Ney nasıl bir sazdır ve
ne zaman ortaya aktı?
«Ney çalmaya heves eden kimsenin her şeyuen önce kuıak auygusu olmalıdır. Türk musikisinde bulunansesleri duyamayan insan
bu sazı çalamaz.» HAYRİ TÜMER M ÂY, —y ah u t dilim izde kullanıldı-
ğı şekilde «Ney»— vaktiyle F ırat ile Dicle n eh irleri a ra sın d a yaşıyan ve d evirlerinde yüksek b ir m edeniyet se viyesine ulaşm ış b u lu n an S üm erliler zam an ın d a nefesli b ir saz o larak kul lan ılm ıştır. S ü m er dilinde nây, (Ni) di ye telâffuz edilirdi. Bu saz, so n ra Or ta Asya ve Asya kavim lerine geçm iştir. T ü rk le r de İslâm iyeti k abul etm eden evvel, birçok eğlence, şölen ve tö ren lerin d e ney ü flem işlerd ir. İra n lıla r ve A rablar ta ra fın d a n da benim senen b u nefesli saz, h e r tü rlü to p lu lu k lard a kullanılm ış şim di de k u llan ılm a k ta d ır. 3 - 4 bin yıl evvel eski M ısır m edeni yetinde de bu saza itib a r edilm iştir. Bazı m um yaların lâh itle rin d e ney b u lu n m u ştu r. A m erika’nın şim alinde ya- şıyan M eksika’nın eski kavim lerinden olan A stek’ler de dini tö ren le rin d e ney k u lla n ırla r ve M evleviler gibi sem â e- derlerdi. B elki de O rta Asya’dan Alas k a yoluyla çok eskiden b u bölgeye göçeden kavim ler, neyi de b u ra la ra ge tirm işlerd ir.
NEY’İN BAZI ÖZELLİKLERİ
Ney, g ö rü n ü şü b a sit olduğu halde, icra b ak ım ın d an çok zengindir. Ancak, h e r nevi saz la rd a olduğu gibi ney’i ses- lendirebilm ek ve arzu edilen sesleri çı k arab ilm e k için önce k u lak duygusu n u n tam m ânâsiyle gelişm iş olm ası lâ zım dır. T ü rk m usik isin d e m evcut ses leri duyam ıyan, b u sazı hakkiyle çala maz.
N ey’ler u z u n lu k la rın a ve verd ik leri 32
Uzun yıllar Ankara ka^yosu prog ramlarında dinlediğimiz ünlü
Neyzen Hayrı Tümer.
seslere göre m u h telif isim ler alırlar:
Mansıır, Şah, Davut, B olahenk, S ü p ü r ge, M ustahsen ve K ız Ney'i... U luslara
ra sı k abul edilen ve ihtizazı saniyede §70 olan diyapazon sesine uygun şekil de im âl etm elidir.
Ney’ler m u h telif u zu n lu k lard a o lu r lar. B ir M ansur a k o rtlu ney tak rib e n 180 san tim , Şah ney ise bu a k o rtta n b ir p erd e pes olduğu için boyu 188 san tim d ir. Şu hale göre, n ey ’lerin a k o rt la rı pesledikçe boyları da uzar. B una m uvazi o larak delikler a rasın d ak i m e safeler de genişliyeceği için, onların p a rm a k la rla k ap an m ası güçleşir ve b ir m ü d d et so n ra kap an m ası im kânsız ha le gelir. Bu güçlüğü önlem ek bak ım ın dan, m u h telif a k o rtta k i n ey'lerin tam nısfı ve m ü ten azırı ve yine ney açkı la rı h esa b ın a uygun olm ak şartiyle (Nısfiyye) denilen ve kolaylıkla icra edilebilen u fa k boyda ney’ler im âl e- dilir. Bu ney’lerin isim leri de aynen di ğerleri gibidir: M ansur Nısfiyyesi, Şah Nısfıyvesi, B olâhenk Nısfiyyesi.
N eyler’in ağız kısm ı geniş olduğu için, ra h a tlık la üflem eyi sağlam ak üze re o kısm a ağzı n isb eten d a r olan
«Başpâre» denen b ir ek tak ılır. •
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi