• Sonuç bulunamadı

Üniversite Öğrencilerinin Dini ve Siyasi Tutumları ile Gelecekle İlgili Beklentileri Arasındaki İlişkiler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Üniversite Öğrencilerinin Dini ve Siyasi Tutumları ile Gelecekle İlgili Beklentileri Arasındaki İlişkiler"

Copied!
12
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

M. Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi Yıl:2000, Cilt: XVI, Sayı: 1, Sayfa: 19-30

ÜNİVERSİTE ÖGRENCİLERİNİN DİNİ

VE

SİYASI

TUTUMLARI İLE

GELECEKLE İLGİLİ

BEKLENTİLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİLER

Tülay BOZKURT*

Suna TEVRUZ**

ÖZET

Bu

araştırma farklı

dini ve politik tutumlara sahip gençlerin gelecekle ilgili beklenti

alanlarının

a.içerik, b. bu içeriklere atfedilen önem, c. beklentilerinin

gerçekleşme olasılığına ilişkin

tahminleri

açısından

ne tür

farklılıklar

gösterdiklerini izlemek

amacıyla gerçekleştir­ ilmiştir. Araştırma

örneklemini Marmara üniversitesinden 35'i

kız

ve 43'ü erkek olmak üzere

78

öğrenci oluşturmuştur. Araştırmanın

ölçme

araçları, araştırmacılar tarafından gelştirilen,"

siyasi ve dini

eğilim" ölçeği

ile

,

" ülke meselelerine

bakış" ölçeğidir.

Bulgular ülke meseleleri

ile

ilgili

beklentilerin

,

uygar

yaşam,

dini konular ve siyasi konular olarak üç

sınıfta

top-landığını göstermiştir.

Araştırma bulguları

dinci ve laik

öğrencilerin

dini ve

siyasi

konularla ilgili

beklenti-lerinde manidar

farklılıklar

ortaya

çıkarmıştır.

İnsanın

çevresi ile ilgili olay ve durumlara olumlu veya olumsuz

değerler

atfe-derek tutum

geliştirmesi

ve

tavır alması

süreci, psikoloji,

bilişsel

psikoloji, sosyal

psikoloji gibi disiplinlerin ilgi

alanını oluştura gelmiştir.

Ancak, literatür, bireylerin

belirli kavram, obje ve

düşüncelere ilişkin

olarak

geliştirdikleri tutumların,

o tutum

konusunu içeren gelecekle ilgili beklentilerini

oluşturmadaki

etkisi ile ilgili yeterince

açıklayıcı

bilgilerden yoksun görünmektedir. Bu konuda

görüş

bildiren kimi yazarlar

beklentiyi,

kişiyi

yeni

şeyler öğrenmeye

veya belirli durumlarda belirli biçimlerde

davranmaya yönelten bir

"hazıroluş" şeklinde tanımlarlar

(Bkz: Tan, 1969). Bu

çer-çevede ele

alındığında

bireyin belli bir konuda

geliştirdiği

tutumu yine

aynı

konuda-ki beklentilerini de etkonuda-kileyecektir.Ancak durumun pek de böyle

olmadığı

günlük

ya-şan

örneklerinden gözlenebilir.

Örneğin

ikisi de

Beşiktaş fanatiği olduğu

halde

gele-cek sezon

Beşiktaş'ın şampiyon olacağını

bekleyen ya da buna daha az ihtimal veren

iki birey

arasındaki,

beklenti

farkını

belirleyen

değişkenleri yalnızca

çevresel

koşul­ ların farklı algılanması (Galatasaray'ın

daha güçlü

olması,

kötü

takım

yönetimi vs .. )

ya da bu iki bireyin tutum

elemanları arasındaki

farklarla

açıklama çabası

yetersiz

kalacaktır.

*

Doç. Dr., Marmara Üniversitesi, İ.İ.B.F., İşletme Bölümü, Örgütsel Davranış Anabilim Dalı.

**

Prof. Dr., Marmara Üniversitesi, İ.İ.B.F., İşletme Bölümü, Örgütsel Davranış Anabilim Dalı.

(2)

Tülay Bozkurt -Sıma Tevruz

Bütüncül bir

yaklaşımla

ele

alındığında,

bireylerin içinde

yaşadıkları dünyanın geleceği

ile ilgili beklentilerinin yönünün, ortamda varolan

ipuçları

ile bireyin bu

ipuçlarını değerlendirirken

referans çerçevesi olarak

kullandığı, tutumları, değerleri, kişilik

özellikleri, benlik

değeri, geçmiş

deneyimleri vs. gibi

değişkenlerin etkileşimi

sonucunda

belirlendiğini

söyleyebilmek mümkündür.

Bireylerin çevrelerini ve

geleceği algılama

biçimlerinin benlik

değeri

ile

iliş­

kisini gösteren çok

sayıda araştırma bulunmaktadır.

Bireyin kendine

biçtiği değer

olarak (Pervin, 1993)

tanımlanan

benlik

değeri

çok genel anlamda bireyin kendisi ile

ilgili olumlu (yüksek benlik

değeri)

ve olumsuz

(düşük

benlik

değeri) görüşlerini

içerir.

Düşük

benlik

değeri

ile depresyon

arasındaki doğrusal ilişkileri açığa çıkaran

araştırmalar

(Beck, 1975; Bobgan ve Bobgan, 1999; Dilbaz ve Seher, 1993)

depres-yonun bir semptomu olan gelecekle ilgili umutsuzluk,

karamsarlık duyguları

ile

ben-lik

değeri arasındaki ilişkilere işaret

eder. Yine, yüksek benlik

değeri

ile,

başarı

ve

kariyerle ilgili beklentiler (Spencer ve

arkadaşları,

1993; Tennen ve Affleck, 1993),

arasındaki ilişkileri

irdeleyen

araştırmalar

da benlik

değerinin,

gelecekle ilgili

bek-lentilerin bir

açıklayıcı değişkeni

konumunda

olduğunu

göstermektedir.

Beklentilerin yönünün

oluşmasında

etkili olan bir

diğer değişken

de"beklenti-sizlik" (Dilbaz ve Seher, 1993)

anlamında kullanılan

umutsuzluktur. Bireyde umut ya

da umutsuzluk tablosu büyük ölçüde

birtakım bilişsel

süreçlerin

etkileşimi

sonucun-da ortaya

çıkar.

Bu süreçler

,

hedefe

ulaşma

yolunda

şansa karşı

yetenek;

başkaları­

na

karşı geliştirilen

güven veya güvensizlik duygusu; ve uzun dönemli amaçlar

ye-rine

kısa

dönemli amaçlara

ulaşabilme

istek ve

inancı arasındaki etkileşime bağlı

olarak

gelişir.

Kimi

araştıımalarda

birbirleri yerine

kullanılsa

da

umutsuzluğu hazırlayan

öncül

değişkenlerden

birinin de

öğrenilmiş

çaresizlik

olduğu

bilinmektedir. Ilk defa

Seligman (1975)

tarafından kullanılan

bu kavram

,

bireyin

sonuçlarını

kontrol ede

-bileceği

olay ve durumlarla ilgili olarak

gösterdiği çabaların

sonuçsuz

kalması

ya da

tepki ile

karşılanmasına bağlı

olarak

geliştirdiği

psikolojik bir

kayıtsızlık

durumuna

işaret

eder. Bu durumun öncülü, bireyin kontrol edilebilecek olaylar

karşısında geliş­

tirdiği

kontrol

eksikliği

(lack of control)

algısıdır. Öğrenilmiş çaresizliğin sonuçları

bireyin

yaşamında

üç

açıdan

gözlenebilir (Maier ve Seligman, 1976): Güdüsel

yok-sunluk bireyin ilgili sonucu

değiştirmek

için hiçbir çaba göstermemesidir.

Bilişsel

yoksunluk

,

bireyin

istemediği

sonuçlardan

kaçınmasını sağlayacak

tutum ve

dav-ranışlar öğrenememesi

ile ilgilidir. Duygusal yoksunluk ise orta ve yüksek derecede

gelişen

depresyon

durumları

ile ortala

çıkar. Öğrenilmiş çaresizliğin kronikleştiği

durumların,

bireylerin o

yaşam alanı

ile (çevre

kirliliği, eğitimin

kalitesi

,

tüketici

hakları

vs

.

. ) ilgili beklentilerini de olumsuz yönde

etkileyeceği açıktır.

Öğrenilmiş

çaresizlik ve umutsuzluk

değişkenleriyle ilişkisi olduğunu düşün­

düğümüz

ve ampirik

çalışmalarla

desteklenmesi gereken

diğer

bir faktör de

yabancı­

laşmadır.

Genel olarak üretim

ilişkileri,

teknoloji, modernizasyon,

şehirleşme,

kültür

değişimi

gibi sosyo psikolojik dinamiklerle

açıklanan yabancılaşma,

bireylerin

var-olan

yapılara bağlı

beklentiler,

değerler,

kurallar,

ilişkilerden uzaklaşarak

kendini

toplumsal süreçlerden

olabildiğince soyutlaması şeklinde tanımlanır

(Ergil, 1980;

Fromm, 1981; Marcuse

,

1975)

.

(3)

Prof Dr İsmail Özaslan 'a Armağan

Yukarda

kısaca değindiğimiz değişkenlerin dışında,

bu

araştırmanın

ilgi

ala-nını

politik ve dini

eğilimlerin,

ülke meselelerinin

geleceğiyle

ilgili beklenti

konu-larının, değer

ve

önemlerinin

algılanmasını nasıl etkilediği oluşturmuştur.

Politik ve

dini

tutumlatın,

bireyin

yaşamındaki diğer

pek çok tutum ve

davranışlara

da yön

verdiği

günlük

yaşamda sıklıkla rastlanılan

bir olgudur. Bu sonucun ortaya

çıkma­ sında,

politik ve dini

tutumların

bireylerin psikolojik

dünyasındaki

önemleri

(mer-kezilik)

ve

tutum

elemanlarının

içeriklerinin

(biliş,

duygu,

davranış) bileşiminden

oluşan

güç dereceleri belirleyici rol oynar

(Kağıtçı başı,

1977).

Örneğin

kendisini

"sağ eğilimli"

olarak

tanımlayan

bir birey bu tutumunun "merkezilik ve güç"

özel-liğine

göre; solcu olanlarla

konuşmamak, sağ

partilere oy vermek, yerli

malı

kullan-mak

,

kendisi ile

aynı

siyasi

görüşleri paylaşan

birisiyle evlenmek, siyasi

görüşünü yayabileceği

faaliyetlerde bulunmak gibi tutum ve

davranışlar geliştirebilir.

Ge-lecekle ilgili beklentilerini de siyasal ideolojisinin

öğretileri

çerçevesinde ifade

ede-bilir.

Örneğin

milliyetçi

akımların güçleneceğini, sağ

partilerin

birleşeceğini

bekle-yebilir ve

bunları

ülkenin

gelişimi açısından

"iyi" ve "önemli" olarak

değerlendire­

bilir

.

Bu noktadan hareketle, bu

araştırmanın amacı, farklı

dini ve politik t

ıtumlara

sahip gençlerin gelecekle ilgili beklenti

alanlarının;

a.

içerik, b. bu içeriklere

atfedilen önem, c. beklentilerinin

gerçekleşme olasılığına ilişkin

tahminleri

açısından

ne tür

farklılıklar gösterdiğini araştırmaktır.

METOD

Örneklem

Marmara üniversitesinde uygulanan

araştırmanın

ömeklem grubunu 35'i

kız

ve

43'ü erkek olmak üzere toplam 78

öğrenci oluşturmuştur.

Bunlardan 49'u Atatürk

Eğitim

Fakültesi; 12'si

İngilizce İşletme

ve 17'si Türkçe

İşletme öğrencisidir.

Ölçme

Aracı

Bu

çalışmada araştırmacılar tarafından geliştirilen

ülke meselelerine

bakış

ölçeği

(ÜMBÖ) ile siyasi/dini tutum

ölçeği kullanılmıştır.

Ölçekler

şu aşamalardan

geçerek

geliştirilmiştir:

.

Ülke Meselelerine

Bakış ölçeğinin geliştirilmesi aşamaları

1.

Marmara üniversitesi

Çağdaş işletme

sertifika

programından

15; Örgütsel

davranış

yüksek lisans

programından

1

O

öğrenciye

"Türkiye'nin önemli

gördüğünüz sorunları

nelerdir?" sorusu

açık

uçlu olarak

sorulmuştur.

2.

Alınan

cevaplar, tekrarlanma

sıklığına

göre en fazla tekrarlanandan en az

tekrarlanana

doğru sıralanarak listelenmiştir.

3.

Listelenmiş

olan cevaplar, M.Ü.

öğretim

üyelerinden

oluşan

üç

kişilik

ha-kemler grubu

tarafından

sorun

alanlarına

göre kategorilere

ayrılmıştır.

4. Hakemler grubu

tarafından yapılmış

olan

sınıflamada,

cevaplar;

• Çevre ile ilgili sorunlar

(4)

Tülay Bozkurt - Suna Tevrıız

Eğitim

ile ilgili sorunlar

• Ekonomi ile ilgili sorunlar

İmaj

ile ilgili sorunlar

İnsan

nitelikleri ile ilgili sorunlar

Kadın hakları

ile ilgili sorunlar

• Tehdit edici sorunlar

• Siyaset ile ilgili sorunlar

• Bilim ve teknoloji ile ilgili sorunlar

şeklinde

dokuz sorun

alanı altında sınıflandırılmıştır.

5. Her sorun

alanını

temsil edecek biçimde, her kategori içinden en fazla

tek-rarlanmış

olan sorunlar seçilerek test maddeleri haline

dönüştürülmüştür.

Bu seçim

sonucunda her alan için

geliştirilen

madde

sayıları aşağıdaki

gibidir:

Siyasi

Ekonomik

Tehdit

İnsan

nitelikleri

Çevre

İmaj

Kadın hakları Eğitim

Bilim ve teknoloji

5

3

3

2

2

2

madde

Bu maddelerden

bazıları

sorunun çözümüyle ilgili olumlu,

bazıları

ise

olum-suz ifadelerdir.

6. Ölçeklerin

geliştirilmesinde

Fishbein

tekniği kullanılmıştır.

Böylece her

beklenti maddesi için "çok iyi" ve "çok kötü" uçlan

arasında değişen

6

basamaklı

bir

değerlendirme ölçeği,

ve o maddeyle ilgili ileriye dönük

çözüm/iyileşme olasılığının

yüzdelerle

değerlendirilebileceği

bir

olasılık ölçeği geliştirilmiştir.

7.

Aynı şekilde

her beklenti maddesinin ne derece önemli olarak

algılandığını

ölçecek "çok önemli" ile "hiç önemli degil"

uçları arasında değişen altı basamaklı

bir

değerlendirme ölçeği geliştirilmiştir.

Böylelikle her beklenti konusunu ilgilendiren üç

ayrı

ifade

yazılmıstır.

Örnek:

Önümüzdeki 5

yıl

içerisinde ülkemizde

.

..

Enflasyonun

düşmesi

ihtimali sizce yüzde

kaçtır?

%0

20

40

60

80

100

Enflasyonun

düşmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Çok iyi

6

5

4

3

2

1 Çok kötü

Enflasyon:

(5)

Pro/ Dr. İsmail Özaslan 'a Armağan

Siyasi ve dini

eğilim ölçeğinin geliştirilme aşamaları

1. Deneklerin siyasi

eğilimlerini

ölçmek üzere bir gazete bayiinden,

lstanbul'

da

dağıtılan

günlük gazetelerin listesi

çıkarılmıştır.

2. Bu liste 30

kişilik

bir

öğrenci

grubuna verilerek her bir gazetenin ne derece

laik-dinci ve ne derece

sağ-sol

egilimli

olduğunu altı basamaklı

bir ölçek üzerinde

değerlendirmeleri istenmiştir.

Gazeteleri

tanımlayamadıkları

durumlar

için

"Bilmi-yorum"

basamağını kullanmaları belirtilmiştir.

3. Toplanan

cevapların ortalamaları alınarak

her bir gazetenin laik-dinci

ve

sağ-sol puanları

tesbit

edilmiştir

(Tablo 1) .

Tablo 1. Gazetelerin Siyasi ve Dini

eğilim boyutlarında aldıkları puanlar.

Dini Siyasi Dini Siyasi Dini Siyasi

eğilim eğilim eğilim eğilim eğilim eğilim

Gazeteler Laik Sol Ilımlı Orta Dinci Sağ

Cumhuriyet 1.00 2.12 Aydınlık 1.6 2.00 Yeni yüzyıl l.12 2.88 Milliyet 1.35 1 3.53 Sabah 1.50 3.59 Hürriyet 1.88 3.94 Radikal 1.94 3.35 Ateş 2.50 3.43 Akşam 3.00 4.07 Takvim 3.55 4.64 Son Havadis 4.33 4.71 Türkiye 4.64 5.53 Orta Doğu 4.60 5.33 Son Çağrı 5.33 5.75 Zaman 5.54 5.93

Araştırma sırasında

örneklem grubundaki deneklerin siyasi

eğilimlerini

belir-lemek için en fazla

beğenerek okudukları

iki gazeteyi belirtmeleri

istenmiştir.

Seçilmiş

olan gazetelerin daha önceden

belirlenmiş puanlarının ortalaması,

deneklerin her iki boyuttaki siyasi egilimlerini belirlemede veri olarak

kullanılmıştır.

Uygulama

Deneklerin toplu halde

bulunduğu sınıflara

gidilerek anketler

dağıtılmış

ve

cevaplamalar bitince

toplanmıştır.

(6)

Tülay Bozkurt - Suna Tevruz

BULGULAR ve

TARTIŞMA

Deneklerin Siyasi ve Dini

Eğilimlerine

Göre Dağılımları

Yapılan

ölçümlerde sol

eğilimli

bir

kişi

haricinde kimse

bulunmadığından,

bu

kişinin

analizden

çıkarılması

ile siyasi

eğilimler sağ

ve orta olmak üzere iki

kate-goride

toplanmıştır. Aşağıdaki

tabloda bu

dağılım

gözükmektedir.

Tablo 2. Deneklerin Siyasi ve Dini

Eğilimlerine Göre Dağılımları

Sol Orta Sağ

Laik 1 52

o

Ilımlı

o

o

8

Dinci

o

o

17

Görüldüğü

gibi

,

siyasi

eğilimi

orta

olanların

hemen hepsi dini

eğilim açısın­

dan laiktir.

Sağda olanların

ise dini

eğilimleri "Ilımlı"

ve "dinci" kategorilere

yayıl­

ma göstermektedir.

Faktör Analizi

Veri toplama aracı, ülke meselelerini "Beklenti"

,

"Değerlendirme", ve "Önem"

boyutlarında

üç

ayrı

ölçekle ölçen bir testtir. Deneklerin üç ölçekte

ayrı ayrı

verdik-leri cevaplar

çarpılarak,

her denek için bir toplam puan elde

edilmiş,

ve 20

madde-den

oluşan

anket, bu toplam puanlar üzerinden faktör analiziyle (SPSS: Principle

components, orthotran/varimax)

incelenmiştir.

Elde edilen "scree test", maddelerin

üç faktörde toplanma

eğiliminde olduğunu gösterdiğinden,

faktör analizi yeniden, bu

defa üç faktörlü çözüme zorlanarak

tekrarlanmıştır.

Faktör yükleri .30'un

altında

olan

3

;

ve birden fazla faktörde birbirlerine

yakın

yüklerle yer alan (complexity) 3 madde

analizden

çıkarılarak

tekrar uygulama

yapılmıştır.

Her faktörün içine giren maddeler

ve faktör yükleri Tablo 3'de

gösterilmiştir.

Tablo 3. Faktör analizi

sonuçları

Fi: Uygar yaşamla F2: Dini konularla F3: Siyasi konularla ilgili meseleler ilgili meseleler ilgili meseleler 20. Özelleştirme (K.İ.T) .85

16. Batı ülkelerinde itibar .71 12. Ekonomik istikrar .69

2. Terörle başetme .66

19. Trafik kazalarının azalması .58

4. Uygar bir yaşam .54

9. Din köktenci akımlar .78

18. İslam ülkelerinde itibar .75

6. Laikliğin devam etmesi -.68

1 1. Temel eğitim -.62

7. Nüfus artışı .54

1 O. Milliyetçi akımlar .80

1. Siyasi partilerin birleşmesi .78

5. Kadın ve siyaset .75

(7)

Prof Dı'. ismail Özaslan 'a Armağun

Toplam

varyansın

%

55'ini

açıklayan

üç faktör tabloda da

görüldüğü

gibi,

sırasıyla,

uygar

yaşam tarzı

ile ilgili meseleler, dini konularla ilgili meseleler,

ve

siyasi konularla ilgili meseleler

şeklinde adlandırılmıştır.

Faktörler ve

Faktörlerin Alt ölçekleri

Arasındaki

İlişkiler

Farklı

alt ölçeklerle

yapılan

ölçümler

arasındaki ilişkileri

incelemek

amacıyla,

her faktörün 'iyi-kötü', 'önem', ve

'olasılık'

(veya 'beklenti') ile ilgili ölçümler

arasın­

daki korelasyonlara

bakılmıştır

(Tablo 4).

Tablo 4. Faktörler ve faktörlerin

değerlendirme,

önem

ve

olasılık

ölçekleri

arasındaki

korelasyonlar

1 1 Fl Fl Fi F2 F2 F2 F3 F3 1 1

Diıı/D Diıı/Ö Din/Ol Siy/O Siy/Ö Siy/Ol Uyg/D Uyg/Ö

lfı

!

1 Din/O Fl 1 .681 ** Din/Ö Fl .346** . 730** Din/Ol F2 Siy/O -.393 ** -.233* .407** -F2 Siy/Ö -.240* -102 .004 . 750** F2 -.205 -.068 .097 .557** .902** Siy/Ol 1 F3 .082 .011 .046 .311 **- .277* .233" 1 Uyg/D

!

F3 .257* .397** .333** .010 .284* .271 * .286* Uyg/Ö F3 . 194 .380* .358** -. 128 . 168 .230 .009 .937** Uyg/01

*

p< .05 ** p<.01

Tabloda dikkat çeken nokta, dini tutumun

değer,

önem, ve

olasılık

alt

ölçekleri

ile siyasi tutum alt ölçekleri

arasındaki

ters yönlü

ilişkilerdir:

Dini meselelere verilen

değer

yükseldikçe, siyasi

konuların değer

ve öneminde

düşüş olmaktadır

(r= -.407,

ı=

-.393). Yani

eğer kişi

siyasi meseleleri "kötü" olarak

değerlendiriyorsa,

dini

mese-lelere daha "iyi"

değer

atfetmekte ve daha fazla önem vermektedir.

Tabloda dikkat çeken

diğer

bir nokta da dini tutum ile uygar

yaşamla

ilgili

tutum

arasındaki ilişkidedir.

Dini meselelerin

değerlendirilişinde

ve öneminde

yük-selme oldukça, uygar

yaşama

verilen önem artmakta (r= .257; r= .397); dini

mese-lelere

verilen

önemle birlikte uygar

yaşam

beklentileri de yükselmekte

(r=.380);

dini

meselelerle ilgili beklentiler yükseldikçe, uygar

yaşam

beklentilerinde de

artış olmaktadır

(r=.388). Ancak bu

ilişkiler

içinde 'uygar

yaşam'ın "iyi"liğiyle

ilgili bir

yükselme

olmamaktadır

.. Bir

başka deyişle, araştırma bulgularına

göre, dini

(8)

tutum-Tiilay Bozkurt -Sıma Tevrıız

lan yüksek olan

kişiler

uygar

yaşamla

ilgili beklentilerin

gerçekleşeceği

ve bu

bek-lenti

konularının

önemli

olduğu kanısındadırlar.

Ancak bu beklentilerin

gerçek-leşmesine "değer"

vermemektedirler.

Siyasi

ve

Dini

Eğilimlere

Göre

Kıyaslamalar

Tablo

5,

farklı

siyasi

tutumları

olan deneklerin, din; uygar

yaşam tarzı;

ve

siyasetle ilgili

ülke

geleceği

konusundaki beklentilerini içeren toplam tutum puan

ortalamaları

(önem x

olasılık

x

değer)

ve standard

sapmaları

ile bu

tutumları oluştu­

ran önem,

olasılık

ve

değer

alt

ölçeklerinin ortalama puan ve standard

sapmalarını

göstermektedir.

Tablo

5. Siyasi

Eğilimlere Göre Ülke Meselelerine

Bakış Tarzlarının Kıyaslanması

Orta Sağ

Ölçekler F p Ortalama Ss Ortalama

F 1: Genel Dini tutum 19.65 .000. 104.79 31 .57 159.79

F2: Genel Uygar yaşam tutumu 2.78 1o1.05 50.76 130.60

F3: Genel Siyasi tutum 5.12 .008 127.69 54.60 80.27

Din/olasılık 7.30 .001 5.33 1.06 6.18

Din/değerlendim1e (iyi-kötü) 63.30 .000 3.43 .46 4.68

Din/önem 1.04 4.91 .59 4.69

Uygar yaşam/olasılık 3.28 .04 3.29 1 .44 4.12

Uygar yaşam/değerlendirme .26 5.52 .83 5.47 Uygar yaşam/önem 1.90 5.57 .42 5.38 Siyaset/olasılık 3.25 .04 4.92 1.44 4.02 Siyaset/değerlendirme 9.93 .000 4.49 .86 3.37 Siyaset/önem 10.55 .000 4.84 .77 3.85 ss 42.41 58.13 72.94 1.09 .44 .73 1.55 .47 .52 1.90 1.33 1. 1 o

Grupların,

ülkenin dini, siyasi ve uygar

yaşam tarzı

ile ilgili ülke

meseleler-ine

bakış tarzlarının

ortalama

puanları kıyaslandığında şu

konularda manidar

fark-lılıklar gözlenmiştir: 'Sağ' eğilimli

deneklerin dini meselede ilgili tutum

puanları,

siyasi

eğilimleri

'orta' olanlardan daha yüksektir. Ülke meseleleri ile ilgili genel

tutum

puanlarını oluşturan

alt ölçeklerin

puanlarına bakıldığında

ise

şu

sonuçlar göze

çarpmaktadir.

Sağ eğilimli

olanlar, dini beklentilerin

gerçekleşmesi olasılığını 'ılım­

lı'

gruba

kıyasla

daha yüksek

algılamakta

ve bu beklentilerin

gerçekleşmesini

de

olumlu yönde

değerlendirmektedirler.

Tablodaki ortalamalarda dikkat çeken

başka

bir nokta da siyasi

tutumları

ortada olan grubun dini beklentilerin

gerçekleşme

olasılığını

oldukça yüksek gördükleri halde böyle bir

olasılığı

olumsuz

değer­

(9)

Prof Dr. İsmail Özaslan 'a Armağan

tutumu orta olan deneklerin tümü laik bir popülasyondan gelmektedirler: Bu bulgu

-araştırmanın yapıldığı

dönemde- laik kesimin dini konularla ilgili hassasiyetini

yansıtması açısından

ilginçtir.

Siyasi tutumu orta

olanların,

siyasi meselelere

bakış tarzı

ile ilgili genel tutum

ortalama

puanları diğer

gruptakilerden daha

yüksektir.

Bu grubun

alt

ölçek

puanları incelendiğinde;

siyasi beklentilerin

gerçekleşme olasılığını

daha yüksek gördükleri

ve

bunların

gerçeklesmesini olumlu

değerlendirerek, diğer

gruba

kıyasla

ülkenin

önemli meseleleri olarak

algıladıkları

göze

çarpmaktadır.

Tablo 6, deneklerin dini

tutumlarına

göre ülke meselelerine

bakış tarzlarının

ortalama

puanları,

standard

sapmaları

ve gruplar

arasındaki

Anova analizleri ile

bulunan manidar

farklılıkları

göstermektedir.

Tablo 6. Dini

Eğilimlere

Göre Ülke Meselelerine

Bakış Tarzlarının Karşılaştırılması

Laik Ilımlı

Ölçekler. F p Ort. Ss Ort. Ss

F 1 : Genel Dini tutum 22.06 .000 104.42 31.36 139.71 25.40

F2: Genel Uygar yaşam tutumu 3.23 .04 100.32 50.50 109.46 64.08

F3: Genel Siyasi tutum 4.63 .Ol 126.55 54.65 80.78 71.44

Din/olasılık 5.58 .005 5.29 1.08 6.02 1.14 Din/değerlendirme (iyi-kötü) 66.87 .000 3.43 .46 4.47 .56 Din/önem 1.74 4.91 .59 4.47 1.04 Uygar yaşam/olasılık 3.49 .03 3.26 1.44 3.57 1.61 Uygar yaşam/değerlendirme .20 5.53 .82 5.33 .43 Uygar yaşam/önem 2.04 5.58 .42 5.22 .64 Siyaset/olasılık 2.44 4.88 1.46 4.28 1.84 Siyaset/değerlendirme 10.47 .000 4.49 .85 3.65 1.23 Siyaset/önem 12.09 .000 4.85 .76 4.25 1.28 Dinci Ort. Ss. 168.57 45.93 138.07 56 80.05 75.72 6.24 1.09 4.78 .35 4.80 .52 4.35 1.51 5.51 .49 5.44 .47 3.91 1.97 3.23 1.39 3.66 1.

Dini

eğilimlerine

göre

gruplar

'laik',

'ılımlı'

ve 'dinci' olarak üç kategoride

tanımlanmıştır.

Tek yönlü varyans analizleri ülke meselelerine

bakış tarzı

ile ilgili

araştırmanın yapıldığı

dönemdeki toplumsal görüntüyü

yansıtacak

biçimde- 'dinci'

ve

'laik' gruplar

arasında farklılıklar çıkarınıştır:

'Laik' gruba

düşen

deneklerin siyasi

tutum

ortalamaları

'dinci'

gruba girenlerden daha yüksektir. Alt ölçek ortalama

puan-ları kıyaslandığında

'laik'lerin ülke meselelerine

ilişkin

siyasi beklentilerinin

gerçek-leşme olasılığını

daha yüksek

buldukları,

beklentilerin

gerçekleşmesini

olumlu

de-ğerlendirdikleri

ve bu meselelere daha fazla önem verdikleri gözlenmektedir.

Dinci gruba

düşenlerin

uygar

yaşam tarzı

ile ilgili tutum puan

ortalamaları

laik

deneklerden daha yüksektir. Alt ölçekler

incelendiğinde

'dinci' grubun, bu

beklenti-lerin

gerçekleşme olasılığını diğer

gruptakilerden daha yüksek

algıladıkları

gözlen-miştir.

Bu konuda dikkat çeken

başka

bir nokta da 'laik' kesimin uygar

yaşamla,

ilgili

beklentilerin

gerçekleşme olasılığını

en

düşük

gören grup

olmasıdır.

'Laik' grubun dini meselelerle ilgili genel tutum

puanı diğer

gruplardan

mani-dar ölçüde

düşüktür.

Alt ölçekler

incelendiğinde

'laik' gruptaki denekler bu

(10)

Tülay Bozkurt - Suna Tevruz

b

u beklentilerin

gerçekleşmesini

olumsuz

değerlendirmektedirler.

Ancak meselelere

a

t

fe

tt

i

kleri önem

diğer

grup

ortalamalarından

yüksektir.

S

iya

si

bakımdan

'orta'

eğilimli

olan deneklerin ortalama

puanlarının

genel

eğilimi,

ülke meselelerine

bakış tarzının

dinci gruptakilere daha

yakın olduğunu

gös-t

e

rm

e

ktedir. Bu bulgu, Refah Partisinin son seçimlerdeki seçmen profili ile ilgili

tar-tışmaları çağrıştırması açısından düşündürücüdür.

Cin

si

y

et ve Bölümlere Göre

Kıyaslamalar

T

ab

l

o 7 deneklerin

okudukları

bölümlere göre ülke meselelerine

bakış

tarzla-rmın

ort

a

lama

puanları,

standard

sapmaları

ve gruplar

arasındaki

Anova analizleri ile

b

ul

unan

m

a

nidar

farklılıkları

göstermektedir

.

Tablo 7. Bölümlere Göre Ülke Meselelerine

Bakış Tarzlarının Karşılaştırılması

Eğitim İng. İşletme Ölçekler F p Ort. Ss Ort. Ss F 1: Genel Dini tutum .91 124.65 50.19 105.81 22. 12 F2: Genel Uygar yaşam tutumu 1.25 106.33 58.66 96.30 42.20 F3: Genel Siyasi tutum 6.13 .003 93.64 59.10 121.91 58.58 Din/olasılık .20 5.54 1.24 5.46 1.36

-

·

DiııJdeğerleııdinne (iyi-kötü) 4.85 .Ol 4.01 .79 3.48 .54 Diıı/ön.:m 1.71 4.74 .64 5.03 .69 Uygar yaşam/olasılık 1.37 3.49 1.64 3.08 1.25 Uygar yaşam/değerlendirme .77 5.47 .74 5.76 .31

Uygar yaşanı/önem 2.83 5.45 .49 5.50 .47

Siyaset/olasılık 6.86 .001 4.11 1.53 5.35 1.34

Siyaset/değerlendirme 4. 14 .Ol 3.90 1. 17 4.14 1. 17

Siyaset/önem 1.92 4.37 1 .05 4.66 .95 Türkçe İşletme Ort. Ss. 122.50 32.05 126.92 48.03 152. 14 64.05 5.72 .97 3.51 .45 5.01 .54 4.02 1.41 5.48 .900 5.76 .26 5.51 1.67 4.79 .77 4.89 .78

Deneklerin

okudukları

bölümlere göre

yapılan kıyaslamalar, farklı

bölüm-l

e

rd

e

oku

y

an den

e

klerin ülke meselelerine

bakış tarzlarında şu

konular

dışında

ma-nid

ar

bir

farklılık olmadığını göstermiştir:

Türkçe

işletmede okuyanların

siyasi mese

-lelerle ilgili tutum

puanları -olasılık

ve

değerlendirme

alt ölçeklerinden

aldıkları

puanlara

bağlı

olarak-

diğer

bölümlerde okuyanlardan daha yüksektir. Bulgulara göre

d

i

ni mesel

e

lere en fazla

değer

atfeden grup da

Eğitim

Fakültesi olarak

gözlenmiştir.

Manidar bir

farklılık yansıtmamakla

birlikte

İngilizce İşletme

bölümünün uygar ya

-şam1la

ilgili meselelere

bakış tarzının, diğerlerinkinden

daha

umutsuz/düşük olduğu­

nu söyleyebilmek mümkündür.

Cinsiyete göre

yapılan

Anova analizleri ile

grupların

ortalama ve standard

(11)

Prof Dr. ismail Özaslan 'a Armağan

Tablo 8. Cinsiyete Göre Ülke Meselelerine

Bakış

Tarzlarının Karşılaştırılması.

Kız Erkek

Ölçekler F p Ortalama Ss Ortalama

F 1 : Genel Dini tutum 7.33 .008 528.38 172.55 660.29

F2: Genel Uygar yaşam tutumu 506.25 261.32 583.85 F3: Genel Siyasi tutum 8.50 .005 541 .78 19 l.88 373.85

Din/olasılık 26.29 5.26 28.17

Din/değerlendirme (iyi-kötü) 7.11 .Ol 17.77 3.09 20.02

Din/önem 7.41 .008 25.48 2.56 23.55

Uygar yaşam/olasılık 15.96 6.82 18.97

Uygar yaşam/değerlendirme 27.64 4.50 27.70

-~ygar yaşam/önem 28.00 1.86 27.40 :;iyaset/olasılık 5.06 .02 20.41 5.04 16.85 Siyaset/değerlendirme 24.48 3.87 18.97

....

Siyaset/önem 19.80 .000 20.32 2.31 16.57 Ss 229.05 278.36 278.02 6.15 3.82 3.24 8.37 3.09 2.45 7.62 6.38 4.21

Cinsiyete

göre yapılan kıyaslamalarda

erkeklerin dini meselelere bakış

açıla­ rıyla

ilgili tutum puanları kızlardan daha yüksek çıkmıştır

.

Dini

tutumla

ilgili alt

öl-çek

puanlarına göz atıldığında,

her iki grubun dini meselelerle ilgili beklentilerin

gerçekleşme olasılığında

manidar bir fark yoktur. Ancak erkekler dini konuları

daha

fazla önemsemekte ve bu meselelerle ilgili beklentilerin gerçekleşmesini

daha

olum-lu

karşılamaktadırlar.

Öte yandan

kızların

da siyasi tutum

puanları

erkeklerinkinden

yüksektir. Tabloya bakıldığında

bu sonucun siyasi beklentilerin gerçekleşme olasılı­

ğı

ve bu meselelere atfedilen önemle ilgili

olduğu

görülmektedir.

SONUÇ VE

ÖNERİLER

Bu araştırma, farklı dini ve siyasi

eğilimleri

olan kişilerin

ülke meseleleriyle

ilgili beklentilerindeki

farklılaşmaları

gözlemlemeyi amaçlayan

açıklayıcı

nitelikte

bir ön

çalışmadır.

Araştırma bulguları

dini ve siyasi ülke meselelerinin, deneklerin bu

konular-daki

tutumlarıyla ilişkilendirilebileceği

konusunda

ipuçları verdiği

halde uygar

ya-şam tarzıyla

ilgili meselelere

bakış tarzı

tüni gruplarda benzerlik göstermektedir. Bu

,

ekonomi, istikrar, terör, uygar

yaşam tarzı

gibi

yaşam kalitesini arttırmakla

ilgili

konuların

deneklerin gözünde siyaset ve dini eğilimlerden bağımsız

bir düşün

ve

bir-leşme alanı olduğu hakkında

ipucu verebilecek bir sonuçtur.

Bireysel anlamda kişinin kendi geleceği

ile ilgili beklentilerinin onu belirli

bi-çimlerde davranmaya yönelten bir

"hazıroluş"

(Bkz: Tan, 1969) durumuna

işaret ettiği düşünüldüğünde,

bireylerin toplumsal beklentilerinin davranmaya

hazıroluş durumlarını

ne şekilde etkileyeceği

de merak konusudur.

Araştırma bulgularına

göre

dinci öğrencilerin

ve siyasi tutumu sağda olanların

özellikle, din köktenci akımların

(12)

Tülay Bozkurt - Suna Tevruz

orantılı)

ve temel

eğitimin

8

yıl olması

(ters

orantılı) konularına yaklaşım

biçimleri

,

bu

kişilerin

kendi ideolojik

öğreti

ya da

tutumları

çerçevesinde davranma

konusun-da

diğerlerine kıyasla

daha fazla

"hazır oluş"

ya da

"arayış"

içerisinde

olduklarını

gösterebilir (ömeklem grubunda

sağcı öğrencilerin

önemli bir

kısmının aynı

zaman-da dincidir). Öte yanzaman-dan, milliyetçi

akımların

güçlenmesi

,

siyasi partilerin

birleşme­

si ve

kadınların

siyasette daha aktif rol

almaları

ile ilgili siyasi beklentilerin en

yük-sek

olduğu

gruplar laik ve siyasi

açıdan

ortada

olanlardır.(

Ömeklem grubunda siyasi

eğilimleri

ortada

olanların

hepsi laiktir)

Dolayısıyla

bu konularla ilgili

katılım

göster-meye psikolojik

açıdan

en fazla"

hazır olanların"

da laik grupta

bulunduğunu

söyle-yebilmek mümkündür. Bulgular, bireyin bir obje, olay,

kişi

ya da

düşünce/

ideoloji

ile ilgili tutumunun, o tutum yönünde

davranış

gösterme

eğilimini arttıracağı

konu-sundaki

tartışmalarla

da parelellik göstermektedir

(Bkz:

Kağıtçıbaşı,

1977).

Araştırma bulguları,

dinci ve laik

öğrencilerin

din

ve

siyaset

konularına

yak-laşım tarzlarındaki kutuplaşmaları

göstermesi

açısından

ilginçtir.

Bu

araştırmanın

verileri dört

yıl

önce

toplanmıştır. Araştırmanın

bugün ki

sosyo-politik ortamda

tekrarlanması

bulgularda ortaya

çıkan

örüntülerin hangi

yön-lerde

değiştiğinin

gözlenmesi

açısından yararlı olacaktır.

KAYNAKLAR

Beck, AT. (1976)

.

Cognitive therapy and emotional disorders. New York

:

Intemational

Universities Press.

Bobgan, M., ve Bobgan, D.

B.

(1999). James Dobson and the gospel of self esteem.

Prophets of psychoheresy

.

Santa Barbara: Eastgate Publishers

.

Dilbaz, N., Seber, G. (1993)

.

Umutsuzluk

kavramı:

Depresyon ve intiharda

'

Önemi. Kriz

Der-gisi, 1 (3), 134-138.

Ergi!, D. (1980).

Yabancılaşma

ve siyasal

katılma.

Ankara: Olgaç

Yayınevi.

Fromm, E. (1981). Yeni bir toplum yeni bir insan. N.

Arat (çev.) İstanbul: Say Yayınevi.

Kağıtçıbaşı, Ç. (1977). İnsan

ve insanlar.

İstanbul:

Maier, S. F., Seligman, M. E

.

P. (1976). Leamed helplessness: Theory and evidence

.

Journal

of Experimental Psychology: General, 1976, 105, 3-46.

Marcuse, H. (1975). Tek boyutlu insan.

A.

Timuçin

.,

T. Tunç.(çev).

İstanbul: May yayınları.

Pervin,

L.

A.

(1993). Personality: Theory and research. (6.

Baskı).

New York: John Wiley

and Sons.

Seligman, M. E. P

.

(1975)

.

Helplessness. San Francisco: Freeman.

Spencer, S.J., Josephs, R.

A.,

ve Steele,

C.

M

.

(1993). Low self esteem: The uphill struggle for

self integrity

.

Roy F. Baumeister (ed). Self esteem: the puzzle of low

self regard. (ss.

21-36). New York: Plenum Press.

Tan, H.( 1969). A Comperative study of the counseling

expectancies of the subjects from

certain types of cultures. Ankara: Fen Edebiyat Fakültesi

Yayınlan,

16.

Tennen, H. Afflect, G. (1993)

.

The puzzles of self esteem. A clinical perspective

.

Roy F.

Baumeister (ed). Self esteem: the puzzle of low self regard

.

ss.( 241-262). New York:

Referanslar

Benzer Belgeler

Tarihte, doğa bilimlerindeki gibi kesin yasalar bulunmaz ama temel eğilimler tespit edilebilir....

Beş dakika sonra iki eski dost gibi konuşuyorduk Muamme­ rin üzerinde bıraktığım ilk te­ sirin ne olduğunu bilmiyorum, fakat ben onu hemen çok sev­

Mevcut araştırma, Gardner’ın (1985) ölçeğindeki diğer alt boyutları da içeren bir ölçek kullanılarak daha da genişletilebilir. Böylelikle, öğrencilerin

Dolgu Maddesi Olarak Kullanılan Farklı Uçucu Küllerin Sert Poliüretan Köpük Malzemelerin Mekanik Özellikleri İle Isıl ve Yanma Davranışları Üzerine Etkileri,

We analyzed the hypervariable region of the displacement loop (D-loop) in a family with five individuals, i.e., grandmother, mother, one son and two daughters.. The result showed

pompalar› yerlefltirmek için yap›lan ameliyatlarla k›yasland›¤›nda, derinin hemen alt›na yerlefltirilebildi¤i için vücuda verdi¤i hasar çok daha az.. Bu

AraĢtırmanın evrenini 20.02.2018-15.05.2018 tarihleri arasında KahramanmaraĢ Sütçü Ġmam Üniversitesi Sağlık Uygulama ve AraĢtırma Hastanesi Kardiyoloji Yoğun

The hiding of the audio file in the edges of the image makes it a very safe way to count changes in the image to the intensity of color values in those areas.