• Sonuç bulunamadı

Ölümünün 82. yılında Tevfik Fikret

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ölümünün 82. yılında Tevfik Fikret"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SAYFA

11

BU AŞAMADA ^

^

ŞÜKRAN KURDAKUL

Ölümünün 82. Yılında

Tevflk Fikre t

Ziya Gökalp’ten Dr. Şefik Hüsnü’ye, Fuat Köp-

rülü’den Halide Edib’e, Yahya Kemal’e kadar dü­ şün ve edebiyatımızın “yol açıcıları” na umut kayna­ ğı gibi görünen sihirli bir sözcük var yüzyılımızın ba­ şında.

Çağdaşlaşma.

Toplumsal-siyasal ilişkilerde, eğitim, dil, hukuk, edebiyat gibi üstyapı kurumlarında bekledikleri de­ ğişmenin anahtarı gibi görünüyor bu sözcük o kuşa­ ğa.

Bir tür “Ortak Payda”da birleşme simgesi. Kurtuluşun vazgeçilmez yolu.

Tevfik Fikret, ayakta durma gücü sıfıra inen im­

paratorluğun okuma olanağı bulmuş güçlerini dü­ şündürerek onlara sormayı ve yanıt aramayı, tepki göstermeyi öğrettiği için çağdaş şiirin de, düşünce­ nin de öncülerinden sayıldı.

Daha II. Abdülhamid döneminde yayımlayabildi­ ği kimi şiirlerinde gerçeği yorumlarken “ Yaşam ger­

çeğin gölgelerinden oluşmuşa benzemektedir” (Ze­ kâ, 1898) biçiminde düşüncelerle idealizme ve bu fel­

sefeyi koltuk değneği olarak kullanan gelenekçiliğe (demek ki ¡skolastiğe) karşı çıktığı için de öncü sa­ yıldı.

1917’de Ziya Gökalp yazıyordu:

“Fikret’in gerçek görevi Rönesans hareketini ge­ rek dilde, gerek sanatta ve ahlakta olgunluğun son derecesine getirmek olmuştur. Fikret bu rolü gere­ ğince yerine getirdi' Fikret’in bizdeki öteki Röne- sansçılardan daha çok insancı (insaniyetçi) olması da bu harekette çok içten bir inana sahip olduğunu gösterir.

Fikret, ümmet ruhuna, ümmet uygarlığına son ve kesin vuruşu indiren büyük bir yenilikçidir. ”

Ve Marksizm olgusunu Türkiye’ye öğreten Dr. Şe­

fik Hüsnü 1922’de Aydınlık dergisinde yazıyordu:

“Daha çok büyük bir şair olan Fikret, dâhice bir se­ ziş sayesinde, toplumbilimci geçinenlerimizden, da­ ha büyük isabet ve açıklıkla gerçeği görebilmişti. Türklerin kurtuluşunun gösterdiği yönde olduğuna, gözlemler kuşku bırakmıyor. ”

Güncel değerlendirmelerin, zaman içinde doğru­ lanarak, tarihsele dönüştüğü kaç dönem yaşandı ül­ kemizde.

Fikret’in ölümünden 82 yıl sonra, bugün, yakın ta­ rihimize baktığımız zaman daha iyi ayırdına varabili­ yoruz bu gerçeğin.

Bir yanda yıkılmakta olanda gelişmekte olanı gö­ ren aydınlık kafalar var.

Öte yanda Gökalp’in işaret ettiği “ümmet” olma durumlarını algılayamayan kafalar.

Ana damarları insanın düşünme gücüyle donan­ dığı için kendisinden sonra gelen aydınlık kafalarla birlikte oldu Fikret’in dizeleri. Gelecek, kişilerle, ku- rumlarla, toplumla, belirleyici güçlerin ilişkileri ve ça- tışkılanyla vardı çünkü Fikret’in şiirinde.

★★★

Fikret’in yapıyla ilgili nice arayışlardan, kaygılardan sonra kazandığı şiirin kendi üzerindeki etkisini şöyle anlattı Ahmet Hâşim:

“Fikret benim için, kudurmuş bir deniz karşısında kayalar üzerinde yükselen altından bir ışık ve altın­ dan b ir kuledir."

Yahya Kemal, yazılannda uyak, ölçü, uyum, söz­ cük beğenisi, bütün güzelliği vb. yapısal sorunlara değinirken Fikret’in uzun uğraşlar, denemeler sonu­ cu getirdiği yenilikleri anımsatır sık sık.

Nurullah Ataç, “Tarih-i Kadîm’i şerh etmek, ço­

cuklarımıza öğretmek gerekir” diyordu.

Kaç yıl sonra Ahmet Muhib Rübâb-ı Şikeste’de yer alan pek çok şiiri -aynı ölçülerle- çevirdi günü­ müz Türkçesine.

Çocuklanmıza okutmak gerekir o şiirleri.

Kişisel A rşivlerde İstanbul Belleği T a h a T o ro s Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

baktığımızda, çoğunun gezegen benzeri uydulara sahip olduğunu görüyoruz. Bu uydulara ‘gezegen benzeri’ denilmesinin sebebi, sahip oldukları manyetik alan ve

Somyada kımıltısız yatan ka­ fa ninenindi: «Padişahımız ikin di divanından sonra Belgrad’a dönmüştü. Odanın içinde bir boydan öbür boya konsol denli

ABD’de bilimsel çal›flmalara finansman sa¤layan Ulusal Bilim Vakf› (NSF), 2015 y›l›na kadar nanoteknoloji alan›- na 1 trilyon dolar destek sa¤layacak.. Nanoteknoloji,

Necmettin Erbakan Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Halk Sağlığı Anabilim Dalı Yüksek Lisans Öğrencisi Büşra GÖNENÇ SOLSUN‟un “Aksaray Üniversitesi

[r]

Yöntem: Marmara Üniversitesi Hastanesi Acil Servisi’ne 01.06.2005-31.12.2006 tarihleri arasında başvuran olguların kayıtları geriye dönük olarak tarandı, olguların

Dünya şiirinin büyük ustası, Türk şiirinin önemli adı için yapılacak çalışmalar, bizim sürgünde ölen büyük bir sanatçımıza gösterdiğimiz ilginin de

Ne muazzam, ne taun j sütunlar, ne ihtişamlı kemerler, j Bana öyle geliyor ki Romaiılar eski medeniyetleri unutturmak için böyle muazzam ve muhte­ şem eserler