• Sonuç bulunamadı

50. yıl kara gün dostlarımız

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "50. yıl kara gün dostlarımız"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

v

CuMhcfrfyt

5 0 . Y ı 1 ve .Kara Gün Dostlarım ız

de, »avaşjanmiMn en kızgın, o-m İlim • kalım yolunda en zorlu sı­ navları geçirdiğimiz sıra tanırız. Claude Farrere'i, bize yönelten Pierre Loti’dir. Ama bu dostluk itelenerek oluşmuş bir yapma dostluk değildir. P. Loti, Roche- lort’daki evinde, deyimi yerinde ise «Türk Dostu» olarak vaftiz'ini yapmıştır. Ama kendisi sonradan bunu eksiksiz bir içtenlikle sür­ dürmüştür. Hem de bizi iyi, kö­ keninden tanıyarak. Öylesine ki, geleceğin Atatürk’ündeki (Deha)’ ya, bir yabancı olarak ilk teşhisi O koyacak!. Nitekim 1922 yılı içinde İzmit’te, Yüce Başkomu­ tanımız Mustafa Kemal ile görüş­ tüğü zaman, Büyük Taarruz he­ nüz başlamamıştı. Mustafa Ke­ mal’in olağanüstü kişiliğini dün­ ya datıa bilmiyordu. Ama Claude Farrere’in, O’nunla yaptığı ko­ nuşmayı, Fransa dönüşü gazete­ cilere anlatırken: «... Mustafa Kemal Paşa gerçekten eşsiz bir insandır. Hiç yoktan, herşeyl var etmesini bildi. Kuşkusuz bu kişi, Türk’ün yeniden dünyaya gelişi­ nin etkenidir!..» demişti. Böyle- ce, derin ve u ,- 1- görüşlü olma­ nın belgesini de vermişti.

O, sonradan her zaman bizi hatırladı. Bize -geldi. Bizim de­ ğer taşıyan yönlerimiz! daima Ba-tı’ya ¿aşıdı. Bize kar* gün dostu oldu v

V ff ^

KARA GÜNLERİMİZDE' BİZE YAR­

DIMCI OLMUŞ YABANCI DOSTLAR­

DAN HAYATTA OLANLAR YA DA

YAKINLARI 50. YIL TÖRENLERİNE

ÇAĞIRILMALI İDİ

Turgut ETİNGÜ

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Giudici'Ye, ~araplar için Kandiye ve K~br~s valiliklerine madalya; yumu~ak bu~day nümuneleri için Adana, Akkâ, Ankara, Bal~kesir ve Ayd~n, nohut için Kandiye, susam nümuneleri için

Şekil 5.1.de de görüldüğü gibi öğretmen adaylarının analojik ilişkilerine göre fonksiyonel analoji, sunuluş biçimine göre sözel analoji, soyutlanma düzeyine göre

A tıf Efendi kütüphanesinin bir özelliği de bir külliyetlin parçası olarak değil de tek ba­ şına kütüphane olarak inşa e- dilm iş olmasıdır. Bu

Biz niye Avrupalılart ayırdetmez de hepsini frenk biliriz Ne yapa­ lım, uzun yüz yıllar Avrupada dev­ let olarak yalnız Fransayı tanıdık: O da Kralının

Dünya sanat tarihinin en başta gelen anıtlarından olan Ayasofya, İstanbul’un da görünümüne damgasını vurmuş olan bir eski eserdir.. İlk yapıldığında bu

[r]

Türk-Alman Kültür Merkezi istiklâl

İkinci kadın rolünü eski Millî Türk operst trupunun grandamı «Peru* * Agobysn» yapıyoı- du Piyesin mühim bir yerinde rakibim diye haykırır­ ken arapça