• Sonuç bulunamadı

Tiyatroya dair:Çok sevindirici haberler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tiyatroya dair:Çok sevindirici haberler"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Güllün m eseleleri

Tiyatroya dair

Çok sevindirici haberler

_______ .

_______ T '7 -

-ı£>

Bu tiyatro mevsimi, daha doğrusu, 1946 senesi tiyatromuz için sayılı bir sene olacağa benziyor. Her taraftan vâdesi bu tarih olan güzel, sevindirici haberler geliyor. Bu yazımı bunları okuyucularıma bildirmeye ve onları tiyatromuzun bu sevincine iştirak et­ tirmeye hasredeceğim.

Konservatuvar

Sevindirici haberlerin ilki ve en müspeti şüphesiz Konservatuvarımı- zm tiyatro kısmının açılması teşeb­ büsüdür.

Mevzuun kolayca anlaşılması için kısa bir tarihçe yapayım: İlk teşeb­ büsü operatör Cemil Paşa yaptı. 1914 te, dalma şükranla anacağımız, An- toine’ı bir tiyatro mektebi kurmak üzere İstanbula getirtti. Müessese, «Konservatuvar» kelimesini aynen almak zamane zihniyetine uygun gel­ mediğinden, «Darülbedayl» - adile kuruldu. Kısa bir fasıladan sonra ol­ dukça parlak bir şekilde faaliyete başladı ve devam etti.

Operatör Cemil Paşa Antoine’ı ge­ tirterek tiyatromuza ilk büyük hiz­ meti yapmıştı. Tiyatromuzu esaslı bir şekilde teşkilâtlandırmaya çalışan Muhiddln Üstünd e, ,ldu. Bugünkü Şehir Tiyatrosu onun eseridir. Lûtfi Kır dar'm tiyatromuza hizmeti ise daha az olnuyacak. Om «alaylı» lık- tan çıkarmam, bu n e ftle sahnemizi yalnız tiyatro mektebi mevzularma hasretmek olacak. Bu suretle yalnız Belediye Reisi olduğu İstanbula de­

ğil, bütün büyük şehirlerimize hizmet etmiş bulunacak. Dahası var. İsmi, Türk tiyatrosunun kurulmasına hiz­ met edenler sırasında da anılacak. Çünkü biraz aşağıda göreceğimiz gibi bugün tiyatromuz talimatnamesizlik- ten, Türk tiyatrosunun kuruluşuna hizmet etmek, Türk Tiyatrosu olmak şerefinden mahrum kalmaktadır.

Kimsenin hakkım yemek istemem. İtiraf ederim. Bugün tiyatromuz ça­ lışıyor. Tashihi zarurî bir çok kusur­ lar üzerinde inat ederek ,bir çok im­ kânlardan mahrum kaldığı halde de,

ortaya bir şeyler koyuyor. Fakat ti­ yatromuza hiç bir yeni kıymet kazan­ dırmıyor. Tiyatromuz bugün kendi­ sini rakipsiz sandığı için bunu bir mahzur saymıyabllir. Yarın tiyatro­ muzun artacak sayısını nasıl kar­ şılayacağız? Ona muhtaç olduğu un­ surları nasıl temin edeceğiz?

Tekrar edeyim. Bu bir bütçe işi de­ ğildir. Bir şehir İşidir. Şehir Meclisi âzalarının şehre borçlu oldukları bir iştir.

Darülbedayi ile kurulan musiki kıs­ mı ise, bilâhare «Darülelhan» adıyla*

istiklâlini temin etti. Bugün de Kon­ servatuvar olarak yaşıyor. Hele Sa­ dettin Arel iş başma geçeli gürbüz­ leşti bile.

Sayın Sadettin Arel Konservatuvarı ıslaha memur edildiği zaman gözüne çarpan ilk garabet burada'bir tiyat­ ro kısmının bulunmaması oldu. 1944 te, ilk işlerinden biri olarak, onun İh­ yasına çalıştı. Fakat yazık ki muvaf­ fak olamadı.

Yedi aylık 1945 bütçesinde de ta- blatile Konservatuvar kendisine bir yer bulamadı. Konservatuvar tiyatro­ sunun yeri 1945 bütçesinde gözükü­ yor.

Konservatuvarın bu ihmal edilmez noksanı tamamlanması, ismine lâyık bir hale gelmesi şüphesiz biraz da para meselesidir. Fakat eminim ki yalnız bir para meselesi değildir.

Selim îlüzhet Gerçek

(Arkası 7 inci sayfada)

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

BAHAR TANR1SE VER___________ ANKARA - Hükümetin MHP ka­ nadının, Nâzım H ikm et’e yurttaşlık hakkının geri verilmesine ilişkin ka­ rarnameye soğuk bakması, sanatçı ve

Ancak SETI’nin destekçilerinden olan Cumhuriyetçi Kongre üyesi Lamar Smith, toplant›da yapt›¤› konuflmada flunlar› söyledi:"Uzayda yaflam bulun- mas›,

Bunlar­ dan, Yahya Kemal Yaşarken ki­ tabında, senin gençlerimize bir bilgi ve tahlil yoluyla tanıtılma­ sını uygun bulduğun şiirlerin, fi­ kirlerin ve

Onun için Atay’m kitaplarını, her okulun her sınıfında, dün ve bugün olduğu gibi yarın da aynı güven ve inanla okuyabi­ lirsiniz Hele dikkatli bir

Öte yandan Ebû Zehre, “La ikrâhe” denilmesini, Allah’a davetçinin her türlü dayatma ve zorbalıktan uzak durması manasında anlamıştır. Bu durumu Ebû Zehre

Hastahanede 2 yıldanberi tedavi görmekte olan Lûtfiye, dün her na­ sılsa eline bir kibrit geçirmiş ve el­ biselerini tutuşturmuştur. Feci bir şekilde yanan

Pnömokoksik menenjitli olgularda sekel (%19.5) ve ölüm oran› (%19.5) di¤er bakteriyel menenjitler- den anlaml› olarak yüksek bulundu (p<0.05)1. Brucella menin- goansefalitli

«Nazım Hikmet • Antologia» İspanyolca olarak elli bin sayı basılmış ve İspanyol dili konu­ şan ülkelere —Lâtin Amerika dahil— gönderilmiştir.. i__