• Sonuç bulunamadı

Başlık: sıÇAN StDİK KESEStNDE YAPILAN ARAŞTıRMALARDA TRICHOSOMOIDES CRASSICAUDA (BELLINGHAM 1840' )'NIN ÖNEMİYazar(lar):ERTÜRK, ErdoğanCilt: 25 Sayı: 3 DOI: 10.1501/Vetfak_0000000579 Yayın Tarihi: 1978 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: sıÇAN StDİK KESEStNDE YAPILAN ARAŞTıRMALARDA TRICHOSOMOIDES CRASSICAUDA (BELLINGHAM 1840' )'NIN ÖNEMİYazar(lar):ERTÜRK, ErdoğanCilt: 25 Sayı: 3 DOI: 10.1501/Vetfak_0000000579 Yayın Tarihi: 1978 PDF"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

A, Ü, VeterilZer Fakültesi

Proto.;,ooloji ve Tıbbi

Artropodol~ji

Kürsüsü

Pr~f Dr. Fa/ni Sa)'ıız

TÜRKİYE

SIGIRLARINDA

THEILERIA

MUTANS

ENFEK-SİYONU,

YAYILIŞI

VE VEKTÖRLERİ

ÜZERİNDE

ARAŞTIRMALAR*

Sıtkı Güler**

Investigations on the occurence and vectors of Theileria mutans infections from cattles in Turkey

Summary:

ı.

This investigation was made in

ı

97 1-

ı

975

to

iden-tifj

the veetors and to estimate the oecurenee and distribution

oj Theileria

mutans infeetions Fom eaftles in Tıırkej'.

2.

Etperimental

iı?!eetions were made in .lpring mont!ls on the tiek

speeies, Rhipieeplzalus bursa, Rhipieephalus sanguineus and Boophilus annulatis

as the disease

~!

ealves oecurs in that season.

3. It was observed that experimental inj'eetions with

Riz.

bursa

and

Rh. sanguineus, did not transmit Th. mutmıs, Only tlze speeies ~/ B,mmulatus

was sueeedulıY transmitted Fom fint

generation to the second in three ealves,

but not on third generations. Aeute theileriosis was developed in three ealves

whieh were infested with B,annıılatus,

Koeh's blue bodies and blood./orms of

the parasites and also ieter, anemia, loss

~!

apetite and other symptoms of

dis-ease were observedfor

45-48

days. No drug was given to the animalsfor

treat-ment but good care and feeding were maintained. None o! tlze ealves diul

(1

infection as their ages were ranging between

6

to

8

montlzs,

4.

In .ipite o! its oeeurenee in Turkej',

the speeies ~/ HaemaplzJsalis

punetata was not found in this investigation. By reviewing the literatııı'e it was

notieed that, the other tiek speeies whieh are known as the veetors

~!

iıifeetion,

Rhipieephalus

appendicıılatus,

Rhipieephalus

nutsi,

Rlzipieephalus

simus,

Haemaphysalis

hispinosa,

Haemaphysalis

bancr~fii,

Boophilııs

mieroplus

were not found in Turkej' .

• Doçer.tlik Tezind"" Özetlenmiştir.

**

Doç. Dr. A.Ü. Veteriner Fakültesi l'rolozooioji ,e Tıbbi Anropodoloji Kürsüsü Ankara - Türkiye,

(2)

324 Sıtkı Güler

(Recived on April 25, 1978)

Özet: T/ıeileria mutans yeıyüzünde çok }'aygm olup Afrika, A,rya, Avrupa, Avustralya ve Amerika sı,~ırlarında tesbit edilmiştir, Türkiye'nin bütün illeri sığırlarında da Th,mutans'ın varlığı saptanmıştır,

Theileria mutans bazı araştırıcılara göre sığırların doğal para;dti, bazı-larına göre onlarda selim seyreden, d(~er bazıbazı-larına göre de şiddetli anemi)'e neden olup akut theileriosis ve ölüm mqdana getiren bir etkendir.

İlkbaharda meraya ilk çıkan danalarda hastalık hemen gö'rülür. Etke-nin vektörlüğünü yapan keneler tam bir açıklık kazanmamıştn. Vektör ol-dukları bildirilen bir çok kene türü yurdumuzda bulunmamaktadn. Bunlardan yalnız Boophilus aunulatus ile Haema/Jhysalis punctata vardır. Diğer )Iandan mera)la ilk çıkan sığırlar Rhipiceplıalus bursa, Rhipieeplıalus sanguineus ve Boophılus annulatus ile eı?!este olmaktadırlar. Bundan dola)lı vektör tesbiti çalışmalarımıza bu kene türlerini seçerek başladık,

Yapılan araştırmada Theileria mutans taşı;'an hasta sığırdan kan em-dirdiğimi:;: Rh.bursa ve R/ı,sanguineus'lar Iıiç bir gelişme safhalarında hastalığı salim danalara nakletmediler. Buna karşılık Boophilus annulatus'-lar TIı.mutans'ı birinci jeneraS)'onlaJ'l11da almışlar, ikinci jeneraS)!onlarında ise salim danalara nakletmişlerdir. A)l111kenenin üçüncü jenera,ryonu hastalığı nakletmemiştir. Etkenleri alan deney danalarında ateş, anemi, iştalısızlık, mukozalarda sarılık. lenF yumrularında şişme oluşmuştur. Hastalık

45-48

gün içinde seyrini tamamlamış, hasta danalara hiçbir şekilde müdahelede

bulu-nulmamış, )lalmz i)li beslenmeleri ,!!,özetilmiştir.

Theileria mıilans'ın vektö'rü olarak suçlanan kenelerden Haemaplı)ısalis punctata, çalışmalar esnasında elde edilemediğinden nakil denemeleri bu kene

ile yapılamamıştn. Bu kene ile de nakil denemesi )lapılmasının, Th. mutans'ııı ı'ektörlerinin açıklık kazanması açısından )ıararlı olacağı kanısmda)'ız.

Giriş

Theilerİa mutans Theiler,

ı

906, kenelerle taşınan ve sığırlarda theileriosis meydana getiren bir }Jrotozoondur.

ilk

defa

ı

906 da Güney Afrika'da Theiler bu etkeni saptamış ve Piroplasma mutans ismini vermiştir.

ı

909 Yılında França bu türü, morfolojik benzerlİ-ğinden dolayı Thcilcria soyunda incelemiştir (40), Theiler ve Graff

(58) parazitin gelişmesinde Koch cisimciklerini bulmuşlar, böylece etkeni n Theilcria soyunda incelenebileceğini ortaya koymuşlardır. Neitz (40,4

ı),

konakçının alyuvarlarında çoğalma gösteren Theil-erİa'ları Gonderia soyunda İncelemiş, böylece hem Thei1eria annu-!ata ve Iıem de Theileria mutans Gonderia soyuna aktarılmışlardır.

(3)

Tiirkiyc Sığırlannda Theileri •• Mtıtan. Enfeksiyonu ... 325

Yalnız Theileria parva alyuvarlarda çoğalma göstermediğinden TheiJ-eria soyu içinde bırakılml~tır. Bazı ;ıra~tırıeılar (59) TIı. mutans'ı mandalarda da saptadıklarından etkene Theileria buffeli ismini ver-mi~lerdir. Th.mutans'ın gerçek konakçılarının antiloplar olduğu (9,42), koyun kanında da uzun süre ya~adığından onların da rezer-vuar konakçı olduğu ileri süriilmü~tür (22).

Theileria mutans bütün kıtalardaki sığırlarda bulunmaktadır (9,40,49,56). Türkiye sığırlarında önee Lestoquard (29) daha sonra Ekrem Erbin (I 4) tarafından ortaya konulmu~tur. Göksu (I 9) ve diğer ara~tırıeılar (37,38,39) 34 ildcki sığırlarda ctkenin varlığını saptaml~lardır.

Enfekte sığırların kan frotilerinde Th. mutans gametoeyte'leri alyuvarlar içinde armut, virgül, oval, halka, anaplasmoit ve basil ~ekillerinde görülür (I 3,23,25,37,38,40,42,54,60)), Para'ıitemi devre-sinde al yuvarların

%

iO daıı fazlası 1-6 TIı. mu tans ile enfekte olabilir (40). Armut benzeri formlar 0,8 u geni~likte ve 2 u uzunlukta, virgül benzeri olanlar 0,5 u geııi~liktc ve 2,4 u uzunlukta, ova i formlar 0,6 u genişlikte ve

ı,

5 u uzunlukta, halka formlar 1-2 u çapında ve anap-lasmoit formlar 0,9-2 ii çapındadırlar (40). Batone formlarda nukleus

da uzundur ve parazitin uzunluğunun hemen hemen yarısını işgal eder (60). Koeh eisimeikleri leueoeyte'!cr içinde kırmızı-mor lekeler halinde görülür (40,54). Bazı ara~tırıeılar (38) Koch eisimciklerinin çok az veya hiç görülmediğini ileri sürmektedirler. Doyle (ı I) Koelı eisimciklerinin varlığı ve yokluğunun, hayvanın hassasiyetine ve has-talığın ~iddetine göre deği~tiğini bildirmektedir.

Bir kısım ara~tırıcılara (3,40,49,53) göre Th. mutans selim tabİ-atlı theileriosis'e neden olmaktadır. Barnett (2) etkeni n alyuvarlarda uzun yıllar kalarak sığırları rezervuar yaptığını belirtmektedir. Th. mutans ile enfekte sığırlarda hiçbir klinik belirti görülmediği (45), etkenin sığırların doğal misafiı i olduğu ileri sürülmektedir (I 9,20). Bunlara karşılık Du toit (13) ve bazı ara~tırıcılar (47) Th. mutans enfeksiyonunda anemi şekillendiğini bildirmektedirler. Mimioğlıı ve arkada~ları (38) Th. mutans'ın sığırlarda latent enfeksiyoıı ~eklinde bulunduğunu, dispoze durumlarda akut veya subakut theileriosis'e neden olduğunu ileri sürmektedirler. Rogers ve CallO\.v (48) da Th. mutans'ın

%

i veya daha az oranda mortaliteye sebep olduğunu belirtmektedirler. Gilbert (15) theileriosis'ten ölen bir boğada Th. mutans enfeksiyonu saptal11l~tır. Yine bir kısım ara~tırıcılar (55) da Th. mutans'ın patojenitesinin bazan az bazan da çok olduğunu, fakat anemi meydana getirdiğini bildirmektedirler. Irwin ve arka-da~ları (24) da Th, mutans'ın patojen hir su~unıı saptamı~lardır.

(4)

L

Sıık, Güler

İndirekt floresan antikor testinde de '1'11. mutans'ııı antijenik özel-likleri ortaya konmuştur (5).

Th.mutans'dan ileri gelen theileriosis'de inkübasyon süresi

3-71

gün (54), veya 20 gündür (13). İlk enfeksiyon bir ay kadar sürmek te ve daha çok da Babesia, Th. annulata, Piroplasma ve Anaplasma enfeksiyonlarıyla müşterek bulunmaktadır (54). Hastalığı geçiren-lerde prem ünisyon şekillenmektedir

2, 54). :Yleydana gelen pre-münisyon Th. annulata ve Th. parva'ya, Th. anııulata ve Th.parva'-dan ileri gelen theileriosis'te şekillenen bağışıklık da Th.mutans en-feksiyonuna karşı çapraz bağışıklık vermez (2).

Th.mutans'ın "ektörü olarak bildirilen kene (ürlerinin ekserİsi Türkiye'de yoktur (32,34,~)5). Vektör kene clarak RhipicqJhalus appcndiculatus, Rh. evertsi, Rh. ~imlJS, Hacmaphysalis bispinosa, Hac. bancrofti, Hae. punctata suçlanmaktadır (4,20,32,42,48,55,57,60). hhii ve arkadaşı (26) Haemaphysalis bispinosa'rıın vektörlüğünü yaptıkları deneyle ortaya kcymuşlardır. Hac. punctata'nın vektörlü-ğünü de Brocklesby ve arkadaşı (4) saptamıştır. Dodd (ı O) Roop-hilus microplus'un, Miessner (33) Boophilus annulatus'un Th. mutans'ı transovarial naklettiğini ileri sürmektedirler. Callow \'c arkadaşı (7) yaptıkları bir diğer çalışmada Boophilus nıicroplus'un, Th. mutans'ı nakletmediğini saptanıışlardır. Tüzdil (6 i), Merdivenci (32), Anastos (I) Boophilus annulatus'ların Th.annulata'yı naklettiğini, dolayısıyla theiieriosis'te transovarial naklin bulunduğuna dikkati çekmektedir-ler. Bir kısım araştırıcılar (54) da Hyalomma detritum ve Rh. bursa'-nın Th. mutans'ı nakletmediğini yaptıkları deneyIeric ortaya koy-muşlardır.Uilenbcrg ve arkadaşları (62) Th.mutaııs'ı Amblyomma veriegaum ilc nakletmiştir.

Özcan (44) yaptığı çalışmada, theileriosis saptadığı sığırların üzerlerinde Rh.bursa, Hy.exeavatum, Rh.sanguineııs, Hy.

dromeda-rii

ve Hy. detritum; Kurtpınar (28), Hy. savigııy, Hy excavatum, D.marginatus, Rh.bursa; Mimioğlu (:34,35) L.ricinllS, Rh.bursa, Rh.sanguinem, B. annulatus, Hy. savigny Hy. detritum, Hy. exca-varum, Hy. eagyptium, Hy. dromedarii, Hac. otophila, IIae.punctata, Hae.cholodkovskii, Hac. sulcata, Hae. concinna, D. reticulatus; Göksu

(ı 6,17) Hy. detritum, Hy. dromedarii, Hy. savigny, Hy. excavatum, Rh. bursa, Rh. sanguineus, R.annulatus, I.ricinus, Hae. punctata; :Vlerdivenci (32) I.ricinus, Rh. sanguineus, Rh. bursa, B.annulatus, Hy.anatolicum, Hy.plumbeum, Hy.detritum, D.niveııs, Hae. inermis, Hae.punctata, Hae.sulcata, Hac. otophila, Hac. concinna türlerini bulmuşlardır.

(5)

Tiiı.k.iyp Sığırlarıncla TI",ileıi" MlItans Enfeksiyonıı ...

Th.nıutans enfeksiyonu meraya ilkbaharda çıkan genç danalarda hemen meydana gelmdtedir (54). tıkbaharda sığırların üzerinde ve merada biril1Ci derecede Rlı.sanguineus, Rlı. bursa, ikinci derecede B.annulatus ve üçüncü derecede Hyalomma türleri görülmektedir (20,37,39). tıkbaharda Rlı.sanguineus'lar sığırlarda çok görül mesine rağmen Oytun (4:~) ve Kurtpınar (27) bunların sığırlara bir hastalık etkenini taşıdıklarımn bilinmediğini söylemekte, Merdivenci (:~2) ise Theileria parva')'ı naklettiklerini belirtmektedir.

Bu literatür bilgilere dayanarak Th.mutans'ın vektörü olarak suçlanan kene türlerinden yurdumuzda mevcut olanları ve ilkbahar enfestasyonunu meydana getirenlerin Rh.sanguineus, Rh. bursa, B.an-nulatus ve Hyalomnıa türleri olduğu, ayrıca sonhahar ve kış ayların-da bulunan Hae.punctata dikkati üzerlerine çekmektedir. Bu yönden hareket ederek biz çalışmamızda ilkbahar aylarında sığırlarda yüksek derecede enfestasyon maydana getiren Rlı. sanguineus, Rh. bursa ve B.anmılatus'a yer verdik ve adı geçen bu kenelerin ne derecede vektör olabileceklerini aydınlatmaya çalıştık. Bu arada daha önce Th.mutans'ın varlığının belirlendiği illerimiz (39) dışında kalanlarda da etkenin bulunup bulunmadığının saptanmasına çalışıldı.

Materyal ve Metot

Araştırmada 6-8 aylık 11 adet erkek dana, hir koyun ve 8 adet taqan kuııanılmıştır.

Danalardan bir tanesi Th.mutans ile enfekte bulunuyordu ve suş temininde bundan yararlanıldı. TIl. mutans suşunun saflığı Hy. detritum ile kanıtlandı. Th.mutans enfeksiyonunun normal seyrini takip etmesi yönünden danalara splenektomi yapılmadı. Perifer kanda parazitemiyi sağlamak amacıyla yalnız Th.mutans enfeksiyonu taşıyan danada splenektomi uygulandı.

Deneylerde kullanılan kene türlerinden Rh. bursa ve B.annula-tus'lar Ankara Et-Balık Kurumuna kesim için gelen koyun ve keçiler-den toplannuş, Rh. sanguineus'lar ise Veteriner Fakültesi

1.

Şirurji Kürsüsü deney köpeklerinden toplanmıştır.

Kenelerin bütün gelişim sa01<t1arında deney lıayvanlarından kan emdirilme~i için mermeqehiden dikilmiş kulak ve testis torba-ları kuııanılmıştır. KeneiCl'in tavşanlardan kan cmdirilmesinde ay-rıca Byron ve arkadaşları (6) mn kullandıkları plastik kalkan yerine, pike ve teladan yaptığımız kesik koni şeklindeki kalkan kuııanılmış-tır. İçlerine kenelerin lmakıldığı tavşan kulakları, kenarları boyunca

(6)

328 Sıtkı f,iilcr

kendi üzerlerine kıvrılarak boru şekli verilmiş, üzerine mermerşahiden

dikilmiş kulak torbaları

geçirilerek,

kulak kepçesinin

dip kısmından

flasterle yapıştırılnuş,

hazırlanan

kalkan kolalanıp

ütülendikten

sonra

tavşaııın

boynuna

geçirilmiş ve tavşanın torbalı kulakları bu kalkana

fIasterle

yapıştırılmıştır.

Deney hayvanlarının

kan frotileri ve 33 ile ait sığırların

50 şer

adet kan frotileri Giemsa metoduyla

hoyanmıştır.

üzerinde

çalışılacak

keneleI'in doymuş dişileri lfıboratuvara

alı-narak, cam tüplerde 26 C. ve

%

80 rutubete

ayarlanmış etüvde

muha-faza edilmiş ve yumurtalamaları

sağlanmıştır.

Bu yumurtalardan

geli-şen larvalar

tavşanlarda

beslenerek

olgun hale

getirilmişler,

bu

şe-kilde 5jenerasyon

yetiştirilmişlerdir.

Rh. bursa'ların

Babesia ve

Pirop-lasma ovis taşıyıp taşımadıkları

koyunda;

B.aıınulatus'ların

ve Hy.

detritum'un

Babesia,

Piroplasma

ve Theileria

sp.lerini

taşıyıp

taşı-madıkları

iki danada

kontrol edilmiş ve steril oldukları

ortaya

çıka-rılmıştır.

Rh.sanguineus'lar

köpeklerden

elde edildiğinden

bunların

böyle bir kontroııarı

yapılmamıştır.

Dişi kenelerde

tükrük

bezlerinin

çıkarılması

ve paral'in

blok-larına alınması Pumeıı ve arkadaşı

(46) nın uyguladığı

metoda

ben-zer bir şekilde yapılmıştır.

Bu metotla

kenelerin

açılması dorsalden

olduğu

halde,

biz ventralden

açtık.

Bunun

için de kenenin

önce

bacakları

kesildi, daha sonra dorsal-ventral

hattan

vücut

özel

ma-kasla kesildi, ventral

deri yüzü arkaya

doğru açıldı, iç organlar

da

geriye çekildi, dorsal yüzdeki scutumun

iç kısmındaki bir çift tükrük

bezi kesilerek alındı. Her 5 kenenin çift tükrük bezi hir araya toplandı

ve bunlar,

ı.

İçine birkaç damla eosin solüsyonu damlatılmış

serum

fizyo-lojik içine alındı ve birkaç dakika bırakıldı.

2. Buradan

çıkarılan

tükrük bezeleri Camoy

solüsyonunda

bir

saat tesbit edildi. Camoy sol:

Mutlak

alkol

LOcc

Glacialasetik

asit

30 cc

3. Tesbitten

çıkarılan

tükrük

bezeleri

24 saat 90 lık alkolde

tutuldu.

4. Buradan da 2 şer defa birer saat olmak üzere mutlak alkolden

geçirildi.

5. iVfutlak alkolden çıkarılan tükrük bezleri 24 saat sedir yağına

konuldu.

6. Sedir yağından

alınan

tükrük

bezeleri

yarım

saat xylol'de

tutulduktan

sonra 2 defa 55 C. lik paral'in

içinde birer buçuk saat

müddetle

bırakıldı.

(7)

Türkiye Sığırlunndu Theilcriu :\1utum Enfeksiyonu ... 329

LO cc. LO

cc.

100

cc.

7. Tükrük

bezleri buradan

parafin

bloklarına

nakledildi.

8. Bloklar 4 u kalınlığında

kesildi, kesitler 43 C. lik su

banyo-sunda

yüzdürüldü,

buradan

iki sıra halinde

Him üzerine

diziIdi ve

bir gece 37 C. de etüvde

kurutuldu.

9. Kesitler Shortt ve arkadaşı

(52) ile Martin

ve arkadaşı

(3 i)

nın uyguladıkları

metotla

boyandI.

Bu metotda

şu sıra takip edildi:

a) Kurumuş

kesitler bir saat Giemsa boyasıyla

boyandı

Giemsa boyası:

Stok Giemsa boyası

.

Metil alkol

.

Buffedi dist. su

.

b) Boyadan

çıkarılan

preparatlar

çeşme suyunda

yıkandı,

Col-ophonium-resin

ilc mikroskop

altında

diferensasyona

ta bi tutuldu,

Colophonium-resin

15 gr.

Aseton

i

00 cc.

c) Diferensasyondan

sonra,

Aseton

70 cc.

xylol

30 cc.

karışımında

birkaç defa banyo

yapıldı

ve birkaç defaxylol

banyo-sundan

geçirildi.

Bütün

bu işlemlerin

uygulanmasında

preparatın

kurumamasına

dikkat edildi.

d) Preparatlar

kanada

balsamı

ile kapatıldı.

Kenelerin,

özellikle ııymph'lcrinin

kesitlerinin

yaIJılması ve

bo-yanması için Cowdry ve arkadaşı

(8) nın tatbik ettikleri metot

uygu-landı.

Bu metoda

göre,

i.

Doymuş nymph'lerin

bacakları

kesilerek Bouin solüsyonunda

tesbite alındı.

ilouin sol:

Doymuş pikrik asit

75 cc

Commercial

[armalin

25 cc

Glasial asetik asit

5 cc

2. Tesbitten

parafin

bloklarına

alınan

kenelerden

4 u

kalınlı-ğında seri kesitler yapılarak

lam üzerine diziIdi.

3. Kesitler

havada

kuruduktan

sonra

5 dakika

metil alkolde

tesbit edildi ve filtre kağıdı ile kurutuldu.

4. Bu kesitler

nötr damıtık

suyun

bir santimetre

küpüne

bir

damla

Giemsa

ana

mahlülü

damlatılarak

hazırlanan

boya ile bir

saat müddetle

boyandI.

5. Preparatlar

çeşme suyunda yıkandı, filtre kağıdı ile kurutuldu,

kanada

balsamı

ile kapatıldı.

(8)

330 Sııkı Giil.'r

Özel Araştırmalar ve Alınan Sonuçlar

ı.

Deney:

Daha

önce

Th.ffiutans'ın

varlığı

belirlenen

illerin

dışında kalan Adıyaman,

Afyon, Ağrı, Antalya, Artvin, Bingöl, Bolu,

Bursa,

Edirne,

Erzincan,

Erzurum,

Gaziantep,

Giresun,

Gümiiş-hane,

Hakkari,

İsparta,

İçel,

Kars,

Kırşehir,

Kocaeli,

Kütahya,

::\evşehir, Niğde, Ordu,

Rize, Sinop, Sivas, Trabzon,

Tunceli,

Urfa,

Uşak, Yozgat vc Zonguldak

iIIerinin yerli, değişik yaşlardaki

sığır-larından

50 şcr adet kan frotisi hazırlanarak,

Tlı.nıutans

yönünden

muayeneleri

yapıldığında

tümünde

enfeksiyonuıı

varlığı

ortaya

konmuştur.

2. Deney:

5. Jenerasyon

stcril

Rh.

bursa

larvalarından

150-200 kadarı

bez torba içinde Th.mutans

ile enfekte dananın

kulak-larına

konularak

beslendi.

Bunlar

nymph

halinc

geldiklerinde,

bir

kısmı Bouin tesbit solüsyonuna

alındılar

ve daha sonra da kesitleri

yapıldı.

Diğer nymph'ler

gömlek değişip olgun olduklarında

erkek

ve dişilerinden

25 er adet 2 deney danasının

kulaklarına

kondu, 5

gün sonra

bunların

dişilerinden

5 tanesi

alınarak

tükrük

bezeleri

çıkarıldı ve bunlardan

da kesitler yapıldı. Gerek nymph'lerin

ve

gerek-se tükrük

bezlerinin

kesitlerinde

Th.mutans'a

rastlanmadı.

Diğer

olgun keneleI'in kan emdikleri

iki deney danasında

da Th.mutans

enfeksi yon u şekiIIen medi.

3. Deney

:5. Jenerasyon

Rh. sanguineus

larvaları

bez torbalarda

Th. mutans ile enfekte sığıra kondu. Larvalar

nymph haline

geldikle-rinde bunların

bir kısmından

kesitler yapılarak Th.mutans

yönünden

araştırıldı,

diğer nymph'ler

olgun hale geldiklerinde

~5 er adet erkek

ve dişilerinden

2 deney danasına

konuldu.

5 gün sonra' 5 dişi kene

alınarak tükrük bezleri çıkarıldı ve kesitıcı' yapıldı. Gerek nymph'lerin

kesitlerinde

ve gerekse

tükrük

bczi kesitlerinde

Th.mutans'a

ras-lanmadı.

Olgun kenelerin

kan emdikleri

2 deney danasında

da Th.

mutans

enfeksiyonu

şekiIIenmedi.

4.

Deney:

5. Jenerasyon

steril R. annulatus

larvaları Th. mutans

ile enfekte sığıra konularak kan emdirildi. Bunlar larva, nymph ve

ima-go safhalarını

tamamladılar.

Olgun kan emmiş di~i keneler

yumurtla-maya bırakıldı ve bu yumurtalardan

frotiler hazırlanarak

Th. mutans

yönünden

yoklaııdı.

Bunlarda

oval -yuvarlak şekillerde etkenler

sap-tandı.

Bu yumurtalardan

meydana

gelen 6. jenerasyon

larvalar

3

deney

danasına

kondu.

Bunlar

olgun

kene haline geldiklerinde

5

tanesinin

tükrük

bezleri çıkarılarak

kesitler yapıldı ve Th.

mutans-lar görüldü.

Olgun

keneler Adanasında

22, II danasında

25 ve C

(9)

Tiirkiye Sığırlannda Thpileria 'futaO' Enfehiyonu ... 331

ateş başladı ve daha sonra lenf yumrularında şişmeler görüldü. Lenf yumrularının ponksiyonunda Koch cisimcikleri saptandı. Daha sonra perifer kan muayeneleri yapıldı ve alyuvarlar içinde etkenler gö-rüldü. Danalarda iktcrus, anemi, durgunluk, iştahsızlık gibi semp-tomlar ortaya çıktı. Danalar imago kenelerin kan emmeye başla-masından 45-4~ gün sonra kendiliklerinden iyileşmeye yöneldiler. Hasta danalara hiçbir ilaç veya madde verilmedi.

5. Deney: 4. deneyde Th.mutans'ı 3 danaya nakleden olgun, doymuş dişi B. annulatus'lar etüvde yumurtlatılmaya bırakıldı ve bu yumurtalardan meydana gelen larvalara 2 deney danasında kan emdirildi. İmago devrinde kan emmeye devam eden keneleI'in tük-rük bezlerinden kesitler yapıldı, bunlarda etkenler görülemedi. Deney danalarında da Th.mutans enfeksiyonu şekillenmedi.

Yapılan deneylerden alınan sonuçları şu şekilde özetliyebiliriz:

ı.

Th.mutans bütün Türkiye sığırlarında yaygındır.

2. Rhipicephalus bursa ve Rhipicephalus sanguineus'lar Th. mu tans'ın vektörü değillerdir.

3. BOOT_.hilus annulatus'lar bir jenerasyonlarında aldıkları Th. mutans'ı ikinci jenerasyonlarında nakletmektedirler, üçüncü jenerasyonlarında ise bu nakil olmamaktadır.

Tartışma

Th.mutans bütün dünya sığırlarında saptanmıştır (9,40,49,56). Çeşitli araştı.rıqlar (14,29,37,38,39) da Türkiye sığırlarında varlığını ortaya koymuşlardır.

Th.mutans'in alyuvar formları (Gametocyte) armut, virgül, oval, halka, _anaplasmoil ve basildir (13,23,25,37,38,40,42,54,60).

Riz

de yapmış olduğumuz araştırmada aynı formları saptadık.

Th.mutans enfeksiyonundan sonraki 4 hafta içinde alyuvar. lardaki etkenler kolaylıkla görülebildiği halde, premüni hayvanlarda zor görüldüğü ileri sürülmektedir (40). Bu görüşe biz de katılıyoruz, sadece premüni hayvanlardan elde edilen kan fmtilcrinin muayenesi-nin 5--10 dakika yapılması, en az 200-250 mikroskop sahasının kontrol edilmesinin gerekliliğine inanıyoruz.

Bazı araştırıcılar (40,54) Koch cisimciklerinin çok az sayıda, bazıları (48) hiç görülmediğini ileri sürmekte, Doyle (i ı) ise Koch cisimciklerinin varlığı veya yokluğunun hayvanın hassasiyetine, hastalığın şiddetine bağlı olduğu kanısını taşımaktadır. Biz yaptı-ğımız çalışmada Koclı cisimciklerine çok sayıda rasladık.

(10)

332 Sıtkı Giiler

Yine bir kısım araştırıcılar (7,40,47,49,53) Th.mutans'ın selim tabiatlı, öldürücü olmayan theikriosis'e neden olduğunu söylerken diğer bir kısmı (20,21) etkeni sığırların tabii misafiri olarak gürmek-tedir.

Du toit (13) Th.mutans enfeksiyonunda hafif bir anemi şekilen-diğini, başka semptomların görülmediğini ileri sürmektedir. Rogers ve arkadaşı (48) Th.mutans'ın

%

1 veya daha düşük oranda morta-liteye sebep olduğunu, Gilbert (15), Snodgrass ve arkadaşı (55) Th. mutans enfeksiyonundan ölüm olaylarının meydana geldiğini bildir-rnektedirler.

Yapmış olduğumuz araştırmada etkenin yurdumuz sığırlarında çok yaygın olduğu, şiddetli enfeksiyonlarda, hastalarda anemi, ateş, düşkünlük, lenfyumrularında şişlik, tüylerin kabarması gibi semptom-lar gördüğümüz halde ölüm olaylarına raslamadık. Bunun yoklu-ğunu da deney danalarının çok genç olmalarına yorumladık.

Th.mutans enfeksiyonunda inkühasyon devri 3-71 gün (54) ve 20 gün (13) olarak belirtildiği halde biz bu süreyi 7-8 gün olarak saptadık.

Ylimioğlu \'e arkadaşları (38) Th.mutans'ın sığırlarda latent enfeksiyon şeklinde seyrettiğini, hayvanların dispoze duruma geçme-leriyle akut veya subakut formda theileriosis şekillendiğini ileri sürmek-tedirler.

Bir kısım araştırıcılar (20,26,40,42,48,51,57,60) Rhipicephalus appendiculatus, Rh.evertsi, Rh.simus, Haemaphysalis bispinosa, Hae.bancrofti kene türlerini vektiiI' olarak suçlamaktadırlar. Ancak bu keneler Türkiye'de yoktur (27,32,34,35). Uilenberg ve arkadaşı

(62) Amblyomma variegatum'un vektör olduğunu bildirmelerine karşılık, Türkiye'de hu kene Suriye sınırına yakııı bir köyde tek bir tane olarak saptanmıştır (36).

Yine diğer bazı araştırıcılar (1,4,30,32) Hae. punctata'nın \'ektör olduğunu bildirmişlerdir. Bu kene Türkiye'de bulunmaktadır fakat çahşmamız esnasında bu kene türüne raslıyamadık ve hundan dolayı da denemeye dahil edemedik.

1\1iessner (33) Amerika'dan Almanya'ya getirttiği olgun 13oop-hilus annulatus'ların yeni jenerasyonlarıyla TIl. mutans'ı danalara naklettiğini bildirmiştir. Th.mutans'ııı transovarial naklinin olamı-yacağını belirten bazı araştırıcılar (7,iO)'a karşın, Anaslos (ı), Mer-divenci (32) ve Tüzdil (61) transovarial naklin olduğunu ortaya koy-maktadırlar. Biz de yapmış olduğumuz çalışmada Boophilus

(11)

annula-Tiirkiye Sığırlannda Theileria Mutans Enfeksiyonu ... 333

tus'lann

bir jenerasyonlarında

aldıkları Th.mutans'lan

ikinci

jeneras-yonlarında

sığn'lara

aktardıklarını

saptadık.

Alınan

bu sonuç

trans-O\iarial nakli n bulunduğunu

ortaya

koymaktadır.

Yurdumuzda

ilkbaharda

sığırlarda

ençok enfestasyon

meydana

getiren

kene türleri

RIıipicephalus

bursa,

Rhipicephalus

sanguineus

ve BoopIıilus annulatus'lardır

(18,37,39).

Bu ndan dolayı çalı~mamızı

bu keneler

üzerinde

yaptık.

Literatür

1- Anastos, G. (1957): The tieks or I:rodides qf the U.S.S.R.A.A

review

qf the literatUl'e - U .S. Dept.

Hlth.

Ed. Wel. Pu b. Hlth.

Ser.

46-233.

2- Barnett,

S.F. (I963): The biological ram

q/ the Bovine theileria

and thei rllOst-parasite relationship, in Immunil)' lo Protozoa. Blackwell

Scientific

Publications,

Oxford.

3-

Brion, A.

(ı 947):

Les Piroplasmoses des grands animaux en Franee

metropolitaine. Ann.

Parasit.

Hum.

Comp.

22, 296-.3 i3. 4.

Brockleshy, D.W., Bamett,

S.F. (ı 972):

The tiek Ilaemaplıysalis

punetata, shown to ha a veetor ~/ Theileria mutans in Britain.

Yet.

Rec. 90,18, 512-513.

5-

Burridge, MJ., Kimher,

C.D.

(I 972):

A patllOgenie theilerial

syndrome of ea!tle in the .Narok District of Kenya. II. Serological

stu-dies. Tropical

Animal

Health

and

Production.

4,4, 230-236.

(Ref.: Yet. BuII.

43,3,135,1973.

Abst.

983 -1438).

6- Byron, P; Watts, Jr.

Mathews Pound, J.and James

H.

Oliver, Jr.

(I 972):

An adjustahle plastie eollar for feeding

tieks

on ears ~/ rahbits .

.l.

Parasit.

58,6, 1105.

7- Callow, L.L. and Hoyte, H.M.D. (I961): Transmission

ex-periments using Babesia bigemina,

Theileria mulans, Bonelia

.Ip.

and

the ea!tle tiek Boophilus mieroplus. Austral.

Vet.

.l.

37, iO, 38 1-390.

8-

Cowdry,

E.V.

and Ham, A.W.

(I 932):

Studies on East Coast

Fevcr. I.

The life iycle

(!f

the Parasite in tiek.!.

.l.

Parasito!.

24, I,

1-49.

9-

Curasson,

G. (ı 943):

Traili de Parasitologie medieale et comparic.

II. Yigot Frcres,

260-281,

Paris.

10- Dodd, S. (I 9

iO):

Piroplasmosis of ea!tle ın Qyiensland .

.J.

Camp.

Path.

Therap.

23,

i4

ı-

160.

(12)

Sıtkı Güler

11- Doyle, T.M. (1924): Tlze occurence

~f

blue bodies as a developmental

stage

if

Theileria mutans.

J.

Comp. Path. Therap.

37,1, 18-27.

12- Dschunkowsky,

E.j. Luhs (1948): Sur les "Theileria"

en general

et sur Th. annulata en particuliere. Arch.

Inst. Pasteur.

26,

374-385, AIger. (Bul!. Inst. Pasteur,

918, 1950).

13- Du toit, J.P.

(I 930): Theileriosis. (Tercüme).

London lhon

Bale.

Damelsson Ltd.

1-34. (Türk.

Vet. Hek. Dem.

Derg.

116, 117,

2952-2969, 1956).

i

4- Ekrem

(Erbin), İ.

(i

930): Piroplazmozlar hakkında en 'yeni

malü-mat. Türk. Bayt. Mec. 6, 66-73.

15- Gitbert,

S.J. (1924): A case of Theileria mutans in/ection

(Aegıp-tionfever)

in Palestine.

J.

Comp. Path. Therap.

37, 158-160.

16- Göksu, K. (1959): Ankara ve civarı sığırlarında Theileriosis üzerinde

sistematik araştırmalar. A.D. Vet. Fak. Yay.

115.

17- Göksu,

K.

(1968): Bazı

Karadeniz

bölgesi illerinin

sığırlarında

müşahede edilen Babesidae

(Sporozoa:

Piroplasmida)

enfeksiyonları

ve kene enfestasyonları. A.O. Vet. Fak. Derg. 15, 1,46-57.

18- Göksu, K. (I 969): Rhipicephalus bursa Canestrini ve Fanzago. 1877

( Acarına:

lxodoidea)

mn saha ve laboratuvar şartlarında

bi'yo-ekolo-jisi

üzerinde araştırmalar. A.D.Vet.Fak.Derg.

16, 4, 295-312.

19- Göksu, K. (1970): Yurdumu;:.ıın çeşitli bölgelerinde sığırlarda

Pirop-lasmida

enfeksiyonları

(Piroplasmosis,

Babesiosis,

Theileriosis)

ve

Anaplasmosis'in yayılış

durumları. Türk.

Vct.Hek.Dcrn.

Derg. 40,

4, 29-39.

20- Gören, S., Yetkin, R. (I 935): Tektırnaklılarda,

sı/f,ırda, koyunda,

keçide ve köpekte Piroplasmoz. M.M.B.

Baytar Baktcriyoloji

Serum

ve Aşı evi yay. Ankara.

21- Hignett,

P.G. (1953): Theileria mutOlIS deteeled in Britislz catile.

Vet. Rec.

85, 893-894.

22- Boyte, H.M.D. (I 97I): The inrectivity

~f

Theileria mutans,

Epery-ıhrozoon weıryoni and E. teganodes to sheep and of

r,'.

ovis to catlle. Brit.

Vet.

J.

i i,

127.

23- İsmail

Hakkı.

(I 925): Piroplasmo:::.lar hakkında

malümatı

umu-miye. Bayt.

Mec.

2,8, 232; 2,9, 365-368.

24- lrvin,

A.D., Brown, C.G.D., Burridge,

M.J., Cunningham,

M.P., Musoke,

A.J., Pierce,

M.A., Purn.eıı, R.E., Radley,

(13)

Türkiye Sığırlarında Theileria !ltutans Enfeksiyonu ... 335

District

~f

Kenya.

I.

Transmission studies. Tropİcal Anİma! Health and Productİon. 4,4, 220-229. (Ref.: Yet.Bul!' 43, 3, 135,1973. Abst. 983-1438).

25- Ishii, S., Ishivara, T. (1948): On Piroplasmosis caııse by smal! parasites in caltle. lJap. Yet. yIcd. Ass. 1-5. (Ref.: Yet.Bul!'

22, 5, 245, 1952).

26- Ishii, S., Ishivaı-a, T. (195 ı): On the intermediate host of bovine smal! piroplasma. lJ ap. Y ct.Sci.13, 344-345.

27- Kurtpınar, H. (1954): Türkiye kene/eri, mo~Ioloji, biyoloji, konakçı, yayılışlan ve medikal ô'nemleri. Güven Matbaası, Ankara.

28- Kurtpınar, H. (ı 956): Erzurum, Kars ve Ağrı vilayetleri sığır, koyun ve keçilerinin ya:::. aylarına mahsus parazitleri ve bunlann doğur-duklan hastalıklar. Türk. Yet. Hek. Drn. Dcrg. 26, 120-121, 3226-3232, (I).

29- Lestoquard, F. (ı 931): Les Piroplasmoses des bovins en Turquie. Bul!. Suc. Path. ExoL 24, 817 819.

30- Markov, A.A. (1957): Blood parasites of Livestock. (Piroplasmosis, babesielosis, llultal!iosis, theileriosis, anaplasmosis)a and principles of their control in S.S.S.R. Tr. Uscs. Inst. Experim. Vet. Vscs. Akad. Sel'akokhoz. )Jauk 21, 3-33.

31 Martin,

H.M.,

Barnett, S.F. and Vidler,

B.O.

(1964): Cyclic development and longevity of Theileria parva in tlze tick Rhipicephalus appendiculatus. Exp. Parasit. 15, 527- 555.

32- Merdivenei, A. (I 969): Türkiye kene/eri üzerine araştırmalar. İst. üniv. Cer. Tıp Fak. Yay. KlJtuımu~ Matbaası. İstanbuL. 33- Miessner, H. (1935): Boophilus hovis ala Trager von Tlzeileria

mutans. Zhl. Bakt. Abt. 1. Orİg. 135 (1-.3), 149.

34-- Mimioğlu, M. (I 954): Die Sclzildzecken (lxodiden) der Haus/iere in der Turkei. Yet. Fak. Derg. i, 2, 20-34.

35 - Mimioğlu, M. (I 956): Samsuu, Ordıı, Giresun ve Bolu vilayetlerinde Hematuria vesicalis hovis'li sılIırlarda parazitolojik araştırmalar. V ct. Fak. Derg. ll, 3--4, 183--192.

36- Mimioğlu,

M.,

Yarar,

M.Y.

(1961): TürkiJ'e'de ilk Amblyomma variegatum (fabriciııs, i794) olayı. Vet. Fak. Derg. 8,2, 239-240. 37- Mimioğlu, M., Ulutaş, M, Güler, S. (1971): Yurdumuz

sığırlarmda Theileriosis etkenleri ve diğer kan parazitleri. Ajans Türk Matbaası, Ankara.

(14)

336 Sıtkı Güler

38- Mimioğlu, M., Güler, S., Ulutaş, M. (1972):

Untersuclıungen

Über die Blutparasiten in der Turkei. Vet.Fak.Derg.

19, 1-2,92-105.

39-

Mimioğlu,

M., Özcan, C., Keskintepe,

H., Ulutaş,

M.,

Güler, S. (1973): Sı/!,ır tlıeileriosis'inin )'ayılışı

ve tedavisi ü~erinde

araştırmalar.

Vet.Fak.Derg.

19, 4, 471--487.

40- Neitz, W.O. (1957):

Tlıeileriosis, Gonderiosis and C)'taux~oonoses.

Onderstepoor!. j.Vet.res.

27, 3, 275-430.

41- Neitz, W.O. (I 956):

Classification,

transmission

and biology of

Piroplasms of domestic animals. S.Ann.New

York Akad.

Scİ. 64,

2, 56- II

ı.

42- Neveu-Laınaire,

M.

(1943):

Traite

de Proto~oologie Midicale

et VCterinaire. 498-514.

Parİs.

43- Oytun, H.Ş.

(1947):

Keneler ~ararları ve savaş çareleri. Y.Z.E.

Derg. 8,2 (16), 3- 109.

44- Özcan, C. (196

i):

Ankara ve ch'arında evcil Iıa)'vanlarda

Piroplas-mose vakaları ve tedavileri üzerinde araştırmalar. Vet. Fak. Yay. 143.

4,-

Pierre, D. (1948): Les Piroplasmoses des grands animaux en France.

These Doct. Vet. Lyan,

France.

46- Purnell, R.E., jeyner, L.P. (1968):

The daelopment of Thederia

parva in the salivaıy glands of the tick, Rhipicephalus appendiculatus.

J.

Parasİt.

58, 725-732.

47- Rodriguez, O.N., jurasek,

V., Espaine, L., Rivas, A. (1971):

Preliminary report on the presence of Theileria mutans in Cuban caule.

Revİsta Cubana

de Cİencİas Veterİnarİas.

2, I, 107-1 12. (Ref.:

Vet. Bulı. 42,10, 655, 1972. Ahst. 5691-6108).

48- Rogers, R.j. and Callow, L.L. (1966):

Three fatal

cam

of

Tlıeileria mutans infection. Austral.

Vet..J. 42, 42-46.

49- Rosenberg, G. (1970): Krankheiten des Rindes (Theileriose).

879-898. Verlag

Paul

Parey,

Berlİn.

50- Ross, j.P.J., Löhr, K.F. (I 972): A eapillaıy tube agp,litıııatıon test

for the detection and titratıon qf Theileria mutans antibodies in bovine

serum. Research

İn Vetcrİnary

Scİence.

13, 5, 405-410.

(Ref.:

Vet. Bul\. 43,2, 88,

ı

973. Abst. 575-982).

51- Schoenaers, F. (1951):

Essais sur la reparti tion de la theileriose

bovine et des tiques veetriees au Ruanda- lJmndi, en Jonetion de l' altitude,

Ann. Sac. Belge. Med. trap.

31, 371-375.

(Ref.: Vet.Bulı.

21,

735, 1951).

(15)

Türkiye Sığırlannda TheiIerin Mutans Enfeksiyonu ... 337

52.- Shortt,

H.E.

and

Cooper, W.

(I

948): Staining

Qf Microscopical

sections containin Proto.;::oalparasites

IJ.)'

modification

Qf Alc .Namara's

method.

Trans.

R. So<:.

Trop.

Med. Hyg. 4

i.

427--428.

53- Schwetz,

J.,

Storck, N.

(I

930): Gonderia (Theileria)

mııtans des

bOVldeset des ovides de stanleyville (Congo Belge).

Ann. Parasil. Hum. Camp.

8 (2), 113-121.

54- Sergent,

E., Danatien,

A., Parrot,

L. and Lestoquard,

1".

(1945):

Eıudes sur les Piroplasmoses

bovinei.

Ins. Pasteur. AIgcr.

II, V, 561-582.

55- Snodgrass, D.R. A.J., Bowyer. W.A., Bergınan, J.R., Daft, J.

and Wall, A.E. (1972): East COlıst llever: F'ield challange Qf cal/le

immimised against Tlzeileria parva (MlIgu,~a).

Trop. Aııİm. Hlth. Prod.

4,

i

42-

i

5

ı.

56- Splitter,

E.J. (1950): Tlzeileria mıııans assorited witlz hovine

anaıp-lasmosis in tlZe United States.

J.

Amer. VeL Med. Ass. i17, i34- i35.

57- Theiler,

A.

(I

907): FlIrtlıer note.\' on Piroplasma

mutans--a

new

speries Qf Piroplasma in South Afriea eattle.

J.

Comp. Path. Therap.

20,1-18.

58- TheiIer,

A.et Graff, H. (1928): Quelques observatlOns reeentes sıır

la nature de Gonderia ınutans.

Ann. ParasİL Hum. Com. 6, I, 4-

ı

7.

59- Touınanoff,

C., Mgoç, T.T. (1951): Rnquates sıır le:,.

Piroplas-moses du betail de la eone/ıine et du eansbodge.

Bull. Soc. Path. ExoL

44, 329-337.

(Ref.: Vet. BuH.

22, 7, 383-384, 1952).

60- TüzdiI, A.N.

(I

939):

:\1ezbahalara mahsus parazİtoloji. Ahmet İhsan Basımevi, İstanbuL.

61-- Tüzdil, A.N. (1946): Theileria annıılata'mn

(sı.~ır tlzeileriose'ıınll/z)

memleketimizdeki

durumu ve en belirgin tedavi metodu hakkında

rapor-dur.

Türk Vet. Hek. Dem. Derg.

14, 5, 1--13.

62- UiIenberg,

G., Robson, J., Pedersen,

V.

(i

974): Some

experi-ments and the transmission

if

Tlzeileria mutans (Theiler,

i906)

and

Tlzeileria parva (Theiler,

i

904) by the tıeks Amblyomına

variegatıım

(Fabrieiu.\',

i

974) and Rfıipieephalııs appendieulatus (Neııınanıı,

190

I)

in Uganda.

Trop.

med.

Parasİt.

25,2, 307-316.

(16)

338 Sıtkı Giiler

Fig: I. I. jenerasyon B. aanulatus yunıunalarında Th. mulans. Th. mutans in the eggs of first generaıion B. annula! u, (orig).

, -~

Fig 2.

ı.

jencras)'on B. annulatus'un tükrük tezi asinüsünde Th. mutans (orig). Th. mutans, in acinus of sali"ary glands of I. generatiOlı of B, annulatus (orig).

,'-:--'. ,. f.

t

i

t~?

i

~~tE'i~~'::"

_.~..._-:;':.~_.

Fig 3. Enfekte danaLırda Th. ınutans'a ait Kodı cisimcikleri. Kodı blue bodies of Th, ıııuLıns li'oın enfectcd c"ules (orig).

Şekil

Fig: I. I. jenerasyon B. aanulatus yunıunalarında Th. mulans. Th. mutans in the eggs of first generaıion B

Referanslar

Benzer Belgeler

Detected bands in the sera of mice infected with sheep’s (strips 16-24) and donkey’s (strips 24-32) origin protoscolices by Western blotting in A4 antigen.. Negative serum

and Epithelial Growth Factor (EGF) as Well as Platelet- Activating Factor (PAF) and Receptors are Expressed in the Early Pregnant Canine Uterus. Reprod

Results show that 11% of surveyed farms are registered to Preherdbook, 89% to Herdbook of Cattle Breeders’ Association of Aydın (CBAA) and weighted average of herd size is

Halit İmik, Kübra Asena Terim Kapakin, Recep Gümüş, Samet Kapakin, Ali Kurt 271. Effects of ascorbic and α-lipoic acid on secretion of HSP- 70 and apoptosis in liver and kidneys

Konfluent hücrelere çözelti vasat içerisinde verildikten 1 hafta sonra faz kontrast mikroskopla görüntüleri alınmış ve Şekil 2’de de görüldüğü gibi hücrelere tutunmuş

&amp; Bal., Bupleurum turcicum Snogerup, and Bupleurum lycaonicum Snogerup flowers, fruits and roots were obtained using hydrodistillation and microdistillation techniques and

The interbronchial ligament (ligamentum interbronchiale) connects the left and right primary bronchi at the terminal part of the medial tympaniform membrane. Foramen

Türkiye’de veteriner hekimliği alanında lisansüstü eğitimi yürüten 17 SBE’nden tüm anabilim dallarında hem doktora hem de yüksek lisans programı bulunan tek kurumun