• Sonuç bulunamadı

Efe'nin "Zeyno"su 4 çocuk istiyor

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Efe'nin "Zeyno"su 4 çocuk istiyor"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Evlenmek için gün

sayan Efe Ozal ve

Zeynep Beşikçioğlu,

ilk kez birlikte

Hürriyet Magazin'e

konuştular.

A

Söyleşi: Naları KAYHAN Fotoğraflar: Sinan ÖZBALKAN Evet; Efe'ler diyarı Ege'den Zeynep kızı gelin alm ak, sonunda, İstanbullu bir Efe'ye kısmet oldu. Şubat ayında nişanları yapılan Efe Özal ile Zeynep Beşikçioğlu, bu ayın 26'sındaki nikahın hazırlık tela- şındayken, bizi konuk ettiler.

► Sizler Bilkent Üniversitesi' nde tanı­

şıp, iki yıllık arkadaşlığın sonunda da ev­ liliğe karar verdiniz. Binlerce öğrencinin olduğu üniversite ortamında nasıl oldu da birbirinizin farkına vardınız?

Z.B: Ortak arkadaşlarımızın vasıtasıyla

oldu. Onlar tanıştırdı.

► Aynı bölümlerde değildiniz, değil

mii’

Z.B: Hayır, ben İngiliz Filolojisinde,

Efe de işletme'de okuyordu.

E.Ö: Zaten biz başladığımızda Bil-

kent'deki öğrenci sayısı azdı. Bir kaç bin kadardı, sonra giderek arttı. Kampusta

he-isliyor

(2)

Söyleşinin sonunda,genç nişanlılara bir mini-test uyguladık.Birinin cevaplarını, ötekinin duymamasını garantiye alarak..Sonunda Efe biraz daha fazla puan aldı. Arkalarında iki yıllık beraberlik de olsa, sevenler arasında ufak tefek bilinmeyenler kalmaz mı, kalır tabii. Mesela, siz yıllardır evli olanlar, lütfen birbirinize bakmadan söyler misiniz, sevdiğinizin gözleri ne renk?

pimiz aynı kantinde bulunuyorduk, o yıl­ larda tanışmak daha kolaydı. Şimdi biraz daha kalabalık.

► İlk anda bir elektriklenme oldu mu,

yoksa zamanla grup arkadaşlığı özel ter­ cihe mi dönüştü?

Z.B: Oldu tabii, ama hep grubun için­

deydik, giderek birbirimize ilgimiz yo­ ğunlaştı. Birbirimizi tanıdıkça, öteki arka­ daşlıklardan farklı olduğunu anladık.

► Zeynep Hanım siz 21, Efe Bey siz de

22 yaşındasınız. Oysa iki tarafın da aile­ leri, bu yaşlardan çok daha geç, 30'lu yaşlarda evliliğe karar vermişler. Kent ev­ lilikleri için bu biraz erken yaş sayılmaz mt? Zaman zaman böyleşine önemli bir sorumluluk için çabuk davrandığınızı dü­ şündüğünüz oluyor mu?

Z.B: Tanışıp, birbirimizi beğendikten

sonra uzamasını istemedik. Neden bekii- yelim ki dedik? İkimizin de okulu bitmiş­ ti, bir engel yoktu yani.

► Kim kime evlenme teklif etti? Çünkü

biliyorsunuz, bazen genç kızlarımız da sevdikleri delikanlıya bu teklifi yapabili­ yor?

E.Ö: Aslında böyle direkt lafı olmadı.

► Sizin ailelerinizin ortak bir özelliği

de bol çocuklu olması. Bol kardeşli or­ tamlarda büyümüşsünüz. Şimdi kuracağı­ nız yuvada er ya da geç çocuk gündeme gelecek. Bu ne derece erken olacak? Yani Beşikçioğlu Ailesi'nin torun beşiği ne za­ man sahibine kavuşacak?

Z.B: Efe de ben de çocukları çok sevi­

yoruz. Hemen olmaz belki ama tabii ço­ cuk istiyoruz, en azından iki tane. Aslın­ da ben çok severim yani bana kalsa dört tane isterim ama. Belki söylemek kolay geliyor bilemem.

6

► Balayı yeriniz belli mi?

E.Ö: Valla karar vermedik daha. Şu sı­

ralar o kadar çok telaşımız var ki, vakit olmadı o konuda düşünmeye.

► Evinizin nikaha hazırlandığını be­

lirttiniz, iç düzenlemeyi, bir dekoratöre mi verdiniz?

E.Ö: Hayır dekoratör falan yok, çünkü

o kadar vakit yok. Eşyaları aldık, içinden ustanın çıkmasını bekliyoruz. Yerleştire­ ceğiz. Burada bu konuyla ilgili spekülas­ yonları da cevaplamak istiyorum. Burası­ nı, tamamı bize ait bir köşk gibi gösteri­ yorlar. Durum öyle değil oysa, 14 daire­ den birinde ben oturacağım. Kirasının da 7500 dolar olduğu yazıldı, gerçekte sade­ ce 1500 dolar.

► Aranızda özel bir hitap şekli var mı?

Kendi halinizeyken kullandığınız?

Z.B: Zaten Efe'nin adı çok kısa, öyle

sesleniyorum, o bana Zeyno diyor. ► İki insan ne kadar birbirini sevse de

mutlaka farklı özellikleri, birbirine uyma­ yan yanları vardır. Sizinkiler neler?

E.Ö: Valla biz, tek tek ele alırsanız,

çok zıtız. Ama hiç anlaşamadığımız konu yok aşağı yukarı. Aramızda tartışma çık­ mıyor. Belki bu zıtlıktan çıkmıyor.

► Bir örnek verebilir misiniz?

E.Ö: Fil m konusunda, ben dramalar-

dan, ağır filmlerden hiç hoşlanmam, bu­ nun dışında her tarzı severim. Zeynep ise bu tür psikolojik filmleri sever.

► Denir ki, erkekler eş seçerken anne­

lerindeki bazı özellikleri arar ve yılların yarattığı psikolojik etkiyle, çoğu kez bi­ linçsizce annelerine benzeyen kızları be­ ğen ir. Efe Bey sizin için de bu geçerli miy­ di ve Zeynep Hanım'ın hangi yanlarını annenize benzettiniz?

Zeynep'in özellikleri,

Efe'nin tahminleri

Zeynep Beşikçioğlu; kahverengi gözlü, 1.67 m boyunda, Valentino parfümünü kullanan, renklerden en çok siyahı seven, yemeklerden

hünkârbeğendiye, tatlılardan da sadece çikolatalılara bayılan bir kumral güzeli.Nişanlısı Efe ise onun; gözlerinin kahverengi, en sevdiği rengin siyah, hiç itiraz etmeden yediği yemeğin de hünkârbeğendi olduğunu onikiden tutturdu. Ne var ki, çikolatayı hiç görmezden gelip, "Zeyno tatlı sevm ez" dedi. Boyunu iki santim kısaltıp 1.65‘te karar kıldı. Parfümünün de Versace olduğu tahmininde bulunup, saçlarına da kestane rengi dedi çıktı.

E.Ö: Şimdi o bence şeyden...Tam anne

demeyelim de. Genelde anneler erkek çocuklarına daha bir ilgi gösteriyor. Ama aynı şekilde bana ablamın çok emeği geçti. O bakımdan ben hep, ablam gibi birisini aramışımdır. Ama mukayese de edemiyorsunuz tabii. Ben Zeynep'i, hiç bir zaman annemle mukayese etmem ve­ ya ablamla etmem. Ama şuna dikkat edi­ yorsunuz; aile yetiştirmesine, belli düzen­ lere. Kendi ailemde gördüğüm belli bir aile düzenimiz vardı. Zeynep'te bu hava­ yı buldum.

► Zeynep Hanım, size de aynı soruyu

şöyle soracağım. Kızların da babalarına benzeyen erkekleri eş olarak seçtikleri belirtilir.

Z.B: Benim için de geleneklerine bağlı

aile yapısı geçerliydi ve aile yapılarımız çok benziyor. Efe'nin fikirleri ve düşünce­ leri çok çok uygun geldi bana. Dolayısıy­ la ¿»abamın da aynı tarzı vardı.

► Efe Bey siz iş hayatına da erken

atılmışsınız...

E.Ö: Benim çalışma hayatım üç seneye

yaklaşıyor, okul ve iş bir arada gidiyor. Yani dediğiniz gibi, bir evlilik sorumlulu­ ğu almak kolay bir iş değil aslında. Yeni yeni bunu anlıyoruz ve her gün daha da zor olduğu ortaya çıkıyor ama...Yani ken­ dimi onu yapabilecek durumda hissetti­ ğim için bu işe niyetlendim. Ama açıkçası Zeynep olmasaydı, yapmazdım. Benim çevremde de hiç beklemiyorlardı evlene­ ceğimi. 28'den 30'dan önce evleneceği­ me inanmıyorlardı, ben de düşünmüyor­ dum şahsen. Yani altı ay önce söyleseler­ di, böyle evleneceksin diye, inanmazdım, gerek yok diyordum.

► Zeynep Hanım, İzmir'deyken

baba-Efe nin özellikleri,

Zeynep'in tahminleri

Efe Özal; siyah gözlü,siyah saçlı, 1.70 m boyunda, Eternity parfümünü kullanan, renklerden siyahı seven bir esmer delikanlı. Yemeklerden mantıya, tatlılardan da krem karamele hayır demiyor. Nişanlısı Zeynep ise onun; saçlarının siyah, en sevdiği tatlının krem karamel, parfümünün de

Eternity olduğunu bilerek testin yarısını geçti. Celin görün ki; Efe'nin en sevdiği rengin eflatun, en sevdiği yemeğin kebap, gözlerinin de koyu kahverengi olduğu tahmininde bulunup, sevdiğinin boyuna

kendiliğinden bir üç santim daha ekledi ve 1. 73 m boyunda dedi.

nızın yanında çalışıyordunuz. Evlendik­ ten sonra da iş hayatına devam mı?

Z.B: Evet. Zaten okulu bitirir bitirmez

babamla birlikte çalışm aya başladım, çünkü okurken alıştıktan sonra koşturma­ ya, gelip evde oturmak zor geliyor.

► Beraber mi çalışacaksınız?

E.Ö: Olabilir.

► Zeynep Hanım borsadan anlıyor

mu?

Z.B: Evet ve severek yapıyorum o işi.

► Efe Bey, bugüne kadar sizin hayli

hızlı bir çapkın olduğunuz yazıldı çizildi. Bunların ne kadarı doğruydu?

E.Ö: O biraz abartı oluyor. Senelerdir

İstanbul'dayım. Çıkılıyor hafta sonları, ya­ nımda kaç senelik arkadaşım da olsa, far- ketmiyor, böyle şefler yazılıyor, önüne geçemiyorsunuz. Bunu yalanlamaya veya açıklamaya kalksanız, 'kaç senelik arka­ daşım' deseniz, kalkıp ertesi gün 'yalanla­ maya çalıştı, gizliyor' derler. Onun için ben de vazgeçtim.

► Efe Bey, babanız annenize karışan,

'onu yap, bunu yapma' diyen kazak bir eş görüntüsü vermiyor. Siz Zeynep Ha- nım'a giyim, makyaj, tavırlar yönünden ne ölçüde karışacağınızı sanıyorsunuz. Kendinize bir yüzde verir misiniz?

E.Ö: Ben de anne babamdan gördü­

ğüm gibi... Orada birbirlerine karışma ol­ maz, orada ortak karar alma vardır.Daha doğrusu zaman geçtikçe, çocuklar da ka­ rışır. Ben bunu gördüm, bunu devam et­ tirmek istiyorum. Zaten sözünü ettiğiniz konularda doğru bulmadığım şeyler olur­ sa, uyarı değil de, sebebini izah ederek düşüncemi belirtirim.

► Peki, sizin tepenizi ne attırır?

E.Ö: Ben çok zor sinirlenirim. Tabii si­

nirlenince de bu bir patlama oluyor ge­ nellikle. Ama genelde çok sakinimdir.

► Böyle içe atmak ve tepki gösterme­

mek, sizde stres yaratmıyor mu?

E. Ö: Hayır yaratmıyor, zaten içe atı­

yor da sayılmam, çünkü temelde sinirlen­ mem.

► Sizde nasıl Zeynep Hanım?

Z.B: Ben Efe kadar tahammüllü deği­

lim. Daha çabuk kızabilirim, ama bu da çok uzun sürmez...

► Efe Bey, siz lise yıllarında da aileniz­

den uzaktınız değil mi?

E.Ö: Evet ben lise 1 'den itibaren, do­

kuz yıl İstanbul'da yalnız yaşadım. Bunun son üç yılında Ankara Bilkent'teydim, ama hep buraya gelip gittim.

► O halde bir evi çekip çeviren bece­

rikli bir bekar sayılabilir misiniz?

E.Ö: Tabii, hiç zorluk çekmedim. Bir

çok şeyi yapabilirim.

► Mesela mutfakta iyi misinizdir?

E.Ö: Evet, üstelik merakım da vardır.

Yapmaktan çok öğrenmeye merakım var­ dır, ama mantıya varıncaya kadar pek çok yemeği de yapabilirim.

► Siz Zeynep Hanım?

Z.B: Ben okuduğum için pek fırsatım

olmadı, tabii annem beni ve kardeşlerimi de mutfağa sokardı ama şimdilik tatlıları, pastaları biliyorum. Yemeği de öğrenece­ ğim.

► Efe Bey, nişandan sonra yaşantınız­

da bir değişiklik oldu mu?

E.Ö: Şöyle söyleyeyim, ben aşağı yu­

karı 2,5 aydır hiç dışarı çıkm ıyorum . Çünkü çıksam biliyorum, başka türlü yan­ sıyacak. Bunun için dikkat ediyorum. Gerçi Zeynep yok, yalnız da çıkmak iste­ miyorum. Tabii erkek arkadaşlarımla

bir-Efe Özal'dan

politikaya tepki:

"Bir kere aile

düzeni kalmıyor...

Evet ailem

politikacıydı, am a

olan bize oldu.

Biz dağıldık. Yani

esas b ana oldu,

çünkü ufak yaşta,

yalnız kaldım /'

likte yemeğe filan gidebilirim, ama çıkmı­ yorum.

► Yani çekiniyorsunuz?

E.Ö: Hem Zeynep yok, hem de çekini­

yorum.

► Siz şimdi dört kıza sahip Beşikçioğlu

Ailesi'nin ilk damadı oluyorsunuz. Kayın­ pederinizle en çok hangi konularda anla­ şıyorsunuz?

E.Ö: Anlaşamadığım bir şey yok. Efen­

di ve çevresinde sevilen insan. Hakkında ters bir laf duymadım. Gerek insani, ge­ rek ticari yönden sevilen bir insan..

► Ağabeyinizle karakter farklılıklarınız

var mıdır?

E.Ö: Var, bizim ailemizde erkeklerde

gördüğüm kadarıyla ufak yaşlarda daha hareketli, sonra gittikçe durulan, ağırlaşan bir yapı var. Onun dışında farklılıklarımız var, o daha çabuk sinirlenir, sinirlendiğini de belli eder, daha evhamlıdır, bende hiç evham yoktur.

► Politikayla ilginiz ne ölçüde?

E.Ö: Ailede partiye üye olmayan tek

insan benim. İlgilenmiyorum da, karışma­ yı da düşünmüyorum. Bunda da annemin çok yardımı oldu, 3-4 sene evvel bir se­ çim gezisine çıkarken bana, 'Sen de gel, mutlaka gez, çünkü ileride sana da baskı yapabilirler, gir diye. Politikanın ne oldu­ ğunu öğren, ona göre kararını verirsin' dedi. Gerçekten ben o seçim gezisine ka­ tıldım ve ondan sonra kesin kararımı ver­ dim.

► Korkuttu mu sizi politika?

E.Ö: Bir kere aile düzeni kalmıyor. Oy­

sa aile düzeni benim için çok önemli. Evet ailem politikacıydı, ama olan bize oldu. Biz dağıldık. Yani esas bana oldu, çünkü ufak yaşta, yalnız kaldım. ▲

7

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

A) Dr. Bay William dar mükellef statüsünde olduğu ve Türkiye’de elde etmiş olduğu Serbest Meslek kazancı tevkifata tabi tutulduğu, mevduat faizi ise sermaye

II. Fatih döneminden itibaren devşirmeler, devlet yöneti- minde daha etkili duruma gelmişlerdir. padişaha sadık olmaları, II. Türk ailelerden gelmemeleri, III.. Eski

14) Mondros Ateşkes Antlaşması’ndan sonra Anadolu’nun işgaline karşı Türk halkı, yerel direniş örgütleri kurarak mücadele etti. Buna göre, Türk

İki yaşında bir çocuk ağabeyinin oyuncağını kırar, eğer ağabeyi tarafından yaralanma riski varsa, riski etkileyen faktörler nelerdir. - Olayın ebeveyn gözetiminde geçip

Zaten ota sıradan bir Egeliden de fazla zaafı olduğu için, bazen de koşturmak- tan yemek yemeyi unuttuğu ve belki o gün ilk doğru düz- gün öğünü bu olduğu için o

A) Ekvator çizgisine paralel olarak doğu ve batı yönünde uzanır. B) Ardışık iki paralel dairesi arasında bir derecelik açı vardır. C) Ardışık iki paralel dairesi arası

İlk olarak eşkıyaya yataklık ettikleri kesin olan kişilerden yarımşar lira alınacağı ve bu toplanan paraların yarısının bir kişinin yatak olduğunu ispat eden kişiye diğer

Ziraat Katılım Bankası A.Ş., 2019 yılının ilk çeyreğinde 5 adet kira sertifikası ihracını başarılı bir şekilde tamamlamıştır.. Ziraat Yatırım Menkul