• Sonuç bulunamadı

A STUDY COMPARING THE QUALITY OF LIFE AND RELATED PSYCHOLOGICAL SYMPTOMS OF THE ELDERLY LIVING IN NURSING HOMES, WITH THE ONES LIVING WITH THEIR FAMILIES

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "A STUDY COMPARING THE QUALITY OF LIFE AND RELATED PSYCHOLOGICAL SYMPTOMS OF THE ELDERLY LIVING IN NURSING HOMES, WITH THE ONES LIVING WITH THEIR FAMILIES"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

HUZUREV‹NDE YAfiAYAN YAfiLILAR ‹LE A‹LE

ORTAMINDA YAfiAYAN YAfiLILARIN

PS‹KOLOJ‹K BEL‹RT‹LER‹N‹N YAfiAM KAL‹TES‹

ÜZER‹NE ETK‹S‹N‹N ‹NCELENMES‹

A STUDY COMPARING THE QUALITY OF LIFE

AND RELATED PSYCHOLOGICAL SYMPTOMS

OF THE ELDERLY LIVING IN NURSING HOMES,

WITH THE ONES LIVING WITH THEIR FAMILIES

Figen AKÇA

Aksaray Üniversitesi E¤itim Fakültesi AKSARAY Tlf: 0382 212 87 41 e-posta: figen_akca@hotmail.com Gelifl Tarihi: 28/01/2008 (Received) Kabul Tarihi: 28/04/2008 (Accepted) ‹letiflim (Correspondance)

A

BSTRACT

Introduction: In this study, the quality of the elderly people’s life in nursing homes and the ones living with their families was examined using the Leipad Life Quality Scale. Effects of psycho-logical symptoms on the life quality of the elderly living in nursing homes and the ones living with their families were examined using the Short Symptom Inventory (SSI).

Materials and Method: The study sample is composed of 90 elderly people living in insti-tution settings and 124 elderly people in their homes, a total of 214 participants. The essential care has been given to the elderly people in research group whether they are suitable to the me-asurement tools.

Results: It was found that depression and anxiety were clear in the elderly people and it af-fected the life satisfaction of the both.

Conclusion: Specialists working on elderly health issues have the responsibility in education of the individuals in the community, and providing social support mechanism on elderly psycho-logy.

Key words: Old age, Nursing homes, Quality of life.

Ö

Z

Girifl: Bu çal›flmada, huzurevinde kalan yafll›lar ile aile ortam›nda yaflayan yafll›lar›n yaflam ka-liteleri Leipad Yaflam Kalitesi Ölçe¤i (LYKÖ) kullan›larak incelenmifl ve K›sa Semptom Envanteri (KSE) kullan›larak psikolojik belirtilerin hem huzurevinde hem de aile ortam›nda yaflayan yafll›lar›n yaflam doyumuna etkisi incelenmifltir.

Gereç ve Yöntem: Çal›flman›n örneklemini huzurevinde yaflayan 90, evinde yaflayan 124 ol-mak üzere 214 kat›l›mc› oluflturmufltur. Araflt›rmaya al›nan yafll›lar›n, de¤erlendirme araçlar›na uy-gun olup olmad›¤›na dikkat edilmifltir.

Bulgular. Yafll›larda depresyon ve kayg›n›n belirgin oldu¤u ve her iki grupta da bunun yaflam doyumunu etkiledi¤i saptanm›flt›r.

Sonuç: Toplumun e¤itilmesi, yeterli ve uygun sosyal destek ve kurumlar›n oluflturulmas› ko-nular›nda özellikle yafll›l›k psikolojisi alan› ile ilgili olarak alandaki tüm uzmanlara önemli görev ve sorumluluklar düflmektedir.

Anahtar sözcükler: Yafll›l›k, Huzurevleri, Yaflam kalitesi.

Figen AKÇA1

Gülçilem fiAH‹N2

(2)

G

‹R‹fi

Y

irmibirinci yüzy›l›n en önemli olgular›ndan birisi, sony›llarda bilimsel ve teknolojik ilerlemelerle yaflam stan-dartlar›n›n yükseltilmesi, önlenebilir hastal›k ve ölümlerinin azalmas›, aktivitelerin daha ba¤›ms›z yap›labilmesi, yaflam kalitesinin yükselmesi ile do¤umdan itibaren beklenen yaflam süresinin ve toplumdaki yafll› nüfusunun giderek artmas›d›r (1). Tüm Dünyada oldu¤u gibi Türkiye’de de yafll› nüfus gi-derek artmaktad›r. Nüfusun yafllanmas› da bütün ülkeler aç›-s›ndan büyük önem tafl›yan sorunlar oluflturmaktad›r.

‹nsan yaflam›ndaki en önemli dönemlerden biri olan yafll›-l›k, kay›plar›n ve fiziksel gerilemenin görüldü¤ü, kültürel, çevresel ve ekonomik etmenlerden etkilenen bir sonuçtur (1). Yafll›l›k, hangi toplumda ve kültürde, hangi s›n›f ve statüde olursa olsun kaç›n›lmaz bir yaflam sürecidir. Sonuç olarak yafl-l›l›k, insan›n zihinsel, bedensel ve ruhsal yap›s›n›n de¤iflmesi-ni ve var olan fiziksel ve zihinsel kapasiteleride¤iflmesi-nin azalmas›n› ifade eden bir döneme iflaret etmektedir. Dolay›s› ile yafll›l›k dönemi kronolojik, biyolojik, psikolojik ve sosyal aç›dan yo-rumlanmaktad›r (2).

Yafll› nitelemesi, her dönemde belli bir yafl›n üstündeki kifliler için kullan›lm›fl ve halen de kullan›lmaktad›r. Ancak her dönem ve toplumda “yafll›” say›lma yafl›n›n de¤iflmekte oldu¤u görülmektedir. Örne¤in, günümüzde orta yafl olarak nitelenen kategori eski toplumlarda ?yafll›” olarak de¤erlendi-rilmekte idi. Ekonomik ‹flbirli¤i ve Kalk›nma Örgütü (E‹-KÖ) (1992)’nün aç›klamalar›na göre yafll› denildi¤inde “dav-ran›fl ve ihtiyaçlar› de¤iflen heterojen bir gruptan oluflan 65 yafl üzerindeki insanlar anlafl›l›r.” Kiflilerin art›k eski gücünde olmad›¤›, kapasitelerinde önceki döneme göre bir düflüfl oldu-¤u vurgulan›r (2).

Sanayileflme ve kentleflme süreci içerisinde genifl ailenin çekirdek aileye dönüflmesi, k›rsal bölgelerden kentsel bölgele-re göç, kad›n›n çal›flma hayat›na girmesi, geleneksel kültür ve de¤erlerdeki de¤iflmeler yafll›n›n aile içindeki eski rolünü yi-tirmesine neden olmakta, yafl prestij sa¤layan bir ö¤e olmak-tan ç›kmakta, kuflaklar aras›ndaki farkl›l›k nedeniyle de yafll›-n›n evde bak›m› büyüyen bir sorun olarak karfl›m›za ç›kmak-tad›r (3). Yafll›lar›n baz›lar› birçok kronik hastal›kla bafl et-mek zorunda olup zaman›n›n büyük bir k›sm›n› hastanede geçirmektedir (4). Bu nedenle say›lar› her geçen gün artan, sosyal ve ekonomik yönden yoksunluk içinde bulunan yafll›la-r›n, huzurlu bir ev ortam› içinde yaflant›lar›n› devam ettirme-lerini, fiziksel ve ruhsal sa¤l›klar›n›n korunmas›n›, sosyal ilifl-kilerinin gelifltirilmesini ve devam ettirilmesini, huzur,

gü-ven ve refah içinde bulunmalar›n› sa¤lamak amac›yla huzu-revlerinin aç›lmas›na gereksinim duyulmufltur (3).

Huzurevlerinde kalan yafll›lar›n günlük ihtiyaçlar›n›n (ye-me, iç(ye-me, bar›nma, temizlik vb.) karfl›lanmas›n›n yan› s›ra; t›bbi bak›m ve tedavilerinin yap›lmas›, psikolojik ve sosyal kaynakl› sorunlar›n›n çözümünde yard›mc› olunmas›, sosyal iliflkilerinin gelifltirilmesi, zamanlar›n›n de¤erlendirilmesi, aktivitelerinin devam›n›n sa¤lanmas›, ayr›ca sa¤l›k durumla-r› göz önüne al›narak uygun tarzda beslenmelerini temin et-mek amac›yla gerekli tüm hizmetler, doktor, sosyal hizmet uzman›, psikolog, diyetisyen, fizyoterapist, ve hemflire gibi ihtisas sahibi elemanlar taraf›ndan koordineli bir biçimde ve-rilmeye çal›fl›lmaktad›r (3).

Kuruma giden yafll›n›n, kendini kabul etme ve kendine sayg› duymay› belirleyen çevreyi tan›ma ve denetleyebilme olanaklar› kaybolmakta, yafll› birey soyutlanma, yads›nm›fll›k, kendini de¤ersiz hissetme gibi duygulara kap›labilmektedir. Ruh sa¤l›¤› aç›s›ndan bir risk grubunu oluflturan yafll›lar, hu-zurevinde daha yo¤un sorunlarla karfl› karfl›ya gelmektedirler. Kurumda yaflayan yafll› izole olmaya ve toplumdan geri çekil-meye bafllamaktad›r (5). Dolay›s›yla kurumda yaflayan yafll›-larda çeflitli psikolojik sorunlar görülebilmekte ve yafll›lar›n yaflam kalitesi etkilenebilmektedir.

Yaflam kalitesi kavram› çok genifl kapsaml›, s›n›rlar› belir-siz, oldukça karmafl›k ve özellikle de çeflitli çevrelerce farkl› flekillerde tan›mlanabilme niteli¤ine sahiptir (6). Yaflam kali-tesi kavram›, ilk kez 1960’larda politik kararlar›n al›nmas›n-da gündeme gelmifltir. Bu amaçla kullan›lmas›n›n nedeni; ge-lir, e¤itim, sa¤l›k ve bar›nman›n yaflam kalitesiyle yak›ndan ilgili olmas›d›r (1). Bilgin, yaflam kalitesi kavram›n› flu flekil-de tan›mlamaktad›r: “Sosyal psikoloji literatürüne 1970’li y›llarda giren yaflam kalitesi terimi, insanlar›n yaflamlar›ndan ald›klar› genel doyum düzeyini ifade etmektedir. Yaflam kali-tesi, maddi refah ö¤elerinin yan› s›ra, psiko-sosyal faktörleri ve bireyin alg›lar›n› da içine alan bir de¤er olarak kavramlafl-t›r›lmaktad›r”(6).

Dünya Sa¤l›k Örgütü (DSÖ), yaflam kalitesini “bireylerin kültürel ba¤lamlar› içindeki yaflamlar›n› ve yaflamlar›ndaki de¤er sistemlerini ve hedeflerini, standartlar›n›, ilgilerini al-g›lamalar›” olarak tan›mlamaktad›r. DSÖ’nün bu tan›m› fi-ziksel sa¤l›k, psikolojik durum, ba¤›ms›zl›k düzeyi, sosyal iliflkiler, çevresel özellikler, ruhsal özellikler olmak üzere alt› alan› içermektedir (7).

Yaflam kalitesinin azald›¤› durumlar›n bafl›nda yafll›l›k gelmektedir. Yaflam kalitesi ile ilgili yap›lan araflt›rmalara

(3)

ba-k›ld›¤›nda; yaflam doyumu ile ilgili çal›flmalar yaflam kalitesi araflt›rmalar›yla iç içe geçmifltir (7,8).

Yaflam kalitesi ve yoksulluk aras›ndaki iliflkiyi incelemek üzere yap›lan pilot çal›flmada yaflam kalitesi alg›s›; yaflam alanlar›n› de¤erlendirme, gelece¤e bak›fl ve yaflam koflullar›n› de¤erlendirme olmak üzere üç boyutta incelenmifltir. Araflt›r-maya ‹zmir’in Konak ve Bornova ilçelerinde ikamet eden 67’si erkek, 63’ü kad›n 130 kifli kat›lm›flt›r. Yoksulluk de¤ifl-keni, gelir durumu ve malvarl›¤› durumu de¤iflkenleri üzerin-den incelenmifltir. Sonuçlara göre; gelir durumunun yaflam kalitesi alg›lar› üzerinde etkisi bulunamam›flken; malvarl›¤› durumunun yaflam kalitesi alg›s› boyutlar›ndan yaflam alanla-r›n› de¤erlendirme ve yaflam koflullaalanla-r›n› de¤erlendirme üze-rinde farkl›laflt›r›c› etkisi bulunmufltur (6).

Harsha ve Mookherjee taraf›ndan yap›lan araflt›rmada Amerika’da metropollerde ve metropol d›fl›nda yaflayan 60 yafl ve üzerindeki yafll› insanlardaki iyi olma alg›s› belirlenmifl sosyo-demografik de¤iflkenler aras›ndaki iliflkiler incelenmifl-tir. 1982-1991 NORC (National Opinion Research Center-Ulusal Fikir Araflt›rma Merkezi) General Social Survey’den al›nan veriler çok yönlü regresyon modeli kullan›larak analiz edilmifltir. Sosyo-demografik de¤iflkenler olan “cinsiyet, ›rk, medeni durum, e¤itim, ekonomik statü, ikamet edilen yer, dini üyelik, dinsel kat›l›m” ba¤›ms›z de¤iflkenlerdir. “‹yi ol-ma alg›s›n›n toplam skoru” da ba¤›ml› de¤iflkendir. Irk, me-deni durum, ekonomik statü, e¤itim, dinsel kat›l›m “iyi olma alg›s›nda” önemliyken; cinsiyet ve dinsel üyelik ise “kayda de-¤er” de¤ildir. “Metropol d›fl›nda yafl›yor olmak” kayda de¤er flekilde iyi olma alg›s›n› artt›rmaktad›r (7).

Arslantafl ve arkadafllar›, Eskiflehir’in Mahmudiye ilçesin-deki yafll›lar›n genel sa¤l›k durumlar›n›n, yaflad›klar› fiziksel ve sosyal çevrenin; yaflam kalitelerine etkilerinin belirlenmesi amac›yla yapt›klar› çal›flmada 65 yafl ve üzeri 418 kifliye DSÖ taraf›ndan gelifltirilen yaflam kalitesi ölçe¤i k›sa formu, Türk-çe versiyonunu uygulam›fllard›r. Yapt›klar› çal›flma sonunda yafl›n artmas›yla birlikte -sosyal alan d›fl›nda- tüm alanlar›n puan ortalamalar›n›n azald›¤›n›; kad›nlarda, efli ölmüfl ya da eflinden ayr›lm›fl ve okuma yazmas› olmayanlarda puan ortala-malar›n›n daha düflük oldu¤unu bulmufllard›r. Çal›flmaya gö-re, hekim tan›l› kronik bir hastal›¤›n olmas› durumu bireyle-rin –sosyal alan dahil- tüm alanlarda yaflam kalitesini azalt-maktad›r (9).

Huzurevinde bak›m gören ve yaflam›n› kendi evinde sür-düren yafll›lar›n biliflsel, duygusal ve yaflam doyumu aç›s›ndan karfl›laflt›r›ld›¤› bir çal›flmada, huzurevinde 65, evinde

yafla-yan 50 olmak üzere toplam 115 kat›l›mc›ya K›sa Mental Mu-ayene Testi, Beck Depresyon Ölçe¤i ve Neugarten Yaflam Do-yumu Ölçe¤i uygulanm›flt›r. K›sa Mental Muayene Testi ve Beck Depresyon Envanteri aç›s›ndan gruplar aras› anlaml› farkl›l›klar saptanm›flt›r. Bulgular kurum yaflam›n›n biliflsel ve duygusal aç›dan bir risk oluflturdu¤una iflaret etmektedir. Gruplar›n yaflam doyumu puanlar› orta düzeyde bulunmufl-tur. En düflük yaflam doyumu puan› kurumda kalan kad›nlar-da görülmüfltür. Beck Depresyon Envanteri?nin ortalama pu-an›n›n en yüksek oldu¤u grup ise kurumda yaflayan kad›n de-neklerde oldu¤u belirtilmifltir (10).

Özer taraf›ndan yürütülen baflka bir çal›flmada ise, huzu-revinde ve aile ortam›nda yaflaman›n, yafll›lar›n yaflam doyu-muna etkisi incelenmifltir. Araflt›rma Bornova E¤itim ve Araflt›rma Sa¤l›k Grup Baflkanl›¤›?na ba¤l› 3 sa¤l›k oca¤› bölgesinde ve ‹zmir kentindeki 3 huzurevinde yaflayan yafll›-lardan seçilmifl toplam 240 yafll›dan oluflan örneklem ile yü-rütülmüfltür. Veriler sosyo-demografik veri formu ve yaflam doyumu ölçe¤i arac›l›¤›yla toplanm›flt›r. Aile ortam›nda yafla-yan kad›n ve erkeklerin huzurevinde yaflayafla-yan kad›n ve erkek-lere göre yaflam doyumunun yüksek oldu¤u saptanm›flt›r (11). K›l›ço¤lu ve Yenilmez taraf›ndan huzurevindeki yafll› bi-reylerde yaflam kalitesi ve bireye özgü etkenler ile iliflkisinin incelendi¤i bir araflt›rmada Eskiflehir Maide Bolel Huzure-vi’nde kalan 61 yafll› ile görüflülmüfl E¤itimsizler için Stan-dardize Mini Mental Testten geçemeyenler d›fllanarak 39 yafl-l› çayafl-l›flmaya ayafl-l›nm›flt›r. Çayafl-l›flmaya kat›lan yaflyafl-l›lara sosyo-de-mografik veri anketi, Yafll›lar ‹çin Depresyon Ölçe¤i (YDÖ), yaflam kalitesini de¤erlendirmek üzere K›sa Form-36 (SF-36) ve Çok Boyutlu Alg›lanan Sosyal Destek Ölçe¤i (ÇBASDÖ) uygulanm›fl ve di¤er de¤iflkenlerin SF-36 alt ölçek puanlar›y-la iliflkileri de¤erlendirilmifltir. Çal›flmaya dahil edilen yafll›-lar›n 7’si kad›n, 32’si erkek olup yafl ortalamalar› 72.69’dur. ‹ncelenen de¤iflkenlerden yafl, e¤itim durumu, herhangi bir özrünün olup olmamas›, günlük ifllerde zorlanma, sa¤l›¤›yla ilgili endifle, herhangi bir hobisinin olmas›, kitap okuma, sos-yal etkinliklere kat›lma, egzersiz yapma, depresyon, yeti yiti-mi ve alg›lanan sosyal destek SF-36 alt ölçekleriyle anlaml› olarak iliflkili bulundu (12). Sonuç olarak huzurevlerinde sos-yal etkinliklerin artt›r›lmas›, yafll›lar›n kendilerine hobi ola-rak edinebilecekleri faaliyetlerin çeflitlendirilmesi ve egzersiz programlar›n›n olmas› buradaki yaflam kalitesine olumlu kat-k› sa¤layaca¤› düflünülmüfltür.

Bayliss, Ellis ve Steiner’in birçok rahats›zl›¤a sahip yafll› bireylerin, kendini yönetmeye yönelik engelleri tan›mlamak

(4)

için yapt›klar› bir çal›flma, sa¤l›k bak›m merkezine üye 65 yafl ve üstü ve ayn› zamanda diabet (fleker hastal›¤›), depresyon ve osteoartrite (kemik erimesi hastal›¤›) sahip 352 yafll› ile yürü-tülmüfltür. Bu çal›flmada araflt›rmac›lar enlemesine kesit yön-temini kullanarak niteliksel görüflmeler üzerine temellenmifl geçerli sorular yöneltmifllerdir. Kat›l›mc›lar›n %66’s›n›n ka-d›n; %55’inin 65-74 yafl aras›nda oldu¤u, %45’inin ise 75 yafl ve üzeri oldu¤u bildirilmifltir. Çok de¤iflkenli analiz sonras›, daha yüksek hastal›k düzeyi, daha düflük fiziksel aktivite, sa¤-l›k koflullar› hakk›nda daha az bilgi, daha az sosyal aktivite, ›srarc› depresif belirtiler, büyük maddi s›n›rl›l›klar ve cinsiye-tin erkek olmas› düflük olarak alg›lanan sa¤l›k durumu ile iliflkili bulunmufltur. Fiziksel fonksiyonun daha düflük seviye-leri ile iliflkili olan kendini yönetmeye potansiyel engeller hastal›¤›n daha yüksek düzeyi, daha büyük maddi s›n›rl›l›klar ›srarc› depresif belirtiler, hasta-doktor iletifliminin daha yük-sek seviyesi ve daha düflük gelirdir (13).

1971 ile 1983 y›llar› aras›nda Kanada’n›n Manitoba fleh-rinde boylamas›na kesit yöntemi kullan›larak yap›lan çal›flma-da 1971 y›l›nçal›flma-da 65-84 yafl aras›n› temsil eden 3,573 yafll› bi-rey ile görüflülmüfltür. 1983 ve 1984 y›llar› aras›nda ayn› ör-neklem ile tekrar görüflülmüfltür. Ayr›ca, bu zaman dilimi (1971-1983) içerisinde idari kay›tlardan söz konusu örnekle-min sa¤l›k bak›m harcamalar› elde edilmifltir. Ancak bu süreç içerisinde ayn› eyalette oturmayan 310 yafll›, tekrar görüflüle-meyen 147 yafll›, çok hasta olan ve yan›t al›namayacak du-rumda olan 101 yafll› analiz d›fl› b›rak›lm›flt›r. Görüflmecilerin yan›t veren kat›l›mc›lar›n zihinlerini tutarl› veya güçlü olarak de¤erlendirmesi daha olas› fleklinde aç›klanm›flt›r. 1983’de tekrar yap›lan görüflmede baflar›l› yafllanma, 1983 y›l›na kadar hayatta kalmak, bir huzurevi sakini olmamak, ev bak›m hiz-metlerinden 59 günden fazla yararlanmam›fl olmak fleklinde tan›mlanm›flt›r. Ayr›ca 1983’deki görüflmede günlük yaflam›n gerektirdi¤i aktivitelerde (giyinmek, banyo yapmak vb.) ba-¤›ml› olmamak, tekerlekli sandalye kullanmamak, sa¤l›¤›n› mükemmel olarak de¤erlendirmek, K›sa Mental Durum Tes-ti’nden 7 veya daha fazla do¤ru cevap vermifl olmak ve aç›k havada yürüyebilmek baflar›l› yafllanman›n tan›mlanmas›nda ölçü olarak al›nm›flt›r. Yafllar› 65-84 aras›nda de¤iflen bu bi-reylerin %20’sinin baflar›l› bir flekilde yaflland›¤› bulgulan-m›flt›r. %22.6’s› hayatta ancak ba¤›ml› ve %57.5’i ise ölmüfl-tür. Erkeklerde ölüm oran›n›n (erkek=%56.1, kad›n=38.7) kad›nlara göre daha fazla oldu¤u bulgulanm›flt›r. Ba¤›ms›z olarak kalmak daha büyük yafllarda daha yüksek yaflam doyu-mu ile iliflkili bulundoyu-mufltur. Bununla birlikte sonuçlar

fonk-siyonel ba¤›ms›zl›¤›n› koruman›n bir kiflinin yaflamdan do-yum almas›n›n garantisi olmad›¤›n› göstermifltir. 1983’de ha-yatta ancak ba¤›ml› olarak s›n›fland›r›lan yafll›lar›n %30.4’ünün sa¤l›k durumlar›n› mükemmel olarak de¤erlen-dirdi¤i görülmüfltür. Havens ve Roos’un yürüttü¤ü bu çal›fl-ma k›saca baflar›l› yafllançal›fl-man›n yorday›c›lar›n› kiflinin demog-rafik, etnik ve kültürel ardalan› (background), sosyo-ekono-mik özellikleri, destek sistemlerinin özellikleri olarak bulgu-lam›flt›r (3).

Bu çal›flmada, aile ortam›nda yaflayan yafll›lar ile huzurev-lerinde yaflayan yafll›lar›n psikolojik belirtilerinin yaflam kali-tesi üzerindeki etkisi incelenmifltir.

G

EREÇ VE

Y

ÖNTEM

A

raflt›rman›n evrenini; Aksaray ve Konya ili merkezindebulunan huzurevlerinde kalan yafll›lar ile ev ortam›nda yaflayan yafll›lardan oluflmaktad›r. Araflt›rman›n örneklemi ise; Aksaray ‹l Sosyal Hizmetler Müdürlü¤ü’ne ba¤l› A. Ka-dir Üçy›ld›z Huzurevi’nde, Konya ‹l Sosyal Hizmetler Mü-dürlü¤ü’ne ba¤l› Dr. ‹smail Ifl›k Huzurevi’nde kalan 90 yafll› ile Aksaray ilinde ev ortam›nda yaflayan 124 yafll›dan olufl-maktad›r.

Veri Toplama Araçlar›

Kat›l›mc›lara cinsiyet, yafl, medeni durum, gelir durumu ve e¤itim durumu ile ilgili bilgileri içeren K›sa Bilgi Formu, Leipad Yaflam Kalitesi Ölçe¤i ve K›sa Semptom Envanteri uygulanm›flt›r.

Leipad Yaflam Kalitesi Ölçe¤i (LYKÖ): ‹lk olarak 1992 y›-l›nda, Dünya Sa¤l›k Örgütü (DSÖ) Avrupa Bürosu taraf›ndan yafll›l›kta yaflam kalitesini ölçmek amac›yla Hollanda, ‹talya ve Finlandiya’da yürütülen çal›flmalarla geçerlik ve güvenirli-¤i yap›lm›flt›r (14). Test-tekrar test güvenirligüvenirli-¤i .81, Cronbach Alpha de¤eri .85 olarak bulunmufltur. Ölçe¤in Türkiye’deki güvenirlik çal›flmas› Oktik taraf›ndan yap›lm›fl ve Cronbach Alpha de¤eri .61 olarak bulgulanm›flt›r. Ölçek 49 maddeden oluflan Likert türü bir ölçektir. 12 alt ölçe¤i vard›r. Her bir alt ölçekten elde edilen puanlar yorumlan›rken, nispeten daha düflük puanlar›n yüksek puanlara göre yaflam kalitesi ile ilgi-li olumlu bir özelilgi-li¤e iflaret etti¤ine dikkat edilmeilgi-lidir. Puan-lar›n yüksekli¤i ile yaflam kalitesinin yüksek olmas› aras›nda ters orant› mevcuttur (7).

K›sa Semptom Envanteri (KSE): K›sa Semptom Envante-ri:KSE (Brief Symptom Inventory), Derogatis taraf›ndan

(5)

ge-lifltirilmifl, 53 maddelik çok boyutlu bir belirti tarama ölçe¤i-dir. KSE, SCL-90 olarak bilinen 90 maddelik Semptom Belir-leme Listesi’nin k›salt›lm›fl, yaklafl›k olarak 5-10 dakika için-de doldurulabilen k›sa formudur. SCL-90’da oldu¤u gibi 9 alt ölçek ve 3 global indeksten oluflmaktad›r. Ölçe¤in Türkçe’ye uyarlamas› fiahin ve Durak taraf›ndan yap›lm›flt›r (15). Veri Toplama Süreci

Araflt›rma, Haziran-Eylül 2007 tarihleri aras›nda Aksaray ve Konya illerinde bulunan huzurevlerinde kalan yafll›lar ile Ak-saray ilinde ev ortam›nda yaflayan toplam 214 yafll›yla yap›l-m›flt›r. Huzurevlerindeki çal›flma için, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’ndan (SHÇEK) yaz›l› izin (07.08.2007/171) al›nm›flt›r. Araflt›rma verilerinin toplanma-s› için kullan›lan “LYKÖ ve KSE” uygulama araçlar›n› alma-ya uygun, gönüllü alma-yafll›lar aras›ndan seçilmifltir. Gönüllü alma- yafl-l›lara, araflt›rman›n amac› k›saca aç›kland›ktan sonra gün, yer, zaman yönelimleri, hat›rlama, yak›n ve uzak haf›za yeterlilik-leri ve idrak edebilme yetiyeterlilik-leri aç›s›ndan söz konusu yafll›lar, araflt›rmay› yürüten iki uzman psikolog taraf›ndan ön de¤er-lendirilmeye al›nm›fl ve zihinsel olarak uygun olan yafll›lar ar-d›fl›k olarak çal›flmaya dahil edilmifllerdir. Yukar›da k›saca ta-n›t›lan Bireysel Bilgi Toplama Formu, LYKÖ ve KSE tek bir kitapç›kta bir araya getirilmifltir.

B

ULGULAR

A

raflt›rma örnekleminde yer alan kat›l›mc›lar›n 124 ‘ünü(%57.9) evde yaflayan yafll›lar, 90’›n› (%42.1) ise huzure-vinde kalan yafll›lar oluflturmaktad›r. 214 kifliden oluflan ör-neklem grubunun sosyo-demografik özellikleri Tablo 1’de gösterilmifltir. Evde yaflayan yafll› erkek ve kad›nlar 60-70 (er-kek%79.32, kad›n %67.56) yafl aral›¤›ndad›r 71 ve ileri yafl-larda bulunan kat›l›mc›lar›n temsil edilme oran› azd›r. Huzu-revinde yaflayan erkeklerde ve kad›nlar›n yafl aral›¤› 60-80 kek %78.84, kad›n %81.57), 81-99 yafl aral›¤›nda (er-kek%21.15, kad›n %18.42) olanlar›n say›s›n›n daha az oldu-¤u görülmektedir. Örneklem grubunun medeni durumuna göre da¤›l›m›na bak›ld›¤›nda, kurumda yaflayanlar›n ço¤unun eflinden ayr›lm›fl ya da efli ölmüfl oldu¤u (kad›n %86.84, er-kek %59.61) ve bunu erer-keklerde hiç evlenmemifller (%28.84) ve evliler (erkek %11.53, kad›n %5.2) izlemektedir. Kurum d›fl›nda yaflayan erkeklerin ço¤unlu¤unun evli (%88.50) oldu-¤u, eflinden ayr›lm›fl ya da efli ölmüfl olma yüzdesinin (%11.49) daha az oldu¤u görülmüfltür. Kad›n yafll›lar›n ise ço¤unun (%59.45) eflinden ayr›lm›fl ya da efli ölmüfl oldu¤u,

evlilerin yüzdesinin (%40.54) nispeten daha düflük oldu¤u saptanm›flt›r. Her iki cinsiyette de evinde yaflayanlardan hiç evlenmemifl yafll›ya rastlanmam›flt›r. Düzenli gelirleri olup olmad›¤› aç›s›ndan huzurevinde yaflayan erkek yafll›lar aras›n-da eflit aras›n-da¤›l›m oldu¤u görülmektedir. Ancak huzurevinde kalan kad›n yafll›lar›n büyük bir ço¤unlu¤u düzenli bir gelire sahip olmad›klar›n› ifade etmifllerdir (%86.8).

Tablo 1’de örneklem grubunun e¤itim durumuna bak›l-d›¤›nda, huzurevinde yaflayan kat›l›mc›lardan kad›n yafll›lar›n %65.7’sinin okur-yazar olmad›¤›, %10.5’nin okur-yazar ol-du¤u ve %23.6’s›n›n ise ilkö¤retim mezunu olol-du¤u görül-mektedir. Lise ve yüksek okul mezununa kurumda yaflayan kad›n kat›l›mc›lara rastlanmam›flt›r. Huzurevinde yaflayan er-kek kat›l›mc›lar e¤itim durumu aç›s›ndan incelendi¤inde il-kö¤retim mezununun %53.8 ile en yüksek s›kl›k oldu¤u gö-ze çarpmaktad›r. Bu s›kl›k %23.7 ile okur-yazar olmayan er-kek kat›l›mc›lar izlemektedir. Kurum içinde yaflayan erer-kek kat›l›mc›lar›n %17.3’ünün okur-yazar, %5.7’sinin lise, %1.9’unun yüksekokul mezunu oldu¤u görülmektedir. Yine ayn› flekilde kurum d›fl›nda (evinde) yaflayan kat›l›mc›lar›n e¤itim durumu, cinsiyet da¤›l›mlar› aç›s›ndan incelendi¤in-de; kad›n kat›l›mc›lar›n büyük ço¤unlu¤unun okur-yazar ol-mad›¤› (%59.4), erkek kat›l›mc›lar›n büyük ço¤unlu¤unun ilkö¤retim mezunu oldu¤u (%62.9) oldu¤u dikkati çekmek-tedir. Kurum d›fl›nda yaflam›n› sürdüren kad›n kat›l›mc›larda okur-yazar olma yüzdesi 24.3, ilkö¤retim mezunu olma yüz-desi 10.8, lise ve yüksekokul mezunu yüzyüz-desi 2.7’dir. Kurum d›fl›nda yaflayan erkek kat›l›mc›lar›n okur-yazar olmama yüz-desi 3.44 olup e¤itim durumu de¤iflkenleri aras›nda en düflük olan›d›r. Lise ve yüksekokul mezunu yüzdesi ise ayn› ve %10.3’dür. Okur-yazarl›k yüzdesi 13.7’dir.

Tablo 2’de, huzurevinde yaflayan ve evinde yaflayan yafll›-lar›n LYKÖ’nün 12 alt ölçe¤inden elde edilen ortalama ve standart sapma de¤erleri ile KSE’nin 5 alt ölçe¤inden elde edilen ortalama ve standart sapma de¤erleri ve gruplar aras› anlaml›l›¤a yer verilmifltir. Uygulanan araçlar›n ortalama pu-anlar›na bak›ld›¤›nda LYKÖ’nün “Yaflam Doyumu” alt ölçe-¤inden elde edilen ortalama puanlar aç›s›ndan evde yaflayan yafll›lar ile huzurevinde yaflayan yafll›lar aras›nda anlaml› bir fark olmad›¤› (p=.488, p>.05) ve her iki grupta da yaflamdan al›nan doyumun düflük olarak alg›land›¤› bulgulanm›flt›r (Xort=16.90, evde yaflayanlar) (Xort=17.19 huzurevinde ya-flayanlar) (puan aral›¤›=06-24). LYKÖ’nün “Öfke (k›zg›nl›k, içerleme)” alt ölçe¤inden her iki grubun da a¤›rl›kl› olarak olumsuz de¤erlendirme puan aral›¤› (Xort=5.74,evde

(6)

yafla-Tablo 1—

Örneklem grubunun sosyo-demografik özellikleri

Kat›l›mc›lar Yafl Medeni Durum Gelir Durumu Ö¤renim Durumu “60-70” “71-80” “81-99” Evli Bekar Eflinden Ayr›lm›fl-Var Yok Okuryazar Okur-Yazar ‹lkokul Lise Yüksekokul Efli Ölmüfl De¤il E n 20 21 11 6 1 5 3 1 2 8 2 4 1 2 9 28 3 1 % 38.46 40.38 21.15 11.53 28.84 59.61 53.84 46.24 23.07 17.3 53.8 5.7 1.9 K n 13 18 7 2 3 3 3 5 33 25 4 9 – – % 34.21 47.36 18.42 5.26 7.89 86.84 13.15 86.84 65.7 10.5 23.6 E n 69 14 4 7 7 – 10 78 9 3 12 54 9 9 % 79.32 16.09 4.59 88.50 – 11.49 89.65 10.34 3.44 13.7 62.9 10.3 10.3 K n 25 10 2 1 5 – 22 16 21 22 9 4 1 1 % 67.56 27.02 5.40 40.54 – 59.45 43.24 56.71 59.4 24.3 10.8 2.7 2.7 Huzurevinde yaflayanlar Evde yaflayanlar

(7)

yanlar), (Xort=5.46,huzurevinde yaflayanlar) içinde olduklar› görülmektedir (puan ranj›=04-08) Bu gruplar aras›nda da an-laml› fark bulgulanmam›flt›r (p=.156, p>.05) “Benlik Sayg›s›” alt ölçe¤inde huzurevinde yaflayan ve evinde yaflayan yafll›lar›n olumsuz de¤erlendirme yapm›fl olduklar› ve gruplar aras›nda anlaml› bir fark olmad›¤› görülmektedir (p=.704, p>.05).

LYKÖ’nün “Biliflsel Fonksiyonlar”, “Sosyal Fonksiyonlar”, “Cinsel Fonksiyonlar” ve “Tanr› ‹nanc›” alt ölçeklerinde her gruptaki yafll›lar olumlu de¤erlendirmeler içine girmifl olsalar da, huzurevinde yaflayanlar ile evde yaflayan yafll›lar›n vermifl olduklar› yan›tlar aras›nda anlaml› farkl›l›klar bulgulanm›flt›r (p=.024, p=.015, p=<0.001, p=.036; p<0.05).

Tablo 2— Huzurevinde yaflayan Yafll›lar ile Evinde Yaflayan Yafll›lar›n LYKÖ ve KSE’’nin alt ölçeklerinden ald›klar› ortalama puan ve standart sapmalar› ile t-testi sonuçlar›

Öz bak›m becerileri Fiziksel fonksiyonlar Biliflsel fonksiyonlar Depresyon ve kayg› Sosyal fonksiyonlar Cinsel fonksiyonlar Yaflam doyumu Öfke (k›zg›nl›k, içerleme) Benlik sayg›s› Kiflilik rahats›zl›klar› Tanr› inanc› Sosyal isteklilik KSE-düflmanl›k KSE-somatizasyon KSE-depresyon KSE-kayg› KSE-olumsuz benlik KSE-toplam puan Gruplar evde yaflayanlar huzurevinde yaflayanlar evde yaflayanlar huzurevinde yaflayanlar evde yaflayanlar huzurevinde yaflayanlar evde yaflayanlar huzurevinde yaflayanlar evde yaflayanlar huzurevinde yaflayanlar evde yaflayanlar huzurevinde yaflayanlar evde yaflayanlar huzurevinde yaflayanlar evde yaflayanlar huzurevinde yaflayanlar evde yaflayanlar huzurevinde yaflayanlar evde yaflayanlar huzurevinde yaflayanlar evde yaflayanlar huzurevinde yaflayanlar evde yaflayanlar huzurevinde yaflayanlar evde yaflayanlar huzurevinde yaflayanlar evde yaflayanlar huzurevinde yaflayanlar evde yaflayanlar huzurevinde yaflayanlar evde yaflayanlar huzurevinde yaflayanlar evde yaflayanlar huzurevinde yaflayanlar evde yaflayanlar huzurevinde yaflayanlar Say› 124 90 124 90 124 90 124 90 124 90 124 90 124 90 124 90 124 90 124 90 124 90 124 90 124 90 124 90 124 90 124 90 124 90 124 90 Ortalama 10.2823 9.6333 12.4677 12.7000 12.0484 11.2889 9.9435 9.1444 7.2177 7.9444 6.3306 7.4333 16.9032 17.1932 5.7419 5.4667 3.8871 3.9444 8.0726 8.0562 2.1290 2.0333 3.5242 3.3444 7.7742 5.2889 8.0484 4.9101 26.2742 24.6023 14.6290 8.9659 12.9677 9.6591 13.9387 10.7506 ss 5.00010 4.76280 2.51640 2.67090 2.43235 2.39496 3.29400 2.95495 2.28306 1.91599 1.50728 1.25465 3.20421 2.66462 1.50809 1.22887 1.14203 1.00963 2.00882 1.63318 .38186 .23464 .86920 .54383 6.03087 4.05370 7.51784 3.93308 13.79073 11.25518 12.57334 6.38686 11.56525 6.09859 9.31777 5.17751 t de¤eri .956 -.649 2.269 1.828 -2.456 -5.661 -.695 1.422 -.380 .063 2.106 1.731 3.392 3.599 .937 3.883 2.452 2.865 p de¤eri .340 .517 .024* .069 .015* <0.001* .488 .156 .704 .949 .036* .085 .001* <0.001* .350 <0.001* .015* .005* (*= p<0.05)

(8)

Her iki grubun KSE ölçe¤inden elde ettikleri puanlar ara-s›nda anlaml› farkl›l›klar olup olmad›¤›n› test etmek amac›y-la t testi uyguamac›y-land›. KSE’nden al›nan ortaamac›y-lama puanamac›y-lar aç›s›n-dan evde yaflayan yafll›lar›n ortalama puanlar› ile (Xort=13.9387), huzurevinde kalan yafll›lar›n ortalama puan-lar› (Xort=10.7506) aras›nda anlaml› bir farkl›l›k bulgulan-m›flt›r (p=.005, p<0.05). Elde edilen de¤erler yorumland›-¤›nda, her iki gruptaki yafll›lar›n ortalama olarak belirgin psi-kiyatrik belirti gösterme e¤iliminde olmad›klar›n› görülmek-tedir. KSE’nin “Depresyon” alt ölçe¤inde evde yaflayan yafll›-larda (Xort=26.27) huzurevinde yaflayan yafll›lara göre (Xort=24.60) daha belirgin olmak üzere depresyon bulgular›-n›n oldu¤u görülmektedir. Depresyon bulgusunu, KSE’nin “Kayg› (Anksiyete)” alt ölçe¤inden elde edilen bulgular an-laml›l›k aç›s›ndan takip etmektedir. Evde yaflayan yafll›lar›n, huzurevinde yaflayanlara göre anlaml› düzeyde kayg› (Xort=14.62) içinde olduklar› görülmektedir (p<0.001, p<0.05).

KSE’nin “Somatizasyon”, “Düflmanl›k (Hostalite)” ve “Olumsuz Benlik” alt ölçeklerinden elde dilen puanlar›n psi-kiyatrik belirti düzeyinde olmad›¤› ancak, gruplar aras›nda anlaml› farkl›l›klar oluflturdu¤u bulgulanm›flt›r (p<0.001, p=.001, p=.015; p<0.05).

Tablo 3’de, huzurevinde ve evinde yaflayan yafll›lar›n KSE’nden elde edilen sonuçlar ile LYKÖ’nün “Yaflam Doyu-mu” alt ölçe¤inden elde edilen sonuçlar aras›ndaki farkl›l›k gösterilmifltir. Aralar›nda fark olup olmad›¤›n› anlamak ama-c›yla Pearson korelasyon testi uygulanm›flt›r. Sonuçlar de¤er-lendirildi¤inde, her iki gruptaki yafll›lardan elde edilen psiko-lojik belirtilerin yaflamdan ald›klar› doyum ile iliflkili oldu¤u bulgulanm›flt›r. Her iki grupta da psikolojik belirtilerin art-mas›na paralel olarak yaflam doyumlar›nda da azalma oldu¤u görülmektedir (p<0.01). Yafll›lar›n yaflamdan ald›klar› do-yum, psikiyatrik belirtilerindeki art›fl ile do¤rudan ilgili ol-du¤u ifade edilebilir.

Tablo 4’de de görüldü¤ü gibi LYKÖ’nün “Yaflam Doyu-mu” alt ölçe¤inden elde edilen bulgular ile çal›flmaya al›nan yafll›lar›n e¤itim durumlar› aras›ndaki iliflkiye pearson mo-mentler çarp›m› yöntemi ile bak›ld›¤›nda aralar›nda anlaml› bir iliflki olmad›¤› bulgulanm›flt›r (p<.05).

T

ARTIfiMA

B

u çal›flmada, huzurevinde ve evde yaflayan yafll›lar psikolo-jik belirtiler aç›s›ndan karfl›laflt›r›lm›fl, yaflam kalitelerinin farkl›lafl›p farkl›laflmad›¤› araflt›r›lm›flt›r.

Araflt›rman›n S›n›rl›l›klar›

Araflt›rma örnekleminde yer alan kat›l›mc›lar sosyo-demogra-fik de¤iflkenler yönünden incelendi¤inde evde yaflayan yafll› erkek ve kad›nlar›n 60-70 yafl aral›¤›nda oldu¤u görülmekte-dir. 71 ve ileri yafllarda bulunan kat›l›mc›lar›n temsil edilme oran› azd›r. Örneklem grubu “e¤itim durumu” de¤iflkeni aç›-s›ndan incelendi¤inde hem kurum içinde hem de kurum d›-fl›nda yaflam›n› sürdüren kat›l›mc›lardan özellikle kad›n yafll›-lar›n büyük ço¤unlu¤unun okur-yazar olmamas› (huzurevin-de %65.7, evin(huzurevin-de %59.4), erkek yafll›lar›n büyük ço¤unlu¤u-nun ise ilkokul mezunu (huzurevinde %53.8, evinde %59.4) olmas›n›n ölçek puanlar› üzerinde olumsuz etkisi olabilir. Ça-l›flmada uygulama araçlar›n› almaya gönüllü kat›l›mc›lar arafl-t›rmay› yürüten iki uzman psikolog taraf›ndan yer, zaman yö-nelimleri, hat›rlama, yak›n ve uzak bellek yeterlilikleri ve id-rak edebilme yetileri aç›s›ndan ön de¤erlendirmeye al›nm›fl-t›r. Ön de¤erlendirme sonucunda araflt›rmaya zihinsel olarak uygun oldu¤u kanaatine var›lan yafll›lar çal›flmaya dahil edil-mifllerdir. Genel biliflsel ifllevleri ölçen bir ölçek/test kullan›l-mam›fl olmas› biliflsel aç›dan sa¤l›kl› yafll›larla çal›fl›lm›fl ol-mas› konusunda soru iflaretleri yaratmaktad›r. Ayr›ca bu çal›fl-Tablo 3— Huzurevinde yaflayan yafll›lar ile evinde yaflayan yafll›lar›n

psikolojik belirtilerinin yaflam doyumu üzerine etkisi

X SD Pearson Korelasyon

KSE 12.64 8.03 .404**

Yaflam Doyumu 17.02 2.98

**p<0.01

Tablo 4— LYKÖ’nün Yaflam Doyumu alt ölçe¤i ile e¤itim durumu aras›ndaki iliflki

Ö¤renim Yaflam

Durumu Durumu

Ö¤renim durumu Pearson korelasyon 1 .073

Anlaml›l›k (2-uçlu) .297

N 209 206

Yaflam doyumu Pearson korelasyon .073 1

Anlaml›l›k (2-uçlu) .297

(9)

ma, 2007 y›l›n›n Haziran ve Eylül aylar› içerisinde, Aksaray ve Konya illerinde bulunan huzurevlerinde yaflayan ve aile or-tam›nda yaflam›n› sürdüren yafll›lar ile yürütülmüfltür. Bütün bunlar araflt›rman›n s›n›rl›l›klar› olarak kabul edilebilir.

Psikolojik belirtiler aç›s›ndan, huzurevinde yaflama ile ev-de yaflama aras›nda, uygulanan KSE’nin tüm alt ölçeklerinev-de anlaml› farkl›l›klar bulgulanm›flt›r. Bu bulgu, huzurevinde yaflayan yafll›larla yap›lan di¤er çal›flmalarla tutarl›l›k göster-mektedir (5,6,10,12). Çuhadar, çal›flmas›nda, huzurevindeki yafll›lar›n %43.3’ünde biliflsel bozukluk oldu¤unu belirlemifl-tir. Ayr›ca biliflsel bozukluk görülen yafll›larda günlük yaflam etkinliklerindeki bozulman›n daha çok oldu¤u saptanm›flt›r (16). Bu çal›flmada da biliflsel fonksiyonlarda ortaya ç›kan bo-zulmalar›n, huzurevinde yaflayanlarla ev ortam›nda yaflayanlar aras›nda anlaml› farkl›l›k yaratt›¤› ve biliflsel fonksiyonlarda ortaya ç›kan bozulman›n evde yaflayan yafll›larda daha belirgin oldu¤u bulgulanm›flt›r (p=.024, p>.05) Bu bulgu, huzure-vinde yafll›ya sa¤lanan biliflsel aktivite ve olanaklar›n onlar›n biliflsel olarak desteklenmelerine neden oldu¤u ve biliflsel ak-tivite gerektiren durumlarda yaflam kalitelerinin artmas› ile sonuçland›¤› fleklinde yorumlanabilir. K›l›ço¤lu ve Yenilmez, yapm›fl olduklar› çal›flmada, huzurevinde kalan 39 yafll› ile ça-l›flm›fllar ve ?yafl, e¤itim durumu, herhangi bir özrünün olup olmamas›, günlük ifllerde zorlanma, sa¤l›¤›yla ilgili endifle, herhangi bir hobisinin olmas›, kitap okuma, sosyal etkinlik-lere kat›lma, egzersiz yapma, depresyon, yeti yitimi? ile “alg›-lanan sosyal destek” de¤iflkenleri aras›nda anlaml› iliflki bul-mufllard›r (17).

LYKÖ’nün, “Yaflam Doyumu” alt ölçe¤inden al›nan pua-n›n evde yaflayan yafll›larda (Xort=16.90), huzurevinde yafla-yanlara (Xort=17.92) göre daha yüksek olmas›, bu grubun, yafl ranj›n›n “60-70” aral›¤›nda daha yüksek yani nispeten da-ha genç olmas›, evli olan grubun yine %88’lerde yer almas› ve düzenli gelire sahip olma gibi de¤iflkenlerle aç›klanabilir. Sos-yo-demografik de¤iflkenler aç›s›ndan bak›ld›¤›nda, yafl, mede-ni durum, düzenli bir geliri olup olmamas› gibi de¤iflkenle-rin, yafll›lar için yaflad›klar› yerin onlara sa¤lad›klar› olanakla-r›n do¤rudan yaflam doyumlaolanakla-r›n› etkilemifl oldu¤unu göste-ren araflt›rmalar mevcuttur. Jang ve arkadafllar› yapt›klar› ça-l›flmada, yafll›l›kta, cinsiyet, medeni durum, gelir düzeyi, sos-yal destek gibi faktörlerin yaflam doyumunu etkileyen önem-li de¤iflkenler oldu¤u ile ilgiönem-li sonuçlara ulaflm›fllard›r (10,18). Bu çal›flmada elde edilen sonuçlardan biri olarak, KSE’nden elde edilen sonuçlar paralelinde, yafll›lar›n gerek huzurevinde gerekse evde yafl›yor olsun baflta depresyon,

kay-g›, somatizasyon ve olumsuz benlik gibi alg›lar›n yaflamdan ald›klar› doyumun yönünü do¤rudan etkilemifl oldu¤u görül-mektedir. Her iki grupta da depresyon ve kayg› gibi psikolo-jik belirtiler yüksek olarak ç›km›flt›r. Bu bulgu, yafll›l›kta depresyon ve kayg›n›n yüksek olarak bulguland›¤› pek çok çal›flmayla paraleldir. (2,5,17,19). Kalendero¤lu ve ark., yafl-l›l›k psikiyatri birimine baflvurmufl olan 65 yafl üstü 57 hasta ile yapm›fl olduklar› çal›flman›n sonucunda, olgular›n %66.6’s›nda baflta kayg› bozuklu¤u, bunama ve depresyon ol-mak üzere psikiyatrik bozukluk oldu¤u bulgulanm›flt›r (20). Bahar, Tutkun ve Sertbafl, huzurevinde yaflayan yafll›lar›n kay-g› ve depresyon düzeylerinin belirlenmesi ile ilgili yapm›fl ol-duklar› çal›flmada, çal›flmaya kat›lan yafll›lar›n %76’s›nda depresyon ve kayg› bulgular›n›n belirgin oldu¤unu tespit et-mifllerdir (5).Genel olarak bakt›¤›m›zda, yafll›l›k depresyonu yafll›n›n nerede yaflad›¤› ile ilgili olarak de¤iflmeyen önemli bir durum olarak görülmektedir. Bu sonuçlar yafll›l›kta dep-resyonun, toplum içinde yafll›larla yap›lacak tüm de¤erlendir-melerde kaç›n›lmaz bir de¤iflken olarak önemini göz önüne sermektedir.

Çal›flmadaki bulgulardan birisi olarak, yafll›l›kta yaflam doyumu ile yaflan›lan yer aras›ndaki iliflkilere bak›ld›¤›nda, anlaml› bir farkl›l›¤›n bulunmamas› (p=.488, p>.05) ve her iki grupta da yafll›lar›n yaflam doyumu puanlar›n›n olumlu düzeyde yer almas›, B›y›k, Özgür ve arkadafllar›n›n, ‹zmir’de bir huzurevinde 191 yafll› ile yapm›fl olduklar› çal›flman›n so-nuçlar› ile paraleldir. Bu çal›flmada, huzurevinde kalan yafll›-lar›n, kurumda yaflamaktan dolay› memnuniyet yüzdesinin yüksek oldu¤u, yafll›lar›n kurum personeli yan› s›ra destek ba-k›m aç›s›ndan özel bir yard›mc›ya az oranda gereksinim his-settikleri saptanm›flt›r (19). Huzurevlerinde sa¤lanan olanak-lar›n yafll›larda ev ortam›na yak›n olanaklar› haz›rlamas› ve onlar›n fiziksel, zihinsel ve psikolojik ihtiyaçlar›n› karfl›lam›fl olmas› bu tür kurumlar›n yararlar›n› yans›tmaktad›r.

Yafll›lar›n da di¤er geliflim dönemindeki tüm insanlar gi-bi mutlu ve üretken olagi-bilecekleri, de¤iflegi-bilme, uyum sa¤la-yabilme yetilerinin oldu¤u göz önünde bulunduruldu¤unda, yafll› grubunda görülen psikolojik bozukluklar›n do¤ru tan› ve uygun tedavisi daha da önem kazanmaktad›r. Tüm Dünya-da oldu¤u gibi ülkemizde de yafll› nüfusun toplam içindeki pay›n›n giderek artmas› nedeniyle, bu grupta yap›lacak epide-miyolojik araflt›rmalara ihtiyaç duyulmaktad›r. Toplumun e¤itilmesi, yeterli ve uygun sosyal destek ve kurumlar›n olufl-turulmas› konular›nda özellikle yafll›l›k psikolojisi alan› ile il-gili olarak alandaki tüm uzmanlara önemli görev ve

(10)

sorumlu-luklar düflmektedir. Gelecekte yap›lacak olan araflt›rmalar›n kurum yaflant›s›n›n yafll› bireyler üzerinde ki etkilerini belir-lemede yararl› olacakt›r. Böylece kurumlarda yafll› bireylere götürülen hizmetin niteli¤inde de de¤iflmeler olacakt›r.

K

AYNAKLAR

1. Çubukçu S. Edirne’deki 65 Yafl ve Üzeri Bireylerde Hipertan-siyon Prevelans›, HipertanHipertan-siyonun Günlük Yasam Aktiviteleri ve Yaflam Kalitesi Üzerine Etkisi. Erciyes Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Enstitüsü (Yay›nlanmam›fl Yüksek Lisans Tezi). Kayseri, 2005.

2. Baran AG, Kal›nkara V, Aral N. Yafll› ve Aile ‹liflkileri: Anka-ra Örne¤i. TC. Baflbakanl›k Aile ve Sosyal AAnka-raflt›rmalar Genel Müdürlü¤ü Yay›nlar›. Ankara, 2005.

3. Çekal N. Huzurevinde kalan yafll›lar›n beslenme servisi örgü-tünden memnuniyet durumlar›. Aile ve Toplum E¤itim-Kül-tür ve Araflt›rma Dergisi 2006;8(10):43-53.

4. Roos NP, Havens B. Predictors of successful aging: A twelve-year study of Manitoba elderly. American Journal of Public Health 1991;81(1):63-69.

5. Bahar A, Tutkun H, Sertbafl G. Huzurevinde yaflayan yafll›la-r›n anksiyete ve depresyon düzeylerinin belirlenmesi. Anadolu Psikiyatri Dergisi 2005;6:227-239.

6. Kaya AG. ‹zmir’de Yaflam Kalitesi ve Yoksulluk. ‹zmir ‹ktisat kongresi Araflt›rma Merkezi Ö¤renci Çal›flma Raporlar› Serisi, 2006/02:1-14.

7. Oktik N. Huzurevinde Yaflam ve Yaflam Kalitesi-Mu¤la Örne¤i. Mu¤la Üniversitesi Yay›nlar›. 2. bask›. Mu¤la, 2004;113-117. 8. Toprak H. Yafll› Sa¤l›¤›. TC. Sa¤l›k Bakanl›¤› Temel Sa¤l›k

Hizmetleri Genel Müdürlü¤ü Yay›nlar› Ankara, 2002;15-25. 9. Arslantafl D, Metintafl S, Ünsal A, Kalyoncu C. Eskiflehir

Mah-mudiye ilçesi yafll›lar›nda yaflam kalitesi. Osmangazi T›p Der-gisi 2006;28(2):81-89.

10. Palab›y›ko¤lu R, Haran S, Yücat T, Köse K. Yafll›larda depres-yon ve yaflam doyumu. Kriz Dergisi 1991;1(1):26-31. 11. Özer M. Huzurevinde ve aile ortam›nda yaflayan yafll›lar›n

ya-flam doyumunun incelenmesi. Türk Geriatri Dergisi 2004; 7(1):33-36.

12. K›l›ço¤lu A, Yenilmez Ç. Huzurevindeki yafll› bireylerde ya-flam kalitesi ve bireye özgü etkenler ile iliflkisi. Düflünen Adam (Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Dergisi) 2005;18 (4). 13. Bayliss EA, Ellis JL, Steiner JF. Barriers to self-management

and quality-of-life outcomes in seniors with multimorbities. Annals of Family Medicine 2007; 5(5): 395-402.

14. De Leo D, Diekstra RF, Lonnqvist J, et al. LEIPAD, an inter-nationally applicable instrument to assess quality of life in the elderly. Behavioral Medicine 1998;24(1):17-27.

15. fiahin NH, Durak A. K›sa Semptom Envanteri: Türk gençleri için uyarlanmas›. Türk Psikoloji Dergisi 1994;9(31):44-56. 16. Çuhadar D, Sertbafl G, Tutkun H. Huzurevinde yaflayan

yafll›-lar›n biliflsel ifllev ve günlük yaflam etkinli¤i düzeyleri aras›n-daki iliflki. Anadolu Psikiyatri Dergisi 2006;7(4):232-239. 17. K›l›ço¤lu A. Yafll›l›k ça¤› depresyonunun risk etkenleri ve

eti-yolojisine yönelik bir gözden geçirme. Anadolu Psikiyatri Der-gisi 2006;7(1):49-54.

18. Jang Y, Haley WEJ, Mortimer A, Small BJ. Moderating ef-fects of psychosocial attributes on the association between risk factors and disability ›n later life. Aging & Mental Health 2003;7(3):163–170.

19. B›y›k A, Özgür G, Özsoy SA. Huzurevinde yaflayan yafll›lar›n fiziksel sa¤l›k sorunlar› ve hastal›klar›na yönelik ilaç kullanma davran›fllar›. Türk Geriatri Dergisi 2002;5(2):68-74. 20. Kalendero¤lu A, Yumru M, Selek S. Gaziantep Üniversitesi

T›p Fakültesi Yafll›l›k Birimi’ne baflvuran hastalar›n sosyo-de-mografik ve klinik özellikleri. Anadolu Psikiyatri Dergisi 2007;8:179-185.

Referanslar

Benzer Belgeler

Araflt›rmam›zda YBÜ’nin di¤er önemli bir maliyet kalemi ise; ilaç maliyetleri olup, toplam YBÜ maliyeti içindeki oran› %21,41 hastane toplam ilaç maliyeti içindeki

Çalışmamızda cinsiyet ve yaş grupları birlikte değer- lendirildiğinde; tüm yaş gruplarında erkeklerin kadın- lara oranla daha fazla intihar ettiği görülmekle birlikte,

We hope you to support, participate and contribute with your research articles as a timely published scientific journal which has been attaining international

Çalışmamızda Fırat Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalında 2010-2012 yıllarında ateşli silah yaralanması sonucu meydana gelen ölümler retrospektif olarak

Amanda Miller bu doğaçlama pratiğini kendi atölyelerinde, performansta hareketin araştırılması ve dansçılara mekân içerisinde net ve belirli bir hareket kurmak

Sonda: Konuştuğunuzda karşınızdaki kadınlar tarafından en çok dinlenildiğinizi hissettiğiniz ve diğer kadınlar konuştuğunda en çok ilgiyle dinlediğiniz konular

Significant Neurologic Recovery After Late Surgery in Spinal Cord Injury: A Case Report.. Geç Dönemde Opere Edilen Spinal Kord Yaralanmas›nda Görülen Belirgin Nörolojik

Bazı sentetik kannabino-idler GC/MS analizleri için çok az uygun olan keton, indol, alkol ve fenol gibi çoklu, aktif ve polar fonksiyonel grupları içerir8. Metodun hassasiyetini