Mvhsiıt
Ertuğrul
öldü
İ
ZMİR (hhal- Geçtiğimiz günler içinde Ege Üniversitesi Senatosu kararı ile “fahri doktorluk’’ ünvanı verilen ilk Şehir Tiyatrosu’nun kurucu larından, 70 yıllık sanatçı, yazar, oyun cu ve yönetmen Muhsin Ertuğrul, kalp krizi geçirerek kaldırıldığı Ege Üniver sitesi Hastanesi’nde hayata gözlerini kapadı.1892 yılında İstanbul’da doğan, 1909 yılında ilk kez sahneye çıkan ve o yıldan bugüne kadar 70 yıllık sahne yaşamında Türk Tiyatrosu’na yön ve ren, yurt içinde olduğu kadar yurt dı şında da sanatsal çalışmaları ile tanı nan Muhsin Ertuğrul’un ölümü sanat sever çevrelerce üzüntü ile karşılandı. Hafta başında Ege Üniversitesi ta rafından “Fahri doktorluk” ün- vanı verilen Muhsin Ertuğrul, törende yaptığı konuşmada, “Unutulmamak
güzel şeydir. Bunca yıllık sanatsal ya şamınım en güzel a r m a ğ a n ın ı aldım. Artık ölsem de gam yemem” diyerek
duygularım belirtmişti.
Tiyatro alanındaki şöhreti Türkiye’nin sınırlarını aşan büyük tiyatro ustası Doktor Muhsin Ertuğrul
y t
-
Sckí'y
*■
V.
O da ölümsüzleşti
MH7AEH UA7ID-
Geçirdiği kalp krizi sonncn İzmir’de ttlen tiyatromuzunIVİLLnIlI
büyük ustası Muhsin E rtuğrul mezarını »ağlığında yaptırdı, tik eşi Neyylre Hanımın mezarı yarımdaki kendi mezarının tayına ize zadece 19 yazdırttı. Şimdi bu 19’un yanma 79 rakamları konulacak re büyük sanatçı ebedi dlnlenlşe girecek.Necini ONUR
T
ÜRK Tiyatrosu’nun, “BUyük Ustası” Dok tor Muhsin Ertuğrul öldü.Bir hafta kadar önce Ege
MUHSİN ERTUĞRUL İÇİN NE DEDİLER
M Ü ŞFİK K EN TER : "ölüm haberi bir yıldırım gibi çarptı hepimizi. İnan mak zor onun ölümüne... Muhsin Ertuğrul j Bey de mek, tiyatromuzun alfabesi demektir. Bugün ne varsa ülkemizde, tiyatro adma, hepsi onun eseridir, özel likle bizi İstanbul’a getir mesi bakımından onunla il gili değer yargılarımız çok daha farklıdır, ölüm ü hepi miz için büyük kayıptır.”
CÜNEYT GÖKÇERı
“Muhsin Ertuğrul Beyin
ÖİUmu, Türk Tiyatrosu için
büyük ve acı bir kayıptır. Yerinin doldurulması ola naksızdır. Türk Tiyatrosu artık fakirdir. Bundan son ra, tiyatromuz daha bir süre onun öğrencileri tarafından yaşayacak ve yoluna devam edecektir. Türk Tiyatrosu ayakta durdukça Muhsin Bey aramızda olacaktır.”
AYTEN GÖKÇERı «Muh sin Ertuğrul” Beyin ölü mü, tiyatro dünyamızın en kara haberidir. Muinin' Ertuğrul, Türk Tiyatrosu için bir güneş, bir yddız, bit yol gösterici ve öğretici idi. Yaşamım tiyatroya vakfet ti... Tiyatro İçin doğmuş tu. Onun için yaşadı ve onun için öldü. Onun ölü münden soma Türk Tiyat rosu, öğrencileri ile gene onun eseridir.”
YILDIZ KENTER “Söyleyecek o kadar çok şey var ki... Çok beklenmedik oldu ölümü. Üzüntülerimizi anlatmaya bu acı haber ma ni oluyor. Muhsin Ertuğrul Bey demek, Türkiye’de ti yatronun var oluşu demek tir... O olmasa idi, öyle sa nıyorum ki, bugün Türk Ti yatrosundan söz etmek her kes için imkânsız olacaktı. Bu gerçektir.”
VASFI RIZA ZOBU: "Muhsin Ertuğrul Bey için söylenecek ve yazılacak olanları birkaç cümlede top lamak imkânsızdır. Bir tari hi birkaç cümleye sıkıştır mak mümkün müdür? Türk tiyatro tarihinin canlı abi desi idi o... ölüm haberi he pimizi yasa boğdu. Muhsin Ertuğrul’suzbir Tüik Tiyat rosu düşünmek bile man tığa pek uyumlu gelmiyor. Tanrı rahmet etsin...’
ŞÜKRAN GÜNGÖRı “Tiyatro denilince akla her kesten önce Muidin Ertuğ rul Beyin adı gelir. Türki ye’de tiyatroyu o var etmiş tir. Sadece bunu değfl, ti yatro adını ayıptan arıtıp şe ref ile kaynaştırmış, utancı gurura yüceitmlştlr. Büyük us tamız dı. Onun yerine bir yenisinin geleceğini hayal et mek bile zordur. Tiyatro onsuz olabilecek mi aca ba”
BEDLA MUVAHHITı “Çok üzgünüm... Muhsin Ertuğrul tiyatro önce sinden dostumuzdu. Arka daşımdı. Beni Atatürk sahneye çıkardı. Ama, onun öncesinde, ilk adımımda, Muhsin Ertuğrul’un ve görüşü vardır. Tiyi eğer bugün ufak bir cudlyetlm varsa, bunun hepsini büyük insan Muhsin Ertuğrul Beye borçlu ol
duğumu belirtmek İsterim.”
ŞAZİYE M ORA L: “Üzüntümü kelimelerle an latamam. Muhsin Ertuğ rul Bey, takdir ettiğim, se vip saydığım bir insandı. 18 yaşında tiyatroya geldiğim zaman O’nu tanımıyordum. Sonra tamdım. Sadece bilgi si ile değil, aynı' zamanda babahk şefkat ve sevgisi ile de bizi yetiştirdi. Bugün ti yatrodan yana neyimiz var sa, hepsini ona, onun bilgi sine borçluyuz,”
Üniversitesi tarafından ken disine verilen “Doktor” ünva- mndan sonra yaptığı konuş mada:
“Artık ölsem de gam ye mem!...” demişti.
lamış olanlann deyimi iıe Türk Tiyatrosu’nun “Dev”i yok bundan böyle...
Tiyatroyu, Tann’ya yakın bir sevgi ile seven ve sayan ve
DOKTOR OLDU:
den bir süre önce Ege Ünl- Muhsin Ertuğrul, ölümün versitesi’nde düzenlenen bir törenle “Fahri Doktorluk” Unvanı aldı... Çok duygulandığı ve yaptığı konuşmada “Artık ölsem de gam yemem” dediği bu toplantıya, yamuda ikinci eşi Handan Hanım olduğu halde geldi.de tiyatrodan aynı oranda korkarak, bu sanat dalında bir “ vicdan muhasebesi” yap mayı çok iyi bilen Muhsin Ertuğrul’Unkaybı.O’ndan gü
nümüz tiyatrosuna kalan sa natçıları çok üzdü.
Bu ölümün doğurduğu üzüntüyü anlatmak için keli me bulamadılar. Sesleri tit rekti hepsinin... Yüreklerinin ezikliği, O’na lâyık bir şeyler söyleyebilmenin telâşından belli İdi...
MEZARINI YAPTIRMIŞTI Eğer bugün ülkemizde bir tiyatrodan söz ediliyorsa, bu nun kurucusu ve ilk öğreticisi olan Muhsin Ertuğrul Bey’- dir.
Yaşammm tümünü kısın tısız ve eksiksiz tiyatro için harcadı. Bir çok öğrenci ye tiştirdi ve onların sanat emeği üzerine Türk Tiyatrosu’nu kurmayı büyük ustalıkla ba şardı.
ölüme her zaman hazırdı. O sebeple Zincirlikuyu’daki ilk karısının mezarı yanında kendisi için de bir mezar yap tırdı. Yaşarken!...
Doğum tarihi olan 1892’- nin yanma ise, sadece 19 yaz dırdı... Şimdi bu 19’un yanı na 79 ilâve edilecek...VeMuh- stn Ertuğrul, Türk Tiyatro
su’nun bu ölümsüz adı, o ta rih yazılı mermerin altında, bilmediğimiz bir dünyanın “ klşP’si olarak belki de yaşa mını sürdürecek.
Tiyatro dünyasında ne ka dar büyükse, adımn kendi sinden sonra, Türk Tiyatrosu durdukça yaşayacağı da o de rece gerçek.
ölümsüzlüğünü sağlayan sadece tiyatrodaki ustalığı ve bilgisi değildi... O, tiyatroyu, insanları bölen, insanları par çalayan, insanları kamplara ayıran değil, insanları bir araya getiren, birleştiren ve insanlara insanlıklarını öğre ten bir kuruluş olarak
görür-Muhsin Ertuğrul 'dan sonra Türk
Tiyatrosu "öksüz" kaldı
dü...
Böyle biliyordu. Böyle gördü... Böyle uyguladı...
Ve kendisinden sonra ka lanlara da böyle öğretti.
Şimdiye kadar bir çok de ğerli ustasını kaybeden ve her kaybedişin sonunda biraz da ha fakirleşen “Türk Tiyatro su” için bundan sonra kulla nılacak tek kelime vardır... Ve bu kelime, Türk Tiyatro su’nun gerçek kaderidir...
Muhsin Ertuğrul öldü... Türk Tiyatrosu bundan böyle “ öksüzdür...”
Tanrı rahmet eyleye...
Muhsin
Ertuğrul
kimdir?
İstanbul’da 28 Şubat *892 tarihinde dünyaya geldi. Te feyyüz Mektebinde, D anıl Edep’te, Soğukçeşme ve Top- taşı Rüştiyelerinde, Mercan İdadisinde okudu. Sahneye Burhanettin Tepsi Toplulu- ğu’nda “ Şerlok Holmes” pi yesiyle 2 Ağustos 1909’da çık tı.Reşat Rıdvan ve Burha nettin Tepsi’nin Odeon Ti yatrosu’ndaki temsillerinde çalıştı. Fransa'ya giderek bir süre tiyatroyla ilgili inceleme ler dç yaptı. Türkiye’ye dö nüşte, 1913’te Kemal Emin Bora ve 1. Galip Arcan’Ia bir likte bir topluluk kurdu. Tek rar Paris'e giderek gene bir süre kaldı, ikinci dönüşünde Dariılbedayl (Şehir Tiyatro su) yardımcı öğretmeni oldu ve sanatçı kadrosu arasmda yer aldı. 1916’da Darulbeda- yi'nin ilk piyesi olan “ Çürük TemeP’de başrolü oynadı. Al manya'ya giderek gündüzleri film stüdyolannda, geceleri tiyatrolarda çalıştı. Türkiye’ ye gelip bir süre kaldıktan sonra tekrar Almanya’ya git ti. Bir süre de Rusya’da kal dı. 1928-1947 .arasında İstan bul Şehir ' ' Tiyatrosu’nun, 1947-1951 yıllarında ise An kara Devlet Tiyatrosu’nun başına getirildi. 1951’de İs tanbul’daki özel tiyatroların il ki olan “ Küçük Sahne”yi kurdu. 1954’te tekrar Anka ra Devlet Tiyatrosu'nun ba şında göreve çağrıldı. 1959’da ayrıldı. İstanbul Şehir Tiyat rolarının baş rejisörü oldu, bu görevi 1966’ya kadar sür dürdü. 1970 başlarında 60'ın- cı sanat yûı kutlandı. Sine mada da çalıştı. Rejisör ola rak ilk filmi Almanya’da 1929 yılında çevirdi. “ Sam son” adlı bu filmi gene Al manya'da “ Kara Laic Bay ramı” ve “ Şeytana Tapanlar” izledi. Türkiye'de 1922'de “İstanbul’da Bir Facla-ı Aşk” filmini çevirdi ve tam 17 yıl tek rejisör olarak sinema nın başında kaldı. 1925-1927 arasmda Rusya’da da “Tavilla” ve “ SpartakUs” ad lı iki filmin rejisörlüğünü yaptı.
Fransızca, Almanca ve Rusça bilen Ertuğrul, Türk Tiyatrosunun ünlü isimlerin den Neyire Neyir’le evlendi. Eşi 1943’te öldü. Pek çok ti yatro sanatçısı yetiştirdi. Pek çok tiyatronun kuruluşuna katkıda bulundu. Çeşitli ül kelerde Shakespeare Cemi yetlerine üye seçildi. Fransa hükümeti tarafından “Offi- cier d’Academle” , Alman H ü k ü m e ti t a r a f ı n d a n “Geothe” madalyası ile ödül lendirildi.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi