ŞUBAT 1957 3
rr-soD&fc
¿Jstanbulda yeniden imar edilen semtlerden ‘Şaphane
BizanslIlar zamanında bazı mabedlerin bu lunduğu Tophaneye Fatih Sultan Mehmed bir top imalâthanesile bir topçular kışlası yaptırmış ve zamanla bu semt bir harb sanayii merkezi ha line gelmişti. Büyük imalâthanelerde çeşidli top lar dökülür, top ve cebehane arabaları yapılırdı
Fatih Sultan Melımed zamamndaki döküm yerini II. Bayezid büyültmüş, Kanunî ise eski bi naları yıktırarak yerlerine yeni bir top imalât hanesi inşa ettirmişti. Bir kısmı sahilde ve bir kısmı da sedler üzerinde yapılmış bulunan bu imalâthane ve kışlalar arasındaki meydanda ise, Istanbulda dökülmüş, yahud seferlerden gani met olarak getirilmiş toplar dizili bulunurdu.
16. asım ortalarında Tophaneyi ziyaret eden bir yabancı, gördüklerini şöyle nakletmektedir.
(Burada her türlü toplar müşahede edilir, bun ların arasmda yirmi dört karış uzunluğunda on- bir aded «Basiliç» gördük. Yedi tane havan topu vardı ki bunlar Kodoşa karşı kullanılmış olup hâlâ birisinin namlusunun kenarında Rodos ka lesinden atılan bir güllenin izi görülüyordu.
«İbrahim Paşanın Macaristandan getirmiş ol duğu bir havan topunun üzerinde çok güzel ka bartmalar vardı. Top imalâthanesinde 40-50 A l man çalışmaktadır. Tophanenin önünde bir tahta
iskele vardır ki Fransız sefiri îstanbula geçtiği vakit buradan kayığa b in e r(l),»
17. asra doğru Tophaneye rağbet artmış ve imalâthanelerin, kışlaların civarına yalılar, evler inşa olunarak burada bazı mahalleler kurulmuş tu.
Evliya Çelebinin yazdığına göre 17. asırda Tophanede yetmiş Müslüman, yirmi Rum, yedi Ermeni mahallesi, birkaç da Yahudi evi bulunu yordu. Tezkereci yahşi, Valde Karındaşı yalısı, Sadreddinzade yalısı, Güğümbaşı yahşi, Melek Ahmed Paşa yalısı, Deniz Uğrusu yahşi ve Ebu Said yalısı, semtin meşhur binalarım teşkil edi yordu.
Tophane, her asırda mimarimizin güzel ör neklerde süslenmişti. Kaptamderya Kılıç Ali Pa şa 1581 yılında, Tophaneye doğru bir körfez teş kil eden denizi doldurtmuş ve bu kısım üzerine Mimar Sinana bir cami, bir türbe, medrese, sebil ve bir de hamam yaptırtmıştı. Halk arasında (Paşa hamamı) diye şöhret bulan bu hamamdan Evliya Çelebi de (pâk, suyu saf, huddamı ner- miirâm, bir hamamı hassüâmdır), diye bahset mektedir.
iki asrı geçen bir zamandanberi Tophanenin güzellikleri arasında yer alan eserlerden biri de
Tophane-Galata sahilinin 100 yıl önceye alt bir fotoğrafı (KUıçali l»asa Camii tamir halinde ve minaresiz s öriil-mektedir). Mehmed Emin ManyaslInın Kolleks'yomıiHtan,
4 TÜ R K İYE TURÎNG ve OTOMOBİL KURUMU
I. Mahmud çeşmesidir. 1730 da inşa edilen bu dört cepheli çeşmenin her cephesinde fevkalâde nefis kabartma çiçek, vazo resimleri ve kitabeler yer .almaktadır.
18. asrın sonuna kadar eski Tophane, ima lâthaneler, kışlalar, camiler ve mahallelerle pek kalabalık ve geniş bir hale gelmiş bulunuyordu. Askerî ve İçtimaî sahalarda büyük yenilikler yapmağa teşebbüs eden III. Selim, Tophanenin eski şeklini esaslı bir şekilde değiştirmiş, mey danı süsliyen çınar ağaçlarının bir kısmım kes tirmiş ve buradaki topları da kaldırtarak ge- nişliyen meydanı Nizamı Cedid askerlerinin bir talimgahı haline sokmuştu.
III. Selim, ayrıca eski ve harab kışlaların, imalâthanelerin yerinde yeni Tophane ve Hum- barahane kışlaları ile sahilde arabacılar kışlası inşa ettirmiş, imalâthaneleri, dökümhaneleri ye nileştirmiş ve kışlalara ayrıca bir de cami yap tırmıştı. 1790 yılında tamamlanan bu inşaat münasebetile muhtelif kasideler yazılmış, bir şair de bütün bu imar hareketini (Ne mutlu ol du Tophane edup Sultan Selim âbâd) mısraı ile ifade etmişti.
Tophanede III. Selim devrinde ve daha eski asırlarda yapılan cami ve mescidleri de (D efter dar camii, Bostaııiçi mescidi, Tamtam mescidi, Çukurcuma mescidi, Kuloğlu mescidi, Yenima halle mescidi, Sakabaşı mescidi, Sormagir camii, Sirkecibaşı mescidi, Topçu odaları mescidi) teş kil ediyordu.
Buhar devrinin başladığı ve sanayide büyük inkılâblann yapıldığı 19. asırda Tophanede de yeni ve esaslı değişiklikler olmuştu. II. Mahmud burada (alât ve edevat fabrikalarile) top dök meğe mahsus (tam kârgir bir vapur makinesi) yaptırtmış ve topçu kışlalarını da tamir ettir mişti (2 ).
Bu arada III. Selimin topçubaşılara mahsus olmak üzere inşa ettirdiği bina yerinde de, cep he duvarları musanna mermerlerle süslü olan muhteşem bina yaptırılmıştı. Bu binanın orta sındaki şahnişli kapının önünde, Şehzadebaşın- daki Yeniçeri kışlasının (Kırkdört) ismile anılan meşhur kapışma altı mermer sütun konulmuştu, n . Mahmud, Yeniçeri ocağının kaldırılmasında hizmeti geçen topçulara bu sütunların bir hâtıra olmasını istemişti. Topçubaşı binasının üstüne konan kitâbede (Bu bâbııı sakafı bâlâsındaki kasrın edup tecdid - Dedi ihsan kıldım anı Top- çubaşı Numana) beyti okunuyordu.
Sonradan (Tophane Müşiriyet Dairesi) ismi
ni alan bu bina 1864 yılında kahve ocağından çı kan bir yangınla yanmış, bunun üzerine bu bi nanın arsası ile Topçu Mektebi arsası üzerine ye ni Müşirlik Dairesi inşa edilmişti. (3 ). Bu sırada yeni binanın önüne rastlayan irili, ufaklı ahşab dükkânlar da yıktırılarak meydan açılmıştı.
Tophane muhtelif devirleri yangınlarda ge çirmiş ve bunlardan en mühimmini 1822 yangım teşkil etmişti. 1238 (1822) cemaziyerâhırın 12. cumartesi günü Tophanede başlayan yangın etrafa da sirayet ederek ertesi günü Dolmabah- çe yakınma kadar uzanmıştı. Bu yangında otuz sekiz cami, Arabacılar Kışlası, Tophane kışlala rından ikisi ve bir çok evlerle, dükkânlar da yan- mıştı. Bu esnada III. Selim yapısı olan Tophane camii de yanmıştı. H. Mahmud kısa bir zamanda Tophanenin yemden imarını istemiş ve yeni kış lalarla, imalâthanelerle beraber Nusretiye camii de inşa olunmuştu. Rokoko ve Empire üslûblan- nm kanşmasile yapılan Nusretiye camii, eski Top Meydanmı o devrin yeni sanat zevkile süslemiş bulunuyordu. Camiin kapısındaki kitabe hem bu mabedi, hem yapılan diğer binaları telmih ede rek (Toptan Tophaneyi âbâd kıldı Padişah) diye başlamaktadır.
Tophane 19. asırda da inkişafına devam et miş, Kırım Harbi sıralarında buradaki fabrikalar mühim faaliyetlerde bulunmuşlardı. 1860 yılında Tophaneyi ziyaret eden bir yabancı intihalarım şöyle nakletmektedir: (Top döküm hanesi Tophanede muhteşem bir binadır. Sultan Süleyman zamanından kalma iki fırını vardır. Yirmi dört bin poundlııktur. Senede her kalibre de 300 top yapılır. Topların son imal safhası yir. mi beş beygir kuvvetinde bir buhar makinesile yapılmaktadır. Stok olarak yapılan topların sa yısı 1848 tarihinde bin iki yüz idi. Şimdi bir hay li artmış olması muhtemeldir.) (4)
Tophane 19. asırda, aynı zamanda, bayram yerlerinin kurulduğu ve yabancı tiyatro kum panyalarının sanatlarım gösterdikleri bir yerdi. Buralarda salaş tiyatrolarda ekseriya Italyan gruplan, yançıplak kadınlarla, türlü oyunlarla halkın alâkasını çeker ve o mevsimlerde Topha ne meydanı büyük bir kalabalıkla dolardı.
Tophane meydanım bugün de süsleyen yapı lardan biri de bu semtin adile anılan kasırdır. Abdülmecid devrinde İngiliz miman Smith tara fından yapılan bu küçük kasra Sultan Mecid pek rağbet eder, bazı akşamları buraya işret etmeğe gelirdi.
anlaşması-ŞUBAT
nın görüşülmesine ve imzalanmasına bu kasır tahsis edilmiş ve Türk murahhasları, yabancı murahhaslarla beraber anlaşmayı burada imza lamışlardı. 1901 yılında bu kasırda ıslahatı ma liye komisyonu toplanmış ve bu komisyon dev letin malî vaziyetini tetkik ederek bazı mütalea- larda bulunmuştu.
II. Meşrutiyette ve V. Melımed Regad za manında Sırb Kralı Petro Karayorgeviç îstan- bula geldiğinde Nusretiye camiinde yapılan se lâmlık resmini bu kasırdan seyretmişti.
Tophane kasrı mütarekede Ingiliz bahriyesi tarafından işgal edilmişti. Lozan sulhundan son ra bu kasır Boğazlar Komisyonuna tahsis edil miş ve komisyon çalışmalarını, yeniden tamir ve tefriş edilen bu binada yapmıştı.
îstanbulda yapılmakta olan imar hareketleri münasebetile Tophanenin de yeniden tanzimi ele alınmış ve burada mevcud şaheserlerin etrafları temizlenmiş, devirler ve binalar bütün gtizelük- lerile karşı karşıya gelmiştir.
Halûk Y. ŞEHSUVA EOClLII
(1) itinéraire de Jérome Mourand, Eremyn Çelebi Kömürciyan, İstanbul tarihi notlar kısmı. •
(2) Atâ tarihi.
(3) Bugün Sanat Okulu olarak kullanılan Müşirlik Dairesi 1280 senesinde tekrar yanmış ve Abdülâziz dev rinde bugünkü çeküle inşa olunmuştur.
(4) Richard Robert Madden’in Londrada 1862 yılında basılan eseri. |
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi