• Sonuç bulunamadı

Türklerde kılıç alayı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türklerde kılıç alayı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

20 Şubat 1936 A K Ş A M

K a f e s v e f e r a c e devoradle Dstarabuıll

Türklerde kılıç alayı

Padişah Bostan iskelesine giderken ve kapı kullan yer öpmekle meşguller! Türkler teşrifata son derece ri­

ayet ederlerdi. Düğün, cenaze, di­ van, hep merasimle yapılırdı. O derecede ki, ekâbirin verecekleri ziyafetlerde bile teşrifata riayet etmek usuldendi. Bütün bu mera­ sim en ince noktalarına varıncıya kadar tesbit edilmişti.

Divanda ayrıca teşrifat defter­ leri vardı. Bir elçi huzura kabul olunacağı, elçiye ziyafet verilece­ ği zaman teşrifat memurları hazır bulunurlar, mecilse ilk evvel ki­ min geldiğini, hükümdarın ve sad­ razamın ne tarafa oturduğunu, zi­ yafetin nasıl devam ettiğini, zi­ yafette neler konuşulduğunu, zi­ yafetin sonunda vezirlere, ağala­ ra samur, kakım, zirdeva, ne cinsinden kürkler verildiğini ya­ zarlar, gününü ve saatini bile tes­ bit ederlerdi. Ziyafetlerin sonun­ da teşrifatçılara da hilât giydirir­ lerdi. Hatta üçüncü Ahmed zama­ nında bir ziyafet verilmiş. Fakat teşrifatçıya hiç bir şey verilmemiş. O da ziyafetin tafsilâtile kaydet­ miş. Fakat altına da şu satırları yazmış:

«Sair ziyafetlerde bu hakire elçinin üzerine memur çorbacıya birer donluk çuha ve birer donluk kumaş verilip lâkin mumaileyh efendi hazretleri tarafından ve­ rilmedi. Galiba hatırından çıkmış­ tır. Bu denaetin hüsnü tabiri ile iktifa olundu.»

O zaman teşrifat defterleri mü­ himdi. Hatta küçük Çelebizade Asım bile, vakanüvis olduğu za­ man, bütün ziyafetleri teşrifat defterlerinden alarak yazmıştır. Keza teşrifata dair ayrıca kitap­ lar da yazılmıştır. Fakat hiç bir teşrifat kitabında Türk hükümdar­ larının kılıç kuşanma törenine dair malûmat yoktur.

Türklerde hükümdarlar tahta geçer geçmez kılıç kuşanırlardı. Fakat İstanbulda kılıç kuşanma töreni bilhassa Eyüpsultan türbe­ sinde yapılırdı.

Eyüp kazasının büyük bir ehem­ miyeti vardı. Hâslar kazasının merkezi Eyübdü. Hâslar kadısı Eyübde otururdu. Sultan ve vüze- ra yalıları hep Eyüb sahilinde idi. Karşısındaki Karaağaç bahçesi ise, Halicin en mühim mesirele- rindendi. Eyübde de pek çok me­ sireler vardı: Ağaeskisi mesiresi, harb meydanı mesiresi, kalamış mesiresi, Can kuyusu mesiresi,

İdris köşkü mesiresi, Kırk serviler mesiresi, Bülbülderesi mesiresi...

Bundan başka, on altıncı asrın en büyük adamları Eyübde gömü­ lü idi: Ebüssuud efendi, Bediüz- zeman, Ali bin Hızır, Vankolu Mehmed efendi, Tacittevarih sa­ hibi hoca Sadrettin efendi, Kıbrıs fatihi Mustafa paşa, Nişancı Feri­ dun bey, Yalak Mustafa paşa, Mustafa bin Celâl Tevkii, tabanı yassı Mehmet paşa, Kara Çelebi zade Mehmed bin Hüsameddin, Ferhad paşa, Cafer paşa, Sokullu Mehmet paşa, Pertev paşa.

Hatta sultan İbrahimin cariye- lerinden meşhur Şekerpare bile kendisine Eyübde türbe yaptır­ mıştı. Fakat kendisi İbrime sü­ rüldü, ve türbesine gömülmek na- sib olmadı.

Eyüb hem eğlence, hem ibadet yeri idi. Kılıç kuşanma töreninin orada yapılması ise, sırf Ebu Ey- yubülensariye karşı Türklerin bes­ ledikleri saygıdan dolayı idi. Hal­ buki Ebu Eyyubün orada gömülü olduğu bile meşkûktü. Orası Bi­ zans zamanında bir ayazma idi. Fakat Türkler Akşemseddinin kerametine hâlâ inanırlar, kılıç kuşanma törenini orada yaparlar­ dı.

Eyübde kılıç kuşanma töreni yapılacağı gün padişah Topkapı sarayına gelir, kubbe altında isti­ rahat ederdi. Bir taraftan da alay hazırlıkları görülürdü. Alayın ter­ tip olunduğu kendine haber veri­ lir verilmez kubbe altından orta kapıya gelir, herkes padişahın gel­ mesini orada beklerdi. Biniş habe­ ri gelir gelmez, herkes atlarına biner, bayramda nerede selâma duruyorlarsa orada at üzerinde se­ lâma dururlardı. Şeyhislâm ile kaptan paşa da, sol tarafta, at üzerinde, selâma dururdu. Padişah orta kapıdan dışarı çıkar çıkmaz çauşjar alkış yaparlardı. Alkış bitince, padişah yer öper gibi te­ menna eder, çavuşlar gene alkış sadasmı ayuka çıkarırlardı. Son­ ra onlar da yer öperler, yedekle­ rin önüne süratle geçerek alay ter­ tibi ile Fatih camii avlusuna gelir­ lerdi. Eğer padişah, Fatih tür­ besini ziyaret etmeği emret­ miş ise, orada rikâb taşı önünde padişahın gelmesini beklerlerdi.

Padişah gelir gelmez atların­ dan inerler ve yer öperlerdi. Bu esnada çavuşlar alkış yaparlardı.

Bu alkışlar, padişah binek taşma ininciye kadar devam ederdi.

Türbe ziyaret olunduktan son­ ra, gene atlara binerlerdi. Alkış sadaları gene ortalığı çınlatırdı. Sonra herkes atlarına biner, ye­ deklerin önüne giderdi.

Eyübe varıldığı zaman camiin avlusunda bir binek taşı vardı. Padişah o taşın önünde atından inerdi. Vüzera iki kapı arasında padişahı karşılarla, yer öperler, j alkış sadaları arasında padişahın önünden geçerlerdi. Padişah bi- i nek taşına inerken alkış brşiardı.

Sadrazam padişahın sağında durur, ve koltuğuna girerdi. Tür­ beye girildikten sonra, sadrazam Şeyhislâmm yanında dururdu. Kılıç kuşanıldıktan sonra dönüş başlardı.

O zaman sadrazam gene padi­ şahın koltuğuna girer, binek ta­ şında ata binildiği zaman, sadra­ zam padişahın önünde yürürdü.

Cami avlusundan çıkıp ta doğ­ ru Bostan iskelesine gidilecek o- lursa, sadrazam iskeleye kadar padişahı yaya olarak teşyi ederdi. Padişah binek taşına inerken, al­ kışlar başlardı. Sadrazam, padi­ şahın gene koltuğuna girer, onu saltanat kayığına bindirirdi. Ka­ yığa binilirken, alkış sadaları Eyüb sahillerini çınlatırdı.

Bu resim, padişahın Bostan is­ kelesine gidişini gösteriyor. Ö- nünde, kapı kulları yer öpmekle meşguller...

Ahmed Refik

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Mimarlar Odas ı Zonguldak Temsilciliği, 150 yıllık bir maden kenti olan Zonguldak'ta önemli bir ''endüstri tarihi miras ı'' olan lavuarın sökümünün durdurulması ve bir

Bu işlemden sonra oynar ağızlı cep bıçakları için gerekli olan ağzın, sapa takıldıktan sonra bıçağın açılıp kapanırken, arkasının sapın içinde herhangi bir

Türbede kendisinin haricinde Akbaş Baba’nın yakınlarına ait olduğu tahmin edilen dört mezar daha vardır. Kerametleri : Türbenin yanındaki çeşmeden abdest alıp

34 34 Tamuġdın [ol] melekler 11 çıķıp kélgey Ol Uġanım heybet birlen ģüküm 16 ķılġay Muģammed’niŋ ģażretiġa kélip turġay Ķamuġ ol maģşer ĥalķın sürüŋ

[r]

rinojen düzeyi ve trombosit düzeyini araştırdık. çalışmamızda da diyabetik vakalarda kanda trombosit düzeyleri normailere göre daha yüksek bir onalama

Hafif betonlarda, mekanik özellikleri normal agregalardan daha düşük olan pomza agregalarının etkilendiği yük ile kırılması, kireçtaşı agregalı normal betonlarda

Bunun için motorun değişken ataletini ve yardımcı sistemlerin hıza bağlı olarak çektikleri momenti içerecek tarzda motor hareket denkleminin yazılması, gaz pedalı