• Sonuç bulunamadı

Eski zaman kadınları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Eski zaman kadınları"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SAYFA: 2

T T - f o t t f 3 2

-flill!lillllliuililll!ltlli[lillllllllll!l!llllltliuillllt!llfmuilll!lll!ltllll|{l!ülltlllll!ltlllli!illlllllllimil¡!llllll!limilillilimiiil!lll¡lllim!ill!i!ilinillillllillllltllllllliu>j£

P

EK değerli muhar­

rirlerimizden Na-

İlil Sırrı ö ıik ’in «Eski tam ar* kadın ları^ arasında» adlı k ita b ın ı» okuyorum. Tatlı bîr an­ latışla nineleriyle onla­

rın pek yakını iki ba­

nımdan bahseden mu- n i • 1 1 1

harrir, kendi aile huşu E S K İ Z C H I U i n k a d l I U C i r i siyeti içinde eski zaman

kadınlarını ila anlatmış oluyor. Çünkii yüksek sınıfa mensup olanların pek çoğu aynı şekilde evlenmekteydiler.

Ekserisi Kafkasyadaıı kaçırılarak esirci­ lerde ilk bilgileri öğrendikten sonra cariye ola­ rak satılan bu kızlar eski konaklarda terbiye edilerek annelerimiz, ninelerimiz olmuştur.

Bunların arasında hemen hemen mazisiyle ilişiği kalanlara hiç rastlanmaz. Yeni aile şart­ larına, muaşeret, Örf, âdet, kültür, hattâ dil bakımından tamamen uymaktaydılar. Türkçe- yi, İstanbul şivesinin tatlılıklarını yaratan bir aksan güzelliğiyle konuşurlar. Kocalarına bağ­ lı, çocuklarına düşkündürler. Talihlerine göre valde sultanlıktan, biiyiik ricalin, padişahın, vezirlerin, «hanımefendi» leri olurlar.

Bn yüksek mevkilere pek yaraşırlar, bu vasıfları ehliyet ve asaletle temsil ederler. Mu­ harrir, onların mazilerini unutarak yeni aile­ lerine nasıl bağlandıklarını gösteren bir misal olarak ninesi Sabıtre hanıma dair şu hikâyeyi naklediyor:

«Sabure hanım doğum tarihini, doğduğu yerin ismini bilmediği gibi, soyunu sopunu, ailesini de merak etmezdi. Hattâ oğlunun Er­ zurum Adliye Vnüfetlişi bulunduğu sırada zu­ hur etmiş bir amcazadeyle görüşmeyi: -"Aman Çerkezlerden hısım, akraba sökün edince işin sonu gelmez!» diye reddetmiş olduğu söyle­ nirdi.»

Nah i t Sırrı Öıik’iu, ihtiyarlıklarında hâlâ güzelliklerini muhafaza eden hotozlu, yaşmak­ lı, beyaz tenli, güzel endemah ninelerine ait tasvirlerini okurken, müze müdürü Ilamdi be­ yin tablolarını hatırladım. Onlar bu eski haya­

tımızın resimleridir. =

Fakat hepsi de böyle £ iyi talihli olmazdı. Mah-g rumiyet ve ıstırap te- £ kenier de eksik d eğil-g di. Sami Paşazade Sezai £ beyin «Sergüzeşt» i n d e !

anlattığı ıstıraplar da £

olurdu. Kitapta ortak —

çekişmesi de yok değil! £ Refahını kaybedip mah- ! rumiyete düşenler de var.,

Muşta, ninesinin ortağı Fehime hanımın ğ dedesi tarafından eline boş kâğıdı verilip g i-£

dişini şöyle tasvir ediyor: ğ

«Fehiınc hanım ayrılırken hiç kimseye v e -ş da etmemiş, kendi odasında yaşmaklanıp fe r a - ! tesini giyerek avlıya inmiş. Ancak hizmetçi-£ lerin boyunlarına sarılarak biraz ağladıktan! sonra kardeşiyle birlikte lıemen uzaklaşmış.» £ «Eski zaman kadınları arasında» kitabı b i r ! şeeerenamedir. Nahit Sırrı örik bunu ailesi- g nin hayatına tahsis etmiş. Onlara ait b ild iğ i! işittiği, öğrendiği şeyleri yazmış. Pişerin baş-£ kalarını ilgilendirmemesi gerekir. Fakat m u -! harrir bu aile tiplerini pek tatlı bir tarzda an- = lattığı gibi ona eski devrin havasını da k a ttığ ı! için zevkle okunuyor.

Hattâ bazan Tanzimat devrine ait m üşahe-! delere ı astgeliyoruz. Ninesi Hasibe hanımın § Abdülmecidi gördüğü zaman söylediği şu söz-£ ler boştur. Abdülmeeit solgun ve zayıf o ld u ğ u !

için ona pek çelimsiz gelmiş: £

cSullan Mahmudun heybeti nerede, b u - !

nun hali nerede? Eyvah, Âl-i Osman devleti £

mahvolacak!» demiş. g

Kitapta eski görücülüğe dair de tasvirler £

var. Görücüye çıkan bir kız konuşsa olm u-g

yor, hiç konuşmasa olmuyor. Bu işin karannı =

bulmak güç! !

Anlaşılan o zamanda da kızların koca buI-£

ması kolay değiSniş! £

«Eski zaman kadınları arasında» eserini, £

eski devri tanımak isteyenlere tavsiye cde-f§

rint.

ıiitıımiHuıuıııııııtmtuıııııııımıiiiHUiiiıııııııııııımımıiiiııııııııııııııııiiiııııııımiitııııııiiiiimıiiiııııiHimıııııııiüiiiıiiiıuııiitıiüiifiiııııııııımıııifitıiiiıımı

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Ta h a To ros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Ancak bu kelimeler Türkçeye çevrilmeden kullanılmaya başlandığı zaman, zaten köken olarak diğer dillerden geçmiş kelimeleri bol bol bünyesinde bulunduran Türkçenin

Kolçak, "Teknik olarak; kök salımını yapmış belli bir büyüklü ğe ulaşmış bir bitki, artık kendisinin su ihtiyacının büyük bir bölümünü yer altı su rejiminden

預防臍帶感染。 三、何為臍息肉 有時脫落後在基部有部分的肉芽組織形成,而有慢性分泌物,稱之為臍息肉。臍帶周圍若 有紅腫,則小心可能發生了臍帶炎。 四、如果有臍息肉如何處理

Çiçek Pasajının renkli simalarından biri olan ve 1 9 4 3 yılında komi olarak çalışmaya başladığı pasajda şimdi bir restorant sahibi olan Entellektüel

tışılabilen ürünü nedeniyle müze ve sanat dergileri gibi yüksek sanat kurumlan tara­ fından teşvik görmekte, ticari bir mal olma­ sı nedeniyle Yaşam gibi Sanat

Göçmen aileler arasında yaygın olan akraba evliliğine bağlı, tedavisi uzun ve çok pahalı olan hastalıklar karşısında sigorta şirketleri de yeni kısıtlamalara gitmek

Bu yazıda; anamnez, fizik muayene, görüntüleme yöntemleri ve ince iğne aspiras- yon biyopsisi ile detaylı değerlendirilen ve trans-servikal yaklaşımla çıkarılan minör

Arcanobacterium’a bağlı gelişen diğer yumuşak doku in- feksiyonu olguları da irdelendiğinde birçoğunda benzer olarak altta yatan hastalık olarak diabetes mellitus