• Sonuç bulunamadı

Gravürlerde III. Ahmed Çeşmesi (Bab-ı Hümayun Çeşmesi)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Gravürlerde III. Ahmed Çeşmesi (Bab-ı Hümayun Çeşmesi)"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

7 7 - 5 §

o

/ ^ 9

A°H

Gravürlerde

III. flhmed Çeşmesi

(Bab-ı Hümayun Çeşmesi)

GündegCil Parlar

Sanat Tarihçisi

CG

ÜNÜMÜZE kadar ulaşabilmiş tarihi çeşmelerin sayısı pek fazla değildir. İşlevleri aynı olmakla beraber, çeşmeler değişik ö r­ neklerle, ufak veya anıtsal bir biçimde karşı­ mıza çıkarlar. Türklerin suya yakın ilgileri dolayısıyle, her devirde çeşme ve sebiller ya­ pılmış, ancak Lale Devri'nde, yabancı sanat­ çı ve seyyahların çok büyük ilgi odakları ola­ cak kadar gösterişli olamamıştır.

Örnek 1: Eugene Flandin

Lale Devri'ne damgasını vuran III. Ah- m ed ve Veziri Nevşehirli Damad İbrahim Paşa ile, ilk defa tam anlamıyla batıya açıl­ ma başlamış, özelliklede İstanbul sınırlarının pek dışına taşmıyan bu batılaşma dönemin­ de, mimari yapılarla, bunları süsliyen lâle bahçeleri ön plana çıkmıştır. Köşkler ve çeş­ meler, şehri süsliyen yapılar arasındadır.

III. Ahmed Devrinde (1703-1730) yapı­ lan çeşmelerde özellikle batı etkisini görmek mümkündür. Halkın kalabalık olarak bulun­ duğu, Tophane, Ayasofya, Üsküdar gibi meydanlara ve de mahallelere yapılan bu çeşmelerde, vazolar, meyveler, lâle ve süs bitkileri m otifleri yer almış, 18. Yüzyılın ikinci yarısından itibarende batı tesiri ile gö- süsleme ön plana çıkmış, asıl

(2)

iş-Örnek 2: Rouargue

K

ültor

S

a

K

îat

Mart 1998 • 4 4

lev olan su ikinci planda kalmıştır. Bu yüzyıl­ dan itibaren çeşmeler anıtsal nitelik kazan­ maya başlamış, 16. yüzyıldaki yapılarda gö­ rülen taş işçiliği yerini mermer kaplamalara bırakmıştır. Klasik Osmanlı üslûbundan batı unsurlarına geçiş dönemindeki ihtişamlı gö­ rünüş, bol süsleme, her cephede çiçek ve meyve m otifleri, dantel gibi işlemeli saçak­ lar, deniz kabuklan, akant yaprakları süsle­ rinin görülmesi, yuvarlak hatların düz hatla­ rın yerini alması, batı tesiri ile gelen Barok ve Rokoko özellikleridir. Ancak bütün bun­ lara rağmen Osmanlı sanatkarları bu özellik­ lere kendi düşünce tarzlarımda katarak eserlerini yapmış, böylecede özgün bir mi­ marı tarzı ortaya çıkmıştır.

Batı ile yapılan yoğun temasların sonu­ cunda, ressam ve seyyahlar gizemli doğu dünyasını keşfetmiş, bu görkemli anıtlar karşısında çok etkilenerek, Anadoluyu doğal tuval olarak kullanılmışlardır. 16. yüzyıldan itibaren gelmeye başiıyan bu seyyahlar, Os­ manlI yaşantısını ve İstanbul’u, sarayları, kahveleri, köşkleri, iskeleleri, çeşme ve se­ billeri bol bol resimlemişlerdir. Bu yapılar içinde ise III. Ahmed Çeşmeleri yoğun ilgi odaklarından biri olmuştur. Francis Elliot hatıratında, "Pırıl pırıl b ir köşk, her ye ri al­

tın ve arabeskler kaplı, peri masallarındaki gibi su köşklerini andıran b ir yapı önünde durdum, ’’ diyerek hayranlığını dile getirmiş­

tir. Kente gelen yabancıları böylesine etkili- yen çeşmelerin en güzellerinden biride III.

(3)

Ahmed Meydan Çeşmeleri ve özellikle de Bab-ı Hüm ayün Çeşme’sidir. Allom , Flan- din, L’Espinase, Gouffıer, C. Biseo, Mel- ling, Castellan, Lewis, Hobbouse, B a rt­ le tt, Brindisi gibi sanatçılar bu çeşmeyi ve diğerlerini bolca görüntülemişlerdir.

Sultanahmet'te bulunan Bab-ı Hüm a­ yün (III. Ahm ed Çeşmesi) Çeşmesi Türk su mimarisinin anıtsal bir şaheseridir. 1728 yılında Kayserili M eh m e t Ağa'nın mimarba- şılığı sırasında III. Ahmed tarafından yaptırıl­ mıştır. Kare planlı, d ört cepheli bir yapıdır. Her köşede üçer şebekeli, d ört adet sebil bulunmaktadır. Şebekeler yuvarlak biçimde­ dir. Her cephede sivri kemerli birer niş olup, kemerler kırmızı ve beyaz taştan yapılmış­ tır. Sivri kemerli çeşmenin yanlarında mu- karnaslı nişler yer almaktadır. Köşk görünü­ münde olan bu muhteşem yapının üzeri ge­ niş saçaklı olup, kurşunla kaplı bir çatı var­ dır. Çatının üzerinde bir büyük kubbe ile se­ billerin üzerine gelen kısımlarda da küçük birer kubbecik yer alır. Bu beş kurşun kaplı kubbe ve kubbecikler tunçtan alemlerle ni- hayetlenir.

Çeşmenin cephesi hiç bir boşluk bırakıl­ madan tezyin edilmiştir. Batı tesirinin görül­ düğü çeşmenin sebillerinin üst kısmında Seyyid Vehbi tarafından yazılmış ondört kı- t ’alık şiir, kitabe olarak yerleştirilmiştir. Çeşmenin Ayasofya’ya bakan tarafında ise bizzat III. Ahm ed tarafından söylenmiş, son tarih beyti celi sülüs hat ile yazılmıştır. Bu beyt şöyledir:

"Şahenseh-’i A li’nesab Sultan-ı Memdü- hü'l haseb Fermandih-i Fümu Areb Flan Ah- med-i Kişver-küşa"

Çeşmenin sütunlarının dışında her tarafı kalem işleriyle süslüdür. Klasik Osmanlı Mi­ marisi ile Barok özelliklerin görüldüğü çeş­ menin saçaklarının altıda kalem işleriyle do­ natılmıştır. Kitabelerin üzerinde mavi yeşil çini süslemeli bordürler yer alır. Bu çinilerin 18. yüzyıl Tekfur Sarayı çinilerinden olduğu söylenmektedir0’. Çeşmenin deniz

tarafın-Örnek 4: C, Biseo

Örnek 5: Castellan

K

ültür

S

ajs

L

yt

(4)

Örnek 6: J. F. Lewis

Örnek 7: Trichon

K

ültor

S a x a t Mart 1998 * 4 6

daki cephesinde zeytuni renkte kapılar bu­ lunmaktadır. Üzüm salkımları, akantus yap­ rakları gibi süslemeler, masif çıtalarla ayrıl­ mış paftaların içinde yer alır.

III. Ahmed Çeşmesi batılı ressamlarca ufak tefek değişikliklerle, belge niteliğinde resmedilmiştir. Bunlardan birkaç (7 örnek­ le) tanıtılmıştır.

- Eugene Flandine ait, bu gravürde, çeş­ me gerçeğe uygun boyutlarda gösterilmiş­ tir. Topkapı tarafından resimlenen çeşmenin sağ tarafında Ayasofya, karşıda Sultanah­ met Cami görülmektedir. Çeşmenin sebille­ rinin lale m otifli şebekeleri net olarak veril­ miştir. Çini m otifler İle ahşap saçaklarda be­ lirgin olarak resmedilmiştir.

- Rourage Kardeşjer’e alt bu gravürde Allom'a ait gravürün aynısı olduğundan kop­ ya edildiği anlaşılıyor.121, (Örnek 2),

- Thomas Allom'a ait gravürde çeşme ve Ayasofya'nın bütün güzelliği ile gözler önü­ ne serilmiştir. Allom çeşmeyi m uhtelif yön- lerdende resimlemiştir. (Örnek 3)

- III. Ahmed Çeşmesini çalışan sanatçı­ lardan biride İtalyan C. Biseo’dur. Ancak Bi- seo'nun eseri taslak çalışması gibi olup, ay­ rıntılar net olarak verilmemiştir. (Örnek 4)

- Castellan’ın eserinde Çeşme büyük bo­ yutlarda ve eskiz çalışması halinde görül­ mektedir. (Örnek 5)

- Levvis’in eserinde Çeşme aslına uygun bir biçimde resmedilmiştir. (Örnek 6)

- Trichon'a ait bu eserde de Çeşme aslına uygun bir biçimde gösterilmiş ve Çeşme'nin ihtişamı ortaya konmuştur. (Örnek 7)

Görüldüğü gibi OsmanlIların su kültürü­ ne verdikleri önemi ortaya koyan çeşmeler, esasında sebiller olarak adlandıracağımız bu yapılar "Yoldan geçenlere su dağıtan" birer abidevi mekandır.

K a y n a k ç a

Arslan, Necla. Gravür ve Seyahatnamelerde İstanbul. İst. Büyükşehir Belediyesi Yayınları. Alaş Ofset İst. 1992.

Aynur, Hatice-Karateke, Hakan T. III. Ahmed Devri İstanbul Çeşmeleri. İst. Büyükşehir Belediyesi Yayınları İst. 1995.

Eyice, Semavi. 19. Yüzyılda İstanbul'da Sanat Ortamı, Sanat Tarihi Derneği Yayınları. Lebib Yalkın A.Ş., İst. 1996.

Kafkas. Metin E. Lale Devrine Ait İstanbul Meydan Çeşmelerinde Tezyinat. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. İst. 1993. Öney, Gönül. Türk Çini Sanatı. İst. 1976.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Sevinç,, ge­ çen yıl yaptığımız Türk Ca­ zı programında, “Güzel ne güzel olmuşsun” adlı melo­ dideki Karacaoğlan’ın söz­ lerini olağanüstü yorumu ile,

Çalışmamızda elde edilen sonuçlar istatistik analizlerle değerlendirildiğinde; her bir grubta tinnitus şiddetindeki azalmalar kendi içerisinde anlamlı bulundu, birbirlerine

Almanya'da olduğu gibi bir heykeltıraşlık mevcûd" değil, fakat buna mukabil gâyet parlak âsâr-ı mimâriyemiz var, buna mukabil dünyânın en nefis

Sadrazam da HUsrev paşa idi HUsrev paşa tanziınatı benimse mediği için ihtiyarlığı sebep gös­ terilerek azil ve Boğazieinde ika mete memur eui'di. Bundan

Bu gö- rüş, davranışların etki-tepki kuralına göre oluştuğunu savunan ve modern psikolojideki üç büyük ekolden biri kabul edilen davranışçı ekolün (U-T

Federal Almanya Cumhur­ başkanı Weizsaecker’in eşine dün, Öğretilebilir Çocukları Koruma Derneği'ni ziyareti sı­ rasında Canan Baysal’ın bir eseri

Istakoz Bulutsusu Merkezindeki Pismis 24 Açık Yıldız Kümesi Hubble Uzay Teleskobu’nun geniş alan ve gezegen kameraları kullanılarak elde edilen bu görüntüde, NGC

G ünü, Kültür Bakanı İstemihan Talay'ın yanısıra çok sayıda şair ve şiirseverin katılım ıyla gerçekleşti. A KM 'nin21 M art programının dolu olması nedeniyle