• Sonuç bulunamadı

Konjenital Epidermoid Dalak Kisti: Olgu Sunumu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Konjenital Epidermoid Dalak Kisti: Olgu Sunumu"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

______________________________________________________

Cumhuriyet Üniversitesi

Ttp Fakültesi

Konjenital Epidermoid Dalak Kisti:

Olgu Sunumu

Congenital Epidermoid Splenic Cyst: A case report

Gökhan KÖYLÜOĞLU *, Şahande ELAGÖZ**, İbrahim ÖZTOPRAK*** , Canan CERAN*

ÖZET

Karın ağrısı ve iştahsızlık nedeniyle başvuran ve yapılan batın ultrasonografisinde dalak yerleşimli 45x41x40 mm boyutlarında yaygın trabekülasyon gösteren kistik lezyon saptanan 11 yaşında bir kız olgu sunulmuştur. Splenektomi yapılan olguya patolojik inceleme sonucu konjenital epidermoid dalak kisti tanısı konulmuştur.Son derece nadir görülen bu hastalık etiyolojisi, klinik ve histopatolojik bulguları ile tedavi alternatifleri açısından tartışılmıştır.

Anahtar kelimeler:Epidermoid dalak kisti, splenektomi

SUMMARY

An 11 year-old-girl was admitted to our department with abdominal pain and loss of appetite. The ultrasonograpic examination revealed a splenic cyst with multiple trabeculation 45x41x40 mm in size. The patient was treated with splenectomy and the results of pathological examination disclosed is congenital epidermoid splenic cyst. This very rare entity is discussed on the bases of etiology, simptomatology, hystopatologic signs and treatment modalities.

Key Words: Splenic epidermoid cyst, splenectomy

C. Ü. Tıp Fakültesi Dergisi 22 (2): 117-119, 2000

GİRİŞ

Konjenital epidermoid dalak kisti, dalağın son

derece nadir rastlanan kistik bir hastalığıdır.

Literatürde şimdiye kadar yayınlanan 700'ü aşkın dalak

ki sti ol gusundan ancak % 2,5'unu konj enital

epidermoid kist oluşturmaktadır (1,2,3). Dalak kistleri,

epitel olup olmamasına göre gerçek (% 25) ve

psödokist (% 75) olarak ikiye ayrılır (4). Gerçek kistler

ise parazitik ve nonparazitik olarak sınıflandırılır.

Konjenital epidermoid kistler nonparazitik kistlerin %

25 ini oluşturur ve sıklıkla çocuklarda görülür (2,3).

OLGU

Daha önce hiç bir travma hikayesi olmayan,

karında sol üst kadranda ağrı ve iştahsızlık nedeniyle

yapılan batın ultrasonografisinde dalakta kist

* Yrd.Doç.Dr., Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi AD. Sivas ** Yrd.Doç.Dr., Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji AD. Sivas ***

Yrd.Doç.Dr., Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD. Sivas

(2)

Konjenital Epidermoid Dalak Kisti:

saptanarak kliniğimize sevk edilen 11 yaşında kız

hasta.

Hastanın yapılan fizik muayenesinde, öz ve soy

geçmişinde özellik saptanmadı. Laboratuvar

tetkiklerinde

Hb:14.1

gr/dl,

BK:

5,900/mm3,

trombosit:168,000/mm3, Casoni testi negatif, indirekt

hemaglutinasyon testi negatif, karsinoemriyojenik

antijen (CEA): 0.77 ng/ml, olarak saptandı. Batın

ultrasonografisinde dalak santralinde 45x41x40 mm

boyutlarında, sınırları belirgin, konturları lobule ve

yaygın trabekülasyon gösteren anekoik yapıda kistik

oluşum saptandı. Bilgisayarlı tomografi incelemesinde

yine konturunda lobulasyon izlenen, sınırları belirgin,

homojen, hipodens lezyon izlendi (Resim 1).

Resim 1: Tomografık incelemede, dalak santralinde yerleşmiş

konturları lobule, sınırları belirgin, hipodens lezyon , . izlenmektedir.

Hastaya splenektomi yapıldı. « Histopatolojik

incelemede dalak orta lobda, içerisinde gri-sarı renkli

transuda tabiatında sıvı bulunan 4x5 cm ebatlarında

bal peteği görünümlü, multiloküler kistik yapılar izlendi.

Mikroskobik kesitlerde kistik yapıların duvarının birkaç

sıralı küboidal epitelle döşeli olduğu görüldü. Yapılan

epitelyal

membran

antijeni

(EMA),

CEA

immünhistokimyasal markırları ve Alcien Blue boyası ile

epitelde negatiflik saptanırken, düşük ve yüksek

molekül ağırlıklı sitokeratin ile epitelde kuvvetli

pozitiflik görüldü (Resim 2). Bu bulgularla konjenital

epidermoid kist tanısı konuldu. Olgu postoperatif 7.

gün şifa ile taburcu edildi.

Resim 2: Çift sıralı küboidal epitel ile döşeli kist cidarında

düşük molekül ağırlıklı sitokeratin pozitifliği (İmmün Histokimya; x200).

TARTIŞMA

Konjenital epidermoid kistlerin pluripotansiyel

splenik kapsülün gelişim esnasındaki invajinasyonu ve

sonrasında gelişen squamöz metaplazisi nedeniyle

oluştuğu düşünülmektedir (5). Bu hastalığın genetik

geçiş gösterme ihtimalinden söz edilmektedir(3).

Olgumuzun soy geçmişinde böyle bir anamnezle

karşılaşılmamıştır.

Hastalar sıklıkla karın ağrısı (% 78), ve/veya

karında kitle (% 64) şikayetleri ile başvururlar (3,6).

Kistin boyutlarının artması ile birlikte şikayetler de

belirginleşmektedir. Sol omuz ağrısı, solunumun

kısıtlanması, sol böbrek ve arterine bası yapması

nedeniyle renal kolik ve renal hipertansiyon, mesane

ve menstrüel şikayetlerle de gelebilirler. Nadir olarak

acil komplikasyonlar yapmaktadır. Şimdiye kadar

yayınlanan serilerde sekonder infeksiyon, rüptür ve

hemoraji oranı % 3 den azdır (3). Malign değişiklik

gösteren splenik kist vakası yayınlanmamıştır.

Olgumuzdaki

şikayetlerin sadece karın ağrısı ile sınırlı

kalması kist çapının küçük olması ve erken dönemde

tespit edilmesindendir.

Son yıllarda konjenital epidermoid kist ile CEA

serum düzeyi arasında yakın ilişki olduğuna dair

yayınlar bildirilmiştir (7). Bazı hastalarda serum CEA

düzeylerinin yüksek olduğu ve operasyondan sonra bu

(3)

Köylüoğlu ve Ark.

değerlerin düştüğü yayınlanmıştır (8). Bu durum, kistte

o l uşan

i mm a t ü r

m et a p l a st i k

f en om en l e

açıklanmaktadır. Ancak olgumuzda hem serum CEA

düzeyi normal hem de alınan parçadaki CEA

immünhistokimyasal

boyama

negatif

ol arak

bulunmuştur.

Dalak epidermoid kistlerinin tedavisinde en sık

kullanılan yöntem splenektomidir. Son yıllarda parsiyel

splenektomi, parsiyel splenik dekapsülasyon ve total

kistektomi ile splenorafi, gibi dalak koruyucu ameliyat

tekniklerinin, de uygulandığı bildirilmiştir (7,3). Bu

ameliyatların bir kısmının teknik komplikasyonları, bir

kısmında da kist duvarının kısmen dalakla birlikte

kalıyor olması rekürrens açısından sorgulanmaktadır

(7). Ayrıca bu ameliyatların henüz az sayıda olması ve

uzun dönemli sonuçlarının bildirilmemiş olması

nedeniyle en güvenilir yöntem olarak splenektomi

görünmektedir. Olgumuzdaki kistin dalak santralinde

ve hilusa yakın lokazisyonunda yerleşmiş olması dalak

koruyucu bir ameliyat tekniği uygulanmasını riskli hale

getirmiştir. Olgunun yaşının da büyük olması nedeniyle

splenektomi uygulanmıştır. Kistin perkütanöz drenajı ve

sklerozisi, yüksek komplikasyon oranı ve rekürrens

nedeni ile önerilmemektedir (9). Asemptomatik

kistlerin tedavisi tartışmalıdır, ancak çoğunlukla kistin

büyüme potansiyelinin olması nedeniyle erken cerrahi

tedavi önerilmektedir (3,10).

KAYNAKLAR

1. Alexander D, Minerva N, Owens G. Splenic cysts. J Surg Oncol 10: 369-387, 1978.

2. Ehrlich P, Jameieson C. Nonparasitic splenic cysts: A case report and review. Can J Surg 33: 306-308, 1990. 3. Tsakayannis DE, Mitchell K, Kozakevvich HPW,

ShambergerRC. Splenic Preservation in the Management of Splenic Epidermoid Cysts in Children. J Pediatr Surg 30: 1468-1470, 1995.

4. Musy P, Roche B, Belli D. Splenic cysts in pediatric patients-A report on 8 cases and review of the literatüre. Eur J Pediatr Surg 2: 137-140, 1992.

5. Burring K. Epithelial (true) cysts: Pathogenesis of the mesothelial and so-called epidermoid cyst of the spleen. Am J Surg Pathol 12: 275-281, 1988.

6. Panossian K, Wang N, Reeves C. Epidermoid cyst of the spleen presenting as generalized peritonitis. Am Surg 56: 295-298, 1990.

7. Touloukian R3, Maharaj A, Groussoub R, Reyes M. Partial Decapsulation of Splenic Epithelial Cysts: Stduies on Etiology and Outcome. J Pediatr Surg 32: 272-274, 1997. 8. Higaki K, Jimi A, VVatanabe J, et al: Epidermoid cyst of the spleen with CA19-9 ör cardnoembryonic antigen productions: report of three cases. Am J Surg pathol 22: 704, 1998

9. Moir C, Guttman F, Jequier S, et al: Splenic cysts: Aspiration, sclerosis, ör resection. J Pediatr Surg 24: 646- 648, 1989.

10. VVİlliams R, Glazer G. Splenic cysts: Changes in diagnosis, treatment and aetiological concepts. Ann R Coll Surg Engl 75: 87-89, 1993.

(4)

Yazışma Adresi:

(5)

Referanslar

Benzer Belgeler

Ancak çok ileri yaştaki hastalarda bile brankial kleft kisti gibi benign nedenler özellikle lateral boyun kitlesi ile gelen hastalarda etiyolojide göz ardı

Lunat kemikte gözlenen intraosseöz ganglion kist vakamızda ise, küretaj sonrası demineralize kemik matriks kullandık.. Sunduğumuz her 2 vakanın uzun dönem takiplerinde

Olgumuzun özgeçmişinde inmemiş testis olması nedeni ile testisin germ hücreli tümörlerinin inmemiş testiste tümör gelişme riski 50-150 kat fazla olup tek taraflı

Fizik mua- yenesinde sağ testis alt polünde sınırları düzgün, testisle aynı kıvamda ve yaklaşık 1 cm çapında kitle palpe edilen hastaya orşiektomi sonrası

Bu sorunun takibinde mükelleflere “YapmÕú oldu÷um fiilden dolayÕ vergi cezasÕna çarptÕrÕlmÕú olsam bir daha vergi suçu iúlemem” ifadesine katÕlÕp katÕlmadÕ÷Õ

Fintech As Financial Inclusion : Effect of FinTech on the share price and profitability of commercial banks in Malaysia, Indonesia and Singapore.. Shaliza Alwi*, Siti Nor Aini

The principles of continuum mechanics and correlations with the results of tests of instrumented laterally loaded piles have been used to correlate the soil lateral resistance p

It is known that electric potential variation over a standard cubic test sample is directly proportional to the stress change (dδ/dt) under time varying mechanical