• Sonuç bulunamadı

Periarticular Foot and Ankle Disorders

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Periarticular Foot and Ankle Disorders"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Periartiküler Kaynakl› Ayak ve Ayak Bile¤i A¤r›lar›

Periarticular Foot and Ankle Disorders

Ö Özzeett

Ayak a¤r›lar›, s›k görülen ve genellikle uygunsuz ayakkab› giyilmesine ba¤l› olarak geliflen a¤r›lard›r. Kad›nlarda erkeklere göre 9 kat daha fazla ayak a¤r›s› görülür. Afl›r› kullan›m ve tekrarlayan zorlanmalar kronik ayak bile¤i ve ayak a¤r›lar›na yol açabilir. Bu derlemede en s›k görülen periartiküler kay-nakl› ayak ve ayak bile¤i a¤r›lar› arka, orta ve ön ayak a¤r›lar› bafll›klar› alt›nda incelenecektir.Türk Fiz T›p Rehab Derg 2009; 55 Özel Say› 1: 35-40. A

Annaahhttaarr KKeelliimmeelleerr:: Ayak, ayak bile¤i, a¤r›, plantar, topuk

S

Suummmmaarryy

Foot pain is common, especially owing to inappropriate footwear. Females are nine times more likely to have foot pain compared to males. Overuse and repetitive strain may result in chronic foot and ankle pain. In this review the most common ankle and foot disorders will be presented as rear foot, mid foot and fore foot disorders.Turk J Phys Med Rehab 2009; 55 Suppl 1: 35-40.

K

Keeyy WWoorrddss:: Foot, ankle, pain, plantar, heel

Serpil SAVAfi

Süleyman Demirel Üniversitesi T›p Fakültesi, Fiziksel T›p ve Rehabilitasyon Anabilim Dal›, Isparta, Türkiye

Y

Yaazz››flflmmaa AAddrreessii//AAddddrreessss ffoorr CCoorrrreessppoonnddeennccee:: Dr. Serpil Savafl, Posta Kutusu 76, 32000, Isparta, Türkiye

E-mail: serpilsavas@yahoo.com Tel: +90 246 211 25 14 Tel: +90 533 391 16 28 GGeelliiflfl ttaarriihhii//RReecceeiivveedd:: fiubat/February 2009 KKaabbuull ttaarriihhii//AAcccceepptteedd:: Mart/March 2009 N

Noott:: BBuu ddeerrlleemmee,, GGeelleenneekksseell 1111.. FFTTRR UUlluuddaa¤¤ SSeemmppoozzyyuummuu''nnddaa ssöözzllüü oollaarraakk tteebbllii¤¤ eeddiillmmiiflflttiirr..

11.. A

Arrk

ka

a A

Ay

ya

ak

k A

¤rr››lla

arr››

a

a.. TTooppuukk aa¤¤rr››llaarr››

Plantar fasiit, aflil tendiniti, retrokalkaneal veya subkutanöz kalkaneal bursit, topuk ya¤ yast›k盤›n›n atrofisi ve aflil tendonu rüptürü topuk a¤r›s›n›n nedenleridir (1).

P

Pllaannttaarr ffaassiiiittiiss ((ppllaannttaarr ffaassiioozziiss,, ppllaannttaarr ttooppuukk aa¤¤rr››ss›› s

seennddrroommuu)):: Plantar fasya çok katmanl›, 3 bantl› (lateral, medi-al ve santrmedi-al) kuvvetli bir fibröz yap›d›r. Aya¤›n 3 ana yük tafl›-y›c› noktas› olan kalkaneus medial kenar›, birinci ve beflinci metatars bafl›na yap›fl›r. Santral bant kalkaneusun medial tü-berkülüne yap›fl›r, metatarsal bafllar›n hemen alt›nda 5 parça-ya ayr›l›r. Her parça ikiye ayr›larak her parma¤›n proksimal fa-lanks›na yap›fl›r. Parmaklar ekstansiyona geldi¤i zaman plantar fasyada fonksiyonel bir k›sal›k oluflur. Buna “windlass” etkisi ad› verilir. Plantar fasya basma faz›nda aya¤› asiste eder ve aya¤›n longitudinal ark›n› destekler. ‹tme faz›nda ise “windlass” etkisi ile k›salarak longitudinal ark› yükseltir, aya¤› k›salt›r ve enerji tasarrufu yapar. Plantar fasya böylece ayak bi-yomekani¤inde temel bir rol oynar.

Plantar fasiit, plantar fasyan›n a¤r›l› inflamatuvar bir klinik du-rumudur. Fasyan›n yap›flma yerinin proksimalinde reaktif tipte dü-flük dereceli bir inflamasyon söz konusudur. Plantar fasiitte infla-masyon dejenerasyon sürecini bafllat›r. Dejenerasyon ise plantar fasya elastisitesini azalt›r, fasya ve yap›flma yerindeki traksiyon kuvvetleri artar. Tekrarlay›c› mikrotravmalar plantar fasyan›n san-tral band›n›n yap›flma noktas›nda traksiyon periostitine ve mikro-y›rt›klara neden olur (2).

Eriflkinlerdeki plantar topuk a¤r›s›n›n en s›k nedeni plantar fasiittir. On insandan biri yaflam›n›n bir döneminde plantar fasiite ba¤l› topuk a¤r›s› tan›mlar. Her yaflta görülebilmekle birlikte orta yafll› kad›nlar ve erkek atletlerde (koflucu) daha s›k görülür. Plan-tar fasiit primer bir olay olup spondilartropatilerde görülen ente-zopatiden ay›rt edilmelidir.

Plantar fasiitin spesifik nedeni tam olarak anlafl›lamam›fl-t›r. ‹nflamasyonun nedeni fasyaya afl›r› a¤›rl›k binmesi ve afl›r› kullan›md›r. Bunlar ani ve yüksek yo¤unluklu fiziksel aktiviteler (z›plama, koflma), k›s›tl› ayak dorsifleksiyonu (en önemli risk fak-törü), ayakta çok uzun süre kalmay› ve sert zeminlerde uzun sü-re yürümeyi gesü-rektisü-ren mesleklerde çal›flmak, ark deste¤i

(2)

olma-yan düz ayakkab›lar giymek, fliflmanl›k ve topuk ya¤ yast›k盤›-n›n azalmas›d›r. Pes planus, pes kavus, azalm›fl subtalar eklem mobilitesi ve gergin aflil tendonu, azalm›fl 1. metatarsofalangeal (MTF) eklem ekstansiyonu gibi ayak biyomekani¤indeki bozuk-luklar ile plantar fasiitin iliflkisi zay›ft›r (2,3).

Klinik tan› esas olarak anamnezle konulur. Tipik klinik tablo, inaktivite sonras› özellikle sabah ilk ad›mlarda veya uzun süre oturduktan sonra bafllayan, aktivite ile hafifleyen fakat günün so-nuna do¤ru üzerine a¤›rl›k binmesi ile iliflkili olarak giderek artan, topuktaki derin a¤r›d›r. Hastalarda antaljik yürüyüfl olabilir. A¤r›l› nokta genellikle santral band›n yap›flt›¤› kalkaneal tüberositan›n anteromedial ç›k›nt›s›n›n yan›ndad›r. Bütün fasyan›n hassasiyeti nadirdir. Fasyan›n en iyi palpasyon yöntemi ayak bile¤i ve parmak-lar›n dorsifleksiyonda oldu¤u ve fasyan›n gergin oldu¤u pozisyon-dur. A¤r› plantar fasyan›n gerilmesi ile yani parmaklar›n pasif dor-sifleksiyonu, yük verme, uzun yürüyüfller ve sportif aktivitelerle artar. “Windlass testi” pozitiftir (Baflparma¤a pasif dorsifleksiyon yapt›r›nca topukta a¤r› oluflmas›).

Hastalar›n yaklafl›k %50'sinde grafilerde s›kl›kla plantar fas-yan›n proksimalinde epin kalkanei olarak bilinen kalsifikasyon saptanabilir. Epin kalkaneinin klinik önemi belirsizdir. Traksiyon osteofiti de¤il, kalkaneusa yap›flan inflame dokudaki bir reaksiyon sonucu olufltuklar› kabul edilmektedir. Epinler s›kl›kla asempto-matik hastalarda da bulundu¤u ve non-spesifik olduklar› için plan-tar fasiitteki topuk a¤r›s›n›n nedeni olarak alg›lanmamal›d›r (4).

Plantar fasiitte bazen abduktor digiti minimi kas›n› ve perios-tu innerve eden lateral plantar sinirden ayr›lan sinir dal› (Baxter siniri) epin nedeniyle tuzaklanabilir. Bu durumda keskin bir a¤r› ile birlikte topukta yanma hissi de oluflur. Muayenede topu¤un orta-s›nda plantar fasyan›n yap›flma noktaorta-s›nda hassasiyet vard›r. Ultrasonografi (USG) ve Manyetik rezonans inceleme (MRI) tan›-da destek olabilir. Tetan›-davisi cerrahidir.

Plantar fasiit kendi kendini s›n›rlayabilen bir klinik durumdur ve hastalar›n büyük bir bölümü konservatif tedavi ile önemli ölçü-de iyileflir (5). Konservatif tedavinin etkinli¤i ile ilgili bilgilerimiz hala k›s›tl›d›r (6).

Hastalar topuklar›n› zorlamamal›d›r. Bu nedenle zay›flaman›n yan› s›ra flok absorpsiyonu amac›yla silikon topukluklar önerilir. Yürürken aya¤› pronasyona giden düflük arkl› kiflilerde plantar fa-siit daha s›k görülür bu hastalarda ark destekli tabanl›k vermek arkusu yükselterek aya¤› irrite eder ve fasiiti indükler. Bu kifliler-de topu¤u yükseltmek özellikle önerilir (6).

Hastalar›n 6 hafta boyunca evde ç›plak ayak yürümemeleri, topu¤u desteklemeyen terlik ve arkas› aç›k ayakkab›, sandalet giy-memeleri konusunda uyar›lmal›d›r. Spor ayakkab›s› eskimifl ise de-¤ifltirilmelidir, çünkü spor ayakkab›lar› zaman içinde flok absorpsi-yon yeteneklerini kaybederler.

Fiziksel aktivitenin k›s›tlanmas›, yumuflak dokunun tension ve fleksibilitesinin devam› için plantar fasya, Aflil tendon ve bald›r kaslar›n› germe egzersizleri (10 dk/gün, 2-3 kez/gün) ve ayak in-trensek kaslar›n› kuvvetlendirme egzersizleri (toe taps, havlu k›-r›flt›rma, bilye-metal para toplama) ile 2-4 ay süren a¤r›da azalma ve fonksiyonda art›fl saptanabilir (6).

Bandajlama (kalkaneal veya low dye taping) a¤r›y› azaltmada k›sa süreli (7-10 gün) etki sa¤lamaktad›r. Fonksiyonu artt›rmad›¤› görülmüfltür.

Bin dokuz yüz doksanl› y›llarda Avrupa’da epinler için kullan›l-maya bafllanan, 2000 y›l›nda FDA onay› alm›fl, ekstrakorporeal flok dalga tedavisi sonuçlar› hala tart›flmal› bir tedavi yöntemidir. A¤r›l› bir giriflim oldu¤undan sedasyon gerektirebilir (7).

Uygun ayakkab› kullan›m› hastalar›n %14'ü taraf›ndan hastaya en iyi gelen tedavi biçimi olarak tan›mlanm›flt›r (8). Tabanl›klar ayakta durma ve yürüme esnas›nda fasyadaki zorlanmay› azalt-t›klar› düflünüldü¤ü için, uzun süre (>8 saat) ayakta kalmak zorun-da olan kifliler için önerilmektedir. Çal›flmalarzorun-da belirgin etkileri saptanmam›flt›r (6). Saptanan etki k›sa süreli (3 ay) ve azd›r (9).

Alt› aydan uzun süredir yak›nmas› olan ve özellikle sabahlar› aya-¤a kalkarken çok fazla a¤r›s› olan hastalara plantar fasyay› ile bacak kaslar›n› germek ve kontraktürü önlemek amac›yla hastan›n yan›t›na göre 1-3 ay süre ile gece splintleri verilir. Gece splintleri teorik olarak plantar fasyan›n elonge bir biçimde iyileflmesini sa¤lar (5).

Yan›ts›z olgularda inflamasyon ve a¤r›y› azaltmak için palpas-yon veya USG eflli¤inde lokal steroid enjeksipalpas-yonu yap›labilir (10). Steroid enjeksiyonu kronik olgularda daha az baflar›l›d›r. Enjeksi-yon 3-4 hafta ara ile tekrarlanabilir fakat ilkinde faydal› olmad› ise tekrarlanmamal›d›r. Lokal steroid enjeksiyonunun en önemli komplikasyonu fasyan›n rüptürü ve ya¤ yast›k盤›n›n atrofisidir. Rüptür varsa kalkaneal tüberositada palpasyonla hissedilen bir defekt ve beraberinde lokalize flifllik ve ekimoz bulunur. Yüzde 0,4'lik deksametazon veya %5'lik asetik asit iyontoforezi 2-4 haf-ta gibi k›sa süre için etkili bulunmufltur (3).

Manipülasyonun (talokrural eklem posterior kayd›rma, subta-lar eklem lateral kayd›rma, 1. tarsometatarsal eklem anterior ve posterior kayd›rma, subtalar eklem distraksiyon manipulasyonu, potansiyel sinir s›k›flma bölgelerinin yan›ndaki yumuflak dokular›n mobilizasyonu ve pasif nöral mobilizasyon prosedürleri) etkinli¤i konusunda yap›lan çal›flmalar›n kan›t düzeyi düflüktür (11). Etki sü-resinin 1-3 ay aras›nda oldu¤u bildirilmektedir.

Düflük yo¤unluklu lazer tedavisinin, terapötik ultrasonun ve manyetik tabanl›klar›n etkinli¤ini destekleyen herhangi bir veri yoktur (6).

Plantar fasiit hastalar›n›n %80'i 12 ay içinde tamamen iyileflir (3). En az 12 ay konservatif tedavi uygulanmas›na ra¤men yak›nmala-r› devam eden hastalara cerrahi giriflim fasiyotomi (endoskopik, aç›k veya radyofrekansla) uygulan›r (12).

Ay›r›c› tan›da kalkaneal stres k›r›klar›, topuk ya¤ yast›¤› atrofi-si, tarsal tünel sendromu, tümörler, S1 radikülopati, Paget hastal›-¤›, medial kalkaneal sinirin nöromas› akla gelmelidir (3). Medial kalkaneal sinirin nöromas› nadir olmakla beraber semptomlar plantar fasya semptomlar› ile çok benzerdir. Palpasyonda topuk ve ön ayak proksimalinde a¤r›l› bir flifllik ele gelir (lamba kordonu bulgusu) (4).

E

Eppiinn kkaallkkaanneeii:: Radyolojik olarak genel popülasyonun %11-16's›nda epin kalkanei bulunur. Varl›¤› her zaman topuk a¤r›-s›na neden olmaz. Ço¤unlukla tamamen asemptomatiktirler. Ossi-fikasyon büyüklü¤ü klinik semptomlar›n büyüklü¤ü ile s›kl›kla ilifl-kili de¤ildir. Epin kalkanei fazla kilolularda, yafll›larda, osteoartrit-te, kad›nlarda ve daha önce veya mevcut topuk a¤r›s› olan birey-lerde daha s›k görülür. Aya¤›n postürüne ba¤l› de¤illerdir ve plan-tar fasiiitin patognomonik bulgusu de¤ildirler.

Patofizyoloji henüz kesin olarak aç›kl›¤a kavuflmam›flt›r (13,14). Longitudinal traksiyon hipotezi, plantar fasyan›n tekrarlay›c› trak-siyona u¤ramas› sonucu kalkaneusa yap›flt›¤› noktada inflamas-yon ve reaktif ossifikasinflamas-yon geliflmesi görüflüne dayan›r. Bu hipo-tezi destekleyen görüfller medial longitudinal ark›n azalmas›n›n plantar fasyada gerginli¤i artmas›na ve plantar fasiitli kiflilerin ço-¤u zaman pes planusa da sahip olmalar›d›r. Bu hipotezin güveni-lirli¤i flu verilerle azalm›flt›r: (i) epinlerin ço¤u plantar fasyadan derinde oluflur (tipik olarak fleksor digitorum brevis, quadratus plante ve abduktor hallusis kas› ve fibrokartilaj ve gevflek

(3)

konnek-tif dokunun içinde); (ii) cerrahi olarak ç›kart›lan fasyan›n histolojik incelemesinde inflamasyon bulgusu saptanmam›flt›r; (iii) epinlerin trabeküler yap›s› yumuflak dokunun traksiyon yönünde yap›lan-mam›flt›r; (iv) eksize edilen epinler plantar fasya cerrahi olarak gevfletilse de tekrar oluflmaktad›rlar. Vertikal kompresyon hipote-zi epin kalkanelerin traksiyondan hipote-ziyade tekrarlay›c› vertikal yük-lenmeler sonucu gelifltiklerini savunur. Spesifik olarak epinlerin kalkaneal stres k›r›klar›na yan›t olarak geliflen fibrokartilajinöz bü-yümeler oldu¤unu ileri sürer. Epin kalkaneilerin fliflmanlarda, yafl-l›lar gibi plantar ya¤ yast›k盤›n›n elastisitesi azalm›fl olanlarda daha s›k görülmesi bu hipotezi desteklemektedir. Dahas›, epinle-rin trabeküler yap›s› vertikal yüklenme sonucu olufltuklar›n› des-tekler tarzda vertikal olarak yap›lanmaktad›rlar (13,15). Konserva-tif tedavi plantar fasiit tedavisi gibidir ancak ek olarak epin kalka-nei tabanl›klar› ve düflük doz radyoterapi önerilir (16).

A

Aflfliill tteennddiinniittii:: Topuk posteriorunda a¤r›ya en s›k neden olan tendon, Aflil tendondur. Aflil tendon çok kuvvetli bir tendon olma-s›na ra¤men yaralanmaya yatk›n bir tendondur. Aflil tendonun kanlanmas› zay›ft›r. Kalkaneusa yap›flt›¤› noktan›n 2-6 cm yukar›-s›nda kan ak›m› daha da zay›flar. Yaflla birlikte azalan kan ak›m› tendonun bu bölgesini kronik inflamasyona karfl› daha riskli bir hale getirir. Afl›r› zorlanmalar mikrotravmalara ve inflamasyona neden olur. Tendonlar›n afl›r› kullan›ma yan›t› zay›ft›r, vaskülari-zasyonu ve hücresel aktivitesi zay›f oldu¤u için iyileflme yavafl ve inkomplettir. Akut tendon yaralanmalar› inflamasyon, proliferas-yon ve matürasproliferas-yon fleklinde standart trifazik bir yan›tla iyileflir-ken, afl›r› kullan›m tendinitlerinde bu trifazik yan›t oluflmamakta-d›r. Mikroyaralanmalar yeterli inflamatuvar yan›t› oluflturama-maktad›rlar. Olay devam ederse tendonda dejenerasyon bafllar. Bu durum ise rüptüre zemin haz›rlar. Tendonun gücü azalm›flt›r, yüklere ve yaralanmalara karfl› tolerans› düflmüfltür. Afl›r› kullan›m tendinitinde ekstrasellüler maddelerde art›fl, kollajen liflerin yap›-s›nda ve organizasyonunda bozulma, tip 1 kollajende azalma, trav-maya karfl› tip 1 kollajenden daha zay›f olan tip 2 kollajende art-ma, vaskülaritede artma söz konusudur (17).

Aflil tendinit esas olarak sporcularda görülmekle birlikte aktif eriflkinlerde de gözlenir. Aflil tendiniti bir afl›r› kullan›m yaralanma-s›d›r (18). Yeterince kuvvetlendirilmemifl esnek olmayan bacak kaslar› ile tendona afl›r› fiziksel yüklenme, pes planus gibi bozuk ayak biyomekani¤i (tendona binen yükü artt›r›r), uygunsuz ayak-kab›lar, ayak dorsifleksiyonunun k›s›tl›l›¤› (k›s›tl› dorsifleksiyonda tendon daha k›sa sürede, daha k›sa bir eklem hareket aç›kl›¤›nda daha fazla yük absorbe etmek zorunda kal›r) ve tendon yüklen-mesinde de¤ifliklik Aflil tendiniti için risk faktörleridir. Peritendinöz yaralanma, Aflil tendon hasar›n›n daha nadir görülen bir klinik gö-rünümüdür. Olay› tendonun tekrarlay›c› siklik hareketleri (bisikle-te binme gibi) bafllat›r. Peri(bisikle-tendinopati (bisikle-tek bafl›na veya Aflil (bisikle- tendi-nopatisi ile birlikte görülebilir. Aflil tendinitinin tersine peritendinit tamamen inflamatuvard›r.

Akut ve afl›r› kullan›m yaralanmas› veya peritendinöz dokula-r›n inflamasyonunda öykü ayn› ve klasiktir. Afl›r› kullan›m tendini-tinde kifli son zamanlardaki aktivite veya antrenman seviyesinde bir de¤ifliklik tan›mlar. Semptomlar ani bafllar ve kademeli olarak artar. A¤r› çok dizabilite yaratmasa da aktivite devam ettikçe has-tan›n etkin egzersiz yapmas›na engel olur. ‹stirahat semptomlar› azalt›r fakat aktiviteye geri dönüfl a¤r›y› aktive eder.

Uygun tan› ve tedavi için iyi bir anamnez almak flartt›r. Sabah ilk ad›mlardaki a¤r› ve tutukluk Aflil tendinitinin ana semptomlar›-d›r. Tutuklu¤un derecesi ve süresi tendon sa¤l›¤›n›n ve iyileflmenin iyi göstergelerindendir. Tendon a¤r›s› genellikle tendona lokalize

olabilece¤i gibi di¤er bölgelere de yay›labilir. Peritendinitte ise tendon çevresinde krepitasyon, flifllik ve belirgin hassasiyet mev-cuttur. Muayenede tendon tamamen normal görülebilir ama s›k-l›kla anteroposterior ve mediolateral planda klasik olarak tendo-nun ortas›nda dar bir alanda daha kal›n olabilir. Yap›flma noktas›n-da flifllik ve a¤r› noktas›n-daha nadirdir.

Muayenede tendon hassasiyeti klinik olarak faydal› bir tan› tes-ti de¤ildir çünkü çok az bir bas›nç dahi tendonlarda a¤r› oluflturabi-lir. fiifllik ve spesifik nodüller saptanabioluflturabi-lir. Peritendinöz tutulum, be-lirgin flifllik, krepitasyon ve klasik bulgu olan tendonla birlikte hare-ket etmeyen flifllik varsa kolayca teflhis edilebilir. Ço¤u zaman ancak radyolojik inceleme ile teflhis edilebilir. USG ve tan› kesin de¤ilse MRI, Aflil tendon patolojilerini belirlemede çok duyarl›d›r.

Ay›r›c› tan›da tarsal tünel sendromu, ayak bile¤inin posterior s›k›flma sendromu, medial tendinitler, kalkaneal bursit, Haglund deformitesi ve epin kalkanei göz önüne al›nmal›d›r. ‹nsersiyonel a¤r›lar sistemik nedenlere ba¤l› olabilirler, etiyoloji iyi araflt›r›lma-l›d›r. Uzun süredir Aflil tendiniti olan kiflilerde s›kl›kla kemik tendon bileflkesinde k›smi y›rt›klar geliflir. Y›rt›klar transvers bir y›rt›ktan çok longitudinal seperasyon fleklindedir.

Akut dönemde istirahat, buz uygulama ve non-steroid anti-inflamatuvar ilaçlar (NSA‹‹) ilk basamak tedavidir. Kronik noninser-siyonel Aflil tendinitinin konservatif tedavisinde eksantrik egzersiz-ler alt›n standartt›r (17). Egzersizegzersiz-ler insersiyonel olan tipte daha az baflar›l›d›r. Tendon iyileflmesinde egzersizlerin kullan›m› 'meka-notrandüksiyon' prensibine dayan›r (19). Mekanotransdüksiyon, bir hücrenin mekanik uyar›y› biyokimyasal uyar›ya çevirme olay›d›r. Tendon mekanik uyar›ya karfl›l›k olarak yap›, kompozisyon ve meta-bolizmas›n› adapte eder. Gen ekspresyon paternleri, protein sentezi ve hücre fenotipi iyileflme lehine de¤iflir. Eksantrik egzersizler a¤r›-l› egzersizlerdir bu nedenle egzersizi tolere edemeyen hastalarda “AirHeel” breys egzersize bir alternatif olabilir veya egzersizle bir-likte kullan›labilir. Aflil tendinopatisi ve topuk a¤r›lar› için özel olarak dizayn edilmifltir. fiiflli¤i minimalize edip sirkülasyonu uyarmak ama-c› ile intermittan kompresyon uygular, gün boyunca giyilir (20).

Elektroterapi iyi vaskülarize olmufl dokularda daha etkindir. Tendon a¤r›s› s›kl›kla yük alt›nda olufltu¤u ve vaskülarizasyonu da bozuk oldu¤u için Aflil tendinitinde etkinli¤i azd›r. Masaj peritendi-nitte inflamasyonu artt›raca¤› için önerilmez. Ayak biyomekani¤i-nin düzeltilmesi gerekir. Az say›da çal›flmada tabanl›klar etkisiz bulunmufllard›r.

Ekstrakorporeal flok dalga tedavisinin Aflil tendinitindeki etki-si halen keetki-sin olarak ortaya konulamam›flt›r. Plasebodan farkl› ol-mad›¤›n› gösteren çal›flmalar›n yan› s›ra anlaml› iyileflme kayde-den çal›flmalar da vard›r (21,22). ‹leri çal›flmalara gereksinim olup henüz Aflil tendiniti için FDA onay› al›nmam›flt›r.

Tendon çevresine lokal enjeksiyonlar (steroid, sklerozan mad-deler, deproteinize hemodializat) ve topikal gliseril nitrat uygula-malar› etkinli¤i az say›da çal›flmalarda gösterilmifl ama daha fazla araflt›r›lmas› gereken di¤er konservatif tedavi yöntemleridir (23). Topikal uygulanan gliseril trinitrat uzun dönemde plasebodan et-kin bulunmufltur (24).

Hastalar›n ço¤u konservatif tedaviye iyi yan›t verir. E¤er 3-6 ay sonra hala yan›t yoksa cerrahi uygulanabilir.

A

Aflfliill tteennddoonn rrüüppttüürrüü:: Aflil tendonu en s›k spontan olarak rüptü-re olan tendondur. Rüptür, en s›k olarak 30-39 yafllar aras›ndaki erkeklerde görülürken kad›nlarda postmenopozal dönemde olu-flur. Rüptüre olan tendonlar, olgular›n sadece 1/3'ü semptomatik olsa da, neredeyse her zaman rüptürden önce patolojiktir. Akut tendon rüptüründe tendonda patlama hissi ve fonksiyon kayb›

(4)

ge-liflir. Belirgin bir a¤r› yoktur. Komplet rüptür bacak s›kma testi ile ortaya ç›kar›l›r. Sürekli spor hayat› olacak bireylerde cerrahi ona-r›m özellikle önerilir. Tendon k›smen sa¤lam kald› ise konservatif tedavi yap›labilir, uzun dönemdeki sonuçlar operasyon geçirenler-le benzerdir. Bununla beraber endürans kapasitesi, ekgeçirenler-lem hareket aç›kl›¤› ve bacak kas kütlesi defisitleri de bildirilmifltir (17).

B

Buurrssaa lleezzyyoonnllaarr››:: Topuk posteriorunda kalkaneus ve Aflil ten-don yap›flma noktas› aras›nda bulunan retrokalkaneal bursa ile, Aflil tendon ve deri aras›nda bulunan retroaflil bursa inflamasyon potansiyeli olan yap›lard›r. Topuk posteriorundaki bursitin en s›k nedeni dar ayakkab›lar›n sert arka kenarlar›n›n Aflil tendon yap›fl-ma noktas›na sürtünmesidir. Retrokalkaneal inflayap›fl-masyon ayr›ca Haglund deformitesi (kalkaneusun superiorunda kemik ç›k›nt›), Aflil tendonunun distal kalsifikasyonu, spondilartropatiler ve RA ile iliflkili olabilir. Hastalar›n topuklar›n›n posteriorunda k›zar›kl›k ve flifllik vard›r (pump bumps), palpasyonla hassast›r. Tedavisi, to-puk deste¤i olmayan ayakkab› giymek, toto-puk arkas›na ped koy-mak veya topu¤u yükseltmek ve NSA‹D kullankoy-makt›r. Enfeksiyon riski nedeni ile steroid enjeksiyonlar›ndan kaç›n›lmal›d›r (1).

T

Tooppuukk yyaa¤¤ yyaasstt››¤¤›› bboozzuukklluukkllaarr››:: Topuk ya¤ yast›¤›, ya¤ hücre-leri ve bunlar› ay›ran fibröz septalardan oluflan, topuk vuruflu s›-ras›nda flok absorpsiyonu sa¤layan elastik bir yap›d›r. Obez birey-lerde normal yük binerken, obez olmayanlarda ani zorlanmalar (spor yaralanmalar›) sonucu fibröz septalar rüptüre olabilir ve stres absorpsiyon yetene¤i azal›r. Yaflla birlikte ya¤ yast›k盤›n›n elastisitesi azal›r (25). Hastalarda aya¤a yük bindi¤inde ve özellik-le ayakta dururken diffüz topuk a¤r›s› ortaya ç›kar. A¤r›l› topuk ya¤ yast›k盤› plantar fasiit ile kar›flabilir. Halbuki topuk ya¤ yast›-¤› a¤r›s›nda a¤r› kalkaneusun yük binen arka k›sm›nda iken, plan-tar fasiitte a¤r› daha öndedir. Planplan-tar fasiitteki a¤r›n›n tersine ya¤ yast›¤› a¤r›s› öne do¤ru yay›lmaz, parmaklar›n dorsifleksiyonu a¤-r›y› artt›rmaz. Ay›r›c› tan›da MRI faydal› olur. Tedavide istirahat, NSA‹‹, bandajlama, flok absorban ayakkab› ve tabanl›klar verilir.

b

b.. AAyyaakk bbiillee¤¤ii vvee ttaarrssaall bbööllggee aa¤¤rr››llaarr›› S

S››kk››flflmmaa sseennddrroommllaarr››:: S›k›flma sendromlar›, hasar görüp hiper-trofiye u¤ram›fl kemik veya yumuflak doku nedeni veya aksesuar kemik varl›¤› (ossifikasyon noktalar›) nedeni ile ayak bile¤inin ek-lem hareket aç›kl›¤›n› tamamlayamad›¤› a¤r›l›, mekanik k›s›tl›l›k du-rumlar›d›r (26). Kronik ayak bile¤i a¤r›s›n›n önemli nedenlerinden-dirler. Aktif kifliler ve atletlerde s›k görülmesi tekrarlay›c› subklinik yaralanmalar›n s›k›flma sendromlar›n›n geliflimde önemli rolü oldu-¤unu düflündürür. Kolayca unutulan minör yaralanmalar, infeksi-yon ve romatizmal hastal›klar da s›k›flma sendromlar›na yol açabi-lir. Semptomlar›n bafllang›c› de¤iflkendir. Aniden bafllayabilece¤i gi-bi, ayak bile¤inin farkl› bir anatomik bölgesindeki bir yaralanmaya sekonder de geliflebilirler. Tibiotalar eklemin çevresindeki anato-mik lokalizasyonlar›na göre kategorize edilirler. En s›k bilinen tiple-ri antetiple-rior, anterolateral ve postetiple-rior s›k›flma sendromlar›d›r. Son zamanlarda posteromedial ve anteromedial tipleri de tan›mlanm›fl-t›r. Anterolateral s›k›flma sendromu inversiyon yaralanmas› sonu-cu; anterior s›k›flma sendromu (futbolcu ayak bile¤i) supinasyon veya tekrarlay›c› dorsifleksiyon yaralanmas› sonucu, balerinler gibi afl›r› derecede plantar fleksiyon yapanlarda özellikle anatomik ola-rak os trigonum da varsa posterior s›k›flma sendromu ortaya ç›ka-bilir. Semptomlar genellikle progresiftir (26,27).

Tedavisi istirahat, semptomlar› uyaran hareketlerden kaç›n-ma, fizyoterapi uygulamalar› ve ayak biyomekani¤inin düzeltilme-sidir. Konservatif tedavinin yetersiz kald›¤› durumlarda hipertrofik sinoviyal doku ve osteofitlerin artroskopik debridman› çok iyi so-nuçlar verir (1).

L

Laatteerraall pprreemmaalllleeoolleerr bbuurrssiitt:: Ayak plantar fleksiyonda ve inver-siyonda iken uzun süre ayak üzerine oturma sonucu oluflur. Teda-visi konservatiftir, oturma al›flkanl›¤› de¤ifltirilmelidir.

P

Peerroonneeaall tteennddiinniitt:: Medial fleksör retinakulumdan geçen m. ti-bialis posterior, fleksör digitorum longus ve fleksör hallusis lon-gus tendonlar› ve ayak bile¤i lateralinden geçen peroneal tendon-lar daha nadiren topuk a¤r›s› yapmakla beraber medial veya late-ral lokalizasyonlu topuk a¤r›s› olan hastalarda akla gelmelidir. Tendiniti olan hastalarda tendonun yap›flma noktas›nda a¤r› ve flifllik vard›r. Aya¤›n pasif dorsifleksiyonu ve yap›flma noktas› bas-makla hassast›r. Öyküde koflu, z›plama veya h›zl› dönüfller gibi zorlu aktiviteleri yapmakta zorluk vard›r. Peroneal tendon yara-lanmalar› s›k olmakla birlikte, ço¤unlukla klinik olarak her zaman önemli de¤illerdir. Tan› ço¤u zaman yanl›fll›kla ayak bile¤inin late-ral zorlanmas› olarak konulur çünkü peroneal tendonlar›n izole yaralanmalar› nadirdir (28). Peroneal tendonlar romatoid artritte (RA) s›kl›kla etkilenirler. Tedavi esas olarak konservatiftir fakat tendon rüptürü varsa cerrahi tedavi gerekir.

2

2.. O

Orrtta

a A

Ay

ya

ak

k A

¤rr››lla

arr››

P

Poosstteerriioorr ttiibbiiaall tteennddoonn ddiissffoonnkkssiiyyoonnuu:: Sa¤l›kl› eriflkinlerdeki kazan›lm›fl pes planus deformitesi nedenlerinin en s›k görülen ne-denidir (29). Pes planusu daha genel bir sorundan kaynaklanan hastalar daha h›zl› ve uygun bir tan› ve tedavi süreci yaflarken ti-bialis posterior disfonksiyonu olan hastalar›n tan› ve tedavisi ge-nellikle gecikmektedir.

Tibialis posterior tendonu ayak medial ark›n›n primer dinamik stabilizatörüdür. Kontraksiyonu ile ayakta plantar fleksiyon ve in-versiyon olur, ark eleve olur ve böylece midtarsal eklemler kilitle-nir, arka ayak ve orta ayak rijit bir hal al›r. Böylece gastroknemius kas› yürüyüfl esnas›nda daha etkin çal›fl›r. Posterior tibial tendo-nunun çal›flmamas› durumunda aya¤›n di¤er ligamanlar› ve eklem kapsülü de giderek zay›flar ve pes planus geliflir. Gastroknemius kas› etkin olarak çal›flamaz, dolay›s›yla yürüyüfl ve denge ciddi an-lamda bozulur.

Posterior tibial tendonun disfonksiyonuna tekrarlay›c› mikrotravmalarla tendonun dejenere olarak fibrozise gitmesinin neden oldu¤u düflünülmektedir. En s›k olarak orta yafll› kad›nlar etkilenirler ve prevalans yaflla birlikte artar. Pes planus, hipertan-siyon, diyabet, tendon etraf›na steroid enjeksiyonu ve spondilar-tropati varl›¤› da posterior tibial tendon disfonksiyonu geliflimi için risk faktörleridir.

Posterior tibial tendon disfonksiyonu, Johnson ve Strom s›n›f-lamas›na göre 4 evrede incelenir: Evre 1; inflamasyon mevcut, ten-don sa¤lam. Bu evrede hastalar›n ayaklar›n›n medialinde travma öyküsü olmaks›z›n müphem bir a¤r› ve tendon üzerinde flifllik var-d›r. Hastalar etkilenen tarafta parmak ucuna zorlukla yükselirler, bazen de bu hareketi tekrarlad›ktan sonra güçsüzlük oluflur. Evre 2; fonksiyon kayb›na ba¤l› daha fazla yak›nma, pes planus olufl-mas› veya olan deformitede art›fl vard›r, deformite pasif olarak dü-zeltilebilir. Hastalarda bu evrede instabilite hissi vard›r, yürüme mesafesi azal›r, düz olmayan yüzeylerde yürüyememe bafllar. Aya¤a arkadan bak›ld›¤›nda tek tarafl› kazan›lm›fl pes planusa ait asimetri gözlenebilir. Etkilenen topuk valgus pozisyonundad›r, medial ark düzleflmifl, ön ayak abduksiyona gitmifltir (fazla par-mak bulgusu). Evre 3; deformite sabitleflir, subtalar eklemde deje-nerasyon bafllar, medial a¤r› ve flifllik azal›r, fibulan›n sinüs tarside s›k›flmas›na ba¤l› olarak lateral orta ayak a¤r›s› bafllar. Bu dönem-de en s›k uygulanan fonksiyonel test, dönem-desteksiz tek parmak ucuna

(5)

kalkmad›r. Normal bir ayak bu hareketi ardarda 10 kez yapabilir-ken, posterior tibial tendon disfonksiyonunda yap›lamaz. Evre 4; bilek ekleminde de dejenerasyon vard›r. Subtalar eklem ve ayak bile¤i hareketleri k›s›tl› ve a¤r›l›d›r.

Tan› esas olarak klinik bulgular ile konulur. Direk grafiler kaza-n›lm›fl pes planusun di¤er nedenlerini ekarte etmek, deformitenin derecesini görmek veya subtalar eklemde veya ayak bile¤inde de-jenerasyon olup olmad›¤›n› görmek için çektirilebilir.

Konservatif tedavi tüm olgularda endikedir. Tedaviyi düzenler-ken akut inflamasyon varl›¤› ve ayak deformitesinin esnek veya ri-jit olmas› anahtar faktörlerdir.

Evre 1 ve 2'de 4-8 hafta atelle immobilizasyon, so¤uk uygula-ma, istirahat, kompresyon ve elevasyon; NSA‹‹’lar kullan›l›r. Stero-id enjeksiyonu kontrendikedir. Hastalara orteze benzeyen üstten ba¤c›kl› ayakkab› veya botlar giymesi önerilmelidir. Gerekiyorsa ayak-ayak bile¤i ortezleri kullan›lmal›d›r. Bu ortezler ayak bile¤i, subtalar ve midtarsal eklemleri immobilize ederler.

Evre 3 ve 4'de aya¤a uygun ortezler veya ayakkab›lar kullan›l›r. Konservatif tedaviden fayda görmeyen olgularda cerrahi uygulan›r.

3

3.. Ö

Ön

n A

Ay

ya

ak

k A

¤rr››lla

arr››

M

Meettaattaarrssaalljjii:: Metatarsalji, aya¤›n plantar yüzünde, metatars bafllar›n›n alt›ndaki a¤r›lar› tan›mlamak için kullan›lan non-spesi-fik bir terimdir. Metatarsalji primer veya sekonder (gut, RA, sesa-moidit, travma, stres k›r›klar› veya Morton nöroma); akut veya kronik olabilir (30). Primer metatarsalji ikinci ve üçüncü metatars bafllar›nda bas›nç art›fl›na sebep olan transvers ark›n konkavite kayb› ile iliflkilidir. Afl›r› ayak pronasyonu, yüksek topuklu, ince uç-lu veya iç desteksiz ayakkab› giyilmesi ve k›sa Aflil tendonu gibi mekanik nedenlere ba¤l›d›r. Metatarsaljide a¤r› metatarslar›n plantar yüzüne yay›l›r. Bu klinik durum sonucu genellikle parmak deformiteleri; halluks valgus, pençe parmak veya çekiç parmak geliflir. Metatarsal bafllar›n plantar yüzüne lokal bas›nç uygulamak a¤r› oluflturabilir. Hastalarda ayakkab› içinde 'çak›lla yürüme' ya-k›nmas› vard›r. Metatarsalji ile iliflkili çeflitli parmak deformiteleri instabil MTF eklem ve iliflkili oldu¤u kas dengesizli¤inin kombinas-yonuna ba¤l› olarak geliflir. MTF instabilitesi eklem kapsülü, kolla-teral ligamanlar, artiküler k›k›rdak veya subkondral kemi¤in infla-matuvar, metabolik, infeksiyöz ve travmatik hastal›klar› sonucu geliflebilir. Bu eklemde instabilite geliflince MTF ekleme fleksiyon, proksimal interfalangeal (P‹F) eklem ve distal interfalangeal (D‹F) eklemlere ekstansiyon yapt›ran aya¤›n intrensek kaslar› (interos-seöz ve lumbrikal) daha kuvvetli olan ekstrensek kaslara (ekstan-sör digitorum longus, ekstan(ekstan-sör hallusis longus ve flek(ekstan-sör digito-rum longus) kolayca yenilir ve MTF eklemde hiperekstansiyon, P‹F ve D‹F eklemlerde fleksiyon oluflarak çekiç ve pençe parmaklar geliflir. Çekiç ve pençe parmak deformitesinde metatarsal baflla-r›n alt›ndaki ya¤ pedleri distale itilir ve metatarsal bafllar alt›nda a¤r›l› nas›rlar oluflur. MTF eklemin hiperekstansiyonu adduktor hallusis kas›n›n abduktor hallusis kas›na üstün gelmesine; parma-¤›n lateral deviasyonuna ba¤l› olarak halluks valgus deformitesi geliflir. A¤r›l› ayak lezyonlar›nda pedler kullanarak, yüksek ve ge-nifl kutulu ayakkab› giyerek a¤r› azalt›labilir. Ayr›ca ayakkab› içine metatarsal ped yerlefltirilebilir veya ayakkab› taban›na metatarsal bar eklenebilir. Her iki durumda da ped a¤r›l› metatarsal bafl böl-gesinin hemen proksimaline yerlefltirilmelidir. Vücut a¤›rl›¤›n› tüm ayak taban›na da¤›tan özel yapt›r›labilen ayak ortezleri aya¤› sta-bilize etmekle kalmaz, a¤r›l› metatarsal bafl bölgesi üzerindeki yü-kü azalt›rlar.

M

Moorrttoonn nnöörroommaa:: ‹nterdijital sinirin mekanik bas› sonucu ge-liflen dejeneratif nöropatisidir. Hastalar genellikle ayak fizyolojisi-ne uygun olmayan ayakkab›lar giyen orta yafll› kad›nlard›r. Her in-termetatarsal aral›kta yerleflebilmekle birlikte en s›k olarak 3. ve 4. metatarsal bafllar›n aras›nda yerleflir. Bunun nedeni, bu bölge-lerde veb aral›¤›n›n daha dar olmas›, ortak interdijital sinirin daha gergin bir pozisyonda olmas›, 3. ve 4. metatarsal kemiklerin afl›r› hareketli olmas›d›r. Dijital sinirde geliflen mikrohasar, zamanla bi-riken travma etkisi ile sinir lifinde geliflen dejenerasyon ile afl›r› intranöral ve jukstanöral reperatif fibrozis sinirde önemli derece-de geniflleme yapar. Bu büyüme siniri mikrotravmalara daha aç›k hale getirir ve semptomlar daha da artar (30,31).

Klinik olarak tutulan iki parma¤›n birbirine bakan yüzlerinde parmaklara yay›lan keskin bir a¤r› vard›r; hipoestezi veya pareste-ziler efllik edebilir. Sivri, yüksek topuklu ayakkab› giymek ve yürü-mek a¤r›y› artt›r›r. Hastalar ayakkab›lar›n› ç›kararak ve ayaklar›n› ovarak rahatlamaya çal›fl›rlar. Mulder bulgusu pozitiftir; bu testte hekim bir eliyle 1., 2. ve 3. metatarsal bafllar› kavrar, di¤er eli ile 4. ve 5. metatarsal bafllar› tutar. Aya¤›n medialini yukar›, lateralini afla¤› ittirerek nöromay› disloke eder ve palpe edilebilen bir klik hissedilir. Mulder bulgusunun bir alternatifi sol elle metatarsal bafllar kavran›rken sa¤ elle nöromadan flüphelenilen bölgeye ba-s›nç uygulanmas›d›r. Nöroman›n oldu¤u yerde hassasiyet vard›r. Ayr›ca parmaklar›n zorlu dorsifleksiyonu da interdijital siniri gerer ve hastada a¤r› oluflturur (Morton nöroman›n Laseque bulgusu). Bir elle metatarsal bafllar s›k›flt›r›l›rken di¤er elin bafl ve iflaret parma¤› ile tutulan veb aral›¤› komprese edilerek kompresyon testi yap›l›r (Tinnel bulgusu). Morton nöroma varsa kompresyon çok a¤r›l› olur. Tutulan bölgeye USG yapt›r›larak tan› kesinlefltirilir.

Tutulan iki metatars bafl›n›n proksimaline metatarsal ped yer-lefltirilerek semptomatik iyileflme sa¤lanabilir. Morton nöroman›n üzerine hidrokortizon ve lokal anestezik kar›fl›m› enjeksiyonu haf-talar-aylar süren bir semptomatik iyilik sa¤layabilir. Tabanl›klar›n etkinli¤i hakk›nda çok az veri vard›r. Kortikosteroid enjeksiyonla-r›n›n etkinli¤i ile ilgili yap›lm›fl randomize kontrollü çal›flma yoktur. Klinik prati¤i yönlendirecek iyi dizayn edilmifl çal›flmalara gereksi-nim vard›r. Konservatif tedavi yararl› olmuyorsa nöroman›n cerra-hi eksizyonu dramatik iyileflme sa¤lar.

M

Meeddiiaall vvee llaatteerraall sseessaammooiidd hhaassttaall››kkllaarr››:: Aya¤›n plantar yüzeyi-nin tekrarlay›c› yaralanmalar› sonucunda ortaya ç›kan a¤r›l› infla-matuvar bir durumdur. Sesamoid kemiklerin alt›nda tendinit, sino-vit veya bursit gibi reaktif yumuflak doku inflamasyonu da sesa-moidite s›kl›kla efllik eder. Koflu ve dans gibi fiziksel aktivitelerde bulunan genç insanlarda daha s›k görülür. Tedavisi konservatiftir.

P

Pllaannttaarr ffiibbrroommaattoozziiss ((LLeeddddeerrhhoossee''ss hhaassttaall››¤¤››)):: Plantar fasya-n›n nadir görülen proliferatif ve benign bir lezyonudur. Etiyolojisi tam olarak bilinmemektedir. Her yaflta görülebilir. Plantar fasya-n›n medial taraf›nda sert nodüller geliflir, bunlar zamanla a¤r›l› hal al›r ve özürlülü¤e neden olurlar. Konservatif tedavi yetersiz kal›r-sa total plantar fasiektomi yap›labilir (32).

K

Ka

ay

yn

na

ak

klla

arr

1. Bálint GP, Korda J, Hangody L, Bàlint P. Foot and ankle disorders. Best Pract Res Clin Rheumatol 2003;17:87-111.

2. Irwing DB, Cook JL, Menz HB. Factors associated with chronic plantar heel pain: a systematic review. J Sci Med Sport 2006;9:11-22. 3. McPoil TG, Martin RL, Cornwall MW, Wukich DK, Irrgang JJ, Godges JJ. Heel pain-Plantar fasciit: Clinical practice guidelines linked to the international classification of function, disability, and health from the orthopaedic section of the American Physical Therapy Association. J Orthop Sports Phys Ther 2008;38:1-18.

(6)

4. Aldridge T. Diagnosing heel pain in adults. Am Fam Physician 2004;70:332-8.

5. Michelsson O, Konttinen YT, Paavolainen P, Santavirta S. Plantar heel pain and its 3-mode 4-stage treatment. Mod Rheumatol 2005;15:307-14.

6. Crawford F, Thomas CE. Interventions for treating plantar heel pain. Cochrane Database Syst Rev 2003;(3):CD000416.

7. Tornese D, Mattei E, Lucchesi G, Bandi M, Ricci G, Melegati G. Comparison of two extracorporeal shock wave therapy tecniques for the treatment of painful subcalcaneal spur. A randomized controlled study. Clin Rehabil 2008;22:780-7.

8. Wolgin M, Cook C, Graham C, Mauldin D. Conservative treatment of plantar heel pain: long-term follow-up. Foot Ankle Int 1994;15:97-102. 9. Landorf KB, Keenan AM, Herbert RD. Effectiveness of foot orthoses

to treat plantar fasciitis. Arch Intern Med 2006;166:1305-10. 10. Yücel I, Yaz›c› B, De¤irmenci E, Erdo¤mufl B, Do¤an S. Comparison of

ultrasound-, palpation-, and scintigraphy-guided steroid injections in the treatment of plantar fasciitis. Arch Orthop Trauma Surg 2008 Oct 7. (Epub ahead of print).

11. Brantingham JW, Globe G, Pollard H, Hicks M, Korporaal C, Hoskins W. Manipulative therapy for lower extremity conditions: expansion of literature review. J Manipulative Physiol Ther 2009;32:53-71. 12. Neufeld SK, Cerrato R. Plantar fasciitis: evaluation and treatment.

J Am Acad Orthop Surg 2008;16:338-46.

13. Kumai T, Benjamin M. Heel spur formation and the subcalcaneal ent-hesis of the plantar fascia. J Rheumatol 2002;29:1957-64.

14. Menz HB, Zammit GV, Landorf KB, Munteanu SE. Plantar calcaneal spurs in older people: longitudinal traction or vertical compression? J Foot Ankle Res 2008;1:7.

15. Muehleman C, Li J. Anatomic relationship of heel spur to surroun-ding soft tissues: Greater variability than previously reported. Clin Anat 2007;20:950-5.

16. Micke O, Seegenschmiedt MH. Radiotherapy in painful hel spurs (plantar fasciitis): results of a national patterns of care study. Int J Radiat Oncol Biol Phys 2004;1;58:828-43.

17. Cook JL, Khan KM, Purdam C. Achilles tendinopathy. Man Ther 2002;7:121-30.

18. Tan CS, Chan O. Achilles and patellar tendinopathy: Current understanding of pathophysiology and management. Disab Rehabil 2009;30:1608-15.

19. Maffulli N, Longo UG. How do eccentric exercises work in tendinopathy? Rheumatology 2008;47:1444-5.

20. Petersen W, Welp R, Rosenbaum D. Chronic Achilles tendinopathy: a prospective randomized study comparing the therapeutic effect of eccentric training, the AirHeel brace, and a combination of both. Am J Sports Med 2007;35:1659-67.

21. Costa ML, Shepstone L, Donell ST, Thomas TL. Shock wave therapy for chronic Achilles tendon pain. Clin Orthop 2005;440:199-204. 22. Furia JP. High-energy extracorporeal shock wave therapy as a

treatment for insertional Achilles tendinopathy. Am J Sports Med 2006;34:733-40.

23. Magnussen RA, Dunn WR, Thomson BA. Nonoperative treatment of midportion Achilles tendinopathy: A systematic review. Clin J Sport Med 2009;19:54-64.

24. Paoloni J, Murrell GA. Three-year followup study of topical glyceryl trinitrate treatment of chronic noninsertional Achilles tendinopathy. Foot Ankle Int 2007;28:1064-8.

25. Özdemir H, Söyüncü Y, Özgörgen M, Dabak K. Effects of changes in heel fat pad thickness and elasticity on heel pain. J Am Podiatr Med Assoc 2004;94:47-52.

26. Robinson P. Impingement syndromes of the ankle. Eur Radiol 2007;17:3056-65.

27. Henderson I, La Valette D. Ankle impingement: combined anterior and posterior impingement syndrome of the ankle. Foot Ankle Int 2004;25:632-8.

28. Rosenfeld P. Acute and chronic peroneal tendon dislocations. Foot Ankle Clin 2007;12:643-57.

29. Kohls-Gatzoulis J, Angel JC, Singh D, Haddad F, Livingstone J, Berry G. Tibialis posterior dysfunction: a common and treatable cause of adult acquired flatfoot. BMJ 2004;4:1328-33.

30. Wu KK. Morton neuroma and metatarsalgia. Curr Op Rheum 2000;12:131-42.

31. Thomson CE, Gibson JN, Martin D.. Interventions for the treatment of Morton's neuroma. Cochrane Database Syst Rev 2004;(3):CD003118. 32. van der Veer WM, Hamburg SM, de Gast A, Niessen FB. Recurrence

of plantar fibromatosis after plantar fasciectomy: single-center long-term results. Plast Reconstr Surg 2008;122:486-91.

Referanslar

Benzer Belgeler

2009 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Kültür Çalıştayı’nın ardından, kentin kültür politikasını geliştirmek adına pek çok adım

Avrupa ile Türkiye arasındaki yaratıcı diyalog, bugüne dek ağırlıklı olarak İstanbul ve Ankara gibi büyük kentlere odaklanmışken, diğer şehirlerde yürütülen

İzmir sahneleri İzmir’deki tiyatrolara özel bedellerle kiralanabilse, kiralamada bize önce- lik tanınsa, oyunlarımız yerel yönetimlerin duyuru kanallarında daha çok

Tüm bunlarla beraber, bir diğer belirleyici sebep olarak, üç kuruş daha fazla kâr elde etmek adına yeni neslin benimsediği anlayışın on üç yıldır çok severek

'Çocuklarınız dersleri düzenli takip edemiyorsa bunun nedenleri sizce nedir?' 25 aile 'Yeterli sayıda cep telefonu, bilgisayar, tablet olmaması', 19 aile 'internetin

İzmir, benim gibi yeni yerleşenler için bembeyaz bir sayfa ve kültürel olarak çok zengin.. İstanbul ise tamamen tüketim toplumuna

Sanat Burs Programı kapsamında lisans, yüksek lisans ve doktora düze- yinde eğitim almak üzere uzun dönem programlar çerçevesinde burslan- dırılan seçkin öğrenciler;

[r]