• Sonuç bulunamadı

Konya-Karatay Müzesindeki Anadolu Selçuklu Dönemi seramik kandiller

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Konya-Karatay Müzesindeki Anadolu Selçuklu Dönemi seramik kandiller"

Copied!
251
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

SANAT TARİHİ ANA BİLİM DALI

TÜRK VE İSLAM SANATLARI TARİHİ BİLİM DALI

KONYA - KARATAY MÜZESİNDEKİ

ANADOLU SELÇUKLU DÖNEMİ SERAMİK

KANDİLLER

Razan AYKAÇ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

DANIŞMAN

Prof. Dr. Ali BORAN

(2)

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

SANAT TARİHİ ANA BİLİM DALI

TÜRK VE İSLAM SANATLARI TARİHİ BİLİM DALI

KONYA - KARATAY MÜZESİNDEKİ

ANADOLU SELÇUKLU DÖNEMİ SERAMİK

KANDİLLER

Razan AYKAÇ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

DANIŞMAN

Prof. Dr. Ali BORAN

(3)

BİLİMSEL ETİK SAYFASI... v

YÜKSEK LİSANS TEZİ KABUL FORMU ... vi

ÖNSÖZ ... vii

ÖZET ... ix

SUMMARY ... x

1.GİRİŞ ... 1

1.1. Konunun Tanımı, Önemi ve Sınırları ... 1

1.2. Konuyla İlgili Kaynak ve Araştırmalar ... 2

1.3. Metot ve Yöntem ... 5

2. ANADOLU SELÇUKLU DÖNEMİNE KADAR SERAMİK KANDİLLER 10 3. KAZILAR IŞIĞINDA ANADOLU SELÇUKLU DÖNEMİ SERAMİK KANDİLLER ... 18

4. KATALOG ... 23

4.1. Kapalı Hazneli ve Gövdesine Göre Kandiller ... 24

4.1.1. Basık Elips Gövdeli Kandiller ... 24

4.1.1.1. Basık Elips ve Kısa Gövdeli Kandiller ... 24

4.1.1.2. Basık Elips ve Uzun Gövdeli Kandiller ... 58

4.1.1.3. Basık Elips ve Konik Gövdeli Kandiller ... 80

4.1.2. Basık Küre Gövdeli Kandiller ... 86

4.1.3. Dairesel Kürevi Konik Gövdeli Kandiller ... 104

4.1.4. Çokgen Gövdeli Kandiller ... 112

4.2. Kapalı Hazneli ve Fitil Deliğine Göre Kandiller ... 116

4.2.1. Haznesi İki Fitil Delikli Kandiller ... 116

4.2.2. Haznesi İkiden Fazla Fitil Delikli Kandiller ... 124

4.3. Kapalı Hazneli ve Çarık Biçimli Kandiller ... 130

4.4. Açık Hazneli ve Yonca (Gaga) Ağızlı Kandiller ... 136

4.4.1. Kaidesiz Düz ve Yonca (Gaga) Ağızlı Kandiller ... 136

4.4.2. Kaideli ve Yonca (Gaga) Ağızlı Kandiller ... 138

4.4.2.1.Kaidesi Kısa ve Yukarı Doğru Genişleyen Yonca (Gaga) Ağızlı Kandiller ... 138

(4)

5. DEĞERLENDİRME ... 152

5.1. Form – Tipoloji ... 152

5.1.1. Kapalı Hazneli ve Gövdesine Göre Kandiller ... 152

5.1.1.1. Basık Elips Gövdeli Kandiller ... 152

5.1.1.2. Basık Küre Gövdeli Kandiller ... 157

5.1.1.3. Dairesel Kürevi Konik Gövdeli Kandiller ... 159

5.1.1.4. Çokgen Gövdeli Kandiller ... 160

5.1.2. Kapalı Hazneli ve Fitil Deliğine Göre Kandiller ... 161

5.1.2.1. Haznesi İki Fitil Delikli Kandiller ... 161

5.1.2.2. Haznesi İkiden Fazla Fitil Delikli Kandiller ... 162

5.1.3. Kapalı Hazneli ve Çarık Biçimli Kandiller ... 164

5.1.4. Açık Hazneli ve Yonca (Gaga) Ağızlı Kandiller………165

5. 1. 4. 1. Kaidesiz Düz - Yonca (Gaga) Ağızlı Kandiller ... 165

5.1.4.2. Kaideli ve Yonca (Gaga) Ağızlı Kandiller ... 166

5.1.4.2.1. Kaidesi Kısa ve Yukarı Doğru Genişleyen Yonca (Gaga) Ağızlı Kandiller ... 166

5.1.4.2.2. Kaidesi Kısa ve Silindirik Yonca (Gaga) Ağızlı Kandiller ... 167

5.1.4.2.3. Kaidesi Uzun ve Silindirik Yonca (Gaga) Ağızlı Kandiller ... 168

5. 2. Malzeme ve Teknik ... 170

5.3. Süsleme ... 173

6. SONUÇ ... 176

7. KAYNAKÇA ... 180

(5)

T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Ö

ğre

nci

ni

n

Adı Soyadı: Razan AYKAÇ Numarası : 134204012002

Ana Bilim / Bilim Dalı :Sanat Tarihi / Türk ve İslam Sanatları Tarihi

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora Tez Danışmanı: Prof. Dr. Ali

BORAN

Tezin Adı: Konya – Karatay Müzesindeki Anadolu Selçuklu Dönemi Seramik Kandiller

BİLİMSEL ETİK SAYFASI

Bu tezin proje safhasından sonuçlanmasına kadarki bütün süreçlerinde bilimsel etiğe ve akademik kurallara özenle riayet edildiğini, tez içerisindeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda, bilimsel kurallara uygun olarak atıf yapıldığını bildiririm.

(6)

T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Yüksek Lisans Tezi Kabul Formu

Öğre

n

cin

in

Adı Soyadı: Razan AYKAÇ

Numarası: 134204012002

Ana Bilim / Bilim Dalı: Sanat tarihi/ Türk ve İslam Sanatları Tarihi

Programı: Tezli Yüksek Lisans Doktora Tez Danışmanı: Prof. Dr. Ali BORAN

Tezin Adı : Konya – Karatay Müzesindeki

Anadolu Selçuklu Dönemi Seramik Kandiller

(7)

İnsanların yaşamını kolaylaştıran en önemli adımların başında ateşi keşfetmesi gelmektedir. Ateşin yaydığı sıcaklığın ve ışık verme özelliğinin anlaşılmasıyla da yapay aydınlatma elemanları arasında yer alan kandillerin üretimi sağlanmıştır. Kandiller aydınlatmanın yanı sıra, tarih boyunca tapınaklara adak, mezarlara ölü hediyesi olarak bırakılmış, törenlerde kullanılmıştır. Geçmişte insanoğlunun hayatında çok mühim bir yer teşkil eden kandiller, günümüzde bu özelliğini kaybetmesine rağmen gerek farklı formlarıyla, gerekse süslemeleriyle tarihi öneme sahip süs eşyası olarak işlevini devam ettirmektedir.

Bu seviyede ilk kez yapılan bir tezin danışmanlığını üstlenerek çalışmanın başından itibaren bana destek olup yol gösteren, yüreklendiren, sabır ve hoşgörüsüyle çalışmayı tamamlamamı sağlayan saygıdeğer hocam Prof. Dr. Ali BORAN’ a sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

Araştırmalarım sırasında zaman zaman bilgilerine başvurduğum Prof. Dr. Nurşen Özkul Fındık, Doç. Dr. Muharrem Çeken ve Yrd. Doç. Dr. Yaşar Erdemir hocalarıma; müze çalışmalarında bizlere yardımcı olan başta Konya Müze Müdürü Yusuf Benli ’ye, Konya Karatay Müzesi Sanat tarihçisi Mehmet Ali Çelebi’ye ve tüm çalışanlarına, arkeoloji öğrencileri Songül Karabıçak, Handan Süzer, Saliha Karagöz ve sanat tarihçisi Nur Darak’a, Konya Koyunoğlu Müze Müdürü Hasan Yaşar’a, Konya Sahip Ata Vakıf Müzesi’ndeki kandiller konusunda yardımcı olan Konya Vakıf Bölge Müdürü İbrahim Genç’e, Konya Ereğli Müze Müdürü Mahmut Altuncan’a, Harran Kazı Başkanı Doç. Dr. Mehmet Önal’a, Akşehir Müze Müdürü Ömer Faruk Türkan ve uzman Muzaffer Saçkesen’e, Karaman Müze Müdürü Abdülbari Yıldız’a, Kayseri B.Ş.B. Selçuklu Uygarlığı Müze Müdürü Fehmi Gündüz’e, Aksaray Müze Müdürü Yusuf Altun’a, Isparta Müze Müdürü Mustafa Akaslan ve sanat tarihçisi M. Hakan Çimen’e, Ankara Etnografya Müze Müdürü M. Yücel Kumandaş’a, Yrd. Doç. Dr. Kemal Özkurt’a, Yrd. Doç. Dr. Tolga Bozkurt'a, Yard. Doç. Dr. Necla Dursun ile Arş. Gör. Şükrü Dursun’a, teşekkür eder, beni yetiştiren, bu günlere gelmemi sağlayan, desteklerini hiç esirgemeyen saygıdeğer aileme şükranlarımı sunarım.

(8)

adlı çalışmamız, bu konu ile ilgili ilk tez olduğundan bazı eksikliklerin doğal karşılanacağını ve bundan sonraki araştırmalara bir basamak oluşturacağını temenni ederim.

Konya- 2015 Razan AYKAÇ

(9)

T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Ö

ğre

nci

ni

n

Adı Soyadı: Razan AYKAÇ Numarası : 134204012002

Ana Bilim / Bilim Dalı :Sanat Tarihi / Türk ve İslam Sanatları Tarihi

Programı: Tezli Yüksek Lisans Doktora Tez Danışmanı: Prof. Dr. Ali BORAN

Tezin Adı: Konya – Karatay Müzesindeki Anadolu Selçuklu Dönemi Seramik Kandiller

ÖZET

İnsanların maddeye bakış açısı, nesnelere yüklediği anlamlar, sahip olduğu inançlar, teknolojik gelişmeler, sanatsal zenginlikler; doğal bir sonuç olarak kandili değişik formlarda ve şekillerde karşımıza çıkarmıştır. İlk etapta tamamen aydınlanma ihtiyacını giderme aracı olarak görülen kandiller; tarih sahnesinde yer alan büyük devletlerin zenginlikleri ve sanata verdikleri değer sonucunda daha estetik bir hal almıştır.

Anadolu Selçuklu Dönemi, mimaride olduğu gibi seramik sanatında da önemli eserler vermiştir. Bu dönem seramikleri içerisinde yer alan kandillerin önemli bir kısmı Karatay Müzesi’nde korunmaktadır. Müze’ye kazı, bağış ve nakil yoluyla gelen bu kandillerle ilgili herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Konya – Karatay Müzesindeki Anadolu Selçuklu Dönemi Seramik Kandiller” isimli tezde ilk kez Selçuklu Dönemine ait seramik kandiller bir bütün olarak değerlendirmeye alınarak dönem içindeki yeri saptanmıştır.

Devir, Satın alma, Alaaddin Tepesi Kazısı, Kubad Abad Sarayı Kazısı ve Konya’nın çeşitli yerlerinde yapılan kazılar sonucu Konya Karatay Müzesi’ne kazandırılan 300 kandilden 64’ü katalogda yer almaktadır. Bu kandiller ana grup ve alt gruplara ayrılarak incelenmiştir. Bu incelemeler sonucunda ele aldığımız kandillerin 14 farklı form oluşturduğu tespit edilmiştir.

Yaptığımız araştırmalar sonucunda Anadolu’nun çeşitli bölgelerindeki müzeler ve Anadolu dışındaki bazı müzelerde benzer örnekler görülmektedir. Katalogdaki kandil örnekleriyle, çeşitli müzelerdeki kandillerin benzer ve farklı yönleri belirlenerek sonuca gidilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Kandil, seramik, fitil deliği, Anadolu Selçuklu, form, Karatay Müzesi

(10)

T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Öğr

en

ci

n

in

Adı Soyadı: Razan AYKAÇ Numarası : 134204012002

Ana Bilim / Bilim Dalı: Sanat Tarihi / Türk ve İslam Sanatları Tarihi

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora Tez Danışmanı: Prof. Dr. Ali BORAN

Tezin İngilizce Adı: Konya – Anatolian Seljuk Period Seramic Lamps in Konya Karatay Museum

SUMMARY

As a natural result, we have faced with different forms of candles by human's point of view to materials and their beliefs, meanings added to subjects, technological developments, artificial richnesses.Even at first step they accepted as only illumination needs, aesthetic candles also generated as a result of richnesses of states and empires which gave esteem to arts.

Although there are several of them at each museum or protected at stores, not existence of any study about candles of Anatolia Seljucians Term, first time in this thesis study of this work on candles belongs to Seljucian Term as totally, to introduce these candles at Karatay Museum to The World by determination of their location, subject of the thesis is "Anatolian Seljuk Period Ceramic Lamps in Konya Karatay Museum".

At our catalogue, there are 64 pieces of candles which are gained to Konya Karatay Museum by transfer, purchase, excavation of Kubad - Abad palace and different locations in Konya. These candles are studied, according to its body, noozle, rim and base. After these works, it is concluded that there are 14 forms of these candles we selected.

As result and researches done by us, we obtained that there are some similar samples of candles we studied, they are compared in detail at evaluation section.

(11)

1.1. Konunun Tanımı, Önemi ve Sınırları

İnsanoğlunun uygar yaşama attığı en önemli adımlardan biri, şüphesiz ateşi keşfetmesidir. Ateşin yaydığı sıcaklık ve ışık, insanlığın bu alanda yapacağı icatları da beraberinde getirmiştir. Dünyamızı aydınlatan Güneş ve Ay’ın sağladığı ışığın yetersiz olduğu yerleri aydınlatmak için çeşitli araç – gereçler icat edilmiştir. Bu icatların başında tez konumuzu oluşturan kandiller gelmektedir. İlkel çağlarda hayvan ve bitki yağlarının fitil yardımıyla deniz kabukları içinde yakılması sonucu ortaya çıkan kandiller, sonraki dönemlerde geliştirilerek pişmiş toprak, değerli maden ve camlardan oluşturulmuştur. Eski çağlarda kullanılan yağ kandiller aydınlanmanın yanında, dini bir motif olarak da tapınaklarda adak, mezarlarda ölü hediyesi olarak bırakılmıştır.

Konya – Karatay Medresesi, Konya’nın Selçuklu ilçesi, Ferhuniye Mahallesi, Ankara Caddesinde, Alâeddin Tepesi’nin kuzeyinde yer almaktadır. Medresenin kitabesinden yapının II. İzzettin Keykavus zamanında Emir Celaleddin Karatay tarafından 649 / 1251 - 52 yılında yapıldığı anlaşılmaktadır. 1253 yılında tanzim edilen Vakfiyesine göre dinî ilimler okutmak üzere vakfedilmiştir. Celaleddin Karatay’ın 1254 yılında ölümü üzerine medresenin güney batısındaki oda türbeye dönüştürülmüştür. Medrese 1908 yılına kadar eğitim - öğretimini sürdürmüştür. 1924 yılında medreselerin kapatılması ile tamamen terk edilen yapı çok harap olmuş, 1954 yılında tamir edilmiş ve 1955 yılında Konya Müzesi’ ne bağlı Çini Eserler Seksiyonu olarak ziyarete açılmıştır. Günümüzde Kültür Bakanlığı’na tahsisli olup, Çini Eserleri Müzesi olarak kullanılmaktadır. Karatay Medresesinde Selçuklu ve Osmanlı Dönemi çini ve seramik eserler sergilenmektedir. Medrese’nin türbe kısmında Kubad Abad Sarayı kazılarında bulunan Selçuklu Dönemi çiniler; güneydeki salonda Kubad Abad Sarayı kazılarında çıkan çiniler ile bu sarayda bulunmuş alçı süslemeler; eyvan, ana mekân, vitrinler ile depolarda Konya Alâeddin Köşkü’ne ait çini parçaları ile

(12)

çini, seramik eserler yer almaktadır1.

Konya - Karatay Müzesi’nde teşhirinde sergilenen ve depoda korunan 300’e yakın Selçuklu Dönemine ait seramik kandil bulunmaktadır. Selçuklu Dönemine ait en zengin seramik kandil bu müzede korunmaktadır. Tarihin ve Selçuklunun kandile yüklediği anlamlar ışığında “Konya – Karatay Müzesi’ndeki Anadolu Selçuklu

Dönemi Seramik Kandiller” tez konusu olarak belirlenmiştir. Bu tezde, Selçuklu

Dönemi’ne ait seramik kandiller bir bütün olarak ilk kez ele alınmaktadır.

1.2. Konuyla İlgili Kaynak ve Araştırmalar

Türk Dönemi, özellikle de Anadolu Selçuklu Dönemi seramik ve kandillerle ilgili çalışmalar yakın zamanda başlamıştır. Bu çalışmaların önemli bir bölümü kazılarda çıkan malzemeler üzerine yapılan yayınlardan oluşmaktadır. Bu yayınlarda kandillere, kazı sonucunda bulunan küçük buluntular içerisinde kısaca yer verilmektedir.

Çalışmamızda yararlanılan kitapların bir kısmını; Konya – Karatay Müzesi tarihi ve mimarisi hakkında geniş bilgi veren Yaşar Erdemir’in, Karatay Medresesi

Çini Eserleri Müzesi, Nurşen Özkul Fındık’ın, Hasankeyf Seramikleri 2004 – 20062,

Gönül Öney’in, Selçuklu Seramik Sanatı3, Rüçhan Arık’ın, Kubad Abad Selçuklu Saray ve Çinileri4, editörlüğünü Osman Eravşar vd. yaptığı, Büyük Selçuklu Mirası Müzeler I- II5”, Charles K. Wilkinson’un, Nishapur: Pottery of the Early Islamic Period6, Marilyn Jenkins - Madina’nın, Raqqa Revisited7, Gêza Fehervari’nin Islamic

1 ERDEMİR, Y., Karatay Medresesi Çini Eserleri Müzesi, Konya, 2009, s.23 vd.; BORAN, A., “XIII.

Yüzyıl Selçuklu Başkenti Konya’da Sanat”, Selçuklularda Bilim ve Sanat, IV, Konya 2013, 586.

2 ÖZKUL FINDIK, N., Hasankeyf Seramikleri (2004-2006), Ankara, Çardaş, 2008.

3 ÖNEY, G., “Selçuklu Seramik Sanatı", Selçuklu Çağında Anadolu Sanatı, İstanbul, 2. Baskı 2008, s.

385 - 390.

4 ARIK, R., Kubad Abad Selçuklu Saray ve Çinileri, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul,

2000.

5 Büyük Selçuklu Mirası- Müzeler, I-II, Kristal Matbaacılık, (Ed. O. Eravşar, H. Karpuz, İ. Dıvarcı, A.

Kuş, F. Şimşek), İstanbul, 2013.

6 WILKINSON, C. K. , Nishapur: Pottery of the Early Islamic Period, New York, 1973.

7 MADINA, M. J., Raqqa Revisited Ceramics of Ayyubid Syria, The Metropolitan Museum of Art, New

(13)

teknik özellikler açısından A. Tuba Ökse’nin, Önasya Arkeolojisi Seramik Terimleri9, Önasya Arkeolojisi’nde Çanak Çömlek10 oluşturmaktadır.

Makaleler; Nurşen Özkul Fındık’ın “Tekfur Sarayı Çini Fırınları Kazısında

Ele Geçen Şamdan ve Kandiller11”, Gönül Öney’in “1978 - 79 ve 1981 Yılı Samsat Kazılarında Bulunan İslam Devri Buluntularıyla İlgili İlk Haber12”, Alison Gascoine

- Rebecca, Bridgman’ın, “The Pottery From Jam: a Medieval Ceramic Corpus From

Afganistan13”, Ernst J. Grube’nin, “The Art of Islamic Pottery14”, Sevinç Gök

Gürhan’ın “Akşehir Kurtarma Kazısı Seramikleri15”, Lale Bulut’un “Samsat Kazısı Buluntuları16”, Sema Bilici’nin “Alanya-Selçuklu Sarayı Seramikleri17”, Muharrem

Çeken’in “İslam Seramik Sanatı”18, Beyhan Karamağaralı’nın “Ahlat Seramik Ekolü19”, Nakış Karamağaralı’nın “Ahlat Sırlı Seramikleri20” yararlanılan eserlerin bir

kısmını oluşturmaktadır.

8 FEHÊRVÂRI, G., Islamic Pottery: a Comprehensive Study Based on the Barlow Collection, London,

1973.

9 ÖKSE, A. T., Önasya Arkeolojisi Seramik Terimleri, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul, 1999.

10 ÖKSE, A. T., Önasya Arkeolojisinde Çanak Çömlek-Teknik Özellikler, Biçimler, İstanbul, 2012.

11 ÖZKUL FINDIK, N, “Tekfur Sarayı Çini Fırınları Kazısında Ele Geçen Şamdan ve Kandilleri”, IX.

Ortaçağ ve Türk Dönemi Kazı ve Sanat Tarihi Araştırmaları Sempozyumu Bildirileri, (Ed. H. Gündoğdu vd), E, 2005, s. 379 – 389.

12 ÖNEY, G., “1978-79 ve 1981 Yılı Samsat Kazılarında Bulunan İslam Devri Buluntularıyla İlgili İlk

Haber”, Arkeoloji ve Sanat Tarihi Dergisi I, İzmir, 1982, s. 71 – 80.

13 GASCOINE, A. – BRIDGMAN, R., “The Pottery From Jam: a Medieval Ceramic Corpus From

Afghanistan”, Iran, 48, 2010, s. 107 – 151.

14 GRUBE, E. J, “The Art of Islamic Pottery”, The Metropolitan Museum of Art, s. 209 – 228.

15 GÖK GÜRHAN, S., “Akşehir Kurtarma Kazısı Seramikleri”, Anadolu’da Türk Devri Çini ve Seramik

Sanatı (Ed. G. Öney, Z. Çobanlı), T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, İstanbul, 2007, s. 157 - 172.

16 BULUT, L., “Samsat Kazısı Buluntuları”, Anadolu’da Türk Devri Çini ve Seramik Sanatı (Ed. G.

Öney, Z. Çobanlı), T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, İstanbul, 2007, s. 173.

17 BİLİCİ, S., “Alanya-Selçuklu Sarayı Seramikleri”, Uluslararası Sanat Tarihi Sempozyumu Bildiriler

(G. Öney’e Armağan), Ege Üniversitesi Basımevi, İzmir, 2002, s. 139 - 154.

18 ÇEKEN, Muharrem, “İslam Seramik Sanatı”, Türkiye’de Sanat Plastik Sanatlar Dergisi, İstanbul,

1998, s. 46 – 47.

19 KARAMAĞARALI (YÖRÜKAN), B., “Ahlat Seramik Ekolü”, İslam İlimleri Enstitüsü Dergisi,

Sayı. V, Ankara 1982, s. 391 – 461.

20 KARAMAĞARALI, N., “Ahlat Sırlı Seramikleri”, Anadolu’da Türk Devri Çini ve Seramik Sanatı

(14)

Sırlı Seramikleri21”, Sevinç Gök Gürhan’ın “Akşehir Taş Medrese Müzesi’ ndeki Türk

Dönemi Seramikleri22”, Sema Bilici’nin “Akdeniz Bölgesi Örneklerine Göre Ortaçağ

Anadolu Sgraffito Seramiklerine Materyal, Biçim, Teknik ve Stilistik Açıdan Bir Yaklaşım - Tarihleme ve Bir Tipoloji Denemesi23”, Muharrem Çeken’in “Hasankeyf

(1991, 2001 - 2003 Yılı) Kazı Buluntusu Fırın ve Atölyeleri ile Seramik Malzemeleri24”, Nakış Karamağaralı’nın “Ahlat Kazılarında Ortaya Çıkan Seramikler25”, Güler Yılmaz’ın Hasankeyf Kazılarında Bulunan Aydınlatma ve Depolama İşlevli Sırlı Seramik Kaplar26” yararlanılan doktora ve lisans çalışmalarının

bir kısmını oluşturmaktadır.

Müze çalışması ve bibliyografya taramasının ardından diğer müzelerde bulunan Selçuklu Dönemi seramik kandillerle ilgili araştırma ve çalışmalar yapılmıştır. Bu kapsamda; Konya Koyunoğlu Müzesi, Konya Sahip Ata Vakıf Müzesi, Konya Ereğli Müzesi, Karaman Müzesi, Akşehir Müzesi, Aksaray Müzesi, İstanbul Türk – İslam Eserleri Müzesi, Ankara Etnografya Müzesi, Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara ODTÜ Müzesi, Kayseri B.Ş.B. Selçuklu Uygarlığı Müzesi, Isparta Müzesi, Alanya Müzesi, Batman Müzesi, Ahlat Müzesi, Bitlis Müzesi, Adıyaman Müzesi, Erzurum Yakutiye Medrese Müzesi, Kazakistan Astana Ulusal Müzesi, Kırgızistan Burana Müzesi, İran Urmiye Müzesi ve İran Tahran Müzesi, Suriye Halep Müzesi ile Şam Milli Müzesi, Ürdün Amman Müzesi, Kuveyt Tareq

21 BULUT, L., Samsat İslami Devir Sırsız ve Tek Renk Sırlı Seramikleri (Ege Üniversitesi, Sosyal

Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Doktora Tezi), İzmir, 1991.

22 GÖK – GÜRHAN, S., Akşehir Taş Medrese Müzesindeki Türk Dönemi Seramikleri, (Ege

Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sanat Tarihi Anabilim Dalı Yayınlanmamış Doktora Tezi), İzmir, 2007.

23 BİLİCİ, S., Akdeniz Bölgesi Örneklerine Göre Ortaçağ Anadolu Sgraffito Seramiklerine Materyal,

Biçim, Teknik ve Stilistik Açıdan Bir Yaklaşım – Tarihleme ve Bir Tipoloji Denemesi (Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Arkeoloji ve Sanat Tarihi Anabilim Dalı, Yayınlanmamış Doktora Tezi), Ankara, 1992.

24 ÇEKEN, Muharrem, Hasankeyf (1991, 2001-2003 Yılı) Kazı Buluntusu Fırın ve Atölyeleri ile Seramik

Malzemeleri (Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat Tarihi Anabilim Dalı Yayınlanmamış Doktora Tezi), Ankara, 2005.

25 KARAMAĞARALI, N., Ahlat Kazılarında Ortaya Çıkan Seramikler (Hacettepe Üniversitesi, Sosyal

Bilimler Enstitüsü, Arkeoloji ve Sanat Tarihi Anabilim Dalı, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Ankara, 1991.

26 YILMAZ, G., “Hasankeyf Kazılarında Bulunan Aydınlatma ve Depolama İşlevli Sırlı Seramik

Kaplar” (Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sanat Tarihi Anabilim Dalı, Sanat Tarihi Bilim Dalı Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Ankara, 2011.

(15)

Müzesi, Azerbaycan Gebele Müzesi, Rusya’da Hermitage Müzesi, Paris Louvre Müzesi’nde araştırmalar yapılmış ve benzer örnekler tespit edilerek, değerlendirme bölümünde örneklere yer verilmiştir.

1.3. Metot ve Yöntem

Konya – Karatay Müzesi’ndeki araştırma ve belgeleme çalışması Haziran 2014 ile Ocak 2015 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın başlangıcında müzeye gidilerek, teşhirde sergilenen ve depoda korunan 300’e yakın seramik kandilin detaylı incelenmesi ve depo çalışmasının ardından kataloğa alınacak kandillerin tasnifi yapılmıştır.Bu kandiller gruplara ayrılarak, tekrara düşmemek için her gruptan farklı örneklemeyapılarak 64 adet kandilin yer aldığı katalog oluşturulmuştur. Kandillerin ölçekli fotoğraf çekimleri tamamlandıktan sonra ölçümlerinin alınarak el çizimlerinin yapılması ardından, Coreldraw çizim programı ile dijital ortamda çizimlerin tamamlanmasıyla tez yazımına geçilmiştir.

Tez; “Giriş”, “Anadolu Selçuklu Dönemine Kadar Seramik Kandiller”, “Kazılar Işığında Anadolu Selçuklu Devri Seramik Kandiller”, “Katalog”, “Değerlendirme”, “Sonuç”, “Kaynaklar” ve “Fotoğraflar” bölümlerinden oluşan bir düzen izlemektedir.

“Giriş” bölümünde; konunun tanımı, önemi ve sınırları, izlenen yöntem,

konuyla ilgili yayınlara yer verilmiştir.

“Anadolu Selçuklu Dönemi’ne Kadar Seramik Kandiller” bölümünde; kandillerin tanımı ve genel özellikleri anlatılmıştır. Daha sonra özet olarak İlk çağdan Selçuklu Dönemi’ne kadar kandiller ve özellikleri üzerinde durulmuştur.

“Kazılar Işığında Anadolu Selçuklu Devri Seramik Kandiller” bölümünde;

Anadolu’nun farklı bölgelerinde yapılan kazılar ve araştırmalar sonucunda ortaya çıkan seramik kandillerin özellikleri örneklerle anlatılmıştır.

“Katalog” bölümünde; katalogda ele alınan kandillerin düzeni, bu kandillerin

(16)

ana gruba, açık hazneli ve yonca (gaga) ağızlı kandiller; kaideli ve kaidesiz olarak iki alt gruba ayrılarak katalog sıralaması oluşturulmuştur. Ayrıca bunların bir kısmı kendi içerisinde de alt gruplara ayrılarak ele alınmıştır. Bu tasnif;

Kapalı Hazneli ve Gövdesine Göre Kandiller: Basık Elips Gövdeli

Kandiller, Basık Elips ve Kısa Gövdeli Kandiller, Basık Elips ve Uzun Gövdeli Kandiller (kandillerin formu aynı, yükseklikleri farklıdır. Uzun gövde ve kısa gövde

ayrımında 7cm baz alınmıştır; yüksekliği 7 cm’den kısa olanlar kısa gövde, uzun olanlar uzun gövdeli gruba dahil edilmiştir), Basık Elips ve Konik Gövdeli Kandiller,

Basık Küre Gövdeli Kandiller, Dairesel kürevi konik gövdeli Kandiller, Çokgen Gövdeli Kandiller,

Kapalı Hazneli ve Fitil Deliğine Göre Kandiller; Haznesi İki Fiti Delikli

Kandiller, Haznesi İkiden Fazla Fitil Delikli Kandiller,

Kapalı Hazneli ve Çarık Biçimli Kandiller; Haznesi Delikli ve Çarık

Biçimli Kandiller,

Açık Hazneli ve Yonca (Gaga) Ağızlı Kandiller; Kaidesiz Düz ve Yonca

(Gaga) Ağızlı Kandiller; Kaideli ve Yonca (Gaga) Ağızlı Kandiller; Kaidesi Kısa ve Yukarı Doğru Genişleyen Yonca (Gaga) Ağızlı Kandiller; Kaidesi Kısa ve Silindirik Yonca (Gaga) Ağızlı Kandiller; Kaidesi Uzun ve Silindirik Yonca (Gaga) Ağızlı Kandiller olarak incelenmiştir. Bu kandillerin tamamı için oluşturulan şablona göre

tanımlamalar yapılmıştır. Ele alınan bu kandiller;

-“Müze Envanter Numaraları, - Çizim No,

-Fotoğraf No, -Bulunduğu Yer,

(17)

-Form ve Türü, -Ölçüler, -Hamur, - Astar, -Sır, -Yapım Tekniği, -Süsleme Tekniği, -Tanım,

-Tarihlendirme” başlıklarından oluşturulmuştur.

“Yapım Tekniği” kısmında; basık küre gövdeli kandillerden Kat. No. 32, 33,

34, 35, 36, 37, 38’in yüzeyinde herhangi bir süsleme yer almadığından bu kısım boş bırakılmıştır. “Ölçüler” kısmında; D.Ç. (Dip Çapı), A.Ç. (Ağız Çapı), Y. (Yükseklik) verilmiştir. “Hamur” kısmında; kandillerin hamuru YR. (Yellow - Sarı, Red - Kırmızı) olarak verilmiştir.

“Değerlendirme” bölümünde; katalogda yer alan 64 adet kandil;

form-tipoloji, malzeme ve teknik, süsleme özellikleri dikkate alınarak başta Konya ve çevresi olmak üzere Anadolu’daki müze ve kazılardan çıkan kandillerle karşılaştırılmıştır. Daha sonra Anadolu dışında aynı dönem veya erken döneme ait çok benzer örneklerle değerlendirme ve karşılaştırma yapılarak benzer ve farklılıklar ortaya konulmuştur.

“Form - Tipoloji” bölümünde kandiller;

Kapalı Hazneli ve Gövdesine Göre Kandiller: Basık Elips Gövdeli Kandiller, Basık Elips ve Kısa Gövdeli Kandiller, Basık Elips ve Uzun Gövdeli Kandiller, Basık

(18)

Konik Gövdeli Kandiller, Çokgen Gövdeli Kandiller,

Kapalı Hazneli ve Fitil Deliğine Göre Kandiller: Haznesi İki Fitil Delikli Kandiller, Haznesi İkiden Fazla Fitil Delikli Kandiller,

Kapalı Hazneli ve Çarık Biçimli Kandiller: Haznesi Delikli ve Çarık Biçimli Kandiller,

Açık Hazneli ve Yonca (Gaga) Ağızlı Kandiller; Kaidesiz Düz ve Yonca (Gaga) Ağızlı Kandiller; Kaideli ve Yonca (Gaga) Ağızlı Kandiller; Kaidesi Kısa ve Yukarı Doğru Genişleyen Yonca (Gaga) Ağızlı Kandiller; Kaidesi Kısa ve Silindirik Yonca (Gaga) Ağızlı Kandiller; Kaidesi Uzun ve Silindirik Yonca (Gaga) Ağızlı Kandiller, alt başlığı altında çeşitli müzelerde bulunan aynı formda kandillerle

kıyaslama yapılarak, tipolojik olarak benzer ve farklı yönleri tespit edilmiştir.

“Malzeme ve Teknik” bölümünde; Munsell renk kataloğuna göre incelemeler

sonucunda kullanılan hamur grupları, astar ve kullanılan sır renkleri, katkı malzemeleri, yapım tekniği hakkında ayrıntılı bilgiye yer verilmiştir. Malzeme, sır rengi ve yapım tekniği açısından benzerlik gösteren, farklı müzelerdeki örneklerin tespiti yapılmıştır.

“Süsleme” bölümünde; katalogda yer alan kandillerin üzerindeki süslemeler

ile çeşitli müzelerdeki kandillerin benzer ve farklı süsleme özellikleri değerlendirilmiştir.

“Sonuç” bölümünde; elde edilen çalışmalardan yola çıkarak konu özlü bir

şekilde değerlendirilmiş ve sonuca varılmıştır.

“Kaynaklar” bölümünde; tezin oluşumunda yararlanılan kitap, makale, kazı

sonuçları, tez çalışmaları olmak üzere tüm yayınlar alfabetik sıraya göre düzenlenmiştir.

“Fotoğraflar” bölümünde; başta Konya ve çevresindeki müzeler olmak

(19)

Koyunoğlu Müzesi, Akşehir Müzesi, Karaman Müzesi, Kayseri B.Ş.B. Selçuklu Uygarlığı Müzesi, Aksaray Müzesi, Isparta Müzesi, İstanbul Türk – İslam Eserleri Müzesi, Alanya Müzesi, Ankara Etnografya Müzesi, Ankara Anadolu Medeniyetleri, Ankara ODTÜ Müzesi, Batman Müzesi, Adıyaman Müzesi, Erzurum Yakutiye Medrese Müzesi, Bitlis Müzesi, Bitlis Ahlat Müzesi; Anadolu dışında Berlin, Halep, Şam, Kazakistan Astana Ulusal Müzesi, Kazakistan Türkistan Aslan Baba Türbesi; Kırgızistan Burana Müzesi, Kuveyt’te Tareq Rajab Müzesi ve İran müzelerindeki benzer kandil fotoğraflarından oluşturulmuştur.

(20)

KANDİLLER

Kandil sözcüğü Latince “candela” sözcüğünden gelmektedir27. Yunancada

“ışık” anlamını taşıyan bu kelime, Latincede “aydınlatan, parlayan” anlamlarını taşımaktadır28. Kandil, Roma çağında “Lychnus, Enius, Lucilus, Lucretius, Virgilius”

diye adlandırılmış, Grekçe “Lukhnos”, Latince “candela” anlamına gelen “trache” sözcüğü kullanılmıştır29.

Türkçede kullandığımız “kandil” sözcüğü Latince kökenli olup halk arasında “çıra, çerağ, çırağ” olarak da kullanılagelmiştir30. Anadolu’nun bazı kesimleri ise

kandil için “ışıklık” sözcüğünü kullanmıştır31.

Araplar ise kandil sözcüğü için “sirac” sözcüğünü kullanmışlardır32. Bunun

yanında “kındil” sözcüğü de Arapçada kullanılmıştır33.

Yaşadıkları mekânları aydınlatma ihtiyacı, insanların ilk çağlardan bu yana ihtiyaç duyduğu gereksinimlerin başında gelmektedir. Ateşin bulunmasının ardından ilk olarak meşale, yapay aydınlatma aracı olarak kullanılmaya başlanmıştır. Kandiller, ilkel haliyle, içerisinde çıra ve mumun yer aldığı kaplardır34.

27 KİDD, A. , Latin Dictionary, London and Glasgow, 1985, s. 44.

28 EYÜBOĞLU, İ. Z., Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü, 1998, s. 188; Meydan Larousse, Meydan

Yayınevi, İstanbul, 1986, s. 683.

29 OKTAÇ, D., Anadolu Türk Mimarisinde Aydınlatma Detayları ve Aydınlatma Araçları, Selçuk

Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Konya, 1992 s.122; ÇOKAY, S., a.g.e. , 2000, s. 9.

30 DOĞAN, M., Büyük Türkçe Sözlük, İstanbul, 1982, s. 516; ÇORUHLU, Tülin, “Adramytteion Antik

Kenti Kazı Buluntusu Pişmiş Toprak Kandilleri (2001 – 2006)”, M.S.G.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Dergisi, Sayı:6, 2008, s. 55; DEVELLİOĞLU, F., Osmanlıca – Türkçe Ansiklopedik Lügat, Ankara, Aydın Yayınevi, 2005, s. 115.

31 ORAL, M. Z., “Eşrefoğlu Camiine Ait Bir Kandil”, Belleten, Cilt: XIII, Sayı: 89, Ankara, 1959, s.

113.

32 BOZKURT, N., “Kandil”, DİA, İstanbul, 2005, s. 299.

33 Meydan Larousse, a.g.m. , 1986, s. 683.

34 ERBAŞ, S. – KILIÇ, E., “Türk Kültüründe Geleneksel Bir Aydınlatma Aracı: Kandil”, Bilim ve

(21)

kullanılan asma kandil, kubbe ortasına asılan top kandil gibi çeşitleri mevcuttur. Ayrıca kandiller masa üzerinde veya niş içerisine yerleştirilerek de kullanılmıştır35.

Form olarak genelde; ortasında yağ doldurmak için bir delik, bir yanında fitil kovanı, diğer yanında yatay ya da dikey yerleştirilmiş bir kulptan oluşmaktadır. Üstü açık olan hazne bölümü genellikle yuvarlaktır. Bazı örneklerde kandilin hazne kısmında birden fazla delik bulunmaktadır. İkinci delikler daha küçük olup hava deliği ya da fitili çekmek için yapılmıştır36. Kandilin içerisinde yanmayı sağlayan fitiller

kükürtlemiş papirüs, keten lifleri ya da saz gibi ateşe dayanıklı çeşitli malzemeden yapılmıştır37. Uygarlıklar kendilerine özgü niteliklerini malzeme, form ve süslemede

göstermişlerdir38. İssiz bir şekilde ışık miktarının arttırılabilmesi kandildeki fitil

deliklerinin çoğaltılmasıyla ve fitillerin kalınlaştırılmasıyla sağlanmıştır39. Zamanla

birden fazla fitil eklenerek demlik formunu almıştır. Kulpsuz kandil, birden çok emzikli kandil gibi örnekleri de mevcuttur40. Kandillerin zamanla formları değişse de genel olarak beş bölümden oluşmaktadır41.

a) Yağın konulduğu kısım, gövde veya kandil haznesi (İnfundibulum)

b) İçine fitilin konulduğu ve yakıldığı burun, fitil deliği (Rostrum)

c) Süslemeli ya da süslemesiz ayna (Diskus)

d) Diskusu çevreleyen süslemeli ya da süslemesiz omuz (Margo)

e) Burun karşısına yapılan kulp (Manubrium)

35 Türk Ansiklopedisi, C. XXI, Ankara, 1974, s. 198; BOZKURT, Nebi, a.g.e., 2005, s. 300; RADT, Wolfgang, “Lampen und Beleuchtung in der Antike”, Zeitschrift für Arcaologie und Kulturgeschicte, Antike Welt 17/1, 1986, s. 22.

36 WALTERS, H. B. , Catalogue of the Greek and Roman Lamps in the British Museum, London, 1914,

s. 12.

37 RADT W., a.g.e., 1986, s. 45.

38 KALFAZADE, . – ERTUĞRUL, Ö., “Kandil ve Kandilin Motif Olarak Anadolu Türk Sanatındaki

Kullanımı Üzerine”, Sanat Tarihi Araştırmaları Dergisi, Sayı: V, İstanbul, 1989, s. 25.

39 SARAÇOĞLU, A., “Erzurum Müzesi’nden Bir Grup Kandil”, Türk Arkeoloji Dergisi, Sayı: 26,

Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1997, s. 307.

40 SOYSAL, M., “Kandil”, Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi, II, Yapı Endüstri Merkezi Yayınları, İstanbul, 1997, s. 940.

(22)

kullanılırken, yapımı masraflı ve zahmetli olan metal kandiller zengin toplumlar tarafından kullanmıştır. Toplumun her kesiminden kullanılan kandillerin başlıca kullanım alanı evler, caddeler ve sokaklardır. Ayrıca ticari amaçlı binalarda, kamu yapıları, tiyatrolar, camiler, tapınaklar, maden ocakları, hamam, mezar ve sunaklarda, törenlerde, festivallerde de kullanılmıştır42.

İçine konan yağın fitil yardımıyla yakılması sonucu oluşturulan aydınlatma aracı olan kandil43 Paleolitik dönemden itibaren kullanılmış olup dönemlere göre

formu ve kullanılan yağlar çeşitlilik göstermiştir. Paleolitik dönemde hayvan yağlarının kullanılmış olması muhtemeldir44. Klasik dönemde çoğunlukla zeytinyağı

kullanılmış, bunun yanında susam yağı, fındık, ceviz yağları, balık yağı ve Hint yağlarından da yararlanılmıştır45. Yanma gücünü artırması ve ateşe sarımsı renk

vermek amacıyla yağın içerisine tuz atıldığı da bilinmektedir46.

Kandiller malzemesine göre taş, cam, pişmiş toprak, demir, kurşun, bronz ve altın malzemeden olup, elimizde en fazla pişmiş topraktan üretilen örnekler mevcuttur47.En erken kandilin kullanıldığı Paleolitik Çağ’da kandiller taştan ve deniz kabuğundan yapılmıştır. Fitilli kandil kullanımı M.Ö. V. bin yılda Önasya uygarlıklarında görülmektedir48.

42 FORBES, R. J., Studies in Ancient Technology VI, Leiden, 1958, s. 166; BAILEY, D. M., Greek and

Roman Pottery Lamps, 1963, s.11; HELD, W., “Künstliche Beleuchtung und Architectur”, Schriften des Seminars für Klassische Archaologie der Freien – Universitat – Berlin, Tübingen, 1990, s. 59; ÇOKAY, S. Sedef, Antik Çağda Aydınlatma Araçları ve Perge Pişmiş Toprak Kandilleri, İstanbul, 1996 (İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Klasik Arkeoloji Bilim Dalı, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi) s. 76.

43 ÇOKAY, S.,a.g.e., 2000, s. 8; DOĞAN, Mehmet, a.g.m. , 1982, s. 516.

44 BAILEY, Donald M. , a.g.e., 1963, s. 7.

45 DEBEVOISE, N. C., Partian Pottery from Selevcia on the Tigris, Ann Arbor, 1934, s. 23;

ÇORUHLU, Y., “Yeni Dönem Ani Kazıları 2006 - 2007 Çalışmaları”, 30. Kazı Sonuçları Toplantısı, Cilt: II, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü (Ayrı Basım), Ankara, 2008, s. 301-326; MAHE, J. P. , “Ani ve Doğu Anadolu Yağhaneleri (XI. yüzyıl)”, IV. Ortaçağ Türk Dünyası Kazıları ve Araştırmaları Sempozyumu, s. 150 – 153.

46 Mümtaz, Soysal, a.g.e. , 1997, s. 940; Herodotos, Herodot Tarihi (Çev. M. ÖKMEN), Remzi

Kitabevi, İstanbul, 1973, s. 62

47 ARSEVEN, C. E., “Kandil”, Sanat Ansiklopedisi, II, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1983, s. 936 –

937.

(23)

dönemlerinde üretilen ilkel kandil kullanımını göstermesi açısından önemlidir49.

Yapılan kazılar sonucunda Filistin’de erken dönemde deniz kabuğundan yapılan kandil kullanıldığı, bunun yanı sıra Mezopotamya’da Sümerlerin (M.Ö. 4000 –2000), Anadolu’da Hititlerin (M. Ö. 2000) kandil kullandığı anlaşılmaktadır50.

Son Tunç Çağı’nda (M.Ö. 1550 – 1200) çanak şeklinde kandillere rastlanmıştır51. Erken dönem kandilleri kısa burunlu açık kâselerdir (Foto. 1). Zamanla

formlar gelişim göstererek yağ haznesi muhafazalı biraz daha derin, estetik, uzun burunlu kandil şeklinde üretilmiştir. Antik Çağ kandillerinden olan klasik dönem Yunan kandilleri M.Ö. VI. - IV. yüzyıla kadar Anadolu kandilleri ile birlikte, vazo şeklinde üst kısmı açık, pişmiş topraktan çark yapımı olarak üretilerek ticarette önemli bir yere sahip olmuşlardır. Hellenistik Çağ’ın erken örneklerinde kandillerin elde yapılmış olduğu, yine bu dönemde çark ve kalıp tekniğinin de uygulanarak üretildiği görülmektedir.

Pişmiş toprak kandiller, çark yapım tekniği ile üretilerek zamanla daha gelişmiş bir biçimde karşımıza çıkmaktadır (Foto. 2). M.Ö. III. yüzyıl içlerine kadar çarkta yapılmış kandil ve büyük vazolar çömlekçi ustalarınca imal edilmiş, çömlekçi çarkının bulunmasıyla da farklı bir boyut kazanarak gelişim göstermiştir52. Döküm

tekniği ile üretilen metal kandil yapımı M.Ö. II. yüzyılda yaygın olarak kullanılmış (Foto. 3), kalıpta yapım ise M.Ö. III. yüzyılda Erken Hellenistik Dönemden Roma Dönemi’ne kadar devam etmiştir.

Roma Dönemi kandillerinin erken örneklerinin bezeksiz olmasına karşın bu dönem kandillerinde bezek önemli bir yere sahip olarak, belli bir gelişim izlemektedir53 (Foto. 4). Kuzey İtalya’da I. yüzyılda fabrika kandilleri üretilmiş (Foto.

49 KALFAZADE, S. – ERTUĞRUL, a.g.e. , 1989, s. 24.

50 ÇOKAY, Ş. S., a.g.e. , s. 75; KINAL, F., “Kaunos Adak Lambaları”, Belleten, XXXIII/130, Ankara,

1969, s. 155.

51 KASSAP, D. - TEKGÖZ, T. S., İstanbul Arkeoloji Müzeleri Pişmiş Toprak Kandiller Kataloğu, Cilt:

I, İstanbul, 1995, s. 27.

52 KASSAP, D. - TEKGÖZ, T. S., a.g.e., 1995, s. 27.

(24)

Doğu Akdeniz Bölgesi ve Kuzey Afrika’da üretime devam etmiştir. Mısır’da “Frop Lamp” denen kurbağa kabartmalı kandiller oldukça yoğun kullanım görmüştür54. IV.

yüzyıldan VI. yüzyıla kadar “Afrika modeli” denilen haç motifli kandiller, üzerinde haç betimi olan ya da azizler gibi kutsal monogramlı kandiller biçiminde üretilmiştir. Bizans Döneminde kalıp yapımı bozulmaya ve terk edilmeye yüz tutmuş, çoğunlukla çark tekniğinin kullanıldığı kandiller görülmeye başlanmıştır (Foto. 6). Bu dönem bronzdan yapılmış kandil üretiminde de artış görülmektedir. Bizans sanatında daha çok sırlı olarak yaygın şekilde kullanılmıştır55. Anadolu’da Kültepe’de Alacahöyük ve

Alişar’da yapılan kazılar sonucunda, üzüm salkımı şeklinde yapılan kaplar bulunmuştur. Karahöyük’te de benzer kaplara rastlanması ve bu kaplarda yanma izinin görülmesi bunların kandil olarak kullanıldığını düşündürmektedir56. Antik dönem

yazarları, kandillerin kullanım alanları ile ilgili olarak kazı ve buluntular hakkında geniş bilgi vermektedir. Tapınaklarda aydınlatma amacıyla kullanılmasının yanı sıra kutsal mekânlara sunu olarak ya da ölümden sonraki hayat inancına bağlı olarak kişinin yer altında rahat etmesi için, ayrıca mezar dışına konan kandillerin aydınlatma veya bilinmeyen bir başka amaçla yakıldığı bilinmektedir (Foto. 7)57. Hıristiyan

inancında da kandile önem verilmiştir. İncil’de “Tövbe etmezsen gelip kandilliğini

yerinden kaldırırım58” ifadesinde de durum aynıdır. Işığa, dolayısıyla kandile atfedilen

kutsallık bu şekilde belirtilmektedir.

Kur’an-ı Kerim’de geçen “Allah göklerin ve yerin nurudur. Onun nurunun

temsili, içinde lamba bulunan bir kandillik gibidir. O lamba kristal bir fanus içindedir; o fanus da sanki inciye benzer bir yıldız gibidir ki; doğuya da, batıya da nisbet edilemeyen mübarek bir ağaçtan, yani zeytinden (çıkan yağdan) tutuşturulur. Onun yağı neredeyse, kendisine ateş değmese dahi ışık verir. Bu, nur üstüne nurdur. Allah dilediği kimseyi nuruna eriştirir. Allah insanlara (işte böyle) temsiller getirir. Allah

54 BARIN, G., Aydın ve Milet Müzesindeki Üzeri Kabartmalı Hellenistik – Roma Dönemi Kandiller

(Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmış Doktora Tezi), İzmir, 1995, s. 4.

55 BULUT, L., a.g.e. , 1991, 5 - 9

56 ALP, S., Karahöyük Kazısı, 1947, s. 41; KINAL, F., a.g.e. , 1969, s. 155.

57 KURTZ, D. C. , - BOARDMAN, L., Grek Burial Customs, New York, 1971, s. 141 - 149.

(25)

olduğunu kanıtlamaktadır.

İslam dünyasında seramik üretimi, Emevi ve Abbasilerde yerel ustalar tarafından üretilmiş ve en eski kandil tipi olarak oval formlu örnekler görülmüştür (Foto. 8). Bu ustaların kullandıkları yerel killerle Çin modellerinin taklidi biçiminde ürettikleri seramikler çoğunlukla parçalar halinde günümüze ulaşmıştır. Bu parçaların üzerlerindeki Arapça yazılardan bunların İslami dönem olduğu anlaşılmaktadır60. IX.

yüzyılda İspanya’da kulpu geyik başı biçiminde olan pirinç kandil örneği (El-Hamra Müzesi’nde), X. yüzyılda David Koleksiyonu’ndan tunç şamdan ve kandil (Kopenhang Müzesi’nde), İslam sanatında sembolik motiflerin nasıl özümsendiğini göstermesi açısından önemlidir61. Günümüze ulaşan çok sayıda seramik eşya, Akdeniz

etkisinin Mezopotamya geleneğiyle kaynaştığını göstermektedir. Suriye ve Mısır’da icat edilen sırlı eşya tekniğinin altın parıltısını ve ipek ışıltısını çağrıştıran renkli süsleme tarzı bu dönemde çokça uygulanmıştır. Seramiğin yanı sıra cam da metalik sır bezemesiyle süslenmiştir. Kahire atölyelerinde yapılan ürünler üflenerek kesilmiştir. Vazo, lambalık, tepsi ve buhurdan gibi eşyalar ise metalden yapılmıştır. İslam coğrafyasında bulunan kandillerin benzer özellikte olması dikkat çekicidir 62.

İslam dünyasına özgü gelişerek ve değişerek de olsa devam eden bir seramik sanatı, yine orta Asya etkileriyle Abbasi devrinde (IX – X. yüzyıl) başlamıştır. Türkler, Abbasi Döneminde Samanilerin başlattığı, sonra esas itibariyle Türk iktidarları zamanında ilerleyen bir Türk İslam seramik sanatı meydana getirmiştir. Samaniler ve hemen ardından Karahanlılar zamanında Afrazyab (Eski Semerkand) seramikleri parlamış, bunu Gazneliler’in renkli sırlı, kabartma, hayvan figürlü duvar çinileri izlemiştir. Karahanlı seramik sanatının geliştiği coğrafi bölgeler bugünkü Orta Asya Türk Cumhuriyetleri arazisine dağılmıştır. Bütün bu bölgelere genel olarak baktığımızda seramiğin elde veya çömlekçi çarkında şekillendirildiği anlaşılmaktadır.

59 YAZIR, E. H., “Nur Suresi, 35. Ayet”, Kur’ân – ı Kerîm ve Meâli, Merve Yayınları, İstanbul, 2002.

60 BLAIR, S., - BLOOM, J., “Irak, İran ve Mısır: Abbasiler”, İslam Sanatı ve Mimarisi, (Yay. Haz. M.

Hattstein – P. Delius), Literatür, İtalya, 2005 – 2007, s. 122.

61 HATTSTEIN, M., “Endülüs Emevi Tarihi”, İslam Sanatı ve Mimarisi, (Yay. Haz. M. Hattstein – P.

Delius), Literatür, İtalya, 2005 – 2007, s. 214.

62 MAZOT, S., “Tunus ve Mısır: Aglebiler ve Fatımiler”, İslam Sanatı ve Mimarisi, (Yay. Haz. M.

(26)

buluntular arasında bir testide ve sırlı kandilde insan büstüne rastlanmıştır63. Taraz ve

Çuy bölgesinde çerağ denilen kandillerde XI. – XII. yüzyıllarda metal kandillere veya genel metal işlere benzeme çabası vardır. Çerağlarda şekillendirmenin hareket noktası bunun tutamağıdır. Bunlar genellikle ağaç yaprağı şeklinde olup; baskı, kabartma veya düz motif halinde genellikle tek renk (yeşil, kahverengi) sır altına yapılır64. Kırgızistan

Burana şehrinde yapılan kazılarda bulunan kandiller Burana Müzesi’nde sergilenmektedir. X – XII. yüzyıla tarihlendirilen bu kandiller; düz dipli, köşeli hazneli, hazneden uzayan geniş ve kalın fitil delikli, ağızdan gövdeye bağlanan halka kulplu formdadır. Müzede teşhirdeki dört kandilin ikisi kahverengi sarı renkte boyalı ve sırlı, diğer ikisi tek renk sırlıdır (Foto. 9). Aslan Baba Türbesi’nde ( Kazakistan – Türkistan Bölgesi ) sergilenen kandil ise oval gövde formlu, hazneyle fitil deliği birleşik uzun kanal şeklinde, sır altına uygulanmış siyah ve mor renkte boyalı olup dönemin önemli örnekleri arasında yer almaktadır (Foto. 10).

Büyük Selçuklular seramik sanatında çok çeşitli ve kaliteli örnekler sunmuştur. İran’da Rey, Keşan, Nişapur, Sultanabad, Semerkand, Suriye’de Rakka Büyük Selçuklular’ın farklı özellikler ortaya koyan seramik üretim merkezleri olmuştur (Foto. 11)65. Büyük Selçuklu İmparatorluğu zamanında İran’da gelişen minai

ve lüster seramik kaplar bu alanda ilk büyük Klasik Dönemi oluşturmuştur66.

Anadolu’da, Anadolu Selçuklu sır altı çini ve seramikler ile benzerlikler göstermektedir67. Büyük Selçuklu Dönemi’ne ait seramik kandiller; dairesel tablalı,

kaide üzerine oturan hazne ve gaga ağızlı, tek renk sırlı özellikte olup, Suriye bölgesinde Rakka’daki kandiller ise çoğunlukla kaideli ve kaidesiz; çanak şeklinde hazne kısmı, haznenin ortası bazı örneklerde delik, bazılarında kulplu, tek renk sırlıdır (Foto. 12). Haznesi kulplu benzer örnek Harran kazısında da bulunmuştur (Foto. 13)68.Eyyubiler, içerisinde bulundukları ortamın şaşalı olmasını istemişlerdir. Çok

63 ÇORUHLU, Y., “Karahanlı Devri Orta Asya Türk Seramik Sanatı Üzerine”, Arkeoloji ve Sanat, Sayı:

118, İstanbul, 2004, s. 95.

64 ÇORUHLU, Y., a.g.m., 2004, s. 95.

65 Büyük Selçuklu Mirası Müzeler, II, Kristal Matbaacılık, (Ed. O. Eravşar, H. Karpuz, İ. Dıvarcı, A.

Kuş, F. Şimşek), İstanbul, 2013, s. 194

66 ARIK, R., a.g.e., 2000.

67 ÇEKEN, M., a.g.m., 1998, 49.

(27)

gelişmesine katkıda bulunmuştur. Saray törenlerinde dolaştırılan leğen ve güğümlerden oluşan el yıkama takımlarının yanında sabunluk, esans şişeleri, buhurdanlar, şamdanlar ve kandiller yaptırılan nesneler arasında olup, bunlar çeşitli tasvirlerle bezenmiştir. Eyyubi Dönemi seramikleri Rakka, Halep, Hama, Tell Minis gibi Suriye kazı alanlarında çıkarılan buluntular ışığında bilinmektedir69. Bu dönemde

de yine haznesi delikli, kulplu, yonca ağızlı kandiller görülmektedir (Foto. 14). Memlukler ise bezeme sanatı açısından bir altın çağı açmıştır. Camiler, metal şamdanlar, kandil ve camdan fanuslarla aydınlatılmıştır. Asma fanuslar yuvarlak gövde ve huni biçimli, boyunlu olarak yapılmıştır (Foto. 15). Çoğunlukla yaldızlı ve mineli desenlerle bezenir, bunun yanı sıra genellikle boyun kısımlarında Kur’an-ı Kerim’in Nur suresinden bir ayet, gövde kısmında ise vakfı kuran kişinin adı yer almıştır. Sultan Kalavun Döneminde birçok usta Kahire’ye yerleşerek, kalıplaşmış cami fanusu biçimini geliştirmeye çalışmıştır. Selçuklu, Memluklu ve Osmanlı Döneminde yapılmış kandiller Antik Çağ kandillerinden farklı kaide gövde ve boyun kısmından oluşmaktadır70. Asırlarca kullanılan; yağ hazneli, üstü kapalı ve ortasında

doldurma deliği olan burunlu, kulplu pişmiş topraktan yapılmış küçük kandillerin az da olsa ortaçağ örnekleri bulunmasına rağmen, Osmanlı Dönemindeki kullanımına yönelik yayın çok sınırlı sayıdadır71.İslam coğrafyasının genişlemesiyle bir kısmı ithal

malı farklı malzemeden değişik biçimlerde kandiller yapılmıştır. Yaygın olanı hafif basık kürevi ve yumurta gövdelerinin bir kısmı üçayaklı, bir kısmı yüksek kaidelidir. Bazılarında birden fazla fitil deliği bulunmaktadır. Armut gövdeli, kâse şeklinde veya hayali hayvan formunda olan örnekler de mevcuttur72. Türk-İslam tasvir sanatlarında

dini bir motif olarak benimsenen kandil, özellikle Müslümanlar tarafından cami mihraplarında, mihraplıseccadelerde, mezar taşlarında realist üsluplarla ya da stilize şekilde çokça kullanılmıştır73.

69 GLADIB, A. V., “Suriye, Filistin ve Mısır: Eyyubiler, Memlukler ve Haçlılar”, İslam Sanatı ve

Mimarisi, (Yay. Haz. M. Hattstein – P. Delius), Literatür, İtalya, 2005 – 2007, s. 194.

70 EKER, Y., “Osmanlı Kandilleri”, İlgi Dergisi, Sayı: 100, İstanbul, 2000, s. 12.

71 ÖZKUL FINDIK, N., a.g.m., 2005, s. 379 – 389.

72 BOZKURT, N., a.g.m. , 2005, s. 300.

(28)

SERAMİK KANDİLLER

XX. yüzyıl ortalarından itibaren Türk Dönemi kazı ve araştırmaları başlamış, günümüzde de Anadolu’nun her bölgesinde kazı ve araştırmalar artarak devam etmektedir.

Anadolu Selçuklu Dönemi çini sanatı hakkında fazlaca bilgi sahibi olmamıza karşılık74, seramik buluntularının kısıtlı olması sebebiyle bulunan çeşitli örneklerde

genel bir tipolojik çalışma yapılamamıştır. Ortaçağ kazılarının yayınlanması durumunda Selçuklu seramikleri ve üretim merkezleri daha iyi tanınacaktır75.

Son yıllarda Selçuklu devriyle ilgili özellikle Beyşehir Kubadabad Sarayı, Alacahöyük yakınında Kalehisar, Malatya Eski Kâhta, Ahlat, Alanya, Adıyaman Samsat, Elazığ Korucu Tepe, İçme Höyük ve Diyarbakır İçkale’de Artuklu Saray kazılarında ele geçen seramik buluntular devrin seramik yapımını açıklamaktadır76.

Bu seramik buluntuları içerisinde kandiller de yer almaktadır.

Rüçhan Arık yayınladığı kitabında; Beyşehir Kubad Abad Sarayı Kazısında az veya çok, kırık şekilde kandillere rastlandığını, Küçük Saray ve Büyük Saray’da bulunan kandiller ile Alanya Sarayı’ndaki benzer örneklerin varlığından bahsetmektedir77. Sema Bilici de yayınladığı makalede; düz tabanlı, geniş karınlı, boyunsuz – uzun boyunlu, tek kulplu forma sahip, açık yeşil sırlı kandillerin benzerlerinin Kubad Abad Sarayı Kazısında da görüldüğünü belirtmektedir78. Sevinç

74 ÖNEY, G., Anadolu Selçuklu Mimari Süslemesi ve El Sanatları, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları,

Ankara, 1992, s.131.

75 ÖNEY, G., a.g.m. , 2008, s. 385 – 390; BİLİCİ, S., “Sırlı Seramik Sanatı”, Anadolu Selçukluları ve

Beylikler Dönemi Uygarlığı, II, (Ed. A. U. Peker, K. Bilici), T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara, 2006, s. 513 - 523.

76 GÖK GÜRHAN, S., “Selçuklu Dönemi Kazıları”, Anadolu’da Türk Devri Çini ve Seramik Sanatı

(Ed. G. Öney, Z. Çobanlı), T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, İstanbul, 2007, s. 105 – 110; ÖNEY, G., a.g.e. , 1992, s. 106

77 ARIK, R., a.g.e. , 2000, s.238 - 240

78 BİLİCİ, S., “Alanya - Selçuklu Sarayı Seramikleri”, Uluslararası Sanat Tarihi Sempozyumu Bildiriler

(29)

Abad Sarayı Kazısı kandillerinin benzerliğine değinmektedir79.

Alanya Kalesi Kazı ve Onarım Çalışmalarında; tek kulplu uzun ağızlı ve yüksek boyunlu kadehvari formda, aydınlatma amaçlı kullanılan seramik kandiller bulunmuştur (Foto.16)80. Bu kandilleri Sema Bilici yayınlamış olup, makalede 24

numaralı kandilin koyu kiremit renginde, sık dokulu ve ince gözenekli hamurlu olduğu; düz tabanlı, geniş karınlı, boyunsuz tek kulplu forma sahip dış yüzeyi beyaz astar üzerine şeffaf açık yeşil sırlı olduğu bilgisi yer almaktadır81. 25 numaralı kandil

ise astarsız ve sırsız, devetüyü renkli, sık dokulu ve ince gözenekli hamurludur. Bilici bu kandilin uzun boyunlu yapısıyla diğer kandillerden farklı görünümde olduğunu, fakat kulpla gövde arasındaki hamurun boşaltılmamış olması, bunun hatalı bir üretim olduğunu gösterdiğine dikkat çekmektedir. Bu iki kandilin benzerlerine Alanya Selçuklu Sarayı kazılarında, Kubad Abad ve Ahlat’ta da görüldüğünü82 ve bu kandillerin XIII. yüzyılın ilk yarısına tarihlendirebileceğini belirtmektedir83.

Hasankeyf Kazısının farklı alanlarında yapılan kazılarında seramik buluntular çıkmış, özellikle fırın ve atölye alanında en yoğun seramik grupları bulunmuştur. Bu kandillerle ilgili iki makale ve bir tez çalışması yapılmıştır. Bu seramik gruplarından birini oluşturan tek renk sırlı örneklerden84 olan kandiller form bakımından Anadolu

dışında Fustat, Rakka, Tel Minis ve Kıbrıs kandilleriyle; Anadolu’da Samsat, Alahan, Avşan Kale, Tille Höyük, Harran kandilleriyle benzer özellikler göstermekte ve bu kandiller XII. yüzyıl ile XIII. yüzyıla tarihlendirilmektedir85. Yonca ağızlı kaideli ve

kaidesiz olmak üzere iki gruba ayrılan kandillerden kaideli olanlar; tabla, kaide, kulp,

79 GÖK GÜRHAN, S., a.g.e. , 2007, s. 157 – 172

80 BİLİCİ, S., a.g.m. , 2006, s. 513 - 523.

81 BİLİCİ, S., a.g.m. , 2002, s. 139 - 154.

82 BİLİCİ, S, a.g.m. , 2002, s. 139 - 154.

83 BİLİCİ, Sema, “Alanya Tersanesi Seramik Buluntuları”, V. Ortaçağ ve Türk Dönemi Kazı ve

Araştırmaları Sempozyumu Bildiriler, Ankara, 2001, s. 107 – 132

84 ÇEKEN, Muharrem, “Hasankeyf Kazısı Seramik Fırınları, Atölyeleri ve Seramikleri”, Anadolu’da

Türk Devri Çini ve Seramik Sanatı (Ed. G. Öney, Z. Çobanlı), T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, İstanbul, 2007, s. 245 – 262; ÇEKEN, M, a.g.m. , 1998, s. 46 – 47.

(30)

ve buradan da çanağı anımsatan hazne kısmına geçilmektedir. Burun kısmı iki noktadan içe doğru bastırılarak kıvrılmış gaga ağzı şeklinde burun oluşturulmuştur. Kaidesiz kandiller; dip, çanak, hazne fitil deliği ve kulp kısımlarından oluşmaktadır. Form olarak; düz dipli, yuvarlak çanak kısmından oluşur. Ağız kısmı iki kenardan bastırılarak büzülmüş gaga şeklinde burun oluşturulmuştur. Hazne kısmı delikli ve kulplu örnekler de mevcuttur. Kazıda rastlanan haznesi kulplu kandilin hazne kısmına kulp yerleştirilerek oluşturulmuştur. Haznesi kulplu ve delikli kandil örneklerine Samsat ve Harran kazılarında da rastlanmıştır. Ayrıca İstanbul Türk-İslam Eserleri Müzesi, Kayseri B.Ş.B. Selçuklu Uygarlığı Müzesi’nde de benzer örnekler sergilenmektedir. Kazıda rastlanan diğer bir kandil; kaidesiz düz dipli, haznesi yukarı doğru konik biçiminde daralarak yükselen formdadır. Bu kandillerin bir kısmı Batman Müzesi’nde sergilenmektedir (Foto. 17).

Ahlat kazısında bulunan eserler buranın XII. – XIV. yüzyılda seramik açısından çok zengin olduğunu göstermektedir86 (Foto. 18). Özellikle Taht-ı Süleyman

Mahallesi’nin doğuya bakan yamacında tamamen toprak altında kalmış bir seramik fırın bulunmuştur. Kazıda bulunan kandillerle ilgili Beyhan Karamağaralı ve Nakış Karamağaralı tarafından yayınlar yapılmıştır. Bu yayınlarda; Ahlatta çeşitli biçim ve ölçülerde kap kacak ve kandil örneklerine rastlanıldığı anlatılmaktadır87. Asırlardır

kullanılagelen kandiller genel itibariyle 10 x 6 x 4,5 m ölçülerinde çaydanlığa benzeyen, emzikli, yandan kulplu turkuaz sır ile kaplıdır. Küçük bir küreyi andıran diğer örnek de aynı ölçülerde çok ince sırlıdır. Güzel bir profil veren başka bir kandil parçası 4x5 cm ölçüsünde olup, dış kenarına sırlanmadan evvel şerit yapıştırılarak süs unsuru oluşturulduğuna değinilmektedir88.

Akşehir Kurtarma Kazıları yapılmış, kazıdan Anadolu Selçuklu Dönemine tarihlendirilen seramikler çıkmıştır (Foto. 19). Bu seramiklerle ilgili Sevinç Gök

86 KARAMAĞARALI AKGÜL, N., a.g.m. , 2007, s. 135 – 156; KARAMAĞARALI AKGÜL, N.,

“Bazı Ortaçağ İslam Seramiklerinin Yapılış Amacı Üzerine”, Uluslararası IV. Türk Kültürü Kongresi Bildirileri, 4 - 7 Kasım 1997, Ankara 1999, s. 23 - 29.

87 KARAMAĞARALI AKGÜL, N., “Ahlat Seramikleri”, IX. Milletlerarası Türk Sanatları Kongresi,

Cilt I, T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları, İstanbul, 1991, s. 35 – 46.

(31)

21 adet kandil bulunduğunu ifade etmektedir. Bu kandilleri hazne ve gövde formuna göre basık, küre, çokgen ve yayvan gövdeli olmak üzere üç gruba ayırmaktadır. Bu kandiller arasında daha önce benzerine rastlanmayan firuze renkli ve çokgen gövdeli olan kandilin tek örnek olması açısından önemli olduğuna değinmektedir. Yeşil, firuze ve kahverengi / hardal sarısı tek renk sırlı kandiller Kubadabad, Alanya ve Ahlat’ta bulunan örneklerle benzerlikler göstermekte ve XIII. yüzyıla tarihlendirilmektedir89.

Adıyaman Samsat kazısında yine Anadolu Selçuklu Dönemi’ne tarihlendirilen seramikler bulunmuştur. Bu kandillerle ilgili Lale Bulut Doktora Tezi hazırlamış90 ve Gönül Öney yayınlar yapmıştır91. Ele geçen buluntular arasında tek

renk sırlı seramik kandillerin önemli bir yer teşkil ettiği belirtilmektedir. Lale Bulut; yeşil ve firuze sırlı örneklerden bir kısmının kulpsuz bir kısmının tek kulplu ve tümünün bezemesiz olduğuna değinmektedir. Yayvan gövdeli olan bu kandiller arasında yer alan tek bir örnek minyatür bir testi biçimindedir. Anadolu Selçuklu yerleşme alanlarının üst yüzey buluntularında, çeşitli Anadolu müzelerinde, Ahlat kazılarında, Gritille ve Elazığ Avşan Kale kazıları Ortaçağ tabakalarında da benzer örneklerin varlığından bahsetmektedir. Anadolu dışında; İran Şiraz kazılarında, Hama kazısı buluntuları arasında bu tip kandillerin bulunduğunu ifade etmektedir. Tek örnek olan testi biçimli kandilin benzerine de Hama malzemesi arasında rastlandığı anlatılmaktadır. Kazı esnasında silindir formunda kalıplar ele geçirilmiş, benzer kalıplara Anadolu’da Hasankeyf kazılarında bulunan seramik fırınlarda da rastlanmıştır92. Bu gruba en yakın örnekler Anadolu dışında; Rakka, Keşan, Rey,

Nişabur’da bulunan seramik örnekleridir. Anadolu’da ise Harran ve Alanya kazılarında ele geçmiştir93. Adıyaman Samsat kazılarında ele geçen buluntularının bir

kısmı Adıyaman Müzesi’nde sergilenmektedir (Foto. 20).

89 GÖK GÜRHAN, S., a.g.e. , 2007, s. 157 – 172; BİLİCİ, S., a.g.m. , 2002, s. 139 – 154; BİLİCİ, S.,

a.g.m. , 2001, s. 107 – 132; ÖNEY, G., a.g.m. , 1982, s. 71 – 80.

90 BULUT, L., a.g.e. , 1991

91 ÖNEY, G., a.g.m., 1982., 71-80.

92 BULUT, L., a.g.m. , 2007, s. 173; ÇEKEN, M., a.g.e. , 2007, s. 245 – 262.

(32)

tarihlendirilen iki kandil bulunmuştur. Kazı Sonuçları Toplantısı’nda kazı çalışması kısmında anlatılan bu kandiller D. 97/11 ve D. 97/12 envanter numarası ile kayıtlı olup, D. 97/11 envanter numaralı kandilin daire şekilli bir kaide üzerine yükselen şamdan şeklinde olduğu belirtilmektedir. Fitil kısmı sağlam diğer yerleri kırıktır. Yüksekliği 6 cm, ağız açıklığı ise 7 cm’dir. Diğer kandil parçası ile benzer özellikte olan D. 97/12 numaralı kandilin yüksekliği 4 cm, ağız genişliği 7 cm’dir. Farklı olarak bu kandilin iç ve dışının tek renk yeşil sırla kaplı olduğu anlatılmaktadır94.

Konya Dokuzun Han Kazısı ve Restorasyon Çalışmaları sırasında Selçuklu ve Osmanlı Dönemine ait sırlı – sırsız seramiklere rastlanmıştır. Kazı sonuçları toplantısında, kazı ve restorasyon çalışması içinde anlatılan bu seramikler arasında kısmen sağlam kalmış olan kandilin dairesel formlu olduğu, fitil yatağının elle biçimlendirildiğine değinilmiştir. Sırsız ve krem renkli hamurlu olan kandil Selçuklular Dönemine tarihlendirilmiştir95.

Konya Kılıçarslan Köşkü Kurtarma Kazısı, Kubad Abad Sarayı Kazısı, Alaeddin Tepesi Kazısı, Şems-i Tebrizi Mahallesi Katlı Otopark Hafriyat Kazısı, Konya Atatürk Müzesi Bahçesi Kazısı ve diğer kurtarma - sondaj kazılarında bulunan kandillerin bir kısmı Konya Karatay Müzesi’nde sergilenmekte, bir kısmı depoda korunmaktadır. Yüksek Lisans Tezimizde bu kandiller ele alınmıştır.

94 DENİZ, B., “Aksaray-Melik Mahmud Gazi Hangahı (Darphane Kazısı) - 1996, XIX. Kazı Sonuçları

Toplantısı, Cilt: II, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1998, s. 655 - 682.

95 KARPUZ, H., “Konya Dokuzun Hanı Kazı ve Restorasyon Çalışmaları - 1992”, XV. Kazı Sonuçları

(33)
(34)

4.1.1. Basık Elips Gövdeli Kandiller

4.1.1.1. Basık Elips ve Kısa Gövdeli Kandiller

KATALOG NO : 1 MÜZE ENV. NO : 924 ÇİZİM NO : 1 FOTOĞRAF NO : 21-22 BULUNDUĞU YER MÜZEYE GELİŞ TARİHİ - ŞEKLİ 01. 04. 1963 … İNCELEME TARİHİ 13. 09. 2014

FORM VE TÜRÜ Kapalı hazneli, basık elips kısa gövdeli, tek kulplu kandil.

(35)

HAMUR 10 R 8/2 Krem renk.

Taşçık, kum, az miktarda mika katkılıdır.

ASTAR İç ve dış yüzey astarlanmıştır.

2.5 YR 7/1

SIR Turkuaz renkte sırlanmıştır.

YAPIM TEKNİĞİ Gövde çarkta; fitil, kulp ve kabartılar elde yapılmış, aplikedir.

SÜSLEME TEKNİĞİ Boyunda üç sıra yivlendirme ile fitil deliği başlangıç noktasında

dairesel, iki yanında üçgen formda süsleme amacıyla yapılmış kabartılar mevcuttur.

TANIM Pişmiş topraktan yapılmış kandilin iç ve dış yüzeyi astarlanarak

turkuaz renkte sırlanmıştır. Gövdenin yarısı tabana doğru sırsız, düz dipli, basık elips gövdeli, silindirik kısa boyunlu, yuvarlak ağızlı ve tek kulpludur. Boyunda üç sıra yivlendirme mevcuttur. Ortası yarık olan fitil deliği hazneden uzatılmış; başlangıç noktasında dairesel, iki yanında birbirine paralel üçgen formda süsleme amacıyla yapılmış kabartılar bulunmaktadır. Boyundan gövdeye bağlanan kulp tek parça olarak aplike edilmiş, içi dolu olarak spiral şekilde kıvrılmıştır. Ağız ve fitil deliği kırık ve eksik olarak günümüze ulaşmış olan kandil müzede teşhirde sergilenmektedir.

(36)

MÜZE ENV. NO : 35/1 ÇİZİM NO : 2 FOTOĞRAF NO : 23-24 BULUNDUĞU YER MÜZEYE GELİŞ TARİHİ - ŞEKLİ 1914 … İNCELEME TARİHİ 15. 06. 2014

FORM VE TÜRÜ Kapalı hazneli, basık elips kısa gövdeli, tek kulplu kandil.

ÖLÇÜLER D.Ç: 4

Y: 5.2

HAMUR 7.5 YR 8/1 Açık gri.

(37)

2-5 YR 6/2

SIR Turkuaz renkte sırlanmıştır.

YAPIM TEKNİĞİ Gövde çarkta; fitil, kulp ve kabartılar elde yapılmış, aplikedir.

SÜSLEME TEKNİĞİ Boyunda iki sıra yivlendirme ile fitil deliği başlangıç noktasında

dairesel, iki yanında üçgen formda süsleme amacıyla yapılmış kabartılar mevcuttur.

TANIM Pişmiş topraktan yapılmış kandilin iç ve dış yüzeyi astarlanarak

turkuaz renkte sırlanmıştır. Taban kısmı sırsız, düz dipli, basık elips gövdeli, silindirik kısa boyunlu, yuvarlak ağızlı ve tek kulpludur. Boyunda iki sıra yivlendirme mevcuttur. Ortası yarık olan fitil deliği hazneden uzatılmış; başlangıç noktasında dairesel, iki yanında birbirine paralel üçgen formda süsleme amacıyla yapılmış kabartılar bulunmaktadır. Boyundan gövdeye bağlanan kulp tek parça olarak aplike edilmiş, içi dolu olarak spiral şekilde kıvrılmıştır. Kulp, boyun ve fitil kısmı kırık ve eksik olarak günümüze ulaşmış olan kandil, müzenin deposunda korunmaktadır.

(38)

MÜZE ENV. NO : 973

ÇİZİM NO : 3

FOTOĞRAF NO : 25-26

BULUNDUĞU YER Konya

MÜZEYE GELİŞ TARİHİ - ŞEKLİ

28. 01. 1964 …

İNCELEME TARİHİ 06. 09. 2014

FORM VE TÜRÜ Kapalı hazneli, basık elips kısa gövdeli, tek kulplu kandil.

ÖLÇÜLER D.Ç: 4.2

Y: 6.6

HAMUR 10 R 8/3 Bej renk.

Referanslar

Benzer Belgeler

“ 14 yüzyıl önceki koşullar için öngörülmüş hukuk kurallarının, yüzyıllar sonrasının bambaşka ko­ şullarında dahi uygulanmalarının zamanın

Ek olarak araĢtırmada, meslektaĢının tıbbi hata yaptığına tanıklık eden hemĢirelerin HTHEÖ toplam puan ortalamasının anlamlı olarak daha düĢük olduğu ve bu

Sonra, sanat hayatının kırkıncı yıldönümü münasebetiyle temsil edilecek “ Bir Kavuk Devrildi” hakkında intlbalannı öğrenmek istemiştim!. Şehir Tiyatrosu

İkinci alternatif çözüm olarak eksik verilere EM Algoritması yardımıyla atama yapılmış ve elde edilen tam veri seti ile dengeli panel veri modeli tahmin edilmiştir.. Bu tahmin

Öğrencilerin Memnuniyet Düzeyi ve Alt Boyutları (Kullanılan Materyaller ve İletişim Araçları, Öğretmen-Öğrenci Etkileşimi, Ortam Tasarımı, Canlı Derslere Yönelik Tutum,

[r]

Göçmen sinemasının özellikle 1990’ların ortasından itibaren bir tür olarak kabul görmeye başladığını ifade eden Yaren (2015: 208-209), bunda 1970’li

ısrar edeceği bütün kararların BaĢbakan ve ilgili Bakan tarafından imza edilmesi gerekir ibaresi vardır. 1961 Anayasasında doğrudan ilk defa yürütme organının