• Sonuç bulunamadı

Çulluk Kapan lügati (İnceleme-metin-dizin)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Çulluk Kapan lügati (İnceleme-metin-dizin)"

Copied!
746
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BİLİM DALI

ÇULLUK KAPAN LÜGATİ

(İNCELEME-METİN-DİZİN)

MUHSİN UYGUN

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Danışman

DOÇ. DR. MUSTAFA TOKER

(2)

i

İÇİNDEKİLER

Bilimsel Etik Sayfası ... ii

Ön söz ... iii Özet ... iv Summary ... v Kısaltmalar ... vi Giriş ... 1 İnceleme ... 5 Çevriyazılı Metin ... 8 Dizin ... 367 Yararlanılan Kaynaklar ... 738

(3)

ii T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

BİLİMSEL ETİK SAYFASI

Öğre

n

cin

in

Adı Soyadı Muhsin UYGUN

Numarası 114201001007

Ana Bilim / Bilim

Dalı TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI / TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tezin Adı ÇULLUK KAPAN LÜGATİ (İNCELEME-METİN-DİZİN)

Bu tezin proje safhasından sonuçlanmasına kadarki bütün süreçlerde bilimsel etiğe ve akademik kurallara özenle riayet edildiğini, tez içindeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel kurallara uygun olarak atıf yapıldığını bildiririm.

(4)
(5)

iii

ÖN SÖZ

Çalışma yaptığımız Çulluk Kapan Lügati adlı eser hakkında çok fazla bilgi yoktur. Eserin dört nüshası mevcuttur. Bu nüshalarda eserin ismi Müntehab fi'l Lüga şeklindedir. Bizim çalışmamıza kaynak olarak aldığımız nüsha Konya Koyunoğlu Müzesi'nde 10083 numarada kayıtlıdır. Bu nüshada eserin yazarı ve yazıldığı tarih hakkında bilgi yoktur. Eser baştan ve ortadan eksiktir. Diğer nüshalardan iki tanesi Ankara Millî Kütüphâne'de, bir tanesi Köprülü Yazma Eserler Kütüphânesi'ndedir. Köprülü Yazma Eserler Kütüphânesi'nde yer alan nüshada hicrî 770 kaydı yer almaktadır. Bu kayıt Miladî olarak 1368 yılını vermektedir. Bu nüsha 171 varaktır. Millî Kütüphâne'de yer alan ilk nüsha için bir tarih yazılmamıştır. Bu nüsha 180 varaktır. Millî Kütüphâne'de yer alan ikinci nüshada 1543 yılında istinsah edildiği belirtilmiştir. Bu nüsha 157 varaktır. Eserde okunamayan çok sayıda kelime vardır. Bu kelimelerin çoğu silinmiş veya nüsha yıprandığı için okunamaz hâle gelmiştir. Bu okunamayan kelimeler 180 varak olan Millî Kütüphâne nüshasına bakılarak tamamlanmaya çalışılmıştır. Tabi bu nüshada da okunamayan kelimelerin varlığı bazı kelimelerin okunamamış şekilde kalmasına sebep olmuştur. Bu okunamayan kelimeler metinde [...] şeklinde belirtilmiştir.

Çalışmamız genel itibariyle üç bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde eserde dikkat çeken imlâ özellikleri incelenmiş ve yazılı metinlerde az karşılaşılan örnekler tespit edilmiştir. İkinci bölümde eserin çevriyazılı metni verilmiştir. Çevriyazılı metin verilirken sözlüğün temelini oluşturan Arapça madde başı olan kelimeler çevriyazılı şekilde verildikten sonra parantez içinde kelimenin Arap harfli yazımı da verilmiştir. Üçüncü bölümde ise kelimelerin dizini yapılmıştır. Eser, Doç. Dr. Orhan YAVUZ'un Anadolu Türkçesi ile Yapılan En Eski Tezkiretü'l-Evliya Tercümesi ve Dil özellikleri adlı eseri, Doç. Dr. Mustafa TOKER'in Anonim Satır altı Kur'an Tercümesi adlı eseri örnek alınarak hazırlanmıştır.

Eserin bulunmasında, okunmasında, okunamayan kelimelerin gözden geçirilmesinde, metindeki yanlışların düzeltilmesinde emeği olan çok sevdiğim hocam Doç. Dr. Mustafa TOKER'e, her zaman yardım ve desteklerini gördüğüm, çok sevdiğim hocam Ufuk Deniz AŞÇI'ya ve yardımlarını hiç esirgemeyen, saygıdeğer hocam Orhan YAVUZ'a teşekkür ederim.

Muhsin UYGUN Konya-2014

(6)

Alâaddin Keykubat Kampüsü Selçuklu 42079

KONYA Telefon : (0 332) 241 05 21-22 Faks : (0 332) 241 05 24

e-posta : sosbilens@selcuk.edu.tr Elektronik Ağ : www.sosyalbil.selcuk.edu.tr T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Öğ renci ni n

Adı Soyadı Muhsin UYGUN

Numarası 114201001007

Ana Bilim / Bilim Dalı Türk Dili ve Edebiyatı/Türk Dili ve Edebiyatı Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tez Danışmanı Doç. Dr. Mustafa TOKER

Tezin Adı Çulluk Kapan Lügati (İnceleme-Metin-Dizin)

ÖZET

ÇULLUK KAPAN LÜGATİ

Tezimizde Çulluk Kapan Lügati üzerine İnceleme-Metin-Dizin çalışması yapılmıştır. Arap harfli metin, çevriyazı alfabesine aktarılmış ve kelimelerin dizini yapılmıştır. Eserin inceleme kısmında dikkat çeken imlâ özellikleri ele alınmıştır. Bu çalışmayı yapmaktaki temel amacımız, eserin yazıldığı dönemde kullanılan, yaşayan kelimelerin durumunu ve eserin kelime hazinesini öğrenmekti. Bu amaç doğrultusunda eseri baştan sona inceleyip, söz varlığını çıkardık. Çalışmayı yaparken klasik yöntemleri kullandık. Yani daha önce bu alanda yapılan çalışmaları gözden geçirip, birtakım eserlerin inceleme ve dizin kısımlarını örnek alarak çalışmamızı şekillendirdik. Elde ettiğimiz sonuçlar bizi memnun etti. Yazılı kaynaklarda rastlanmayan imlâ özelliklerine ve eserin yazıldığı dönemi konu alan sözlüklerde yer almayan yüzden fazla kelime tespit ettik. Yeni kelimelerin bulunmuş olması bilim dünyası için faydalı bir durumdur. Eserin yazıldığı döneme ışık tutacağı kanaatindeyiz. Çünkü yazım tarihi itibariyle Eski Anadolu Türkçesi dönemini kapsayan eserde dönem özelliklerini yansıtmanın yanında, dönem özelliklerine aykırı olan durumlarla da karşılaşılmıştır. Bu özelliklerinden dolayı çalışmamızın bilim dünyasına faydalı olacağı düşüncesini taşımaktayız.

(7)

Alâaddin Keykubat Kampüsü Selçuklu 42079

KONYA Telefon : (0 332) 241 05 21-22 Faks : (0 332) 241 05 24

e-posta : sosbilens@selcuk.edu.tr Elektronik Ağ : www.sosyalbil.selcuk.edu.tr T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Öğ renci ni n

Adı Soyadı Muhsin UYGUN

Numarası 114201001007

Ana Bilim / Bilim Dalı Türk Dili ve Edebiyatı/Türk Dili ve Edebiyatı Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tez Danışmanı Doç. Dr. Mustafa TOKER

Tezin İngilizce Adı The Dictionary of Çulluk Kapan ( Examination-Text-İndex)

SUMMARY

THE DİCTİONARY of ÇULLUK KAPAN

In this thesis, we studied the Text-Index-Investigation subjects about the dictionary of Çulluk KAPAN. The Arabic Alphabet based text was transferred to the transcriptional alphabet and an index of the words about the dictionary was arranged. During the period of the investigation of the text, we dealed with the ortography of the text. The main purpose of this work in doiğng this thesis, our intention was to understand the lexicon and the word’s condition which were alive in that period of time. In this point of view, we investigated the whole dictionary from the begginig to the end and we found its lexicon. While doing this work, we applied to theclassical methods. Reviewing the old works, which were hold about this subject before, we reformed our work by taking examples from those works. The results we achieved from our work made us very happy. In this work we found new words and new ortographical specifications that weren’t discovered before, at the former discriptive written sources and we found also, more than a hundred new words, wh,ch even couldn’t b found in any dictioanrty that were wrtten in the same period of our work. Founding new words, is a good news fort he scientific World. And we are sure that, this work will enlighten the period in which the dictioanary written. Because, in addition to reflecting the periodical specifications that covers the Old Anatolian Turkish, in this artifact we also came across with some features that are contraversable to their period of time. By the help of al those featrues of this work we sincierly hope that, this thesis will helpfull for all the scientific world.

(8)

vi

KISALTMALAR

bhe belirtme hâli eki ihe ilgi hâli eki

iye iyelik eki

KM Koyunoğlu Müzesi

krş. karşılaştırınız MK Millî Kütüphâne sfe sıfat-fiil eki zfe zarf-fiil eki

(9)

1 GİRİŞ Türk Sözlükçülük Tarihi

Türkçe, ilk yazılı kaynakları olan Orhun Abideleri'nden bugüne kadar yazılı olarak takip edilebilmektedir. Orhun Abideleri'nden bu zamana kadar yüz binlerce esere ulaşılmış, bu eserler günümüz Türkçesine kazandırılarak, dilimizin uzun yıllar boyunca farklı coğrafya ve farklı sahalarda işlenmiş şekilleri hakkında bilgi sahibi olmamız sağlanmıştır. Çok çeşitli türlerde eserler kaleme alan atalarımız, sözlük türünde de eserler kaleme almışlar ve bizlere o dönem kullanılan kelime hazinesini öğrenme ve bu hazineyi ortaya koyma fırsatını vermişlerdir. Türkçenin tarihî dönemleri incelendiğinde farklı dönemlerde farklı sözlüklerin kaleme alındığı görülmektedir.

Karahanlı Türkçesi Dönemi

Türkçenin bilinen ilk sözlüğü, Kâşgarlı Mahmud bin Hüseyin bin Muhammed tarafından yazılan Dîvânü Lügâti't-Türk'tür. Mahmud eserini, 1072 ocağında yazmaya başlamış, 1077 ocağında bitirmiştir. Kâşgarlı, bu eseri Abbasi halifesi Muhammedü'l-Muktedi bi-Emrilla'ın oğlu Ebu'l-Kasım Abdullah'a sunmuştur.

Eserin malzemesi Türk dünyasından toplanmış, Bağdat'ta kitap hâline getirilmiştir. Kâşgarlı Mahmud, eseri döneminin standart Türkçesiyle kaleme almakla birlikte çeşitli Türk boylarının ağızlarına da yer vermiştir. Dîvân, Türkçeden Arapçaya bir sözlüktür. Türkçe sözlerin Arapça karşılıkları verildikten sonra mutlaka kelimelerin içinde bulunduğu bir örnek cümle verilir. Örnekler sık sık bir atasözü bir dörtlük de olabilir. Daha sonra örneğin Arapça karşılığı yazılır. Örnek cümleleri ve açıklamalarıyla Dîvân modern ve ansiklopedik bir sözlük gibidir. Kâşgarlı, yer yer gramer açıklamaları da yapmış, bunun yanında çeşitli Türk boylarının ağızları hakkında bilgiler de vermiştir. Eser Araplara Türkçe öğretmek maksadıyla yazılmıştır. Bunun için eserin mukaddimesi ve açıklamaları hep Arapçadır. 1

Dîvân'ın bugüne ulaşmış olan tek nüshası, İstanbul Fatih'teki "Millet Yazma Eser Kütüphanesi"nde, Arapça eserler bölümünde (A.E.Arabi) 4189 numarada bulunmaktadır. Bu eser 8000 civarında Türkçe kelimenin Arapça karşılıklarına veren bir sözlüktür. 2

Dîvân üzerine birçok çalışma yapılmıştır. Bu çalışmalardan belli başlıları şunlardır.

1. Kilisli Rifat, Mahmud El-kâşgarî-Kitabu Dîvâni Lugâti't-Türk, İstanbul, I-II, 1915, III:1917.

2. Besim Atalay, Divanü Lûgati't-Türk Tercemesi, Ankara, I: 1939, II: 1940, III: 1941, Tıpkıbasım: 1941.

3. Dehri Dilçin, Arap Alfabesine göre Divanü Lûgati't-Türk Dizini, Ankara, 1957.

1

Ahmet Bican Ercilasun, Başlangıçtan Yirminci Yüzyıla Türk Dili Tarihi, s. 314-317, Akçağ Yay, Ankara, 2006.

(10)

2

4. Robert Dankoff-James Kelly Mahmud al-Kaşgari Compendium of the Turkic Dialects Diwān Luġāt at Turk Edited and Translated with Intoduction and Indices 1-3, Harvard, 1982-1985.

5. Ahmet Bican Ercilasun- Ziyat Akkoyunlu, Dîvânu Lügâti't-Türk

(Giriş-Metin-Çeviri-Notlar-Dizi), Tdk Yay, Ankara, 2014.

6. Seçkin Erdi - Serap Tuğba Yurtsever, Dîvânü Lugâti't-Türk, İstanbul, 2005.

7. Şaban Kurt, Mahmud bin el-Huseyn bin Muhammed el-Kâşgarî-Dîvânı Lügâti't-Türk-Tıpkıbasım-Türkçe Sözcükler, Özel Adlar Dizini, İstanbul, 2008.

Harezm Türkçesi Dönemi

Dîvân'dan sonra Türk Dilinin söz varlığını gösteren en önemli eser Mukaddimetü'l-Edeb'tir. Eser, meşhur tefsir ve lügat alimi Zemahşeri'nin 1127-1144 yılları arasında yazıp, Harezmşah Atsız'a sunduğu, Arapça pratik bir sözlüktür. Eserdeki Arapça kelime, kısa cümlelerin anlamları satır aralarına pek çok nüshada Türkçe, Farsça, bir nüshada bunlara ilaveten Moğolca ve bir nüshada da yalnız Harezmce ile yazılmıştır. Eser, İsimler, fiiller, harfler, isim çekimi, fiil çekimi gibi beş bölüme ayrılmıştır. Kitapta çok sayıda Türkçe deyim, teknik terim, yer, elbise, ay, yıl, hayvan adları, inanca ait terimler yer almaktadır. Yirmiden fazla nüshası olan eserin Türkçe bölümü ilk defa bütünü ile Nuri Yüce tarafından incelenmiştir. Bir bölümü eksik olan bu nüshanın dizin bölümünde 3506 madde başı bulunmaktadır.3

Eser üzerine yapılan çalışmalar şunlardır.

1. Nuri Yüce, Mukaddimetü'l-Edeb, Tdk Yay, Ankara, 1993.

2. N. Nicholas Poppe, Mongolskiy Slovar Mukaddimat al-Adab, Leningrad, 1938.

Kıpçak ve Memlûk Kıpçak Türkçesi Dönemi

Türk Sözlükçülük tarihi için önemli sözlüklerin bir kısmı Kıpçaklar döneminde yazılmıştır. Bu dönemde yazılan ve en çok dikkat çeken eser Codex Comanicus'tur. Karadeniz'in kuzeyindeki Kıpçak Türklerinden İtalyanlar ve Almanlar tarafında 14. yüzyılda derlenmiş iki bölümlük bir eserdir. Yazı dilini değil, o zamanki Kıpçakların konuşma ilini, ağızlarını yansıtır. İtalyan bölümü 55 yapraktır ve iki sözlük listesinden oluşur. Sözlükler, LatinceFarsça-Kıpçakçadır. İlk liste alfabetik, ikinci liste tematiktir. Alman bölümü 27 yapraktır. İki karışık sözlük listesi ve bazı metinlerden oluşur. Codex'in ilk satırları 1303 tarihini taşır. İtalyan ve Alman bölümlerinin imla sistemleri birbirinden farklıdır. Alman bölümü Gotik harfleriyle yazılmıştır ve kendi içinde imla tutarlılığı yoktur. Eser üzerine yapılan çalışmalar şunlardır.

1. Kaare Grönbech, Codex Comanicus, Kopenhagen 1936.

(11)

3

2. A. Von Gabain, Codex Comanicus, Fundamenta I, Wiesbaden 1959. 3.Drüll Dagmar, Der Codex Comanicus, Stuttgard, 1980.

Kıpçak Türkçesi döneminde Codex'in yanı sıra birçok sözlük yazılmıştır. Bu sözlükler Memlûk-Kıpçak Türkleri döneminde kaleme alınmıştır. Bu eserler şunlardır.

Kitâbü'l-İdrâk li-Lisâni'l-Etrâk, Kitâb-ı Mucmû-ı Tercümân-ı Türkî ve Acemî veMugalî, Et-Tuhfetü'z-Zekiyye fi'l-Lügati't-Türkiyye, Bülgatü'l-Müştak fî Lûgati't-Türk ve'l-Kıfçak, El-Kavânînü'l-Külliyye li-Zabti'l-Lügati't-Tütkiyye, Ed-Dürretü'l-Mudiyye fi'l-Lügati't-Türkiyye.

Çağatay Türkçesi Dönemi

Çağatay Türkçesi Ali Şir Nevayî ile büyük bir itibar kazanmıştır. Özellikle onun eserlerini anlamak amacıyla Çağatay sahasında bir çok sözlük kaleme alınmıştır. Bu sözlükler şunlardır:

Abuşka Lügati, Bedâyiü'l-Lüga, Fazlullah Han Lügati, Kitâb-ı Zebânı Türkî, Senglah Lügati, Hulasa-iAbbasî, El-Tamga-yı Nâsırîi Fehali Kaçar Lügati, Lügat-i Çağatay ve Türkî-i Osmanî, Üss-i Lisân-i Türkî'dir. 4

Osmanlı Türkçesi Dönemi

Osmanlı Türkçesinin klasikleşmeye başladığı 16. yüzyıldan sonra çeşitli sözlükler yazılmaya başlanmıştır. Bu tür eserlerin sayısı fazla olmamakla birlikte, dönemin dil anlayışı ve söz hazinesi hakkında fikirler vermektedir. Osmanlı Türkçesi ile yazılmış sözlükler şunlardır:

Ahterî-i Kebir, Kamus Çevirisi, Burhân-ı Kâtı, Lehcetü'l-Lügat, Lehçe-i Osmanî, Kamus-ı Türkî'dir.

Bu eserlerin yanında önemli olan bir sözlük daha vardır. O da İbni-Mühennâ Lûgati' dir. Kısaca bu sözlükten de bahsetmekte fayda görmekteyiz. İbni Mühennâ lügati tahmini olarak 13. miladi asrın sonlarında yahut 14. asrın başlarında yazılmıştır. Bu eserin Avrupa kütüphanelerinde beş nüshası vardır. İstanbul'da da nüshası olan eser üzerine Türkiye'de Abdullah Battal çalışmıştır. Battal'a göre eserin dili Şarkî Türk, Kaşgâr ve Uygur lisanıdır. 5

Türkiye Türkçesi Dönemi

Türkiye Türkçesi Dönemi'ne gelindiğinde sözlük çalışmalarının sistemli bir hâl aldığı görülmektedir. Türkçenin söz varlığını ortaya koyacak bir sözlük hazırlanması düşüncesi,

4

Ahmet Bican Ercilasun, Başlangıçtan Yirminci Yüzyıla Türk Dili Tarihi, s. 423-426, Akçağ Yay, Ankara, 2006.

(12)

4

Türk Dili Tetkik Cemiyetinin 12 Temmuz 1932 günü kuruluşuyla birlikte gündemde yer almaya başlamıştır. 1945 yılında Türkçe Sözlük'ün ilk baskısı yapılmıştır. 1945'ten bugüne kadar Türkçe Sözlük'ün 11 baskısı yapılmıştır ve Türk milletinin faydasına sunulmuştur. Bu sözlük çalışmasının yanında XIII. yüzyıldan XIX. yüzyıla değin Türkiye Türkçesiyle yazılmış yapıtlardan taranan ve bugün kullanımdan düşmüş ya da anlamı, yapısı değişmiş olarak kullanılan Türkçe sözleri tanıklarıyla birlikte veren bir tarihsel sözlük hüviyeti taşıyan Yeni Tarama Sözlüğü Cem Dilçin tarafından yayınlanmıştır. Ağızlardaki söz varlığını tespit etmek için bir komisyon kurulmuştur. Kurulan bu komisyon ağızlardan derlemeler yapmış ve bu derlemeler neticesinde Türk Dil Kurumu tarafından Derleme Sözlüğü basılmıştır. Bu çalışmaların yanında günümüzde çeşitli alanlarda sözlük çalışmalarının yapıldığı görülmektedir. Bu açıklamalardan şu kanaate varılmıştır: Dil yaşayan bir varlık olduğu sürece sözlük çalışmaları yapılmaya devam edecektir.

(13)

5 İNCELEME

Üzerinde çalıştığımız bu eser genel anlamda harekeli olmasına rağmen, herhangi bir kuralı olmaksızın bazı kelimeler harekelenmemiştir. Eserde bazı kelimeler açıklanmamış, bunun yerine açıklama olarak bazı işaretler kullanılmıştır. Bu işaretler, cim (ج), mim (م) , f (ف) işaretleridir.

Eserde dikkat çeken özellikler:

1. Kelime başında ( ġ ) kullanımı:

Kelime başında ġ kullanımı genellikle Anadolu ağızlarında görülen bir özelliktir. Çalıştığımız bu metinde birtakım kelimelerin ġ ile yazılmış olduğunu tespit ettik. Tespit ettiğimiz örnekler şunlardır:

ġayġu ( وغيغ) 112a7/2, ġarḳa (ًقرغ) 2a2/1, ġayḳulu (ُُولُقيَغ) 91a3/4, ġulaġı (ُِيغَلُغ) 14a4/3,

2. - Ip/Up zarf-fiil eklerinin durumu.

Eserde genel itibariyle up, üp zarffiil eki kullanılmıştır. Ancak bunun yanında ıp, -ip zarf-fiil ekinin kullanıldığı da tespit edilmiştir. Örnekler şunlardır:

aḳıp (ةِقَا) 91a2/3, degirip (بِرِکَد) 138a3/2, inip (ةِوِا) 155a1/6, ṣıvıyıp (ةِيِوِص) 165a6/6, ṣınıp ِىِص) 116b2/2, delip (ةِلَد) 171a5/2, seçip (ة ِجَس) 42a1/1, ṣıḳış-ıp (ةِشيقِص) 104a6/4, sızıdıp

ِدِسِس) 114a1/7, ḳılıp (ةِلِق) 129b2/5, peyġamberlıḳ (قلرثمغيچ) 167a2/4 vb.

- 3. nIñ/ nUñ ilgi hâli eklerinin kullanımı.

Genel olarak eserde hakin olan ilgi hâli eki -uñ, üñ; -nuñ, -nüñ'dür. Fakat bu eklerin yanında ıñ, iñ; nıñ, niñ ekinin de kullanıldığı tespit edilmiştir. İlgi durumu ekinin ıñ, iñ; -nıñ, -niñ şeklinde yazıldığını ekin harekesinden anlamaktayız. Eserde rastladığımız düz ünlülü şekiller şunlardır:

ṣalḳumunıñ (کِو يمقلس) 100a1/2, nesneniñ (کِو ًىسو) 88a4/2, 31a5/6; atınıñ (کِىتَا) 88b5/2, aġzıñ (کِسغا) 96b1/3, ṣabāḥıñ (کِحاثص) 107a3/1, giceniñ (کِو ًجيک) 109b2/6, güneşiñ (کِشىُک) 121a1/1, kimseniñ (کِو ًسمک) 123b6/1, saḳalıñ (کِلاقس) 133b2/1, binānıñ (کِواىت) 138b1/5,

Ka՗be'niñ (کِوًثعک) 158b7/6, ṣıġırınıñ (کِىيرِغِص) 165a4/4 vb.

4. Üçüncü tekil şahıs iyelik eklerinin kullanımı.

Metinde üçüncü tekil şahıs iyelik eki olarak genellikle -ı, i; sı, si kullanılmıştır. Fakat üçüncü tekil şahıs ekinin yuvarlak ünlülü şekillerine de rastlanmıştır.

(14)

6

ṣuyu (ُُيوص) 101b5/3, boyunu (ُُنُويُت) 16b4/6.

5. -Ken zarf-fiil ekinin kullanımı

-Ken zarf-fiil eki normalde uyum dışı olan bir ektir ve ekin sadece -ken şekli kullanılır. İncelediğimiz metinde ekin uyuma girip -ḳan şeklinde kullanıldığı örneğe rastlanmıştır.

oḳurḳan (هَقروقوا) 125a1/5,

6. Türkçeleştirme.

Metinde aslı Türkçe olmayan birkaç kelimenin Türkçeleştirme yoluna gidilerek Türkçenin kurallarına göre yazıldığı örneklere rastlanmıştır.

ṭolap (بلاوط) 104a2/2, din (نِد) 20a5/1, ebedilik (کلِدَتَا) 1b6/5.

7. Ek uyumsuzlukları.

İncelediğimiz metinde Türkçenin kurallarına aykırı olarak ek uyumsuzluklarına rastlanmıştır. Bu uyumsuzluklar genel itibariyle +lık, +lik ; -mak, -mek ekinde görülmektedir. Bu uyumsuzlukla ilgili örnekler şunlardır:

ümmīdsizlıḳ (قلسسدّيما) 67b6/6, düşmānlik (کلوامشد) 96a5/4, çāresüzlıḳ (قلسسٌراچ) 101a2/7, süstlıḳ (قلتسس) 26b1/4, ḳuvvetsizlıḳ (قلسستّوق) 84a2/3, ululik ( کلولوا) 106a5/5, ՗acemīlıḳ (قليمجع) 109b5/3, baylik (کليات) 112b1/6, feraḥlik (کلحرف) 25a2/5, kāfirlıḳ (قلرفاک) 129b8/1, ziyādelıḳ ( قل يدايز) 131a6/4, dāīmlıḳ (قلمياد) 151a6/6, arzūmendlıḳ (قلدىموزرا) 169a1/5, çaġırmek (کمرغاچ) 108a4/6, saḳlamek (کملقس) 36a7/2 vb.

8. -Dın ayrılma hâli ekinin kullanımı.

İncelediğimiz eserde bir kelimede +dın ayrılma hâli ekine rastlanmıştır. ṣıġırdın (نِدرِغِص) 146b7/5

9. Yeni karşılaşılan kelimeler

İncelediğimiz eserde Yeni Tarama Sözlüğü'nde olmayan kelimeler tespit edilmiştir. Bu kelimeler şunlardır:

Elek 15a4/3, ṭuymaḳ 15a4/1, çıbıḳ 16b2/1, ṣapmaḳ 16a8/1, evlenmek 5b2/4, 16a7/5; ḳazanç 19b4/4, ḳazanmaḳ 19b4/4, yırtıcı 19b1/2, çektirmek 21b3/1, deriñ 25b2/5, iniş 25b2/5, çirkinrek 23a1/3, ḳoruḳ 30a6/1, tükürük 30a1/5, tükürmek 30b4/3, yumurdalamaḳ 27a3/3, ḳamaşmaḳ 29a3/5, ḳapucı 33a2/1, sırıtmaḳ 34b3/6, ṭana 34b3/3, yaġmalamaḳ 35a1/2, gelin 35a6/1, ḳımıldamaḳ 36a8/4, dilim 37a6/3, baġdaş 37b5/3, ṣavırmaḳ 38a2/2, ṣıvarmaḳ 39b4/4, yırtmaç 40a7/3, yoḳuş 41b3/3, tükenmek 42b4/2, delici 44a1/2, aḳıcı 45b6/1, diz çökmek

(15)

7

46b4/3, dönüm 48a1/1, içim 48b2/1, ṣoluḳlanmaḳ 49a8/1, ḳıraġı 49a7/7, ṭoñmaḳ 50b3/2, ḳızarmaḳ 51b5/3, baġırmaḳ 51b1/3, tonmaḳ 53a4/6, sevgili 53a4/5, bulamaç 55a1/5, ḳıçın ḳıçın 55a4/1, yaṣduḳ 56b2/1, yaḳmaḳ 57a5/5, alacalamaḳ 177a2/4, budamaḳ 150b5/6, aġıl 57a4/4, ḳoltuḳlamaḳ 57a6/4, oduncu 57a7/5, şişmek 57b7/4, ḳoşı 57b2/3, ṣaġılmaḳ 58a7/4, ḳırışmaḳ 57b1/2, hegbe 58a2/5, çıḳrıḳ 59a6/5, küsmek 60a3/6, ṭolmaḳ 61a1/2, yapışdurucu 61a5/6, silmek 61a2/4, tırmalamaḳ 62a7/6, ḳazma 65a5/1, dikmek 68a2/3, südlenmek 69b4/3, gömmek 70a4/1, ḳuṣmuḳ 71a7/6, ölçmek 73a7/3, ṣolmaḳ 73a3/4, ügey 74b7/4, 74b7/3; emmek 75a3/7, gürletmek 78a1/1, köpük 78a4/4, göz dikmek 79b5/4, acıḳmaḳ 80a1/4, ḳalbır 80a2/6, ḥayḳırmaḳ 80a2/1, ṭaġarcıḳ 80a4/6, yaralanmaḳ 80b4/2, çürümek 80b4/2, 32a7/4,32a5/4, 71a7/6, 78b2/5; yatsu 81b1/2, ezberlemek 82b3/2, ıṣırmaḳ 83b7/4, ögütmek 85b1/2, boşamaḳ 86b1/3, arlanmak 88b1/3, yarma 89a4/3, bilemek 90a2/4, çürük 90b5/3, sögmek 92b7/6, oynatmaḳ 93a1/6, büyümeklik 93a7/2, ṣıvamaḳ 97a4/5, bölüşücü 97b2/6, boyacı 98a1/6, damlatmaḳ 98a1/7, urġan 101a2/2, iñlü 102a4/4, dayamaḳ 103a7/3, ıṣırġan ot 104a5/4, ṣıkışmaḳ 104a6/4, üremek 104a5/5, sıva 104a7/4, bükülmek 105b4/2, körük 106b4/6, yüzmek 108a7/4, ürmek 108a7/6, ulumaḳ 108a7/6, kemirici 109a6/6, yiyiş 110a3/3, dutkal 110b6/1, buruşuk 111b6/1, boġulmaḳ 112a7/4, kömür 114a7/7, yüzsüzlik 114a6/1, çatlamaḳ 114b6/4, yırtmaçlı 40a7/4, biricik 115a5/4, ṭaldırmaḳ 115a7/4, gürüldü 123a5/6, yaycı 125b2/4, gün tutulmaḳ 128b7/5, 29b3/1; degirmi 130b3/2, tomurcuḳ 130b7/4, üretici 131a1/4, ḳılçıḳ 131a5/1, yapışġan 132b1/3, çekişken 133a3/6, ṣoḳmaḳ 133b4/5, yalamaḳ 134a7/3, ıṣlanmaḳ 138a1/5, yönelici 139a5/6, dişemek 139b3/6, dikilmek 139b3/1, buzluḳ 140a7/6,yürişmek 140a4/1, dokmaḳ 141a5/4, yuylamaḳ 141b2/4, ṭuraḳlanmaḳ 145a1/3, dövecek 145a4/5, ezmek 14a6/1, bomboş 146b1/6, yoġrılmaḳ 147b3/4, dirilmek 80a7/5, 174a7/1, 39b3/1; bilegi ṭaşı 149b2/4, sürici 150a1/3, görüşmek 151a7/5, güreş dutmaḳ 151b3/4, yaḳlaşmaḳ 151b1/1, çiynemek 152a5/5, azaltmaḳ 152b6/1, bildirici 143b6/4, bilişmeklik 154b7/6, ḳucaḳlaşmaḳ 154b3/4, kötürüm 157b5/2, demürḳapan 157b8/2, ḳatılmaḳ 159a2/1, çekilmek 160a4/2, silinmek 160a/6, yaġmurlıḳ 160b2/4, yayıḳ 160b2/2, yolmaḳ 162b4/5, dibek 165a1/4, bekçi 166b3/2, uyuḳlamaḳ 171a1/4, saçmaḳ 166a7/4, silkmek 171b3/4, sızmaḳ 172b7/4, dögen 173a6/3, kemürmek 173b5/4, boyunduruḳ 174a4/1, dutḳurucı 174b1/4, tulum 177b6/4, ḳonmaḳ 178b6/2, tartı 176b2/4, irkeklenmek 2b5/6, üreklemek 82a7/2, sıçan 82b2/6, dörtlemek 37a4/5, yürügemek 140a6/6, sümkürmek 21b4/5, daġıtmaḳ 28a1/1, yaladmaḳ 35b8/1, götlük 29b2/1, çirk 40b4/4, parlamaḳ 70b7/3, yalaḳ 70b2/3, ḳula 81b6/5. rendelemek 168a2/1, oymaḳ 168a4/6, atmaḳ (ditmek) 168b4/5,

(16)

8 ÇEVRİYAZI ALFABESİ a ه , ا , آ ö و, وا , ا ā آ , , ا p پ b ب r ر c ج s س ç چ ṣ ص d د ẟ ث ḍ ض ş ش e ه , ا t ت, ة f ف ṭ ط g ک u ا , وا , و ġ غ ü ا , وا , و h ه v و ḥ ح y ḫ خ z ز ı , ا , ا ẓ ظ i , ا , ا ż ض k ک ẕ ذ ḳ ق ՗ ع l ل ՘ ´ m م n ن ñ ک o و , وا , ا

(17)

9

ÇEVRİYAZILI

METİN

(18)

10

1-A

Āṣāl (لأ ) : İkindi ile aḫşām arası (1a1/1)آ Anā՘ü'l-leyl (ليللاءاًآ) : Gicenüñ sā՗atleri (1a1/2)

Āḫerān ( ىاهـآ) : İki ġayrı kişi (1a1/3) Āfet(دكآ) : Dert ve zaḥmet ve belā (1a1/4)

Āṣyet (حئا) : Ḫurmadan düzerler bir ṭa՗ām (1a1/5)

Ebaẓ (ٖاتا) : Cem՗-i ebaẓ (1a2/1) Ācür (هظآ) : Ücret alıcı (1a2/2) Ābā՘ (ء اتآ) : Cem՗-i eb (1a2/3)

Āşīn (ييَِا) : Gögercin ve tavuḳ (1a2/4) Avān (ىاّا) : Vaḳt (1a2/5)

Āvine (ًَّآ) : mim (م) (1a2/6) Āzifet (دكوآ) : Ḳıyāmet (1a3/1)

Ācāl (لاظآ) : Cem՗-i evḳāt ve ölüm vaḳtleri ( 1a3/2)

Ārām (مانآ) : Cem՗-i ārīm (1a3/3) Edī (يقا) : Tavla ḳazıġı (1a3/4) Āḫiyet ( حيـآ) : mim ( م) (1a3/5)

Ānifen (قًآ): Şihid ve şehid iden öñ (1a3/6)

Āciletün ( حلظآ) : Evvel cihān (1a4/1) Afāḳ ( ماكا) : Gök kenārı (1a4/2)

Eḳām (ماکا) : Alçaḳ ve ne yüksek yirler ve depeler ( 1a4/3)

Enük ( کًا) : Ḳurşun (1a4/4) Āsār (نأآ) : Aġır yükler (1a4/5) Ācin ( يظا) : Ḳoḳmış ṣu (1a4/6)

Āsin (يٌآ) : mim ( م) (1a4/7) Adiyet ( حيقا) : Ṣu mevci (1a5/1) Ācām (ماظآ) : Mīşeler (1a5/2) Ādemī (يهقآ) : İnsān (1a5/3)

Ademiyyun ( ىْيهقا) : cim (ج) (1a5/4) Ābāl (لاتآ) : Cem՗-i ibil (1a5/5) Ābāṭ (ٚاتا) : Cem՗-i abṭ (1a5/6)

Āḫiret (جكـآ) : Evvel cihān ve günāh cezası ve işük aḫırı (1a6/1)

Āşām (ماِا) : mim ( م) (1a6/2)

Edeb (بقا) : Ḳa՗ideler ՗aḳıllar ve hünerler (1a6/3)

Aīdet (جكيا) : Ḥikāyet ve adamdan ḳaçan ve meẟel (1a6/4)

Ezāc (ضاوا) : Uzun yapılmış evler (1a6/5) Emlec (طلها) : Bir otdur ḥekīm bilür (1a6/6)

Āmule (َلهآ) : mim (م) (1a7/1) Āmād (قاهآ) : Eşegüñ aḫırı(1a7/2) Āṣaf (قٔآ) : Kibin (1a7/3)

Āvī (ئّآ) : Ḥaḳıl ve mekān dutmış(1a7/4) Esās (ياٌا) : Cem՗-i esās (1a7/5)

FAṢL-I Ā-B

Ebced (كعتا ) : Ādem A.s. rücū՗ eyledi ve sa՗y eyledi rücū՗ından (1a8/1)

Ābed (كتآ) : Demür (1a8/2)

Ebed (كتا) : Ebed ve bir mekānda durmaḳ (1a8/3)

Ebher (هِتا) : Bir ṭamardur ki ḳaçan münḳaṭ՗ ola ṣaḳat olur (1a8/4)

(19)

11

Eyāt(بايا): Kimi gitmek içün yaraḳlanmaḳ [...] aylaḳlar yiri (1a8/5)

Eb (با) : mim (م) (1a8/6)

1-B

Ebvān ( ىاْتا) : Maġrufān (1b1/1)1

Ebā yezīd (كيىي ) : Ziyāde idici (1b1/2) اتا 2

Ebed (كتا) : Asān (1b1/3)

Eba'l-Ḳāsım (نٌاولا اتا) : Ḳısmet idici (1b1/4)3

Ebādetün ( جقاتا) : Melāl eylemek (1b1/5) Ebażż (ٖاتا) : Uzun zamān (1b2/1)

Abā żiyet (حي٘ اتا) : Ḫaricden bir bölük (1b2/2)

Ebyaż-ı Nāmi՗ (غهاً ٗيتا) : mim (م) (1b2/3)

Ebredān (ىاقهتا) : Gice gündüz (1b2/4) Ebşār (ناّتا) : Ẓahir nesneler ve cem՗-i ter (1b2/5)

Abil (لتا) : Bi-ma՗nā ibil (1b3/1) Ebīl (ليتا ) : Naṣrānī papazları (1b3/2) Abaṣ՗ ( غٕتا) :Dükeli erenler (1b3/3) Ebta՗ ( غطتا) : [...] (1b3/4)4

Abūd (قْتا) :Cem՗-i bir ve cem՗-i ḳıllet (1b3/5)

Abadet ( جقاتا) : mim (م) (1b3/6) Abbār (ناتا) : mim (م) (1b3/7)

1 Bu kelimenin anlamı Mk'de ata ve ana şeklinde

açıklanmıştır.

2 Bu kelime Mk nüshasında da bu şekildedir. 3 Açıklamanın devamı Arapça olarak yapılmıştır. 4

Bu kelimenin açıklaması olarak Mk'de mim (م) verilmiştir.

Abādīr (هيقاتا) : Ebrār (1b4/1) Ebāt ( جاتا) : Ḳumaş (1b4/2)

Ebnā ՘ügüm(نکُّ اٌتا) : Sizüñ oġlanlarıñuz (1b4/3)

Ebḫar (هفتا) : Aġzı ḳoḳar (1b4/4) Ebleḫ (ؿلتا ) : Uçuḳ ḳaşlı ve ulu (1b4/5) Ebled ( كلتا ) : mim (م) (1b4/6)

Eblūc (ضْلتا): mim (م) (1b5/1) Ebred (اقهت) : Ṣovuġraḳ (1b5/2)

Ebū-l beşer (هّث ْتا) : Ādem ata (1b5/3) لا

Ebleh (َلت ) : Bī-nevā ve dünyā maṣlaḥatın ا bilmez ve āḫiret maṣlaḫatın bilmez (1b5/4)

Ebṭaḫ (ؿطتا) : Çay ve ṣu aḳacak yir (1b5/5)

Ebāṭīḫ (ؿيٚاتا) : mim (م) (1b6/1)

Ebraḳ(مهتا): Ṭaşlar ve balçıḳlar yiri(1b6/2) Ebhel (َلتا) : Ardıç aġacı (1b6/3)

Ebvāb (باْتا) : Cem՗-i bāb (1b6/4) Ebedī (يكتا) : Ebedilik (1b6/5) Ebārīḳ (نيناتا) : Cem՗-i ibrıḳ (1b6/6) Ebālis (ًلاتا) : Cem՗-i iblis (1b7/1) Ebdān (ىاكتا) : Cem՗-i beden (1b7/2) Ebāṭ (ٚاتا) : Cem՗-i ibṭ (1b7/3)

Ebāhim (نُاتا) : Cem՗-i ibhām (1b7/4) Ebvā՗ (عاْتا) : Cem՗-i bā՗ (1b7/5) Ebkār (ناکتا) : Cem՗-i bikir (1b7/6) Ebnā (اٌتا) : Cem՗-i binā ve ibn (1b8/1) Ebrişim(نِهتا): Ebrişim ṣatıcı (1b8/2)

(20)

12

Eb՗āż ( ٖاؼتا) : Cem՗-i b՗aż (1b8/3) Ebṣār (نإتا) : Cem՗-i baṣar (1b8/4) Eblāḳ (ملاتا) : Alaca at (1b8/5)

2-A

Ebṭāl (لاطتا) : Cem՗-i ebṭāl (2a1/1) Ebyāt (خايتا) : Cem՗-i beyt (2a1/2)

Ebraṣ (ْهتا) : Cüzām ve alaca tenlü ṣaru keler (2a1/3)5

Etūl (لْذا) : Bir süri ḳuş (2a1/4) Ebābīl (ليتاتا) : mim (م) (2a1/5)

Etba՗ (غثذا) : Ala ġarḳa ve ġammāz ḳarġa (2a2/1)

Ebḥer (هؽتا) : Cem՗-i beḥr (2a2/2) Ebcür (هعتا) : Göbegi ṣarḳıḳ (2a2/3) Ebter (هرتا) : Kuyrıġı kesik ṭavar (2a2/4) Ebrār (ناهتا) : Eyü erenler ve girçek erenler (2a2/5)

Ebrec(ضهتا) : (2a2/6)6

Ebkem (نکتا) : Peltek ve dilsiz (2a2/7) Ebleh ( َلتا) : Dirmek (2a3/1)

Ebānet (حذاتا) : Uyarmaḳ ( 2a3/2)

Ebū-l Melīḥ( ػيلولا ْت) : [...]dirler bir ḳuş (2a3/3)

Ebvām (ماْتا) : Cem՗-i būm (2a3/4)

Ebrāḳ (ماهتا) : Ala ṭaġ ve muṭlaḳ ala nesne 2a3/5)

5 Ṣaru keler kelimesi Mk nüshasına bakılarak

okunmuştır. Koyunoğlu Müzesi nüshasında okunmamaktadır.

6 Kelimenin anlamı verilmemiştir.

Ebenūs (يٌْتا) : Pelid7

aġacı ḳırḳ yıl ṣuya yatmaḳ ile siyāh olur (2a3/6)

Ebn (يتا) : Müttehem ya՗nī bügi eylemek (2a4/1)

Eber(هتا):Kimesne ile irlik eylemek (2a4/2) Ebev (ْتا) :Bislemek (2a4/3)

Ebed ( كتا) : Ḳaḳımaḳ (2a4/4)

Ebel (لتا) : Devede oturmaḳda üstād olsa (2a4/5)

Bİ'l-KESRÜ'L ELİF

İbāḥet (حؼاتا) : Ḥelāl olmaḳ (2a5/1) İbdā՗ ( عاكتا) : Dürütmek (2a5/2) İbrahīm (نيُاهتا) : Bir isimdür (2a5/3) İbretün (ُُجهتا) : Bir rencdür ṣovuḳdan ve ısıdan ḥāṣıl olur (2a5/4)

İbrāz (واهتا) : Āşikār eylemek ve ceng aleti (2a5/5)

İbnü-l Ḳaryet (حيهولا كٌتا) : Fuṣaḥa-yı ՗Arab'dan8

bir kişidür adı Eyüb'dür (2a6/1) İbre (ٍهتا) : İgne ve ՗aḳreb neşderi (2a6/2) İbrā՘ (ءاهتا) : Bir ḥālden bir ḥāle dönmek ṣayrılıḳdan ṣaġaldı dimek ve nesneden ve irkilmek (2a6/3)

İbrāḳ (ماهتا) : İrtemek ve yıldurmaḳ ve cefāḳār olmaḳ9 ve taḳaṣ eylemek (2a6/4) İbāletün (حلاتا) : Maṣlahatda üstād olmaḳ (2a6/5)

İbtihāl (لاِرتا) : Tażarru՗ (2a6/6)

7

Bu kelime Mk'de pelīd şeklinde uzun ünlülü yazılmıştır.

8

Bu kelime Mk nüshasından okunmuştur.

(21)

13

İblāl (للاتا) : Kitābet göstermek ve eşkār eylemek ve eskitmek (2a7/1)

İbṭā՗ (عاطتا) : Eglenmek (2a7/2) İbār (ناتا) : Vaḳt (2a7/3)

İbetün ( حتا) : ՗Ayb(2a7/4)10

İbnü-s Sebīl (ليثٍلايتا) : Yolcı (2a7/5) İbrīḳ (نيهتا) : Abdest ıbrıḳı (2a7/6) İblīs (ًيلتا) : Putlaruñ ulusı (2a8/1) Ibṭ ( ٛتا) : Ḳoltuḳ (2a8/2)

İbhām (ماِتا) : Baş parmaḳ (2a8/3) İbecce (طتا) : Ṭutulmış avāz (2a8/4) İbn (يتا) : Oġul 2a8/5) İbnetün (ُُحٌتا) : Ḳız (2a8/6) İbnür Rüşde (ٍكِن يتا) : Ḥelālzāde (2a8/7) 2-B İbnü ġunnet(باحٌؿ): Ḥarāmzāde (2b1/1) İbniyyüm (ني يتا) Gömüldürük ṭoḳası. (2b1/2) İbil (لتا) : Deve(2b1/3)

İblü mudī (يكهُ لتا) : Ṣalıvirilmiş deve. (2b1/4)

İbnü maḫāż (ٖافهُ يتا) : İki yaşına giren deve (2b1/5)

İbnü lebūn (ْثلُ يتا) : İki yaşın ṭolduran üçine giden deve (2b2/1)

İbnü āvī ( يّاُيتا) : Çaḳal enigi (2b2/2) İbnü ırs (يتاٌهػ ) : Gelincik(2b2/3)

10 Bu kelime Mk nüshasından okunmuştur.

İbtilā (لارتا) : Değmek (2b2/4)

ibsāl (لاٍتا): Duta komaḳ helāke virmek. (2b2/5)

İbtidā՘ (ءاكرتا) : Başlamaḳ ve işüñ evveli. (2b3/1)

Ebedā՘i ( ءاكتا) : mim ( م) (2b3/2)

İbā՘ (ءاتا) : Baġışlanmış ve iḳrār (2b3/3) İbḳā (اوتا) : Ṭaleb eylemek(2b3/4)

İblās (يلاتا) : Nevmīd olmaḳ ve inkār ve yirinden ırmaḳ (2b3/5)

İbtiyās ( يايرتا) : Ġamgin olmaḳ (2b3/6) İblāġ (ؽلاتا) : İrişdürmek ve ḫelāl eylemek. (2b4/1)

İbāḳ (ماتا) : Ḳaçmaḳ ve gizlenmek ve helāk. (2b4/2)

İbkār (ناکتا) : Ṭañla (2b4/3)

İbrām (ماهتا) : Berk eylemek ve mülūk eylemek ve baġlu gezmek yüzük bulmaḳ (2b4/4)

İbṣār (نإتا) : Küstürmek (2b4/5)

İbtihār (ناِرت ا) : Oñmaḳ ve bulmaḳ (2b4/6) İblāl (للات ا) : Marażdan ḳurtulmaḳ (2b5/1) İbtihāç (ضاِرتا) : Sevünmek (2b5/2)

İbtā՗ (عارتا) : Metā՗ almaḳ ve ṣatmaḳ (2b5/3) İbāġ ( ؽاتا ) : Bir yirüñ adıdur (2b5/4) İbticās (ياعرتا): Ṣu aḳmaḳ (2b5/5) İbir (هتا) : Ḥurma irkeklenmek (2b5/6) BİŻ-ŻAMMÜ'L-ELİF

Übāb ( باتا): Ulu.(2b6/1)

(22)

14

Übbehet (حِتا): Ululuḳ.(2b6/3) Übeh (َتا) : mim (م)(2b674)

Übūr (انْت) : Ṣıçramaḳ ve ilmek (2b6/5) FAṢL-I A-T

Atayaḳ (نيذا) : Miẟl ü anduḳ (2b7/1) Atbān (ىاثذا): Cem՗-i bütūn.(2b7/2)

Atdüm (مكذا) : Fercine dübür bir olan ՗avreta dirler 2b7/3)

Atār ( ناذا ) : Ḥarām yemiş (2b7/4) Atfāḳ (مالذا) : Cem՗-i fāḳ (2b8/1)

Etān (ىاذا) : Dişi eşek ve ṣuya yaḳacaḳ aḫır. (2b8/2)

Etrāk (کاهذا) : Cem՗-i Türk.(2b8/3) Attī (يذا) : Arḳ ve oluḳ ve mesīl(2b8/4) Atāvī (يّاذا) : mim (م)(2b8/5)

Atbā (اثذا) : Dirmek (2b8/6)

3-A

Ater (هذا) : ՗Atā (3a1/1)

Etmār (ناوذا) : Cem՗-i tımār ve [...]11 (3a1/2) Etrāb(باهذا): Cem՗-i turb ve beraber (3a1/3) Etbā՗ ( عاثذا ) : Cem՗-i ere uyanlar.(3a1/4) Āt(خا) : Kimesne üzerine ġalib olmaḳ. (3a1/5)

FAṢL-I Bİ'L-KESİRÜ'L ELİF İtrāz (واهذا): İzār ṭutmaḳ(3a2/1) İtrāb (باهذا) : İstiġna (3a2/2) İtkāl (لاکذا) : İ՗timād(3a2/3)

11 Bu kelimeye bir anlam verilememiştir ve bu

kelime Mk nüshasında yer almamaktadır.

İtikā՘ ( ءاکذا) : Söykenmek(3a3/1)

İtti՗āṣ(ْاؼذا): Ögüt ḳabūl eylemek. (3a3/2) İtikā՘ (ءاکذا) (3a3/3)12

İtizān (ىاىذا) : Vezn eylemek ve kelām-ı mevzūn ve ՗aḳl-ı mevzūn söylemek(3a3/4) İtbā՗ (عاثذا): İrmek ve irgirmek(3a3/5) İttifāḳ (مالذا): Ṣaḳınmaḳ ve ḳorḳmaḳ ermek (3a3/6)

İti՗ān (ىاؼذا) : Muḥkem eylemek (3a4/1) İtlāf (فلاذا): Helāk eylemek(3a4/2)

İttiḫāz (لافذا): Almaḳ ve ṭutmaḳ ve düzmek.(3a4/3)

İttikā՘ ( اوذا ): Biribirile dürüşmek.(3a4/4) İtyān (ىايذا): Görmek ve emir eylemek. (3a4/5)

İttisāḳ (ماٍذا) : İşi āḫirine varmaḳ13 ve tamām olmaḳ bile gelmek (3a4/6)

İtmām(ماوذا) : Emir tamām eylemek(3a5/1) İttihād (قاؽذا) : Birikmek(3a5/2)

İtibād (قاثذا): Bir nesne ḳuvvete ṭutmaḳ. (3a5/3)

İtlā՘ (ءلاذا): Ṭapu eylemek ve götürmek ve ögretmek.(3a5/4)

İtirāf (فاهذا): Ni՗met içinde dāne ṭatmaḳ ve dāne virmek.(3a5/5)

İttihāb (باِذا) : Hibe ḳabūl eylemek.(3a5/6) İtāvet (جّاذا) : Ḫarac virmek ve rüşvet virmek (3a6/1)

İticāb (باؽذا) : Bāzirgānlik (3a6/2)

12 Kelimenin anlamı verilmemiştir. 13

(23)

15

İttisā՗ (عاٍذا): Vüs՗at14

cevāz ve mecāz ve yitişmek (3a6/3)

İtti՗ād (قاؼذا) : Va՗de ḳabūl eylemek.(3a6/4) İtivāc (ضاْذا): Yırtmaḳ ve taḳdīr eylemek. 3a6/5)

İttisār ( اٍذان ) : Ḳumar oynamaḳ.(3a6/6) BİŻ-ŻAMMİMÜ'L ELİF

Ütrenc ( طًهذا): Turunç (3a7/1)

Ütüven(اْذا): Gelmek ve ḳoparmaḳ(3a7/3) Ütun ( يذا) : Eşek ḳoduġı (3a7/4)

Ütüvān (ىاْذا): mim (م)(3a8/1) Ütgūn ( ىْکذا): mim ( م) (3a8/2) Ütūb ( بْذا): Gelmek 15 FAṢL-I A-ẞ 3-B

Eẟāẟ (زاشا): Ev ḳumaşı ve muṭlaḳ ḳumaş. (3b1/1)

Āẟār (ناشا) : Ṣaḥābe sözi (3b1/2)

Eẟer (هشا): Nişān ve ṣaḥābe sözi ve ḳılıcı. (3b1/3)

Aẟābet (ُُحتاشا) : ՗İvaż virmek (3b1/4) Aẟaṭ (ٛشا) : Köti (3b1/5) Etḳāl (لاوذا) : (3b1/6)16 Āẟīm (نيشا) : Günāhkār (3b1/7) Eẟnā՘ (ءاٌشا) : Orta.(3b2/1) Aẟīt ( ديشا): Ṣūf (3b2/2) 14

Bu kelime Mk nüshasında dōst şeklinde yazılmıştır.

15 Açıklamanın devamı Arapça olarak yapılmıştır. 16 Kelimenin anlamı verilmemiştir.

Eẟīy (يشا) : Ṣaḳlayıcı.(3b2/3) Eẟel (لشا) : Aḳ ılġın aġacı.(3b2/4)

Eẟlāẟ (زلاشا): Cem՗-i eẟleẟ ve ẟülüẟ.(3b2/5) Eẟletün ( دلشا) : Aṣıl (3b2/6)

Enāfī ( يكاًا) : Cem՗-i enfiyye (3b2/7) Eẟīc ( طيشا): Ya՗nī yaġrınlu (3b3/1) Eẟbāc (ضاثشا): Cem՗-i ẟic. (3b3/2) Eẟmān (ىاوشا): Cem՗-i ẟemen.(3b3/3) Eẟvāb ( باْشا): Cem՗-i ẟevāb.(3b3/4) Eẟġār (نالشا): Cem՗-i ẟüġūr.(3b3/5) Eẟmār (ناوشا) : Cem՗-i ẟemer.(3b3/6) Aẟām (ماشا): Günāh ile cezā virmek(3b3/7) Eẟābetün (حتاشا): Bol olmaḳ saç daḫı ot daḫı aġaç budaġı(3b4/1)

Aẟam (نشا) : Günāhkār olmaḳ(3b4/2) Bİ'L-KESRÜ'L ELİF

İẟāẟ (زاشا): Ṭon giymek(3b4/3) İẟār (ناشا) : Toz(3b4/4)

İẟir (هشا) : İz ve ḥayvān izi ve ṣızmış ṣafī yaġ.(3b4/5)

İẟār (ناشا) : Ḥadīẟ rivāyet eylemek ve icmā՗.(3b5/1)

İẟāretün (جناشا): ՗Ameleden bāḳī ḳalan ve ṭozlu yir ve çoraḳlu yir ve ḳayırmaḳ ve naẓār eylemek ve irkinmek(3b5/2)

İẟretün (جهشا) : mim (م)(3b5/3) İẟḳāl لاوشا ): Aġırlıḳ.(3b5/4)

(24)

16

İẟnā (اٌشا) : İki olmaḳ ve ögmek ve [...]

17

(3b5/6)

İẟnān ( ىاٌشا) : İki (3b5/7)

İẟbāt (خاثشا) : Berkitmek ve istiḳrār (3b6/1) İẟla (َلشا): Ṭurfe ve aḳ ılġın aġacı.3b6/2) İẟḳāf (فاوشا) : Ġāliblıġ-ıla bulmaḳ(3b6/3) İẟām (ماشا): Günāh.(3b6/4)

İsmir (هوشا): Sürme ṭaşı ve bir yirdür anda sürme ṭaşı ve tutiyā ṭaşı ola.(3b6/5)

İẟḫān (ىافشا): Zebūn eylemek ve ṭoġurmaḳ ve süst eylemek ve ḳatl eylemek.(3b6/6) İẟā՘ (جاشا) : Ḫurma yimek ve ḫurma18

ḳabu ve ḫurması (3b7/1)

FAṢL-I A-C

Eclaḥ(ػلظا): Başı ṭar ve başı perçemlü (3b7/2)

Ecelī (يلظا) : Başınuñ öñi çoḳ(3b7/3) Eclād (قلاظا) : Cem՗-i cild.(3b7/4) Eclāf (فلاظا) : Cem՗-i cilif.(3b7/5) Echer (هِظا) : Kendün görmek.(3b8/1) Ecer (هظا) : ẞevāb (3b8/2)

Ecvād (قاْظا) : İfżal (3b8/3)

Ecesdel (لكٍظا) : Çaḳırṭoġan (3b8/4)19 Ecādil (لقاظا) : cim (ج) (3b8/5)20

Ecel (لظا): Zamān virmek ve ölüm vaḳti ve fitne ḳoparmaḳ (3b8/6)

17

Okuyamadığımız bu kelime Mk nüshasında yer almamaktadır.

18 Bu kelimeler Mk nüshasında yer almamaktadır. 19 Bu kelimenin Arapça aslı Mk nüshasında ecdel

(لكظا) şeklindedir.

20 Bu açıklama Mk nüshasında cim (ج)

şeklindedir.

4-A

Ecrām (ماهظا) : Cem՗-i cürm (4a1/1)

Ecem (نظا): Ziyāde issi ve göñül dönmek (4a1/2)

Ecevā ( اْظ) : Yir ile gök arası (4a1/3) Ecveh (ٍْظا ): Cem՗-i cev(4a1/4) Ecvā՘ ( ءاْظا) : Cim (ج) (4a1/4)

Ecẕeb (بمعـا) : Otsuz berk yir. (4a1/5) Ecāẕib (بلاظا): Cim (ج) (4a2/1)

Ecnebī (يثٌظا) : Yad er (4a2/2) Ecānib ( ةًاظا): Cim (ج) (4a2/3) Ecder (نكظا) : Lāyıḳ (4a2/4)

Ecemm (نظا): Cengde şevket virici ve göñli dönmek ve ziyān issi (4a2/5)

Ecīr (هيظا) : Girici (4a2/6)

Ecvefān (ىاكْظا): Ḳarın ve ferç (4a3/1) Ecdek (کكظا): Ḥaḳīḳat vardur.(4a3/2) Ecma՗ūn (ىْؼوظا) : Dükeli (4a3/3) Eched (كِظا) : Evvelā.(4a3/4)

Ecdād (قاكظا) : Miẟl-i cedidān (4a3/5) Ecbāl (لاثظا): Cem՗-i cebel (4a3/6) Eczā՗ (ءاىظا) : Cem՗-i cezāġ (4a4/1)

Ecmetün (حوظا) : Mīşe ve ṣaḳlanacaḳ yir ve ḳamışlıḳ (4a4/2)

Ecem (نظا) : Cim (ج) (4a4/3) Ecām (ماظا) : Cim (ج) (4a4/4)

Eczām ( ماىظا): Cem՗-i cüzām (4a4/5) Ecẕāl (لامظا) : Yoġun göñüller ve odun ṭuturuḳları (4a4/6)

(25)

17

Echīd (كيِظا) : Cem՗-i cerīb ve cem՗-i cerāb ve yüz yetmiş batman olur ḳına ṭaġarcıġı. (4a5/1)

Ecdāf (فاكظا) : Cem՗-i cedef.(4a5/2) Ecācīn (ييظاظا) : Cem՗-i ecānet.(4a5/3) Ecsād (اٍظا) : Cem՗-i cesed.( 4a5/4) Ecsām (ماٍظا): Cem՗-i cisim. (4a5/5) Ecrām (ماهظا) : Cem՗-i cirim.(4a6/1) Ecnān (ىاٌظا) : Cem՗-i cenān.(4a6/2) Ecyād ( قايظا): Cem՗-i cīd.(4a6/3) Ecyed (كيظا) : Uzun boylı.(4a6/4) Ecvef (فْظا) : Cem՗-i cevf (4a6/5) Ecda՗ (عكظا): Burnı kesik (4a6/6) Ecinnet (حٌظا) : Cem՗-i cinnī (4a7/1)

Ecdād (قاكظا): Cem՗-i cedd ve ulular (4a7/2) Ec՗āl (لاؼظا): Cem՗-i cu՗ul(4a7/3)

Ecrib (بهظا): [...](4a7/4)

Eczā՗ (عاىظا): Cem՗-i cezā՗(4a7/5)

Ecred (قهظا) : Tüyi ḳısa at ve otsız yir. (4a7/6)

Ecrās (ياهظا) : Cem՗-i ceres(4a8/1) Ecḥet (حؽظا) : Cem՗-i cenāḥ (4a8/2)

Ecir (هظا): Ṣu bir ḥālden bir ḥāle dönmek. (4a8/3)

Ecnās (ياٌظا) : Cem՗-i cins (4a8/4) Ecün (يظا): Ḳuzı.(4a8/5)

Ecel (لظا): Fitne ḳoparmaḳ (4a8/6)

4-B

Ecc (ُّضا): Deve ḳuşı yilegi (4b1/1)

Bİ'L-KESRÜ'L ELİF

İclāl (للاظا) : Āvāz virmek ve yardım virmek ve cem՗ (4b1/2)

İclāb (بلاظا) : mim (م) (4b1/3)

İcābetün (حتاظا): Cevāb virmek ve ՗avrete varmaḳ ( 4b1/4)

İçāne (ًَاچا): Tekne (4b1/5)

İctirā (اهرظا): Bahādırlıḳ eylemek (4b2/1) İcāṣ (ْاظا): Erk ve mim (م) (4b2/2)

İchāz (واِظا): Tiz işlemek ve tiz tutmaḳ (4b2/3)

İcādet ( جقاظا) : Güzel eylemek (4b2/4) İctimā՗ (نرظا) : Dizilmek ve dizilmek ve ittifāḳ eylemek ( 4b2/5)

İcmā՗ (عاوظا): (4b2/6)21

İclivāz (واْلظا) : Deve yelmek ve açılmaḳ (4b3/1)

İclıḳā՘ (ءاولظا): Dāīm bilmek (4b3/2) İcnān (ىاٌظا) : Gizlemek (4b3/3) İctibā (اثرظا) : Üründülenmek (4b3/4) İctināb (باٌرظا): Ulaşdurmaḳ ḳoparmaḳ (4b3/5)

İcāret (جقاظا): Giri ve ṭaleb ola çāre (4b3/6) İçtihād (قاِرظا): Cehd tamām eylemek ve meşaḳḳate taḥammül eylemek ve irāde ve ḳuvvet ḥükm-i şer՗īate ḥürmet eylemek ẓannı ġālib olsun içün (4b4/1)

İcāzet (جواظا): Kesmek ve kimsene ardından ḳomaḳ ve şi՗rinde kimsenüñ mıṣra՗sın tamām eylemek ve destūr (4b4/2)

21

(26)

18

İcānet (حًاظا) : Şerbetçi ṭası ve küçük keler ve sa՗at (4b4/3)

İcna ( ٌَظا) :Ḥıḳd ve ḥased(4b4/4) İctidā՘ ( ءاكرظا) : Baḫşiş virmek (4b4/5) İctibāb (باثرظا): Yuḳulanmaḳ (4b4/6) İcrā՘ (ءاهظا) : Sürmek ve aḳıtmaḳ. (4b5/1) İctirāḥ (غاهرظا): Yormaḳ(4b5/2) İctibār (ناثرظا) : Tevaḳḳuf (4b5/3) Bİ'Ż-ZAMMÜ'L ELİF Ücret ( جهظا) : Giri.(4b5/4) Ücāc ( ضاظا) : Acı ṣu.(4b5/5)

Ücun (يظا): Bulanuḳ ṣu ve zecrü'l ḳalb (4b6/1)

Ücrā՘ (ءاهظا): Cem՗-i ecir (4b6/2)

Ücud ( كظا ) : Ḳuvvetlü dişi deve(4b6/3) Ücūn (ىْظا): Ṣu bir ḥālden bir ḥāle dönmek (4b6/4)

FAṢL-I Ā-Ḥ

Aḥmed(كوؼا): Ḥamda lāyık olmaḳ ve adam adı bi-ma՗nā muḥasede (4b7/1)

(4b7/1)

Aḥdes (يكؼا): Fikri artuḳ er(4b7/2)

Aḥnef (قٌؼا): Ayaġı egri ve iki yaġrını birbirine bitmiş er (4b7/3)

Aḥvel (لْؼا) : Şaşı(4b7/4)

Aḥsen (يٍؼا): Ṣāḥib-i hasan yoḳlanmaḳ. (4b7/5)

Aḥcām (ماعؼا): Yuḳulanmaḳ ve nesnenüñ ḳalıñlıġı. (4b7/6)

Aḥad (كؼا): Bir (4b8/1)

Aḥvaṭ (ْٚؼا) : Yigrek (4b8/2) Aḥmer (هوؼا): Cem՗-i ḳızıl (4b8/3) Aḥmere (ٍهوؼا): Cem՗-i ḥımār (4b8/4) Aḥmer ḳānī (يًاه هوؼا) : Ziyād ve ġażab (4b8/5)

Aḥmer (هوؼا) : Süñüsüz (4b8/6)

5-A

Aḥlām (ملاؼا) : Cem՗-i ḥilm ve zīrek (5a1/1) Aḥhā՘ (ءايؼا): Diriler (5a1/2)

Aḥedmüm (نهكؼا): Anlaruñ birisi (5a1/3) Aḥbāb (باثؼا): Dōstlar (5a1/4)

Aḥkām (ماکؼا) : Cem՗-i ḥüküm (5a1/5) Aḫṭāb (باطـا): Cem՗-i ḫaṭab (5a1/6) Aḥmā՘ (اوؼا): Cem՗-i humū (5a2/1)

Aḥīyyet ( حييؼا): Cem՗-i ḥavl ve ḥāl (5a2/2) Aḥvāl (لاْؼا): Cem՗-i ḥavl ve ḥāl (5a2/3) Aḥyān (ىايؼا): Cem՗-i ḥīn (5a2/4)

Aḥcār (ناعؼا): Bima՗nā ḥacār (5a2/5) Aḥvā (اْؼا): Buġday eñlü [ve] adam ve deve ṭuṭaḳla ve gözi ḳara. (5a2/6)

Aḥbāb (باثؼا): Cem՗-i ḥabīb (5a3/1) Aḥibba (َثؼا) : mim (م) (5a3/2) Eḥibbā՘ (ءاثؼا) : mim (م) (5a3/3) Aḥḳāf (فاوؼا): Cem՗-i ḥaḳaf. (5a3/4)

Aḥsāb (باٍؼا): Nefes faḥr idecek yir (5a3/5)

Aḥrāz (واهؼا): Cem՗-i ḥırz (5a3/6) Aḥmāl (لاوؼا): Cem՗-i ḥamāl (5a4/1)

(27)

19

Aḥdāḳ ( ماكؼا): Cem՗-i ḥadeḳa (5a4/2) Aḥnāk (کاٌؼا) : Cem՗-i ḥünük ( 5a4/3) Aḥnā՘ (ءاٌؼا): Cem՗-i ḥenev (5a4/4) Aḥdāc (ضاكؼا): Cem՗-i ḥıdıc (5a4/5) Aḥşā՘ ( ءاّؼا): Cem՗-i ḥaşā (5a5/1) Aḥrāc (ضاهؼا): Cem՗-i ḥırc (5a5/2) Aḥver (نْؼا): Ḳara gözlü (5a5/3) Aḥdub (بكؼا): Bügri (5a5/4)

Aḥmā՘ (ءاوؼا): Cem՗-i ḥamīm (5a5/5) Aḥādiẟ (زقاؼا): Cem՗-i ḥadīẟ (5a5/6) Aḥruf (فهؼا): Cem՗-i ḥarf (5a5/7) Aḥlās (يلاؼا): Cem՗-i ḥās (5a6/1) Aḥrār (ناهؼا): Cem՗-i hür (5a6/2) Aḥzāb (باىؼا) : Cem՗-i ḥizib (5a6/3) Aḥbār (ناثؼا): Cem՗-i ḥaber ve baḥr (5a6/4) Aḥācı (يظاؼا): Cem՗-i uḥciyye (5a6/5) Aḥşāş (َاّؼا): Cem՗-i ḥufaş (5a6/6) Aḥżar (هٙؼا): Yesir (5a7/1)

Aḥḳab (ةوؼا): Göz eşgi (5a7/2) Aḥdāẟ (زاكؼا): Cem՗-i ḥadīẟ (5a7/3) Bİ'L-KESİRÜ'L ELİF

İḥtikār(ناکرؼا) :Ṭa՗ām ḥabs eylemek. (5a7/4)

İḥtiyāl(لايرؼا): Ḥavāle ḳabūl eylemek (5a8/1)

İḥālet (دلاؼا): Ḥavāle eylemek (5a8/2) İḥtiyāṭ (ٚايرؼا): Cehdi tamām eylemek. (5a8/3)

İḥtidām ( ماكرؼا): Ḳatlanmaḳ (5a8/4) İḥlīl (ليلؼا): Ferç deligi ẕeker deligi(5a8/5)

5-B

iḥrāz (واهؼا): Ḫıfẓ eylemek(5b1/1)

İḥālet (دلاؼا): Bürümek ve helāḳ eylemek ve nesnenüñ yöresine gelmek (5b1/2) İḥṣār (نإؼا): Çeri ḥaber eylemek.(5b1/3) İḥtirāz(واهرؼا):Yaġılınmaḳ. (5b1/4)

İḥdād (قاكؼا): Yas dutmaḳ (5b1/5) İḥżār (ناٙؼا): Ḥāżır eylemek.(5b2/1) İḥtiṭār ( ناطرؼا): Aġıl eylemek(5b2/2) İḥṣā (إؼا): Bölük bölük ṣaymaḳ ve güç yitmek (5b2/3)

İḥdāt (خاكؼا): Yeni iş eylemek(5b2/4) İḥlāl (للاؼا): Ḥelāl eylemek ve aşaġa indürmek ՗arzetmek ՗adeti geçmek ՗uḳūbet vācib olmaḳ ve ṣalı virmek(5b2/5)

İḥtināk (کاٌرؼا): At aġzına yavaşa urmaḳ ve dibinden ḳoparmaḳ ve kimsenüñ rūzigārın ṣaymaḳ(5b3/1) İḥyā (ايؼا): Diriltmek(5b3/2) İḥtirāḳ (ماهرؼا) : Yanmaḳ.(5b3/3) İḥrāḳ (ماهؼا) : Yatmaḳ(5b3/4) İḥdā (يكؼا) : Bir ՗avrat(5b3/5) İḥkām (ماکؼا) : Berkitmek(5b3/6) İḥsās(ياٍؼا):Göstermek ve bulmaḳ(5b4/1) İḥṣān(ىإؼا): Ṣaḳlanmaḳ ve evlenmek (5b4/2)

(28)

20

İḥnişām (ماٌّؼا): Ḥürmetlü ve ehl-i ḥayā (5b4/4)

İḥmā (اوؼا): Dudaḳ ve depremek ve ḳorkutmaḳ ve ṭonın çoḳ ṭurġarmaḳ (5b4/5) İḥtimāl (لاورؼا): Yük götürmek ve menzilden gitmek ve kimseneden aşaġa itmek.(5b4/6)

İḥtivā (اْرؼا): Nesneyi kendü ḥükmine getürmek.(5b5/1)

İḥtimā (اورؼا): Ṣaḳınmaḳ (5b5/2)

İḥtibā (اثرؼا): Çömelüp oturmaḳ ve eti

22ḳızısına ḳomaḳ (5b5/3) İḥṭāb (باطؼا): Cem՗ eylemek (5b5/4) İḥtirās (ياهرؼا) : Ḥıfz eylemek(5b5/5) İḥsān (ىاٍؼا) : Eyilik eylemek(5b5/6) İḥḳā՘ (ءاوؼا): Delmek23 ve becid ṭutmaḳ ve bıyıḳ kesmek ve menzilden gitmek kimseden aşaġa iletmek (5b6/1)

İḥşāb (باّؼا): ẞevāb eylemek ve [...] bir nesne eylemek(5b6/2)

İḥrincām (ماعًهؼا): İzdihām ba՗żı ba՗żısına (5b6/3)

İḥne (ٌَؼا): Kīn (5b6/4) İḥan (يؼا): cim (ج)(5b6/5)

İḥtifā(الرؼا): Yalın ayaḳ ve baldırı çıplaḳ. (5b6/6) Bİ'Ż-ŻAMMÜ'L -ELİFİ Ücāc ( ضاظا): Ṣuṣamaḳ.(5b7/1) Üḥciyyet (ديعؼا): Ḥikāyetler ve meẟeller.(5b7/2)

22 Bu kelimeler Mk nüshasından okunmuştur. 23

Bu kelime Mk nüshasından okunmuştur.

Ücād ( قاظا): Bir bir.(5b7/3) Uḥdūse ( ٌَّكؼا) : İki iş.(5b7/4)

Uḥud (كؼا) : ՗Arabistān'da bir büyük ṭaġdur.(5b7/5)

FAṢL-I Ā-Ḫ

Aḫiz (ىظا): Dutmaḳ ve yimek ve [...] (5b8/1)

Aḫza՗ (عىـا): Boyuñ ṭamarı ve ḥacāmat idecek yirüñ ṭamarı (5b8/2)

Aḫlāṭ ( ٚلاـا): Cem՗-i ḫalṭ (5b8/3)

Aḫlāf(فلاـا): Cem՗-i ḫalef ve girü

ḳalmışlar. (5b8/4)

6-A

Aḫillā՘ (ءلاـا) : Dōstlar (6a1/1) Aḫvāl (لاْـا): Cem՗-i ḫāle (6a1/1) Aḫṣāṣ (ْإـا): Fezā՘ (6a1/3)

Aḫlāḳ (ملاـا): Cem՗-i ḫulḳ ve cem՗-i ḫalḳ.(6a1/4)

Aḫīd (كيـا): Esīr.(6a1/5)

Aḫişşā՘ (ءاّـا): Çatal dırnaḳlu ḥayvān. (6a1/6)

Aḫiyy ( يـا): Ṭavla yiri.(6a2/1) Aḫvāt ( خاْـا): Cem՗-i aḫut (6a2/2) Aḫ (ؾا): Ḳardaş.(6a2/3)

Aḫvāt (خاْـا): cim (ج) (6a2/4)

Aḫān (ُ اـا): Ḳardaş okuşamak (6a2/5) Aḫādīd (كيقاـا) : Cem՗-i uḫdūd(6a2/6) Aḫyel (ليـا): Ala gögercin ve beñlü yüz.(6a2/7)

(29)

21

Aḫyār(نايـا): Eyüler ve cem՗-i

ḫayyır.(6a3/1)

Aḫras (يهـا): Ay [ve] ṣaġır ve ṣāmit (6a3/2)

Aḫişşet (دّـا): Tutmaç (6a3/2) Aḫvaż ( ْٖـا): Gözi küçük.(6a3/4)

Aḫṭal(لطـا): Ḳulaġı uzun ṣarḳıḳ

ḫayvān.(6a3/5)

Aḫass (ًـا): Özge ve ḳatı boyuñ (6a3/6) Aḫşāb (باّـا): Ulu ṭaġ. (6a4/1)

Aḫāşīb (ةيِاـا): cim (ج) (6a4/2) Aḫbiye (َيثـا): Cem՗-i ḫibā(6a4/3)

Aḫmaṣ (ٓوـا): Ayaġı egri yire irişemeyen (6a4/4)

Aḫāmīṣ (ٓيهاـا): cim (ج) (6a4/5)

Aḫyef (قيـا): Ḳaraġı gözlü ve şol devegi degeri ḳabı büyük ola ve bu gözi ḳara ve bir kiprügüñ ola (6a5/1)

Aḫfeş(ُلـا): Ṭar gözli ve gündüz

görmeyen(6a5/2)

Aḫyāf ( فايـا): Cem՗-i ḫayf (6a5/3) Aḫfeş (ُلـا): Gündüz görmeyen(6a5/4) Aḫraḳ (مهـا): Ḳulaġı yirik (6a5/5) Aḫnes (ًٌـا): Burnı yirik.(6a5/6) Aḫẕān ( ىامـا): Cem՗-i ḫaẕān.(6a6/1) Aḫirce (َظهـا) : Cem՗-i ḫarāc(6a6/2) Aḫyār (نايـا): Cem՗-i ḫıyyār(6a6/3) Aḫyāl ( لايـا): Cem՗-i ḫayl.(6a6/4) Aḫfāf ( فالـا): Cem՗-i ḫaf.(6a6/5) Aḫfiye ( َيلـا): Cem՗-i ḫışāş.(6a6/6)

Aḫṣaf (قٕـا) : Yanları aḳ ḥayvān (6a7/1) Aḫiyyet (حيـا): Ṭavla ḳazıġı.(6a7/2) Aḫżar (ناٙـا): Yeşil ev egreni (6a7/3) Aḫaf ( قـا): Yeyni ellü(6a7/4)

Bİ'L-KESR'Ü-L ELİF

İḫtiṣaṣ (ْإرـا): Bir nesneye maḫṣūṣ olup ġayr-ı [...]itmekdür (6a8/1)

İḫtilāf(فلارـا):Biribiri ile düzenlik eylemek ve bir kişinüñ ḳatına varmaḳ ve biribirin aldamaḳ. (6a8/2)

İḫtilāfī-ül leyli ve'l-nahār. (ناٌِلاْليللايكلارـ) Gice gündüz gelmek ve gitmek. (6a8/3)

6-B

İḫiẕ (مـا): (6b1/1)24

İḫtilāṭ (ٚلارـا): Ḳarışmaḳ. (6b1/2) İḫtiyān (ىايرـا): Gizlemek.(6b1/3)

İḫfā՘ (ءالـا): Gizlemek ve āşikāre eylemek (6b1/4)

İḫtiyā՘ (ءايرـا): (6b1/5) 25

İḫṭā (اطـا): Ḫaṭā eylemek.(6b1/6)

İḫlāf(فلاـا): Cem՗-i ḫalef ve girü dönmek.(6b2/1)

İḫtiṣām (مإرـا): Ḫuṣūmet eylemek(6b2/2) İḫlāṣ(ْلاـا): [...] ve arıtmaḳ (6b2/3) İḫlās (يلاـا) : Ḳarışmaḳ (6b2/4) İḫzā՘ (ءاىـا): ḫōrlıḳ ve rüsvālıḳ.(6b2/5) İḫtiyās (يايرـا): Kimseden ġalebe ile nesne almaḳ.(6b3/1)

24 Kelimenin anlamı Arapça olarak verilmiştir. 25 Kelimenin anlamı verilmemiştir.

(30)

22 İḫtirā՗ ( عاهرـا) : Dürütmek(6b3/2) İḫṣā՘ ( ءإـا): İnmek.(6b3/3) İḫtilā ( لارـا): Kesmek.(6b3/4) iḫtiyār(نايرـا):Tekebbürlik eylemek(6b3/5) İḫlāḳ (ملاـا) : Yırtmaḳ.(6b3/6) İḫlāl (للاـا): İḫlāl.(6b4/1) İḫżār (ناٙـا): ՗Ahdi bozmaḳ.(6b4/2) İḫvān (ىاْـا): Cem՗-i aḫvān.(6b4/3) İḫrāc (ضاهـا): Çıkarmaḳ.(6b4/4) İḫtiyār (نايرـا): Üründülemek (6b4/5) İḫtibār (ناثرـا): İmtiḥān ve tecribe.(6b4/6) İḫtiyān (ىايرـا): Ḫıyānet eylemek.(6b5/1) İḫyār (نايـ ): Ḫaber virmek.(6b5/2) ا

İḫvet ( جْـا): Ḳardaşlar.(6b5/3) İḫtiṣār (نإرـا): Ḳıṣaldmaḳ.(6b5/4) İḫtilān (ىلارـا): Yalān olmaḳ.(6b5/5) İḫtilāc (ضلارـا): Ḫareket eylemek ve ḫāṭıra nesne gelmek ve ıṭrāb (6b5/6)

İḫtirām (ماهرـا): Eksilmek ve kesilmek ve alçaḳlıḳ.(6b6/1)

İḫbaṭ ( ٚاثـا): Dölenmek (6b6/2) İḫtitām (ماررـا): İşiñ āḫiri (6b6/3) BİŻ-ŻĀMMÜ'L ELİF

Uḫrā (يهـا): Bir ġayrı kişi nesnenüñ ardı ve ol cihān.( sor) (6b6/4)

Uḫdūd ( قّكـا) : Yir yarıġı.(6b7/1) Uḫuvvetün ( خْـا): Ḳardaşlıḳ.(6b7/2) Uḫut ( دـا): Ḳız ḳarındaşlıḳ. (6b7/3)

Uḫżet(خمـا): Efsūn ve ḫōr eylemek(6b7/4) FAṢLÜ'L-ELİF MA՗AL DĀL

Edīm ( نيقا ): Yiryüzi.(6b8/1)

Admet (حهقا) : Derinüñ iç yanı (6b8/2) Ādem ( مقآ ) : mim (م )(6b8/3)

Edmiġa ( َـهقا) : Cem՗-i dimāġ.(6b8/4) Edām ( ماقا): Saḫtiyān.(6b8/5)

4Eddām ( ماّقا): Saḫtiyān ṣatıcı.(6b8/6) Ādem (مقآ): Ebu-l beşer.(6b8/7)

7-A

Edā՘ (ءاقا): Gönden bardaḳ (7a1/1) Ed՗iyā՘ (ءايػقا : Cem՗-i va՗ī.(7a1/2) Ediha (يُقا): Ḳatıraḳ (7a1/3) Adelī ( يلقا): Cem՗-i delīl(7a1/4)

Edüb (بقا): Da՗vet eylemek nefse edeb

veresin edebi Türk՗ Arab

müşterekdür.(7a1/5)

Edīb (ةيقا): ՗Aḳıl ile ve ՗ilim ile ta՗līm eylemek (7a1/6)

Edlem (نلقا): Eşek ḳoduġı ki ḳara ola (7a2/1)

Edāt ( جاقا): Ālet (7a2/2) Edevāt ( جاّقا): cim (ج)(7a2/3) Ednāb ( باًقا): Eyüler (7a2/4)

Edeb ( بقا): Ṭa՗āma da՗vet eylemek(7a2/5) Edrā՗ ( عانقا): Cem՗-i diri՗ 7a2/6)

(31)

23

Edhem (نُقا): Buḳaġı ve Ḳara yılan ve ḳuyruġı ḳızıl yılan ve ṣūreti ḳara ve ḳuyruġı ḳızıl ḥayvān. (7a3/2)

Edbār ( ناتقا): Cem՗-i dübür.(7a3/3) Edviyet ( حيّقا): Cem՗-i deva (7a3/4) Edellī (يلقا): Baḫīl ve alçaḳ ve yaḳın ve āvāz gelmek (7a3/5)

Edvür (نّقا): Cemi՗-i ḳıllet 26

(7a3/6) Edven (ىّقا): Alçaġıraḳ.(7a4/1)

Evred (قنّا): Çürük dişli ḥayvān.(7a4/2) Edāḥī (يؼاقا) Cem՗-i üdḥā (7a4/3) Ed՗ac ( طػقا): Ḳara gözlü.(7a4/4) Edyān ( ىايقا): Cem՗-i dīn.(7a4/5) Edāvā (يّاقا): Cem՗-i idāve. (7a4/6) Edevī (يّقا): Cem՗-i deve. (7a5/1) Edra՗ ( عنقا): Cem՗-i dürū՗.(7a5/2) Edd ( ُّقا): Ḳuvvet (7a5/3)

Ādam ( مقا): Etmek ḳatıġı.(7a5/4) Adev (ّقا) : Aldamaḳ(7a5/5) Eder (نقا) : Ḳavliç olmaḳ.(7a5/6)

Edā՘ (ءاقا): Aṣılu olmaḳ ve edeblü olmaḳ (7a5/7)

Bİ'L-KESRÜ-L ELİF

İdmet (حهقا): Ziyāde aḳ deve 27

(7a6/1) İdām ( ماقا) : Etmek ḳatıġı(7a6/2) İdel ( لقا): Yoġurt (7a6/3)

İdbār(ناتقا): Nesnenüñ ardına uymaḳ(7a6/4)

26 Açıklamanın devamı Arapça olarak yapılmıştır. 27 Açıklamanın devamı Arapça olarak yapılmıştır.

İdlā՘ (ءلاقا) :Kimsenüñ nisnetin eylemek üleşdürmek ve ḳoġa ṣuya ṣarḳıtmaḳ ve rüşvet ve ḥüccet getürmek (7a7/1)

İdḫār (ناـقا): Azıḳ Ḳomaḳ (7a7/2)

İdḫāṣ(ْاـقا): Ḥüccet ibṭāl eylemek. (7a7/3)

İdḫāṣ (ْاـقا): mim (م) (7a7/4)

İdel(لقا): Birbirine ulaşuḳ itmek ve irişdürmek(7a7/5)

İdāre ( ٍناقا): Döndürmek(7a7/6)

İddi՗ā՘ (ءاػقا): Da՗vā eylemek ve arzū eylemek (7a8/1) İddirā՘ (ءانقا): Muḥālifet(7a8/2) İdḫāl ( لاـقا) : İçerü girmek(7a8/3) İdrāk (کانقا): Kesmeklik (7a8/4) İdkār (ناکقا): Ḳatı ḳurumaḳ(7a8/5) 7-B İdhīmām (ماويُقا):Yaġ dürütmek (7b1/1) İdhān ( ىاُقا): Cem՗-i duhan(7b1/2) İdher (هُقا): Cem՗-i demir(7b1/3) İdrik (کنقا): Ṭaġ erigi(7b1/4) İdāḳ (ماقا): Gönden bardaḳ(7b1/5) İdd (ُّقا): Ulu belā ve menāhī (7b2/1)

Üdme (َهقا): Cem՗-i üdme ve buġday (7b2/2)

Üdmān (ىاهقا): Cem՗-i ādam ve cem՗-i adūm. sorrr(7b2/3)

Üdüm ( مقا): Cem՗-i buġday.(7b2/4)

Üdmī (يهقا): Deve ḳuşı yuvası yumurdası (7b2/5)

(32)

24

Üd՗iye َيػقا): Ḥikāyet ve meẟel(7b2/6) Üdde (ُّقا): Yemende bir ḳapılanuñ ulu atası. (7b3/1)

FAṢLÜ'L-ELİF MA՗AL-ẔEL

Eẕellā՘ (ءلالا): Cem՗-i zelīl ve yumşaḳ göñüllüler. (7b3/2)

Eẕbāl ( لاتلا): Cem՗-i zibil (7b3/3)

ELine lehüşe՘i (يِ َلًلا): Aña destūr virdi ve bildi. (7b4/1)

Eẕnān ( ُ اًلا): Destūr virmek. (7b4/2) Eẕī (يلا): İncitmek 287b4/3

Eẕā (الا): Kimesne inciden nesne(7b4/4) Ezruḥ (غنلا) : Şām yanında bir köy(7b4/5) Eẕhib (ةُلا): Altışar (7b4/6)

Eẕīn (ييلا): Kefīl (7b5/1) Eẕen ( ىلا): Sevinmek.(7b5/2) Eẕhān (ىاُلا): Cem՗-i zihin. (7b5/3) Eẕrī (ينلا): (7b5/4) 29

Eẕra՗ (عنلا) : (7b5/5) 30 Eẕhān (ىاُلا) : (7b5/6) 31

Eẕrā՘ü (ءانلا): Cem՗-i zerre(7b6/1) Eẕvādü (قاّلا): Cem՗-i zevad (7b6/2) Eẕnāb (باًلا): Cem՗-i zenb ve cem՗-i zenūb(7b6/3)

Bİ'L-KESRÜ-L ELİF

İẕ (لا): Çünkim ve daḫı ziyan ve daḫı geçmiş vaḳt (7b6/4)

28 Açıklamanın devamı Arapça olarak verilmiştir. 29 Kelimenin anlamı verilmemiştir.

30

Kelimenin anlamı verilmemiştir.

31 Kelimenin anlamı verilmemiştir.

İẕān (ُ الا) : Ol vaḳt ve bu vaḳtdan ṣoñra ve nāgāh.(7b6/5)

İẕnā (اًلا) : Destūr virmek(7b7/1) İẕā՘ (ءالا): İncidmek (7b7/2) İẕlāl(للالا): Ṣanur eylemek (7b7/3)

İẕḫir (هـلا): Ayrıḳ dirler bir oṭdur(7b7/4) İẕen (ىلا): Ṣarf ve mekānāt ya՗ni ՗ivaż. 7b7/5)

İẕā՗etün (حػالا): Āşikāre eylemek ḫaberi (7b7/6)

İẕhāb(باُلا): İletmek ve bulmaḳ ve getürmek.(7b8/1)

İẕāḳat(حهالا): Ṭaġuldmaḳ bahşiş virmek (7b8/2) İẕ՗ān ( ىاػلا): Ḳabūl eylemek(7b8/3) İẕnā (ىلا ): Destūr virme.(7b8/4) İẕan (ىلا): mim (م )(7b8/5) Bİ'Ẓ-ẒAMMİ 8-A Üzün (ىلا): Ḳulaḳ. (8a1/1) FASLÜ'L-ELİF MA՗AL-RĀ՘

Erḥā՘ (ءاؼنا): On iki çekilecek diş(8a1/2) Erdiyyet ( حيقنا): Birinç (8a1/3)

Edneb ( ةًقا): İrkek ṭavşan.(8a2/1) Erānib ( ةًانا): cim (ج) (8a2/2) Ermele ( َلهنا): Arsuz ՗avrat.(8a2/3) Erec (ضنا): Boġazı giñ adam. (8a2/4) Erda՘(عقنا): Bir arzūdur ki gören ḥüsnin ta՗accüb ider(8a2/5)

Referanslar

Benzer Belgeler

“Bu dolaylı etkileri göz önüne aldığınızda, bitkisel yağlardan elde edilen biyodizeli kullanmanın küresel ölçekte, dizel yakarak salaca ğınızdan çok daha fazla

Korkmaz, birleĢik fiillerin bir isim ile bir yardımcı fiilin, iki farklı fiil Ģeklinin yahut isim soylu bir veya birden fazla kelime ile bir esas fiilin birleĢmesinden oluĢan ve tek

Bu modelde bağımlı değişken faiz oranlarındaki değişiklik, açıklayıcı değişkenler ise enflasyon sapması Tüfegap, üretim açığı gsmhgap ve bir devre önceki faiz

Kremlin Sarayı’ndan j yapılan açıklamaya f göre, Yeltsin’in naaşı I bugün Moskova’nın en [ büyük kilisesinde düzenlenecek ayinden sonra Novodeviçi

babasının denetiminde öğrendiği gita­ rını, profesyoneller gibi konuşturuyor Şu anda ilkokul beşin­ ci sınıfa giden Cennet Erdoğan da ablası gibi bale yapıyor,

Bu çalışmanın amacı Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakülte- si Hastanesi Acil Servisine kene ısırığıyla başvuran hastaların analizini yapmak ve Bolu İl

Üniversite hazırlık kitapları, üniversite sınavlarına hazırlık safhasındakiler için önemli bir yer tutar. Günümüzde bu sınavın öneminin giderek artması

İkisinde (36a/13) yaàmuruð evveldùr; bişinde yir Àltında olan cÀnverler gizlenùr; yidisinde (36a/14) ŞÀm‟da zeytÿn dirùrler ve bulutlar çoö olur ve deðiz ıż÷ırÀba