st I
unlıyoruz: 2
dinler ve diller...
Asya ve Avrupa haritası — Irklar bölünür, milletler do
ğar. Dinler bölünür, mezhepler doğar — Akdeniz eşsiz
bir mıknatıstır — Hudutlar bizi ayırmaz.
■... ANLATAN: ■.... ... ■ ı— — ■
Hamdullah Suphi
baycanı türkçe konuşur.
Romanyada, Bulgaristanda, Garbt Trakyada, adalarda, Irakm, Suriye- nin şimalinde Türk zümrelerine te sadüf ederiz. Bunlar, ezici bir ek seriyetle İslâm dinine mensuptur lar. Türk lehçeler1 konuşurlar ve bizim mensup olduğumuz ırktandır lar.
Ehemmiyeti aşikâr olan bir ka nunu bu tasnif vesilesiyle söylemek isterim. Bir kökten gelmek, ayni dil zümresine mensup olmak, ayni di
ne bağlanmak, tarih ve coğrafya
farkı neticesi kültür ayrılığına uğ ramış unsurları bir millet olmak tan menediyor.
Mistral’in Lâtin milletlerin kar deşliği hakkında bazı mısralarını hatırlarım. Ba şair Akdenize «Sen Lâtin milletlerini birbirine bağlayan mavi fcir kuşaksın;» diyordu
Avrupa tarihi ve sizin kendi göz lerinizle gördüğünüz vekayi, büyük mavi kuşağın Lâtin milletleri bir birine bağlayamadığını bize sayısız misallerle öğretiyor Sizin pek iyi
bildiğiniz ikinci cihan harbinde
İtalya, Fransaya k«rşı harbedenler arasında idi. Bulgarian da her iki cihan harbindi Rusların karşısında
gördük. Almanlar ve İngilizler,
Amerikalılar, ayni ırka, ayni dine mensup oldukları halde her iki ci han harbinde uzlaşma kabul etmez rakip ve muh(.sım milletler olarak göründüler
Şimdi size doğruluğuna mutlak
surette inandığım bir esas fikri Büy üyeceğim. Milletlerarası yayılma is tidadını haiz alan fikirler, hudutları geçtikçe zamanla millileşir. Size büyük dinlerin yayılış tarihini mi sal olarak gösterebilirim. İslâmiyet İran topraklarında, Araplığı redde den fikirlerle onaya çıktı. Şarkın Bizans devrinde Altıncı ve Yedinci
asırlarda başlayan Yunanlılaşma
hareketi nihayet Photius’un din sa hasında mücadelesiyle Rumluğun Lâünliğe karşı kâmil bir müdafaası şeklini almıştır. Avrupa’da Hüs ile 15 inci asırda başlayan Luther ile Kalven ile devam eden dinî ıslahat hareketleri, bir millileşme mücade lesi diye de izah olunur. Bizans ki lisesi bu fikre bütün tarihinde sa dık kalmıştır. O ha.de Tito’nun
Ko-minform’dan ayrılmak hareketini
şimdi kendi kendimize izah edebili riz. Yedinci asırdar.beri hususî bir tarihi olan ve Nemaniad hanedanı j devrinde en büyük inkişafını elde eden Sırp milleti Tito’nun başladığı i ayrılma hareketiyle kendi milliyeti- j ni, 13 asır zarfında vücut bulmuş r hüviyetini müdafaa ediyor. Sırası! gelmişken mutlak kanaatim olarak :
gençlerimizi temin ederim; şimal
komşumuzun Slav birliği ve Orto
doksluk cazibeleriyle Moskova etra fında toplamak istediği milletler kendi hususî tarihlerinde hiç bir zaman görmediğimiz derecede şim di Rusya tahakkümünden mütenef-
firdirler ve Moskovanın temsil
ettiği cihanşümul hâkimiyet fikrine düşmandırlar
Demek, ırklar bölünüyor, millet ler doğuyor. Dinler bölünüyor mez hepler doğuyor.
Size birkaç cümle ile en büyük medeniyetlerin havzası olan Akde-j nizden bahsedeceğim.
Bu deniz eşsiz bir miknatıştır. Etrafındaki uzak yakın milletleri kendine çeker. Rurya ile bizim ara mızda asırlardı, sürüp gelen müca dele, bizim bu devlete deniz yolla rını kapayan arazi üzerinde yerleş
miş olmamızdır. Açık veya gizli
harp halinde nesillerden nesillere Ruslarla boğuşup duruyoruz Küçü cük Bulgaristan Akdenize inmek is tiyor. Bizans ve Osmanlı tarihi ay ni unsurla bu yolda cereyan eden mücadeleleri I ize anlatır Sırbistan milli tarihinin en oüvük hükümda rı olan Etienne Dushan zamanında Makedonyayı zaptetmiş ve pek kısa bir müddet için Akdeniz sahillerine
inmişti. Almanyamn Drang nach
Osten nareketi Akdenizi ve Yakm- şarkı hedef tutar. Almanların yaptı ğı Bağdat hattı bu emelin Anadolu sayfasına yazılmış bir ifadesinden ibarettir.
Avusturya Macaristan, Bosna - ; Herkes’ in ilhakıyle Taşlıca kapısını açık bırakarak bir de cenup Slav ları politikasıyle ikinci bir yoldan
Akdenize kavuşmak istedi. İtalya
emperyalizmi, Fransa emperyalizmi, Akdenizin Afr.ka sahilleri üzerinde
geniş bir temaşa mevzuudur. Biz
M iliy e t ç iliğ i n a s ıl a n l ı y o r u z ? T
Irklar, dinler ve
- diller...
/ (Başı 2 İncide)
Tiirkler 1000 ¡.ene zarbında mütema di, siyasetimizin ve idaremizin sık
let merkezini değiştire değiştire
; Selçuk devrinde Anadoluya geldik, I OsmanlI devrinde Akdeniz sahille- i rinin beşte üçünü işgal etmek sure-
tiîe son imparatorluğumuzu kur
duk. Şimdi bizim milliyetimizle ci varımızda yaşayan kavimlerin milli yeti büyük küçük fatihleri kendine doğru çeken bu AKdeniz miknatısı etrafında cereyan ediyor.
Size temin edebilirim ki türkçe konuşan Türk aslından olan kavim-
lerin yekûnu 60 milyondan daha
aşağı değildir Bunlar çok geniş
arazi üzerinde yayılmışlar ve tarih yollarında biroirini kaybetmişlerdir. Bizim millî hissimiz en uzakta ya- i şayan bir Türk için derin bir sevgi ve alâkayı bize çoktar öğretmiştir. Hudutlarımızın .işinde ve hudutları mızın dışında bütün kardeşlerimiz için hiç bir manianın, hiç bir felâ ketin koparamayacağı kadar kuvvet li rabıtalarımız vardır Bu rabıtalar ruh ikliminde başkadır. Siyasî saha da başkadır.
Hudutlar bizi ayırmaz. Bundan 20 sene evvel söylediğim iki cümleyi size tekrar edeceğim. Ormanın içi ne bir duvar çekiniz. Bu neye ya- | rar? Eğer duvarın üstünden dallar ! birbirine kavuşursa duvarın altın-