G E Ç M İ Ş İ N G E L E C E Ğ İ
30 yıl sonra
2020 Yılında Türkiye / Şahin Alpay AFA Yayınları /184 s. /14.000 TL. CKK Kod No: 011.167
MELİH CEVDET ANDAY
Türkiye’nin otuz yıl sonra nereye varacağını rnerak edenler için okunması yüzde yüz gerekli bir kitap var elimizde. Sayın Şahin Alpay'ın yeni araştırmasıdır bu: 2020 Yılında Türkiye. Değerli dostum “Araştırmanın Amacı” başlıklı giriş yazısının sonunda şöyle diyor: “Bir bakıma Türk elitinin ‘psikolojisini’ anlamaya yönelik olan bu araştırma, şöyle bir varsayıma da dayanıyor: Bir toplumun siyasi, iktisadi ve kültürel yaşamına yön veren kişilerin beklentileri, bize o toplumun geleceğine ilişkin önemli ipuçları sağlayabilir. Öte yandan, yarının tartışılması, bugünün temel sorunlarını ve çözüm yollarını ortaya çıkarabilir.” Sayın Alpay, toplumumuzun çeşitli kesimlerinden seçtiği 32 kişi ile konuşmalarından oluşturmuş bu araştırmayı; ancak sıralama, kişi adlarına göre değil de konulara göre
düzenlenmiş. Bu konuşmalar gazetemizde 26 Mart-13 Nisan 1991 tarihleri arasında dizi yazı olarak yayımlanmıştı. Sık sık söylerim, bir çalışma, kitap olunca sanki başka bir içerik kazanır. Elimizdeki yapıt için de doğru çıktı bu sanım; bilmeme karşın birkaç kez açıp okudum onu.
Yazarımız “Araştırma Nasıl Yapıldı?” adlı bölümün bir yerinde şöyle diyor: “Görüşmeler 2020 yılında Türkiye’nin ekonomisini, demokrasisini ve dünyadaki yerini konu alan üçü ana, altısı yardımcı dokuz soru etrafında serbest bir tartışma biçiminde yapıldı. Sorular her zaman aynı sırayla ve aynı biçimde sorulmadığı gibi zamanın yetmemesi nedeniyle, bazı görüşmelerde tümü sorular ele alınamadı. Görüştüğümüz kimselerin bazıları başlangıçta, otuz yıl sonrasını tartışmanın fazla spekülatif olacağı kanısındaydı. Fakat görüşmelerin hemen tümü, geleceğimize ilişkin çok ilginç görüşlerin, senaryoların geliştirildiği canlı tartışmalar şeklinde geçti.” Bu açıdan baktığımda, konuşmaya katılan aydınlarımızın tutum ve yaklaşımını övülecek ve övünülecek durumda buldum. Tanıtların konuşu, usavurma ve sonuca varmadaki dikkatli davranış, hep aydın tanımına uygun bir biçimde ve üstün düzeydeydi. Toplumumuzun eriştiği düşün zenginliğinin bir göstergesidir bu ve gelecek için iyimserlik vericidir.
Peki, konuşmacıların tümü, otuz yıl sonrası için iyimserlik verici tablolar mı çiziyorlar?
Hayır, Sayın Şahin Alpay, bu açıdan, konuşmacıları iyimserler, koşullu iyimserler, sınırlı iyimserler ve karamsarlar diye bölümlemiş. Benim adım karamsarlar arasında. Yüksk mühendis Haluk Özdalga, Ali Ulvi ve Aziz Nesin de öyle. Karamsarlığı sevmeyen okurların bizi atlamalarım öğütlerim. Ancak şuncasını söylemeden geçemeyeceğim: Karamsarlık, sanıldığı gibi karamsarlık verici değildir, daha uyarıcıdır, düşündürücüdür. Bir toplamda karamsarların
bulunmamasından korkmalı, iyimserlerden kurulu bir toplum düğün evine döner.
Ben kitapta gene de iyimserlerin söylediklerini okudum, içim erince kavuştu. Yerim olsaydı, kitaptaki ilginç görüşlerden birkaçını yazıma almak isterdim. En iyisi, Şahin Alpay’ın bitiriş yazısına bir gözatmaktır sanırım:
“Türk seçkinlerine göre 2020 yılının Türkiyesi’ni birkaç cümleyle şöyle betimleyebiliriz: Ekonomide bugün olduğundan çok daha müreffeh, uluslararasındaki ekonomik gelişmişlik sıralamasında yukarılara doğru tırmanmış, fakat gelişmiş ülkeleri henüz yakalayamamış bir Türkiye.”
m m m
mSlmnáB
Türkiye
C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 81
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi