• Sonuç bulunamadı

El antropometrik ölçümleri ve el kavrama kuvvetinin farklı spor branşlarında karşılaştırılması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "El antropometrik ölçümleri ve el kavrama kuvvetinin farklı spor branşlarında karşılaştırılması"

Copied!
133
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T. C.

ZONGULDAK KARAELMAS ÜN VERS TES

SA LIK B L MLER ENST TÜSÜ

ANATOM ANAB L M DALI

EL ANTROPOMETR K ÖLÇÜMLER VE EL KAVRAMA

KUVVET N N FARKLI SPOR BRAN LARINDA

KAR ILA TIRILMASI

YÜKSEK L SANS TEZ

PINAR DEM REL

Zonguldak, 2005

(2)

EL ANTROPOMETR K ÖLÇÜMLER VE EL KAVRAMA KUVVET N N FARKLI SPOR BRAN LARINDA

KAR ILA TIRILMASI

PINAR DEM REL

Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Sa lık Bilimleri Enstitüsü Anatomi Anabilim Dalı’nda

Yüksek Lisans Tezi Olarak Hazırlanmı tır

ZONGULDAK 2005

(3)
(4)

ÖZET

YÜKSEK L SANS B T RME TEZ

EL ANTROPOMETR K ÖLÇÜMLER VE EL KAVRAMA KUVVET N N FARKLI SPOR BRAN LARINDA

KAR ILA TIRILMASI PINAR DEM REL

Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Sa lık Bilimleri Enstitüsü

Anatomi Anabilim Dalı

Tez Danı manı: Yrd. Doç. Dr. Ça atay BARUT 2005, 120 sayfa

Bireyin sahip oldu u genler ve genetik yapı elin ekillenerek geli mesinde ve faklıla masında rol almaktadır. Geli im sürecinde elin kar ıla tı ı dı etkenler ve u ra ılan i , el yapısını etkilemektedir. Farklı spor bran larında amaca uygun yapılan antrenmanlarla el yapısında de i melerin meydana gelerek, ellerin

ekillenmesine katkıda bulunaca ı dü ünülmektedir.

Bu çalı ma, elin yo un olarak kullanıldı ı basketbol, voleybol ve hentbol bran larında mücadele eden sporcuların kavrama kuvvetleri ile el antropometrik özelliklerinin saptanması amacı ile planlanmı tır. Çalı ma, ara tırmaya gönüllü olarak katılan toplam 374 sporcu (236 erkek 138 kadın) üzerinde yapılmı tır. Sporcular küçükler, yıldızlar ve gençler olmak üzere üç farklı ya grubunda incelenmi tir. Ara tırma için sporcuların her iki ellerinden sekiz farklı antropometrik ölçüm yapılmı ve kavrama kuvveti ölçülmü tür.

Cinsiyet ve ya farklılı ını göz ardı ederek basketbol, voleybol ve hentbol bran larını birbiriyle kar ıla tırdı ımızda, sa ve sol el parametrelerinin ço unda hentbol bran ının voleybol ve basketbola göre daha yüksek de erler içerdi i tespit edilmi tir. Özellikle sa ve sol el geni li i ile sa ve sol el avuç uzunlu u parametrelerinde hentbolun en yüksek de erlere sahipken basketbolun en dü ük de ere sahip oldu u bulunmu tur.

(5)

ÖZET (devam ediyor)

El yapılarına bakıldı ında, hentbol bran ını yapan sporcuların hem sa hem de sol ellerinin kaba, kare eklinde geni ve güçlü bir el yapısına sahip oldu u, basketbol bran ını yapan sporcuların ise, hem sa hem de sol elde narin, dikdörgen eklinde dar ve uzun parmaklı bir el yapısına sahip oldu u bulunmu tur. Basketbol, voleybol ve hentbol bran larında sol elin sa ele göre daha dar bir yapıya sahip oldu u tespit edilmi tir.

Cinsiyet ve ya farklılı ını göz ardı ederek basketbol, voleybol ve hentbol bran larını el kavrama kuvveti de erleri açısından kar ıla tırdı ımızda, sa ve sol el kavrama kuvveti de erlerinde hentbol bran ının voleybol ve basketbol bran larına göre daha yüksek de erlere sahip oldu u tespit edilmi tir.

El kullanımının önemli oldu u spor bran larında el antropometrik ölçümlerinin ve kavrama kuvveti de erlerinin sporcunun yönlendirilmesinde önemli oldu u dü ünülmektedir.

Anahtar Sözcükler: El, Antropometri, Kavrama kuvveti, Spor. Bilim Kodu: 101.02.01

(6)

ABSTRACT

MASTER OF SCIENCE THESIS

COMPARISON OF HAND ANTHROPOMETRIC MEASUREMENTS AND GRIP STRENGTH IN DIFFERENT SPORTS BRANCHES

PINAR DEM REL

Zonguldak Karaelmas University Institute of Health Sciences

Deparmant of Anatomy

Thesis Advisor: Assistant Prof. Dr. Ça atay BARUT 2005, 120 pages

The individual’s genes and his (her) gene structure has part in the development and changing of the hand shape. Outer factors and the work dealt with effect the structure of the hand in the process of development. It is believed that the shape of the hand will change with the intendional training in different sport branches. This study is planned to determine the hand grip strength and anthropometric features of sportsmen playing basketball, volleyball and handball in which hands are used extensively. This study has been carried out on 374 sportsmen (236 male 138 female) who attended voluntarily. These sportsmen have been grouped as young, junior and adult. Eight different anthropometric measurements were implemented from sportsmen’s both hands and grip strength has been measured. Ignoring the sexual difference when basketball and volleyball compared to handball the handball players’ right and left hand parameters were higher than those of basketball and volleyball players’. Right and left hand width and palm length values were found to be highest in handball players and lowest in basketball players.

When hand structure was considered, handball players have “square” shaped, coarse right and left hands which are broad and powerful whereas basketball players have “rectangle” shaped, delicate right and left hands which are highly capable of grasping.

In all three sports branches it has been determined that, left hand has a narrower structure than the right hand.

(7)

ABSTRACT (continued)

When hand gripping values were evaluated ignoring the sexual differences and age, it was evident that the right and the left hand gripping strength values for the handball players are higher than those of the volleyball and basketball players. It has been suggested that hand anthropometric measurements and the grip strength values are tought to be important for the guidance of sportsmen competing in sport branches in which the hands are important for the performance.

Key Words: Hand, Anthropometrics, Grip Strength, Sports. Science Code: 101.02.01

(8)

TE EKKÜR

Yüksek lisans e itimim ve tez çalı mam süresince, tüm deneyim ve bilgilerini payla arak destek ve katkılarını hiçbir zaman esirgemeyen danı manım Yrd. Doç. Dr. Ça atay BARUT’a, istatistiksel de erlendirmelerdeki yardımlarından dolayı Yrd. Doç. Dr. Sibel KIRAN’a, önerileri ile bana yardımcı olan Yrd. Doç. Dr. Ferruh N. AYO LU’na, Yrd. Doç. Dr. Rengin KOS F’e ve Ar . Gör. Dr. Cenk Murat ÖZER’e te ekkürlerimi sunarım.

Ara tırmam sırasında ölçümlerin alınmasına yardımcı olan Bartın l Milli E itim Müdürü ve tüm beden e itimi ö retmenlerine te ekkürlerimi sunarım. Yine bu ara tırmamda bana yardım ve desteklerini esirgemeyen mesai arkada ım Ar . Gör. Harun KOÇ’a te ekkür ederim.

Bu zorlu e itim dönemim boyunca beni sonsuz ho gürü ile destekleyen ve yardımlarını esirgemeyen annem, babam, karde im ve kuzenim Berk’e sonsuz te ekkürlerimi sunarım.

(9)

Ç NDEK LER Ç KAPAK i KABUL VE ONAY ii ÖZET iii ABSTRACT v TE EKKÜR vii

Ç NDEK LER viii

EK LLER D Z N x

Ç ZELGELER D Z N xi

KISALTMALAR D Z N xii

1. G R VE AMAÇ 1

2. GENEL B LG LER 3

2.1. EL ANATOM S VE EMBR YOLOJ S 3

2.1.1. El skeletinin Embriyolojisi 3

2.1.2. El Kemikleri ve Eklemleri 4

2.1.2.1. Ossa carpi 5

2.1.2.2. Ossa metacarpi 7

2.1.2.3. Ossa digitorum 8

2.1.3. El skeletinin Kemikle me Süreci 11

2.1.3.1. Ossa carpi 11

2.1.3.2. Ossa metacarpi 11

2.1.3.3. Ossa digitorum 11

2.1.4. El Kasları 14

2.1.5. El ve El Bile indeki Önemli Yapılar 16

2.1.5.1. Aponeurosis palmaris 16

2.1.5.2. Aponeurosis dorsalis 17

2.1.5.3. Retinaculum musculorum flexorum 18

2.1.5.4. Retinaculum musculorum extensorum 18

2.1.5.5. Fovea radiocarpea (Anatomik Enfiye Kutusu) 18

2.2. BÜYÜME VE GEL ME 19

2.2.1. Fiziksel Olarak Büyüme Ve Geli me 19

(10)

Ç NDEK LER (devam ediyor)

2.2.3. Ya Dönemlerine Göre Büyüme Ve Geli me 21

2.2.3.1. Do um Öncesi Dönemde Büyüme 21

2.2.3.2. Do um Sonrası Dönemde Büyüme 22

2.2.4. Sporun Büyüme Ve Geli meye Etkisi 26

3. MATERYAL VE METOT 30

3.1. ÖLÇÜMLER 31

3.1.1. Genel Antropometrik Ölçümler 31

3.1.2. El Antropometrik Ölçümleri 31

3.1.3. Kavrama Kuvvetinin Ölçümü 32

3.2. VER LER N DE ERLEND R LMES 32

4. BULGULAR 35 5.TARTI MA VE SONUÇ 57 5.1. TARTI MA 57 5.2. SONUÇ 104 KAYNAKLAR 108 EK AÇIKLAMALAR 118 ÖZGEÇM 120

(11)

EK LLER D Z N

ekil 2.1. Elin embriyolojik geli imi 4

ekil 2.2. Sa el iskeletinin palmar görünü ü 9

ekil 2.3. Sa el iskeletinin dorsal görünü ü 10

ekil 2.4. El iskeletinin kemikle me süreci 13

ekil 3.1. El antropometrik ölçümleri için referans noktaların

(12)

Ç ZELGELER D Z N

Çizelge 2.1. Elin intrinsik kasları 15

Çizelge 4.1. Basketbol bran ında boy ve vücut a ırlı ı ölçülerinin

ya gruplarına göre de erlendirilmesi. 35

Çizelge 4.2. Basketbol bran ında el parametreleri ve kavrama

kuvveti de erlerinin ya gruplarında

de erlendirilmesi. 37

Çizelge 4.3. Voleybol bran ında boy ve vücut a ırlı ı ölçülerinin

ya gruplarına göre de erlendirilmesi. 37

Çizelge 4.4. Voleybol bran ında el parametreleri ve kavrama kuvveti de erlerinin ya gruplarına göre

de erlendirilmesi. 39

Çizelge 4.5. Hentbol bran ında boy ve vücut a ırlı ı ölçülerinin

ya gruplarına göre de erlendirilmesi. 40

Çizelge 4.6. Hentbol bran ında el parametreleri ve kavrama kuvveti de erlerinin ya gruplarına göre

de erlendirilmesi. 42

Çizelge 4.7. Basketbol bran ında ya , boy, vücut a ırlı ı, el parametreleri ve kavrama kuvveti de erlerinin ya

gruplarında cinsiyete göre de erlendirilmesi. 46 Çizelge 4.8. Voleybol bran ında ya , boy, vücut a ırlı ı, el

parametreleri ve kavrama kuvveti de erlerinin ya

gruplarında cinsiyete göre de erlendirilmesi. 51 Çizelge 4.9. Hentbol bran ında ya , boy, vücut a ırlı ı, el

parametreleri ve kavrama kuvveti de erlerinin ya

gruplarında cinsiyete göre de erlendirilmesi. 54 Çizelge 4.10. Ya , boy, vücut a ırlı ı, el parametreleri ve kavrama

kuvveti ölçülerinin basketbol, voleybol ve hentbol

bran larında de erlendirilmesi. 56

(13)

S MGELER VE KISALTMALAR AEK Apikal Ektodermal Kabarıklık

ark. Arkada ları

art. Articulatio cm Santimetre Gr Gram Kg Kilogram m. Musculus mm. Musculi mm Milimetre n. Nervus

(14)

BÖLÜM 1 G R VE AMAÇ

nsan vücudunun ince hareketler yapabilen en geli mi kısımlarından biri olan eller, vücudun motor ve i levsel bir ünitesi, aynı zamanda dokunma duyusunun da esas organıdır.

El, görme ve dokunma duyularıyla birlikte insanların çevreleriyle ili ki kurmalarını, çe itli aletler yapabilmelerini ve bunları kullanabilmelerini sa maktadır. Bunlar do rultusunda insanın ki ilik ve geli imsel özellikleri, ırkı, cinsiyeti, ilgi ve u ra alanları ile mesle i hakkında bilgi veren eller, farklı ekil ve bölümlere sahiptir (1, 2).

Bireyin sahip oldu u genler ve genetik yapı elin ekillenerek geli mesinde ve faklıla masında rol almaktadır (3, 1, 4). Geli im sürecinde ise, ellerin kemik, kıkırdak ve kas dokusundan meydana gelmesi, elin kar ıla tı ı dı etkenler ve u ra ılan i , el yapısını etkilemektedir (1).

Bir spor bran ıyla u ra an ki ilerde de yaptı ı spor bran ı do rultusunda, fiziksel egzersizlere yapısal ve fonksiyonel olarak uyum sa lanır ve hem kemik hem de kas dokusunda geli me meydana gelir, üretilen güç miktarında da de i iklik meydana gelir (5, 6, 7). Eller kas ve kemik dokusundan meydana geldi i için, spor bran larında amaca uygun yapılan antrenmanlarla el yapısında de i melerin meydana gelmesiyle, ellerin ekillenece i dü ünülmektedir. Özellikle; topun kavranmasında, basketbol, hentbol vb. sporlarda ut atı larının tamamlanmasında, voleybolda parmak pas, blok ve smaç hareketlerinde, cimnastikte asılma aletlerine tutunmada veya bazı aletlerde parmaklarla itmenin yapılmasında, kaya tırmanı ı sırasında, halterde barın kavranı ında, cirit, disk, gülle ve çekiç gibi atletizmin atma bran larında, badminton, tenis, masa tenisi gibi sporlarda raketin tutulması sırasında elin ve parmakların kullanımı kar ımıza çıkmaktadır (8).

nsan vücudu, sportif ba arıda rol oynayan en önemli motorik özelliklerden biri olan kuvveti üreten ve amaca uygun çalı malarla geli erek üretti i kuvveti arttırabilen ya da boyutlarını geli tirebilen çizgili kas yapısından olu maktadır (8, 6, 9, 10, 7). Hareketin olu umunda kaslar eklemler ve kemiklerle birlikte görev alır (11, 6). Ellerin de yapısal özellikleri gere i çizgili kas dokusundan meydana gelmeleri, kas dokusunda üretilen kuvvet miktarı, yapılan spor bran ındaki teknik

(15)

ve zorunlu hareketler neticesinde elin kullanımına, yapılan antrenman ve antrenmanın düzen ve devamlılı ına ba lı olarak de i ebilir.

Bu çalı mada farklı spor bran larının elin yapısal özellikleri üzerindeki etkisini ortaya koymak amacıyla basketbol, voleybol ve hentbol bran larında her iki el için el antropometrik ölçümleri ve el kavrama kuvveti de erlerinin incelenmesi planlanmı tır.

(16)

BÖLÜM 2 GENEL B LG LER 2.1. EL ANATOM S VE EMBR YOLOJ S 2.1.1. El skeletinin Embriyolojisi:

skelet sistemi mezoderm ve nöral krista hücrelerinden geli ir. Mezoderm dokusu yo unla arak iki adet uzunlamasına kolon eklini alır ve üçüncü hafta sonlarına do ru embriyonun arka yan yüzeyi boyunca boncuk benzeri çift kabartılar eklinde dikkati çeker (3, 12). Embriyolojik geli imin 4. haftasında ekstremiteleri meydana getirecek olan kol tomurcukları vücut duvarının ön dı yanında olu maya ba lar (1, 13, 14, 15, 16).

Ba langıçta kol kısa bir kürek eklindedir ve çekirdek mezen im tabakası ile onun üzerini kaplayan epidermis tabakasından olu maktadır (1, 12, 13, 17). Uç bölgelerde epidermis tabakası kalınla arak apikal ektodermal kabarıklı ı (Apikal Ektodermal Kabarıklık: AEK) meydana getirir (1, 12, 15, 17). Ekstremitenin proksimal bölümünde geli imin ilerleyen evresinde humerus’u olu turacak olan tek bir kıkırdak yapı meydana gelir. Çok kısa süre sonra Y- eklinde bir yo unla ma görülür. Y’nin kolları radius ve ulna taslaklarını temsil eder. Bunun ardından el bile i öncülleri ve sonrasında parmakların taslakları görülür. Tek bir kıkırdak yapının olu masını sa layan elementten kolun proksimal bölümü olan humerus meydana gelir. Sonra Y eklini alarak yo unla ır ve Y ekli radius ile ulna’nın olu tu unun göstergesidir. Daha sonra kol bile i ba langıcı görülür ve parmaklar belirmeye ba lar (17).

Ekstremite tomurcukları, mezen im tabakasının proliferasyonuyla uzarlar (1, 12). AEK’ye kom u olan mezen im, hızlı büyüyen farklıla mamı hücre grupları halinde kalırken, AEK’ye uzak bölgelerdeki mezen im kıkırdak ve kas dokusuna farklıla maya devam eder. Ekstremitelerin birbirini izleyen segmentinin mezodermal geli imi proksimalden distale do ru bir sıra izler (1, 17). AEK’nin indükleyici etkisiyle olu an kurba a kanadı (palet) benzeri ekstremite tomurcuklarının distal sonlanmaları intrauterin 6. haftada el plaklarını olu turacak

(17)

ekil 2.1. Elin embriyolojik geli imi: A, 27. gün (Ekstremite tomurcukları). B, 32. gün (Ekstremite plakları). C, 41. gün (Digital çizgiler). D, 46. gün (Digital çizgiler arasında çentiklenmenin olu umu). E, 50. gün (Perdeli parmaklar). F, 52. gün (Parmakların ayrı yapılar halinde olu umu) (Moore EK.L. The Developing Human' dan de i tirilerek alınmı tır) (12).

El plakaları 6. haftada görülebilir ve kemik dokusunu olu turacak olan hyalin kıkırdak yo unla ır (13). Bu plaklar daha proksimaldeki segmentlerden birer sirküler darlık bölgesi ile ayırdedilirler. Daha sonra ortaya çıkan ikinci bir darlık, proksimal bölümü ikiye ayırır ve böylece ekstremitelerin iki ana bölümü belirgin hale gelmi olur. Apikal Ektodermal Kabarıklık’ın oldu u bölgede meydana gelen bir hücre ölümü sayesinde, bu bölge be parçaya yarılır ve böylece el parmaklarının olu umunda ilk adım atılmı olur (1, 3, 12, 17). Parmakların daha sonraki geli imi, bu be segmentin ektoderm etkisi ile uç bölümlere do ru ilerleyerek büyümeleri, mezen imin yo unla arak kıkırdak bir parmak çatısı olu turması ve bu be ince uzun segment arasındaki dokunun nekroze olmasıyla gerçekle ir (1, 3, 12, 17). Intrauterin 8. haftanın sonunda parmaklar tamamen ayrılmı olur ve normal kol yapısı olu ur (1, 13). Bundan sonra, ossifikasyon meydana gelir ve intrauterin 7.-12. haftalar arasında primer ossifîkasyon ba lar. Do umda, genellikle bütün kemiklerde primer ossifikasyon merkezleri kemikle mi tir. Buna kar ın, epifiz olarak adlandırılan uç bölgelerdeki sekonder ossifikasyon merkezleri ço unlukla kıkırdak yapılarını korur (1, 13).

2.1.2. El Kemikleri ve Eklemleri

El iskeleti toplam 27 kemikten olu ur ve üç grupta incelenir: ( ekil 2,3) • Ossa carpi (El bile i kemikleri)

Ossa metacarpi (El tara ı kemikleri)

(18)

Karpal kemikler, elin el bile i ve önkolla birle mesini sa larken metakarpal kemikler de el iskeletinin en büyük parçasını olu turur ve falankslarla birle erek el iskeletini meydana getirirler (18).

2.1.2.1. Ossa carpi:

El bile inin iskeletini olu turan karpal kemikler, dördü proksimalde dördü distalde olmak üzere iki sıra üzerine dizilmi sekiz kemikten ibarettir (11).

Anatomik pozisyonda, proksimal sırada lateralden mediale do ru os scaphoideum, os lunatum, os triquetrum, os pisiforme, distal sırada ise lateralden mediale do ru os trapezium,os trapezoideum, os capitatum ve os hamatum bulunur (19, 20, 21, 22, 23). Birkaç karpal kemik, os scaphoideum, os lunatum, os pisiforme ve os hamatum gibi, ekilleri vasıtasıyla kolayca ayırt edilebilirken di er karpal kemikleri karı tırmamak için ayrıntılarına daha çok dikkat etmek gerekir (18). Karpal kemiklerin, os pisiforme hariç hepsinin genellikle altı yüzü vardır. Avuç içi (palmar) ve el sırtı (dorsal) taraftaki yüzlerine ba lar tutundu u için pürtüklüdür. Os scaphoideum ve os lunatum hariç olmak üzere, dorsal yüzleri palmar yüzlerine oranla daha geni tir. Proksimal ve distal yüzleri kom u kemiklerle eklem yaptı ı için buralarda eklem yüzü bulunur (11).

• Os scaphoideum : Proksimal sıranın en büyük kemi idir ve sandala benzemesi nedeniyle os scaphoideum denilmi tir. Konveks olan proksimal yüzü radius’la, distal yüzü de os trapezium ve os trapezoideum’la eklem yapar. Palmar yüzündeki çıkıntıya tuberculum ossis scaphoidei denir (11, 14).

• Os lunatum : Proksimal sıranın ortasında bulunan yarımay eklinde bir kemiktir. Konveks olan proksimal yüzü radius ile, konkav olan distal yüzü os capitatum’un ba ı ve ulnar tarafta da dar bir sahada os hamatum ile eklem yapar. Dı yüzü os scaphoideum, iç yüzü de os triquetrum ile eklem yapar (11, 14). Dorsal ve palmar yüzleri pürtüklü olup, buralara ba lar tutunur (11).

• Os triquetrum : Proksimal sıranın ulnar tarafında bulunur ve di er kemiklere oranla tanınması güçtür. Ancak piramide benzemesi ve di er eklem yüzleri ile ba lantısı olmayan os pisiforme için yuvarlakça bir eklem yüzü bulundurması ile karakterizedir (11). Lateralde os lunatum, ön tarafta os pisiforme, distalde os hamatum ve proksimal’de discus articularis aracılı ı ile ulna ile eklem yapar (11, 14).

(19)

• Os pisiforme : Karpal kemiklerin en küçü üdür ve di er kemiklerin ön tarafında bulunur (11). Ufak bir bezelyeye benzemesi nedeniyle os pisiforme denilmi tir (11). Dorsal yüzünde os triquetrum ile eklem yapan ovalimsi tek bir eklem yüzü bulunur (11, 14). Di er yüzlerinde eklem yüzü bulunmaz (11).

• Os trapezium : El bile inin radial tarafında os scaphoideum ile 1. metakarpal kemik arasında bulunur (11). Distal yüzü eyer eklinde olup bu yüzü ile karakterizedir ve birinci metakarpal kemi in aynı ekilli proksimal yüzü ile eklem yapar. ç yüzü os trapezoideum ile, üst yüzü os scaphoideum ile eklem yapar. Palmar yüzündeki çıkıntıya tuberculum ossis trapezii denir (11, 14).

• Os trapezoideum : Distal sıranın en küçük kemi idir. Küçük çocuk pati ine benzeyen bu kemi in dar kısmı palmar, geni kısmı ise dorsal tarafta bulunur (11). Proksimalde os scaphoideum, distalde os metacarpale II, lateralde os trapezium ve medialde os capitatum ile eklem yapar (11, 14).

• Os capitatum : Karpal kemiklerin en büyü üdür ve el bile inin merkezinde bulunur (11). Bir küreye benzeyen proksimal kısmı, os lunatum ve os scaphoideum’un olu turdu u çukurluk içine girer. Proksimalde os lunatum ve os scaphoideum ile, distalde 2., 3. ve 4. metakarpal kemiklerle, lateralde os trapezoideum ile ve medialde de os hamatum ile eklem yapar(11, 14).

• Os hamatum : El bile inin iç-alt kısmında bulunan ve palmar tarafında yer alan hamulus ossis hamati adlı çengel eklindeki çıkıntısı ile kolayca tanınabilen bir kemiktir. Proksimalde os lunatum ile, distalde 4. ve 5. metakarpal kemiklerle, medialde de os triquetrum ile ve lateralde os capitatum ile eklem yapar (11, 14).

Karpal kemiklerden proksimal sırada bulunan os scaphoideum, os lunatum ve os triquetrum'un proksimal yüzleri birle erek, art. ellipsoidea tipi bir eklem olan art. radiocarpale’yi olu turacak ekilde discus articularis ve radius’la eklem yaparlar (11, 19, 21). Distalde ise, proksimal sıradaki ossa carpi ile distal sıradaki ossa carpi arasında olu an articulatio plana tipi, art. mediocarpale meydana gelir. Hem proksimal hem de distal sıradaki karpal kemikler arasında da articulatio plana tipi olan art. intercarpale’ler bulunur (11, 19,

(20)

21). Proksimal sıradaki os pisiforme’de ise sadece os triquetrum’un palmar yüzüyle eklem yaptı ı için bir eklem yüzü bulunur (11, 14).

Karpal kemikler ayrıca ligamentlerle birbirine ba lanarak önde konkav bir yapı olan sulcus carpi’yi olu tururlar. Bu sulcus, daha sonra retinaculum musculorum flexorum tarafından kanal haline dönü türülerek canalis carpi adını alır (14, 21, 22).

2.1.2.2. Ossa metacarpi:

Metakarpal kemikler, lateralden mediale do ru büyüyen romen rakamları ile isimlendirilen be adet ince, uzun kemiktir. Bu nedenle metekarpal kemiklerin iki ucu ve bir de gövdesi bulunur (11, 22).

Bir metakarpal kemi in karpal kemiklere yakın olan dörtgen ekilli proksimal ucuna basis ossis metacarpi denir. Gövdesine oranla daha geni olan bu uçları kübik bir ekli andırmasına ra men, dorsal kısımları palmar kısımlarından daha geni tir. Proksimal uçların birbirine temas etmeleri nedeniyle yan yüzlerinde

(1. hariç) eklem yüzleri bulunur. Metekarpal kemiklerin

caput ossis metacarpale denilen distal uçları yanlardan biraz basılmı bir küreyi andırırlar. Gövdeleri ise, dorsal tarafta uzunlamasına konveks olup,

corpus ossis metacarpi adını alırlar. Facies dorsalis, facies lateralis ve facies medialis olmak üzere üç yüzleri vardır (11, 19, 21).

• Os metacarpale I : Di er metakarpal kemiklerden daha kısa, fakat daha kalındır. Palmar yüzü konkav, dorsal yüzü ise konvekstir. Os metacarpale II’den açı yaparak uzakla mı tır (11, 22).

• Os metecarpale II : Metakarpal kemikler içinde boyu en uzun ve proksimal ucu birinciden sonra en büyük olanıdır (11, 22).

• Os metacarpale III : Os metacarpale II’den biraz kısadır. Proksimal ucunda, arka-dı tarafta processus styloideus denilen piramit eklinde bir çıkıntı bulunur (11, 22).

• Os metacarpale IV : III. metakarpal kemikten hem kısa hem de incedir. Basis’in iki yanındaki yüzlerden bir tarafla tek, di er tarafla çift eklem yüzü bulunur (11, 22).

• Os metacarpale V : Proksimal ucunun ulnar (medial) tarafında eklem yüzünün bulunmaması ile karakterizedir (11, 22).

(21)

Eklem yaptı ı kemikler:

Proksimalde; I. metakarpal kemik, os trapezium ile art. sellaris tipi art. carpometacarpalis pollicis’i meydana getirir. II. metakarpal kemik os trapezium, os trapezoideum, os capitatum ve III. metakarpal kemik ile; III. metakarpal kemik os capitatum, II. ve IV. metakarpal kemik ile; IV. metakarpal kemik os capitatum, os hamatum, III. ve V. metakarpal kemiklerle; V. metakarpal kemik os hamatum ve IV. metakarpal kemikle art. plana tipi eklem yapar. Distalde ise, her bir metakarpal kemi in distal ucu, ilgili parmakların birinci falanksları ile art. spheroidea tipi eklem yaparak art. metacarpophalangealis adını alır (11, 19, 21, 24).

2.1.2.3. Ossa digitorum :

Ba parmakta iki, di er parmaklarda üç adet olmak üzere her bir elde toplam 14 adet falanks vardır. Her bir parmaktaki falankslar proksimalden distale do ru, phalanx proximalis, phalanx media ve phalanx distalis olarak da isimlendirilirler (11, 19, 20, 21, 22). Her bir falanksın iki ucu ve bir de gövde kısmı bulunur (11). Eklem yaptı ı kemikler: Birinci sıradaki kemikler proksimalde metakarpal kemiklerle ve distalde bir sonraki falankslarla, ikinci sıradakiler birinci ve üçüncü falankslarla, distal sıradakiler ise sadece proksimal uçları ile ikinci falanksla eklem yapar. Phalanx proximalis’in caput’u ile phalanx media’nın basis’i ve phalanx media’nın caput’u ile phalanx distalis’in basis’i arasında art. trochlearis tipi bir eklem olup articulationes interphalangeales ismini alırlar. Ba parmakta iki falanks bulundu u için, birinci falanks proksimalde metakarpal kemik, distalde ise phalanx distalis ile; phalanx distalis ise sadece phalanx proximalis ile eklem yapar (11, 19, 21, 24).

(22)

ekil 2.2. Sa el iskeletinin palmar görünü ü. (FH Netter (Cumhur M, Çev. Ed.) nsan Anatomisi Atlası’ndan alınmı tır)(25).

(23)

ekil 2.3. Sa el iskeletinin dorsal görünü ü. (FH Netter (Cumhur M, Çev. Ed.) nsan Anatomisi Atlası’ndan alınmı tır)(25).

(24)

2.1.3. El skeletinin Kemikle me Süreci : 2.1.3.1. Ossa carpi :

Do umda kıkırdak yapılı olan karpal kemikler tek bir merkezden kemikle irler (11, 14, 26). En erken kemikle me os capitatum’da, en geç ise os pisiforme’de ba lar (11, 14, 21, 26). Bazen, os capitatum ve os hamatum’da do umdan önce kemikle me ba layabilir ve os capitatum’da ikinci ayda, os hamatum’da da üçüncü ayda kemikle me meydana gelebilir (14). Fakat kemikle me süreci ve sırası; cinsiyete, beslenmeye ve ırka ba lı olarak de i iklik gösterebilir (14).

Birinci ya ta, os capitatum ve os hamatum kemikle meye ba lar ve bunu takiben sırasıyla 2-4 ya lar arasında os triquetrum, 3-5 ya lar arasında os lunatum, 4-6 ya lar arasında os scaphoideum, os trapezium ve os trapezoideum kemikle meye ba lar. Son olarak 9-14 ya lar arasında da os pisiforme kemikle meye ba lar ve 20-25 ya lar arasında kemikle me tamamlanır (26).

2.1.3.2. Ossa metacarpi :

Metakarpal kemikler iki merkezden kemikle irler (11, 26). Primer ossifikasyon merkezleri os metacarpale’lerde corpus ossis metacarpi’de bulunur. Sekonder ossifikasyon merkezleri ise, os metacarpale I’de basis ossis metacarpi’de, os metacarpale II-V’de de caput ossis metacarpale’de bulunur (14, 26). Os metacarpale I, falankslara benzer ekilde kemikle ti i için bazı kaynaklar bu kemi i falanks olarak kabul ederler (11).

Primer ossifikasyon merkezleri’nde kemikle me genellikle intrauterin hayatın 9. haftasında görülür (11, 14, 26). Sekonder ossifikasyon merkezleri ise, II ve V. metakarpal kemiklerde 2-3 ya lar arasında, I. metakarpal kemikte ise biraz daha geç görülmektedir (26). Tüm metakarpal kemiklerde, epifiz ile gövde arasındaki kayna ma 17-19 ya ları arasında gerçekle ir (11, 26). Os metacarpale I’de, sekonder ossifikasyon merkezi bazen caput ossis metacarpi’de de görülebilir (26).

2.1.3.3. Ossa digitorum :

Falankslar, biri gövdesinde di eri de proksimal ucunda olmak üzere iki merkezden kemikle irler (11, 14). Primer ossifikasyon merkezleri falanksların gövdelerinde intrauterin 8. ve 12. haftalar arasında ilk olarak phalanx distalis’lerde görülür (26). Daha sonra phalanks proksimalis’lerde

(25)

intrauterin 10. haftada ve phalanks media’larda, intrauterin 11. hafta sonrasında görülür (14). Sekonder ossifikasyon merkezleri ise, 2-3 ya lar arasında falanksların bazislerinde görülür (26). Bu merkezler 17-19 ya larında primer ossifikasyon merkezleriyle kayna ırlar (26). Bazen sekonder merkez falanksların bazisi yerine caput kısmında görülebilir (26).

(26)

ekil 2.4. El iskeletinin kemikle me süreci. (Williams P.L. (Ed.), Gray’s Anatomy’den de i tirilerek Türkçe’ye çevirilip alınmı tır) (14).

(27)

2.1.4. El Kasları:

El ve el parmaklarının hareketleri ekstrinsik ve intrinsik kaslarla sa lanır. Ekstrinsik kaslar önkoldan ele uzanarak etkili olurlar. Palma manus’ta ekstrinsik tendonlar dı ında instrinsik kaslar da bulunur. Intrinsik kaslar; tenar, hipotenar, orta kompartman kasları (mm. interossei ve mm. lumbricales) olarak üç grupta ele alınır (27, 28).

Tenar bölge kaslarını (ba parma ın kısa kaslarını); m. abductor pollicis brevis, m. flexor pollicis brevis ve m. opponens pollicis brevis olu turur (11, 18, 19, 20, 21, 22, 24, 27, 28, 29). Bu kasların üçü ba parma a özgü olan eminentia thenaris’i olu turur (21, 22, 28). Bu bölgede yer alan m. adductor pollicis ise daha derinde yer alır (28)ve ba parma a adduksiyon hareketini yaptırır(11, 19, 20, 21, 22, 24, 27, 29).

Hipotenar bölge kasları (küçük parma ın kısa kasları); m. abductor digiti minimi, m. flexor digiti minimi brevis, m. opponens digiti minimi olu turur (11, 19, 20, 21, 22, 24, 27, 28, 29). Bu üç kas birlikte küçük parma a özgü kabartı olan eminentia hypothenaris’i olu turur (21, 22, 28).

Orta kompartman kaslarını (elin kısa kaslarını); mm. interossei ve mm. lumbricales olu turur (11, 18, 19, 20, 21, 22, 24, 27, 28, 29).

El kasları içinde yer alan bir di er kas ise, m. palmaris brevis’dir. Elin ulnar tarafında derinin hemen altında bulunan çok ince ve dört kenarlı bir kastır (11). Avucun iyi kavraması için derideki kırı ıklıkları olu turur (21). Deriyi buru turmak suretiyle yuvarlak cisimlerin tutulmasında yardımcı olur (21, 22, 28). Elin intrinsik kaslarının anatomik özellikleri Çizelge 2.1.’de belirtilmi tir (11, 18, 19, 20, 21, 22, 24, 27, 28, 29, 30).

(28)

Çizelge 2.1. Elin intrinsik kasları.

Kasın smi Ba langıç Yeri Sonlanma Yeri Siniri Fonksiyonu

M. abductor

pollicis brevis Retinaculum musculorum flexorum, os scaphoideum, os trapezium Ba parma ın proksimal falanksının bazisi N. medianus Karpometakarpal eklem ile metakarpofalangeal eklemde ba parma a abduksiyon M. flexor

pollicis brevis Caput superficiale; retinaculum musculorum flexorum ve

os trapezium Caput profundum; os trapezium, os capitatum ile

II. metekarpal kemi in bazisi M. abductor pollicis brevis ile birlikte ba parma ın proksimal falanksının bazisi Caput superficiale: n. medianus, caput profundum: n. ulnaris Metakarpofalangeal eklemde ba parma a fleksiyon M. opponens

pollicis Retinaculum musculorum flexorum ve os trapezium I. metakarpal kemi in anterolateral yüzü N. medianus Ba parma a opozisyon (fleksiyon, adduksiyon ve iç rotasyon) M. abductor

digiti minimi Os pisiforme, m. flexor carpi ulnaris’in kiri i Bu kiri in bir kısım lifleri os pisiforme’den, os hamatum’un hamulus’una, bir kısım lifleri de 5. metakarpal kemi e uzanır. Küçük parma ın proksimal falanksının bazisi ve aponeurosis dorsalis N. ulnaris Küçük parma a abduksiyon M. flexor digiti

minimi brevis Retinaculum musculorum flexorum ve hamulus ossis hamati

Küçük parma ın proksimal falanksının bazisi N. ulnaris Küçük parma a metakarpofalangeal eklemde fleksiyon M. opponens

digiti minimi Retinaculum musculorum flexorum ve hamulus ossis hamati

V. metakarpal kemi in ulnar kenarı N. ulnaris Küçük parma a opozisyon (fleksiyon, adduksiyon ve iç rotasyon) Mm. lumbricales (Dört adet ince uzun kasdır) M. flexor digitorum profundus’un tendonlarının radial tarafı 2-5. parmakların aponeurosis dorsalis’lerinin lateral kenarları Mm. lumbricales I ve II: n. medianus Mm. lumbricales III ve IV: n. ulnaris 2-5. parmakların phalanx proksimalis’lerine fleksiyon, phalanx media ve phalanx distalis’lerine ekstensiyon

(29)

Mm. interossei - Mm. interossei

dorsales Metakarpal kemiklerin birbirine bakan yüzleri I.’si i aret parma ının radial tarafında, 2. ve 3.’sü orta parma ın her iki yanında, 4.’sü ise dördüncü parma ın ulnar tarafında bulunur

kinci ve üçüncü parmakların aponeurosis dorsalis’lerinin radial, üçüncü ve dördüncü parmakların aponeurosis dorsalis’lerinin ulnar tarafı

N. ulnaris Elin orta

parma ından geçen orta eksene göre tutundu u parmaklara

abduksiyon yaptırır. Orta parma ın her iki yanına da

tutunmasından dolayı iki kas aynı anda kasıldı ında orta parmak sabitlenir. Fakat tek taraf kasıldı ında parma ı o tarafa do ru

abduksiyon yaptırabilir - Mm. interossei

palmares Os metacarpale II, IV ve V’in palmar yüzleri aponeurosis kinci parma ın dorsalis’inin ulnar, dördüncü ve be inci parmakların aponeurosis dorsalis’inin radial tarafı N. ulnaris 2, 4 ve 5. parmaklara adduksiyon M. palmaris

brevis Retinaculum musculorum flexorum ile aponeurosis

palmaris’in medial kenarı

Elin ulnar

tarafındaki deri N. ulnaris Elin ulnar tarafındaki deriyi gerer ve tutundu u deride el kenarına paralel bir oluk olu turur M. adductor

pollicis Caput obliquum, II. ve III. metakarpal kemiklerin bazisleri ile os capitatum

Caput transverum, III. metakarpal kemi in distal 2/3’ün Ba parma ın proksimal falanksının bazisi N. ulnaris Karpometakarpal eklem ile metakarpofalangeal eklemde ba parma a adduksiyon

2.1.5. El ve El Bile indeki Önemli Yapılar 2.1.5.1. Aponeurosis palmaris:

Elin palmar yüzündeki derin fasyanın bir olu umu olup, eminentia thenaris ile eminentia hypothenaris arasında, el ayasının ortasını kaplayan kalın, kuvvetli ve üçgen biçiminde bir olu umdur. Tepesi, retinaculum musculorum flexorum’un

(30)

distal kenarındadır ve m. palmaris longus’un kiri i buraya tutunarak sonlanır (11, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 27). Tabanı, distal yönde yelpaze eklinde da ılarak parmak köklerinde dört parçaya ayrılır. Bu parçalardan her biri de iki parçaya ayrılır. Bunlardan biri yüzeye do ru giderek deriye tutunur, di eri ise derine do ru giderek parmak köklerine do ru uzanır (11, 19, 21, 22, 24, 27). Burada ikiye ayrılan derin bant, fleksor kas kiri lerini iki yanda sarıp fibröz fleksor kılıflara (vaginae fibrosae digitorum manus) ve ligamentum metacarpale transversum profundum’a tutunarak sonlanır (11, 20, 21, 22, 24).

Aponeurosis palmaris’in medial ve lateral kenarları daha ince olan derin fasya ile devam ederek tenar ve hipotenar kabarıklı ı olu turan kasları örter (11, 20, 21, 22, 24). Hem medial hem de lateral kenardan arkaya do ru uzanan fibröz septumlar, palmar bo lukların olu umunda yer alır (11, 19, 20, 21).

Aponeurosis palmaris’in fonksiyonu; üzerini örten derinin kendisine sıkıca yapı masına neden olarak elin yakalama i levine yardımcı olmak ve el ayasındaki kiri leri korumaktır (20, 21).

2.1.5.2. Aponeurosis dorsalis:

Phalanges proximales’in dorsal yüzlerinde bulunan ve m. extensor digitorum’un dört tendonundan her birinin geni leyerek yaptı ı üçgen ekilli bir olu umdur (11, 19, 21, 22, 26). Üçgenin tabanı metakarpofalangeal eklem seviyesindedir (19, 26). Aponeurosis dorsalis birinci falanksın yan taraflarında, interosseal ve lumbrikal kasların kiri lerinin katılmasıyla daha da sa lamla ır (11, 26). Aponeurosis dorsalis, proksimal interfalangeal eklemin yanında üç parçaya ayrılır (11, 22). Orta parçayı m.extensor digitorum’un kiri i, yan parçaları ise, büyük ölçüde interosseal ve lumbrikal kas kiri leri olu turur (11). Orta parça phalanx media’nın bazisine tutunur (11, 19, 22, 26). Yan parçalar ise phalanx media’nın ortalarında bibirlerine yakla ır ve distalinde birle erek tek bir kiri halinde phalanx distalis’in proksimal ucuna tutunarak sonlanır (11, 19, 22, 26).

Aponeurosis dorsalis, mm.lumbricales ve mm. interossei için tutunma yeri olu tururken parmakların karma ık hareketlerinde etkinli ini arttırmayı da sa lamaktadır (22, 26).

(31)

2.1.5.3. Retinaculum musculorum flexorum:

Elin palmar yüzündeki derin fasya, tenar ve hipotenar bölge kaslarının üzerinde ince olmak üzere bile in ön yüzünde kalınla arak retinaculum musculorum flexorum’u olu turur (11, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 27). Retinaculum musculorum flexorum dı yanda eminentia carpi lateralis (radialis)’i olu turan tuberculum ossis scaphoidei ile tuberculum ossis trapezii’ye iç yanda ise, eminentia carpi medialis (ulnaris)’i olu turan os pisiforme ile hamulus ossis hamati’ye tutunur. Böylece retinaculum musculorum flexorum karpal kemiklerin içbükey olan ön yüzlerini örterek, canalis carpi’yi olu turur (19, 21, 22, 27). Canalis carpi’den n. medianus ve parmaklara giden uzun fleksör kas kiri leri (m. flexor digitorum superficialis, m. flexor digitorum profundus ve m. flexor pollicis longus) geçer (19, 20, 21, 22, 27).

2.1.5.4. Retinaculum musculorum extensorum:

Fascia antebrachi’nin devamı olan derin fasya el bile inin arka tarafında kalınla arak bir bant eklindeki retinaculum musculorum extensorum’u olu turur (11, 19, 22, 27). Retinaculum musculorum extensorum dı yanda radius’un alt ucunun dorsal yüzüne, içyanda ise processus styloideus ulnae, os pisiforme ve os triquetrum’a tutunurken uzun extensor kas kiri lerinin geçmesi için altı ayrı kanala ayrılır (11, 19, 21, 22, 27). Bu altı kanaldan önkol ekstensor kaslarının tendonları (1. kanal: m. abductor pollicis longus, m. extensor pollicis brevis, 2. kanal: m. extensor carpi radialis longus, m. extensor carpi radialis brevis, 3. kanal: m. extensor pollicis longus, 4. kanal: m. extensor digitorum, m. extensor indicis, 5. kanal: m. extensor digiti minimi, 6. kanal: m. extensor carpi ulnaris) ve bunları saran synovial kılıflar (vagina synovialis) geçer (19, 21, 22, 27).

2.1.5.5. Fovea radiocarpea (Anatomik Enfiye Kutusu):

El bile inin dı yan kısmında bulunan üçgen eklinde bir deri çöküntüsüdür. çyan tarafını, m. extensor pollicis longus’un kiri i, dı yan tarafını ise m. abductor pollicis longus ile m. extensor pollicis brevis’in kiri leri sınırlar. Fovea radialis’in tabanında os scaphoideum yer alır ve bu çukur içinde a. radialis’den nabız alınabilir (20, 21, 22, 27, 29).

(32)

2.2.BÜYÜME VE GEL ME

2.2.1. Fiziksel Olarak Büyüme Ve Geli me

“Çocukluk ça ı döllenme anında ba lar ve ergenli in tamamlanmasına kadar devam eder. Bütün di er canlılara kıyasla insanda çocukluk ça ı çok daha uzundur. Çocuk organizmasını yeti kinden ayıran en önemli özellik, sürekli bir büyüme, geli me ve de i me süreci içinde olmasıdır. Çocukta sa lık konumunu bozan durumlar büyüme ve geli me sürecini yava latır, durdurur ya da normalden saptırır. Patolojik etmenlerin büyüme ve geli me üzerindeki etkisi çocu un ya ı ne kadar küçükse o derece belirgin ve kalıcı olur”(31).

Büyüme: Büyüme, bireyin bedensel yönüyle ilgili olup bedende gerçekle en boy ve kilo artı ı gibi sayısal de i iklikleri içerir. Örne in; vücut a ırlı ının 3,5 kg’dan 4,5 kg’a geçi i bir büyüme belirtisidir (32, 33). Büyüme enerjisi organizmanın içinde saklıdır. Uygun bir beslenme ve kötü etkilerden korunma yoluyla büyüme olgunlu a do ru sa lıklı bir ekilde ilerler (33).

Fiziksel Geli im: Beden geli imini ifade eder. Ki inin do umdan (hatta do um öncesinden) itibaren bedensel yapı olarak geçirmi oldu u de i ikliklerdir (32, 33). Bu de i iklikler genel olarak okul öncesi dönemde yo unla maktadır (34). Fiziksel geli im içinde ki inin, boy ve a ırlık, iskelet, kas, sinir, bez (iç salgı bezleri), sindirim, kan ve solunum sistemleri incelenir (32). Ki ideki beden geli imi, bütün bu organ ve sistemlerdeki çalı ma ve hacim bakımından sürekli bir de i iklik gösterir. Bütün bu de i ikliklerin temeli büyümedir.

Beden geli imi, ki inin fiziksel ve duygusal ya amı ile toplumsal ve zihinsel ya amını farklı ekillerde etkiler. Bütün bunların sonucunda ki ide olumlu ya da olumsuz biçimde ki ilik geli imine neden olur. Bu nedenle bedensel geli imin ki inin ya amı üzerinde önemli bir etkisi vardır. Beden geli imi, çocu un davranı larını hem do rudan hem de dolaylı yollardan etkiler. Do rudan etkiler; çünkü ya ına göre sa lıklı geli en bir çocu un oyun ve spor faaliyetlerinde ya ıtlarıyla e it ko ullarda yarı masını sa layan en temel faktördür. Çocuk, iyi geli memi se, elveri siz durum nedeniyle ya ıtlarından geri kalır ve gruptan uzakla tırılır. Dolaylı olarak etkilemesi ise, çocu un kendine ve di erlerine kar ı tutumu, bedensel geli imin etkisi altındadır. Çocuk, anne karnından ba layarak, sürekli bir de i im içinde geli ir. Bireyin ki ili i üzerinde en çok etkisi görülen

(33)

geli me, onun beden geli mesidir. Ki inin beden geli mesi, bütün organ ve yapılarda hacim, oran ve çalı ma bakımlarından sürekli bir de i iklik gösterir. Bu de i iklik de, belli bir biçimde olu ur. Bu geli im ki inin, duygusal ve fiziksel ya amıyla, toplumsal ve zihinsel ya amını da etkiler. Bunun sonunda, bireyin u ya da bu biçimde bir ki ilik geli tirmesine yol açar. Bu bakımdan, bireyin ya amında beden geli iminin büyük önemi vardır. Çünkü, çocuk, beden bakımından geli mezse, yeti kin hale gelemez (32).

2.2.2. Büyüme Geli me Sürecini Yönlendiren Fizyolojik Kurallar

• “Büyüme geli me, döllenmeden ba layarak ergenli in sonuna kadar devam etmesine kar ın, temposu belirli dönemlerde hızlanma ve yava lamalar gösterir. Büyümenin en hızlı seyretti i dönemler; intrauterin ya am, do umdan sonraki ilk yıl ve ergenlik yıllarıdır. Büyüme 3-4 ya ile 9-10 ya arasında oldukça sabit ve kısmen yava bir tempo gösterir (31).

• A ırlık, boy, gö üs çevresi, kas ve iskelet sistemi, kalp, dalak, karaci er, böbrekler gibi birçok iç organın büyüme hızı, genel büyüme e risini izler. Bunun yanısıra bir bölüm organ ve doku kendine özgü bir büyüme ve geli me temposu gösterir. Bunun bir örne i, merkezi sinir sisteminin büyüme ve geli mesidir. Beyin, kafatası, göz ve kula ın büyüme–geli me temposu, fötal ya amda ve do umdan sonraki ilk aylarda çok hızlıdır. Do umda beyin a ırlı ı eri kin de erin % 25’i dolayına ula ır. Bu oran 2 ya ında eri kin düzeyinin % 60’ına, 5 ya ında %90’ına, 10 ya ında % 95’ine eri ir (31).

Deri altı ya dokusundaki artma da kendine özgü bir düzen gösterir. Deri altı ya tabakası kalınlı ı, i manlık, zayıflık de erlendirilmesinde kullanılan bir ölçüttür. Deri altında ya birikmesi, prenatal dönemin 30. haftasında ba lar ve hızla artar. Deri altı ya dokusu kalınlı ı, postnatal 9. ayda doruk düzeye ula ır. Beden ya oranı 6. ayda % 26, 1 ya ında % 23 olarak bulunmu tur. 5 ya larında kız çocuklarının beden ya oranı % 16.7 iken erkeklerin % 14.6 kadardır. Bundan sonra 6-8 ya larına kadar azalma gösterir. Ergenlik öncesi dönemde yeniden artma gösterir. Kız çocuklarında deri altı ya yüzdesi kalınlı ı ergenlik döneminde de artmaya devam eder. Erkek çocuklarında ise, ergenlik döneminde ekstremite ya dokusunda bir azalma gözlenir (31).

• Büyüme ve geli me sürecinde belli bir sıra düzeni vardır. Örne in beden kısımlarının büyümesinde ba langıçta en hızlı büyüyen bölüm ba tır, ilk 6 aydan sonra gö üs çevresi hızla artar, 9-12 aydan sonra ekstremite uzaması ön plana geçer. Ergenlikte görülen büyüme hızlanmasında de önce ayak ve bacak uzunlu unda hızlı bir artı olur. Bunu kalçaların enine büyümesi, daha sonra da gö sün ön–arka çapının artması, omuzların geni lemesi ve gövde uzunlu unun artması izler (31). • Normal çocuklar arasında genetik yapıya ba lı olarak, boy, beden yapısı, büyüme temposu, fizyolojik özellikler ve ki ilik yönlerinden

(34)

büyük farklılıklar vardır. Bazı çocuklar di erlerine kıyasla daha hızlı büyür, ergenli e daha erken eri ir ve büyümeleri daha erken ya ta tamamlanır. Yava büyüme temposu gösteren çocuklar ise, genellikle ergenlik öncesinde ya ıtlarına kıyasla daha ufaktırlar, ergenli e ve eri kin beden yapısına daha geç ya ta eri irler” (31).

2.2.3. Ya Dönemlerine Göre Büyüme Ve Geli me

“Çocuklarda anatomik ve fizyolojik özellikler ya a göre farklılık gösterir. Bu nedenle büyüme, ya dönemlerine göre incelenir.Bu bölümde a a ıdaki sıralama izlenmi tir.

• Do um Öncesi Dönemde (Prenatal ya da Intrauterin) Büyüme • Embriyonel Dönem (0 – 10 Hafta)

• Fötal Dönem (10 Haftalıktan do uma kadar)

• Do um Sonrası Dönemde (Postnatal Dönemde) Büyüme • Yenido anda (neonatal) Büyüme (0 – 4 Hafta) • Süt Çocuklu unda Büyüme (1 – 12 Ay) • 1 –2 Ya ta Büyüme

• 2 – 6 Ya ta Büyüme • 6 – 12 Ya ta Büyüme

• Ergenlik Döneminde Büyüme” (31). 2.2.3.1. Do um Öncesi Dönemde Büyüme

Do um öncesi geli im dönemi 280 gün ya da 40 haftalık süreyi kapsar (31, 33). Do um öncesi dönemin ilk 10 haftası, embriyonel dönemdir. Bu sırada embriyo çok hızlı bir geli me gösterir. 10. haftanın sonunda hemen hemen bütün organ taslakları tamamlanır. Kalp damar sistemi kalp atımını, kemikili i kan hücreleri yapımını, endokrin bezleri hormon salgılarını ba latacak olgunlu a eri ir. 3–4 cm uzunlukta ve 18–20 gr a ırlı ında olan insan embriyosunda ekstremite taslakları, hatta dı genitaller gözle fark edilebilecek kadar büyümü tür (31).

10. intrauterin haftadan, do uma kadar uzanan süre fötal dönemdir (31).

lk 3 ay temel anatomik yapıların olu umuyla belirginle ti i gibi 2. ve 3. aylarda annenin kalbine, akci erlerine, böbreklerine ek bir yük olu turan sürekli bir hızlı büyüme ve olgunla ma süreci olarak nitelenir. lkel iskelet kemikle meye ve sertle meye ba lar, beden ve yüz gitgide insana benzer. 5. ve 6. aylarda “ lanugo“ ismi verilen yumu ak tüyler büyür ve fetüsün bedenini kaplar. Bunların ço u do umdan sonra dökülür. Derideki bezler, “verniks” adı verilen beyazımsı balmumu gibi bir madde salgılar. Bu da fetüsü kaplar ve derisini korur. Ka lar, kirpikler ve tırnaklar bu sırada ortaya çıkar ve göz kapakları 6. ayda açılır. 6 . ay

(35)

sona erdi inde fetüsün a ırlı ı, 908 gr’dan biraz fazladır, boyu yakla ık 35.5 cm’dir. 7. aydan itibaren deri altı ya dokusu hızla geli ir, fetüs soluk alabilir, sesi duyabilir, yutkunur ve refleksleri vardır. Fötal dönemin sonunda çocuk, özellikle dola ım ve solunum sistemlerini ilgilendiren fizyolojik uyumu kolaylıkla yapabilecek ve dı ya amını sürdürebilecek olgunla maya eri mi tir. Ülkemizde Marmara Bölgesi’nde ortalama do um a ırlı ı 3.3 kg olarak saptanmı tır. Yenido anın ortalama boy uzunlu u 50 cm kadardır (31, 35).

2.2.3.2. Do um Sonrası Dönemde Büyüme

Büyüme ve olgunla manın birbiri ile kayna mı do ası, bireyin ya adı ı çevrenin, beslenmenin, hormonların ve genlerin etkile iminin etkisi altındadır. Bu kompleks etkile im, ya amın ilk yirmi yılı boyunca çocu un büyümesini, nöromusküler olgunlu unu, cinsel olgunla masını ve genel fiziksel de i imini düzenler (31).Bu durumda bireyin fiziksel ve fizyolojik özellikleri, onun genlerinin (genotipi) ve içinde yeti ti i çevrenin bir ürünüdür.

Büyüme ve olgunla mayı düzenlemede en önemli çevresel unsurlardan birinin beslenme oldu u dü ünülür. Bireyin beslenme durumu, genotipi ve düzenleyici süreçteki endokrin salgısı ile etkile imde bulunur. Di er çevresel etkileri tayin etmek zordur. Örne in; düzenli fiziksel aktivitenin, uygun büyüme için gerekli oldu u dü ünülür. Fakat etkilerini belirlemek, somut olarak ortaya koymak oldukça zordur. Bununla birlikte erken ya larda özel antrenman uygulanan erkek çocuklarında boy uzamasının akranlarına göre gecikti i hakkında bazı bulgular vardır. Daha önemlisi büyüme ve olgunla mayı etkiledi i bilinen fiziksel çevre, hijyen ve sosyo-ekonomik ko ulları da kapsayan birçok faktörden biridir (31). Yenido anda Büyüme (Neonatal)

Yenido an bir bebe in boyu ortalama 48-53 cm uzunlu undadır (36). Bu uzunlu un 1/4’ünü ba olu tururken, yeti kinlerde bu oran boy uzunlu unun 1/8’i kadardır. Gövdenin bacakların uzunlu una oranı, 3/4’tür. Gözler yeti kin ölçülerinin yarısı kadardır. Beden ise, 1/20’ si kadardır. Yenido anın a ırlı ı, annenin beslenme durumu ve sosyo ekonomik durumu ile yakından ili kilidir (31).Yenido anın a ırlı ı ortalama olarak 3-3,5 kg arasındadır. Kızlar boy ve kilo açısından erkeklerden biraz daha geridedir. Do umdan sonra boy ve kilo çok hızlı bir ekilde artmaktadır (19).

(36)

lk Bir Ya ta Büyüme

Ya amın ilk yılında boy ve a ırlıkta hızlı bir artı vardır (36). Do umdan 1 ya ına kadar gövde en hızlı büyüyen alanı olu turmaktadır (32, 37). Bebekler 5. ayın sonunda do um a ırlı ının iki katına, 1. yılın sonunda da üç katına ula ırlar (32, 36). Boy ise, ilk yıl 25-26 cm artar ve 1 ya ını dolduran bir bebek, yakla ık olarak 75-76 cm’yi bulur (31).

1 – 2 Ya ta Büyüme

Ya amın ikinci yılında da büyüme hızlı olmasına kar ılık ilk yıldan daha yava tır (31, 32). ki ya çocu unun boyu 85-86 cm, a ırlı ı ise 12 kg kadardır. 12 ile 24 ay arasında sa lıklı bir çocuk ortalama haftada 50 gr kadar alır ve 24. ayda do um a ırlı ının dört katına ula ır. Bu dönemde boy ve a ırlık arasında %60 arasında ili ki görülmektedir. Çünkü, büyüme do rusal bir e ilim izler. Beden boyutlarındaki artı birbirine paralel de ildir. Üst kolun uzamasını ön kol ve el takip eder. Bununla birlikte bebeklikten ergenli e do ru ekstremitelerin distal bölgelerinde en büyük büyüme gözlenir. Bebeklikten itibaren ba büyümesi yava , gövde büyümesi orta, kol ve bacakların uzaması hızlı, el ve ayakların büyümesi ise en hızlıdır (31).

2 – 6 Ya larda Büyüme

Büyüme süreci ilk yıldan sonra yava lar ve ergenli e kadar sabit bir oranda devam eder (31, 32, 36). Çocuk dört ya ında do um boyunun iki katına ula ır (31, 36).2-5 ya arasında kazandı ı a ırlık miktarı ya amın ilk yılı sırasında kazandı ı miktardan daha azdır (31). Bu artı oranı, 2 ya ından sonra gitgide yava layarak 3 ya ında 2-3 kg; 4-5 ya larında 1,5-2 kg’dır. Boy uzaması ise, 2-3 ya larında 8 cm civarında, 3-6 ya ları arasında yıllık ortalama olarak 6-8 cm arasındadır. Dört ya ındaki bir çocu un boy uzunlu u ise, do umdaki boyunun iki katıdır. lkokul ça ına do ru boy uzama hızı daha da azalır. Daha sonra ergenlik ça ında yeniden hızlanır (32).

Yıllık boy uzunlu u artı ı ergenli e kadar her yıl ortalama 5.08 cm (31) kadar olmasının yanında 3-5 ya lar arasında çocuk ortalama olarak 6-8 cm uzamaya devam eder (38). A ırlık ise, her yıl ortalama 2.27 kg (31) kadar olmasının yanında 3-4-5 ya larında ortalama olarak 2 kiloluk bir artı gözlenir (38). Bu dönem, çocu un okul öncesindeki temel hareketlerden ilkokul dönemindeki spor

(37)

becerilerine do ru ilerleyen çok çe itli hareket becerilerini kazandı ı ve geli tirdi i dönemdir (31).

Çok az da olsa kız ve erkek çocukları boy ve a ırlık yönünden farklılıklar görülür. Erkek çocuklar, kızlardan çok daha fazla kemik ve kas dokusuna sahip oldukları için kızlardan biraz daha uzun ve a ır oldukları farkedilir. Her cinste bu dönemde ya dokusunda önemli derecede azalma görülür. Kas dokusu oranı, toplam beden a ırlı ının % 25’i olarak sabit kalır. Beden bölümlerinin farklı büyüme hızlarından dolayı bedensel oranlar önemli derecede de i ir. Gö üs karından daha geni olmaya ba lar. Kemik büyümesi dinamik ve kemikle me oranı çok hızlıdır (31).

6 –12 Ya larda Büyüme

“Bu dönemin en tipik özelli i, duygu ve motor sistemin daha büyük organizasyona do ru ilerlemesi, boy ve a ırlıktaki artı ın sabit ve yava olmasıdır. Bu yıllar boyunca, beden yapısındaki geli me oldukça az ve önemsizdir. Bu dönem, kızlarda 12, erkeklerde 13 ya dolayında meydana gelen ergenlik büyümesine kadar devam eder. Bu yılların en önemli özelli i, her ne kadar sabit ve yava büyüme olarak biliniyorsa da çocuk, oyun ve spor performansında gittikçe daha olgun düzeye ula ır ve becerileri hızla ö renir. A ırlık ve boyda meydana gelen yava büyüme, çocu a vücuduna alı ması için fırsat verir” (31).

“Kemik ve doku geli imindeki yakın ili ki ve ölçülerde meydana gelen de i me, motor i lemlerin daha yüksek düzeyde ba arılmasında önemli bir etmendir. Kız ve erkeklerin büyüme modelleri arasındaki farklılıklar en dü ük düzeydedir. Kol ve bacaklardaki uzama, gövdeden daha hızlıdır. Erkekler, çocukluk dönemi boyunca kızlardan daha a ır ve daha uzun kol ve baca a sahip olma e ilimindedirler. Kızların ise, kalça geni likleri daha fazladır. Ergenlik öncesine kadar kız ve erkekler arasında a ırlık ve fizik yönünden küçük farklılıklar vardır” (31).

Kızlar ergenli e erkeklerden daha önce girdikleri için erkeklerden daha uzundurlar (31). Yıllık boy artı ı ortalama olarak 5,5 cm’dir. 10 ya ındaki bir çocu un boyu yakla ık olarak 140 cm’dir. 11-12 ya larındaki erkek ve kız çocukların boyu ortalama olarak 145 cm civarındadır. 11 ya ına kadar kız çocuklar erkeklerden birkaç cm daha kısadır. Ancak kızlar 11 ya larında ergenlik dönemine girdikleri için erkeklerden daha hızlı geli irler (36).Erkekler ise, 14 ya civarında kızların boyuna ula ırlar ve onları geçerler (31).

(38)

lkö retim dönemi olarak adlandırılan bu dönemdeki a ırlık artı ı da boy uzaması gibi yava tır. 7 ya ındaki bir çocu un a ırlı ı ortalama olarak 24 kg’dır. 5. sınıfa do ru kızların a ırlı ı, ya ıtları olan erkeklerin a ırlı ından fazladır. Ergenlik dönemini ba langıcında olan 11 ya ında bir kız çocuk 35 kg , aynı ya taki erkek çocuk ise yakla ık olarak 35,5 kg’dır. 11 ya ından sonra kızların a ırlı ı daha fazla artı gösterir (36).

“Bu dönemde kemik ve iskelet geli imindeki geli meler, kas geli iminden daha ileri düzeydedir. Bu nedenle 6-12 ya grubundaki çocuklar sık sık büyüme a rılarından ikayet ederler. lkö retime yeni ba layan çocuklarda henüz bilek ve parmak kemikleri ve kasları ince ve hassas i leri yapabilecek olgunlu a ula mamı tır. Bu yüzden 5-6 ya larındaki çocuklar yazı yazmada ve incelik isteyen el i lerini yapmakta zorlanırlar. lkö retime yeni ba layan ö renciler okul öncesinde de yetersiz uyaranla kar ıla mı sa uzun süre kalem tutmada güçlük çekerler. lkö retimin 5. sınıfına do ru ince motor kaslar iyice geli ir ve beceri isteyen el i leri, sanatsal etkinlikler ve enstrüman çalmaya yönelim ba layabilir” (36).

12 – 18 Ya larda Büyüme

“Ergenlik dönemi büyümenin yeniden hızlandı ı, biyolojik de i im ve olgunla manın tamamlanarak çocu un artık eri kin görünümüne girdi i dönemdir. Bu süreç hormonal etkiyle ortaya çıkar. Gonadların ve sekonder seks özelliklerinin geli mesi, büyüme ve kemik olgunla masında belirgin hızlanma, beden oranlarında ve beden yapısında de i iklik ergenlik sürecinin özelliklerini olu tururlar” (31). Ergenlik döneminin ba lamasıyla birlikte, gonad hormonlarının anabolizan etkisi ile boy uzamasında belirgin bir hızlanma görülür (31, 36).Ergenlik ba langıcında eri kin boyunun yakla ık % 80’i olan boy uzunlu u, 2-4 yıl içinde eri kin boyun % 99’una eri ir (31). Bu dönemde yıllık boy artı ı kızlarda, 6-8 cm civarında olmaktadır. Kızlarda menstruasyondan sonra büyüme hızı yava lamakta ve 18 ya ına kadar 5-6 cm uzamaktadır. Erkeklerde boy uzaması kızlardan daha sonra ba lamaktadır. 13-14 ya larında yıllık boy artı ı ortalama 7-8 cm’dir. 16 ya ından sonra uzama yava lar ve 18 ya ına kadar 5 cm’lik bir uzama daha olur (36). Kızlarda 16-18, erkeklerde 18-20 ya larında boy uzaması durur (31). Fakat, erkeklerde boy uzaması yava dahi olsa 20-22 ya ına kadar da sürebilmektedir (36). Kızların ise, genelde 14 ya ından sonra uzamalarının

(39)

durdu u ve gövde–bacak uzunlukları açısından yeti kin proporsiyonlarına da bu ya ta ula tıkları gözlenmi tir (31).

“Ergenlik dönemi süresinde beden a ırlı ı kızlarda 16 kg, erkeklerde 20 kg artar. ç organların hızla büyümesi, iskeletin büyümesi ve kütlesinin artması, kas dokusunda geli me ve ya dokusunda artma, ergenlikte beden a ırlı ında gözlenen belirgin artı ın ö eleridirler. Gerek kız gerekse erkek çocukların bir ço unda ergenlik öncesinde (8-10 ya larında) bedende ya depolanması sonucu a ırlıkta belirgin bir artma gözlenir. Ergenlik süresinde ise, erkeklerde ve kızlarda a ırlık artı ı nedenleri farklıdır. Erkeklerde kas geli mesi ve iskelet kitlesinin artması, beden a ırlı ının artmasında önemli rol oynarken, kızlarda a ırlık artı ı daha çok ya depolanmasından kaynaklanır. Ekstremitelerin deri altı ya tabakası kalınlı ı ergenlikte erkeklerde azalır, kızlarda ise artmaya devam eder”(31).

Ergenlik döneminde kemiklerin boyu uzar. Aynı zamanda iç yapıları ve biçimleri de i ir. Tiroid hormonunun etkisiyle kemik dokusu iyice sertle ir. Kızların kemik yapıları, boy uzamasının sona ermesiyle 17-18 ya larında yeti kinlik seviyesine eri ir. Erkeklerde ise kemik yapısı19 ya civarında son haline ula ır (36).

Ergenlik döneminde, ba kemikleri dı ında, tüm iskelet sisteminde belirli bir sıra düzeni içinde büyüme hızlanması gözlenir. lk önce el ve ayakların büyümesi hızlanır, bunu izleyerek ön kol ve bacaklar, daha sonra üst kol ve uyluk uzar. Uzunlamasına büyümeyi, vücudun enine büyümesinde hızlanma izler. Kalçalar, gö üs ve daha sonra omuzlar geni ler. Ekstremite uzaması durduktan sonra, gövde uzaması bir süre daha devam eder, uzama en son ba ın uzamasıyla sonlanır. Bu, ergenli in son evrelerinde boy uzamasının nedenidir (31). Her iki cinste de bu dönemde kas kütlesi ve kas yo unlu u artar. Kas geli imi erkeklerde kızlardan çok daha belirgindir (31). Kızlarda 12-13, erkeklerde de 15-16 ya larında kas kütlesi geli imi beden a ırlı ının hemen hemen yarısını olu turmaktadır (36). 2.2.4. Sporun Büyüme Ve Geli meye Etkisi

nsan sa lı ını yakından ilgilendiren bilinçli ve ölçülü fiziksel faaliyetlerin alı kanlık haline getirilmesi ve bu tip aktivitelerin bireyin bo zamanlarında zevk ve haz alaca ı ekilde düzenli olarak yapılması, dü ük ya am kalitesi, i sizlik, a ırı mesai, tehlikeli ortamda çalı ma, otomatizasyon, kötü i ko ulları ve çevre artları, insanlar arası çatı ma ve gerilim sınırları, belirsiz sorumluluk vb. stres

(40)

faktörlerinin neden oldu u olumsuzlukları azaltırken, verimli sa lıklı bir hayatı da beraberinde getirmektedir (39). Bu ba lamda küçük ya tan itibaren düzenli spor yapma alı kanlı ının kazandırılması bir ailenin çocu una kar ı sorumlulukları arasında yer almaktadır (39).

Sporun çocukların geli iminde önemli rol oynadı ı bilinmektedir. Çocuk do duktan sonra süratli bir tempo ile büyümeye devam eder. Büyümenin ve geli menin gere i olarak çocuklarda bir enerji birikimi olu ur, birikim küçük ya larda oyun eklinde açı a çıkarken daha sonraki yıllarda belirli kurallar ve sistem dahilinde yapılan sportif aktivite ile kendini gösterir (40).

Oyunun içerisinde, özellikle mücadele oyunları içerisinde, çocuklar sürekli olarak ko mak, zıplamak, tırmanmak, çekmek, itmek, ta ımak kısaca vücut özellikleriyle mücadele etmek durumundadırlar. Çocuk sahip oldu u fiziksel yetenekleri ile di er oyunculara kar ı bir yarı halindedir. Bu mücadelede çocu un içerisine girmi oldu u hareketlilik öncelikle solunum, dola ım ve sindirim sistemini olumlu etkilemektedir. Ayrıca iç salgı bezlerinden daha fazla salgılama yapılmasına katkıda bulunarak geli imini hızlandırmaktadır (41).

Do al geli im süreci içinde i tahı yerinde olan çocuk aldı ı besinleri hareketlerle, yani oyunla birle tirdi i zaman, adalelerinde ve tendonlarında güçlenme meydana gelir. Yani kuvvet, çabukluk ve dayanıklılık geli ir. Aynı zamanda oyun aktiviteleri, kemik yapısını ve eklem yapılarını da hem güçlendirir hem de geli tirir. Bu geli im, oyun aktiviteleri içerisinde zorlanan organizmanın, zorlanmayı yenebilmek için kendini yenilemesi ve adaptasyonu esasına dayanır (41).

Çocukluk ça ında amaç, yapılan çalı malarla çocu un geli imini engellemeden ve hatta geli imi olumlu yönde destekleyerek sporda do ru yönlendirmenin yapılmasıdır. Ayrıca bu ça da yapılan sporun ileri ya lardaki faydaları da asla unutulmamalıdır (37).

Sportif aktivitelerin kemik geli imi üzerine etkisi birçok ara tırmaya konu olmu tur. Sınırlı stresin kemiklerin büyümesi için faydalı oldu u bildirilmektedir. Hareketsizlik, kemik büyümesine zararlı sonuçlar verirken, a ırı ve iddetli stres de kırıklara neden olur. Yüklenmede strese gösterilen tepkiler de bireylere göre de i ir. Bazı çocuklar için atma, atlama, kaldırma kemik dokularda istenmeyen

(41)

sonuçlar yaratırken, di er çocuklarda durum böyle olmayabilir. Egzersiz, kemik geni li ini ve mineralizasyonunu arttırırken, hareketsizlik azaltır. Bu azalma en fazla kalsiyumda görülür. Bununla birlikte aktiviteye dönüldü ünde kalsiyum düzeyleri de normale döner. Demineralize kemikler, normal kemiklere oranla daha az dayanıklı olduklarından kolayca kırılabilirler (38).

Fiziksel aktivitelerin organizmada azot tutulu unu ve protein sentezini arttırdı ı, sonuç olarak lateral büyümeyi uyardı ı bildirilmektedir. Bu nedenle a ırlıkta gözlenen artı , boyda gözlenenden daha fazladır (37, 38).

11 ya ından 18 ya ına kadar yedi yıl süreyle erkek çocukların incelendi i bir ara tırmada spor yapanların boy ve vücut a ırlı ı yönünden daha iyi geli ti i gözlenmi tir (38).

Sistemli olarak organize edilmi ve çe itlendirilmi spor aktiviteleri, özellikle çocukluk ve gençlik döneminde yo un olan kemikle me sürecinde olumlu etkiler yaparken aynı zamanda böyle bir program, kemikle me bölgelerindeki hastalık ihtimalini, genç ya larda iç salgı bezlerinin düzensizli ine ba lı olarak ortaya çıkabilecek hastalıkları, egzersizler sırasında olu abilecek kas, tendon kopmaları gibi tehlikeleri azaltmaktadır (42).

Bir çocuk veya gencin fiziksel geli imi yalnızca boyunun uzaması veya kilosunun artması de il, aynı zamanda kas kitlesinin artması, ayrı organ ve sistemlerinin farklıla mı geli imi, fiziksel fonksiyonlarının olgunla ması ve bireyselle mesidir (42). Kas dokusu da bir yüklenmeye aynı kemik dokusu gibi tepki gösterir ve uyum sa lar (38). Fiziksel aktivite ile birlikte mitokondrilerin adeti ve çapı artar. Mitokondrial enzimler olumlu ekilde de i ikli e u rar. Kas dokusunun her ünitesinde kapiller ile kas dokusu arasındaki besin ta ıma daha kolayla mı olur. Düzenli ve devamlı çalı ma ile kas, eklem ve kemik kuvveti artar ve daha iyi koordinasyon elde edilirken yorgunlu un ba laması gecikir (40). Fiziksel olarak aktif olan çocuklar, pasif olan çocuklardan daha az ya lı vücut kütlesine sahiptirler (38).

Görüldü ü gibi, çocuk ve gençlerin geli im ve büyümelerinde fiziksel aktivitenin organizma üzerine pek çok olumlu etkisi bulunmaktadır. Ancak, yapılan egzersizlerin bilimsel antrenman ilkeleri do rultusunda hazırlanarak çocukların geli im evreleri göz önünde bulundurulmalıdır. Sa lıklı ve sıhhatli nesillerin

(42)

yeti ebilmesi için, küçük ya tan itibaren bilinçli ve düzenli spor yapma alı kanlıklarının gençlere kazandırılması gereklili i unutulmamalıdır.

(43)

BÖLÜM 3

MATERYAL VE METOT

Bu ara tırma Milli E itim Bakanlı ı’nın il bazında okullar arasında düzenlemi oldu u müsabakalar sonucunda Bartın ilinde basketbol, voleybol ve hentbol bran larında 1., 2. ve 3. olarak dereceye giren okulların kız ve erkek takımlarının ya ları 9-18 arasında de i en toplam 374 oyuncusu üzerinde yapıldı.

Ara tırma Bartın ilindeki Fatih lkö retim Okulu, stiklal lkö retim Okulu, Cumhuriyet lkö retim Okulu, Hendekyanı lkö retim Okulu, nönü lkö retim Okulu, Atatürk lkö retim Okulu, Özel Gülpembe lkö retim Okulu, Özel Emel I ık lkö retim Okulu, Davut Fırıncıo lu Anadolu Lisesi, Köksal Toptan Lisesi, Bartın Lisesi ve Ticaret Meslek Lisesi olmak üzere toplam 12 okulda uygulandı. Ara tırma için belirlenen çalı ma gruplarına daha kolay ula abilmek için Bartın ili merkez okulları kullanıldı ve ara tırmaya katılımın tam olması sa landı. Ara tırma öncesinde Z.K.Ü. Uygulama ve Ara tırma Hastanesi Etik Kurulu 25.03.2004 tarih ve 04/04 nolu oturumunda çalı manın etik kurallara uygun oldu un oy birli i ile karar vermi tir. Ara tırmanın yapılabilmesi amacıyla l Milli E itim Müdürlü ü’nden, okul idarecilerinden ve çalı maya katılan bireylerden ara tırmanın amacı ve yapılacak ölçümler hakkında bilgi verilerek gerekli izinler alındı. Her bir okulda çalı maya katılan bireyler, ölçümlerin yapılabilece i uygun bir mekanda toplandı. Çalı maya katılan bireylere öncelikli olarak, yapılacak ara tırmaya ve alınacak ölçümlere dair yazılı ve sözlü açıklamalar yapıldı. Çalı maya katılan bireylere boy, vücut a ırlı ı, sa ve sol el için antropometrik ölçümler ve kavrama kuvveti parametrelerini içeren de erlendirme formu da ıtılarak ki isel kimlik bilgilerini yazmaları istendi. lk olarak çalı maya katılan bireylerin çıplak ayakla boy ölçümleri daha sonra vücut a ırlı ı ölçümleri alındı ve her dene in ölçümleri kendi formuna kaydedildi. Daha sonra el antropometrik ölçümleri kumpas yardımıyla her iki el için ayrı ayrı alındı ve kaydedildi. Kavrama kuvveti ölçümü için de, el dinamometresi kullanılarak her el için üç deneme alındı. Denemeler arasında dene in yorulmasını önlemek ve sa lıklı bir sonuç alabilmek için denemeler arasında kısa süreli dinlenmeler verildi. Çalı maya katılan birey, dirsek fleksiyon pozisyonunda iken her el için üç deneme yaptı ve ölçümleri kaydedildi. Ara tırmaya katılan bireylerin tüm ölçüleri kayıt

Referanslar

Benzer Belgeler

In The Buddha of Suburbia, in this way, it is shown that it is not only the minorities, who are under the influence of the English culture, but also the English people are under

Bu çalışmanın amacı araştırmaya katılan mülteci öğrencilere Türkçe okuma yazma öğretiminde akran ve veli desteği ile okuma yazma öğretimini sağlamak,

Daha önce de bahsedildiği gibi, çark yapımı Knidos yapımı kandillerinin emzikleri elde ya da kalıpta şekillendirilip hamur yaşken gövdeye aplike edilirken,

Başbakan Kokofçev, tüm Avrupa başkentlerini dolaşarak Şarki Anadolu Islahatı konusunda olduğu gibi, diğer alanlarda tatbik edilecek olan tüm ıslahatlarda

Daha önce yapılan birtakım çalışmalar, genç bir fareden alınarak yaşlı fareye enjekte edilen plazma örneğinin yaşlı farenin beyni, kasları, kalp ve karaciğer

İnönü Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı Yüksek Lisans Programı çerçevesinde yürütülmüş olan; Mustafa HAN'ın "1.Lig

Bununla birlikte EKK değerleri ile el boyutları arasındaki ilişki spora katılımdan bağımsız olarak tüm katılımcıların verileri ile değerlendirildiğinde yine

Özet : 2012-2014 Yılları arasındaki TUİK verileri kullanılarak hazırlanan bu çalışma, sanayi ve konutlarda kullanılan doğalgaz ile elektrik tüketiminin istatistiksel