k duyar, k a ptak i su­ yun s ı c a k l ı ğ ı , duyulan i k i s ıc a k lık t a n h i ç b i r i s i d e ğ il­ d i r . Suyun s ı c a k l ı ğ ı bamlardan a y r ı - ı l ı k - b i r d erece­ d i r . Burada, f i z i k s e l g e r ç e k lik le p s i ş i k e tk i arasında­ k i k a r ş ı t l ı k g ö rü lm e k te d ir. Optik alanda bu o la y b i z i r e n k le r d e ; r e n g i, f i z i k s e l g e rçe ğ in d e d e ğ il de başka b i r renk o la ra k görmeye g ö t ü r ü r ."

konuya i l i ş k i n a ra ştırm a ve bu alanda y a p ıla n d en ey ler in ce­ le n d iğ in d e i l g i n ç s o n u ç la r la k a r ş ıla ş ılm a k t a d ır . Örneğin, b i ­ r i s iy a h , ö t e k i s i beyaza çok yak ın d eğerd e, yan yana duran

i k i k a ren in o r t a la r ın a d a ir e b içim in d e o r t a değerde g r i l e r y e r l e ş t i r i l i p , g r i l e r e ç e v r e s in ö e k i kare r e n k le r i i l e b i r l i k ­ t e b a k ıld ığ ın d a ; i k i g r in in de aynı g r i olm asına k a rş ın , b i r

-(133) Johannes i t t e n , Kunst der E a rb e ,6.A u f l. S t u t t g a r t : Otto

H aier v e r i . 1976, s'. 17"

(x ) Akromatik ve krom atik r e n k le r : Renk k e lim e s i, günlük

d i l d e k u l l a n ı l d ı ğ ı anlamda y a ln ız c a r e n k l i li k içe r e n r e n k le r i "Krom atik" r enirler i içerm ez, renk t e r im i; be­ yaz g r i ve s iy a h ı da kapsam aktadır. B ilim s e l olarak renk­ l e r , krom atik ve akrom atik r e n k le r olarak ik iy e a y r ı l ­ m a k ta d ır la r . G e n e llik le re n k s iz k a bu l e d ile n beyaz, g ri ve s iy a h a akrom atik r e n k le r , r e n k l i l i k içe re n s a r ı , k ır ­ m ız ı, y e ş il,m a v i g ib i r e n k le r e de krom atik r e n k le r de­ n ilm e k t e d ir . (Bkz.Norman L.î-iunn, s s . 2 0 1 -2 02 ).

(1 4) J o s e f A lb e r s , I n t e r a c t i o n o f Co l o r .Köln:Verl.M .DuM ont, 1970, s . 117

(19)

• U ç » ►

b ir in d e n çok i a r k l ı g r i l e r ola.ra.lc göründüğü g örü lm ek ted ir. Griplerden g e le n ı ş ı n ı n f i z i k s e l olarak ö lç ü lm e s i h a lin d e her h-.? gric.en de g e le n ıs ılc n ik d a r ın ın a y n ı oldu ğu ve de g r i l e ­ r in di*: er k a r a k t e r i s t i k l e r i n i n de aynı oldu ğu saptanabilm ek-

o o i r . Bu g r i l e r ç e v r e le r in d e k i i l i ş k i y e g i r d i k l e r i b i r b i r i n — o.en çok f a r k l ı akrom atik re n k le rd e n ö tü rü , f a r k l ı görünmek—

o odi i l e r . n t r a fın d a siy a h k a re o la n g r i , yanındaki lcarede bu­ lunan g rid e n çok daha a ç ık b i r g r i o la ra k g örü lm ek ted ir. So- nuç olarak a ç ıl: g r i b i r akrom atik r e n g in , beyaz ü zerin d e ko­ ya; e t k i s i y a p t ı ğ ı h a ld e , koyu b i r renle ü z e r in d e a c ık g r i e t

-( j r \

c-k i s i y a p t ı ğ ı görü İm ec-k t ed i r v ' .

A3; roma t i k ve krom atik reni: l e r b i r l i k t e i l i ş k i y e g ir d ik le r in ­ de oluşan e t k i l e r sonucu y in e r e n lile r in kendi g e r ç e k le r in e göre f a r k l ı a lg ıla m a la r o rta y a çık m a k ta d ır.

N ötr g r i l i k t e k i b i r zemin ü z e r in d e bulunan beyaz ve siy a h ka­

r i .l e r â ç in o daha küçük boyda s a r ı renk k a r e le r y e r l e ş t i r i l d i ­

ğin d e; s a r ı , beyaz ü z e r in d e beyazdan daha koyu b i r e tk i i ç i n ­ de o lu p , yumuşak ve s icat, b i r k a ra k ter kazanm aktadır. Siyah ü zerin d e bulunan a y n ı s a r ı i s e , k u v v e t li b i r a ç ık değer o lu ş­ turarak soğuk ve s a ld ır g a n b i r e tk iy e g ir m e k te d ir . Durum, s i ­ yah ve beyaz ü z e r in d e k ır m ız ı renk ola ra k iz le n d iğ in d e ; k ı r ­ m ızın ın , beyaz ü z e r in d e k o y u la ş t ı ğ ı ve ı ş ı k l ı l ı ğ ı n ı büyüle ö l­ çüde b i t i r d i ğ i , fa k a t ayn ı k ır m ız ın ın s iy a h ü zerin d e daha da a y d ın la n d ığ ı ve dc. s ıc a k b i r k a ra k te r k a za n d ığ ı görülm ekte­ d i r . S iy a h ve beyaz ü z e r in d e mavinin durumu iz le n d iğ in d e ; be­ yaz ü z e r in d e m avinin d e rin b i r koyuluk o .İnat urluğu ve aynı zamanda da k e n d is in i ç e v r e le y e n b e y a z ı, s a r ı y la y a p ıla n de­ neye* ekinden daha da b o y a z l a s t i r d i ğ i g örü lm ek ted ir. Aynı mavi siy a h ü z e r in d e , a ç ık b i r k a ra k te r kazanarak d e r in liğ in e b i r aydınlanma g ö s te r m e k te d ir . Kromatik ren) l o r ü z e r in e g r i b i r renk y e r l e ş t i r i l d i ğ i n d e ; ö r n e ğ in , soğuk b i r mavi ve k ır m ız ı tuduncu ü z e r in e y e r l e ş t i r i l e n g r i l e r , soğuk mavi ü zerin d e

(20)

k ırm ız ım s ı, a y n ı g r i k ırm ız ıtu r u n c u ü z e r in d e mavimsi "bir ka­ rak ter k a za n m a k ta d ırla r. Ker i k i düzenlem eye de aynı anda ba­ k ıld ığ ın d a fa r k a ç ık ola ra k g ö r ü lm e k t e d ir .^ "7 '

K ırm ızı b i r renk ü z e r in e , b ir b ir in d e n f a r k l ı üç k ır m ız ı (x ) y e r l e ş t i r i l d i ğ i n d e ; k ır m ız ıla r d a n b i r i n i n a l t t a k i k ır m ız ı ta ­

rarından y u tu la ra k i k i k ır m ız ı o la ra k göründüğü sürülmekte­ d i r . Burada k ır m ız ıla r d a n b i r i i s t e r istem ez a l t t a k i k ır m ız ı­ ya yakın oldu ğu i ç i n bu k ır m ız ı a l t t a k i k ır m ız ı ta ra fın d a n yutulmakta ve so n u çta üç k ır m ız ı i k i k ır m ız ı olarak

görürunek-(13)

t e d ir . Bu durumlarda r e n k le r in zem ininde bu lm a n ren gin ,

k u v v e tli d e ğ i ş t i r i c i b i r r o l o y n a d ığ ı g örü lm ek ted ir.

Algılam ada b iç im ve r e n k le r e i l i ş k i n ola ra k görü len bu durum­ la r , günlük yaşamımıza d e ğ in uzanan ben zer o lg u la r , b iz e ard arda ya da b i r arada yaşanan o la y la r ın b i r b i r l e r i n i n a s ı l et­ k i l e d i ğ i n i v e bu e t k ile m e le r sonucu da f i z i k s e l g e rçe ğ in b i ­

re - b j r o la ra k a lg ıla n a m a d ığ ın ı g ö s te rm e k te d ir. A lgıla n a n şeyin iç i n d e bulunduğu ortam ın , onun çok d e ğ iş ik b iç im le r d e a lg ıla n a b ilm e s in e neden olduğu g örü lm ek ted ir.'

1 .2 .3 . A l g ı lamada Geçmi ş Yaşant ı l a r ın E t k i s i

Daha önce de d e ğ i n i l d i ğ i g i b i a lg ıla n a n n e s n e le r in ya da o la y ­ la r ın z ih in d e i z l e r i ve e t k i l e r i k a lm a k ta d ır. Geçmiş y a şa n tı­ lardan h e r b i r i k en d in e özgü ö z e l l i k l e r i y l e z ih in d e tasarım ­ la r oluşturm ak ta, bunlardan b i r i s i y l e k a r ş ı l a ş ı l d ı ğ ı zaman o nesne ya da o la y ın ö t e k i ö z e l l i k l e r i z ih in d e canlanmakta­ d ı r . Bunun g i b i bütün ..eçrniş y a ş a n t ıla r ın ve z ih in d e b i r i k -T l7) i t t e n , a . g . y . , s s . 17-18

(x ) B ir r e n g in ö t e k i renge göre f a r k l ı l ı ğ ı ; i k i etk en le or­ ta y a ç ık a b ilm e k t e d ir . Bunlardan b i r i n c i s i ; r e n k l i l i ğ i , tü rü (h ue) , İ k i n c i s i d e ; ren gin ı ş ı k l ı l ı k d e r e c e s i ,a ç ı k - koyu lu ğu i l e . Bu ik i etk en, renk f a r k ı n ı b e lirle m e d e ç o - ğu kez a y n ı anda e tk i e t m e k te d ir le r . (Bkz. A l b e r s ,s .46) 18 (18) A lb e r s , a . g . y . , s . 17

(21)

r/î?^ T--\fîctr2.:.İr. .T*T n V — - , -i- ^ r’’ • r . V . V . O U . -L 4

B ir bakıma h erkes z ih n in d e k i ta s a r ım la r ın a göre a lg ıla m a k ta - d ı r . liesn e ya da olaydan a lm a n s im g e s e l n i t e l i k t e k i ip u ç la ­ r ı , o nesne ya da o la y ın t a s a r ım la r ın ın z ih in d e canlanm asını sr 'l a r . Bu baz.an y a n lış a lg ıla m a la r a da neden o la b ilm e k te d ir. Bıı durum larda; b e k l e n t i l e r , b i r ş e y e k en d in i h a z ırla m ış olmak g i b i iç in d e bulunulan durumlar a lgıla m a ya etlcin olm ak tadır. B üylece a lg ıla m a d a , y a ln ız d ış a r ıd a n g e le n u y a r ıla r ın sa ğ la ­ d ı, ı malzeme i l e y e t in ilr a e d iğ i, buna z ih in d e n pek çok şeyin k . k ı l d ı ğ ı , h a t t a y a n lış o la r a k z ih in d e k in o ¿ ö r e b iç im le n d iğ i de g ö rü lm e k te d ir. H e rk e sin , b i r n esn eyi ya do. o la y ı kendine göre yorum lam asının en önemli nedeni buna bo.ğlrnm al.tm ır. Bu g çm iş y a ş a n t ıla r sa rm a lı in sa n ın a k lın a şu soruyu g e t i r e b i ­ l i r ; b ir e y le r d e k i geçm iş y a ş a n t ıla r ın ın f a r k l ı l ı ğ ı n a k a rş ın , n a s ıl o lu p ta ayn ı nesne ya da o la y la r orta k ö z e l l i k l e r i ç i n ­ de a lg ıla n a b ilm e k !e d ir , bu o r t a k l ı ğ ı n s ı n ı r ı nereye k adardır? Bu durum a lg ıd a k i d ok u sa l ö z e l l i k l e r l e aç ıklanab i İra e k t e d ir , ı . l . Avant v e Harry H e ls o n ’ a g öre

" ( . . . ) f a r k l ı b i r e y l e r i n , ayn ı u y a r ıc ıl a r a bazen n a s ı l ayn ı t e p k i y i bazen de a y r ı te p k i g ö s t e r d ik le r i a ç ık la ­ n a b i l i r . P o l a y ı s i y l e b i r kaleme bakan ik i b ir e y , normal renle ve mekan görüşüne sa h ip olmak k oşu lu i l e , kalemin r e n g i, büyüklüğü ve uzunluğu ve d iğ e r duyumsal n i t e l i k ­ l e r i ü z e r in d e u y u ş u rla r . A lg ıla r ın d a k i ö z, bu y a şa n tı­ la r d a k i b o y u t s a l ö z e l l i k l e r ü z e rin d e b i r uyuşum sa ğlaya­ cak ö lç ü d e b e n z e r d ir , fa k a t kalem in anlamı i k i gözlem ci i ç i n f a r k l ı d ı r . ( . . . ) z i r a kalem le ola n önceki y a şa n tı d o l a y ı s i y l e u y a r ıc ın ın u y a r d ığ ı doku f a r k l ı d ı r . "

A lg ıla r a y n ı zamanda b o y u tla r ın d a meydana çık a n herhangi b i r de' i n i k l i k i l e d e ğ işim e uğram aktakiırlar. N e sn e le rin a l g ı l a ­ n ışın d a o r ta y a çık a n b a ş l ı c a boyut a ç ı k l ı k t ı r . D o la y ıs ı i l e , b e l l i ba.zı y a n ılm a la r , ö z e l l i k l e dönüşümlü p e r s p e k t if y a n ıl­ sa m a la rı, ş e k i l l e r i n ç e ş i t l i k ıs ım la r ın d a k i a ç ı k lı k t a görü­

le n dalgalanmadan o rta y a ç ı k t ı ğ ı düşünülm ektedir' .

(19'» 1 .1 '. A vant/H arry K e lso n , "Al g ı Ku ra m la rı" . y e v i r i j l u r d a l r'ons e v e r . (T h e o rie s o f P erception-H andbook o f General Is y ch o lo g iy -W o lm a n , B .B . ( E d . ) ,P r e n ti c e - H a l l , 1973,p . 419-

¿45 .T e k s ir f.D e r s N otu «3 *U .£ osya l B ilm l.k a k . Izm ir .19 f9, s . 3 ) .

(22)

1 _T a v ı r l a r ın vejG^dl^enme Durgunun AJ^ı laxna Ü zer in e e t k i l e r i

X^jwColi d u y g u la rın , doğru , k e s in ve o b j e k t i f olarak a l g ı l a ­ d ı © n g e lle d ig i k a b u l e d ilm e k t e d ir . Anne ve b a b a la rın çoçük- la r ın m k u s u r la r ın ı d ışa rd a n b i r i s i kadar g ö re m e d ik le ri, dok­ t o r l a r ın k en d i y a k ın la r ın a t e ş h i s koymaktan ç e k in d ik le r i e s k i- denberi b i l i n e g e l e n durm alar o la r a k görüİmekt e c i r . Y ine b i r in sa n ın , çok s e v d iğ i b i r k im se y i o b j e k t i f ola ra k d e ğ e rle n d ire ­ m ediği, s e v d ik le r in i n k u s u r l a r ın ı, s e v m e d ik le rin in i y i yanlan r ın ı görmekte z o r lu k ç e k t i ğ i b ilin m e k t e d ir .

k u v v e tli güdülenme d u ru m ların ın da. y a n lış a lg ıla m a la ra y o l aç­ t ı ğ ı i l e r i s ü rü lm e k te d ir. P s ik o lo g îîurphy ve a rk a d a şla rın ın y a p t ık la r ı b i r deneyde; aç ve to k b i r gurup ö ğ re n ciy e e le k t r ik ­ le a y d ın la t ılm ış b i r b u zlu cam ark a sın d a n , b i r takım e şy a la rın g ö lg e lo r i g ö s t e r i l i p b u n la rın n c olduğu sorulduğunda, aç öğ­ r e n c ile r in daha çok y iy e c e k maddesi i s i m l e r i s ö y l e d i k l e r i gö­

rülmüştür^ .

Duygular ve güdülenme durum ları g ib i korku ve k a ygı ya da beıv- z e r i ruh h a l l e r i n i n , önceden z i h i n s e l b i r h a z ı r l ı k iç in d e o l ­ ma h a l le r in i n do a lgıla m a d a e tk in oldu ğu ve a l g ı aldanm aları­ na neden oldu ğu b ilin m e k t e d ir . P s ik o lo g «orman i . Hunn, z ih ­ nin önceden h a z ır o lu ş t a v r ı v c a lm a n u y a rım la rın bama göre dc.: e r l e n d i r i l d i ğ i ü z e r in e İçendi başından geçen b i r o la y ı şöy­

le a n la tır^ :

" P s i k o l o j i b in a s ın ın ç a t ıs ın d a b i r zamanlar beyaz f a r e l e ­ rim v a r d ı . P i r öğled en so n ra b ir ç o k f a r e l e r i k a f e s le r in ­ den çık m ış buldum. B a z ıla r ölmüş ve kısmen y e n m iş le rd i. P a r e le r in kaçmış o ld u k la r ın ı ve b u n la r ı yabani f a r e l e r i n yemiş o ld u k la r ın ı düşündüm. B ira z stı almak ü zere a şa ğ ı

indim ve t e k r a r y u k a rı ç ık ın c a önümde ve k a fe s in tam ya­ nında i r i v a h şi b i r g r i f a r e gördüm. H eyecanlı i d i , t i t r i ­ yordu , h e rh a ld e m erdiven lerden ç ık t ığ ım ı duymuştu. Sağ

elim de tuttuğum b i r kavanozu yavaş yavaş k a ld ırd ım ve fa ­ re y e a t t ım . P aren in k ım ıld a m a d ığ ın ı görünce çok hayret 21 22

(21) Baymur, a . g . y . , s . 132 (22) Hunn, a . g . y . , s . 194

(23)

1 5

-ext in . Cisme y a k la ş ın c a bunun k ı v r ı lm ış g r i ren k te b i r k a ğ ıt p a r ç a s ı olduğunu anladım* "

Noruan L. M nn bu durumu, tavan a ra s ın d a g r i f a r e l e r i n bulun­ duğu şü p h e sin in y a r a t t ı ğ ı h a z ı r l ı k l a i l g i l i ola ra k a lm a n uya­ rım ın o yönde d e ğ e r l e n d i r i l d i ğ i n i , norm al durunda k a k ıd ı ka— û l1' ola ra k g ö r e c e ğ in i ve bunu daha önce görn.eııir; olduğunu dü­ ş ü n e b ile c e ğ i b iç im in d e d e ğ e r le n d ir m e k te d ir i

1 .2 .5 . A l g ıl a : .a Üz e r in e T “ l i r in in ht h i s i

T elk in o l a y ı n ı n da a lg ıla m a y ı e t k i l e d i ğ i ve t e l k i n i n y a n lış a l­ gılam alara neden oldu ğu k a b u l e d ilm e k te d ir . K i ş i l e r i n p s ik o ­ l o j i k d u y a r l ı l ı ğ ı bunda büyüle ö lç ü d e etken olm a k ta d ır. Hipno­ t iz m a c ıla r ın , t e l k i n i n çok ç e ş i t l i b iç im le ıia d e n y a r a r la n d ığ ı h erkesçe b ilin m e k t e d ir . H ipnotizm ada uyutulan k i ş i n i n , t e l k i ­ ne a ş ı r ı d e re c e d e d u y a r lı duruma g e l d i ğ i g örü lm ek ted ir. Bu du­

rumdaki k i ş i l e r , k e n d is in i uyutan k i ş i n i n h e r s ö y le d iğ in i doğ­ ru ola ra k k a b u l edip h er d e d iğ in i yapma durum ıuıdadırlar.

T e lk in in norm al in s a n la r d a da e t k i l i olup onlarda da y a n lış a l g ı lam alara y o l a ç a b i le c e ğ i g ö rü lm e k te d ir. Purdue ü n iv e r s it e ­ s i P r o fe s ö rü F n iğ h t, b irg ü n s ı n ı f t a g ü z e l b.ir esans ş i ş e s in i n kapağını a ç t ık t a n son ra ö ğ r e n c il e r e kokuyu duyar duymaz e l l e ­ r in i k a ld ır m a la r ın ı s ö y le d iğ in d e , bütün ö ğ r e n c ile r in e l l e r i n i

k a ld ı r d ı ğ ın ı görm üştür. K night esans ş iş e s in d e ta ta m iy le ko­

kusuz b i r s ı v ı bulunduğunu sö y le m e k te d ir

P s ik o lo g la r , b i r s a n a t ç ın ın k a z a n d ığ ı ünün, y a r a t t ı ğ ı sanat y a p ıt ın ın k ıy m e t in in t a k d ir in d e çok e t k i l i olduğunu saptam ış­ l a r d ı r . Y a p ıla n b i r deneyde ; tanınmamış ressam lardan, t e r c i h iç in büyük d e r e c e fa r k la r ın a özen g ö s t e r i le r e k on resmin f o ­ t o ğ r a f ı a l ı n m ı ş t ı r . Her resme uygun b i r b a ş lık vc s a n a tç ı i s ­ mi bulunm uştur. Deney a ltm ış d ö rt yüksek ok u l ö ğ r e n c is i ara-- sm da uygulanm ış ve ö ğ r e n c il e r i n r e s im le r i, 'çolc g ü z e l1, 'hoş ' ,

'n e g ü z e l ne ç i r k i n ' , 'g ü z e l d e ğ i l ' , 'ç o k ç i r k i n ' i f a d e l e r i y l e 23 24 (2 3 ) Munn, a . g . y . , s . 194

(24)

de^Gilendir m e le r i s ö y l e n m iş t ir . R esim lere şu i k i t i p t e baş­

l ı ! ve s a n a t ç ı i s n i konm uştur: » Ç in li K ıs ; ç iz e n :-etha Hunt.

H.ıss H unt' ı tanınmayan b i r sanatkar iken adını l o ' s l ı o ya g e ç ir t e c e k k a d ar y ü k s e lte n b i r resim, g ü z e l b i r deseni ve

fevkalade reni: z e n g i n l i ğ i o la n b i r eser, (ile s s rs .Bryan,

Bryan and B ry a n , London' un s a t ı s kat o loğundan; bu resmi Mrs.

pau-'- icrm o th , Kov York * a 8 0 .0 0 0 d o la r a s a t m ış la r d ır .)'* İ k in c i gurupta i s e ; "S h a n g h a i'd a küçük b j r A m erik a lı l i s e ö ğ r e n c i­ s i k ız ta r a fın d a n ç i z i l m i ş en te re sa n b i r t a b l o . Ifai-Hungpau

l i s e s i n i n s e n e lik s e r g is i n d e i k i n c i l i k m ü k a fa tın ı kazanmış— x ı r %" g i b i . R e sim le r ü z e r in d e k i d eğ erlen d irm ed e; b i r i n c i gurup b a ş l ık b u lu n a n la r 'ç o k gü zel* ve * h o ş ' a ra sın d a , i k in c i gurup b a ş lık b u lu n a n la r ’ hoş* ortalam a d eğ e r le d e ğ e r le n d ir il—

n iş le r e i r . Sonuç o la ra k raüsbet t o İk in y a p ıla n gurubun, menfi

t e lk in y a p ıla n guruptan daha güzc:l bulıvıduğu o rta ra çık m ış-

t « . ' 25* '

1.5. ALCIUVjlSA' 6Zç: cIIIX

Duyu o r g a n la r ın ın , ç e v r e d e olup b i t e n l e r i n ancak s ı n ı r l ı b i r kısmına d u y a r lı o ld u ğ u , b e l i ? b i r g ü çte k i u y a r ıla r ın orga­

nizmayı e t k i l e y e b i l d i ğ i b ilin m e k t e d ir . İşitm e duyusu, gen el

olarak s a n iy e d e 20 den a z , 20.000 den çok se s t it r e ş im le r in e

d u y a rlı olam am aktadır. Bunun g i b i görme duyusu da ancak d a l­

ga b o y la r ı 390 i l e 760 m ilim ik ron a ra s ın d a k i ı ş ı n l a r ı g ö r e b il­

m ek tedir. B unlardan da organizm a ancak, kavramak ü z e re h a z ır

duruma g ir d ik le r in : , ya da d ik k a t i çek ecek kadar güçlü ve i l ­

ginç o l a n la r ı k a v r a y a b ilm e k te d ir . Gerek d ışa rd a n , gerek se or­

ganizmanın iç in d e n g e le n ç e ş i t l i e t k i l e r ve u y a r ıc ıl a r , k a fa­ mızda b u lm a n a n ı l a r , i s t e k l e r ve f i k i r l e r b i l i n ç alanına

girmeye ç a lış m a k t a d ır la r . İn sa n , bütün bu i ç ve d ış u y a rı­

c ıla rd a n çok az b j r k ıs m ın ı k a v ra y a b ilm ek te, g e r i kalan k ı s ­ mının b e l l i b e l i r s i z fa r k ın d a o la b ilm e k t e d ir . Sn açık ve. b i

-f X.')

l i n ç l i o la ra k k a v ra n a b ile n ş e y , ü z e r in d e d ik k a tin en çok (25) Kunn, a . g . y . , s . 1 3 3 -1 3 4 .

(x ) D ik k at: P s i k o l o j i d e , p s i k o - f i z i k e n e r jin in b i r nekta

ü z e r in d e top la n m a sı ola ra k tanım lanm aktadır. (Bkz.

(25)

1 7

-t o p la n d ığ ı f i k i r ya da nesne o la ra k g ö rü lm e k -te d ir. Geri ka-

L.unm o i r k ısm ın ın az çok fa r k ın d a , b i r k ısm ın ın da b i ç fa r k ı­

na varıla m am ak tad ır. »Organizma, ( . . . ) ç e ş i t l i e t k i l e r ara­

sında b i r s e ç in yarmak z o r u n d a d ır . 26 27^ Dikkat h a li olarak

'■i „ ı ! -j* >u aurıım3.c,rda, b i l i n c i n k a p ıla r ın ın b i r takım uyaran—

j-c-iP. ^aranıp p s ik o — f i z i k gücün, ancak i l g i duyulan s ı n ı r l ı b i r alan üzerinde, t o p l a n d ığ ı k a b u l e d ilm e k te d ir ,

r ı l .r a ra s ın d a o ik k a t in ve a lg ıla m a n ın b i r s e c i o

bulunmak t a d ı r . R u d o lf A m îıeim1 a g ö r e ; a lg ıla m a

l ik b i r çaba ve seçme i ş l e m i d i r . A lınan uya- i l i k ö z e l l i ğ i , amaca yöne-1.4-. GÖRK7E VE ALGILAMAK Dış dünya ü z e r in e b i l g i l e n m e l e r i n , tüm a l g ı l a r ı n önemli b i r bölümünün; ^80-90 k a d a r ın ın görme duyusu y o3-u i l e a lın ıp

beyne i l e t i l d i ğ i kabul e d ilm e k t e d ir . ^ ^

Çevremizdeki n e s n e l e r - g ö r s e l o la r a k , b içim ve re n k le rin e i l i ş ­ kin duru m 3ıarıyla;, ı ş ı k l ı l ı k : f a r k l a r ı , a ç ık -k o y u lu k ve renk f a r k l ı l ı k l a r ı , b u n la r a r a s ın d a k i s ı n ı r l a r g ib i g ö r s e l v e r i l e ­ r i i l e b e l i r l o n e b i l m o l c t c d i r l e r • Ancak, görme ve algıla m a sü - re sin d e , gözün a l d ı ğ ı b i l g i l e r i n ' , n a s ı l o3.up t a s i n i r akım­ l a r ı h a lin d e beyne a k t a r ı l d ı ğ ı , çe v re d e k i n esn elerd en b i l g i vc d en ey im lerin n a s ı l o lu ş tu ğ u soru su a k la ge3.m cktodir.

Richard L .G re g o ry , g ö r ü n t ü le r in vc u y a rım la rın beyne a k t a r ıl­ ması vc b ey in d e n e s n e le r i t e m s il e d ic i ö z e l l i k l e r i n oluşumunu

(26) Bayrnur, s s . 120-121. (27) Amhcim, s . 29«

(20) G crickc/S ch ön e, s . 14 3.

( 29) Erd en Aks oy .Ç ın a r lık t a Tasarım İ l e t i n vc Denet im-T as ar ım T e o r i l e r i , İ s t a n b u l: K aradeniz Teknik un iv e ra i t es i İnşaat ve M im arlık P a k ü lt o s i, 1 9 7 5 ,s . 127.

n

(x ) Gözün b i l g i kaydetme g ü cü :G ö z le rim iz b i r sa n iyede 10 b i t

(seçim i ş l e m i ) y a p a b ilm e k te d ir . Bu durum, b i l i n ç t e gerçek­ l e ş e b i le n seçim iş le m in in çok üstünde g örü lm ek ted ir. Bi - l i n ç sa n iy e d e ancak en f a z la 16 seçim işlem in e olanak ta ­ n ı d ı ğ ı kabul (d ilm ok t cd i r . (Bkz .Aksoy ,s ♦ 3.0G)

(26)

—JLS—

ş ö y le a çık la m a k o a d ır^ "0 ^ :

" ( . . . ) g ö z daha çok b eyn e, u y a r ım la rı s i n i r s e l e t k in li k l e r , yani s i n i r s e l e l e k t r i k d i z i l e r i h a lin d e , ş ifr e le n m iş b i l ­

g i l e r o la ra k y o l l a r . B ö y le c e s i n i r s e l u yarım la r, b e l i r l i b i r kod v e düzen i ç i n d e , b e y in e t k in li ğ i n e ve dokusuna uygun düşecek b içim d e o b j e l e r i t e m s il e d e r le r . Y a zı d i ­

lin d e bu durum; y a z ıy ı ta n ıy a n la rca , o n la r ın beyninde h a rf ve k e lim e le r b e l i r l i b i r anlam k a z a n ır la r . Harf ve k e l i ­ m eler, okuyucıınun b ey n in e et İti e d e r le r ancak b i r görüntü

o lu ş tu r m a z la r . B ira z d ik k a t e d ile c e k o lu r s a , s i n i r s e l e- dimin dokusu o b je y e uyum s a ğ la r ve bu b e y in i ç i n b i r ob­

j e d i r . "

Gestalt p s i k o l o g l a r ı , b e y in d e olu şa n g ö rü n tü le r ü zerin d e dur­ m u şlardır. Ve a l g ı y ı , b e y in d e k i e l e k t r i k l i b ö lg e le r in b i r de­ ğ iş in i o la r a k , yan i bu b ö l g e l e r i n , a lg ıla n a n n e s n e le r in biçim ­ le r in in b i r k o p y a s ı olduğunu i l e r i s ü r m ü ş le r d ir . Bu tanınm ış eşbiçim (Isom orphism us) kuram ının, a lg ıla m a ü z e r in e araştırm a­ l a r ı olumsuz yönde e t k i l e d i ğ i kabul e d ilm e k t e d ir , Çünkü, a l g ı ­ lama i l e i l g i l i b e y in b ö l g e l e r i n i n ö z e l l i k l e r i , a l g ı yanılma­ l a r ı ve d iğ e r g örü n g ü ler (fenom en) ü z e r in e h ip o t e z le r b a s it e in d irgen erek açıklanm aya ç a lış ılm a k t a y d ı. Günümüze dek, beynin bu b ö l g e l e r i n i n v a r l ı k l a r ı n a i l i ş k i n y e t e r l i k a n ıtla m a la r o l ­ madığından, ö z e l l i k l e r i n a çık la n m a sı i ç i n de y e t e r in c e bulgu­ la r ortaya çık a rıla m a m ış o la r a k g ö rü lm e k te d ir. Ancak bu alan­ daki ç a lış m a la r ın , a k ı l c ı a ç ık la m a la r ın , tümüyle, g özlem lere da­ yandığı b ilin m e k t e d ir .

G estalt p s i k o l o g l a r ı n m önem li b ir ç o k olgulara, fa r k ın a varmam­ dan dc i n d i k l e r i g ö r ü lm e k te d ir . Bunlardan örn eğ in , r e t in a ta ­ bakasında u yarılm a n ın m o z a y ik se l y a p ıs ın ın n e s n e le r in a lg ıla n ­ masını n a s ı l g o r ç e k l e ş t i r d i ğ i ü z e r in e b i r şey söylem enin z o r lu ­ ğunu d i l e g e t i r d i k l e r i k a b u l e d ilm e k te d ir .

P s ik o lo g la r , a lg ıla m a s is t e m in in , n e s n e le r in ve o la y la r ın ba­ s i t ö z e l l i k l e r i iç in d e b ir im le r h a lin d e gurup lama, e ğ ilim in d e olduğu ü z e r in d e d u rm u şla rd ır. B ir resim a la n ı i ç e r is in d e e ş it a r a l ı k l a r la d a ğ ılm ış n o k t a la r ı, a r a l ı k l a r ve s ı r a l a r h a lin d e 30

(27)

1 9

-la n tı bulunmayan bu n o k t a -la r , d e ğ iş k e n lik g ö ste re n b i r s ı r a l a ­ ma ya d e. k a r e l e r o la r a k a lg ıla n m a k t a d ır la r . Burada a lgıla m a s i s ­ tem inin, e tk in o rg a n iz a s y o n e ğ ilim i gözlem len m ek ted ir. B öylece algılam a s is t e m in in önem li b i r ö z e l l i s i k a bu l e d ile n , n esn ele­ rin duyusal b i r o rg a n iz a sy o n i ç i n d e görü ldü ğü , a lg ıla n d ığ ı gö­ rüşü o rta y a çık m a k ta d ır.B e y n in n e sn e le rd e n a lın a n b j l g i l o r üze­ rinde ç a lış m a s ın ı sürdürm ekte ve o n la r ı anlamlandırmaya ç a l ı ş ­ t ı ğ ı g ö rü lm e k te d ir. B ir k a r i k a t ü r i s t i n b a s i t b ir k a ç ç i z g i y l e ç iz d iğ i b i r yüzün, tam v^ anlam d o lu o la ra k kavranması, a l g ı ­ lanması, bu nede.ne b a ğ la n m a k ta d ır. Göz i ç i n g e r e k li b ir k a ç ç i z ­ gi a lın d ık ta n s o n r a , k a la n ın ın b e y in ta r a fın d a n tamamlandığı gö­ rülm ektedir. B irk a ç ç i z g i y l e ç i z i l m i ş bilm ec^m oi n i t e l i k t e b i r t e m iz lik ç i k a d m -k o v a ö rn e ğ in d e , beyn in anlam landırarak a ç ık se­

çil: kavrama ç a b a s ı g ö r ü lm e k te d ir . Resim de; ç i z g i l e r i n ilk ö n c e anlamsız b i r ç i z g i y ı ğ ı n ı o la ra k görü ldü ğü , ç i z g i l e r i n k ov a sı i l e b i r l i k t e t e m i z l i k ç i k a d ın ı g ö s t e r d iğ i s ö y le n d iğ in d e d o, ç i z ­ g ile r e ön cek i durum larından f a r k l ı b a k ı l d ı ğ ı ve ç i z g i l e r i n anla­ ma uygun o la r a k b ir b ir in d e n a y rılm a k ta vo n esn eyi oluşturmakta olduğu g ö rü lm e k te d ir.

Nesnelerden o lu şa n ç e v r e n in görü lüp kavranm asında, organizmayı algılam aya y ö n e lte n duyum s ü r e ç l e r i g e r e k l i d i r . N esn elerin no o ld u k la r ın ın , n a s ı l ç a l ı ş t ı k l a r ı n ı n v e i ş l e v l e r i n i n ne zaman bo­ zu ld u k la rın ın b ilin m e s i g erek m ek ted ir.

G e s t a lt p s ik o lo g la r ı a l g ı y ı , o rg a n iz a sy o n te m e lin e dayandırarak açıklamaya ç a lış m ı " ‘ ve s a v l a r ı n ı buna g ö re g e l i ş t i r m i ş l e r d i r .

G c e t a lt ç ıla r a g ö r e

" ( . . . )m crk cz i vo p c r i f e r a l s i n i r s e l mekanizmalardaki dina­ mik ö z -d a v ıt ım s a l s ü r e ç le r sonucu, o r g a n iz e bü tü n ler b i r anda k a v r a n ır ."

Geştalt p s i k o l o g l a r ı , b i r anda kavranan b ü t ü n le r i, y a p ıla r ı ya da ş e l c j l l c r i a lg ıd a b i r i n c i l duruma g e t ir d ik t e n son ra , bu tü r 31

Referanslar

Benzer Belgeler

13:30 Resim-İş Eğitimi Anabilim Dalı Neşe Yağız Konferans Da e Ya z Konf. Salonu 11-16 Nisan 11 Koro Çalıştayı

Gazi Eğitim Fakültesi Dekanlığına Mimarlık Fakültesi Dekanlığına Mühendislik Fakültesi Dekanlığına Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanlığına Spor Bilimleri

Gazi Eğitim Fakültesi’nin gelecek yıllar için hedefleri arasında; öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısının azaltılarak istenilen düzeye getirilmesi,

 Journal of Research in Education and Society (JRES) is a journal published by Gazi University Institute of Educational Sciences.. JRES publishes peer-reviewed studies in the

Tez adı: Okul yöneticilerinin etik liderlik davranışları gösterme düzeyleri ile öğretmenlerin yaşadıkları örgütsel güven ve yıldırma arasındaki ilişki (2010)

EFM Modeli, geliştirilen öğretim tasarımı ile ARCS Motivasyon Modeli arasındaki bağlantıyı kurabilmek için Akış Deneyimi Kuramını (Flow Experience)

 Hüseyin Cihad GÜLER, Yüksek Lisans, “Yeniden Örnekleme ve Makine Öğrenimi Teknikleri ile Solunum Seslerinin Otomatik Sınıflandırılması”, Gazi Üniversitesi, Fen

Gazi Üniversitesi bünyesinde, 1997 yılından itibaren Eğitim Bilimleri Enstitüsü olarak faaliyet gösteren enstitümüz, yüksek lisans programında 10 ana bilim dalı, 3 tezsiz ve