• Sonuç bulunamadı

Brown HT (E155)’in in vitro İnsan Periferal Lenfositlerinde Mikronukleus Oluşumu Üzerine Etkileri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Brown HT (E155)’in in vitro İnsan Periferal Lenfositlerinde Mikronukleus Oluşumu Üzerine Etkileri"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Conference Paper

Pages: 1540-1544, Paper ID:568

1. GİRİŞ

Gel şen gıda sanay s ve nüfusun artmasıyla beraber gıdaları büyük hac mde üretmek ve uzun süre dayanıklı kalmasını sağlama ht yacı, gıda katkı maddeler n n yaşamımızın b r-çok alanına g rmes ne yol açmıştır. Beslenme alışkanlıkları-nın değ şmes , en başında çalışanların sayısıalışkanlıkları-nın gün geçt kçe artması ve bunun paralel nde de bes n hazırlama ç n zaman kısıtlamasına g d lmes , nsanların katkı maddeler çeren hazır gıdalarla beslenmes ne neden olmaktadır. Gıda katkı maddeler n n y yeceklerde kullanılması nsanlık tar h kadar esk d r. Gıda b l m n n ve teknoloj n n olmadığı dönemde dah gıdaların tat-koku ve görünüşler n çek c hale get rmek ve uzun süre saklamak ç n katkı maddeler nden yararlanıl-mıştır. Tuz, odun tütsüsü ve baharatlar nsanoğlunun kullan-dığı lk doğal katkı maddeler ve gıdalarda bozulmayı önle-yen lk yöntemlerd r. Günümüzden 3000 yıl öncek nsanlar

etler tuzlayarak bozulmalarını önlem ş ve dayanıklılığını arttırmıştır. Tar h kaynaklarda Orta Asya’da yaşayan Türk-ler’ n kışa hazırlık olarak çeş tl şek lde tuzlanmış, kurutul-muş ve dumanlanmış et ürünler yaptıkları bel rt lmekted r. Günümüzdek tekn k s stemler n olmadığı zamanlarda tuz ve baharat kullanılarak et, balık, sebze ve tereyağı g b gıda-lar bell b r süre bozulmadan muhafaza ed lm şt r. Gıdagıda-larda koruyucu olarak kullanılan tuz, s rke ve tütsü aynı zamanda lezzete de katkı sağlamıştır. Gıdaların kullanımını artıran b r yöntem de onların görüntüsü ve reng d r. 1956 yılında Dün-ya Sağlık Örgütü 40 ülkey kapsaDün-yan, 50 doğal ve 114 Dün-yapay renk maddes n çeren l stey yayınlayarak gıdalarda kullanı-mına z n verm şt r. Doğal gıdaların renkler çerd kler çeş tl k myasal formlara sah p olan ve p gment olarak adlandırılan maddelerden kaynaklanmaktadır. Renklend r c ler Tebl ğ ’ne göre gıdalarda kullanılan renk maddeler n n tanımı şu şek l-ded r: Tek başına gıda olarak tüket lmeyen veya gıdalarda

Brown HT ( E155)’ n n v tro İnsan Per feral Lenfos tler nde

M kronukleus Oluşumu Üzer ne Etk ler

R ma Çel k Mısırlı

1

, Mehmet Tah r Hüsunet

2*

, Erman Sal h İst fl

2

, Hasan Basr İla

2

1 Kilis 7 Aralık Ünversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Kilis/Türkiye; rimacelik.cu@gmail.com 2 Çukurova Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Adana/Türkiye; mthusunet@cu.edu.tr, ermansalih@gmail.com ,ila@cu.edu.tr

Özet

Çağdaş yaşamın dezavantajların biri raf ömrü olan besinlere yönelmektir. Bu maddelerin teklikeli sınıfına giren yapay bir renklendirici olan kömür katranı olarak da bilinen Brown HT (E155)’dir. Çalışmada Brown HT’nin genotoksik ve sitotoksik etkilerini araştırılmıştır. Bu etkiler genotoksik olarak mikronukleus testi ile, sitotoksik olarak da nukleus bölünme indeksi parametresi ile saptanmıştır. Brown HT 24 ve 48 saatlik muameleli kültürlerin hepsinde MN oluşumunu önemli derecede artırmıştır. Bazı binükleer hücrede bir mikronükleus ya da iki mikronükleuslara rastlanmıştır. İki nükleuslardaki MN yüzdesi yine 24 ve 48 saatlik kültürlerde kontrole nazaran artmıştır. Brown HT ile 24 saatlik muameleli kültürlerde NBI’ya bir etkisi olmamış fakat 48 saatlik kültürlerin 25µg/mL konsantrasyondaki NBI önemli derece de azalmıştır.

Anahtar Kelimeler:Brown HT, renklendirici, mikronükleus, genotoksisite

Abstract

Brown HT (E155), also known as coal tar, is an arti cial colorant known as the dangerous class of these substances. In this study, genotoxic and cytotoxic eff ects of Brown HT were investigated.  ese eff ects were determined genotoxically by micronucleus test and by cytotoxic nuclear division index. Brown HT signi cantly increased MN formation in all 24- and 48-h treated cultures. A binronucleus or two micronuclei have been found in some binuclear cells.  e percentage of MN in the two nuclei was increased in 24 and 48 hour cultures compared to the control. Brown HT did not have any eff ect on NBI in 24-h treated cultures, but the NBI at a concentration of 25 µg/ mL in 48-h cultures decreased signi cantly.

Keywords: Brown HT, food colour, micronucleus, genotoxicity

*Corresponding authour Email: mthusunet@cu.edu.tr

(2)

ana b leşen olarak kullanılmayan gıdaya renk artırıcı veya renk düzenley c olarak katılan maddelerd r. Amer kan Gıda ve İlaç İdares ’n n tanımına göre se renk maddeler , sebze, hayvan, m neral veya d ğer kaynaklardan sentez veya ben-zer b r yolla elde ed len, ekstrakte olunan, zolasyonu sağ-lanan ya da başka türlü çıkarılan, gıdalara lave ed ld ğ nde söz konusu reng n özell kler n gösteren herhang b r boya, p gment ve d ğer maddelerd r. B r gıdaya bakıldığında nsa-nın d kkat n çeken lk özell ğ reng d r. Dolayısıyla gıdaları çek c hale get ren renk maddeler , tüket c ler n b r gıdayı alırken karar vermes nde öneml b r faktördür. Renk mad-deler n n kodlanması E 100’den başlayıp E 181’de b ter. Gıda endüstr s nde kullanılan renk maddeler sentet k, b tk sel ve hayvansal kaynaklı olab l rler. Renk maddeler n n en çok kullanıldığı gıdalar alkolsüz çecekler, şekerlemeler, pastalar, süsleme kremalar, dondurmalar, meyvalı yoğurt, margar n, unlu mamüller, yoğurtlu çecekler, sakız ve kahvaltılık çerez g b ürünlerd r. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından 1956 yılında kullanımına z n ver len 164 renk maddes nden b rçoğu kullanımdan kaldırılmıştır. Bu yıldan günümüze kadar geçen zamanda alerj k ve kanserojen oldukları dd a-sıyla bazı sentet k renk maddeler n n kullanımı yasaklanarak renk maddeler n n sayısı azaltılmıştır. Renk maddeler gıda sanay nde çok yaygın olarak, çoğu kez de b lg s zce kullanı-lan katkı maddeler d r. Gıdalarda kulkullanı-lanıkullanı-lan boyalar doğal ve sentet k boyalar olmak üzere k sınıfa ayrılır. Çalışma-mızda test maddes olarak kullandığımız Brown HT kömür katranı olarak da b l nen yapay b r renklend r c d r. Gıda boyalarının b l nen en sık görülen yan etk ler çocuklarda h perakt v te, kurdeşen, der döküntüler , bulantı, kusma, yüksek tans yondur. Gıda boyalarıyla lg l b rçok çalışma yapılmış ve özell kle sentet k gıda boyaları toks k olduğu ddalarıyla b r çok ülke bu maddeler yasaklamıştır. Allen ve ark. (1992) Salmonellla typh mur um suşları (TA1535, TA1537, TA1538, TA98, TA100) le yaptıkları Ames test n-de karameller n 4 grubunun genotoks s tes n araştırmış-lardır. Araştırma sonucunda karameller n I. (sade karamel) ve III. (amonyum karamel) grubun genotoks k potans yele sah p olduğu bulunmuştur. Genotoks s te ve kanserojen te-n te-n bel rlete-nmes te-nde kullate-nılate-n s togete-net k metodlardate-n b r d ğer se m kronukleus (MN) test d r (Heddle ve ark. 1991; Fenech, 2002). Bonass ve ark. (2007)’na göre per feral kan lenfos tler ndek yüksek MN frekansı nsanlarda kanser r s-k n göstermes-kted r. Y ng ve ars-k. (2010), yapmış oldus-kları çalışmada dem r oks t nanopart küller n n n v tro olarak n-san lenfos tler nde s totoks k etk s n 24 saatl k FDA ( uo-resce n d acetate) tekn ğ le bel rlenmes n amaçlamışlardır. Çalışmalar ışığında kültüre ed len gruplar kontrol gruplarıy-la karşıgruplarıy-laştırıldığında farklı boyutgruplarıy-larda dem r oks t nanopar-t küller n n s nanopar-tonanopar-toks k olduğu deneysel olarak kanınanopar-tlanmış- kanıtlanmış-tır. Hong ve ark. (2011), yapmış oldukları çalışmada, dem r oks t n çeş tl fonks yonel gruplarının sıçan L-929 f broblast hattındak s totoks k ve genotoks k etk s n comet tekn ğ le ncelenmes n amaçlamışlardır. Çalışmada dem r oks t le muamel gruplar le kontrol grupları karşılaştırıldığında ge-notoks s te ç n anlamlı değ ş kl kler gözlenm ş ve dem r

ok-s t n genotokok-s k olduğu ok-sonucuna varmışlardır. Könczol ve ark. (2011), dem r oks d n nsan akc ğer ep tel hücreler nde genotoks k olup olmadığını komet test le araştırmışlardır. Çalışmada yararlanılan comet tekn ğ değerlend rmeler nde göre dem r oks t reakt f oks jen üret m n daha da arttırdığı ç n d ğer hücrelerle kıyaslandığında dem r oks tl hücrelerde DNA hasarı daha fazladır ve dem r oks d n genotoks k oldu-ğu açıklanmıştır. AshaRan ve ark. (2009) yapmış oldukları çalışmada, gümüş nanopart küller n nsan akc ğer f broblast ve gl oblastoma hücreler nde tek hücre elektroforez yön-tem yle genotoks k etk s n n araştırılmasını amaçlamışlar-dır. Çalışmada DNA hasarları bel rlenm ş ve etken madde apoptos se etk etmem şt r. W se Sr. ve ark. (2010) yapmış oldukları çalışmada gümüş nanopart küller n balık hücre-ler nde genotoks k ve s totoks k etk hücre-ler n kolon oluşturma tekn ğ le araştırmayı amaçlamışlardır. Değerlend rmeler ışığında gümüş nanopart küller n kromozom aberasyonu ve aneuplo d oluşturduğu görülmüş ve test maddes n n balık hücreler ç n genotoks k ve s totoks k olduğu savunulmuş-tur. Haveland- Sm th ve ark. (1979) yaptıkları çalışmada azo boyalar grubuna g ren kırmızı 2G boyasının genotoks s tes -n değerle-nd rmey amaçlamışlardır. Çalışmayı bakter lerde DNA tam r tekn ğ le yürütmüşlerd r. Çalışma sonucuna göre kırmızı 2G boyasının bakter lerde DNA tam r meka-n zması s stem meka-n meka-nh be ett ğ b ld r lm şt r. Roychoudhury ve G r . (1989) yapmış oldukları çalışmada aralarında tartra-z n ve er trotartra-z n nde ç nde olduğu b rçok g ı da boyasının Al-l um cepa üzer nde genotoks k ve s totoks k etk Al-ler n n oAl-lup olmadığını araştırmışlardır. Bu çalışmaya göre, tartraz n ve er troz n n pol plo d hücreler n n oluşumunda c dd b r ar-tışa neden olmakta, yüksek dozda m kronukleus oluşumla-rını uyarmaktadır.

2. MATERYAL VE METOT

Bu çalışmada test maddes olarak kullanılan Brown HT gıda katkı maddeler nden renk maddes grubuna g rmekted r. PubChem CID: 6536776

K myasal adı: Chocolate brown HT; Brown HT; 4553-89-3; AC1O6W1W; DTXSID9020324; D sod um4,4’-{[2,4-d hyd-roxy-5-(hydroxymethyl)benzene-1,3-d yl]d (E)d azene-2,-1d yl}d naphthalene-1-sulfonate

Molekül förmülü :C27H18N4Na2O9S2 Molekül ağırlığı :652.56 g/mol

InChI Key :TUQJHVRCALPCHU-QPRXZMCZSA-L In v tro m kronukleus test nde Rothfuss ve ark. (2000)’nın gel şt rd kler yöntem mod f ye ed lerek kullanılmıştır. Bu yönteme göre, sağlıklı ve s gara çmeyen yaşları b rb r ne yakın k erkek ve k bayandan alınan 1/10 oranında hepa-r n ze ed lm ş kan öhepa-rneklehepa-r khepa-romozom medyumlahepa-rına stehepa-r l şartlarda 6 damla (0.2 ml) ek lm şt r ve hücreler 37±1ºC’de 68 saat nkübe ed lm şt r. Çalışmada kullanılan gıda renk-lend r c s n n etk s n bel rlemek ç n son konsantrasyon 50, 25, 12.5 μg/ml olacak şek lde Brown HT kültür ortamına,

(3)

kültürün başlangıcından 20 ve 44 saat sonra lave ed lm şt r. Ayrıca her deney n b r kontrolü, b r de poz t f kontrol grubu vardır. İnkübasyonun başlangıcından 44 saat sonra her tüpe son konsantrasyonu 6 μg/ml olacak şek lde s tokalas n-B maddes lave ed lm ş ve böylece bölünen hücrelerde s to-k nez engellenm şt r. İnto-kübasyonun sonunda, to-kültür tüpler 2000 dev r/dk’da 5 dk. Santr füj ed lerek süpernatant atılmış ve hücreler n bulunduğu tüplere h poton k er y k (%0.4 KCI, 37°C) lave ed ld kten sonra tüpler nkübasyon yapmaksızın d rekt olarak santr füje alınmıştır. H poton k er y k, kültüre yavaş yavaş ve p petaj yapılarak lave ed lm şt r. Kültür tüp-ler 1200 dev r/dk’da 10 dk. santr füj ed lm ş ve süpernatant atılarak soğuk b r nc f ksat f (1/5/6=glas yal aset k as t/ metanol/%0.9 NaCI) lave ed lm ş ve hücreler bu f ksat f le muamele ed lm şt r. B r nc f ksat f le oda sıcaklığında 20 dk. muameleden sonra 1200 dev r/dk’da 10 dk. daha sant-r füj ed lm ş, süpesant-rnatant atılmıştısant-r. İk nc ve üçüncü f ksat f muameles se 1 kısım glas yal aset k as t, 5 kısım metanol karışımının sonucunda hazırlanmış (1/5) f ksat e yapılmış, k nc ve üçüncü f ksat f muameles 10 dk. oda sıcaklığında yapılmış, her f ksat f muameles nden sonra tüplerdek hücre süspans yonu 10 dk. 1200 dev r/dk sant füj ed lm ş ve süper-natant atılmıştır. Kültür tüpler n n d b nde toplanmış olan hücreler resüspanse ed lm şt r. Daha sonra, hücre süspan-s yonu süspan-soğuk ve tem z lamlar üzer ne 10 cm yüksüspan-sekl kten damlatılarak preparatlar hazırlanmıştır. Hazırlanan pre-paratlar b r gün sonra Sorensen tamponunda hazırlanmış %5’l k G emsa boyası le 7-8 dk. boyanmış ve üç ayrı kapta bulunan saf sudan geç r lerek kurumaya bırakılmıştır. Ku-ruma şlem nden sonra preparatlar entellan le kapatılarak

ncelemeye hazır hale get r lm şt r.

Hazırlanan da m preparatlar OLYMPUS marka ışık m kros-kobunda 10 × 40=400 büyütmede ncelenm şt r. M kronuk-leus sayısını bel rlemek amacıyla her b r k ş ye a t da m pre-paratlarda her k ş n n, her muamele grubu ve kontroller nde

k nukleusa sah p (b nukleer) toplam 1000 hücre ncelen-m ş (4 k ş 4000 hücre) ve bu b nukleer hücreler çer s nden m kronukleuslu olanlar saptanmıştır. Bundan m kronuk-leuslu k nukkronuk-leuslu hücre %’s hesaplanmıştır. Ayrıca nce-lenen hücrelerde toplam m kronukleus sayısı bel rlenm şt r. Toplam m kronukleus sayısından MN %’s hesaplanmıştır. B nukleer hücre ve m kronukleus ayırımı T tenko-Holland

ve ark. (1997) ve Fenech (2000)’e göre yapılmıştır: (1) Hüc-reler bel rg n s toplazmasıyla yuvarlak ya da oval görünüme sah p olmalıdır; (2) Benzer olarak, nukleuslar bel rg n nuk-leus zarıyla çevr l yuvarlak ya da oval olmalıdır; (3) İçer s nde MN sayılan hücreler sandece b r nukleus bölünmes geç -ren hücrelerd r; (4) MN’lar sadece ana nukleusun 1/3’ü ya da daha küçük olduklarında hesaba katılmalıdır; (5) MN’lar ana nukleus g b boyanmalıdır; (6) MN’lar ana nukleustan açık b r şek lde ayrılmış olmalıdır. S tok nez bloklama yön-tem n n en öneml yararı, bölünen hücre populasyonunda nukleus bölünmes n n lerley ş n ve çoğalmasını bel rleye-cek mkanı vermes d r. Bu durum, s tokalas n-B laves n n ardından oluşan b r nukleuslu, k nukleuslu, mult nukleuslu (>2) hücreler n sayılmasıyla yapılır.

Nukleus bölünme ndeks (NBI) Eastmond ve Tucker (1989) tarafından öner len formüle göre hesaplanmıştır. NBI= (MI + 2×MII + 3×MIII + 4×MIV) / N Formüle göre, MI b r nukleuslu, MII k nukleuslu MIII üç nukleuslu , MIV dört nukleuslu hücreler n sayısını, N se toplam hücre sayısını göstermekted r. NBI’n n hesaplanması k myasal veya f z ksel b r madden n s totoks k etk s n göstermede öneml b lg ler sağlar (Fenech, 1997). Bu nedenle, MN oluşumunu sapta-mak ç n ncelenen preparatlar daha sonra nukleus bölünme

ndeks n (NBI) bel rlemek ç n tekrar ncelenm şt r. Bu ça-lışmada NBI ç n, her b r k ş n n preparatlarından tesadüf seç lm ş alanlarda toplam 1000 hücre (4 k ş 4000 hücre) n-celenm şt r.

3. SONUÇ

Brown HT 24 ve 48 saatl k muamelel kültürler n heps nde MN oluşumunu öneml derecede artırmıştır. Bazı b nükle-er hücrede b r mükronükleus ya da k m kronükleuslara rastlanmıştır. İk nükleuslardak MN yüzdes y ne 24 ve 48 saatl k kültürlerde kontrole nazaran artmıştır. Brown HT le 24 saatl k muamelel kültürlerde NBI’ya b r etk s olmamış fakat 48 saatl k kültürler n 25µg/mL konsantrasyondak NBI öneml derece de azalmıştır.

Bonass ve ark. (2007)’na göre per feral kan lenfos tler ndek yüksek MN frekansı nsanlarda kanser r sk n göstermekte-d r. Per feral kan lenfos tler ngöstermekte-de kromozom hasarının göster-ges olarak MN’un kullanılması lk kez 1976 yılında

Contry-Ç zelge 1: . Farklı Konsantrasyonlarda Brown HT le 24 ve 48 Saat Muamele Ed lm ş Olan İnsan Per feral Lenfos tler nde MN İçeren İk Nukleuslu Hücre %’s , MN %’s ve NBI

Test maddes

Muamele

MN çeren k

nuk-leuslu hücre %’s MN %’s

Nukleus sayısına göre hücreler n dağılımı NBI±SH Süre (saat) Kons. (µg/

mL) Kontol - - 0.0125±0.01 0.025±0.02 2841 698 286 175 1.4488±0.07 MMC 24 0.25 0.5875±0.06a3 1.35±0.11a3 3000 742 134 124 1.3455±0.05 BBT 24 12.5 25 50 0.2125±0.03a2 0.3125±0.03a3 0.3375±0.01a3 0.425±0.07a2 0.65±0.08a3 0.675±0.02a3 2713 2939 2934 883 699 760 233 226 194 169 160 112 1.4650±0.08 1.3958±0.09 1.3710±0.09

MMC 48 0.25 1.4125±0.10a3 3.15±0.23a3 3499 405 69 27 1.1560±0.01a2

BHT 48 12.525 50 0.2±0.02a2 0.3625±0.01a3 0.5±0.03a3 0.425±0.02a2 0.725±0.02a3 1.075±0.07a3 2908 3279 3114 884 583 729 114 85 100 94 53 57 1.3485±0.11 1.2280±0.03a1 1.2750±0.01 a: Kontrole göre aradak fark öneml d r; b: MMC’ye göre aradaki fark önemlidir. a1b1: P<0.05; a2b2: P<0.01; a3b3: P<0.001

(4)

man ve Heddle tarafından öne sürülmüştür (Bonass ve ark. 2001). Daha sonra s tok nez-bloklama m kronukleus meto-dunun Fenech ve Morley (1985) tarafından gel şt r lmes yle, nukleus bölünmes n tamamlamış hücrelerdek MN’lar n-celenmeye başlanmıştır. MN asentr k kromozom ya da kro-mat d kırıklarından ve tüm kromozomlar ya da krokro-mat d-ler n anafazda ger kalmasından dolayı (kalgın kromozom) telofazda oluşan kardeş nukleusun dışında rastlanan küçük nukleuslardır (Surrallés ve ark. 1995). Ayrıca mult polar anafaz ve telofaz da MN oluşumuna sebep olmaktadır (To-paktaş ve Rencüzoğulları, 2010). MN oluşumuna neden ola-b len kromozom kayola-bı ya da kromozomların ayrılamaması (non-d sjunct on) kanser ve yaşlanmada gözlenen öneml olaylardan b r d r. Bu durum, muhtemelen ğ pl kç kler nde, sentromerde bozulma ya da metafazdan önce kromozom yapısının yoğunlaşması sonucu oluşmaktadır (Dellarco ve ark. 1985). Böylece, MN test le hem klastojen k hem de anöjen k etk ler bel rleneb lmekted r (K rsch-Volders ve ark. 1997; Norppa ve Falck, 2003). Yapılan çalışmalarda, kanser hastalarından alınan per feral kan lenfos tler ndek MN fre-kansında bel rlenen artış, kanser oluşan hedef dokudak MN frekansı kadar bulunmuştur (Cheng ve ark. 1996; Duff aud ve ark. 1997). Ayrıca, Fenech ve ark. (1999)’nın, uluslararası ş-b rl ğ le yaptıkları nsan m kronukleus projes ndek ş- bulgu-ları, MN le kanser arasındak l şk y açıkça desteklem şt r. Y ng ve ark. (2010), yapmış oldukları çalışmada dem r oks t nanopart küller n n n v tro olarak nsan lenfos tler nde s -totoks k etk s n 24 saatl k FDA ( uoresce n d acetate) tek-n ğ le bel rletek-nmes tek-n amaçlamışlardır. Çalışmalar ışığıtek-nda kültüre ed len gruplar kontrol gruplarıyla karşılaştırıldığında farklı boyutlarda dem r oks t nanopart küller n n s totoks k olduğu deneysel olarak kanıtlanmıştır. Hong ve ark. (2011), yapmış oldukları çalışmada, dem r oks t n çeş tl fonks yo-nel gruplarının sıçan L-929 f broblast hattındak s totok-s k ve genotoktotok-s k etk totok-s n comet tekn ğ le ncelenmetotok-s n amaçlamışlardır. Çalışmada dem r oks t le muamel grup-lar le kontrol grupgrup-ları karşılaştırıldığında genotoks s te ç n anlamlı değ ş kl kler gözlenm ş ve dem r oks t n genotok-s k olduğu genotok-sonucuna varmışlardır. Könczol ve ark. (2011), dem r oks d n nsan akc ğer ep tel hücreler nde genotoks k olup olmadığını komet test le araştırmışlardır. Çalışmada yararlanılan comet tekn ğ değerlend rmeler nde göre dem r oks t reakt f oks jen üret m n daha da arttırdığı ç n d ğer hücrelerle kıyaslandığında dem r oks tl hücrelerde DNA hasarı daha fazladır ve dem r oks d n genotoks k olduğu açıklanmıştır. AshaRan ve ark. (2009) yapmış oldukları ça-lışmada, gümüş nanopart küller n nsan akc ğer f broblast ve gl oblastoma hücreler nde tek hücre elektroforez yön-tem yle genotoks k etk s n n araştırılmasını amaçlamışlar-dır. Çalışmada DNA hasarları bel rlenm ş ve etken madde apoptos se etk etmem şt r. W se Sr. ve ark. (2010) yapmış oldukları çalışmada gümüş nanopart küller n balık hücre-ler nde genotoks k ve s totoks k etk hücre-ler n kolon oluşturma tekn ğ le araştırmayı amaçlamışlardır. Değerlend rmeler ışığında gümüş nanopart küller n kromozom aberasyonu ve aneuplo d oluşturduğu görülmüş ve test maddes n n balık

hücreler ç n genotoks k ve s totoks k olduğu savunulmuş-tur. Haveland- Sm th ve ark. (1979) yaptıkları çalışmada azo boyalar grubuna g ren kırmızı 2G boyasının genotoks s tes -n değerle-nd rmey amaçlamışlardır. Çalışmayı bakter lerde DNA tam r tekn ğ le yürütmüşlerd r. Çalışma sonucuna göre kırmızı 2G boyasının bakter lerde DNA tam r meka-n zması s stem meka-n meka-nh be ett ğ b ld r lm şt r. Roychoudhury ve G r . (1989) yapmış oldukları çalışmada aralarında tartra-z n ve er trotartra-z n nde ç nde olduğu b rçok gıda boyasının Al-l um cepa üzer nde genotoks k ve s totoks k etk Al-ler n n oAl-lup olmadığını araştırmışlardır. Bu çalışmaya göre, tartraz n ve er troz n n pol plo d hücreler n n oluşumunda c dd b r ar-tışa neden olmakta, yüksek dozda m kronukleus oluşumla-rını uyarmaktadır.

Brown HT 24 ve 48 saatl k muamelel kültürler n heps nde MN oluşumunu öneml derecede artırmıştır. Bazı b nükle-er hücrede b r m kronükleus ya da k m kronükleuslara rastlanmıştır. İk nükleuslardak MN yüzdes y ne 24 ve 48 saatl k kültürlerde kontrole nazaran artmıştır. Brown HT le 24 saatl k muamelel kültürlerde NBI’ya b r etk s olmamış fakat 48 saatl k kültürler n 25µg/mL konsantrasyondak NBI öneml derece de azalmıştır. Sonuçlar toplu olarak değer-lend r ld ğ nde Brown HT’n n genotoks k ve s totoks k r sk oluşturab leceğ n söyleyeb l r z.

Gıda katkı maddeleri arasında yer alan renklendiriciler hazır gıdaların tüketimi ile vücudumuza girmektedir. Neredeyse günlük alınan bu renklendiricilerin kanser gelişimi üzerindeki etkileri hala tartışılmaktadır. Bizim ve başka araştırıcıların sonuçlarına göre gerek normal gerekse kanser hücrelerinde, genel olarak genotoksik etki göstermektedirler. Tüm bu veriler göz önünde tutulacak olursak gıda renklendiricilerinin genotoksik ve kanser riski oluşturup oluşturmayacağının, sitotoksik etkilerinin olup olmadığının mutlaka saptanması gerekir. Alınacak sonuçlara göre kullanılıp kullanılmayacağına karar verilmelidir

4. TEŞEKKÜR BÖLÜMÜ

Çalışmamız Çukurova Ün vers tes B l msel Araştırma Pro-jeler B r m tarafından FBA-2017-8378’nolu proje kapsa-mında desteklenm şt r.

REFERANSLAR

[1] Allen, J.A., Brooker, P.C., Jones, E., R chold, M., 1992. Absence of mu-tagen c act v ty n salmonella and of clastogen c act v ty n cho cells of caramel colours I, II, III and IV. Food and Chem cal Tox cology 30(5):389– 395.

[2] Asharan , P.V., Mun, G.L.K., Hande, M.P., Val yaveett l, S., 2009. Cyto-tox c ty and GenoCyto-tox c ty of S lver Nanopart cles n Human Cells. ACS Nano, 3(2):279–290.

[3] Bonass , S., Fenech, M., Lando, C., L n, Y. P., Cepp , M., Chang, W. P., Holland, N., K rsch-Volders, M., Ze ger, E., Ban, S., Barale, R., B gatt , M. P., Bolognesı, C., Jıa, C., D Gıorgıa, M., Freguson, L. R., Fucıc, A., Lıma, O. G., Hrelıa, P., Krıshnaja, A. P., Lee, T. K., Mıglıore, L., Mıkha-levıch, L., Mırkova, E., Mosesso, P., Muller, W. U., Odagırı, Y., Scarfı, M. R., Szabova, E., Vorobtsova, I., Vral, A. And Zıjno, A., 2001. Hu-man M cronucleus Project: Internat onal Database Compar son for

(5)

Results W th the Cytok nes s-Block M cronucleus Assay n Human Lymphocytes: I. Eff ect of Laboratory Protocol, Scor ng Cr ter a and Host Factors on the Frequency of M cronucle . Env ron. and Mol. Mutagen., 37:31-45.

[4] Bonass , S., Znaor, A., Ceppı, M., Lando, C., Chang, W. P., Holland, N., Kırsch-Volders, M., Zeıger, E., Ban, S., Barale, R., Bıgattı, M. P., Bolog-nesı, C., Cebulska-Wasılewska, A., Fabıanova, E., Fucıc, A., Hagmar, L., Joksıc, G., Martellı, A., Mıglıore, L., Mırkova, E., Scarfı, M. R., Zıjno, A., Norppa, H. And Fenech, M., 2007. An Increased M cronucleus Frequency n Per pheral Blood Lymphocytes Pred cts the R sk of Cancer n Humans. Carc nogenes s, 28:625-631.

[5] Cheng, T. J., Chrıstıanı, D. C., Xu, X., Waın, J. C., Wıencke, J. K. And Kel-sey, K. T., 1996. Increased M cronucleus Frequency n Lymphocytes from Smokers w th Lung Cancer. Mutat. Res., 349:43-50.

[6] Dellarco, V.L., Mavournın, K.H. And Tıce, R.R., 1985. Aneuplo dy and Health R sk Assessment: Current Status and Future D rect ons. En-v ron. Mutagen., 7:405-424.

[7] Duff aud, F., Orsıere, T., Vıllanı, P., Pelıssıer, A.L., Volot, F., Favre, R. And Botta, A., 1997. Compar son Between M cronucleated Lymphocy-tes RaLymphocy-tes Observed n Healthy Subject and Cancer Pat ents. Muta-genes s, 12:227-231.

[8] Eastmond, D. A. And Tucker, J. D., 1989. Ident f cat on of Aneuplo-dy- Induc ng Agents Us ng Cytok nes s-Blocked Human Lympho-cytes and an Ant -K netochore Ant body. Env ron. Mol. Mutagen., 13:34-43.

[9] Fenech, M. And Morley, A. A., 1985. Measurement of M cronucle n Lymphocytes. Mutat. Res., 147:29-36.

[10] Fenech, M., 1997.  e Advantages and D sadvantages of the Cytok -nes s-Block M cronucleus Method. Mutat. Res., 392: 11-18. [11] Fenech, M., 2000.  e n v tro M cronucleus Techn que. Mutat. Res.,

455:81-95.

[12] Fenech, M., 2002. B omarkers of Genet c Damage for Cancer Ep de-m ology. Tox cology, 181-182: 411-416.

[13] Haveland-Sm th, R.B., Combes, R.D., Brıdges, B.A., 1979. Methodo-logy for the test ng of food dyes for genotox c act v ty: Exper ments w th red 2G (C.I. 18050). Mutat on Research/Env ronmental Muta-genes s and Related Subjects, 64(4):241–248.

[14] Heddle, J. A., Cımıno, M. C., Hayashı, M., Romagna, F., Shelby, M. D., Tucker, J. D., Vanparys, Ph. And Macgregor, J. T., 1991. M cronucle As An Index Of Cytogenet c Damage: Past, Present, And Future. Env ron. And Mol. Mutagen., 18:277-291.

[15] Hong, S.C., Lee, J.H., Lee, J., Kım, H.Y., Park, J.Y., Cho, J., Lee, J., Han, D.W., 2011. Subtle Cytotox c ty And Genotox c ty D ff erences İn Su-perparamagnet c İron Ox de Nanopart cles Coated W th Var ous Funct onal Groups. Int. J. Nanomed c ne, 6:3219–3231.

[16] Kırsch-Volders, M., Elhajoujı, A., Cundarı, E., Van Hummelen, P., 1997.  e In V tro M cronucleus Test: A Mult -Endpo nt Assay To Detect S multaneously M tot c Delay, Apoptos s, Chromosome Breakage, Chromosome Loss And Non-D sjunct on. Mutat. Res., 392(1-2):19-30.

[17] Könczöl, M., Ebelıng, S., Goldenberg, E., Treude, F., Gmınskı, R., Gıerè, R., Grobèty, B., Rutıshauser, B.R., Merfort, I., Sundermann, V.M., 2011. Cytotox c ty And Genotox c ty Of S ze- Fract onated Iron Ox de (Magnet te) İn A549 Human Lung Ep thel al Cells: Role Of Ros, Jnk, And Nf-Κb. Chem. Res. Tox col.,24(9):1460–1475. Rothfuss, A., Sc-hutz, P., Bochum, S., Volm, T., Elberhard, E., Kreınberg, R., Vogel, V. And Speıt, G., 2000. Induced M cronucleus Frequenc es İn Per phe-ral Lymphocytes As A Screen ng Test For Carr es Of A Brca1 Muta-t on İn BreasMuta-t Cancer Fam l es. Cancer Res., 60:390-394.

[18] Norppa, H., Falck, G.C.M., 2003. What Do Human M cronucle Con-ta n. MuCon-tagenes s, 18(3):221-233.

[19] Roychoudhury, A., Gırı, A.K., 1989. Eff ects Of Certa n Food Dyes On Chromosomes Of All um Cepa. Mutat on Research/Genet c Tox -cology, 223(3):313–319.

[20] Surrallés, J., Xamena, N., Creus, A. And Marcos, R., 1995.  e Su tab -l ty Of  e M cronuc-leus Assay İn Human Lymphocytes As A New B omarker Of Exc s on Repa r. Mutat. Res., 342:43-59.

[21] T tenko-Holland, N., Wındham, G., Kolachana, P., Reınısch, F., Parvat-ham, S., Osorıo, A.M. And Smıth, M.T., 1997. Genotox c ty Of Ma-lath on İn Human Lymphocytes Assessed Us ng  e M cronucleus Assay In V tro And In V vo: A Study Of Malath on-Exposed Wor-kers. Mutat. Res., 388(1):85-95.

[22] Topaktaş, M. Ve Rencüzoğulları, E., 2010. S togenet k. Nobel Yayıne-v , Ankara, 176.

[23] W se Sr, J.P., Goodalea, B.C., Wıse, S.S., Craıge, G.A., Pongane, A.F., Walterf, R.B.,  ompson, W.D., Ng, A.K., Aboueıssa, A.M., Mıtanıh, H., Spaldıngı, M.J., Mason, M.D., 2010. S lver Nanospheres Are Cyto-tox c And GenoCyto-tox c To F sh Cells. Aquat c Tox cology, 97(1):34–41. [24] Y ng, E., Hwang, H.M., 2010. In V tro Evaluat on Of  e Cytotox c ty

Of İron Ox de Nanopart cles W th D ff erent Coat ngs And D ff erent S zes İn A3 Human T Lymphocytes, Sc ence Of  e Total Env ron-ment,408(20): 4475–4481.

Referanslar

Benzer Belgeler

Sadece STIHL firmasının, motorlu alet için onay verdiği veya teknik açıdan muadili olan zincir kılavuzu, testere zinciri, zincir dişlileri veya aksesuarlarını kullanın..

En çok sevilen iki renk: Hatay ve Bursa' da siyah, Konya 'da mavi tercih edilirken Ankara, Bolu ve İstanbul 'da kırmızı ve mavi

Sonuç olarak 1 ml/10 kg dozunda flumethrin dökme çözeltisi uygulandUktan sonra güneş UşUğUna maruz kalan, ahUrda bağlU tutulan ve kontrol grubu montafon melezi danalarda

Kadın Salıı nsiyatifi çalımasının durdurulan kolunda endometrial kanser gelime riski kesintisiz kombine HT alan grup ile plasebo arasında benzer bulunmutur (22)

şaliler kemik kisti olan plazma kalsiyum seviyesi nonnal pa- rathornıonu yüksek olan 7 yaşındaki bir hastada prim er okkül.. hiperparatroidizm

Most of the patients had a significant improvement in the agitation score 10 minutes after receiving ondansetron, suggest- ing that the serotoninergic system and 5-HT 3 receptors

Belirtilen katkı maddeleri ve yardımcı maddeler, gıda maddelerinin üretiminde, vasıflarının iyileştirilmesinde ve düzenlenmesinde, endüstriyel üretim tekniklerine

Yapılan analizlerde, ZnO’in 24 saatlik uygulamasında, hem anormal hücre yüzdesi bakımından hem de hücre başına düşen kromozomal anormallik bakımından 1, 5, 10 ve