• Sonuç bulunamadı

Boğazda güz:Sarıyer

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Boğazda güz:Sarıyer"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

t * - S O U

Kimi yeni dönmüş Karadeniz’in mavi sularından. Kimi biraz sonra demir alacak. Gelen tekneleri mi, gidenleri mi düşünüyor Sarıyer’in ihtiyarları. (Fotoğraf: ERDAL YAZICI)

B O Ğ A Z

D A

G Ü Z

S A R I Y E R

San yüzü sonbaharın

Refik Durbaş

“ Boğaziçi Özel Gezi Vapuru” , Sarıyer is­ kelesine yanaştığında saat 14.00’ü biraz ge­ çiyordu.

İki kişi indi vapurdan, kimse binmedi. İskele alışıyla R um etikavağı’na “ müteveccihen” kalkışı vapurun, bir çınar yaprağının dalından yere düşüşü kadar ge­ çen sürede oldu sanki.

Sonbaharın yüzü sapsarı Sarıyer’de. Mehmet Akif Parkı’nda oturan yaşlı bir kadının yüzü gibi. Gözbebeklerine gökyüzü­ nün gri ışığı üşüşmüş...

Yaşı Sarıyer’de geçen sonbaharların yaşın­ da.

Adını sormaya ne gerek var.

O yaşlı kadın ve yaşlı kadınlar, ellerini ke­ netlemişler Boğaz’dan geçen gemileri sayıyor­ lar, bir de ayaklarının gölgelerine düşmüş dalgaların sesini.

Karadeniz’in mavi rüzgârı.

Rüzgâr, dalgalar ve gün ışığı konuşuyorlar: —Bir beraberlik yaktı bizi, yoksa şimdi başlardaydık gör o zaman taraftarı...

—Kimseye hayrı olmayan adama öldü denmez abicim...

—Babası koz helvası satardı kolunda... —Nerden bulmuşlar adamı, sahada ge­ ziniyor...

—Şimdi turist işi yapıyorum, Adaplara ta­ mam mı, Bursa’ya...

—Yok abi, üç hafta zirvede kalalım, bü­ tün İstanbul bizimle...

Sarıyer’de “ tabela” adına ne varsa iki dil­ de: Türkçe ve Arapça.

Güneş de öyle., kıyıya sarı ışıklarını bıra­ kırken, Sarıyer sırtlarında ışığı külrengi.

Kumsal Cafe-Bar’ın “ aileye mahsus” de­ nize nazır köşesinde külrengi iken Mehmet Akif Parkı’nın içindeki çeşmenin mermerle­ rinde sapsarı.

Güvercinlerin kanatlarında külrengi, ser­ çelerin gagalarında sapsarı.

Bugün Sarıyer’in pazarı. Bir orada Arap- çadan eser yok. Tabelaları yok da ondan bel­ ki pazarcıların.

Oysa ne hoş olurdu domatesçi ve Arapça- sı, biberci ve Arapçası, don lastiği ve Arapçası...

Bir de mısırcıların Arapçası yok. Ve ne çok mısırcı var. Sanki Sarıyer sırt­ ları hep mısır tarlası...

O uyduruk villalar yerine mısır tarlası ol­ saydı daha güzel olmaz mıydı?

Ama şarkıların mutlaka Arapçası var. Sular Caddesi boydan boya minibüslerin ve Arapça şarkıların sesiyle inliyor.

—Şimdi şurada “ aileye mahsus” bir demli çay içmenin vaktidir.

Ve “ meşhur” Sarıyer böreğinin tadına bakmanın...

Tarihi yüz yıla dayanıyor Sarıyer böreği­ nin. Bugün dört börekçi kalmış Sarıyer'de: Süt Saraylı, Tarihi Şakir Börekçi ve Muhal­ lebicisi, Hünkâr ve Sarıyer Börekçileri.

Kilosu 4 bin lira böreğin, porsiyonu bin li­ ra. Yanında bir ayran içersen o da 300 lira.

Sarıyer’in bir de su böreği var, ama bu “ Sarıyer böreği” kadar meşhur değil.

Muhallebisi de öyle.

“ Boğaziçi Özel Gezi Vapuru” 17.10’da Anadolukavağı'ndan hareket edecek. Biraz sonra Sarıyer iskelesinde olur. Suların yüzü kararmak üzere.

Gün akşamdır artık.

Kimse inmez belki vapurdan. Ama mut­ laka bir kişi binecektir. □

Marifet,

“Sarıyer

böreği”nin

hamurunda!

Sarıyer böreğinin özelliği, hamurunun açılma­ sında!

Bir avuç hamur, sigara kâğıdı İnceliğinde sav­ rularak açılır.

Bu açılan hamurun içine, teneke peyniri konur. Lor, çökelek değil, mutlaka teneke peyniri!

Sonra peynir, bu hamurla rulo haline getirilir. Ve bu rulo birbiri üzerine sarılarak dibi yağlan­ mış tepsilerle fırının harına atılır...□

16

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvan Orkestrası, solistler: Mehveş Emeç, Dagoberto Linhares (Atatürk Kültür Merkezi Büyük Salon,21.00)..

Bu nedenle, Atatürk'ü tanıtmak için medyanın daha etkin davranması gerektiğini, televiz­ yonlarda Atatürk konulu belgesellerin daha sık yayınlanmasını

senaristi ve eski filmin yönetmeni Halit Refiğ, TRT eski Genel Müdürleri Doğan Kasaroğlu, Cangiz Taşer ve dizi filmin yakıldığı dönemde TRT Genel Müdürü olan Macit

Sonuç: Hipobarik levobupivakain+ fentanil karışımı ile yapılan spinal anestezide supin ve 45 derece oturur pozisyonların, hemodinamik parametreler ile duyusal ve motor blok

timizde inkişafının tarihi için ihmal edilmez bir çeh­ redir, Sultan Mahmud’un nedimi, âdeta dalkavuğu şeklinde bir müntesibi olup, fakat bu sayede tıbbî

Oradan sola kıvrı­ lınca Hekimoğiu Ali Paşa camii yapıldığından beri Abdal Yakub Kadri tarikati ayinine de açık bulunduğundan, o senelerde ölen ve yüz

ve rakı içmeğe bir yardakçı haline dü­ şürülmüş bir musikiye karşı büyük bir musikinin zaferini ifade için sakin bir enteryör yerine bu şekilde

Mı'ilğa maarif nezaretinde teşekkül eden istilâhatı ilmiye, edebiyat, asarı islâıııiye ve milliye gibi bir takım encümenlere iştirak ederek son encümen