• Sonuç bulunamadı

Yahya Kemal Beyatlı'dan İsmail Habib Sevük'e (1)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yahya Kemal Beyatlı'dan İsmail Habib Sevük'e (1)"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

M E K T U P L A R D A N

O S M A N

S E N E M O Ğ L U

YAHYA KEMAL BEYATLI’DAN

İSMAİL HABİBSEVÜK’E ( I)

Fotoğrafın ön yüzü:

«1300 senelik secdenin kuudunda (2) Kardeşim İsmail

H abib’e. 12/1/926»

Yahya Kemal.

Fotoğrafın arkası:

Şapka adın zikredelim evvelâ Vaciboldur cümle başta

buluna Bir kez anı ansa şevk ile lisan Softalıktan

kurtulur cem ile can On liradır pek mükemmel tanesi

N ısf (3) avanstır, çıktı hem sermayesi Çünki yoktur

kimselerde don bile Şimdi dönü başla kıçlar bir güle

Nısfı diğer gelmesi oldu yakin Çok rivayetler belirdi

gelmedin Ol yobazı softaların nicesi Çarşı pazar gezdi

tanrı gecesi Dedi boştur allahımın hanesi Küfrün oldu

şapkalar fevvaresi (4) Berk urup (5) verdi havadis

nagehan (6) Şurda burda yaptı fitne döktü kan

Geldiler hain köpekler saf-ü-saf Mahkemeyi ettiler pür

havf-ü tavaaf (7) Çevre karşıya gelip oturdular Üç

Ali’yi (8) birbirine muştular Dahi sehpalar dikildi beş

yere Her birinde nice mel’un gebere Bu yobaz paşa (9)

gibi kadri zelil (10) Gelmemiştir dehre (11) böyle bir

rezil Hayli mebus tâ’n-ü teşni’(12) ettiler Zerre namus

varsa söyle dediler Geldi münci çok acıyıp da heman

Sustu hatipler de artık nâtüvaan (13) Kaçtı ol saate ol

iblis-i din (14) Lanetullahi aleyhim ecmaiyn (15)

(Nurettin Paşa mel’ununun geberdiği gün nevadan [ 16]

okunacaktır.)

(1) I. Habib Sevük’ün yeğenlerinden Yüksel Çanga'nın arşivinden. (2) kuud: oturma;

(3) nısf: yarı; (4) fevvare: fışkırma; ^ (5) berk urup: şimşek çakması;

(6) nagehan: ansızın;

(7) pür havf-ü tavvaf ettiler: çok korku saldılar;

(8) Üç Ali: Kel Ali, Kılıç Ali, Necip Ali: İstiklâl Mahkemeleri nin üç ünlü yargıcı;

(9) Yobaz paşa: Sakallı Nurettin Paşa;

(10) kadr-i zelil: aşağılık değerde olan = değersiz; (11) dehre: dünyaya;

(12) tâ n-ü teşni : küfür ettiler; (13) nâtüvaan: güçsüz; (14) iblis: şeytan;

(15) Tanrı onların tümünü lanetlesin; (16) neva: Türk müziğinde bir makam.

h b c!

V

Yahya Kemal Bayatlı.

Bu kez, elimize geçen ilginç bir belge nedeniyle, “ mektup türü’’nün sınırlarını biraz zorluyoruz; Yahya Kemal’in (1884-1958) pek bilinmeyen bir fotoğrafı ve fotoğrafın arka­ sına, 25 Kasım 1925’te çıkartılan “şapka kanunu’’nu irtica eylemlerini körüklemek için kullananlara, özellikle de Sakallı Nurettin Paşa ya, karşı ünlü şairin yazdığı Mevlit paro­ disi.

Bu eğlenceli, aynı zamanda da toplumdaki kimi kesimlerin bağnazlığını vurgulayan şiir-mektupta, Atatürk’ün “zaferin şerefinden en az iştirake hakkı olanlardan biri” diye söz ettiği ve çeşitli dönemlerde onun tarafından korunup kollanmasına karşın, başta la­ iklik ve şapka devrimleri olmak üzere Atatürk ilkelerine direnen, dinsel duyguları sömü­ rerek siyaset yapmaya çabalayan Sakallı Nurettin Paşa’ya (1873-1932) tepkisini dile ge­ tiriyor Yahya Kemal.

Yahya Kemal, bilindiği gibi, bir dönem Türk şiirine damgasına vuran büyük şairler­ den. Ulusçuluk akımını yayma çabaları, Milli edebiyat yaratma doğrultusunda yazdığı makaleleri, Kurtuluş Savaşı ardından Hâkimiyet-i Milliye gazetesindeki başyazarlığı, çeşitli dönemlerde yaptığı milletvekilliği, büyükelçilik görevleriyle geçen dopdolu yaşa­ mının temel öğesi ise, kendine özgü bir «şiir» yaratmak için kullandığı hiç eksilmeyen

bir istek...

Yahya Kemal’in sanatını yönlendiren temel düşünce şu sözlerinde belirginleşir: «Bir milletin dilini ifade ede­ cek olan sanatkârın, o milletin bütün tarihinde dilin ge­ çirmiş olduğu safhaları, sadece bilmesi değil, benimse­ mesi lazımdır.»

Sanatçıya göre «her dilde bir şiir kelimesi vardır» ve

«bu kelime yalnız kendine benzer bir sanatı ifade eder.»

Bu ilkeler çerçevesinde yazılmış birçok şiir: İstanbul’u konu alan, doğadan söz eden, aşkı anlatan, ölüm ve ya­ şam temasına değinen ve birçok aydının belleğine en az birkaç dizesi yerleşmiş şiirler...

Edebiyat tarihçisi İsmail Habib Sevük (1892-1954) hu­ kuk öğrenimi görmesine karşın edebiyat öğretmenliği ve kimi yerel gazetelerde yazarlık ve milletvekilliği yap­ tı. Bir süre sonra tüm gücüyle edebiyat araştırmalarına yönelen I. H. Sevük, Türk edebiyatının gelişim süreçleri­ ni, yazınımızın geçirdiği evreleri yöntemli bir biçimde ir­ delemiştir. «Tuna’dan Batıya», «Edebi Yeniliğimiz», «Tanzimattan Beri», «Avrupa Edebiyatı ve Biz» gibi, hem içerik, hem de oylum açısından birbirinden önemli birçok yapıt bırakmıştır. ◄

İsmail Habib Sevük.

C U M H U R İ Y E T DERGİ 12 O C A K 1 9 9 2 S A Y I 3 0 5

21

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Ta h a Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bitkilerin kendilerini korumak için salgıladığı reçi- nemsi maddenin, bal arıları tarafından kendi çıkarları için kullanılması sonucu oluşan propolis, insanlar için de

Eğer virüs Kırım Kongo kanamalı ateşi vi- rüsü gibi aracı (vektör olarak kene) ya da Domuz, Kuş gribi virüsü gibi taşıyıcı hay- vanlar kullanıyorsa o

Şu kabahati de taşıyoruz: İstanbul öyle bir şehirdir ki pek çok sem­ ti, özellikle Beyoğlu, her defasında yeniden yazılsa daha önce yazılmışlara yeni ekler

Yanımız da tıknefes, püf desek yıkılacak Mus- tafendiden başka erkek yok, korkar­ sak?,.. Derken amcazadeleri kahkahada: — İlâhi hemşire, düşündüğün şeye

İktisatçılığı, tarihçiliği, sosyal, siyasal ve sosyolojik kültürünün plüralizmi içinde renkli üslubu, yazılarına her zaman başka bir hava vermiştir.. TARIK ZAFER

Abdurrahman Ağaoğlu Fran- sada mühendislik tahsil et^iş, muhtelif vazifelerde, bilhassa Silâhtarağa elektrik fabrikasın­ da mühendis olarak çal.şmış, sonra

Ümit ALEMDAROGLU İZMİR-Ayvalık’da de nizi kirlettikleri gerekçe­ siyle kapatılan 16 zey­ tinyağı fabrikasının sa­ hip ve yöneticileri fab­ rikalarım yeniden

Özet olarak, 2010’da Kalkınma Bakanlığı’ndan alı- nan destekle TÜBİTAK UZAY tarafından başlatılan ve 2018’de tamamlanması planlanan HALE projesi kapsa- mında,