• Sonuç bulunamadı

Travma Sonucu Kırılan Üst Santral Dişlerde Orijinal Diş Parçasının Yeni Adesiv Sistem İle Yapıştırılması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Travma Sonucu Kırılan Üst Santral Dişlerde Orijinal Diş Parçasının Yeni Adesiv Sistem İle Yapıştırılması"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Cumhuriyet Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Dergisi Cilt 5, Sayı 2, 2002

TRAVMA SONUCU KIRILAN ÜST SANTRAL DİŞLERDE ORİJİNAL

DİŞ PARÇASININ YENİ ADESİV SİSTEM İLE YAPIŞTIRILMASI

Yrd. Doç. Dr. Feridun HÜRMÜZLÜ*

ÖZET

Bu vaka raporunda kaza ile kronları kırılmış olan iki üst santral kesici dişe endodontik tedavi ve post uygulanması ya-pılmıştır. Bu işlemi takiben kırık parçalar ve kalan diş yüzeyleri periodontal flep operasyonu yapılarak adesiv materyallerle res-tore edilmiştir. Yerlerine kompozit rezin ile (Charisma) intrakro-nal olarak yapıştırılarak restore edilen orijiintrakro-nal diş parçalarının yapılan bir yıllık takipleri neticesinde sağlıklı bir diş eti ve iyi bir kenar uyumu olduğu gözlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Reataç diş, restorasyon, rezin.

SUMMARY

A case report of the two maxillary central incisors with accidently crown fracture was presented. Following endodon-tic therapy and the post restoration, the fragments and the remnant tooth surfaces were prepared for adhesive restoration by preparation of a peridontal flap. The reattached tooth was restored with the application of the composite resin (Charisma) intracoronally. One year recall showed healthy gingiva and good marginal adaptation in clinic examination.

Key Words: Reattacbment, restoration, resin. GİRİŞ

Diş hekimleri günlük çalışmalarında, anterior dişlerde travma sonucu oluşan kırıklarla sık olarak karşılaşmaktadırlar.

Travma sonucu kırılan dişlerde, genellikle travmaya neden olan etkili iki faktörden birisi önce-likle çocuklar daha sonra 13-19 yaş arası bireyler-de sportif aktiviteler esnasında, bisikletten düşme, paten, kayak kazaları ve boş zamanlarda yapılan faaliyetler sonucunda meydana gelir. İkincisi yetiş-kinlerde, diş kırıklarını kolaylaştıran nedenler, bü-yük restorasyonlar, çürük ve ortodontik tedaviler-dir. Kırıklar, otomobil kazaları, sportif aktiviteler, kavgalar, okluzal fonkisyon veya fonksiyon sonrası stresler sonucu oluşmaktadır4. Ülkemizde ise trafik kazaları, eşlere dayak, işkence, alkolizme bağlı şiddet, damdan düşme, iş kazaları etyolojik neden-ler arasında önemli bir yer tutmaktadır1.

En sık travmatik yaralanmaların üst kesici dişlerde ortaya çıktığı bildirilmiştir1. Bu tip travmatik vakalarda dişin çekilmeden sağlıklı bir çiğneme yapması, iyi bir estetik görünüm sağlaması ve ko-nuşmadaki fonksiyonları açısından ağızda devam-lılığı istenir. Bu amaçla, uzun yıllardan günümüze kadar orijinal diş parçalarının yapıştırılması tekniği geniş kullanım alanı bulmuştur. Son yıllarda, ad-heziv diş hekimliğinde yapılan yeniliklerle, adı ge-çen tedavi yönteminin güncelliği artmıştır. Bu amaçla yapılan son çalışmalarda, dental adeziv-lerle yapılan birleştirme işleminin estetik, fonksiyo-nel ve diş bütünlüğü açısından kısa süreli ideal so-nuçlar verebileceğini bildirmişlerdir5,6,10. Baratieri ve ark8, benzer teknikle yaptıkları çalışmalarının bir yıllık sonucunda ise, orijinal parçaların kullanılması ile elde edilen klinik bulguların özellikle estetik ve periodontal açıdan olumlu olduğunu rapor etmişlerdir.

Bu düşünceden hareketle bu vaka raporun-

da, travma sonucu kırılmış iki adet üst santral dişin orijinal parçalarının kullanımı ile restorasyonları yapılmış ve yöntemin klinik başarısı tartışılmıştır.

VAKA

On dokuz yaşındaki erkek hastamız bir kaza sonucu üst iki santral kesici dişinin kırıldığı şikayeti ile kliniğimize başvurdu. Hastanın inspeksiyon, palpasyon ve radyografik muayenelerinde alveol kemiğinde ve kökte kırık olmadığı gözlendi. Üst iki santral kesici dişlerde lingual bölümde subgingival olarak sement mine birleşimine kadar uzanan kı-rıklar görüldü.(Resim 1,2)

'Cumhuriyet Üniversitesi, Dişhekimliği Fakültesi.Konservatif Diş Tedavisi Bilim Dalı, Sivas

(2)

C.Ü. DİŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ DERGİSİ 2002 CİLT:5, SAYI: 2

Kronların kökten tamamen ayrıldığı bununla beraber dişeti vasıtası ile ağız içi bağlantıların de-vam ettiği saptandı. Tedavi amacıyla, dişlerin kronlarının dişetiyle olan bağlantılarını keserek al-dık. (Resim 3). Alınan parçalarda kron renklenme-lerini önlemek için iyice temizleyip, serum fizyolojik içinde saklandı. Aynı seansta pulpa odasını boşal-tıp, endodontik tedaviye başlandı. Kanallar K tipi eğeler ile 40 nolu eğe ebatına kadar genişletildi. Kanal tedavisinin son seansında AH 26 (De Trey, Konstanz, Germany kondensasyon yöntemi ile dolduruldu. Kırık parçaları serbest dişeti altına ka-dar indiğinden bu bölgeden cerrahi olarak flep kal-dırıldı.

Resim 3: Dişlerin kronlarının diş eti ile bağlantıları keserek ayrıldı.

Pini (Svenska Dentorama AB, Swiss) yerleş-tirmek amacıyla elmas frez kullanarak bir miktar guta- perka kanaldan boşaltıldı. Kullanacağımız pinin çapında bir frezle, pine yer hazırlandı. Kanal içerisine lentilo kullanarak simantasyon maddesi cam iyonamer (Meron, Voco, Cuxhaven, Ger-many) yerleştirildi. Pin özel anahtarıyla kanal içeri-sine yarleştirildi. Kırılmayan dişin dentin yüzeyinde retantif oluklar açıldı. Kırık parçasının dişe tekrar tutunabilmesi için, elmas rond frez (Horico, Berlin, Germany) kullanılarak pulpa odasında boşluk oluşturuldu.

Fragmanın mine ve dentini fosforik asit jeliyle (Heraeus, Kulzer, Germany) 15 saniye asitlendi. Ardından yıkanıp kurulandı. Asitlenen kısma poli-merize etmeden adeziv sistem (Gluma, Heraeus. Kulzer, Germany) uygulandı. Aynı şekilde dişin ka-lan kısmının mine ve dentini de asitlenip bir fırça yardımıyla adeziv sistem uygulandı. Retantif alan-lar ışınla sertleşen kompozitle (Charisma, Herae-us, Kulzer, Germany) dolduruldu, fakat polimerize edilmedi.

Bu arada fragmanın yerleştirilmesini engelle-yecek yetersiz sertleşmeyi önlemek için çalışma alanından ışık uzaklaştırıldı. Kırık parçalara kom-pozit uygulandıktan sonra yerine yerleştirildi, fazla-lıklar alındıktan sonra ışınlandı. Polimerizasyon tamamlandıktan sonra disklerle bitim yapıldı. Ön-

ceden kaldırılan flepin yerine adaptasyonu sağlan-dı ve stüre edildi (Resim 4). Süturler bir hafta sonra alındı ve hastaya restore edilen dişlerin kul-lanımı ve diş eti sağlılığın devamı ile ilgili tavsiye-lerde bulunuldu. Hastanın 6. ve 12. ay kontrollerin-de kronun yerleştirildiği sıradaki sert ve yumuşak doku durumlarıyla ilgili belirgin bir fark bulunamadı. (Resim 5,6)

Resim 5-6:

6. ve 12. ay kontrolle- rinde sert ve yumuşak

dokuların klinik görünümü

TARTIŞMA

Restoratif diş hekimliğindeki temel hedef, anatomik konturlar içinde ve doğal bir yaklaşımda diş bütünlüğünün gerek fonksiyonel ve gerekse es-tetik açıdan uzun süreli sağlanmasıdır. Bilinçli bir hastanın beklentisi ve iyi bir diş hekiminin amacı, mükemmel düzeyde bir restorasyonun yapılması-dır. Bu açıdan, vaka raporunda açıklanan tedavi tekniği, restoratif diş hekimliğinde diş dokusunun korunmasını hedefleyen Anderson ve arkadaşla-rın3, temel kavramı ile uyum içindedir.

90

Resim 4: Kaldırılan Plepin yerine

(3)

C.Ü. DİŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ DERGİSİ 2002 CİLT:5, SAYI: 2

Adhesiv sistemlerin ve kompozitlerin önemli ölçüde geliştirilmesiyle birlikte orijinal diş parçaları-nın yapıştırılmasıparçaları-nın daha iyi bir prognoza sahip olması sağlanmıştır. Buna bağlı olarak da artık günümüzde kırık diş parçalarının yapıştırılması geçici bir restorasyon olarak düşünülmemek-tedir10.

Araştırmacılar yaptıkları çalışmalarda diş parçalarının tekrar birleştirilmesini tartıştıkları bir dizi vaka raporunda bu işlemin uzun süreli ve daha ideal bir estetik sonuç yarattığını, fonksiyonun iyi-leştirildiğini, diş dokusunun korunması ile hasta ta-rafından kolaylıkla kabul edilebildiğini ve daha hızlı daha ucuz bir teknik olduğunu ifade etmişlerdir5,8.

Kırılmış anterior dişlerin restorasyonunda pul-pal lezyonun teşhisi büyük ölçüde önemlidir. Res-toratif tedavinin başarısı; pulpa canlı ise canlılığın korunması için yapılacak işlemlere, nekroz duru-munda ise başarılı endodontik tedaviye bağlıdır.

Simonsen11, kırılmış bir insizal parçanın iyi bir prognoza sahip olabildiğini ve bu yöntemle te-davi edilen bazı vakaların ortodontik tete-davilerde bile başarı ile kullanılabileceğini ifade etmiştir.

Elaine ve arkadaşları1 , kırık sonucu expoz olmuş travma vakalarının tedavisinde, kanal dol-gusu sonrası restore edilen eski parçanın uzun sü-reli bir klinik başarıya sahip olabildiğini rapor et-mişledir.

Chosack ve Eidelman9 ise benzer düşünce ancak farklı bir teknikle yaptıkları kırık tedavisi va-kalarında, eski diş parçasının retansiyonu açısın-dan döküm postların gerekliliğini vurgulamışlardır. Aynı araştırıcılar parçaların birleştirilmesi işleminin geçici bir uygulama olarak görülmesi gerektiğini belirttikleri çalışmalarının sonucunda ise mevcut kor yapısının ileride yapılacak protetik işlem için iyi bir altyapı oluşturabileceğini de ifade etmişler-dir. Bu açıdan çalışmamız, parçaların birleştirilme-si işleminin uzun süreli olamayacağını ifade eden Chosack ve Eidelman'ın düşüncesi ile uyumsuz görülmektedir. Bununla beraber çalışmamız, özel-likle ön diş kırıklarında orijinal diş parçalarının kul-lanıldığı benzer çoğu çalışma ile gerek yöntem ve gerekse düşünce açısından paralel seyretmekte-dir.

Alaçam2, kırık restorasyonlarının tedavisinde, indirekt teknikle hazırladığı millerden yaralanmış ve orijinal diş parçasının sabitlenmesinde bu mil-lerden yararlanmıştır. Araştırıcı, 3 aylık takip peri-yodunda sert ve yumuşak dokudaki değişimleri in-celemiş ve bu süreçte herhangi bir fark gözlemle-memiştir.

Çalışmamızda, bir yıllık takip periyodunda iz-lenen klinik başarı ve estetik sonuçlar, orijinal par-

çaların kullanılması ile yapılabilecek kırık resto-rasyonlarının uzun süreli başarılarını bir kez daha kanıtlamıştır.

Sonuç olarak orijinal diş parçalarının birleşti-rilmesi metodu oldukça kolay ve estetik olup hasta yönünden de olumlu karşılanmaktadır. Bu neden-le travma sonucu kırılan diş parçasının muhafaza edilip hekime getirilmesi için hastalar bilinçlendiril-melidir. Böylece tekrar birleştirilmeye çalışılabilir. Bu yöntemin sayısının çoğalttırılması ve uzun sü-reli takip bilgilerimizi arttıracaktır. Bu nedenle ben-zer kırık vakalarının öncelikli tedavisinde kırılan parçaların kullanılması ve bu metodun başarısız olduğu durumlarda protetik bir tedavinin düşünül-mesi uygun olacaktır.

KAYNAKLAR

1-Alaçam,T.:Endodonti.G.Ü.Basın-Yayın Yüksekokulu Basımevi, Ankara,1990.

2-Alaçam, T.: Travma sonucu kırılan kesicilerin Değişik Bir Yöntemle Tedavisi.H.Ü.Dişhekimligi Fak.Der., 2 (1): 7-10, 1978.

3-Anderson MH.Bales DJTOmnell K.Moden Managment

of Dental Caries The cutting edges is not a dental bur. JADA 1993;124:37-44

4-Baratieri LN,.Esthetıcs. Direct Adhesive Restoration on Fractured Anterior Teeth. Ouintessence Sao Paulo.Bra-sil.1998.

5-Baratieri LN,Monteiro SJr, Albuquerque FM, Reat-tachment of tooth fragment using a"new" adhesive system: A case report.Quinlessence Int 1994; 25:91-96.

6-Baratieri LN, Monteiro SJr, Andrada MAC. The sand-wich technique as a base for reattachment of dental fragments. Ouintessence Int 1991; 22:81-85

7-Baratieri LN. Monteiro SJr.Andrada MAC. Tooth frac-ture reattachment;Case reports. Ouintessence Int 1990:21:261-270.

8-Baratieri LN, Monteiro SJr, Cardoso AC,. Coronal fracture with invasion of the biologic width: A case report.Ouin-tessence Int 1993:24:85-91.

9-Chosack A,Eidelman E.Rehabılitation of a fractu ed incisor using the patienfs natural crown-Case report J Dem Child 1964:71:19-21.

10-Elaine A. Vilela Maia, Luiz Narciso Baratieri, Msura Amaral Caldeira de Andrada, et al. Tooth fragment rea lach-ment: Fundamentals of the technique and two case rpports Ouintessence Int 2003: 34:99-107

11-Simonsen RJ.Restoration of a fractured centrai ne sor using original tooth fragment.J Am Dent Assoc 1332 105:646-648.

Yazışma Adresi:

Yrd. Doç. Dr. Feridun Hürmüzlü Cumhuriyet Üniversitesi

Konservatif Diş Tedavisi Bilim Dalı 58140 Kampus/SİVAS

Referanslar

Benzer Belgeler

En fazla kron genişliğine sahip diş (anterior dişler içinde).. En dar insizal embraşurlar

 - Bukkal kretten mezial krete olan uzaklık, bukkal kretten distal krete olan uzaklıktan daha uzundur..  - Mesial kretten lingual krete olan uzaklık, distal kretten lingual

- Proksimalden bakıldığından bukkal ve lingual kontur kretleri anterior dişlere göre daha okluzal düzeydedir.. - Bukkal cuspın mesial eğimi distal eğimden kısadır (Üst

- Distal marjinal sırt mesial marjinal sırttan daha kısadır ve daha fazla servikal girinti yapar.. - Servikal çizgi bukkalden linguale hemen hemen düz

- Kökler alt birinci molara göre birbirlerine daha yakındır ve distale doğru eğimlidir. - Pulpa odasının kök uzantısı alt birinci molara kıyasla belirgin bir şekilde

 İnsanlarda süt dişleri 20 adet (her bir çene yarımında incisive 2, canine 1, molar 2 adet) iken, erişkinlerde 32 adet (her bir çene yarımında incisive 2, canine 1, premolar

 Oklüzal travma tamir aktivitesinin artmasına neden olur; yeni dokular nekroze olanların yerini almaya başlar, buna buttressing bone formation (yeni kemik oluşumu) denir..

• Mesiolabial kenar en uzun kenardır, önce hafif dışbükey sonra düz,.. servikale yakın