• Sonuç bulunamadı

Yerli ve yabancı kalemlerden İstanbul:Çamlıca

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yerli ve yabancı kalemlerden İstanbul:Çamlıca"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Yerli ve

Yabancı

Kalemlerden

İki büyük cihanın m ültekasında Türk vatanının ziyneti, Türk tarihinin serveti, Türk milletinin gözbebeği İstanbul bütün vatan­ daşların kalbinde yeri olan şehirdir.

A T A T Ü R K

İSTAN BU L

|--- Mavi Boğaz

i

özlemini duyduğum ¡ey, bütün bir ya z, Boğazlar içinde ille mavi boğaz.

En güzele, en yüceye, en maviye doğru, Üzengisinde bir hırçın atın, doru

|

Çıkmak dilerdim, bir sabah doruklardan;

Boşanırcasına mermer oluklardan,

I

Aşktan, saadetten, yaşamaktan yanaUfku yangın yerine çeviren ayna!.

;

Bütün nem varsa, sana borçluyum bu gün,

1

|

Boşuna mı kayalardan döküldüğün!..

J }

Nerde kaldı, dön bak, şavkınla süslü göl! Köpüklerinde güvercin göğsü göl.

Şensin ümit, kursağında bir ağacın, Dört gözle yollarını bekliyen, yalçın

\

i

i

Taş ormanlarda büyüyen kasırga!

Sonra mavi geçitten aydınlığa

j

|

Kurşun hızıyla düşen ilk ıslak tohum,

\ Sonsuz musikiyle sarhoş olduğum

Su, yunduğum su, içtiğim su beey!. Bakışı heey, düşlerimin doğuşu hey!!..

ö y le aşk bu, öyle renk, öyle turuncu, Akova’da güzellerin en korkuncu..

Dudaklarda kıtır kıtır kırılan buz, Ilık şubat boyunca, titreyen temmuz.

i

\ /

Ne var ki, bir sıra mavi sonra beyaz

j

Köpük köpük bir masalda M avi Boğaz..

Feyzi H A L IC I

Ç a m l ı c a

N am ık K E M A L «Ey âlem-i misalin seyyah-i hûşyarı

«Hiç kasr suretinde gördün mü nevbahan?»

(Nedim)

(Ey rüya âleminin aklı baş nda yolcusu, sen ilkbaharı hiç köşk şekline girmiş bir halde gördün mü?)

İ

stanbul’u görenlere malûmdur ki Çamlıca köşkü, ruhper- verlikte nevbahardan aşağı kalır bedayi-i rüzgârdan de­ ğildir. Binası bir tarafa dursun, yalnız bulunduğu mevki İs­ tanbul’un en müstesna bir noktası olduğu gibi, İstanbul bir mallike-i deryay-i letafettir ki yalnız hazin hazin sahillerine yüz sürerek pişgâhmdan (önünden) akıp giden deryanın safası mevkiin bütün cihan içinde akransızlığını ispata kifayet eder.

İstanbul denilen mecmua-i bedayiin hâvi olduğu her tür­ lü nevadiri bir bakışta gösterecek bir nokta ise Çamlıca’dır: Boğaziçi’nde bir büyük orman veya bir küçük körfez yoktur ki Çamlıca’mn pâmâl-i nezareti (ayağı altında) olmasın, Pa­ yitahtımızın Beyoğlu gibi, Galata gibi, Babıâli civarları gibi, Sultan Bayezit gibi hangi mamur ciheti görülür ki Çamlıca’nm nazar-i temaşasından kendisini saklıyabilsin. İstanbul’ da tesi- sat-ı atikâ ve ebniye-i meşhureden hiçbiri var mıdır ki Çam­ lıca tasvirini almak mümkün olmasın.

Çamlıca o nazargâh-ı ibrettir ki bahar İçinde insan çeş­ mesinin yanma çıkar da başım kaldırır etrafına bakınır ise gpzünün önünde tabiî, sınaî, fennî nice yüz bin türlü bedayi- den mürekkep bir başka âlem görür. Bayağı hadaka-i basar (göz bebeği) o âlem-i bedayiin bir meharet-i fevkâlade (son derece ustalık) ile nokta-i vahideye sığıştırılmış haritasına döner. Bir de gözünü aşağı meylettirmek isteyince nur-i naza- rı-cihamn her türlü ezharını (çiçeklerini) cami şüküfezara düşmüş zenbur (balansı) gibi-dakikada bir çiçeğe işliyerek, saniyede bir meyve ile oyalanarak aheste sahil-i deryaya gi­ dinceye kadar tâb-ü tuvandan kesilir.

Çamlıca’ya Firdevs-i alâ’nm yere inmiş bir kıt’ası denilse şayestedir. Feyyaz-i kudret (Tanrı) âlemde âb-i hayat icadım irade etmiş olsaydı o hasiyeti Çamlıca suyuna verirdi.

Bundan takriben sekiz sene evvel orada bir tulü seyret­ miş idim. Semadan zemine nur yerine ruh yağıyor kıyas ettim. Seyir yerleri zevkim değildir. Tatil günleri her türlü be­ şaretten beri bir kuru ülvan için boyanmış cellât kemendi de- nilmiye lâyık-bir sıkı boyunbağı takarak ve süslü tomruk vas­ fına şayan-bir çift dar potin giyerek sabahtan akşama kadar araba arkasında devr ile fisk ü hırmam cemetmek ve akşam­ dan sabaha kadar hunnak eziyeti ve nasır cefasiyle yatakta inlemek gibi şeylerde bir safa göremem. Hele cuma ve pazar günleri Unkapanı’ndan bir piyade tutupta yolda seksen kayı­ ğa çatarak, doksan girdab-ı mehalikten geçerek o nazenin K â­ ğıthane deresine duhul ile tozdan dumandan yapma bir insan (Devamı 31. Sahifede)

$

5

(

_

26

-Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha

Tesiste, uydu kameralarının yanında savunma sanayi- inde kullanılan ve yurt dışından tedarik edilmesinde zor- luk yaşanan hassas optikler ve teleskoplarda kullanılan büyük

Firma Linux sürümü- nün yanında Kernel’i ve Ansible, Jboss, Open Shift, Ceph, Gluster gibi açık kaynak dünya- sı için önemli projeleri de geliştiriyor. Geç- tiğimiz

“ Lokallerimizde ampulden başka piyasadan hazır alınmış hiçbir şey yok diyebilirim, her öge Şamdan için dizayn edilmiş ve dekoratörümüz Bülent Erbaşar

Nitekim To- nal kendisini spor aleti olarak değil, kişisel spor antrenö- rü olarak tanımlıyor.. Dışarıdan bakıldığında ağırlık ve metal plaka gibi spor salonlarında

Bu araştırmada çözümü üzerinde durulacak problem şu şekildedir: Mesleki eğitim merkezlerindeki Türkçe derslerinde uygulanan sessiz okuma ve sessiz okuma anında

Farklı kompozisyonlardaki MgO-C refrakter malzemelerin mukavemet oranı değeri incelendiğinde (Şekil 4.28); Başlangıç mukavemet değerleri ve ısıl şok sonrası

Sabahla- rı gündoğumundan önce doğuda ve ufuktan fazla yükselemeyecek olan gezegenin parlaklığı da fazla olmadı- ğından onu gözlemek için uygun hava koşulları ve