Paris’te açılan sergisi dolayısiyle
::S « w w SW ^ w w w
-Fikret Muallâ'nm Paris’te sergilenen eserlerinden biri: «Yosm a ve dansörler.» Bu eser çalışılışındaki serbestlik, renklerdeki hârikulâde güzellik ve desenle kompozisyonu bakımından bir şahaserdir...
Bir Fransız sanat tenkitçisi
Fikret Muallâ’yı
LeonardodaVinci
ile kıyasladı
PARİS
(ö z e l) - Re
simlerinin
Paris’te
ve
başka Avrupa
merkez
lerinde sergilenmeye baş
laması dolayısiyle öldük
ten
sonra
büyük
bir
şöhret haline
gelen ve
dünyanın ilgisini
üzeri
ne
çeken
ressamımız
Fikret Muallâ,
hakkın
da sanat tenkitçisi
Y.
Desnos* bir takdim ka-
toloğu hazırlamış, bun
da «hayale imkân
ver
me» ve sanat
eserini
manâlı hale getirme ba
kımından
ressamımızı
Ijeonardo da
Vinci’yle
mukayese etmiştir.
Yazısında, Y. Desnos,
Fikret Muallâ hakkında
şunları söylemektedir:
«Muallâ Tiirktür. Ama A y’dan ya da M erih’ten düşmüş olsay dı ancak bu kadar Muallâ ola bilirdi. Eserleri ancak bu ka dar elle tutulur, gözle görülür, bu derece esrarlı ve bu kadar
tam olabilirdi. Çocukluğuna,
gençliğine dair pek birşey söy lemeyen sanatçı, düşmanlarının kendisini gözetlediğine inan makta ve belki de bu korkusun da bir gerçek payı bulunmak tadır. B iz ona bize göründüğü haliyle saygı duyuyoruz, çünkü Muallâ’da herşey esrar ve say gı telkin ediyor.
Ölümünden sonra büyük şöhret haline gelen res sam Fikret Muallâ'nın «Karşılaşma» adlı eseri,
«Ondan söz ederken Toulouse - Lautrec, Bonnard, Vulllard’- dan dem vurulmuştur. Aldırma vın, lâftır bunlar. Muallâ’nın getirdiği, iyi bakarsanız, bam başka birşey.
«Tablolarının kesin düzenlili ği gibi renkleri de kendisinin- dir. En kabuslu yüzlerde bile en ufak bir kırışık resmetmez.
«Muallâ renkçidir. Bu, sadece bir lezzet versin diye renkler arasında anlaşma sağlıyor de mek midir? Hayır. Onda renk, bir telkin aracı ve bir işarettir.
«Muallâ desinatördür. Bu, sırf çizgiler, kıvrımlar, arabest tar zında eğriler boşuna gittiği için kendini grafik düzene kaptır mış demek midir? Hayır. Onda desen, belirtir, açıklar, konuyu yerli yerine istif eder. Bütün büyük ressamlarda olduğu gibi onda da renk ve desen, malze me ve ışık, her şey ayrılmaz şekilde birbirine kenetlidir, bi çim, tam ve organik bir bü tündür,
MUALLÂ ■ I.EONARDO KAB AR H A Y A LE
İM K Â N SAĞLAR
«Yatağım ın yanında Muallâ'- nın bir guaşı var. İk i kadını tas vir ediyor. Ayakta iki figürden biri, ötekini azarlıyor gibi. Ben yatağa girince bu eser, bu gu- aşla yapılmış resim âdeta bi çim değiştiriyor.
«Leonardo da Vinci, harap
duvarlardaki lekelerde, şelâle, ırmak gibi akarsularda manza ra resimleri görürdü. Bunlar öyle hayali geniş insanlardır ki, önceden sezdiklerini yüzeye çı karmak, şiirleştirmek ve bize öyle sunmak gücüne ve kudre tine sahiptirler. Bunlar (Leo- nordo ve Muallâ gibileri), ken dilerine hayatın en büyük zevk terinden birini, güzel bir sanat
eserini doya doya seyretmek
imkânım borçlu olduğumuz ha yalcilerdir.»
K E N D İM İ M EM LEKETİM D E HİSSEDİYORUM
Açılış günü Champs . Elysö- es’deki Turizm büromuzda ser giye gelen tanınmış rejisör Cla- ude Lelouche’un eşi «Kendimi
memleketimde hissediyorum.
Zaten Muallâ’yı çok severim» demiştir. Bayan Leouche baba, sı tarafından Türkiyelidir.
•Hmıııı«ıtn*ımı«ıı«iM>tmHitıımı
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi