GRAMMAR NOTES
FOR
UDS & KPDS
Contents & (Page Numbers):
TENSES (2)
PASSIVE VOICE (15)
MODALS (20)
IF CLAUSES (25)
QUANTIFIERS (30)
ADJECTIVES & ADVERBS (37)
RELATIVE CLAUSES (44)
CONJUNCTIONS (49)
NOUN CLAUSES (57)
GERUNDS & INFINITIVES (60)
PRONOUNS (69)
TENSES
1. SIMPLE PRESENT TENSE
Genel anlatımlarda kullanılır. Genel doğrularda kullanılır. Alışkanlıklar için kullanılır.
He/ She/ İt + V1 + O Örnek: He likes fish.
I don’t eat fish.
Does he spend much money? Do you have any free time?
۞ Simple Present Tense seven araçlar
Always = Her zaman Usually = Her zaman Generally = Genellikle
Most of the time = Çoğu zaman % 100 yapılır. Mostly = Çoğunlukla Often = Çok sık Frequently = Sık sık Sometimes = Bazen At times = Bazen Occasionally = Bazen
From time to time = Arada bir , zaman zaman % 60 yapılır. Once in a while = Ara sıra
Now and then (every) = Bazen (Every) Now and again = Bazen
Seldom / Rarely = Nadiren
Barely / Hardly (Ever) = Zar zor, Neredeyse hiç % 5 yapılır. Scarcely (Ever) = Güçlükle, Zorla (Fiili olumsuzlaştırırlar) Never / never ever = Asla ve asla
At all = hiç te Fiili olumsuzlaştırırlar.
Örnek: She seldom smokes, does she?
Anlam olumsuz olumlu
He hardly called me, did he?
Every = Her
Every year / day / each year = Her yıl / gün Every other day = Gün aşırı
Every other month = İki ayda bir Once = Bir kere
Twice = İki kere
Three times = Üç kere Geniş zamanda şık dururlar. Ten times = On kere
Ever = Hiç
Sadece olumsuz cümlelerde ve sorularda kullanılır. Fiili niteler. Örnek: Do you ever go abroad?
Do you ever watch horror movies? I don’t ever drink mushroom soup. Still = Hala
Örnek: I still work in factory. How often = Ne kadar sıklıkla Geniş zamanda soru yapılır.
2. SİMPLE PRESENT COUNTINUOUS TENSE
He/ She/ İt + am/ is / are + Ving + O Şuan yapılan eylemler için,
Gelecek zamanda planlar için,
Kızgınlık ifade ederken ( Genel bir durumda meydana gelen kızgınlık için, alışkanlık halini almış her zaman yapılan bir şeye kızgınlık için) kullanılır.
Örnek: We are studying tenses ( Şuan)
Serkan is meeting Tayyip tomorrow (Planlı gelecek) I am flaying to Texas next week (Planlı gelecek)
You are always being late! (Sen hep geç kalıyorsun) (Kızgınlık) You are always getting up late! (Sen hep geç kalkıyorsun) (Kızgınlık)
GENELDE SONUNA – İNG ALMAYAN FİİLLER
۞Geniş zaman gibi kullanılırlar ancak şuan ki durumu anlatırlar. I want an ice-cream.
Think Like
Hate / dislike = Hoşlanmamak Have = sahip olmak anlamıyla Own / passess = sahip olmak
Owe = Borçlu olmak
I wish you happy holiday. =istemek, arzulamak Remember
Forget Understand
Believe / trust(güven)/ confide(güvenmek)
ÖZEL DURUMLAR
Have = sahip olmak ( bu anlamda kullanılırsa– ing almaz.)
= sağına isim alıp anlamı değişen bütünhave’ler –ing alır.
Örnek: Have breakfast having breakfast Have dinner having dinner Have shower having a shower See = görmek ( -ing almaz)
= anlamak( -ing almaz)
= buluşmak( -ing alır)
Örnek: Isee you over there ( görmek) Isee, I see. (Anlamak)
Iseeing my doctor at 14.00 (buluşmak) Think = düşünmek
Yanına“that” aldığı zaman - ing almaz.
Yanına“of / about + isim” gelirse - ing alır. Örnek: I thinkthat he is honest
BEŞ DUYU FİİLLERİ
Taste = tadına bakmakLook, appear, seem = görmek, görünmek, görünmek Fell = hissetmek
Smell = koklamak Sound = duymak
Özne insansa sonuna– ing takısı alırlar.
Özne obje ise sonuna– ing takısı almazlar.
Insan bir obje gibi kullanılıyorsa– ing almazlar.
Örnek: She is tasting the soup. Thesoup tastes delicious.
He is smelling the flowers.
Theflowers smell great wonderful.
You smell terrible. (Kişi obje olarak kullanılmış.)
۞ Simple Present Continuous Tense seven araçlar
Now = şuan At present = şuan Currently = şuanda Right now = şuan At the moment = şuan For the time being = şimdilik
Look / Listen = bakmak, dinlemek These days = bu günlerde
Tomorrow = yarın
Still = hala(I am still in Newyork) Nowadays = bugünlerde
۞ This week = bu hafta Simple Present zaman ister. This year = bu yıl
۞ That = İçinde bulunduğu cümleyi“Past Tense” çeker. ( Past, V2, was, were ing )
۞ More and more = gittikçe daha da ( -ing çok sever.)
Örnek: Koç holding is getting richer and richer. He is getting taller and taller
3. SİMPLE PAST COUNTINUOUS TENSE (TEHLİKELİ BİR TENSTİR)
He/ She/ İt + was/were + Ving + O. İkinci cümle …. V2……
۞ Bu tensin sonuna yapılan eylemi kesen bir eylem gelmelidir. V2 ile o eylemi kesen olay anlatılır.
Örnek: It was raining. I took my umbrella with me. past.con.tense V2
When was going home, I ran into my friend. past.con.tense V2
۞ Simple Past Continuous Tense seven araçlar
While ……….. was/ were ing, ……… V2……. This time yesterday = dün bu zamanlar
When
While yaparken / ederken Just as
As
4. SİMPLE PAST TENSE
He/ She/ İt + was/were + V2 + O Örnek: I saw a shark in the sea.
I didn’t see it. Did you eat it?
۞ Simple Past Tense seven araçlar
Yesterday
Last week, mount, year In 1999 (zaman belirteçleri) In June
Ago
Recently / Lately = V2 =son zamanlarda
Until Before During
That night / on that day
Previously / Formerly = önceden
۞ When = past, V2
۞ Newton
Einstein + V2 Ölmüş kimselerden bahsederken“ Past Tense” kullanılır. Ecevit
۞ While
When + V2 Yaparken, ederken As
While ……….. was/ were ing, ……… V2…….
Örnek: While wewere drivingto Manisa, westopped at the meatball restaurant. As wewere watching a film, the lightwent out. ( kesilmek)
5. SİMPLE PRESENT PERFECT TENSE
He/ She/ İt + has/have + V3 + O
۞ Olumlu, olumsuz, soru ve her durumda V3 kullanılır.
Bir cümlede eylemin ne zaman yapıldığı degil, şuanda yapılıp bitmiş olduğunu belir-tirken kullanılır. Zaman belirtilmemiş ancak eylem şuan bitmiştir.
Örnek: I have read this book. I have washed the dishes. I have broken my arm.
I have written my composition, sir .
I wrote my composition, sir. aynı anlamdadırlar.
Eğer “have” ile yapıyorsak, eymin etkisi hala devam eder, ancak “past” kullandığımız zaman eylemin etkisinin devam etmesi gerekmez.
Örnek: I have broken my arm (kol hala kırık)
I broke my arm (Geçmişte bir zamanda kırılmış, ancak şuan kırık olmayabilir.)
۞ Simple Present Perfect Tense seven araçlar
Already = Çoktan, Zaten I have already + V3
Daha çok olumlu cümlelerde kullanılır. Just = Az önce
Olumlu cümle
Örnek: I have just gone out. V3 Yet = Henüz
Olumsuz ve soru cümlelerinde Örnek: She hasn’t called me yet. Ever = Hiç (yaptın mı?)
Soru cümlelerinde ve bazen olumsuz kullanılır. Örnek: Have you ever seen a tiger?
For = Uzun süreler için
Örnek: For years = yıllardır.
For ages = asırlardır.
For a long time = uzun zamandır. Since = - den beri
Uzun süreler için değil, belli bir noktadan / tarihten beri. Örnek: Since 1990
Since Monday Since 4.00
۞ Since’in Sinsi Kullanımı
Since……SVO….., …SVO….
Since……V2……..,….have/has V3….
Bunu yaptığımdan beri, bunu yapmaktayım anlamını verir. Örnek: Since he graduated, he has been looking for a job.
“Since” ortaya gelirse baş taraf “ has / have V3” , ikinci cümle V2olur.
….have/has V3…., Since……V2…… Ever since = O günden bu güne hep
Ever since…….V2……..,….have/has V3…. Since Einstein ,….have/has V3…. V2görevi görür.
Since their wedding, have/ has V3
Recently / Lately = Şimdiye kadar So for
Till now Until now
Up until now Şimdiye kadar (Perfect’ı çok severler) By now
Hitherto Up to now Over = Boyunca
Over the past / the last year / 2 years
Tekil Çoğul
۞ Sonuçoğul olarak biterse kesin perfect ( have/has V3) kullanılır. Sonutekil olarak biterse
have/has V3 ya da V2 kullanılır.
Örnek: Over the last several months, Tayyip has lost a lot of votes. Çoğul has V3
Over the past year, she got ill. tekil V2 Over In the last/past During Throughout = boyunca For
Çoğul olarak kullanılırsa kesin perfect, tekil olarak kullanılırsa perfect ya da V2 kullanı-lır.
۞Bir eylemi geçmişte birden fazla yapmış ise perfect ( have/has V3)kullanılır. Tekrar edi-len eylemler için.
Örnek: They have published 4 books of mine. I have watched this film twice.
۞Superlatives’ler (the most….vs.)have ever V3çok sever.
Örnek: This is the most expensive house I have ever seen. (Şimdiye kadar gördüğüm) Still = sadece olumsuzlarda have / has V3 kullanılır.
Örnek: She still hasn’t called me. She hasn’t called me yet.
6. SIMPLE PRESENT PERFECT COUNTİNUOUS TENSE
He/ She/ It + has/have been + Ving + O
Belli bir süreden beri yapıyorum, hala da yapıyorum. Cümle sonunda ne kadar süredir yaptığını söyletir.
Bitmiş eylemler için kullanılmaz. Bitmiş eylemler için have / has V3 kullanılır. Örnek: I have been reading a book for 10 minutes.7. SİMPLE PAST PERFECT TENSE
He/ She/ It + had/hadn’t+ V3 + O
Geçmişte bir olaydan söz ederken, daha önce olan bir olayı anlatmak için had V3 kul-lanılır.
Tek bir cümlede tek başına asla kullanılmaz. O zaman V2 kullanılır.
Had V3yanına V2çok sever.
YanınaPast olan başka bir tense ister.۞۞۞ Past tensin cümle içindeki yeri çok önemlidir. Bu tensi kullandığınız yer, cümlenin diğer tarafında konuşulan eylemden daha önce olmuş olmalıdır. Bu özelliği ile her
“had V3” gördüğümüzde denetlemeliyiz.
۞ Past perfect bağlaçlar
After = bunu yaptıktan sonra bunu yaptım.
after….had V3 / V2 , ……V2… ( ikinci cümlede asla had V3olmaz) Before = bunu yapmadan önce bunu yaptım
Before ……V2….., had V3/V2….. As soon as = yapar yapmaz
As soon as had V3/V2.. , …V2….. Once = eder etmez
once had V3/V2.. , …V2…..
The moment = eder etmez, yapar yapmaz The moment had V3/V2.. , …V2…..
By the time = - e kadar, zaten
By the time….V2.. , ….had V3/ V2….. = bu olana kadar zaten bu olmuştu. Untill /Till = -e kadar
Until/till ….V2.. , (had V3), …. V2…..
“Had V3” sola ya da sağa gelebilir ancak aynı anda sadece bir tarafa gelebilir.
Because
Hardly ……..when… No sooner…… than…
When bu olunca bu oldu. As
When / as ….V2.., …. V2….. = bu olunca bu oldu.
when / as….V2.., …. Had V3….. = bu olunca bu olmuştu. when / as….had V3.., …. V2….. = bu olduğunda bu oldu. Örnek: When I woke up, it had already started to snow.
As soon as she (had) graduated she found a job.
By the time I finished the exam, dad had already arrived at the parking lot Before he got married he (had) already saved a fortune.
8. SİMPLE PAST PERFECT COUNTINUOUS TENSE
He/ She/ It + had been + Ving + O For 2 hours / since 8.00
۞ Was / were Ving =sonuna “for 2 hours, for three” geliyor ise asla kullanılmaz, had been Ving gelir.
۞ Bağlacın her iki tarafı da had V3….., had V3 olmaz.
Örnek: When I went home, she (was/ were) had been cooking for 2 hours.
۞ TENSE UYUMU
Tense uyumu isteyen bağlaçlar When
As Yaparken, yapınca While
As soon as
Once Yapar yapmaz, eder etmez. The moment
By the time - e kadar, zaten Until / till - e kadar
As long as / so long as = yaptığı sürece, olduğu sürece Whenever = her ne zaman
No matter when = her ne zaman Every time = her zaman
İf = Eğer
Unless = olmazsa, -medikçe,- madıkça
Tense uyumu nedir?
Past tense…, past tense……. V2
Had V3 Had been Ving Was / were Ving
Past modal (could, would…)
Present …………., present………… Geniş zaman
Have / has V3 Have been Ving Am / is / are Ving
Present modal (will, can, may, must…)
Detaylar
After ……geniş / have / has V3
۞ Present ise bağlaçtan sonra yageniş zaman ve modallar ya da have /has V3 gelir.
۞ ۞ Hiçbir bağlacın içinewill gelmez.
9. SIMPLE FUTURE TENSE
He/she/it + will V1 / won’t + V1 = o an verilen kararlar için kullanılır. He/she/it + am / is / are going to + V1 = planlı gelecek
“Will” seven kalıplar
I am sure ……… Özne + will + V1 I am confident that…….. : I am certain that……….. : I think that………... : I believe that…………... : I hope that ……….. : I expert that……… : I promise that…………. :
10. SİMPLE FUTURE CONTINUOUS TENSE
He/she/it + will be + Ving = yapıyor olacağım.
Örnek: This time tomorrow, I will be studying Bu kalıbı çok sever.
EK BILGI
Benefit of = isim olarak kullanılırsa yanına “of” alır. Benefit from = yarar sağlamak (verb)
Fairly = epeyce
Unlike = tersine (yanına isim alır.) Contrary to = tersine
Like = benzer biçimde Similar to = benzer biçimde
Overlook / ignore = göz ardı etmek Exploit = sömürme
Explore = keşmetmek
KAHPE “FOR”
1. den beri (for 2 years)have/has V3
2. Şu kadar süreyle
V2, geniş zaman, future tense (will V1) Örnek: We lived in İstanbul for 5 years.
BY THE TİME
By the time = - e kadar zaten1. Past
By the time V2…….,…… V2 / had V3 / was-were Ving……..
Bu olana kadar bu oldu
2. Future
By the time…. geniş zaman / have-has V3, will have V3, will V1………
11. SIMPLE FUTURE PERFECT TENSE (MAYINDIR)
He/she/it + have/has + V3 = yapmış olacağımBefore By
By the time
Bu bağlaçların olmadığı durumlarda future per-fect kullanılmaz.
۞ by = yanına cümle almaz, başına ya da sonuna alır.
Örnek: Before I arrived house, the match will have started. (Maç başlamadan eve vardım) By the time the exam is over, the bus will have left the station. (sınav bitene kadar otobüs duraktan ayrılacak)
By 2010, Tayyip will have been hanged.
12. SIMPLE FUTURE PERFECT COUNTINUOUS TENSE
He/she/it + will have been + Ving = Şuana kadar yapıyor olacağım– Sonuna zaman ister (for 2 hours.) – Bağlacın içine“will” gelmez.
Örnek: When you call me tomorrow, I will have been driving for an hour. Throughout = boyunca
Have/ has V3 / have/has been Ving
Was / were going to V1 = yapacaktım ama yapmadım Örnek: I was going to vote for tayyip.
Harun was going to run for the major of Manisa. Now = am /is /are Ving ile şık durur.
For two years now = have been Ving/ have- has V3 For, now’u döver.
PASSIVE VOICE
-- Cümlenin nesnesi özne olursa passive olur.
1. PRESENT TENSE
He/she/it is / are V3 - Yapılır, edilir.
Örnek: They produce wine in France. Wine is produced in France. They milk the cows every morning The cows are milked every morning They mine (çıkarmak) coal in Zonguldak Coal is mined in Zonguldak
2. PRESENT COUNTINUOUS TENSE
He/she/it is / are being V3 - Şuanda yapılıyor.
Örnek: They are fixing the bus. The bus is being fixed.
They are feeding the chickens. The chickens are being fed. They are carrying the boxes out. The boxes are being carried out.
3. PAST TENSE
- Yapıldı, edildi
He/she/it was / were V3
Örnek: He sent the letters. (mektubu gönderdi) The letter were sent (mektup gönderildi) Örnek: They washed the car.
The car was washed. Örnek: They kidnapped Fatma.
4. PAST COUNTINUOUS TENSE
He/she/it was / were being V3 - Yapılıyordu, ediliyordu.
Örnek: The tables were being cleaned. Harun was being looked for.
5. PRESENT PERFECT TENSE
He/she/it has / have been V3 - Yapılmıştır, edilmiştir.
Örnek: Your project has been approved. (geri çevirmek) Your application has been rejected.
turned out refused
The pupils have been sent mail. (öğrencilere e-posta gönderilmişti.) The coast list has been attached.
price list
6. PAST PERFECT TENSE
He/she/it had been V3 - Yapılmıştı
Örnek: When I went home, the meal had already been cooked. When I went home, the curtains had been stolen.
When I arrived at the farm, the cows had been poached. (çalmak)
7. FUTURE TENSE
He/she/it will be V3 - Yapılacak, edilecek
Örnek: Everybody will be sent an invitation.
An invitation will be sent to everybody. (Bu şekli kötü olur, bu sebeple kulla-nılmaz, kişiler başta kullanılır.) Your order will be delivered asap (ticarette kullanılan bir kısaltma)
(as soon as)
8. FUTURE PERFECT TENSE
He/she/it will have been V3
- Belli bir tarihe kadar yapılacak, edilecek
Örnek: By 2010 Tayyip will have been forced to resign / step down zorlamak
By next week your steel manufacturing will have been finished.
9. MODALS
— Bütün modal’lar “be V3” ile yapılır. Should, must, may, can….. be V3
Örnek: A new university should be opened in İzmir The ÜDS exam must be abolish.
My car can be sold next week.
۞Have been ing
Has been ing Passive sesleri yoktur. Had been ing
۞ SORULARA YÖNELİK İPUÇLARI
- Cümlenin öznesi cansız ise % 80 pasif olur. - Cümlenin öznesi insane ise %80 aktif olur.
- ۞…..FİİL….. “a / an / the / him / her / it / them / some / many / a few” varsa fiil aktif olur.
- Fiilin sağında“neyi” ve“kimi” sorularına cevap varsa fiil aktif olur. - ………FİİL….. “in, for, about, “by”” varsa yüksek olasılıkla fiil pasif olur. Örnek: Levent was involved in the crime.
۞ ۞ It …………her zaman passive………that ………her zaman aktif……….. Örnek: It is known that Turkey is a big country
It is said that……….. It is claimed………
۞ ۞ They ………aktif……….. that……….
۞ PASSİVE GİBİ DURAN ANCAK PASSİVE OLMAYAN DURUM BELİRTEN
SIFATLAR
—Fillerin V3 halleri sıfat olarak kullanılır. Örnek: I am tired ( yorgunum)
Passive değildir, sıfat olmuştur, kişinin o anki durumunu belirtir. We are bored
Sıfat She is very excited.
Sıfat
—Noun V3 ( yapılan edilen) Sıfat olur.
—Bir ismin arkasına V3 gelirse o fiil sıfat olur.
Örnek: Turkey, located by the MED sea, is a big country Sıfat ana fiil
Chilly Pepper eaten by the Turks is grown in Asia Minor. Football enjoyed all over the world is a popular game. The paintings exhibited at the Hilton are very expensive. The Lemans sold at the former’s market are cheap.
—Noun Ving = Bir noun arkası Ving ile devam ederse yapan, eden olur. (sıfat olur) Örnek: The teachers working at CBU are very rich.
Sıfat fiil
The Turks living in the USA are very selfish.
The people speaking English have 2 cultures at the same time. The children playing in the park are from Pakistan
—Am, is are to V1 ( yapmak durumundadır.) (aktif) Örnek: We are to meet a 3.00 (saat 3.de buluşacağız)
Fenerbahçe is to import new footballers.
۞ Zorunluluk vardır ancak otoriter bir zorunluluk değildir.
—Am, is are to be V3 ( yapmak durumundadır.) (aktif)
Örnek: The newspapers are to be delivered every very early in the morning. The exam is to be completed at 12.30
—Make it possible to V3 ( yapmayı mümkün kılar)
Örnek: This article made it possible to understand the Ottoman Empire — Adjective’lerin arkası TO V1 ile gider.
CAUSATIVES
- YAPTIRMAK, ETTİRMEK HAVE/ GET STH. DONE ( V3) = BİR ŞEYİ YAPTIRMAK, KİŞİ YOK
Örnek: I will have / get my car washed. (arabamı yıkatacağım) I had /get my house painted
HAVE SOMEBODY DO ( V1) STH. = Birisine bir şey yaptırmak
Örnek: I will have Harun make tea. I will have Murat draw a project.
GET SOMEBODY TO DO ( V1) STH. = Birisine bir şey yaptırmak
Örnek: I got my brother to wash the dish.
MAKE SOMEBODY DO ( V1) STH. = Birisine biraz zorla bir şey yaptırmak
Örnek: He made me cry
I will make you clean the loo / restroom (oda tuvaleti)
LET SOMEBODY DO ( V1) STH. = Birisinin bir şey yapmasına izin vermek
Örnek: My father lets drive his car
The officials let the formers use hormones twice a year. Don’t let me down
Yüzüstü bırakmak
HELP SOMEBODY (TO) V1 = Birisinin bir şey yapmasına yardımcı olmak
Örnek: He help me (to) start the car.
They will help us to curb the inflation.
BUNLARIN DIŞINDA BÜTÜN FİİLLERİN YANINA SB GELDİĞİ ZAMAN
“TO V1” ALIR. Örnek: Allow Sb To V1 Want Sb To V1 Ast Sb To V1 :
BE ALLOWED TO V1 = Birisinin bir şey yapmasına izin verilmek
Örnek: You are not allowed to smoke in here.
BE MADE TO V1 = Birisine zorla bir şey yaptırmak, kişiye yaptırıldı
MODAL’LAR (Kip)
1. Present Modal 2. Past Modal 3. Modal’ımsılar
1. PRESENT MODALLAR:
CAN = olasılık, izin, rica, yetenek
CAN’T
Örnek: You can park here You can’t park here
MAY = bir ihtimal, düşük olasılık, izin – sadece “I ve we” öznesiyle Örnek: I may call you
MIGHT = düşük olasılık
Örnek: My uncle might visit us tomorrow
۞Can = May = Might = Could = Düşük olasılık COULD = % 90 present’dir
1. Kibar soru
Örnek: Could you pass me the salt, please? 2. Düşük olasılık
Örnek: The teacher could test us tomorrow. MUST = zorunluluk, yapmalısın, hmmmmm
MUST = MUSN’T / CAN’T
Örnek: You must study
MUST BE … = güçlü çıkarım, yüksek olasılık, bence öyledir, öyle Örnek: My father must be at home. (Bence, büyük olasılıkla babam evdedir.)
=
I think dad is at home
HAVE TO – HAS TO = Zorunluluk = MUST
Örnek: They have to drive to work fast
DON’T HAVE TO / DOESN’T HAVE TO = Yapmana gerek yok ama istersen yap. Örnek: You don’t have to got to work today
DON’T HAVE TO = NEEDN’T V1
=DON’T NEED TO V1 → Yapmana gerek yok
Örnek: You needn’t cry
She dosn’t need to get a job.
SHOULD / OUGHT TO / HAD BETTER = Yumuşak tavsiye Örnek: You should see a dentist.
You had better find a job. You ought to buy it.
۞ OLUMSUZLARI
Should = shouldn’t Had better = had better not Ought to = shouldn’t
SHALL = Teklif ( Yapalım mı, Yapayım mı ?)
۞ Sadece I ve We ile Kullanılır.
Sadece sorularda kullanılır. Örnek: Shall we dance, baby?
Shall I bring you a coffee?
AM/İS/ARE USED TO V + İNG = Alışkın olmak Örnek: I used to getting up early
WOULD
۞ Sorundur, beladır.
1. Kibar soru
Örnek: Would you marry me, Sharopova? 2. Yerinde olsam böyle yapardım.
Örnek: I would forget him. I would change this car.
WILL = Kibar soru, gelecek zaman BE GOING TO = Planlı gelecek zaman
2. PAST MODALLAR:
HAD TO = Yapmak zorunda kaldık ve yaptık. ↓
MUST/ HAVE TO/ HAS TO kalıplarınınPAST’ ıdır. Örnek: We had to sell our house.
She had to move to Turkey. COULD = % 10
1. Geçmişte beceri
Örnek: When I was 5, I could swim
2. ……Past……….. That …………could ………..
۞ Thatortada ise ve baş tarafında PAST bir cümle varsa That ‘den sonrasıCan yerine
Could ile devam eder.
Örnek: I thought that he could help me V2
WOULD = % 10 PAST’DIR
1. Hey gidi hey ne günlerdi…. /eskiden yapardık Örnek: We would wait in a line for a loaf of bread
We would sail in Heybeli by boat.
2. ……V2…………..that………Would…………. (Yapacağını)
۞That ortada ise ve baş tarafıPAST ise ikinci tarafWill YerineWould olur. Örnek: He said that he would give me a call. ( Beni arayacağını söyledi)
MİGHT = %10 = Olasılık, bir ihtimal
………V2……….that …………may = might + V1………. Örnek: She said that she might fail in the test.
USED TO V1 = Eskiden yapardık ama yok şimdi yapmıyoruz Örnek: I used to take cocaine.
3. GICIK PAST MODALLAR:
SHOULD HAVE V3 = Bir şey olmalıydı ama olmadı. Örnek: You should have taken my advice
You should have voted for Tayyip.
COULD HAVE V3 = Bir şey olabilirdi ama olmadı Örnek: You could have helped me in the exam.
MUST HAVE V3 = Çok büyük olasılıkla yapmıştır, yapmıştır. Örnek: She must have cooked the diner.
He must have watched the match
CAN’T HAVE V3 = Hayır, hayır yapmış olamaz Örnek: Tayyip can’t have gone blind
Kör olmak My ex-darling can’t have got married.
MIGHT/MAY HAVE V3 = Bir ihtimal yapmış olabilir % 30/40 Örnek: Murat may have cheated in the exam.
NEEDN’T HAVE V3 = Oğlum keko musun, yapmana gerek yoktu, neden yaptın. Örnek: You needn’t have bought the tickets
DIDN’T NEED TO V1 = Yapmamıza gerek kalmadı ve yapmadık Örnek: She didn’t need to buy a car. Ohh.
4. MODAL’IMSILAR:
BE LIKELY TO V1 = Muhtemelen, bir ihtimal olur
۞May/ can / Might
BE UNLIKELY TO V1 = Muhtemelen olmaz
BE ALLOWED TO = Yapabilir, yapmasına izin vermek =CAN Örnek: We are allowed to play football here. (Burada futbol oynayabiliriz.) BE BOUND TO / BE OBLIGED TO / MUST = Zorunluluk,
Örnek: You are bound to pay for the bill.
BE SUPPOSED TO V1/ BE TO V1 = Yapması lazım, gerekir yapmalı (tavsiyeden daha kuvvetli) Örnek: You are supposed to lose some weight.
BE ABLE TO = CAN = Yetenek Örnek: She is able to swim = She can swim.
WAS/WERE ABLE TO V1= MANAGED TO = Yapabilirdi, başardı Örnek: We managed to open the factory.
COULDN’T = FAILED TO = Yapamadı
CAN’T HELP V+İNG = Kendimi alamıyorum. Örnek: I can’t help thinking of you.
۞ BÜTÜNMODAL’LAR YANINA– İNG ALABİLİR.
MUST BE V+İNG = Yapıyor olmalı. SHOULD BE V+İNG = Yapıyor olmalı. COULD BE V+İNG = Yapıyor olabilir
MİGHT BE V+İNG = Düşük olasılıkla yapıyor olabilir. WOULD BE V+İNG =
CAN’T BE V+ İNG = Yapıyor olamaz.
İS TO V1 = -mektir, -maktır.
Örnek: My aim is to pass the ÜDS exam.
IF’LER
TYPE 0
— Bilimsel cümlelerde kullanılır.
— “İf” başta ise cümle sonuna virgül konur,“if” ortada ise virgül yoktur. If…….geniş zaman…, ….geniş zaman…
Örnek: If you head water, it boils of 100 degrees.
TYPE 1
— Gerçekleşme olasılığı vardır.
a. If…….geniş zaman…, ….will + V1… Böyle olursa, böyle olacak
Örnek: If you drive fast, you will have a accident. If she studies hard, she will pass the test. b. If…….have /has V3…, ….will + V1…
Eğer yaptıysan, şunu yaparsın — “have / has V3” asla ikinci tarafa geçmez.
Örnek: If you have done your homework, you can watch TV. c. If…….can V1…, ….will + V1…
Beceri
Örnek: If you can speak French, we will hire you. İşe almak d. If…….am /is / are Ving…, ….will + V1… — am, is, are Vingikinci kısma geçmez.
Örnek: If the baby is sleeping right now, I will turn it off. e. If…….should V1…, ….will + V1…
Pek olmaz ama olursa — “should” ikinci cümleye de gelebilir.
Örnek: If it should rain, I will pick you up at your office. —İkinci tarafa “will” yerine gelebilecek kelimeler (modals); If…… ,will V1
Can
May (belki) Have to / has to Am / is / are going to
If....,Should / had better / ought to
V1 (yap) = if you are thirsty, drink water Might / could (belki olabilir)
= present
May / can (sınavda çıkabilir)
YASAKLAR
If ………….will……X………, ……. have / has V3……...X Am / is / are Ving… X
Asla ilk cümleye gelmez. Asla ikinci cümleye gelmezler.
TYPE 2
— “Past” değildir, present anlamı verir. — Gerçekleşme olasılığı yoktur.
If…….V2…, ….would / could / might + V1… Şimdi böyle olsaydı, şimdi böyle olurdu.
Örnek: If I had a villa by the sea, I would vallahi invite you.
V2 V1
If he spoke English, we would employ him. V2 V1
ALTERNATİFLER
A. If…….Were ( fiil yoksa her durumda “were” kullanılır.)…, ….would + V1… Örnek: If I were a rich man, I would live in near Tayyip.
(eğer zengin bir adam olsaydım, Tayyipin yakınında yaşardım.) B. If……could + V1…, ….would + V1…
Olabilseydi eğer….
Örnek: If I could drive a truck, I would get a job in Iraq. Kamyon
Yapıyor olsaydı, şunu yapardım / yapmazdım. Örnek: If ıt were raining now, I wouldn’t get out.
(eğer yağmur yağsaydı, şuan dışarı çıkmazdım.)
YASAKLAR
If ………….V2………, ……. V2………...X ……..Was / were + Ving…. X
kullanılmaz
TYPE 3
— “past” tır.— İkinci kısma “would, could, might” dışında modal kullanılmaz. If……had V3…, ….would / could / might + have V3…
Dün böyle olduysa, dün böyle olurdu.
Örnek: If you had watched “deal or not” (var mısın, yok musun), you would have enjoyed it. If Tayyip had come to English Office before the election, he could have won the votes.
ALTERNATİFLER
If……could have V3…, ….would / could / might + have V3… Olabilseydi eğer………..
Örnek: If you could have bought that car, we would have gone on holiday by car.
MİXED TYPE
If……had V3…, ….would / could / might + V1…
(tip 3) (tip 2)
(Past) (Present)
Örnek: If you had voted for Tayyip, you would get a job in the municipality (belediye) Tip 3 tip 2
GICIK İF’LER
UNLESS = olmazsa, yapmazsa
- Şekil olarak olumlu, ancak anlam olarak olumsuzdur. - Genelde ikinci tarafı olumsuz yapar ancak her zaman değil.
Örnek: Unless you run, you can’t catch the bus. = If you don’t run, ...
EVEN IF = olsa bile
Even ıf………., ters beklenti olacak.
Örnek: Even ıf you buy me a fur-coat, I won’t marry you, Serkan. ONLY İF = ancak ve ancak
Only ıf……., devrik cümle
Örnek: Only if you graduate , will I buy a car for you.
- Devrik cümlede ikinci cümledeki “will” başa gelir ve virgül kalkar.
DEVRİK İF’LER
TYPE 1
Örnek: If you drive fast, you will get there on time. =
Should………. (eğer)
TYPE 2
Örnek: If he were here, he would go crayz. (fiil yoksa) =
Were her here……….
Örnek: If she played well, she would win the game. ( Fill varsa fill başına “to” gelir.) =
Were she to play (V1) well, she……….
TYPE 3
Örnek: If she had obeyed the rules, she would have survived. =
I WİSH = IF ONLY = Keşke
- Devamında gelen cümle asla “present” olmaz. Mutlaka “past” olur. a. Geniş zaman = V2 ile verilir.
Örnek: I wish I had a cat now. ( Past ama anlam geniş zaman) V2
b. Past tense = Had V3 / could have V3
Örnek: I wish you had watched the match yesterday. asla “watched” olmaz.
c. am / is / are = were
Örnek: I wish you were a fish in my dish. d. can = could
Örnek: I wish I could fly. e. Will = would
Örnek: I wish she would come to İzmir tomorrow. “will” olmaz.
I wish ………(if içi gibi)……, then …….(if dışı gibi) =
if
IN CASE = amanim, ne olur ne olmaz, tedbiren In case ………. V2 / geniş zaman / Modal + V1
Should May Might Örnek: I will take my umbrella in case it may rain.
I took ………..., in case rained. Past Could + V1
QUANTIFIERS (SAYAÇLAR)
Some, Many, A Few……. vb.Count
Uncount
Cat Tea
Dog Sugar
Student Flour
۞ Sonunda “S” takısı olan isimler genelde sayılabilirdir.
HUYSUZ COUNT Man – men Woman – women
Person – people (Persons /Peoples) Child – children Ox – oxen Tooth – teeth Foot – feet Sheep – sheep One Sheep Two Sheep Fish – fish Wife – wives Calf – calves Half – halves Shelf – shelves Wolf – wolves Special – is/are HUYSUZ UNCOUNT Newsis………….
Mounts, physics, economicsis………. Numbsis……….. Measlesis……….. Equipmentis……….. Toolsare………….. Furnitureis………. Natureis………..
۞ Water, cola, raki, money, wine = servis edilirse sonuna “s” gelir (count olur), içindeki ise uncount’dur.
COUNT
1. MANY………s = Çok۞ Yanına her zaman çoğul alır. Örnek: Many people are…
Many species of bird have diet out (Neslin sona ermesi) Many of the students have lest the school.
2. SEVERAL = Birkaç, biraz
۞ Yanına her zaman çoğul alır.
Örnek: Several dogs have attacked me.
Several students have failed in the test.
3. A FEW = Birkaç (bize yetecek kadar)
۞ Yanına her zaman çoğul alır.
Örnek: A few good men are looking at you. A few lions are in the zoo.
4. FEW = Çok az, neredeyse hiç, yetmez
۞ Yanına her zaman çoğul alır.
Cümleyi olumsuz gibi yapar.
Örnek: I have few friends. ( çok az, yetmeyecek kadar az arkadaşa sahibim)
5. A NUMBER OF… are = Çok sayıda, epeyce
۞ Yanına her zaman çoğul alır.
Örnek: A number of people have voted Tayyip. (Çok sayıda insan Tayyibe oy attı.)
6. THE NUMBER OF…is = sayı belli eder.
۞ Tekile gider.
COUNT/UNCOUNT ALANLAR
1. SOME = Biraz
۞ Daha çok olumlu cümlelerde kullanılır. Bazen olumsuz ve “evet” cevabını bekleyen
soru-larda kullanılır.
Örnek: I have some money I have some friends
Do you have some salt please?
Some students don’t do their homework.
2. ANY = Hiç
۞ Daha çok olumsuzlarda kullanılır ama olumlu ve sorularda da kullanılır. Olumlu cümlelerde “her” (every) anlamını alır.
Örnek: I didn’t dirink any beer Did you spend my money?
Any student can solve this problem. You can visit me any time you want. You can buy any ring you like, darling.
3. A LOT OF / LOT OF / PLENTY OF = Çok fazla Örnek: Lots of people participated in the demonstration.
She ate a lot of kebab.
4. MOST = Çok
Örnek: Most dentists have their office.
Most of the university teachers are wealthy.
5. ALL = Çok
Örnek: All the students are ……. All the cheese is …….
All of the tables are ……. All of the milk is ……
UNCOUNT
1. A LITTLE = Az, biraz, Size yetecek kadar var. Örnek: I have very a little money.2. LITTLE = Yetmeyecek kadar az Örnek: I have very little money. 3. MUCH = Çok
Örnek: How much cheese is left in the fridge? There is much pollution in the world. Much of = bir şeyin çoğu
Örnek: Much of the money some from Arabia. 4. A GREAT DEAL OF = Epeyce çok
Örnek: There is a great deal of time before the match. 5. QUANTITY OF = Epeyce (Nicelik, miktar)
Large, small, great…
Örnek: We need a large amount of rice.
YANINA TEKİL ALAN QUANTIFIERS (SAYAÇLAR)
1. EVERY = Her (genel) Örnek: Every student is happy
Every room is clear.
۞ Tek başına özne olmaz.
2. EACH = Her bir, tek tek (bireysel bakar)
۞ Tek başına özne olur.
Örnek: Each car has been fixed. 3. NEİTHER = İki şeyden hiçbirisi
۞ Anlamıolumsuz yapar.
Örnek: Neither student is from Erzurum. Neither car is cheap.
4. EİTHER // BOTH = İkisi de
۞ EİTHER yanınatekil alır,BOTH ise yanınaçoğul alır. Örnek: Both car are in perfect condition.
Either car is in perfect condition. 5. NEİTHER ……..NOR = Ne bu ne de bu NEİTHER…………NOR………. Tekil….. is….. NEİTHER…………NOR………. Çoğul…..are…..
۞ Cümleyiolumsuzyapar.
Örnek: Neither Serkan nor his friends are in İzmir. 6. EİTHER………..OR = Ya bu ya da bu
EİTHER…………NOR………. Tekil….. is….. EİTHER…………NOR………. Çoğul…..are….. Örnek: Either Harun or his children are at home.
Either Mesut or his father is crazy. 7. NOT ONLY… …, ….. ALSO…
NOT ONLY…. BUT ALSO….. NOT ONLY……BUT………….
NOT ONLY……BUT…………AS WELL BOTH………..AND …….
↕
(HEM BU HEM BU)
NOT ONLY…cümle…, cümle….. ALSO…. çoğul /tekil…. are/is… NOT ONLY…. BUT ALSO….. çoğul/tekil…. are/is…
NOT ONLY……BUT…..
NOT ONLY……BUT…………AS WELL BOTH………..AND …….are…..
Örnek: Not only Tayyip but also Gül is good. Both Tayyip and Gül are good.
8. ANOTHER = Aynı türden bir tane daha
۞ Yanınatekil alır.
Örnek: Would you like another water, sir?
9. OTHER = Genel konuşurken digerleri, başkaları, ötekileri için kullanılır.
۞ Yanına hep“s” alır. Hepçoğulolur.“some” ile başlayan cümleleri çok sever. Örnek: Some cats have short tails. Other cats have long tails.
Others
10. THE OTHER = Bildiğimiz şeylerde diğeri anlamını verir.
۞ Yanına hemtekilhem deçoğulalır.Birden çoksa çoğul, bir taneise tekil alır. The others = diğerleri
Örnek: The others books ( diğerleri, diğer kitaplar) - Are these your books?
- Oh. No. The others are mine. / the other booksare mine. 11. EACH OTHER = Birbirlerini, birbirimizi
۞ İki kişi ya da iki grup olacak
Örnek: Gül and Hayrush love each other The footballers kissed each other 12. ONE ANOTHER = Birbirlerini
۞ 3 kişi ya da daha fazla kişi olacak
Örnek: Three teachers thanks one another / each another 13. NONE = Hiçbirisi
۞ 3 kişi ya da daha fazla şeyden bahsederken hiçbirisi anlamını verir. İki şeyden
bahse-derken “None” kullanılmaz. Arkası “is” ile yapılır.
Tek başına özne olarak da kullanılır. Örnek: None of the students is poor.
None is mine. (Hiçbirisi Mine değil) Özne
14. NO = Hiç
۞ Yanına ne bulursa alır. Bukalemundur. Fiil olumlu olmak zorunda, anlam
olumsuz-dur.
Örnek: No human is perfect I have no friend(s)
16. THE WHOLE = Hepsi, tek bir şeyin bütünü
۞ Yanına “tekil isim” alır. Başa “the” alır.
Örnek: The whole building collapsed.
The cops searched the whole hospital. Dad ate the whole cake.
۞ Cümlede “of” varsa “of”un sol tarafı cümlenin tekil olup olmadığını belirler. ۞ Başına “The/my/your/his/ her whole…..” alırsa sonu mutlaka tekildir.
ADJECTIVES (sıfat) AND ADVERBS (Zarf)
ADJECTİVES (sıfat) ADVERB(Zarf)
Slow = yavaş slowly = yavaşça
Careful =dikkat carefully = dikkatlice — Adjective noun’u niteler, adverbs ise verb’ü niteler.
— Fiil varsa “ly” gelir. Ancak çoğulsa “ly” gelmez. Örnek: This is a slow train.
Adj. N.
The train moved ahead slowly. V. adv.
IRREGULAR ADVERBS
ADJ. ADV. Good well Fast fast Hard hard Early earlyFriendly in a friendly way (dostane) EK BİLGİ:
Hardly = hemen hemen
Seldom = hiç cümleyi olumsuz yaparlar. Rarely = hiç
COMPARATİVES ( KARŞILAŞTIRMALAR)
İki kişi ya da daha fazla kişi olmalıdır. Kısa sıfat (tek heceli) olursa sonuna “-er than” takısını alır.
Uzun sıfat (iki ya da daha fazla heceli) olursa başına “more” sonuna “than” takısını alır.
Çift heceli kelimelerde ister sonuna “-er”, ister başına “more” getir doğru olur. Örnek: Cheaper than
Taller than tek heceli Bigger than
More dangerousthan uzun sıfatlar
More importantthan
Modern
Common çift heceli
DÜZENSİZ AJECTIVE’LER
Good better thanBad worse than
A lot / much more than(daha çok) A little less than(daha az) Far farther /further than
Mesafe belirtirken
Konu derinliği için kullanılır. (deaper) Fewer than Count
Less than az
Uncouth
Örnek: Istanbul is more crowded than İzmir. Murat is cleverer than Uğur.
KARŞILAŞTIRMA GÜÇLENDİRİCİLERİ
MUCH EVER FAR A LOT
CONSİDERALY – A GREAT DEAL REMARKABLY = epeyce
RATHER = nispeten
A LİTTLE – A BİT – SLİGHTLY
ÇİFTE COMPARATİVE
— İki cümle olur, iki cümlenin başına da “ the Comp” gelir.
The comp……….., the comp. ………. ( Ne kadar bunu yaparsan, o kadar bu olur.)
Örnek: The faster you run, the earlier you get there.
(ne kadar hızlı koşarsan o kadar erken oraya varırsın)
The more you work, the more you earn.
(ne kadar çok çalışırsan o kadar kazanırsın)
The more travel, the more tired you.
(Ne kadar çok gezersen o kadar çok yorulursun)
The less you smoke, the longer you live.
SUPERLATIVE
Ennnnnnnnnnnn En az 3 şey ister; — kısa sıfatlar “the – est” Örnek: The cheapest
Thebiggest
— Uzun sıfatlarda “the most” Örnek: The most dangerous
The most interesting
— Çift heceli sıfatlarda hem “-est” hem de “the most” gelebilir. Örnek: The most modern
The modernest
SUPERLATİVE GÜÇLENDİRİCİLERİ
BY FOR = fark atarakÖrnek: Rabia isby for the shortest study QUİTE = fark atarak
Örnek: İzmir isquite the best town. OF ALL / AMONG / İN = ARASINDA Virgülden sonra
cümle gelir.
Örnek: Of all the countries, Iraq is the most dangerous. arasında Virgül sonrası cümle
(bütün ülkeler arasında ırak en tehlikelisidir.)
Among my friends, Fatma is the laziest. arasında Virgül sonrası cümle Refika is the fussiest person in our class.
huysuz
…SUPERLATİVE.. I have ever V3 = Şimdiye kadar Örnek: Thisthe best baklavaI have ever eaten
ONE OF THE ……SUPERLATİVE = ……biridir (Arkası çoğul gider.) Örnek: Turkey isone of the most touristic town in the world.
(Türkiye dünyadaki en turistik ülkelerden biridir.)
ÖZEL KALIPLAR
AS……..ADJ. /ADV. ……AS = kadar ( eşit derecede)
Hem olumlu hem olumsuz kullanılır. Örnek: Rabia is as calm as Fatoş
Serkan is as strong as lion. Önder is as good as a angel.
AS MANY / FEW / LİTTLE / MUCH….NOUN… AS = kadar
Count count uncount uncount
Örnek: Mesut has as many notenooks as a bookstore does. She as little beer as I drank did at the party.
SO……….AS…….. = kadar (Sadece olumsuz) SO MANY / FEW / LİTTLE / MUCH …..AS = kadar
Örnek: Alper isn’t so/as rich as Tayyip.
Uğur isn’t so/as black as a nigger.(pis zenci) TOO…ADJ./ADV…TO V1 = Yapamayacağım kadar şöyle
Örnek: The tea is too hot (for me) to drink. (çay içemeyeceğim kadar sıcak) Uşak is too cold to live in. (uşak yaşanamayacak kadar soğuk)
ADJ…. ENOUGH…………TO…….V1 = Yapabileceğim kadar şöyle
Örnek: The bag is light enough (for me) to carry. ( çanta taşıyabileceğim kadar hafif) The t-shirt is cheap enough (for me) to buy.
SO….ADJ./ADV. ….THAT…..CÜMLE.. = öyle şöyle ki….
Tam cümleyi sever
Örnek: Refika is so talkative that no man can put up with her! (refika öyle konuşkan ki hiçbir adam ona dayanamaz.) Uşak is so cold that I can’t live there.
SUCH… Sayısı + ADJ. + NOUN….. THAT …….. = Öyle şöle ki…
— “Noun” “uncount” ise sayı belirtilir, “noun” “uncount” değilse sayı yoktur. Örnek: Murat is such a practical man that he can make a good commando.
Rabia is such a good- hearted girl that she can’t even kill an ant.
FİİL OLMASINA RAĞMEN… ADJ… ALAN ÖZEL DURUMLAR —5 DUYU FİİLLERİ
SMELL
LOOK – APPEAR – SEEM SOUND
FELL TASTE MAKE FİND
Örnek: The rose smells good.
The sound wonderful / perfect
F. S.
I find this book bad / terrible
NEARLY AS………..…AS (-) = Yakından uzaktan o kadar değil.
Örnek: Manisa isn’t nearly as touristic as İzmir.(Manisa yakından uzaktan İzmir kadar turistik değil)
EK BİLGİ:
۞ ADVERB fiil dışında ADJECTİVE’ de niteler. Örnek: common(ly) known
Adv.
Good done = iyi pişmiş Well done = iyi pişmiş Increasing(ly) popular At last = en sonunda, nihayet At least = en azından
Most = noun = çoğul
İPUCU
…..MORE THAN ………RAKAMLARIN BAŞINA FEVER THAN =
AS MANY AS = KADAR
AS MUCH AS = KADAR (UNCOUNT) LESS THAN = UNCOUNT
Örnek: As many as 2.000.000 dollars was spent in Iraq. THAT (Tekil) / THOSE (çoğul) … ÖZEL KULLANIMI
— İsim tekrar kullanılacaksa kullanılır. Tekiller için “that” çoğullar için “those” kullanılır. Tekrarlarda öznenin yerini alır.
Örnek: The machine………that……….. The dogs ……….those……..
The doors that we imported from Italy are stronger than (the doors=those) we im-ported from France.
**** This kullanılmaz.
**** more İlla sonrasında “than” gelecek diye kural yoktur. “than” olmadan da Bigger kullanılabilir.
RELATIVE CLAUSES = ADJECTIVE CLAUSES
(KOLAYDIR) Sıfattır. Fıssssssss bir ifadedir. Fazladan bilgi veren sıfattır.
Öncesinde hep bir cins isim ister. “WHO,WHICH,THAT....” isimden sonra gelir. WHO = İnsanları anlatır.
Örnek: The man who/that was crossing the road fell down and died. İ.
The student who/that was trying to throw his boot at Aziz Demirel was taken out of the hall.
I have an uncle who/that lives in Ankara.
I saw a woman who/that was crying by the street. I have a sister who/that smokes 10 cigarette a day.
THAT = İnsan, cansız, hayvan hepsi için kullanılır.
Örnek: A rabbit is an animal that eats carrots. A cat is an animal that catches mice. A horse an animal that can run fast
The physician that examined me was hand some. The man that robbed the bank was tall.
The dog that bit me was very big. The car that crashed me was red.
WHİCH = sadece ve sadece cansız nesne ve hayvanlar için kullanılır. Örnek: The train which passed by me was long.
The stone which fell on my head was small. Don’t push the panic button. Relative clause’dan sonra isim (özne) gelirse relative clause kalkar. Örnek: The coffee (which) I drank was terrible.
The book (which) I read was very interesting.
The programs (that/which) we used last night was great. The kebab (which) I ate was delicious/ tasty.
The beer (which) I drank was light
The flowers (which) my darling gave were very cheap. The dishes (which/that) I washed were very dirty.
VİRGÜL DURUMLARI
Özel isimlerin yanı “Relative Clause” ile devam edecekse cümle virgül ile ayrılır. Virgül sonrası“that” kullanılmaz. *****
Örnek: The teacher that/who lives in Uşak is very happy. Mesut, who lives in Uşak, is very happy.
Ö.İ.
Tayyip, who curbed the inflation, is magnificent PM. Murat, who is a traffic monster, will pass away soon.
Vefat etmek.
İPUCU:
Virgüllerin arası;,……who is/are, which is/are/was/were…………., gelirse, bu kelimeler atılabilir.
Örnek: İzmir, (which is) a lovely town by the Aegean Sea. Attracts many tourists çıkabilir.
İzmir, a lovely town by the Aegean Sea. Attracts many tourists WHOSE = Ki onun
his/ her /their….. yerine kullanılır. Aitlik için kullanılır. İnsanlar, hayvanlar, cansızlar için kullanılabilir.
Örnek: Serkan is a good- hearted bay (nokta yoksa “his” gelir) whose darling lives in Bursa. Noktadan sonra “whose” gelmez.
Örnek: İzmir is a lovely town whose girls are popular all over Turkey.
ki onun
Mesut has a car whose suspension system is awful.
İPUCU:
…..cins isim (malın sahibi)…whose……..mal …………
The, a, an gelmez. Yalın kelime gelir. Yerine “that” “which” gelmez. Atılamaz.
Örnek: An eagle is a wild bird whose eyes are exceptionally good.
WHOM = Ki onu
Sadece insanlar için kullanılır. ….insan….whom….fiil gelmez……
…..Özne gelir…….
Örnek: Sharapova is a famous player whom I watch every night.
Ki onu Ö. Özel isim varsa yanına yine “virgül” gelir. Örnek: Fatoş, whom I hate, is from Adana.
ki onu Ö. WHERE = Ki içinde
Yerle alakalıdır.
Özne ile gider, fiil gelmez. Place…..where……özne……
Örnek: Turkey is a big country where there are many historical places. Özne
The America, where Bush was born, is far from Turkey.
۞ Bu cümlelerde “which” yerine “in which” de kullanılır. Which = in which WHY = Ki sebebini
Why = Poreposition olarak “in” alır. “in this way” For which = why
The reason why… Wonder why……
Explain why……. Yanına çok güzel gider. Ask why……….. “why”dan sonra özne gelir. Question why….
Know why…….
Örnek: I don’t know (the reason) why Rabia is sad. özne
WHEN = Ki o zaman
Yanına özne gelir, fiil gelmez. Yanına zamanla ilgili kelimeler gelir. The year
The season Yanına gelir. The mount
Örnek: June is the mount when we go swimming. Go skinning
Go shopping “go –ing” ile iyi gider. Go skating
Örnek: 10 November is the day when we commemorate MKA.
on which
Günler “on” aldığı için “when” yerine “on which”de gelebilir. Aylar “in” aldığı için “when” yerine “in which”de gelebilir
PREPOSITON DURUMLARI
…..İN, ON, FOR, AT, BY, ABOUT, OF…vb….WHOM/WHİCH/WHOSE…....
WHOM = insan WHİCH = hayvan WHOSE = aitlik varsa
Eğer Preposition “relative clause” ile kullanılıyorsa “preposition”un sağına “which/whom/whose gelir.
Örnek: FB is a famous team for which I would die. ki onun için
Mesut is a good husband for whom his wife is waiting. ki onun için
Rabia is a student about whom people are gossiping. ki onun hakkında
Fatoş is lovely girl about whose brother I worry. ki onun abisi hakkında
KISALTMALAR
Bir ismin arkasına;İsim + Ving = yapan İsim + V3 = Yapılan
Tense ana cümlenin tensine göre belirlenir. Örnek:
Mesut is a teacher who works at Uşak working
aktif
Fatoş is an only sister who is admired is the family. admired
pasif
English is a language which is spoken all over the world. spoken
pasif
BEŞ KARDEŞLER
Where When
Why yanlarına fiil almazlar. Whose
Whom
What = soluna isim almaz.
CONJUNTIONS (BAĞLAÇLAR)
...ANA CÜMLE……, XXX………….YAN CÜMLE…… XXX………YAN CÜMLE……, ……. ANA CÜMLE…….
۞ İki cümleyi bağlaçlarla birbirine bağladığımızda bağlacın dışındaki cümle ana
cüm-le, bağlacın içindeki cümle yan cümledir.
۞ Çevirilerde önce yan cümle sonra ana cümle çevrilir.
İki türlü bağlaç vardır; A. Terslik bağlaçları B. Neden-sonuç bağlaçları C. Transitives (Geçiş kelimeleri)
A. TERSLİK BAĞLAÇLARI
Although …….cümle……, …..cümle…….
Even though
RAGMEN
Though
Despite the fact that In spite of
۞ Yukarıdaki kelimelerden biri geldiği taktirde yan taraf cümle cümle gider.
Örnek: Although it is very hot, a lot of people are still walking around in Konak (Hava çok sıcak olmasına rağmen, insanların çoğu hala Konak’ta yürüyor.)
Though the exam was very hard, many students passed it.
İPUCU: Bu terslik bağlaçları kullanıldığında ikinci cümlede şunlar şık durur.
Although ………….. , ……..Still……….
: Actually
: Nevertheless
: In fact
TATLI TERSLİK -(İnceden tersliğe giden bağlaçlar) Whereas / while …….CÜMLE……., …..CÜMLE….. = oysaki, rağmen
۞ Yanına cümle ister.
Fiil/ özne/ nesne ortak olacak ancak terslik de olacak. Örnek: Whereas / While Rabia likes ice-cream, Refika is hates it.
(Rabia dondurmayı sevmesine rağmen Refike nefret eder.)
YANINA“NOUN / V + ing” ALAN TERSLİKLER
XXX….. NOUN / V + İNG ……., …. CÜMLE….. Despite
İn spite of RAĞMEN
Not with standing
Örnek: Despite the accident, we arrived in Manisa just on time. İsim
In spite of the dog, we walked through the farm. İsim
Despite working hard, my father earns very little. Özne
۞ “V + İng” kısaltması yapıldığında ikinci cümledeki özne ilk cümlenin de öznesi olur.
B. NEDEN - SONUÇ BAĞLAÇLARI
Because As
Since
—DEN DOLAYI
Now that YÜZÜNDEN
In that OLDUĞU İÇİN
Insomuch as Inasmuch as On the ground that Due to the fact that
۞ Yanına cümle alırlar.
SİNCE…….CÜMLE…………., …….….CÜMLE….. (NEDEN) (SONUÇ) (YAN CÜMLE) (ANA CÜMLE)
۞“FOR” sadece cümle ortasında yer alır.
CÜMLE………, FOR…….….CÜMLE….. (SONUÇ) (NEDEN) (ANA CÜMLE) (YAN CÜMLE) Örnek: Because I love you, I will send you some white roses.
Neden Sonuç
As he was late for the class, the teacher shouted at him.
The flight was cancelled, for there was heavy fog (sis)
Neden Sonuç
YANINA“NOUN / V + ing” ALAN “DEN DOLAYI”
XXX….. NOUN / V + İNG ……., …. CÜMLE….. Because of
Due to
On account of - DEN DOLAYI
Owing to
On the ground of Thanks to (sayesinde)
Örnek: She was very happy because of the present, given to her. NOUN
He was late due to the traffic jam. (Trafik sıkışıklığı) NOUN
Because of studying hard, he passed the test. V+ing
C. TRANSİTİVES BAĞLAÇLARI
(GEÇİŞ KELİMESİ) …….CÜMLE…… .;, XXX (,) ……CÜMLE……..Geçiş kelimesi
۞ Öncesinde mutlaka bir cümle ister. Öncesinde cümle yoksa transitives gelmez. Cümle
başına gelmez. Bağlaçtan önce “nokta” “noktalı virgül” ya da “virgül” gelir. Bağlaç sonrasında “virgül” gelebilir. Ancak şart değildir.
1. BUNA RAĞMEN / MAAMAFİH
However Nevertheless
Nonetheless BUNA RAĞMEN
Yet (fakat) MAAMAFİN
Still But
On the other hand DİĞER YANDAN
۞ “YET” cümle başına gelirse “buna rağmen” demektir. İki cümlenin başına “YET” gelmez.
۞ “However” asla başa gelmez.
Örnek: The weather is great today. However, I will stay indoors today. My uncle is very rich. Nevertheless, he doesn’t help me at all.
HİÇ (olumsuz cümlelerde kullanılır.) 2. TAM TERSLİK
۞ Birinci cümlede söylenenin tam tersi ikinci cümlede söylenir.
In contrast Yanına her zaman cümle alır. On the contrary
Örnek: Serkan is a good man. In contrast, Alper is a bad man. In contrast to
Contrary to Yanına “noun” alır.
3. “BUNUN SONUCU OLARAK” TRANSİTİVİLERİ
…..CÜMLE…… . XXX ,…..CÜMLE …… Therefore
So Thus
Hence BUNUN SONUCU OLARAK
As a result – as a consequence BUNDAN DOLAYI Consequence
Subsequently That’s way
Örnek: ÜDS is a hard test. Therefore, you should study harder and harder.
4. BUNA İLAVE OLARAK, EK OLARAK
In addition Besides
Moreover BUNA İLAVE OLARAK
Furthermore EK OLARAK
And also Further
۞ Paralel bir akış olmalı. Terslik yok.
Örnek: We did some research on fish. In addition we carried out some experiment on mus-sels (Midye).
5. İNDEED = HATTA
۞ Paralel bir akış olmalı. Önceki fikre destek verir.
İNDEED = As a matter of fact In fact
6. ACTUALLY =Aslında
7. SO THAT =-mek için, -mak için
۞ İki cümle olacak, ikinci cümlede “can/ could” sever.
……CÜMLE…… , SO THAT……CÜMLE (CAN/COULD)……… Örnek: He went to İstanbul so that he could visit the Topkapı Palace. in order to = so that -mek için
(can/could) sever.
In order to So as to
To V1alır.
In an attempt to cümle almaz. In an effort to
Örnek: He called his uncle to thanks for his help. -mek için
8. ………. In case ……….
Ne olur, ne olmaz, tedbiren
Örnek: Murat took his umbrella in case it might rain.
9. FOR FEAR THAT = FEARİNG THAT = LEST = Korkusuyla
۞ Tam cümle ister.
Örnek: She carried her gun with her fearing that the thief should attack her.
Korkusuyla Olur da
10. BUNA EK OLARAK
۞ Yanına“NOUN / V+İNG” ALANLAR.
In addition to
Besides BUNA EK OLARAK
As well as
Örnek: In addition to a ring. The groom bought 10 bracelets.
D. DEVRİK YAPILAR
HARDLY …………. HAD V3 ………WHEN…..V2……….. NO SOONER……… HAD V3……… THAN…...V2……….. BARELY………HAD V3 ………WHEN…..V2……….. SCARCELY………...HAD V3 ………WHEN…..V2………..
=
AS SOON AS Yapar yapmaz, eder etmez.
Örnek: My mother had hardly arrived home when she saw the thief. Hardly had she arrived home when she saw the thief. (Devrik) She had no sooner graduated than she got a job.
No sooner had she graduated than she got a job. (Devrik)
NOT ONLY ……… DİD HE/SHE/İT…V1 …. BUT …düz cümle…. Sadece bunu yapmadı, bunu da yaptı.
Örnek: Not only does Refika like chocolate but she also loves ice-cream.
Result in
Cause SEBEP OLMAK
Lead to Bring about
EVER “MEVER” KONUSU
1. WHATEVER = Her ne =
No matter what
Örnek: whatever I eat, I put on weight
Fiil alır, nesne almaz
2. WHEREVER = her nereye =
No matter where
Örnek: Wherever I go, I think of you, darling 3. WHENEVER = her ne zaman
=
No matter when
4. WHOEVER = her kim =
No matter who
Örnek: Whoever you see at the party, you should serve him wine. Whoever touches my computer will be punished.
Özne
5. WHOMEVER = her kimi, her kime =
No matter whom
Örnek: No matter whom/who you send a mail, don’t forget to write your name on it. 6. HOWEVER = her nasıl, her ne kadar
=
No matter how
۞Yanına ADJ / ADV çok sever.
However…..(ADJ/ADV)…, …CÜMLE……
Örnek: However well the Turkish team played, they would lose the match. However fast you run, you can’t catch the bus.
7.UNLİKE = Tersine
۞ Yanına “Noun” alır.
Örnek: Unlike Turkish team, Portages team was organized.
Tersine
8.LİKE = Benzer biçimde, gibi, benzeyecek
Örnek: Like Turgut Özal, Tayyip is a popular leader. Gibi
9.ALİKE = Benzer…..
۞Çoğul özne alır. Cümle sonuna gelir.
Yanına hiçbir şey almaz. (özne/nesne almaz)
Örnek: Murat and Uğur are alike in terms of self shyness. Bakımından
10.ALİKE = SİMİLAR
11.SİMİLAR TO = Benzer ( Yanına Noun alır) Örnek: Fatoş is similar to Rabia
The same as = aynısı
↓
(Color, Size, Depth, Width, Shape)
Örnek: My bag is the (color) same as your 12. SUCH AS = Gibi (Örnekleme için kullanılır)
Grup adı……….such as…………örnek/örnekler….. Örnek: I have a lot of moody students such as refika.
13. NOT ONLY……BUT ALSO = sadece bu değil aynı zaman da bu da =
BOTH……AND
Örnek: I like not only Serkan but also his father I like Both Serkan and his father
14. EVEN İF = Olsa bile, yapabilse
15. ONLY İF = ancak ve ancak ( ikinci cümle devrik olur) Only if……., …. Devrik…..
16. İF ONLY = Keşke (Akarına past bir fiil ister) =
I WİSH
17. AS İF = AS THOUGH = -miş/-mış gibi
NOUN CLAUSE
1.THAT 2. IF/ WHETHER 3. WHAT/WHERE/WHEN……. 4. HOW TO/WHERE TO V1 5. WHATEVER, WHENEVER…..۞ Fiilin yanına gelmiş cümleye “NOUN CLAUSE” denir. Cümlenin nesne olmuş halidir.
Fiilin neyi sorusuna “Noun” bir cümle cevap veriyorsa o “NOUN CLAUSE” cümlesidir.
Özne…..fiil….Noun cümle….. 1.THAT
a. FİİL THAT………..….SVO %80 b. ADJ. THAT………SVO %20-15 c. ÖZEL NOUN THAT...SVO % 1
a. FİİL THAT………..….SVO..
Örnek: I think that Turkey is a developing country. - Bu kalıp ile kullanılan fiiller
Think Suppose Guess Estimate Predict Foretell Advice Find out Recommend Admit Deny Hope Expect Know Explain Discover Say
Tell me(kişi olduğu zaman) Show Reveal Indicate Point out Express Maintain State Emphasize Understand Claim Prove Suggest Warn Imply b. ADJ. THAT………SVO
Örnek: It is possible that Murat will pass the test. Possible
Obvious (açıktır ki) Apparent (aşikardır) Clear
Likely (muhtemeldir ki) Unlikely Necessary Vital (hayati) Crucial Important Significan
İt is (V3 = sıfat) that…….
Örnek: It is known that Tayyip is going blind.
It is claimed that the exam was pretty easy yesterday It is advised …..suggested …..said …..considered …..thought …..recommended
c. ÖZEL NOUN THAT...SVO
Fact (gerçek) Claim
Belief
Assumption (varsayım) Fear
Idea = Opinion = Contention That
Örnek: It is a fact that Harun is dancing at the wedding party right now.
2. IF / WHETHER = olup olmadığı Fiil….İF/WHETHER…..cümle
Örnek: Does Fatoş suffer from migraine?
I don’t know whether/if he suffers from migraine. (or Not) I don’t know whether or not suffer from migraine.
۞ İf or not = İngilizcede böyle ir kalıp yoktur. -Whether seven fiiller
Ask Wonder Explain Question Depend on Learn Remember Know Understand I am not sure Tell me 3. SORU KELIMELERI What Where Why How When …vb…
