5 Haziran 1970 CUMHURİYET
nw— ı w m « ı
Orhan Kemal'in
ardından düşünürken..
O rhan K em al’in künyesinde adı M ehm et R aşit ö ğ ü tç ü diye yazılı.
D o ğ u m u : 15 E vlül 1914. Doğum y e ri: C eyhan. T ah sili: O rta.
G eçirdiği h a s ta lık la r: S ürüsüne berek et. M edenî h a li: E vli, d ö rt çocuk.
S ab ık ası: F ik ir suçundan b e j yıl hapis. E se rle ri: 34 adet.
Y aşam ı: A çlık, sefalet, baskı, zulüm , polis. A dliye üzerine. Ve so n u : ö lü m .
T ü rk ed eb iy atın ın b ü y ü k rom ancısına lâyık Kördüğümüz sn biyografiden u tan m alıy ız hepim iz. O rhan K em al, geçen yaza k ad ar, p a sa p o rt alıp y u rt dışına çıkm ak için F aru k S iikan’ın iznini bekledi de bekledi. O tuz d ö rt kitabı v ard ı O rhan K e m al’in... K itap ları y u rt dışına çıkm ış, çeşitli d illere çevrilm iş, dünyanın büyük k en tlerin d e kitapçı v itrin le rin d e dolaşıyordu. Ama k ita p la rı y u rt dışına çıkm ış yazar, y u rt dışına çıkam ı- yordu. E debiyatım ızın b ü y ü k rom ancısının gezi özgürlüğü, o sı ra İçişleri B akanlığı ko ltu ğ u n a o tu rm u ş b ir politikacının ıkl dudağı arasın a sıkışm ıştı.
H astaydı O rhan K em al.
Z am anında dışarı çıkabilse tıb b ın en ileri m erkezlerinde tedavi edilebilecek ve belki de bu y aşta ölm iyecekti. K itap la rının dış ü lk elerd ek i satışından parası birikm işti dışard a En iyi h astah an elerd e b akılabilirdi. Ama İçişleri B akanı, O rhan K e m a l’in p asap o rtn n a el k o y m u ştu :
— Olmaz., diyordu. — A nayasa? — Olmaz.. — Gezi özgürlüğü? " — Olmaz.. — ö le c e k yahu adam ? — Olmaz..
— Bu m em leket böyle yazarı yüzlerce yılda b ir k ere y e tiş tirir.
— Olmaz..
F a ru k S ükan, solcuların nefeslerini dinlem ekle m eşgûldü o s ıra ... D em ircl’in b irad erleri arsa ve kredi üstü n e çeşitlem eleri ne hız verm işlerdi. Söm ürü düzeninde yolsuzluk erb ab ı, Av ru p a ve A m erika’yı komşu kapısı yapm ışlardı. Ama ille p asa p o rt verilm ivecekti O rhan K em al’e... A ylar geçiyordu. Z aptiye kafasındaki sadizm . E m n iy e tin pasaport m asasına k u rulm uştu. Mum gibi eriyordu O rhan K em al.. Z aten iki yıl önce, b ir köf teci d ü k k ân ın d a konuşurken kom ünizm propagandası yaptığı iftirasıyla tu tu k la n m ış içeri atılm ıştı. Bizim G estapo’nun bir te rtib i idi bu... Eski usul üzre b ir ju rn alci bulunm uş, koskoca yazar İki lâf e tti diye d em ir-p a rm ak lık a rd ın a atılm ıştı. Epey y a ttık ta n sonra çıktı dışarı.. B eraat da etti. Cici dem okrasinin nam ussuzlar koalisyonu O rhan K em al’e son y ılların d a bu iki hiz m eti s u n d u : Biri ju rn a l te rtib i ile ay larca içerde y a tırm a k : İkincisi p asap o rtu n u verm iyerek gezi özgürlüğünü yoketm ek...
N eden sonra p a sap o rtu v erd iler. Y u rt dışına çıkabildi.
Ama çabucak dönm üştü.
— B iraz d aha uzun kalıp kendini adam akıllı ted av i ettirsey - din ya? diye sorm uştum .
— tik defa çıkıyoruz, zaten p asap o rtu zor a ld ık ; bizim kile rin a k lın a birşey gelm esin. «G itti de gelm iyor» dem esinler diye döndüm . B ir dahaki sefere iyice ted av i olacağım ., dem işti.
B ir dahaki sefer dediğinde öldü.
O rhan K em al’in, kişiliğini, adam lığını, arkadaşlığını a n la t m ak için k elim eler bulam am . Tam anlam ın d a efendi, gösterişsiz, alçak gönüllü, nam uslu, kaya gibi sağlam b ir adam dı. Ne re k lâm ını yap ard ı kendisinin, ne halinden şik ây et ederdi, ne yazar lığının satışını yapm asını bilirdi. Bu y ü zd en d ir ki B abıâli p iy a sasında rom an ları hep ucuza k ap atılm ıştır. H alkın içinde y asar dı. Geçim darlığı, sık ın tı ve parasızlığı, b ü tü n h ayatınca bir eski elbise gibi giyinm iştir. K arşısındakiyle hem en eğit b ir iliş ki k u ra r, sadelik içinde k o n u şu rd u . A nı’la n şim di h erk es gibi benim de yüreğim de sızlıyor. Ama bu yazım da o nlardan bah setm ek, ya da ölüm ünün acısını dile getirm ek istem em ...
Acımı değil, öfkem i yazm ak istiyorum bugün... Sju u ğ u rsu z la r koalisyonu düzeninde, bu m em lekete otuz d ö rt eser verm iş, Titokççfrin a n ıtla rın ı m illetin o rta k yaşam ına unutulm ıyacak güzellikte dikm iş b ir canım yazarın cellâtların ı, m u teb er zevat ıı*U)».ih&!â başım ızda tu tm a k ta y ız . D em okrasi sözcüğünü ağızla
rın d an düşürm iyen b ir sü rü çıkarcı, bu m em leketin en nam uslu ev lâtların ı ölüm e dek sü rü m -sü rü m sü rü n d ü rm ek im kânlarını ve ik tid a rla rın ı h âlâ ellerin d e b u lu n d u ru y o rlar.
İşte T ü rk iy e ’nin çağdaş d ü n y a önünde büyük ayıbı budur. Bu ayıbı silm ek gerek. Bu ayıbı sildiğim iz gün O rhan K e m a l’e lây ık b ir to p lu m kişiliğine erişeceğiz.