• Sonuç bulunamadı

Çocuk Edebiyatı Üzerine

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Çocuk Edebiyatı Üzerine"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ç o cu k Edebiyatı Ü ze rin e

1

Çcv. Dr. Bekir ONUR*°

— Neden ozei olarak ço cu klara ayrılm ış kitaplar vardır ve her zam an elm uş m udur?

— Ç o cu k kitopları her zam an var olm am ıştır. Arr.a ço cu k la r da öyle. Ç o c u k la r biyolojik olarak vardı, sosyo lojik olarak değil. B aşka bir deyişle, ç o cu k la r her zam an aynı toplum sal varlığa sahip d e ğ il­ lerdi, bugün an ladığım ız anlam daki «çocuklar» değillerdi her zaman. C c c u k kitaplarının o labilm esi için «kitaplarsın ve «çccuklar» ın e lm a ­ sı gerekir. Buna ka rşılık ço cu k lara yönelik ya da ço cu kların zevk ala bildiği yazınsal anlatım biçim leri her zam an olag elm iştir : M asal, ö y ­ kü, oyun şarkıları, yani tüm bir sözlü edebiyat, aynı zam anda kukla- Icr ya da bebekler. Bebeğin çevresin de bir serüven oluştuğunda — sen derece basitleştirilm iş bile o lsa — bir öykü tohumu, do layısile de ed e­ biyat vardır. Ç o cu k la r oyunlarında yinelem enin elm asını severler. B il­ dikleri, hatta uydurdukları ve gelenek yoluyla a kta rd ıkları bir metnin çevresinde küçük tasa rım lar geliştirirler. Ç o cu k bir yaza r-o yu n cu ’dur.

— Hâlâ oyun alanındayız. G e rçe k kitap lar ne zam an ortaya ç ık tı?

— Ç ok uzun zam andan beri, örneğin okum ayı öğrenm eleri için öğ ren cilere yönelik kitaplar vardı. A lfabe kitapları çok süslü, çok re­ sim liydi. Ç o cu k edebiyatında önem li bir yeri elen hayvanın ortaya çıktığ ı görülüyordu. Fakat bunlar eğ lence kitcpları değildi. Bugünkü anlam ıyla ço cu klara yönelik g erçek kitap 18. yüzyıl tarihini taşır. 1750’ye doğru Fransa'da, İngiltere'de, A lm anya'da yaygınlaşır. B u ­ nun birçok nedeni v a r d ır : C k u lla şm a oranının artm ası (o zam ana k a ­ dar bir p aza r o lu ştu ra ca k ölçü d e okum a bilen ço cu k yoktu), üretim ko şullarının gelişm esi. Fa ka t asıl neden bu tarihe kedar ço cu k duyu­ sunun m evcut olm am asıdır.

— Bu ilk ço cu k kitapları hangi a m açlara karşılık veriyordu? — B u n la r ah lak eğitim i am acını güden öğretici kitaplardı. B un­ larda çocuğa özgü sayılan bir biçim de d avran ış dersleri vardı. Bir ço cuk babasıyla, annesiyle, m ürebbiyesiyle sahneye getiriliyordu. T a ­ sarım lan an ço cu k iyi ve kötü yönüyle «model» görevini görüyordu.

‘ Yukarıdaki yazı, Fransa'da çocuk edebiyatı konusunda, önemli ya­ yımları olan Paris-Villetaneuse Üniversitesi öğretim üyesi Isabelle JAN'la yapılan görüşmenin kısmen özetlenmiş çevirisidir (Le Monde de l'Educa- tion) no 37, Mart 1978).

(2)

— Bu ço cu k kitabı, özel bir edebiyat biçem i yarattı m ı?

— Bu ç e k soyut bir biçem di. Daha sonra geien, ama bu «müreb- fciye e d e b iy a tın ın bir ürünü olan Segur Kontesinin en büyük özgün­ lüğü, nesneyi, somutu, doğrudan yaz>mı getirm iş olm asıdır. Bu bir aevrim di, bu yüzden bugün de hâlâ okunm aktadır. Bu, gerçekçi gö­ reneklerin romanıdır. Daha önce m evcut olm ayan bir ço cuk gözlem i vard ır onda.

— A ncak, 18. yüzyıldan önce sadece ahlak dersi verici olmayan fab llar ve peri m asalları edebiyatı da vardı.

— So syo lo jik açıdan fabl ya da m asal, ço cuk edebiyatına g ir­ mez, çünkü — on lar tarafından okunsa bile— çocuklara yönelik de­ ğildir. Ö rneğin F e rra u lt’nun çağında, bazı kırsal yörelerde, az çok ço cu klara da ulaşan tüm bir sözlü halk kültürü vardı. Bu, çocukla sütenne arasında bir diyalogtu. Burada çek bilinen bir olgu söz ko­ nusudur. Y üksek bir toplum sal sınıfta doğm uş bir kültürün sonra h al­ kın eline geçm esi, sonra da ço cuklara ulaşm ası biçim indeki yer de­ ğiştirm e olgusu, Perrault'nun topladığı m asallar, her sınıftan çocuğa, ait olduğu burjuva sınıfının olduğu kadar kırsal kesim in çocuklarına da seslenen m asallardı. P e rrau lt’nun çab ası artık kim senin ciddiye alm adığı bu öyküleri «eğitsel kılmak», bunlarda ço cu klara yararlı g e rçe kle r bulunduğunu gösterm ekti. Bu, onun yönünden aynı z a ­ manda yazınsal bir girişim di : H âlâ egem en olan eski m odele karşıt o lab ile ce k ulusal bir kültüre kavuşmak.

— Ya Lafonten?...

— Lafonten ço cu klarla uğraşm ıyordu. Ezber ödevleri için bir halk şairine gereksinm e duyan ilkokul öğretm enleri onu, çocukların şairi yaptılar. Lafonten’in fabllarında ço cuk yoktur. R ou sseau ’nun La- fonten’e ilişkin e le ştirisi sezg isel olarak doğrudur. R ousseau Lafon- ten'in şiirinin ç o cu k la r için ço k so fistike olduğunu düşünüyordu. Ro­ usseau, özellikle onun çok «burjuvaya özgü», ço k «bencil» bulduğu ahlakını şiddetle eleştiriyordu. Kendisi ço cuklara «yüce» m odellerle birlikte gerçek öykülerin an latılm asını savunuyordu. Onun verdiği ö r­ nek R cb en scn K ro ze ’dir, yani yaşam anın, yapm anın, olm anın ö ğ re­ nildiği kitap.

— G rim m ’in girişim ini nasıl değerlendiriyorsunuz?

— Grim m Alm an romantizm idir; yani kökleri halkın içinde, şa r­ kılarda, danslarda, m asallarda olan derin güçlerden yola çıkarak ulu­ sun ve Alm an kim liğinin araştırılm asıdır. Diğer bir düşünce bu kim ­ liğin çocukta ve ailede tanınm ası gerektiğidir. M ichelet'd e de bulu­ nan bu rom antik düşünceye göre halkın kökeni çocuktadır. Burada eğitsel hiçb ir şey yoktur. Bu daha çok siyasal bir amaçtır.

(3)

ten sö z ettik. Bütün bunla rciddi şeyler. Ç o cu k edebiyatından a y rıl­ maz görünen oyun, eğlence, fantazi yönü nerede?

— 19. yüzyılın ortalarına kadar tüm ço cu k edebiyatı son dere­ ce can sıkıcıd ır. 1860'a doğru Levvis K aroll ve A ndersen ile önem li bir dönem ece gelindi. Çünkü her çocuğun — ço cuksu doğasının öte­ sinde— kendine özgü bir kişiliğ i olduğu farkedilm işti. A rtık önceki g i­ bi anonim bir ço cu k topluluğuna değil, ço k özgül bireylere yönelini-: yordu. 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren bir ço cu ğ a adanm ış pek çok kitap görülür. Öyküyü esinlendiren de bu çocuğun kendisidir. Ç a ğ d a ş anlam da g erçek ço cu k edebiyatının doğuşudur bu. Çünkü düşlem enin kaynağı olarak çocukluğun kendisinin bize a n la ta ca k şeyleri olduğu görüşü belirm iştir. Ç o cuğun elinde bizim yitirdiğim iz değerli şeyler vardır. Ç o cu k ve a n la tıcı eşit düzeydedir. A n latıcı ne baba, ne de öğretm endir; bir dost bir komşu, bir am cadır, ya da İn­ g iliz edebiyatında olduğu gibi bir hizm etçidir. Bu yenilik, aile ya da okul kurum una bir bozguncunun girm esidir.

Bu kişi otoritenin ço cu kla ilişkilerin i altü st ediyor...

— Bu, g erçeklik dünyasıyla düşsel dünyada — yetişkin evreniy­ le ço cu k evreninden— pay alan ikisi arası b ir yaratıktır. Ç a ğ d a ş ç o ­ cuk edebiyatı bu kişiliğin çevresinde oluşur. K u şku su z önem li ayrım ­ lar da var. A ndersen ço cu k dünyasına egem en olur, oysa C a ro ll ta ­ mamen çocuğun egem enliğindedir.

— C a ro ll ve A ndersen iki yaban cı yazar. Fran sa'd a benzerleri görülm üyor.

— F ra n sa ’da okul sistem i ço k çab u k katılaştı. Ç o cu ğ a karşı bir güven sizlik var. Ç o cu ğ u dinleme, yaln ız başına bırakm a düşüncesi akla sığm ıyor. Ç ocuğu « s a k a tla y a c a ğ ın d a n korkulan düşe ve peri m asalların a karşı da büyük bir güven sizlik var. Uzun sü re çocuğu, düşsel yapıtlarla karşı karşıya getirm ekten kaçınıldı.

— Ç o cu k edebiyatının sözünü etm ediğim iz bir biçim i daha var : Serüven, yolculuk, vb.

— A rie s eski rejim de ç a ğ d a ş bir ço cu k lu k duygusunu taşıyan bir tek toplum sal kategorinin bulunduğunu söyler : D ilenciler, serseriler, yolları arşın layan lar. Bu rom anlarda genellikle ço c u k ya da ergen kahram anlar vard ır ve kendi başına bırakılm ış ço cuğ a herşeyi yollar öğretir; çalm ak, çırpm ak gibi kın an acak şeyleri de tabii. B öylece yeni bir ço cu k figürü ortaya ç ık ıy o r : Beklem ediği serüvenler de y a ­ şayan küçük serseri çccu k . Bu, toplum sal bir g e rçekliğ e denk düşen, ama iyi yetişm iş burjuva ço cu k la rı için olm ayan bir edebiyat gelen e­ ğidir. Fa ka t burada da, ö z e llikle A n g lo sakso n lard a, bir de n izcile r ve gezginler kalab alığ ı bulunm aktadır ve bir özgürlük ideolojisi vardır. M ark Tvvain’in ünlü kahram anları aileyi reddetm eye kadar giden ev­

(4)

siz barksız çocuklardır. Burada çok farklı ve F ran sa ’da düşünülem i- yecek bir eğitim anlayışı — ipleri koparm ak— söz konusudur. Steven- son'da ve K ipling'de de bulduğum uz yeni bir eğitim görüşüdür bu.

— Doğrudan doğruya ço cu k la r için yazan yazarlar var. Kim iler de tüm halka sesleniyor, fakat gençler tarafından da tutuluyor. F a ­ kat her iki durum da da edebiyatın bir çe şit «değerden düşm esi» söz konusu. Ç o cu k edebiyatı «gerçek» edebiyat olarak görülmüyor.

— B ir edebiyatın kültürlü sınıftan halka, sonra da çocuklara ulaşan pek çok örm ekleri olmuştur. Robenson Kroze ve Donkişot böyledir. Ispanya’da soyluların yanına verilen çocukların g izlice oku­ mak ve kendi aralarında oynam ak için D onkişot’tan sa yfala r kestik­ leri anlatılır. Fakat bir yapıtın halka indiği ya da ço cu k la r tarafın ­ dan okunduğu zam an yazınsal « saflıksın değerini yitireceği düşün­ cesi çağ ım ıza özgü bir düşünceaır. Bu tepki ço cu klar karşısındaki duygularım ızın b ulanıklığını gösterir : Ç o cu k bir yandan değerli bu­ lunm akta, öte yandan da bir yapıt «çocuk için» olduğunda ço cuk ye­ rilm ektedir.

— İçerikten çok söz ettik, fakat kitapların m addi yönünden ko­ nuşm adık. Özel olarak ço cu k la r için olduğu kabul edilen kitaplar ne zam andan beri vardı?

— Bunun belirli bir tarihi var : 1745. Londra'da Jo h n Nevvbery' nin g en çlik ilkyayınevini kurduğu tarih, Nevvbery ço cu klara sa t­ tığı ya da ödünç verdiği kitapları kendisi basıyordu. «Güzel Küçük Cep Kitapları» adını verdiği resim li küçük kitaplar hazırlıyordu. Lon­ d ra ’nın küçük burjuva ço cukların a yönelik bir kitle üretim iydi bu. Ç o ­ cuk kitabı, özel olarak ço cuklara yönelik bazı kahram anların (hay­ vanların) ortaya ç ık ışıy la da gelişti. «Bunnies»!eri yani dört küçük tavşanı sahneye getiren A n g laise B eatrix'in yaptığı budur. Bu yeni­ lik, 1870 yıllarından itibaren tüylü kum aştan oyuncakların ortaya ç ı­ kışına da denk düşer.

— Günüm üzde ço cu klu k dönem inin yaşlara bölündüğüne tanık oluyoruz; Okum a çağından önce, okum adan sonra, yedi-on yaşları, ergenlik öncesi, ergenlik gibi. Bu yeni bir düşünce. Nereden geliyor? K işiliğin oluşum undaki «evre»lere ilişkin psikoloji kuram larının son u ­ cu mu?

— Bu gerçekten çok yeni bir olgu. Kuşkusuz Piaget'ninki türün­ den «evreler»in açısın dan bakıldığında bu işte bir eksiklik var. Fa ­ kat bu ö zellikle bir pazar sorunu. Ürünleri çeşitlem eye. «hedef»leri inceltm eye çalışıyorlar.

— F ra n sa ’da — Segur Kontesi ve Ju le s Verne gibi iki «büyük» örneğe karşın— uzun bir kuşku ve güvensizlik dönem inden g e çild ik­ ten sonra bugün çocuk edebiyatına yeniden ilgi duyulduğu görülüyor.

(5)

— Bu gelişm e daha çok resim yoluyla oldu. Ç o cu k kitabı gitgide daha hoş ve za rif biçim lere sokuldu.

— Bezen bu yönde bir a şırılık yok mu?

— K esin likle var. F ran sızların bu edebiyatla ilgilenm eleri için ona «öncelik kazandırm ak», kültürel, aristo kratik bir görünüm verm ek gerekti. İngiltere'de ço cu kların kapısına gelen işlek bir kitle üretimi vardır, fakat iddiasızdır. F ra n sa ’da ise «güzel görünüm» a ra ştırılm ış­ tır. Ç o cu kla rın oynayabileceği, boyayabileceği, yırtab ileceğ i ucuz, e l­ den ele geçm esi kolay şeyler yapm ak yerine «sanat kitapları» y ap ıl­ dı, ünlü çize rle re başvuruldu. Ç o cu k kitabının « çocuklar için hiçb ir şey yeterince güzel değildir» d ü şü n cesiyle yerilm em esi için «sanat»ı bilm ek gerekir. «Güzel», ama neye göre? Bu sa d e ce anlık hazlara yanıt verm ektir. G e rçe k içerik, heyecan yoktur bunda. Burada da ç o ­ cuğa gerçekten güven duym am anın belirtisi var. Ç o k ortalam a ve kı­ sır, reçetelerden ç ık a rılm ış bir ürünle, çek so fistike, ço k «sol s ın ır­ da» bir başka ürün a rasın d a g erçek bir anlatım ın bulunm adığını g ö r­ mek üzücü. G erçekten de, çocuğa daha çok değer verildikçe, daha çok ilgi g ö sterild ikçe ve im renm e duyuldukça ondan daha ço k uzak- laşılm aktadır. Kitap bu olguda bir rol oynuyor. Ç o cu k la ra bugünün burjuva kültürünün kurallarına göre en iyisi sayılan şeyler sunarak v icd an la r rahat ettirilm ektedir; bu ise bir çe şit kendini kurtarm aktır. B öylece on lar bizi rahat bırakıyorlar, biz de görevim izi yapm ış o lu ­ yoruz. M u tlaka kaçın ılm ası gereken bir durum dur bu.

Türk Eğitim Derneği Bilim D izisi Y ayınları :

• ULUSAL EGÎTlM POLİTİKAMIZ : 100 TL. • y ü k s e k ö ğ r e t i m e g î r i ş s o r u n l a r i : ıo o t l.

Referanslar

Benzer Belgeler

Genel bir bakış çerçevesinde, orta öğretimden yüksek öğretime geçişte öğrencilerin yöneltilmeleri konusu bir mesleğe yöneltme ve meslek seçme sorunu

X kromozomunun inaktivasyonuyla ilgili geliflim süreci ERKEK HÜCRE BAfiLANGIÇTAK‹ DURUM D‹fi‹ HÜCRE OLAY 1 Rekombinas- yonun kesil- mesi sonucu Y genlerinin bozulmas› OLAY

ÖZ Balon balığı tüm dünyada kirpi balığı, küre balığı, kurbağa balığı gibi isimlerle adlandırılan Tetrodontiformes ailesine ait bir balık türüdür.. Bu

kamış gibi), örtü malzemelerine göre (cam, yumuşak plastik, sert plastik veya suni elyaf), ısıtılma durumuna göre (sıcak, ılık, soğuk), kullanılma amaçlarına göre

[r]

• Oral ilaç uygula a ı ko tra endike olduğu duru larda kulla ıla ilir. • İşle de önce eldiven giyilir. Supozituvarı kolay gir esi içi sı ak su ile ıslatıl

Aslında bundan çok daha önce, yani günümüzden yaklaşık bir milyar yıl sonra Güneş’in parlaklığı okyanuslardaki suları bu- harlaştıracak kadar yükselmiş ve Dünya

B aşlangıcından günümüze Azerbaycan edebiyatının önemli şahsiyet- lerinin hayat hikâyelerini, eserlerini, varsa kullandıkları eşyaları; fo- toğraf, tablo, büst, heykel