• Sonuç bulunamadı

Ürolojik Hastalarda Multipl Primer Kanserler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ürolojik Hastalarda Multipl Primer Kanserler"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Cumhuriyet Üniversitesi

Tıp Fakültesi

Ürolojik Hastalarda Multipl Primer Kanserler

Multiple Primary Cancers in Urological Patients

Semih AYAN*, Gökhan GÖKÇE*, Hakan KILIÇARSLAN*, Kemal KAYA **, Fikret TAŞ ***, Esin YILDIZ ****

ÖZET

Primer kanseri bulunan hastalarda ikinci bir malignitenin görülme riski daha yüksektir. Bu çalışmada, 10 yıllık dönemde, kliniğimizde primer ürolojik kanserli hastalarda aynı anda ya da daha sonra beli rl enen iki nci bir tüm örü ol anl ar retrospektif olarak değerlendirildi. Bu dönemde ürolojik kanserli toplam 268 olgunun 13'ünde (%4.85) ikinci bir primer tümör tespit edildi. İkinci prim er tümörlerden 7'si (%53,84) genitoüriner sistemde idi. Altı olguda kanser senkronize, 7 olguda ise metasenkronize idi. Metasenkronize olanlarda ikinci, tümörün ortalama belirlenme zamanı 4.69 yıldı. Primer malign hastalık tanısı almış hastaların takibinde, ilk malignitesi ürolojik olanlarda genitoüriner sistem başta olmak üzere, tüm sistem-lerde multipl primer malignite varlığı açısından dikkatli olunması gerektiği sonucuna varıldı.

Anahtar Kelimeler: genitoüriner m alignite, m ultipl

primer kanser.

SUMMARY

The risk of occurence of a second primer m alignant neoplasm in a patient who had a malignant disease is greater than those of norm al population. in this study, in a period of teyı years, the patients who had diagnosis of a urologic malignancy were revievved in respect to either synchronous ör metachronous malignant neoplasms retrospectively. Second primer malign neoplasm was diagnosed in 13 patients of total 268 (4.85%). in the seven (53,84%)cases, the localization of the second tüm ör was genitourinary syst em . The second tumors were synchronous in 6 patients and metasynchronous i n 7 pat i ent s. T h e m ean dur at i on f or di agn osi s of metasynchronous second tum ors was 4,69 years. it was concluded that, in the foll ow up of pati ents who had a malignancy, öne should be avvare of the risk of occurence of a second malignant neoplasm in ali organ systems, especially for the localization in genitourinary system in patients vvho had a primary urologic malignancy.

Key Vtfords: genitourinary malignancy, multiple primary

malign neoplasm.

C. Ü. Tıp Fakültesi Dergisi 22 (4): 189-192, 2000

GİRİŞ VE AMAÇ

Multipl primer kanserler (MPK) önemli bir medikal problem olup, tüm kanserli olgular içerisinde insidansının %4.2-8.0 olduğu belirtilmiştir(l). Fakat yaşlı hastalarda bu oranının %36 gibi yüksek düzeye ulaştığı ve bu hastaların %39-42'sinde MPK kliniğinin tam ola-rak gelişmediği ya da prostat, böbrek kanserlerinde olduğu gibi teşhis edilemeyen latent kanserler olarak kalabileceği bilinmektedir(2). Özellikle mesane ve pros-tat kanserli olguların takiplerinde ürolojik ya da

Yrd. Doç. Dr. C. Ü. Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim-Dalı, Sivas Arş. Gör. D. C. Ü. Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı, Sivas Yrd. Doç. Dr. C. Ü. Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı, Sivas Yrd. Doç. Dr. C. Ü. Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı, Sivas

(2)

nonürolojik organlarda MPK görülme insidansının arttığı bildirilmişti r(3).

Bu çalışmanın amacı, kliniğimizde 10 yıllık bir dö-nemde genitoüriner kanser tanısı almış hastalarda ikinci bir kanser gelişme oranı ve takibin önemini belirlemekti.

HASTALAR VE YÖNTEM

Ocak 1990 - Ocak 2000 tarihleri arasında, Cumhu-riyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dah'nda genitoüriner sistem kanseri nedeniyle takibi yapılan olgular, kaynak bilgiler ışığında yaş, cins, primer serle aynı anda veya sonradan belirlenen multipl kan-serlerin gelişimi açısından geriye dönük olarak gözden geçirildi. Primer tümörün belirlendiği sırada ya da takip eden ilk altı ay içerisinde yeni bir ikinci primer kanser belirlenmesi senkronize kanser tespiti, 6 aydan sonra ikinci primer kanserin belirlenmesi ise metasenkronize kanser olarak kabul edildi(4).

BULGULAR

Genitoüriner sistem kanserli 268 hastanın 13'ünde ( %4.85) multipl primer tümör belirlendi. Bu olguları» onu erkek, üçü kadındı. Ortalama yaş 64.8 (47-74 aral sında) olarak bulundu. MPK'lerin genitoüriner sistemde olduğu 7 (%53,84) olgunun 2'sinde senkronize olarak mesanede transizyonel hücreli kanser ve böbrekte renall hücreli kanser, 2'sinde metasenkronize olarak renal hücreli kanser ve prostat adenokarsinomu, l'inde senkronize olarak mesane transizyonel hücreli kanseri ve prostat adenokarsinomu, l'inde metasenkronize olarak testis seminomu ve mesane transizyonel hücreli kanseri, l'inde ise metasenkronize olarak mesane transizyonel hücreli kanseri ve prostat adenokarsinomu mevcuttu. Diğer 6 olgunun 2'sinde senkronize olarak mesane transizyonel hücreli kanseri ve uterus kanseri, l'inde metasenkronize prostat adenokanseri ile küçük hücreli akciğer kanseri, l'inde metasenkronize mesane transizyonel hücreli kanseri ve mide adeno-kanseri, l'inde ise metasenkronize mesane transizyonel hücreli kanser ve nazofarinks'te kanser vardı. (Tablo 1).

Tablo 1. Multipl primer kanserli hastalarda ürolojik kanserlerin dağılımı, bunlara eşlik eden senkronize ve metasenkronize maligniteler ve takip süreleri

No

Yaş, Cins Genitoüriner sistem böbr ek

m es an e pr os t at t es tis

Diğer organlar

Senkronize(S)

Metasenkronize (M)

Takip süresi(ay)

ve prognoz

1

64, erkek + +

S

36

2

63, erkek + +

M (5 yıl)*

68

3

72, erkek +

Mide

M (7 yıl)*

82, exitus

4

60, kadın +

Uterus

S

42, exitus

5

74, erkek +

Akciğer

M (2 yıl)*

60, exitus

6

65, kadın +

Uterus

S

6, exitus

7

57, erkek + +

S

26

8

66, kadın +

Mide

M (3 yıl)*

34, exitus

9

47, erkek +

Nazofarenks

M (4 yıl)*

58

10

67, erkek + +

M (2.5 yıl)*

48, exitus

11

62, erkek + +

M (3 yıl)*

32

12

74, erkek + +

S

28, exitus

13

72, erkek + +

M (8 yıl)*

96, exitus

: metasenkronize olan multipl tümörlerde ilk tümörden sonra ikincinin belirlenmesine kadar geçen süre

Olgularımızdan 7'sinde metasenkronize kanser be-lirlenmiş olup ikinci primer kanser 2-8 yıl sonra (ortala-ma 4.69 yıl) belirlenmişti. Tüm MPK'li olgularımızın or-

talama takip süreleri 44.76 ay (6-98 ay arasında) idi. Olgularımızın hepsinde primer tümör genitoüriner siste-me ait idi.

(3)

TARTIŞMA

Primer tümörlü olgularda ikinci bir kanser gelişme riski, sağlıklı bireylerle karşılaştırıldığında, 1.29 kez daha fazladır (5). Multipl kanser gelişimi senkronize olabileceği gibi metasenkronize de olabilmektedir (4). 26255 kanser vakasını içeren bir çalışmada MPK insidansının 271 vakada (%1) belirlendiği ve bunlardan 92'sinin (%34) senkronize, 179'nun (%66) ise metasenkronize olarak belirlendiği bildirilmiştir(6). Metasenkronize ola-r ak böbola-r ek v e pola-r os t at t ümöola-r leola-r inin ç oğunlukla insidental, mesane tümörlerinin ise semptomatik olması nedeniyle tespit edildiği rapor edilmiştir(7). Fakat genitoüriner kanserli hastalardaki MPK insidansının %9 gibi yüksek ve prognozlarının kötü olmasından dolayı bu hastaların takiplerinde dikkatli olunması gerekmektedir (8). Genitoüriner veya diğer sistemlerinde primer tü-mörü olan hastaların otopsi bulgularında sekonder primer malignansi olarak %16.8'inde böbrek kanseri, %12.5'inde mesane kanseri, %21.8'inde ise prostat kanseri belirlenmiştir. Buradaki oranların yüksekliği yaş ortalamalarının büyüklüğüne, genetik, diyet, sigara kullanma gibi etyolojik faktörlere ve prostat ve böbrek kanserli olguların uzun dönem klinik bulgu vermeyip latent fazda kalması ile açıklanabilmektedir (9,10). Ça-lışmamızdaki genitoüriner MPK olgularının oranı %4.85 (268 de 13) olup bu oranın diğer çalışmalarla uyumlulu-ğu açıktır. Zira VVegner retrospektif bir çalışmasında MPK oranını %0,7 ile %20.6 arasında değiştiğini fakat bu oranın sıklıkla da %3-7 arasında olduğu belirtmekte-dir (11). Bu durum, ortalama 44.76 aylık (6-98 ay) takip süresinin ikinci tümör oluşumu için kısa olması ile açık-lanabilir. Fakat 10 yıllık bir süreçte, primer malignite yeri olarak genitoüriner sistem dışında bir organ tümöründen sonra ikinci tümör yeri olarak ürolojik bir malignitenin varolduğu olgu bulunmaması ilginçtir.

Genitoüriner tümörlere eşlik eden farklı sistemler-deki tümörler içerisinde mide, akciğer, lenfatik sistem, adrenal gland, meme, över ve kolon tümörleri görül-mektedir (12,13). Serviks kanser nedeni ile yüksek doz radyoterapi uygulanan hastalarda mesane kanseri riski 4 kez artmıştır. Yine bu hastalarda renal kanser insidansında da artış gözlenmiştir (14). Non-Hodgkin's lenfomalı hastalarda ikinci bir malignansi riski yüksektir. Özellikle akut nonlenfositik lösemili hastalarda uygula-nan kemoterapi ve radyoterapi sonrası mesane, böbrek ve akciğerde kanser oluşumu yüksektir (15). Çalışma-mızda primer genitoüriner tümörlere eşlik eden 6 vaka-da farklı sistemlerde tümör vardı. Bunlarvaka-dan 2'si mide, 2'si uterus, l'i akciğer, l'i ise nazofarenks tümörü idi.

Bu tümörlerin 4'ü metasenkronize olarak belirlendi ve bu hastalardaki ikinci tümör oluşumunun, uyguladığımız kemoterapi (intravezikal mitomycin-C, thio-tepa) ve hormonoterapi (antiandrojen tedavi) ile ilişkilendirilmesi mümkün değildir.

MPK' ler aynı sistem içinde de görülmektedir (16,17). Genitoüriner sistemde mesane-prostat ve böbrek-prostat tümörlerinin birada görülmesinin multipl primer genitoüriner neoplaziler içinde sık görülen kom-binasyonlar olduğu bildirilmiştir(ll). Prostat kanseri nedeniyle tedavisi yapılıp takibe alınan 3675 hastanın 220'sinde ikinci bir kanser oluşumu belirlenmiş ve bu kanserlerin üretra, böbrek, mesane ve cilt melanoması olduğu belirtilmiştir. Bu hastaların çoğunda ikinci kan-serlerin prostat kanserinin teşhisinden sonraki ilk üç yıl içinde oluştuğu belirtilmiştir (17).

Multipl tümörlü 13 olgumuzun 10'u erkekti. Bun-lardan 7 olguda mesane kanseri varken 5 olguda da prostat kanseri vardı. Bu cinste multipl tümör gelişme riskinin yüks ek olması, erkekte mesane kanseri insidansının daha yüksek olması ve ileri yaşlarda prostat kanseri insidansının önemli ölçüde artması ile açıklana-bilir. Hastalarımızın yedinci dekatta bulunan yaş ortala-ması (64.8 yıl), multipl primer tümörlerin gelişiminde ileri yaşlarda bulunmanın riski artırdığını göstermekte ve bu konudaki liter atüre uymaktadır(ll).

Sonuç olarak genitoüriner sistemde multipl malign neoplazilerin insidansı %10 gibi yüksek düzeylerdedir ve bu hastaların prognozları kötüdür. Bu bilgiler bize, genitoüriner kanserli hastalarda ikinci bir kanser gelişim riskinin yüksekliğinden dolayı, takibin daha uzun ve dikkatli bir şekilde yapılması gerektiğini göstermektedir.

KAYNAKLAR

1. Moertel CG. Multiple Primary Malignant Neoplasms. Their Incidence and Significance. New York: Springer-Verlag, 1966.

2. Healy MJ, Murphy E, Taub J and Azzari R. Multiple (five) primary malignant lesions. Am J Surg 119: 343-7, 1970. 3. Berg JW, Hajdu SI, Foote FW. The prevalence of latent

cancer in cancer patients. Arch Path 91: 183-6, 1971. 4. VVenig BL and Abramson AL. Prostatic and laryngeal

malignandes: common ör uncommon multiple occurence? Laryngoscope 93:357-61, 1983.

5. Shikhani AH, Matonoski GM, Jones MM, Kashima HK, Johns ME. Multiple primary malignandes in head and

(4)

neck canc er. Arch Otolaryngol Head Neck Surg 112: 1172-75, 1986.

6. Aydiner A, Karadeniz A, Uygun K, Tas S, Tas F, Dişçi R, Topuz E. Multiple primary neoplasms at a single institution: differences betvveen synchronous and metachronous neoplasms. Am J Clin Oncol 23:364-70, 2000.

7. Kavvakami S, Fukui I, Yonese J, Ueda T, Ohno Y, Tsuzuki M, Kawai. T: Multiple primary malignant neoplasms associated vvith prostate cancer in 312 consecutive cases. Urol Int 59: 243-7, 1997.

8. Koyama K, Furukavva Y, Tanaka H. Multiple primary malignant neoplasm s in urologic patients. Scand J Urol Nephrol 29:483-90,1995.

9. Tiszalavicz L, Szalay I. Multiple urologic tumors in autopsy material. Orv Heavily 134:577-81,1993.

10. Kantor AF, McLaughlin JK, Curtis RE, Flannery JI, Fraum eni JF. Risk of second malignancy after cancers of the renal parenchym a, renal pelvis and uret er. Canc er 58:1158-61, 1986.

11. VVegner HE. Multiple primary cancers in urologic patients. Audit of 19-year experience in Berlin and revievv of the literatüre. Urology 39:231-6,1992.

12. Ray P, Sharifi R, Ortolano V, Guinan P. Involvement of the genitourinary system in multiple primary malignant neoplasms: a revviev. J Clin Oncol 1:574-81, 1983. 13. Kaldor JM, Day NE, Band P, Choi NW, Clarke EA, Colemam

MP, Hakam a M, Koch M, Langmark F, Neal FE. Seçendi malignancies follovving testicular cancer, ovarian cancer and Hodgkin's disease: an International collaborative study am ong cancer registries. Int J Cancer 39:571- 85,1987.

14. Boice JD, Engholm G, Kleinerman RA, Blettner M, Stoval M, Lisco H, Moloney WC, Austin DF, Bosh A, Cookfair DL.I Radiation döşe and second cancer risk in patients treated for cancer of the cervix. Radiat Res 116:3-55,1988. 15. Travis LB, Curtis RE, Boice JD, Hankey BF, Fraumeni JF.I

Second cancers follovving non-Hodgkin's lymphoma, Cancer 67:2002-09,1991.

16. Dieckm ann KP, Nekarda H. Triple m alignancy of thel genitourinary tract. Int Urol Nephrol 20:485-88,1988. 17. Greenberg RS, Rustin ED, Clark WS. Risk of genitourinary

malignancies after cancer of prostate. Cancer 61:396- 401,1988.

(5)

Yazışma Adresi

Yrd. Doç. Dr. Semih AYAN

Referanslar

Benzer Belgeler

P ulmoner Langerhans Hücreli Histiyositozis (PLHH), etiyolojisi bilinmeyen ancak sigara içimi ile yakın ilişkisi olan nadir bir interstisyel akciğer hastalığıdır

Mesanede görülen karsinomların büyük bir kısmını transizyonel hücreli karsinom oluştururken, prostat- ta görülen tümörlerin ise yaklaşık %0.7-2.8’ini

Primer transizyonel hücreli prostat karsinomu genellikle klasik alt üriner semptomları ile kendini gösterir ve teşhis ancak transüretral rezeksiyon materyalinin doğru

Prognostic impact of circulating plasma cells in patients with multiple myeloma: implications for plasma cell leukemia definition. D'Arena G, Valentini CG,

Bugün artık Kadıköy, elde kalan son tarihi köşkleri de yüksek blokla­ rın arasında kaybolan, hatta bazıla­ rının ise “üzerlerine bile kat çıkılan” dahası

Bir çalışmada mesane kanserinin sekonder tümörleri istatistiksel olarak anlamlı olmak üzere senkron tümörler lehine (%21,8 senkron, %10,8 metakron tümör) ve yine aynı

Transizyonel hücreli mesane kanserleri, ağrısız makroskopik hematüri ile karakterize ileri yaş hasta- lığı olarak bilinirken, genç hastalarda, özellikle yaşa- mın ilk 4

Çalışmamızda yüzde anatomik bölgelerde gözlenen BHK sayısı ile füzyon alan sayısının kıyaslanması ve sonucunda BHK gelişiminde füzyon alanlarının