19 M ayıs 1936
DÜŞÜNCELER
Bir hakikat meraklısı
Profesör hokkabazın gördüğü rağ bet, her nedense, bir çok hokkabaz profesörleri sinirlendirdi.
Kendi payıma ben ne hokkabazlık ne de profesörlükle ilgili olmadığım için Beyoğlunda ibrazı hüner eden Üstadı kıskanmadım. Bilâkis geçen gece bu işin meraklıları arasına ben de katılarak illüzyonizm profesörü nün marifetlerini görmeğe gittim.
Elhak, insanın parmağı ağzında kalıyor. Hiç kimseye zararı dokunmı- yan bu hokkabazlıkların birer süt ku zusu gibi mâsum oluşları da ayrıca memnun ediyor adamı.
Yalnız bir iş garibime gitti. Tam marifetlerinin en meraklılarım seyre diyorduk ki seyirciler arasından bir bay bağırarak fırladı sahneye. Profe söre hitaben:
— Elinizdeki iskambillerin arka ta rafını da görelim! Sandıkta kadın ke silirken içine bakalım! filân gibi iti razlarda bulundu. Yani, sizin anlıya- cağmız, hokkabazın hilesini yakala mak istedi.
Profesör de şaştı bu itirazlara, biz de şaştık. Hele yanımda oturan bir seyircinin bu husustaki şaşkınlığı öy le bir dereceyi buldu ki, sahneye çı kan «hakikat» meraklısı itirazcıya, şöylece seslendi:
— A! birader. Bu adamcağız profe sörüm dediyse, adaşlarımdan başka türlüyüm, gösterdiğim hünerlerde hi
le yoktur! demedi ya! Adı üstünde
hokkabazlık yapıyor işte. Mucize gös termiyor. Elbetde bu işin hilesi hud’ası vardır. Ne diye hem kendini, hem onu, hem de bizi üzersin!. Gel yerine otur! Yutmadığını anlatmak istiyor san, biz de yutmuyoruz. Biliyoruz ki kadını sahiden kesmiyor. Göz boya cılık bu!»
Fakat ötekisi, sahnedeki, bu haklı sözlere aldırış bile etmedi. İlle de, hok kabazlık seyredeceğini bile bile geldiği bir âlemde hokkabazın hokkabazlık ettiğini isbata uğraşıyor.
Zavallı adam.
Orhan Selim
■HU 1111 ¡ 11 ¡ m 111! 111! M111111111:11! 11 ’ 111111M11111111111111 m ■ 1 1 1M M1111111111111111 111H11111111111111111 i I Í 1111! 11111 < I ] 111! I m 11 m 1111! 11111 ■ 11111111 i 111111111 u m
K işisel A rş iv le rd e İs ta n b u l B elle ği T a h a T o ro s A rşivi