l e - M i f
Î
Güzei sanatların toplum düzeyinin yükselm e
sinde, İnsanın yetişm e ve terbiyesindeki
önemini takdir eden Batı dünyasında güzel
sanatlar eğitim ine özel bir itina gösterildiğini
biliyoruz. Bu yüzden güzel sanatlar eğitim i,
türlü dallarda âdeta kitle eğitim i yapan üniver
siteler içinde değil güzel sanatlar akademile
rinde gerçekleştirilm ektedir. Bunlar üniversite
lerle eşit hak ve olanaklara sahiptirler. G eçm işi,
ananesi olan, çağdaş hizm etini büyük bir
ca n lılıkla sürdüren, değerli ve kendi alanında
yurdumuz için eşsiz olan bizim axadem im izi de
güzel sanatlar üniversitesi haline getirmek
şarttır.
Güzel Sanatlarda Akademiden
Y
ÜRÜRLÜĞE giren 2547 sayılı kanun akademileri kaldırmış, yüksek öğre tim kurumlarının yüksek okul veya üniversiteye dönüştürülmesini öngörmüş tür. Bugünlerde Yüksek öğretim Kurumu mevcut akademilerin alacakları şekilleri kararlaştırmak üzere inceleme ve çalışmalar yapmaktadır.Üniversiteye
Gelişmiş akademilerin gerile tilerek yüksek okullara dönüştü rülmeleri düşünülemeyeceğinden bunlar ya üniversiteye dönüştü rülecek veya mevcut yahut ku rulacak bir üniversiteye fakülte ler olarak bağlanacaktır. Üniver sitelerin bir kısım fakültelerine paralel tedrisat yapan ve son kırk yıl içinde yüksek okulluktan akademiye dönüşmüş bulunan kurumlar için yukarıda yazılı çözümlerin ikisinden herhangi biri uygun olabilir.
Plastik sanatlar alanında en üstün öğretimi veren tek kuruluş olan Güzel Sanatlar Akademisi için çözümlerden yalnız bir tane si geçerlidir:
Güzel Sanatlar Akademisi'ni güzel sanatlar üniversitesi haline getirmek!
G üzel sanatların, top lu m düzeyinin yükselmesinde, insa nın yetişme ve terbiyesinde, millî hars’m muhafazasında, sanat alamnda milletlerarası söz sahibi olmadaki önemini takdir eden Batı dünyasında güzel sanatlar eğitimine özel bir itina gösteril diğini biliyoruz.
SANAT EĞİTİMİNİN
YERİ AYRIDIR
Bu yüzden güzel sanatlar eğitimi türlü dallarda âdeta kitle eğitimi yapan üniversiteler için de değil, ancak sanat kabiliyeti olanlara ve bu yüzden az sayıda olmaları tabiî bulunan sınırlı bir öğrenci grubuna hitabeden, on lar için olumlu bir sanat ortamı yaratan ve öğretimi, anlatım ve mekanik bir uygulamadan ziya de duyarlı bir usta-çırak ilişkisi İçinde adeta teke tek ve yaratıcı şekillendirmeye yönelten atölye çalışmaları olarak gerçekleşti ren Güzel Sanatlar Akademileri içinde yapılmaktadır.
Bu akademiler her açıdan üniversitelere eşit hak ve olanak lara sahiptirler.
Nitekim daha Osmanlı İmpa ratorluğu zamanında bundan yüz sene evvel daha medreseler mevcut iken Türkiye’de de Batı anlamında bir Güzel Sanatlar A k a dem isi “ S a n sy i-i N efise Mekteh-i alisi’ 1 adı ile Darülfünun ve “ Mühendishâne-i Şahane den” ayrı olarak kurul muştur.
- Y A Z A N :
---Prof. Asım MUTLU
Güzel sanatların bir milletin hayatındaki yerini çek iyi bilen Büyük Atatürk’ ümüz de batılı laşma ve çağdaşlaşmanın en ve rimli ve somut örneklerinden biri olan bu kuruluşu önemle ele al mış, ismini ‘ ‘Güzel Sanatlar Akademisi” ne çevirmiş, impara torluğun parlamento binası ola rak kullanılan bir sarayım ona tahsis etmiş, Batı’ dan getirttiği değerli sanatçı hocalarla burayı daha da takviye etmiştir.
A ta tü rk ¿ e v rim in d e D a rülfünun üniversite haline geti rilerek ıslah edildiği zaman, Akademi gene müstakil bırakıl mış, kanunun g erek çesin d e, “ Akademinin eşdeğerliği ve ihtiyacı olan özel kanunun çıka rılacağı" ayrıca belirtilmiştir. Atatürk’den sonra ise Akade mi ihmal edilmiş, kanunu çok sonradan çıkarılabilmişti.
AKADEMİ SÜREKLİ
GELİŞTİ
Bn arada olanakları çok sınırlı bulunmasına rağmen Akademi daimi bir inkişaf göstermiş ve memlekete çok sayıda ve çok değerli sanatçılar yetiştirmiştir. Bugün tanınmış sanatçılarımızın hemen hemen tümü Akademi mezunlarıdır.
Akademi yurtta bir ana kurum olarak, hepsi kendinden sonra kurulm uş bu lu n an , m im arlık fakülteleri, akademiler ve yük sek okulların ilk öğretim kad rolarının oluşturulmasında bü yük bir hizmet vermiştir.
Güzel Sanatlar Akademisi; re sim, heykel, sahne ve görüntü sanatları, mimarlık, yapı üretimi ve çevre düzenlemesi, temel sa nat ve bilimler fakülteleri, şehir
cilik, rölöve ve restorasyon, Türk sanat tarihi gibi enstitü leri, Avrupa'nın eu zengin film arşivine sahip bulunan ve içinde sinema sanatıma türlü dalların da öğTetim yapılan Sinema ve Televizyon Enstitüsü, yurdun en zengin resim ve heykel müze sine sahip olarak esasen üniversi- ter bir kuruluştur.
Müessesenin, yurt içinde ve yurt dışında açtığı sergilerle, düzenlediği konferanslar, kon serler, paneller, seminerler, sa nat bayramları ile güzel sanatlar alamnda yaygın eğitimleri de gerçekleştirdiği gerçektir.
Akademi yayınlan türlü sanat k on ularında kitap, d erg i, araştırma, yeterlik ve doktora tezleri ile kültür hayatımızı bes lemektedir.
Geçmişi, ananesi olan, çağdaş hizmetini büyük bir canlılıkla sürdüren, değerli ve kendi ala nında yurdumuz için eşsiz olan bu kurumu G üzel Sanatlar Üniversitesi haline g etirm ek şarttır.
Hattâ sanat ortamım daha da zengin hale getirmek üzere bu üniversitenin içine müzik, bale ve sahne sanatlanm da almak yerinde olur,
Yoksa onu bir üniversiteye fak ü lteler olarak ba ğlam a k , “ Ona kıymak olacaktır.”
Bu takdirde onu Harp Akade mileri gibi ayn bir kuruluş olarak ve üniversiteye eşdeğer özel bir kanunla donatarak Güzel Sa natlar Akademisi olarak bırak mak tercih edilmelidir.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi