• Sonuç bulunamadı

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Rh (D) izoimmünizasyonu yenidoðanýn en sýk görülen hemolitik hastalýk nedeni olup, proflaktik anti-D gama globulinin kullanýmý ile prevalansý yaklaþýk olarak 1000 canlý doðumda bire azalmýþtýr1. Bunu izleyen diðer minör kan

grup antikorlarýndan kaynaklanan yenidoðanýn hemolitik hastalýðý sýklýðýnda artýþ olmuþtur2.

Bu minör kan gruplarý arasýnda en sýk görülenler non-D Rh antikorlarý (c, C, e, E, cc, ve Ce), Kell, Duffy, Diego, Kidd ve MNS olup, yenidoðan-larda hiperbilirübinemiye neden olmaktadýrlar3.

Bunlar arasýnda ise yenidoðanýn hemolitik hastalýðýna en fazla neden olanlar Kell, anti-E ve anti-c’dir4.

Minör kan grup uyuþmazlýðý çok seyrek olmakla birlikte, kan deðiþimine ihtiyaç gösteren ciddi hemolitik reaksiyonlar gözlenebilmektedir. Minör kan grubu uyuþmazlýðýnýn seyrek oluþu öncelikle eritrosit antijenlerinin düþük antijenite özelliðinin bir sonucudur4. Antenatal tarama

programlarý ile gebe kadýnlarýn % 0.24-1’inde klinik olarak anlamlý antikorlar gösterilmiþtir5.

Hemolitik hastalýðýn taný ve tedavisi ise Rh hemolitik hastalýðýna çok benzemektedir4.

Bu yazýda anti-E antikorlarýndan kaynaklanan yenidoðanýn aðýr hemolitik hastalýðý tanýsý almýþ bir yenidoðan vakasý sunulmaktadýr.

Vaka Takdimi

Yirmi yaþýndaki annenin ikinci gebeliðinden birinci yaþayan olarak 37 haftalýk, 4000 gr aðýrlýðýnda sezaryen ile bir dýþ merkezde doðan kýz hasta üçüncü gününde bakýlan indirekt bilirübin düzeyi 45 mg/dl bulunduðu için hastanemize gönderildi. Prenatal öyküsünde bir özellik olmayan annenin ilk gebeliðinin yedinci ayda nedeni bilinmeyen bir þekilde intrauterin eksitus olduðu öðrenildi.

Fizik muayenesinde sarýlýk dýþýnda bir özellik olmayan hastanýn tam kan sayýmýnda hemoglobin 15.2 gr/dl, hematokrit %43.5 ve retikülosit sayýsý %0.8 bulundu. Periferik kan yaymasýnda belirgin hemoliz bulgusu vardý.

SUMMARY: Teksam O, Mercan YE, Kazancý E, Yiðit S. (Department of Pediatrics, Hacettepe University Faculty of Medicine, Ankara, Turkey). A case of hemolytic disease of the newborn caused by anti-E. Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý Dergisi 2005; 48: 239-241.

Although minor blood group incompatibilities are rare, severe hemolytic reactions requiring exchange transfusion therapy can occur. For this reason, minor blood group incompatibilities should be in the differential diagnosis of hemolytic reactions of unknown cause. In this report, we present a newborn who had hemolytic disease due to maternal anti-E and who required exchange transfusion therapy twice.

Key words: minor blood groups, hemolytic disease, indirect hyperbilirubinemia, newborn. ÖZET: Minör kan grup uyuþmazlýðý çok seyrek olmakla birlikte, kan deðiþimine ihtiyaç gösterecek kadar ciddi hemolitik reaksiyonlar gözlenebilmektedir. Bu nedenle nedeni tam olarak belirlenemeyen hemolitik durumlarda minör kan grup uyuþmazlýðý ayýrýcý tanýda düþünülmelidir. Bu yazýda annedeki anti-E antikorlarýna baðlý olarak aðýr hemolitik hastalýk geliþmiþ ve iki kez kan deðiþimine ihtiyaç göstermiþ olan bir yenidoðan vakasý sunulmaktadýr. Anahtar kelimeler: minor kan gruplarý, hemolitik hastalýk, indirekt hiperbilirübinemi, yenidoðan.

Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý Dergisi 2005; 48: 239-241 Vaka Takdimi

Bir yenidoðanda anti-E antikorlarýna baðlý olarak geliþen

hemolitik hastalýk

Özlem Tekþam1, Yunus Emre Mercan2, Ebru Kazancý2, Þule Yiðit3

(2)

Serum total bilirübin düzeyi 39.5 mg/dl ve direkt bilirübin düzeyi 0.86 mg/dl idi. Ýndirekt hiperbilirübineminin nedeni araþtýrýldýðýnda; hastanýn kan grubu 0 Rh pozitif, anne kan grubu B Rh pozitif, direkt ve indirekt Coombs testi pozitif idi. Annede ve bebekde E anti-korunun pozitif olduðu görüldü. Hastadaki minör grup uyuþmazlýðýný doðrulamak için, minör kan grubu antijen profili hastada, anne ve babasýnda çalýþýldý. Hasta Ee, anne ee ve baba EE bulundu. Klinik ve laboratuvar bulgularýna bakýlarak, E minör kan grubu uyuþmazlýðýndan kaynaklanan hemolitik hastalýk olduðu düþü-nülen hastaya ABO ve Rh uyumlu E negatif kan ile kan deðiþimi uygulandý ve fototerapi baþlandý. Kan deðiþiminden sonra hastaya intravenöz immünglobülin (1 gr/kg/doz) verildi ve dört saat sonraki bilirübin düzeyi 21 mg/dl bulundu. Kan deðiþiminden sekiz saat sonra bilirübin düzeyinin 27.5 mg/dl gelmesi üzerine hastaya ikinci kez kan deðiþimi uygulandý. Ýzleminin yedinci gününde anemisi geliþen ve hemoglobin düzeyi 9.6 gr/dl’ye kadar düþen hastaya bir kez de kan transfüzyonu yapýlarak postnatal onuncu gününde taburcu edildi. Tartýþma

Fetus ve yenidoðanlarda eritrositlerin hemo-lizine neden olan en sýk neden Rh (D) veya ABO uyuþmazlýðýdýr. Bu nedenlere baðlý olmayan izoimmün hemolitik hastalýk vakalarýnda minör kan grubu uyuþmazlýðýndan þüphelenil-melidir4,6.

Minör kan grubu uyuþmazlýðýnda fetal ve neonatal izoimmünizasyonun patofizyolojisi Rh uyuþmazlýðýna çok benzemektedir. Antijenik stimülasyona cevapta ortaya çýkan baþlangýçtaki maternal antikorlar esas olarak IgM yapýsýndadýr ve bu antikorlar plasentadan fetusa geçe-meyeceði için yenidoðanýn hemolitik hasta-lýðýnýn patogenezinde önemi yoktur. Fakat izleyen antijen pozitif gebeliklerde tekrarlayan antijenik stimülasyonlar sonrasýnda IgG antikor titreleri artar ve bu antikorlar annede pozitif indirekt Coombs testine neden olabilir ve plasentayý geçebilir. Böylece fetus ve yeni-doðanda deðiþen derecelerde hemolitik hastalýða neden olur7. Bizim hastamýzýn annesindeki

pozitif indirekt Coombs testi de, maternal dolaþýmdaki anti-E antikorlarýndan kaynak-lanmaktadýr.

Rh uyuþmazlýðý ile karþýlaþtýrýldýðýnda anti-E uyuþmazlýðýnýn klinik seyri çok deðiþken

olabilmektedir. Bazý vakalarda aðýr hemoliz bulgularý nedeniyle birkaç kez kan deðiþimi yapýlmasý gerekirken, bazý vakalar da hiçbir klinik bulgu vermeyebilir. Gebeliðinin 15. haftasýnda tarama testleri sýrasýnda indirekt Coombs testi pozitif olduðu için araþtýrýlan ve anti-E antikor pozitifliði olduðu saptanan bir annenin bebeðinde postnatal dönemde fototerapi ya da kan deðiþimi ihtiyacý olma-mýþtýr. Bu hasta prenatal dönemde sadece ultrasonografi ve indirekt Coombs testi ile takip edilmiþtir8. Buna karþýlýk bildirilen bir baþka

vaka ise, hastamýza benzer þekilde hayatýn üçüncü gününde çok yüksek bilirübin düzeyi (36 mg/dl) ve anemi ile baþvurmuþ; iki kez kan deðiþimi yapýlmýþtýr9. Hastamýz da yüksek

bilirübin düzeyi, intravenöz immünglobülin tedavisine raðmen iki kez yapýlan kan deðiþimi ve anemisi nedeniyle aðýr anti-E uyuþmazlýðýnýn bir örneðidir.

Hemolitik hastalýða neden olan eritrosit alloimmünizasyonunun sýklýðýný belirlemek üzere yapýlan bir çalýþmada indirekt Coombs testi pozitif olan 452 kadýn arasýnda fetal hemolitik hastalýðýn geliþimine neden olan antikorlarýn sýklýðý þu þekilde saptanmýþtýr: anti-D %18.4; anti-E %14; anti-c %5.8; anti-C %4.7; Kell %22; anti-MNS %4.7; anti-Fya (Duffy) %5.4 ve anti-Jka %1.5. Bu çalýþmanýn sonuç-larýna göre Rh immünglobülinin kullanýmýna raðmen, anti-D kadýnlarda halen en sýk gösterilen antikor olmasýna karþýn, anti-E sýklýðý oldukça yüksektir5.

Rh hemolitik hastalýðýndan baþka minör kan grup antikorlarýnýn neden olduðu yenidoðanýn hemolitik hastalýðýnýn prevalansýný ve morbi-ditesini araþtýran bir baþka çalýþmada ise, Anti-c, anti-E ve anti-Kell en sýk bulunan antikor olmuþtur. En yüksek bilirübin düzeyi anti-c antikoruna baðlý hemolitik reaksiyonu olan üç vakada bulunmuþtur. Bu vakalarýn %16’sýna hiçbir tedavi verilmezken, %29’una yalnýzca fototerapi ve kalan %55 vakaya ise fototerapiye ek olarak kan transfüzyonu, kan deðiþimi veya intrauterin transfüzyon veya bunlarýn kom-binasyonu uygulanmýþtýr. Bu çalýþmanýn sonu-cunda minör kan grup antikorlarýnýn gerçek prevalansý hamile kadýnlar arasýnda yaklaþýk olarak %0.25 bulunmuþtur. Bu nedenle gebe kadýnlarýn bu açýdan da taranmasý önerilmek-tedir10.

Sonuç olarak; çok yüksek indirekt bilirübin düzeyi veya anemi saptanan hemolitik hastalýklý 240 Tekþam ve ark. Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý Dergisi • Temmuz - Eylül 2005

(3)

tüm yenidoðanlarda Rh ve ABO uygunsuzluðu ayýrt edildikten sonra minör kan grup antikorlarý da mutlaka taranmalýdýr.

KAYNAKLAR

1. Chavez GF, Mulinare J, Edmonds LD. Epidemiology of Rh hemolytic disease of the newborn in the United States. JAMA 1991; 265: 3270-3274.

2. De Young-Owens AD, Kennedy M, Rose RL, Boyle J, O’Shaughnessy R. Anti- M isoimmunization: management and outcome at the Ohio State University from 1969 to 1995. Obstet Gynecol 1997; 90: 962-966. 3. Kipps TJ, Seligsohn U. Alloimmune hemolytic disease of the newborn. In: Beutler E, Lichtman MA, Coller BS (eds). Williams Hematology (6th ed). New York: McGraw-Hill Co; 2001: 665-675.

4. Luchtman-Jones L, Schwartz AL, Wilson DB. The blood and hematopoietic system: hematologic problems in the fetus and neonate. In: Fanaroff AA, Martin RJ (eds). Neonatal-Perinatal Medicine: Diseases of the Fetus and Infant (7th ed) Vol 2. St Louis: Mosby; 2002: 1194-1238. 5. Geifman-Holtzman O, Wojtowycz M, Kosmas E, Artal R. Female alloimmunization with antibodies known to cause hemolytic disease. Obstet Gynecol 1997; 89: 272-275.

6. Mentzer WC, Glader BE. Erythrocyte disorders in infancy. In: Taeusch HW, Ballard RA (eds). Avery’s Diseases of the Newborn (7th ed). Philadelphia: WB Saunders; 1998: 1080-1111.

7. Zipursky A, Bowman JM. Isoimmune hemolytic diseases. In: Nathan DG, Oski FA (eds). Hematology of Infancy and Childhood (4th ed) Vol 1. Philadelphia: WB Saunders; 1993: 44-73.

8. To WW, Ho SN, Mok KM. Anti-E alloimmunization in pregnancy: management dilemmas. J Obstet Gynaecol Res 2003; 29: 45-48.

9. Sarýcý SÜ, Alpay F, Yeþilkaya E, Özcan O, Gökçay E. Hemolytic disease of the newborn due to isoimmunization with anti-E antibodies: a case report. Turk J Pediatr 2001; 44: 248-250.

10. Van Dijk BA, Hirasing RA, Overbeeke MA. Hemolytic disease of the newborn and irregular blood group antibodies in the Netherlands: prevalence and morbidity. Ned Tijdschr Geneeskd 1999; 143: 1465-1469.

Referanslar

Benzer Belgeler

translocate to the perinuclear membrane and the nucleus or can cross from the cytoplasm, and, binding to the residue of N-lactosamine found on the

Freeman (1992) ve Nelson’a (1993) göre ulusal inovasyon sistemi dar bir tan mlamayla yeni › teknolojilerin üretim, yay n m nda aktif olarak bulunan özel ve kamu AR › › ›

Sığınmacıların kendilerini bağlı hissettikleri etnik ve milliyet grubuna göre iltica etmene denlerinin en yüksek yüzdeleri şu şekildedir: Kendisini ‘Türk’

In the pre-treatment clinical management of patients diagnosed with TOA, we believe NLR and PLR may be inexpensive complementary laboratory parameters that can guide

Genel olarak çatışmalar, çocuklar farklı gelişim süreçlerinden geçerken ortaya çıkar ve kardeşlerde zaman ve ilgi paylaşımıyla mücadele eder ve bireysel

Bu çalışmada amaç; insülin direnci açısından yüksek riskli olan MetS’lu popülasyonda, irisin düzeyleri ve MetS bileşenleri arasındaki ilişkiyi saptayarak,

Bu araştırma bireylerin finansal inançları, finansal kaygıları, satın alma davranışları, ekonomik durumlarına ilişkin algılarını ortaya koyabilmek, finansal

Ayrıca erkek, ebeveyn eğitim düzeyi düşük, ebeveyn tutumu baskıcı olan, babası çalışmayan, parçalanmış aile yapısına sahip çocukların akran şiddetine maruz kalma