• Sonuç bulunamadı

Deneme'lerindeki Tanpınar:Ahmet Hamdi Tanpınar'dan Yaşadığım Gibi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Deneme'lerindeki Tanpınar:Ahmet Hamdi Tanpınar'dan Yaşadığım Gibi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ahmet Hamdi Tanpınar dan “Yaşadığım Gibi”

_

_

_

_

_

_

_

_

_T*

Denemelerindeki Tanpınar

Doğu ile Batı, geçmiş

ile gelecek arasında

bir köprü kurmaya

çalıştığı, hem Doğu

hem de Batı

kültürünün etkilerini

yansıtan yapıtlarıyla

Cumhuriyet dönemi

edebiyatımızın

önemli adlarından

biri olan Ahmet

Hamdi Tanpınar’ın

Cumhuriyet, Ülkü,

Varlık, Oluş, Türk

Yurdu, Yücel gibi

çeşitli gazete ve

dergilerde

yayımlanmış

yazılarından der­

lenen “Yaşadığım

G ibi” adlı yapıtın

yirmi yıl aradan son­

raki ikinci baskısı

Dergâh Yayınlarınca

yayımlandı.

FATMA ORAN

A

hmet Hamdi Tanpınar (23 Ha­

ziran 1901-24 Ocak 1962, İs­ tanbul) Osmanlı Devleti’nde kadılık görevinde bulunmuş Hüseyin

Fikri Efendi nin oğluydu. 1923’te Da­

rülfünunu Osmani (bugün İstanbul Üniversitesi) Edebiyat Fakültesini bi­ tirdi. Çeşitli liselerde edebiyat ve felse­ fe dersleri okuttu. 1930-32 arasında Ankara’da Gazi Terbiye Enstitüsü’nde (bugün Güzi Üniversitesi Eğitim Fa­ kültesi) edebiyat öğretmeni olarak ça­ lıştı. 1933’ten sonra İstanbul’da Kadı­ köy Lisesi’nde edebiyat, Güzel Sanat­ lar Akademisi’nde (bugün Mimar Si­ nan Üniversitesi) sanat tarihi ve estetik dersleri verdi.

1939’da, İstanbul Üniversitesi Ede­ biyat Fakültesi’nde kurulan Yeni Türk Edebiyatı Kürsüsü profesörlüğüne ge­ tirild i. 1942 ara seçim lerinde CHP’den Maraş milletvekili seçilince, üniversitedeki görevinden ayrıldı. 1946’da yeniden aday gösterilmeyince, bir süre Milli Eğitim Müfettişi olarak çalıştı. 1948’de Güzel Sanatlar Akade­ misi’nde yeniden estetik dersleri verdi. Bir yıl sonra da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesindeki eski görevine döndü ve ölünceye değin bu görevde kaldı.

İmge zenginlikleri

Tanpınar, adını ilk kez, Altın Kitap

dergisinde çıkan Musul Akşamları ad­ lı şiiriyle duyurdu. Bunu, Dergâh, Mil­ li Mecmua, Hayat, Görüş, Ülkü, Var­ lık, Oluş, Kültür Haftası ve Aile gibi dergilerde çıkan şiirleri izledi. Bunlar­ dan bazılarını sonradan Şiirler (1961) adlı kitabında topladı. Hece ölçüsüyle yazdığı bu ilk ürünleri, imge zengin­ likleri ve müzikal nitelikleriyle dikkati çeker. Edebiyat Fakültesi’nde okurken öğrencisi olduğu Yahya Kemal Beyat- lı’dan çok etkilenen Tanpınar, bu dö­ nemde Bakî, Nef’î, Nedim ve Şeyh

Galib gibi divan şairlerinin yanı sıra

Fransız şiirinin ustalarım da inceledi. Ama ilk yap ıtların d a Yahya K e­

mal’den çok Ahmed Haşim etkisi gö­

rülür.

Haşim gibi o da küçük yaşta yitirdi­

ği annesinin yokluğundan duyduğu acıyı ve kendini avutacak bir sevginin özlemini dile getirir ve içedönük bir bakışla doğayla iletişim kurmaya çalı­ şır. Sanat anlayışının bir başka önemli öğesi de Bergson felsefesinden kay­ naklanan ‘zaman’ kavramıdır. Tanpı-

nar’m yapıtlarında zaman saatlerin,

günlerin, haftaların, ayların birbirini izlediği basit bir süreklilik değil, çok katlı ve karmaşık bir akıştır. “Ne İçin­

deyim Zamanın” ve “Bursa’da Za­ man” adlı ünlü şiirleri zaman temasını “geçmiş zaman-hâl” çerçevesi içinde

işleyen bu sanat anlayışının en güzel örneklerindendir.

Tanpınar’m ilk romanı, 1944’te Ül­

kü dergisinde yayımlanan Mahur Bes-

te’dir. Osmanlı Devleti’nin son döne­ mindeki seçkin bir çevrenin özellikle­ rini sergileyen bu yapıtı, kendi yaşa­ mından izler taşıyan ünlü romanı Hu­ zur (1949-1983) izler. Fîem bir aşk ro­ manı, hem de yazarın İstanbul’a duy­ duğu derin sevginin romanı olan Hu­ zur, Tanpınar’ın estetik anlayışım, kül­ tür birikimini ve geçmiş kültüre yasla­ nan yaşam felsefesini yansıtan en yet­ kin yapıtlarından biridir. Tanpınar bu

romanında, Mümtaz ile Nuran’ın aşkı çevresinde Doğu ile Batı, eski ile yeni, geçmişin değerleriyle var olan değerler ve aşk ile toplumsal sorumluluklar arasındaki çatışmayı ve çatışmanın do­ ğurduğu bunalım ı irdeler, ilk kez 1950’de Yeni İstanbul gazetesinde ya­ yımlanan ve ölümünden sonra 1973’te bitaplaştırılan Sahnenin Dışındaki­

lerde II. Meşrutiyet döneminin parti

parti çekişmeleri ve Mütareke yılları­ nın bezginliği vurgulanır. Saatleri

Ayarlama Enstitüsü’nde ise (1961,

1977) iki uygarlık, iki değerler sistemi arasmda bocalayan Türk toplumunun bu kez komik, ironik bir tablosu çizi­ lir.

Çocukluğu Abdülhamid döneminde geçen, Meşrutiyet ve Cumhuriyet dö­ nemlerini de yaşayan Hayri İrdal’ın anıları biçiminde yazdığı bu romanda

Tanpınar, hem geçmiş özleminden

kurtulamayan, geçmişe saplanmış ay­ dınları, hem de devlete dayah özel gi­ rişimciliği ve sınıf atlama tutkusunu yerer. Tanpınar’m ölümüyle yarım ka­ lan, ölümünden sonra plan ve notları­ na dayanılarak bir araya getirilen Ay­

daki Kadın (1987) adlı romanı da ge­

ne önceki romanlarmda görülen çatış­ maları, Tanpınar’ın kendi sözleriyle

“sapır sapır dökülen bir dünyada ya­ şamanın azabı”nı bu kez daha çapra­

şık bir örgü çevresinde ele alır. Tanpı-

nar’ın Abdullah Efendi’nin Rüyaları

(1943, 1983) ve Yaz Yağmuru (1955, 1983) adlı öykü kitaplarının yanı sıra, ancak birinci cildini tamamlayabildiği, konusundaki en kapsamlı yapıtlardan biri olan XIX. Asır Türk Edebiyatı

Tarihi (1942, 1985) ile Tevfik Fikret

(1937, 1944), Namık Kemal Antoloji­

si (1942), Yahya Kemal (1940, 1982)

ve Bütün Şiirleri (1976, 1981) adlı ki­ tapları vardır. Tanpınar ayrıca Euripi-

des’in Medeia, Elektra ve Alkestis ad­

lı oyunlarıyla Paul Valéry’nin M.Tes-

te’ini Türkçe’ye çevirmiştir.

Denèmeci Tanpınar

Şairliği, hikâyeciliği ve romancılığı­ nın yanı sıra edebiyatımızın en büyük denemecilerinden de biridir Ahmet

Hamdi Tanpınar. İstanbul, Bursa, An­

kara, Erzurum ve Konya kentlerini doğal, tarihsel ve kültürel özellikleriy­ le anlattığı Beş Şehir (1946, 1985), edebiyatın yanı sıra, Türk müzği, Do- ğu-Batı çatışması.gibi konuları da işle­ diği Edebiyat Üzerine Makaleler (1969, 1977) ve yine ölümünden sonra ilk kez 1970 daha sonra da 1977 yılla­ rında yayımlanan ve şimdi de Dergâh

Yayınlarından çıkan Yaşadığım Gibi

bu anlamda önemli yapıtlardır. Yaşa­

dığım Gibi, Tanpınar’m gazete ve der­

gilerde yayımlanmış.yazılarmın ve ken­ disiyle yapılmış söyleşilerin bir araya getirildiği önemli bir derleme olmakla kalmayıp bir bütün olarak Tanpınar’m insan, toplum ve sanat sorunları karşı­ sındaki tavrını da yansıtır.

Mehmet Kaplan ın “Tanpınar’ın Denemeleri Hakkında Birkaç Söz”üy-

le Prof. Dr. Birol Emil’in “İkinci Bas­

kıya Önsöz” .başlıklı kapsamlı yazısı­

nın.yanı sıra insan ve Cemiyet/ İnsan

ve Ötesi/ Üç Şehir/ Paris Tesadüfleri/ Türk Dili ve Türk Edebiyatı (Müla­ katlar)/ Musikî/ Plastik Sanatlar ana

bölümlerinden oluşan Yaşadığım Gi­

bi, Tanpınar’ın “edebiyat, musikî, re­ sim, mimarî, heykeltraşlık, estetik, mitoloji, psikoloji, felsefe ve tarih”

konularındaki “zenginliğini” göster­ mesi açısmdan da çok önemli bir ya­ pıttır. ■

* Biyografi, AnaBritannica kaynaklı­ dır. F O.

Yaşadığım Gibi/ A hmet Hamdi Tan-

p ın a r/ H az ırla yan : P rof. Dr. B ir o l Emil/ Dergâh Yayınlan/ 470 s.

C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 3 6 6

Referanslar

Benzer Belgeler

Kad nlar n ya , medeni durum, meslek, e itim durumu, aile tipi, sigara, ilk adet ya ve adet hakk nda daha önceden bilgi edinme durumu gibi özellikleri ile PMS görülme s kl aras

Bir diğer ifadeyle, bu yayınlarda bir bölge olarak Balkanlar, burada yapılan film gösterimleri, çekilen filmler ve açı- lan sinema salonları Batı’nın genel olarak Doğu

Özellikle kadınlarda menopoz sonras ı dönemde östrojen düzeylerinde dü şme, virilizan be- lirtilerde artma ve erkeklere göre daha ileri ya şlarda psikoz olu şumunun

As a result, while total CSF tau level could be used as a marker for neuronal damage, phosphorilated tau levels are useful in monitoring formation of neurofibrillary tangles..

3- Rosenthal NE, Sack DA- Gillin SC- et al: Seasonal affective disorder a description of the sydrome and preliminary with ligth trerapy.. 4- Wehr TA and Rosenthal NE: Seasonality

Örneğin fen bilimleri derslerinde temel konuları öğretmek belki de birçok öğrencinin kafasında, bilimin bir bilgiler topluluğu olduğu ve bunun kesin doğru olduğu

Spearman rho de ğ erinin 0.45'in (t de ğ eri 2.76'den büyük ve p de ğ eri 0.01'den küçüktür, serbestlik derecesi tüm de ğ erlerde 29 dur) Spearman rho de ğ erinin

Spearman rho de ğ erinin 0.45'in (t de ğ eri 2.76'den büyük ve p de ğ eri 0.01'den küçüktür, serbestlik derecesi tüm de ğ erlerde 29 dur) Spearman rho de ğ erinin